19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR MFÖ ile yaza merhaba konseri ertelendi Sevilen grup MazharFuatÖzkan (MFÖ), 27 Mayıs Cumartesi akşamı Zorlu Center Meydan Katı Park alanında yapılması planlanan, tüm zamanlara damgasını vurmuş en sevilen şarkılarından oluşacak repertuvarları ile gerçekleşecek konser ileri bir tarihe ertelendi. Çarşamba 24 Mayıs 2017 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK [email protected] 15 TURHAN GÜNAY’A 2017 DÜŞÜNCE VE Çiniler yok olduİFADE ÖZGÜRLÜĞÜ ÖZEL ÖDÜLÜ Türkiye Yayıncılar Birliği’nin 2017 Düşünce ve İfade Özgürlüğü ödülleri törenle verildi. Turhan Günay adına ödülü alan kızı: Cezaevinden not göndermek istedi, engellendi Türkiye Yayıncılar Birliği’nin 2017 Düşünce ve İfade Özgürlüğü Özel Ödülü, gazetemizi susturma amaçlı operasyon sonrası 206 gündür tutuklu bulunan Cumhuriyet Kitap Yayın Yönetmeni Turhan Günay’a verildi. Türkiye Törende Günay’ın özgeçmişi ‘#TurhanGünayYalnızDeğildir’ hashtag’iyle projektörle perdeye yansıtıldı. Yayıncılar Birliği tarafından düzenlenen Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödül Töreni dün akşam CVK Park Bosphorus Hotel’de yapıldı. Ödülü Erinç verdi onların inanılmaz desteğini görüyoruz içeride olmalarına rağmen” dedi. Törende Emek Ödülü ise, Elazığ’ın 35 yıllık kitabevi, Batı Kitap Kırtasiye’nin 2017 Düşünce ve İfade Özgürlüğü Özel Ödülü, Cumhuriyet Kitap’ın tutuklu yayın yönetmeni Turhan sahibi Hanifi Batı’ya takdim edildi. Batı, ödülünü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto’dan aldı.Kanun Günay’a verildi. Turhan Günay hükmünde kararname ile adına ödülü kızı Elif Günay aldı. kapatılan Evrensel Basım Yayın, Elif Günay, Turhan Günay’ın Düşünce ve İfade Özgürlüğü hapishaneden bir not göndermek Ödülü’nü aldı. Kapatılan Özgür istediğini ancak buna engel Gündem gazetesine yönelik olunduğunu söyledi. Elif Günay’a soruşturmada tutuklanan ve 133 ödülü gazetemiz imtiyaz sahibi gün cezaevinde kalan yazar Aslı Orhan Erinç verdi. Erdoğan’a da Düşünce ve İfade Erinç, böyle dönemlerde artık Özgürlüğü Ödülü verildi. Aslı söylenecek söz kalmadığını fakat Erdoğan’a ödülünü Yayıncılar umudu taze tutmak gerektiğini Birliği Başkanı Kenan Kocatürk belirterek, “Bu zor zamanlarda verdi. l Haber Merkezi Evliya Çelebi’nin ‘Benzeri bir daha asla yapılamaz!’ dediği 750 yıllık Sivas Gökmedrese Camii’nin çinileri kötü restorasyona kurban gitti. Selçuklu döneminin önemli eserlerinden 750 yıllık Sivas Gökmedrese’nin minarele rinde ve minare kaidesin CEREN ÇIPLAK de yer alan mozaik tekniğiyle dekore edilmiş geometrik motifli Selçuklu çinilerinin asitle temizlenerek yok olmasının ardın dan maviye boyandığı ortaya çıktı. Yaklaşık 20 yıldır restorasyonu süren Si vas Gökmedrese Camii’yi yerinde gören sa nat tarihçisi Şennur Şentürk, çinilerin kötü restorasyon nedeniyle tamamen yok olduğu nu belirtti. Şentürk, “Zaman içinde bakım sızlık, kötü restorasyonlar nedeniyle de çini ler tamamen yok olmuş, en son da hâlâ sür mekte olan restorasyonda da bu alanlar asit le temizlenerek mavi boya ile boyanmış ve içler acısı bir görünüm almış” dedi. Şentürk, onarımını çini restorasyonu yapan uzman lar tarafından yapılması gerektiğini, bünye sinde uzman restoratör bulundurmayan her hangi bir inşaat şirketinin böyle bir restoras yonu yapamayacağını da sözlerine ekledi. Şentürk, Sivas Gökmedrese Camii’nin, taç kapısının, çifte minarelerinin ve dönemin fi ruze renkli Selçuklu çinileriyle, kabartma taş süslemeleriyle kült eserlerden birisi ol duğunu belirterek Türk sanatında, dünya kültür mirasında önemli bir yeri olduğuna değindi. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında 1271 yılnda vezir Sahip Ata tarafından yap tırılan ve zamanla tahribata uğrayan Sivas Gökmedrese Camii’nin uzun süredir atıl bir restorasyon geçirdiği ve duvar taşlarında da kötü restorasyon uygulandığı görülmekte. Türk İslam sanatı okuyan, 35 yıldır da Hiçbir estetik kural gözetmeden çalakalem kazılmış ve boyanmış. Daha önce restore edilmiş hali. Vakıflar Genel Müdürlüğü: Kayıp olan çinilerin aslı üretilecek Yapının restorasyonundan sorumlu olan Vakıflar Genel Müdürlüğü sorumuz üzerine şu açıklamayı yaptı: “Şu anda restorasyonu devam etmekte olan Sivas Gökmedrese daha önce 2006’da bir onarım geçirmiştir. Bu onarımda, Bilim kurulunu oluşturan danışman akademisyenlerin önerileri doğrultusunda ve ilgili Koruma Kurulu’nun onayı çini kaplı alanların restorasyo nu yapılırken, çini kaybı olan alanlar renkli dolgu tekniği ile tamamlanmıştır. 2014’te başlayan son restorasyon çalışması ise şu an devam etmektedir. Gökmedresenin en önemli özelliğini oluşturan çinilerinin restore edilebilmesi için ise ayrı bir çalışma başlatılmıştır. Kayıp olan çinilerin yerleri, el imalatı ile atölyede aslına uygun olarak yeniden üretilen çiniler ile doldurulacaktır.” kendi alanında uzman olarak çalışan Şentürk, “Çok üzüldüm, içim sızladı. 2530 yıl önce gördüğümde bu çiniler böyle kötü değildi. Gökmedrese kentin ortasında yanlış ameliyat yapılıp terk edilmiş bir hasta gibi duruyor ve gelen geçenin içini acıtıyor” dedi. Şentürk, çevredeki halkın da ağır aksak yürüyen restorasyondan rahatsız olduğunu belirtti. Konuyla ilgili olarak görüşüne baş vurduğumuz gazetemiz yazarı Özgen Acar da “Evliya Çelebi’nin ‘Benzeri bir daha asla yapılamaz!’ dediği 750 yıllık Gökmedrese çinilerine onarım soy kıyımı uygulandığı ortaya çıktı. Timur’un hayranlık duyduğu Gökmedrese, turkuaz renkli çinilerden adını almıştı. Uzmanlık gerektiren onarım, bakım işlerini bilgisiz kuruluşlara verenlerden hesap sorulmalıdır” dedi. Roger Moore YAŞAMINI YİTİRDİ Centilmen Bond’un vedası Sinema tarihinin en stil sahibi aksiyon kahramanı olan 007 James Bond filmiyle ünlenen ‘sir’ unvanlı İngiliz oyuncu Roger Moore, 89 yaşında hayatını kaybetti. Bugüne dek yedi James Bond filminde ajan rolünü üstlenmesiyle tanınan ‘sir’ unvanlı İngiliz oyuncu Roger Moore’un bir süredir kanser tedavisi gördüğü öğrenildi. Ölüm haberini Twitter üzerinden doğrulayan Moore’un ailesi, “Kansere karşı kısa ama cesur bir mücadele verdi” dedi. İsviçre’de hayatını kaybeden Moore için Monaco’da cenaze töreni yapılacağı belirtildi. BİFO sezonu zengin bir konserle kapattı Şimdi festivaller mevsimi... Festivaller kültürümüzün zenginlikleri. Mersin Festivali henüz sona ererken önümüzdeki hafta İKSV’nin düzenlediği İstanbul Müzik Festivali ve İzmir Kültür Sanat Vakfı’nın festivali gündeme geliyor. Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, mevsimi zengin bir konserle kapattı. Şef Ludovic Morlot yönetiminde, Schumann, Schubert gibi erken romantiklerin ardından bir post romantik bestecinin, Gustav Mahler’in, Das Knaben Wunderhorn başlıklı şarkı demetini dinledik. Her yönden çok nitelikli bir kapanış konseriydi. Yapıtların seçimi, şefin alçakgönüllü, gösterişsiz ve net vuruşları çok etkileyiciydi. Solistler, soprano Dorothea Röschmann ve tenor Ian Bostridge, sadece şarkılarıyla değil, dramatik yorumlarıyla da çok başarılıydılar. Mahler’in şarkı demetinin arasındaki alkışlar ise yine BİFO izleyicisinin sahneye katılma arzusundan kaynaklanıyordu herhalde! Şimdi Türkiye genelinde festivaller mevsimi. Festivaller kültürümüzün zenginlikleri. Mersin Festivali henüz sona ererken önümüzdeki hafta İKSV’nin düzenlediği İstanbul Müzik Festivali ve İzmir Kültür Sanat Vakfı’nın festivali gündeme geliyor. İstanbul 45. yılını, İzmir ise 31.yılını kutlayacak. Her ikisinin arkasında da Eczacıbaşı Vakfı var. Son yıllarda giderek genişleyen 14. DMarin Tur gutreis Klasik Müzik Festivali bu yıl marinaya bağlı kalmayıp daha geniş bir alana yayılıyor. Ardından gelen Gümüşlük Klasik Müzik Festivali de Ege sahilimizin zenginliklerinden. Her yaz olduğu gibi yine devlet eliyle düzenlenen opera ve bale festivallerini bekliyorduk. Ancak, devlet opera ve bale kurumlarının yaz festivallerinde son yıllarda giderek artan kısıtlamaları, bu yıl artık tavana vurmuş durumda. Yaz festivalleri bütün dünyada açık havayı, tarihi mekânları, güzel coğrafi görüntüleri değerlendiren etkinliklerdir. Devlete bağlı Opera ve Bale kurumlarının düzenlediği festivallerimiz, Aspendos, İstanbul ve Bodrum Kalesinin büyülü ortamlarında tarihin, doğanın ve sanatın buluşmasına tanık oluyorlar. Her birisi binlerce turist getirebilecek etkinlikler. Aslında bu festi valler, iyi bir uluslararası duyuruyla dünyanın dört bir yanından müzikseverleri konuk edebilirler. Oysa şimdi Kültür Bakanlığımız bu kurumlarda giderek artan ekonomik kısıtlamalar öngörmüş. Ne yazık ki daha geniş kapsamlı duyurular için para harcamak yerine, temsilleri iptal etme yolu seçilmiş. Bir de sanatçıları yüreklendirmek açısından düşünün: Bütün yıl o eserleri tarihi alanlara taşımak düşüyle çalışıyorlar. Dekoru, kostümü, sahnesi, akustik dengesi, açık havadaki tarihi mekânların ölçütleri için uygulanıyor. Bu özel hazırlıklar tamamlandığı sırada, son dakikadaki iptallerin sanatçılar üstündeki psikolojik çöküntüsünü hiç kimse düşünmüyor. Bir hesap yapılsa, iktisad edilecek para acaba kaç temsilin getireceği kültür değerini alıp götürecek! Uluslararası dili konuşarak kendi kültür değerlerimizi tanıtacak daha güzel fırsat var mıdır? Ayrıca yabancı opera ve bale kurumlarıyla yapılmış anlaşmalar bir kalemde silinince bizim sanat dünyasındaki uluslararası saygınlığımız ne olacak? C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle