19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 24 Mayıs 2017 12 haber/yorum EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Köşemen İKSV, Göl ve ötesi... 16Mayıs Salı akşamı Zorlu PSM Ana Tiyatro’da İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) ve Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nin gerçekleştirdikleri Monte Carlo Balesi’nin “GÖL Kuğu Gölü’ne ithafen”ini izliyoruz. Salon tamamen dolu. JeanChristophe Maillot balenin klasiklerinden Çaykovski’nin Kuğu Gölü’ne baleyle modern dansın harmanlandığı bir yorum getirmiş. Koreografisi, sahne tasarımı, kostümleriyle gerçekten çarpıcı bir yorum. Dakikalarca ayakta alkışlanıyor. Dansçılar defalarca selama çıkıyor. Göl’ün girişinde İKSV Genel Müdürü Görgün Taner ve Hürriyet Sanat sayfası yönetmeni İhsan Yılmaz’la karşılaşıyoruz. Venedik Bienali’nde İKSV’nin koordinasyonunda ve Fiat’ın sponsorluğunda açılan Türkiye Pavyonu’ndaki Cevdet Eriş’in kendi deyişiyle bir “mimari düzenleme ve bir ses enstelasyonu” olan Çın adlı yerleştirmesinin nasıl karşılandığını soruyorum. Görgün Taner keyifli. İhsan Yılmaz, New York Times’ta çıkan “En güçlü ulusal pavyon” yorumundan söz ediyor. İKSV’nin gündeminde ECA’nın sponsorluğunda 29 Mayıs 21 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 45. İstanbul Müzik Festivali var. Festivalin teması “Sıradışı”. Açılış konserinde Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası Sascha Goetzel yönetiminde 2015 Çaykovski Yarışması Viyolonsel Dalı birincisi Andrei Ionita’ya eşlik edecek. Törende değerli müzik yazarı Evin İlyasoğlu’na da Onur Ödülü sunulacak. Değişik mekânlarda eser siparişleri ve prömiyerler ile disiplinlerarası geçişlere imkân veren konserlerle klasik müzik deneyimini çeşitlendirecek, zenginleştirerek ve her yaştan seyirciye hitap edecek bir program oluşturmuşlar. Bu yılın sürprizi Bomontiada’daki ücretsiz konserler. İstanbul Müzik Festivali 45 yılda 3 bine yakın gösteride 3.5 milyon seyirciyi ağırlamış. İstanbul Müzik Festivali demek aslında İKSV demek. 45 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 50. yıldönümü olan 1973 yılında Dr. Nejat F. Eczacıbaşı önderliğindeki 17 işadamı ve sanatsever tarafından kurulmuş İKSV ve hemen o yıl ilk etkinlik olarak İstanbul Festivali’ni gerçekleştirmiş. Sadece klasik müzikten oluşan festivalin kapsamına izleyen yıllarda film gösterimleri, tiyatro, caz, bale performansları ve tarihi mekânlarda gerçekleştirilen sergiler de girmiş. Bu farklı sanat dalları da sinema, caz, tiyatro festivallerinin ve bienalin temellerini oluşturmuş. Tasarım Bienali, Film Ekimi bunlara eklenmiş. 2004’ten itibaren Avrupa’da festivaller düzenlemeye başlamış İKSV. Berlin’de “Şimdi Now”, sonra “Şimdi Stuttgart”, Avrupa’nın çeşitli merkezlerinde “Turkey Now”, “Fransa’da Türkiye Mevsimi”ni gerçekleştirmiş. Nihayet 2007’den beri Venedik Bienali’ndeki Türkiye Pavyonu’nun organizasyonunu üstlenmiş İKSV. 2014’te de Türkiye’nin Venedik Bienali’nde bir binası olması sağlandı. Türkiye Venedik Mimarlık Sergisi’ne de katılmaya başladı. Fransa’daki Cité des Arts sanat kurumunda 20 yıllığına kiralanan Türkiye Atölyesi’nde sanatçılarımız ağırlanıyor. 2007 yılından itibaren festivaller dışında yıl boyunca özel etkinlikler de gerçekleştirmeye başladılar. İKSV Şişhane’deki Nejat Eczacıbaşı Binası’na taşınınca da Salon’da neredeyse hemen her gün bir etkinlik yapıyorlar. Leyla Gencer Şan Yarışması, Aydın Gün Teşvik Ödülü, Talât Sait Halman Çeviri Ödülü de bunlara eklendi. Kültür politikasına yönelik etkileyici araştırmalar yapıyorlar. Gençelere yönelik KültürSanat Kart projesi de önemli. Yapılmadık ne kaldı, derseniz. Göl balesindeki seyirci ilgisi artık bir bale festivalinin, tabii operanın da İKSV’nin gündemine girebileceğini gösteriyor. Tabii şiirin, edebiyatın başkenti İstanbul’un vakfının programına şiir ve edebiyat da eklenmeli. Nice yıllara İstanbul Kültür Sanat Vakfı. 24 MAYIS 2017 SAYI: 33467 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03.39 03.30 04.02 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi Akşam 05.32 13.08 17.03 20.32 05.20 12.52 16.46 20.13 05.47 13.15 17.06 20.32 Yatsı 22.15 21.53 22.07 Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, AKP’nin 3. Olağanüstü Kongresi’nde kesin bir dille açıkladı: Olağanüstü hal kalkmayacak. Bu açıklamayı Türkiye Cumhuriyeti devleti adına mı yoksa TBMM’de çoğunluk partisi olan Adalet ve Kalkınma Partisi adına mı yaptığı hiç önemli değil. Çünkü zaman içinde öğrendik ki eninde sonunda kendisinin dediği olacak. Yalnız akla takılan bir soru var; Sayın Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı bu açıklamayı iki önemli söylemle koşullandırdı. Bu aynı zamanda “OHAL ne zaman kalkacak” sorusunun da yanıtı: “Ülkemiz huzura ve refaha kavuştuğu zaman!” Güvenlik güçlerimiz uzunca bir süredir terörist gruplara karşı büyük özveriyle bir savaşım veriyor. Sayısal veriler bu savaşımın sonuçlarının alınmasının çok geniş bir zaman dilimine yayılmayacağını gösteriyor. Doğal ki burada terör üreten bataklığın kurutulmasına ilişkin ne tür önlemler alınacağını da sormak durumundayız. Eğer bu önlemler alınmazsa yeniden üreyecek terör karşısında yeni OHAL’ler mi ilan edilecek? doları 2023 hedefleri arasına aldı. Görece kısa bir sürede bu hedefe na sıl ulaşılacağı bir muam ma olmakla birlikte da ha da önemlisi “bu du rumda OHAL’in daha en az 6 yıl süreceği” gerçe ğiyle karşı karşıya oldu ğumuz. Türk Dil Kurumu’na Bu gidişle daha uzun yıllar göre refah, “Bolluk, varlık ve rahatlık içinde ya OHAL ile yaşayacağız şama” anlamına geliyor. Bu, doğal ki hoş, fakat ulaşılması kolay ol Belki daha da önemli bir soru ise koşul olarak gösterilen “refah”a ilişkin. Ülkemiz ekonomisi neredeyse on yıldır “orta gelir” tuzağına düşmüş, debeleniyor. Kişi başına ortalama gelirimiz dolar bazında son dört yıldır şöyle: 9.286, 9.364, 10.030 ve mayan bir hedef. Demek oluyor ki daha uzun yıllar OHAL ile yaşayacağız. AKP yöneticileri ve sözcüleri ilginç oldukları kadar gerçekleri saptırmada da çok usta insanlar. İkide bir Fransa’daki OHAL uygulamaları ile bizdeki uygulamaları karşılaştırıyorlar, “Arada 10.659. Bu sayılar bir refah toplumu ne fark var?” diyerek toplumda bir al nun verileri değil! Uluslararası kabul gı yaratıyorlar. gören refah, kişi başına yıllık ortala Oysa arada çok fark var! ma gelirin 25.000 dolara ulaşmasıyla Örneğin Türkiye, Birleşmiş Milletler söz konusu oluyor. Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Adalet ve Kalkınma Partisi bu ne Sözleşmesi’nin 13 maddesine çekin denle kişi başına ortalama yıllık 25.000 ce koydu. Çekince koyduğu 2 mad de çok önemli, bunlardan birisi, adil yargılanma, Yani ben Türkiye’de adil yargılama yapmayacağım diyor. İkincisi ise tutuklananlara insani davranma, bu da tutuklulara gerekirse insani davranılmayacağı anlamına geliyor. Fransa’nın bu tür çekinceleri yok. Fransa’da OHAL döneminde gözaltı süresi beş gün, bizde ise otuz güne kadar çıkartılabiliyor. Fransa’da tutukluavukat görüşmelerine bir kısıtlama yok, bizde ise var. Fransa’da OHAL uygulamalarını Anayasa Mahkemesi ve parlamento denetliyor, bizde ise bu olanak yok. Kısacası her iki ülkenin OHAL uygulamaları arasında herhangi bir benzerlik, ilgi, ilinti mevcut değil. Çeşitli ülkelerin suçluların iadesi anlaşmalarına uymama nedenleri arasında Türkiye’nin temel insan haklarına koyduğu bu çekinceler geliyor. Türkiye, 2019’un mart ayında yapılacak yerel seçimlere, kasım ayında yapılacak cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerine de bu koşullarda gidecek. Tanrı bizim akıl sağlığımızı korusun, bize güç versin, derman versin. Yoksa OHAL, MOHAL derken tükenip topyekun gideceğiz. İkinci mektupta cinayet parası arttı Yamuç, mermer ocağı sahibine ‘söz verdiğiniz 100 bin TL’yi verin’ diye mektup yazdı Ali Ulvi Aysin Büyüknohutçu Antalya’nın Finike ilçesinde taşocaklarına karşı verdikleri mücadeleyle tanınan Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çiftinin katil zanlısı Ali Yamuç’un, kendisini cezaevinde ziyaret eden eşi Fatma Yamuç’a bir mektup verdiği ortaya çıktı. Bir mermer ocağı sahibine hitaben yazılı mektupta Ali Yamuç’un, cinayetler karşılığı vaat edilen 100 bin TL’yi istediği görüldü. Katil zanlısı Ali Yamuç, bir mermer ocağı firmasının sahibine hitaben şunları yazdı: “Anlaşıp konuştuğumuz gibi eğer 10 gün içersinde 100 bin TL parayı eşime (Fatma Yamuç’a) vermez iseniz Ali Ulvi Küçüknohutçu ve eşi Aysin Kü çüknohutçu cinayetinden en az benim kadar sorumlu olursunuz. Bana vaat ettiğiniz ödemeyi yapın. Aksi takdirde mahkeme gününde isminizi savcılığa altın harflerle yazdırmaktan zevk duyarım. Benim başımı yaktınız, ‘Öldür paranı hemen vercez’ diye vaatlerde bulunup, neyi bekliyorsunuz.10 gün içersinde param gelmez ise görüşürüz. İpleriniz cebinizde haberiniz olsun. O kadar, yakarım.” Büyüknohutçu çiftinin soyadlarının ‘Küçüknohutçu’ olarak yazıldığı görülen mektup, katil zanlısı Ali Yamuç ya da eşi Fatma Yamuç tarafından yazılıp yazılmadığının tespiti için kriminal incelemeye gönderildi. l DHA GAmöanzoysaşeşhildai hraıysalnaSeuviğnçurlandı SELAHATTİN GÖKATALAY Osmaniye’de Amanos dağlarında terör örgütü PKK ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada şehit olan Jandarma Özel Harekât Uzman Çavuş Hasan Sevinç için dün memleketi Malatya’da cenaze töreni düzenlendi. Şehidin cenazesi ilk olarak Bindal Mahallesi’ndeki evine getirilerek helallik alındı. Ardından Malatya Şehir Mezarlığı’nda tören düzenlendi. Yağmura rağmen yüzlerce Malatyalı törene katılırken, 3 yaşındaki kızı Asmin Ece Sevinç, göğsünün üzerinde taşıdığı fotoğrafla, askerlerin kucağında şehit babasının naaşına son kez baktı. Şehidin eşi Seda ve annesi Nuriye ve kardeşleri büyük acı yaşadı. Şehidin selamlandığı anda anne Nuriye Sevinç fenalık geçirdi. Malatya İl Müftüsü Ümit Çimen’in kıldırdığı cenaze namazının ardından şehi din cenazesi top arabasında taşınarak Garnizon Şehitliği’nde toprağa verildi. Şehidin 3’ü kız 11 kardeşinin olduğu, ağabeyi Selam Sevinç’i 4 yıl önce, babası Mehmet Sevinç’i ise 2 yıl önce kaybettiği belirtildi. Törene, Malatya Valisi, 2. Ordu Komutanı, Garnizon Komutanı, AKP milletvekili Öznur Çalık, Cumhuriyet Başsavcısı, Belediye Başkanı, AKP ve CHP il başkanları ile askeri ve mülki yetkililer katıldı. l MALATYA Cinsel istismarda 4 görevliye dava Elazığ’da sonradan Bakım ve Sosyal Rehabilitasyon Merkezi’ne dönüştürülen Harput Çocuk Yuvası’nda, devlet korumasındaki kız çocuklara yönelik “cinsel istismar” olaylarını ilgili kurumlara bildirmedikleri gerekçesiyle 2 müdür, 1 müdür yardımcısı ve 1 psikolog olmak üzere buradaki 4 görevliye dava açıldı. 2007 2011 tarihleri arasında yaşandığı belirtilen olaylarla ilgili Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı açıklama yaptı. Küçük yaştaki 6 kıza kurumdaki hizmetlilerin “cinsel istismarda” bulunduğu gerekçesiyle 11 Mart 2014 tarihinde soruşturma başlatıldığı belirtilen açıklamada, 3 kızın cinsel istismara uğradığının saptandığı, diğerleriyle ilgili delil bulunamadığı kaydedildi. Olayı ilgili hem failler, hem de “cinsel istismar” suçunu ilgili kurumlara bildirmedikleri gerekçesiyle müdürler hakkında dava açıldığı kaydedildi. ‘Çocuk istismarı’ önergesi Meclis’te tartışma yarattı TBMM Genel Kurulu’nda HDP Grup önerisi görüşmelerinin ardından tartışma çıktı. HDP, çocuk istismarının önlenmesine yönelik TBMM’ye araştırma önergesi verdi. TBMM Başkanvekili Buldan, üç kez karar yeter sayısı bulamayınca oturumu kapattı. Buldan’ın genel kurulu kapatmasından sonra AKP milletvekilleri ile CHP milletvekilleri arasında tartışma çıktı. l ANKARA /Cumhuriyet KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] Anneler Günü kazasında soruşturma genişletiliyor İzmir’den Anneler Günü kutlaması için geziye çıkanları taşıyan tur midibüsünün, kontrolden çıkıp alt yola savrularak bir otomobilin üzerine düşmesi sonucu 24 kişinin öldüğü, 10 kişinin yaralandığı kazanın nedenini bulmak için savcılık farklı bir adım attı. Üç savcının inceleme başlattığı kazanın nedeni olarak ‘fren boşalması’ denilmesine rağmen, araçtaki arızanın sırrı çözülemedi. Muğla Cumhuriyet Başsavcısı Necip Topuz’un talimatıyla, midibüsteki arızanın belirlenebilmesi için hem akademisyen, hem de çekirdekten yetişmiş tamirciden oluşan bilirkişi heyeti oluşturuldu. Bilirkişi heyetinin, hurdaya dönen midibüs üzerinde inceleme yapıp, tespitlerini rapor haline getireceği açıklandı. ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Bebeğini kucaklayamadı İzmir Eczacı Odası’nda bilgi işlem sorumlusu olarak çalışan 41 yaşındaki Güneş Tuba Yenigün Adalı, ikinci çocuğunun doğumunun ardından geçirdiği kist ameliyatı sonrası 83 gün kaldığı yoğun bakımda hayata tutunamadı. Bir kez dahi kucağına alamadığı bebeğine ise Mira Adalı Güneş adı verildi. İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, “83 gün yoğun bakımda kalan Güneş’i kaybettik. Bence kurtulabilirdi. Çok yazık oldu. Hastane enfeksiyonu kaptığı söyleniyor. İhmal var mı yok mu araştırılacak” dedi. l İZMİR/DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle