04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 16 Mayıs 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ZARİFE SELÇUK ‘Türkiye’nin çıkarları AKP’nin çok ötesinde’ Danimarkalı Olling, Kılıçdaroğlu’na “AB’de ‘ilişkiler kilitlendi’ görüşü hâkim’”dedi. CHP lideri, ‘Sadece Erdoğan’ın odak noktası olarak görülmesi doğru değil’ yanıtı verdi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Danimarka’nın Anka ra Büyükelçisi Svend Olling’i ka bul etti. Görüşmede, referandu mun ardından yargı bağımsızlı ğını zedeleyecek düzenlemele rin gerçekleşeceğine dikkat çe ken Kılıçdaroğlu’nun, “Yargı ba ğımsızlığına yö nelik kaygılar ar tarken, AB’nin ne den hâlâ 23’üncü ve 24’üncü fasılla rı açmadığını anla İKLİM ÖNGEL yamıyoruz” dediği, Olling’in de bu na “Şu anda AB’de Türkiye ile AB ilişkilerinin kilit lendiği yönünde kanaat hâkim. Bu kanaat, Türkiye’ye zarar veriyor” karşılığı verdiği öğrenildi. Kılıçdaroğlu, dün parti genel merkezinde Olling’le bir araya geldi. Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz’ın da katıldığı gö rüşmede, Türkiye ve AB ilişkileri nin geleceği, son dönem iki taraf arasında artan gerilimler ve refe randum konuları masaya yatırıldı. Edinilen bilgiye göre görüşme de Kılıçdaroğlu, “CHP olarak mü zakerelerin devam etmesini isti yoruz. Bu konuda sadece Cum hurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bir odak noktası olarak görül mesini asla doğru bulmuyoruz. Türkiye’nin çıkarları, AKP’nin çok ötesindedir” dedi. Kılıçdaroğlu ve Büyükelçi Olling görüşmesinde gündem AB ile ilişkiler oldu. Kılıçdaroğlu Olling’e, CHP olarak Türkiye ile AB arasındaki müzakerelerin devam ettirilmesi gerektiği görüşünde olduklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, referandumdan sonra 2019 beklenmeden Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na ilişkin düzenleme gibi yargı bağımsızlığını zedeleyen düzenlemelerin ve bu kurula yapılacak atamaların bu hafta Meclis gündemine geleceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Böyle bir konu gündemdeyken ve yargı bağımsızlığına yönelik kaygılar artarken, AB’nin neden hâlâ 23’üncü ve 24’üncü fasılları açmadığını anlayamıyoruz” diye konuştu. Olling de Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerine “Türkiye’nin AB üyeli ğine her zaman destek verdik, 23. ve 24. fasılların açılması gerektiğini de düşünüyoruz. Ama şu anda AB’de Türkiye ile AB ilişkilerinin kilitlendiği yönünde kanaat hâkim. Bu kanaat, Türkiye’ye zarar veriyor. Türkiye’nin demokratik bir ülke olarak kalmasını arzu ediyoruz” karşılığı verdi. Kılıçdaroğlu ise, iki taraf arasında kullanılan ‘dil’e dikkat çekerek, “Bu süreçte hem Türkiye hem AB tarafında diplomatik olmayan bir dil kullanılıyor. Bundan üzüntü ve rahatsızlık duyuyoruz. Bunu kamuoyuyla da zaman zaman uyarı şeklinde paylaşıyoruz. Bu dil zarar veriyor ama AB’nin de faydasına olmadığının görülmesi lazım” dedi. 2019’da güçlü CHP Kılıçdaroğlu’nun referandumla ilgili olarak da “Yüzde 49 oy CHP’nin oyu değil, bunun farkındayız. Bu yüzde 49, farklı kesimlerin desteğini ihtiva ediyor, bu desteği daha da ileriye taşıma arzusu içindeyiz. Bu çerçevede adımlar atıyoruz. 2019’a güçlü bir şekilde hazırlanmaya başlıyoruz” dediği öğrenildi. l ANKARA Tek değişiklik Erdoğdu MYK’sinde revizyon beklenen CHP’de şimdilik sadece boşalan koltuk dolduruldu. Kılıçdaroğlu’nun değişiklikleri zamana yaydığı belirtiliyor İKLİM ÖNGEL CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke’nin görevlerinden istifa etmesinin ardından uzun süredir kulislere yansıyan ‘MYK’de revizyon’da ilk adım atıldı. Böke’den boşalan Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı koltuğuna, görev için adı kulislerde ilk olarak dillendirilen CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu getirildi. Kulislerde MYK’de birden fazla ismin değişeceği konuşulmasına karşın yakın zamanda Erdoğdu’nun dışında bir değişiklik olmayacağı öğrenildi. Olağan kurultaya güçlü ve uyumlu çalışan bir MYK ile gitmek isteyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yapılacak değişiklikleri zamana yaydığı belirtiliyor. Kulislerde özellikle Genel Sekreterlik makamında bulunan Kamil Okyay Sındır ile İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok’un da değişecek isimler arasında oldukları konuşuluyordu. Sındır’ın, eski genel sekreterlerin aksine görevi daha sessiz ve arka planda kalarak yürütmesi nedeniyle değişebileceği ve yerine ekran önünde daha çok olabilecek birinin getirilme ihtimali öne çıkıyordu. Altıok ise Böke’nin istifasından sonra istifayı haklı gördüğünü belirten mesajını Cumhuriyet’le paylaşmıştı. Son MYK toplantısına da katılmayan Altıok’un ya istifa edeceği ya da Kılıçdaroğlu tarafından görevden alınacağı görüşleri öne çıkıyordu. Ancak beklentilerin aksine gerek mevcut MYK’nin görevine bir süre daha devam edeceği belirtildi. Hedef: Uyumlu MYK Kılıçdaroğlu, olağan kurultaya güçlü ve uyumlu çalışan bir MYK ile gitmek isterken, ilerleyen zamanda MYK’de isim değişikliklerinin olması gerektiği hem parti kulisleri hem de örgütler tarafından dillendiriliyor. Kılıçdaroğlu’nun olağan kurultaya kadar MYK’nin tamamında olmasa da belli isimlerde değişiklik yapması bekleniyor. l ANKARA SAĞLAR’IN İTİRAZI YDK’DE REDDEDİLDİ Sağlar için ‘tedbir’e devam İKLİM ÖNGEL CHP Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) CHP Mersin Millet vekili Fikri Sağlar’la ilgili ara kararını verdi. Toplantıda; Sağlar’ın ‘tedbir’ itirazı reddedilerek, tedbirin deva mı ve 26 Mayıs’ta Sağlar’ın savun masının alınması kararlaştırıldı. Mersin Milletveki li Sağlar, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na ilişkin yan daş havuz medyasında ‘tek adam’ ifadelerini kullanmış tı. Sağlar’ın röportajı nın ardından gerçek leşen olağan MYK’de oy birliğiyle Sağlar’ın disipline sevk edil mesi için PM’ye talepte bulunulması Fikri Sağlar kararı alınmıştı. Sağlar gündemli toplanan olağanüstü PM’den ise 38 kabul 19 ret oyla Sağlar’ın ihraç istemiyle disipline gönderilmesi kararı çıkmıştı. Tedbir devam edecek PM kararının Sağlar ve YDK’ye gönderilmesinin ardından disiplin süreci de resmen başladı. Edinilen bilgiye göre; ilk aşamada Sağlar, süreç sonuçlanıncaya kadar parti faaliyetle rine katılmaması anlamına gelen ‘tedbir’ kararına itiraz ederek, YDK’den ‘tedbir’in kaldırılmasını istedi. Sağlar’la ilgili ilk toplantısını dün genel merkezde gerçekleştiren YDK, Sağlar’ın itirazını reddederek, tedbirin devamına karar verdi. Karara göre Sağlar, disiplin soruşturması tamamlanıncaya kadar partinin hiçbir faaliyetine katılamayacak. Savunma 26 Mayıs’ta Toplantıda, YDK’nin 26 Mayıs’ta ikinci kez toplanarak esas kararın görüşülmesi kararı alındı. Sağlar, 26 Mayıs’taki toplantıda savunma yapacak. Sağlar’la ilgili son karar, 26 Mayıs’taki toplantıda alınabileceği gibi, yapacağı savunmaya göre değişebilecek. Eksik bilgi ve belge olduğu kabul edilirse, YDK tekrar toplanmak için yeni bir tarih belirleyecek. l ANKARA Edirne Belediye Başkanı’na saldıran zanlı tutuklandı Belediye Başkanı Gürkan, belediye Görkem Huslu önünde alkışlarla karşlandı. ‘Tetikçi değil, ardındakiler önemli’ Edirne’de pazar günü ziyarete gittiği kadın emek pazarında özçekim bahanesiyle yanına gelen 29 yaşındaki Görkem Huslu’nun yumurtalıyumruklu saldırısına uğrayan Edirne Belediye Başkanı CHP’li Recep Gürkan, hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edildi. Belediye binası önünde alkışlarla karşılanan Gürkan, “Biz 12 Eylül öncesinden geliyoruz, kavgalarla büyümüş bir nesiliz. Kavga etmiyorsak, kavga etmeyi bil mediğimiz değil. Kavgadan kimseye bir çıkar sağlanmayacağını bildiğimiz için. Gözümüzde bir problem var, bu tedavi olacak. Olmazsa da çok önemli değil, bir gözümüz, bir kolumuz, bir canımız gitse ne olur? Elbette ben adalete güveniyorum. Ben o tetikçinin değil, o hasta insanın değil, arkasındakilerin bulunacağından eminim” dedi. Saldırgan Görkem Huslu ise ilk ifadesinde işten çıkarılmasına kızdığı için Gürkan’a saldırdığını söyledi. Emniyet’teki işlemlerinin ardından elleri kelepçeli olarak adliyeye sevk edilen Huslu, kendisini görüntüleyen gazetecilere, “Daha sonra çıktığımızda uzun uzun konuşacağım. Kimseden emir aldığım yok” dedi. Huslu, sevk edildiği Sulh Ceza Hâkimliği tarafından “Kamu görevlisini görevi nedeniyle kasten yaralama” gerekçesiyle tutuklandı. l EDİRNE/DHA haber 5 Demokrasi ve özgürlük... Cumhuriyet’in internet sitesi Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven gözaltına alındığı günün ilk saatlerinde ışıklar İstinye sırtlarından süzülüp Boğaz’ın lacivert sularına iniyordu... Demokrasi, hoşgörüye dayanan bir sistemdi. Temel insan hak ve özgürlükleri, insanlığın yüzyıllar boyu süren mücadeleler sonucu elde ettiği kazanımıydı. Sık sık vurguladığım gibi çağdaş bir dünyanın parçası olan Türkiye’nin temel hak ve özgürlükler açısından hak ettiği konuma getirilmesi, toplumumuzun da beklentisiydi. Oğuz Güven iyi bir gazetecidir... Temel hak ve özgürlükleri savunur, demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak görür. Oğuz, savcı Mustafa Alper’in trafik kazasında ölümüyle ilgili haberin başlığı nedeniyle geçen hafta gözaltına alındı. Cumhuriyet’in haberine göre “hükümet tetikçileri” arkadaşımız Oğuz Güven’i hedef haline getirdiler. Gözaltı gerekçesi önce “hakaret”ti, günün ilerleyen saatlerinde “örgüt propagandası”na dönüştü. Güven’in gözaltına alınmasına tepki yağdı... Uluslararası Af Örgütü, Uluslararası Pen ve basın örgütleri, Oğuz Güven’in serbest bırakılmasını istedi. Türkiye’de medyanın büyük baskı altında olduğunu duyurdu. HHH Savcı Mustafa Alper’in görevine giderken trafik kazası sonucu yaşamını yitirmesine biz alkış tutmayız, o acıyı paylaşırız. Genç bir savcıdır trafik kazasında ölen... Hakkâri’de bir polis, fırından ekmek alıp evine giderken, teröristler tarafından katledildiğinde nasıl yüreğimiz kanıyorsa, Tunceli’de bir savcı, lojmanların girişinde katledildiğinde içimize nasıl ateş düşüyorsa bir savcının trafik teröründe ölümü de bizim canımızı acıtır. Çünkü o polis, o savcı, yargıç, yurttaş ülkemizin çocukları. Bir toplumdaki en önemli güven öğesi, toplum içinde yaşayan bireylerin kendi hak ve özgürlüklerine saygı duyulduğuna olan inançlarıdır. Bu duyguları Oğuz Güven de yaşar... Yaşamın o ince çizgisi Oğuz’un gözaltına alındığı sabah turuncu bir aydınlığı kucaklarken kendi kendime şöyle diyordum: “Benim ülkemde gazetecilik yapmak suç!” Pencereden dışarıya bakmıştım... Alacakaranlığın sesi, bilinmez mevsimler çok gerilerde kalmıştı. Bir ışık seli o anda erguvanların üzerine çiy tanesi gibi düşerken kör gecelere asılı kalan zırhlı yüreklerimiz nice tutkuları bir yerlere saklamıştı. Zaman bizi yok etti, denizler yuttu bizi... Yüreğimde bir yelkenli fora etti. Oktay Rifat’ın gözüne uyku girmediği saatlerde, Cevdet Kudret’in kuşları surlara tüneyip akşam saatlerinin keyfini çıkarıyordu... HHH Oğuz Güven gözaltında... Yurttaşların bir kısmının, daha üstün hak ve özgürlüklerden ya da ayrıcalıklardan yararlanması mümkün değildir, demokrasilerde. Sevgili kardeşim Oğuz Güven... Yarışı kazanmak ve iktidara gelmek çoğunluğun iradesini mutlaklaştırmaz. Çağdaş demokrasinin en çok önemsenen niteliklerinden biri çoğunluğun hiçbir koşul altında temel hak ve özgürlükleri tartışma konusu yapmaması, azınlıkta bulunanların hak ve özgürlüklerine saygılı olmasıdır. Azınlıkta kalan görüşlerin ve muhalefet hakkının anayasayla güvence altına alınması demokrasinin çoğulcu niteliğini pekiştirir. Bir zamanlar AKP sözcüleri yukarıda yazdıklarımı söyleyip şöyle diyorlardı: “Düşünce ve ifade özgürlükleri uluslararası standartlar temelinde inşa edilecek, düşünceler özgürce açıklanabilecek, farklılıklar bir zenginlik olarak görülecektir. Başta düşünce, ifade, inanç, eğitim, örgütlenme ve teşebbüs özgürlüklerini, çoğulculuğun, barış ve uzlaşmanın temel koşulu görüyoruz.” Not: Okuduğunuz yazı, arkadaşımız Oğuz Güven tutuklanmadan önce yazılmıştır. TRT ATAMASINA TEPKİ Yarkadaş: 12 yıl yok ama arkadaşlık tamam Şenol Göka’nın istifasının ardından boşalan TRT Genel Müdürlüğü’ne Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın Kartal İmam Hatip Lisesi’nden sınıf arkadaşı İbrahim Eren’in getirildiği bildirildi. Daha önce ATV’de çalışan Eren, 2013’ten beri TRT Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürütüyordu. Atamaya tepki gösteren CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, “7 binden fazla çalışanı, 14 kanal ve 16 radyoyu bünyesinde barındıran bu büyük kurum ne yazık ki AKP’lilerin elinde oyuncak olmuş durumda. TRT’de daha önce hiçbir deneyimi olmayan 1980 doğumlu İbrahim Eren önce TRT Genel Müdür Yardımcısı daha sonra da genel müdür yapıldı” ifadesini kullandı. Yasalara göre bu görev için en az 12 yıllık devlet memuru olma şartını hatırlatan Yarkadaş, “Eren, bu 12 yıl koşulunu taşımadan 2013’te Genel Müdür Yardımcılığı’na vekâleten getirildi. Şimdi ise genel müdür olarak atandı. Bu bir skandaldır. İbrahim Eren, Bilal Erdoğan’ın Kartal İmam Hatip Anadolu Lisesi’nden arkadaşı. Anlaşılan o ki gereken şartları ‘fazlasıyla’ yerine getirmiş” dedi. CHP’Lİ ADIGÜZEL: Diplomalı işsizler için Meclis acilen adım atmalı CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, 2000 yılında her 10 üniversite mezunundan birinin işsiz olduğunu, bugün ise her 4 işsizden birinin üniversite mezunu olduğuna dikkat çekti. Adıgüzel, üniversite mezunu işsizlerin sorunlarının tespiti, üniversite mezunu işsizlere yönelik istihdam politikalarının geliştirilmesi amacıyla Meclis araştırması açılması nı istedi. Adıgüzel, üniversite mezunu sayısının hızla arttığını, gençlere bu artışı karşılayabilecek oranda istihdam olanağının sağlanamadığını vurgulayarak, 2013 yılında yüzde 10.3 olan üniversite mezunu işsizlik oranının, 2014 yılında yüzde 10.6’ya yükseldiğini, 2016 yılında ise yüzde 12 seviyesinde gerçekleştiğini söyledi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle