25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 16 Mayıs 2017 2 sibelbahcetepe@gmail.com Kanserin ilacı moral haber EDİTÖR: SİBEL BAHÇETEPE TASARIM: EMİNE BİLGET 7 yıl meme kanseriyle mücadele Hastaların moralinin iyi olmasının kişilere psikolojik destek sunduğunu eden Canan Perdahlı (40) tedavisi tedavide önemli bir etmen olduğunu söylüyor. Akciğer kanseri ile sırasında MetAmazon Metastatik vurgulayan Perdahlı, kurduğu mücadele eden Necati Kalaycı da Meme Kanseri Derneği’ni kurdu. dernekle kendi gibi hasta olan ‘Profesyonel destek önemli’ diyor. SİBEL C ‘Sorun var ama çözümleri bunlar’BAHÇETEPE anan Perdahlı ve Necati Kalaycı kanserle mücadele etmiş mil yonlardan yalnızca ikisi... Her ikisi de te daviler sırasında gerek hastaların, gerek hasta yakınlarının psikolojik destek almasının önemine dikkat çekerek, ekliyorlar: “Asla pes etmeyin.” Yeni Zelanda’da yaşayan Canan Perdahlı, 33 yaşındayken meme kanseri ile OnkoPsikolog Elçin Biçer de şunları kaydediyor: “Çoğunlukla hastalık öncesi var olan psikolojik/psikiyatrik eğilimler kanserle birlikte tekrar görülebiliyor. Hastalıkta moralin önemli olduğu hepimizin doğru kabul ettiği nın hastalıklarını tetikleyeceğinden endişelenirler. O yüzden, kanser deneyimi yaşayan bir kişinin duygularını içine atmak yerine, etrafında bu duygularını paylaşacağı, onu anlayacak insanların olması, onu anlayan bir tedavi ekibiy ederken çok önemli bir destek kaynağıdır. Biz de diyoruz ki; siz, hekiminiz, hemşireniz, biz hepimiz sizinleyiz. Kansere karşı biriz. Tüm Türkiye’de kanser deneyimi yaşayan ailelerin ihtiyaç duydukları bilgiyi sunarak, herkese ula tanıştı ve tedavi için Türkiye’ye geldi. bir durum. Kanser tanısı aldıktan son le birlik olması, toplum olarak hepimi şacak bir kansere karşı biriz hareketi Tümörün akciğer ile kemiklere yayıldı ra, hastalar stresli ya da üzüntülü olma zin kansere karşı 1 olması kanserle baş başlattık. ” ğını öğrenen Perdahlı “Daha çok erken hasta olmak için” diye düşündü, müca deleden asla vazgeçmedi. “Sol mememde elime gelen kitle ile doktora gittim. Rutin tetkikler ile evre1 tanısı aldım. Tedavi lerimi yaptırmak için Türkiye’ye geldim. Ancak Türkiye’de muayene ve tetkik ler neticesinde evre4 Metastatik Meme Kanseri tanısı aldım” diyen Perdahlı, tümö rün akciğer ve kemiğe yayıldığını öğrendiğini anlatıyor. Bunun ken disi ve ailesi için bü yük bir şok olduğunu söyleyen Perdahlı “İn Canan Perdahlı san özellikle genç yaş ta kanser tanısı alınca ‘Daha çok erken hasta olmak için’ diye düşü nüyor. Daha sonra ‘Ya şayabilecek miyim’ di ye düşünmeye başlı yor. ‘Eğer biraz daha yaşama şansım olursa’ Necati Kalaycı diye başlayan hayal ler kuruyordum. Doğ ru tedavi ve tümörümün yavaş ilerliyor olması ile tedaviye pozitif cevap aldık. Türkiye’de kalmaya karar verdim” diyor. 7 yıl mücadele eden ve kanseri yenen Perdahlı, tedavi sırasında MetAmazon Metastatik Meme Kanseri Derneği’ni kurarak kendi gibi hasta olan kişilere psikolojik destek sunmaya karar veriyor. Perdahlı, şimdilerde ise “Kansere Karşı 1’iz” projesi ile daha çok kişiye ulaşmak için kolları sıvadığını anlatıyor. Metastatik Meme Kanseri Derneği ve Avrupa Meme Kanseri Koalisyonu (Europa Donna) işbirliğinde Nisan ayında “Kansere Karşı 1’iz Kampanyası” başlatıldı. Kampanya ile hasta ve hasta yakınlarının bu süreci doğru yönetebilmeleri ve hastalığın psikolojik yükünü hafifletmesi amaçlanıyor. Projenin başında MetAmazon Derneği başkanı Canan Perdahlı ile Uzman Onko Psikolog Elçin Biçer yer alıyor. Perdahlı, hastanın bağışıklığını, yaşam enerjisini, motivasyonu yükseltecek psikolojik desteğin sağlanması çok önemli olduğunu belirterek “Kansere Karşı Biriz projesi de bunu ifade ediyor. Biliyoruz ki ülkemizde psikolojik destek alabilmek gerek maddi, gerekse lojistik açıdan çok kolay de ğil. Bu ihtiyaçtan yola çıkarak bir video izleme kanalı üzerinde kanser hastaları ve yakınları için referans noktası olacak videolar yayımladık. Hasta ve hasta yakınlarının, kanser sürecinde psikolojik destek konusunda merak ettikleri sorular bu alanda uzman bir onkopsikolog aracılığıyla yanıtlandı. Kanser mücadelecileri gerektiği müddetçe çekinmeden, utanmadan psikolojik desteğe başvurulabilmeli” diyor. ‘Yol uzun ve yorucuydu’ Tedavisi sırasında bir meme kanseri hastasının nelere ihtiyacı olduğunu, Türkiye’deki eksiklikleri daha iyi gözleme fırsatı bulduğunu anlatan Perdahlı, şöyle devam ediyor: “Bu süreçte kendime bir söz verdim: ‘En az bir kadının hayatına dokunacağım ve meme sağlığı farkındalığı için topluma çalışacağım’ Yol uzun ve yorucuydu ama ben hep ‘yolda olmayı’ tercih ettim. Meme kanserinde metastatik meme kanseri tanısı almış veya sonradan metastaz (hastalığın başka bir yere sıçraması) olmuş kişilerin bu mücadelede farklı/özel tıbbi hizmete, psikolojik ve sosyal desteğe ihtiyaçları vardır. Bu ihtiyaçtan yola çıkarak Türkiye’deki ilk ve tek olma özelliği taşıyan MetamazonMetastatik Meme Kanseri Derneği’ni kurdum.” ‘Tesadüfen öğrendim’ Akciğer kanseri ile mücadele eden 45 yaşındaki makine mühendisi Necati Kalaycı da hastalığı tesadüfen öğrendiğini söylüyor. Kalaycı, yaşadıklarını şöyle an latıyor: “2015’in Mayıs ayında soğuk algınlığı geçirdim. Hastalığım geçmeyince iki farklı polikliniğe gittim, antibiyotik verdiler. Düzelmeyince bir doktor arkadaşıma gittim ve zatürree olduğumu öğrendim. Tedaviye başlandı ancak çekilen bir akciğer filminde kitle fark edildi. Hastalık boğazımda ve akciğerimde tutulum yapmıştı. Önce boğazımdaki kitleden ameliyat oldum. Ardından doktorlar akciğerdeki kitleyi takibe aldı ve ameliyat sonrası kanser olduğumu öğrendim. Benim için zorlu bir süreç başladı. Ge rekli tedavileri yapıldı ve şu an iyiyim. Kontrollerim devam ediyor.” Kalaycı, hastanın bu süreçte psikolojisinin çok önemli olduğunu da vurguluyor ve ekliyor: “İnsan önceleri ölümden korkuyor. Sonra tedavi sürecinden korkuyor ve en sonunda ailesini düşünüyor. Güçlü olmak bu hastalığı atlatmak zorundasınız ama zaman zaman yenildiğinizi düşündüğünüz anlar da oluyor. O yüzden hastaların ve hasta yakınlarının profesyonel bir destek almalarını uygun buluyorum.” Khbaeirsriatmaraloayğraılyugl,aekladsi Doğru beslen ve egzersiz yap, ağrıdan kurtul Pelvik ağrısı kader değil Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu, Bakırköy Belediyesi Botanik Parkı’nda Amiyotrofik Lateral Skleroz Motor Nöron (ALSMNH) hastalarıyla bir araya geldi. ALSMNH Derneğinin yöneticilerinin de katıldığı buluşmada Kerimoğlu, engelli yurttaşların her zaman yanında olacakları sö zünü verdi. Kerimoğlu “Biz Bakırköy’de, engelli yurttaşlarımızın hayatını zorlaştıracak projelere belediye olarak müsaade etmiyoruz. Bundan sonra yapılacak olan bütün projelerde mutlaka engelli hassasiyetlerine dikkat ederek imar planları ve çevre düzenlemeleri yapacağız” diye konuştu. Mikrocerrahi Vakfı’ndan 10 kamu hastanesine bağış TİSK Mikrocerrahi ve Rekonstrüksiyon Vakfı, 10 kamu hastanesine son teknoloji görüntüleme sistemi bağışladı. Bağışlanan cihaz ile ameliyat sona ermeden, operasyonun gerçekleştiği bölgede kan dolaşımı olup olmadığı, hastanın doku beslenmesine bağlı sıkıntı yaşayıp yaşamayacağı aynı anda anlaşılabilecek. Problem söz konusuysa cerrah ameliyat sona ermeden müdahale edebilecek. Bağış yapılan hastanelerden biri, günde yaklaşık 15 bin kişinin giriş yaptığı İstanbul Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi oldu. Bağış lanan cihazın teslim töreninde konuşan Vakfın Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Türker Özkan, bir dokunun ya da organın yaşaması için kan dolaşımının hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Vakıf, aynı sistemi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne, Erzurum Atatürk Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Ankara Gazi Üniversitesi, Ankara, Marmara Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültelerine Kartal Eğitim ve Araştırma ve Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne de bağışladı. Pelvik Ağrı ve Endometriozis Derneği Başkanı Prof. Dr. Erkut Attar, kadınlarda pelvik (karın ve kas ağrısı) ağrıya yol açan nedenlerin başında çikolata kisti, miyomlar, rahmin ters durması gibi nedenlerin geldiğini belirterek “Pelvik bölgenin dolaşımını artıracak egzersizler pelvik ağrının tedavisinde önemli yer tutmaktadır. Ayrıca lifli gıdaları tüketmek, bol sıvı almak, çay, kahve, kola, çikolata, sirke, mayonez, alkol, elma, kayısı, eski peynir, soğan, muz, soya fasulyesi, üzüm, domates, baharatlı yiyecekler, aspartam, sakarin gibi yiyeceklerden sakınmak önemlidir” dedi. Prof. Attar, 46 Mayıs’ta İstanbul’da düzenlenen 1. Uluslararası Pelvik ağrı ve Endometriozis Kongresi’nde açıklamalar yaptı. Şiddetli ağrı Prof. Attar, kronik pelvik ağrısının 6 aydan uzun süren, devamlı ya da ara sıra ortaya çıkan, cinsel birleşme ya da âdet kanaması ile ilişkili olmayan alt ka rın ağrısı olduğunu söyledi. Ağrının çok farklı nedenlerinin olabileceğini anımsatan Attar “Bağırsak hastalıkları, idrar torbası ve idrar yollarına ait hastalıklar, leğen kemiğinin içini dolduran taban kasların zayıflığı, spazmı, kemiklere ait hastalıklar ve en önemlisi jinekolojik hastalıklar kronik alt karın ağrısına sebep olabilir. Jinekolojik sorunlar araştırıldığında pelvik ağrısı olan kadınlarda en sık endometriozis (çikolata kisti) ve yapışıklıklara rastlanır” dedi. Attar, şöyle devam etti: “Psikolojik olarak iyi durumda olmayan, sosyal çevresi kötü olan olgularda ağrı daha şiddetli hissedilir. Bu ağrı kadınları mutsuz eden, hatta eş, aile ve iş yaşamlarını derinden etkileyebilen yaşam kalitesini bozan bir sorundur. Hastaya; gevşeme egzersizleri, düzenli fiziksel aktivite, diyet verilmeli. Pelvik taban kaslarında gerginlik, yeterince lifli gıda veya sıvı alınmaması kabızlığa yol açabilmektedir. Kabızlık da kronik pelvik ağrı şikâyetlerini arttırabilir. Bu nedenle beslenme önemlidir.” Oğuz Güven haykırıyor: ‘Sonun başlangıcı’ Gazeteciyi, yazarı hapse atmak... Gazete kapatmak, kitap yasaklamak, toplatmak... Radyo ve televizyonlara el koymak, kapatmak... SONUN BAŞLANGICIDIR! Bir haber başlığı yüzünden cumhuriyet.com.tr’nin Yayın Yönetmeni, Oğuz Güven’in hapse atılması, otoriterliğini 16 Nisan Halkoylaması ile tescil etmiş olan iktidarın, diktatörlük bataklığında çırpındıkça daha da derine gömüldüğünü gösteriyor! HHH Susturduklarını sandıkları Oğuz Güven’in haykırışı, Komisyon Sözcüsü Maja Kocijancic’in ağzından, Avrupa Birliği’nde şöyle yankılanıyor: “AB bir kez daha anımsatır ki; iddia edilen herhangi bir hata veya suç her zaman için kanuni prosedüre uygun olmalı ve her bireyin masumiyet karinesine sahip olma ve her koşulda adil yargıda kendilerini savunma hakkı olmalıdır... Türkiye, aday ve Avrupa Konseyi’nin bir üyesi olarak, en yüksek demokratik standartlar ve uygulamalara saygı duymalıdır!” HHH Ankara Barosu, Oğuz Güven’i, Başkan Hakan Canduran’ın ağzından seslendiriyor: “Tweet’in içindeki bir kelimeyi alıp bunu anayasal bir suç haline getirmek gerçekten hukukun sınırlarını zorlayan bir davranış biçimi. Bunu kabul etmek mümkün değil... Oğuz Güven derhal bırakılmalıdır. Bugün dünyada tutuklu bulunan gazetecilerin üçte biri Türkiye’de...” HHH Eski İstanbul Baro Başkanı Turgut Kazan da bu haykırışı seslendirenlerden: “Hukuk devletinin zerresi kalmadığı için ne yazık ki hukukçu gözüyle bunu değerlendirmek mümkün değil. Basın mensubunun sorgusu yapılacaksa bile telefonla, çağrı kâğıdıyla ifadeye çağrılır; ifadesi alınır. Hele hele böyle bir cümleyi suç saymak da mümkün değildir... Hukukun zerresi yok. Kimsenin hukuki güvencesi yok. Çünkü Türkiye’de yargı yok.” HHH Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar’ın haykırışı da şöyle: “Demokratik bir ülkede var olması gereken ifade özgürlüğü tek yanlı olarak tamamen yok edildi. Bir tarafta tamamen hakaret etme özgürlüğü var. Ama diğer tarafın ifade özgürlüğünü kullanma hakkı yok... Bunu daha fazla yürütemezsiniz. İktidar bir an önce ifade özgürlüğü sınırlamalarından vazgeçmeli.” HHH Silivri davalarının efsane avukatı Celal Ülgen’den yükselen haykırış da Oğuz Güven’i seslendiriyor: “Bir manşet attı diye gözaltına alınmak düşünce özgürlüğü ihlalidir, gözaltı süresinin 1 hafta uzatılması kişilerin özgürlükleri baskı altına alınarak terbiye etme yöntemidir...” HHH CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da Oğuz Güven’in haykırışını yükseltenlerden: “Bu keyfi bir karardır. OHAL kapsamında da böyle bir karar verilemez. OHAL, FETÖ ile mücadele için çıkarılmıştır. Attığı bir tweet’ten dolayı FETÖ’nün arkasına sığınılarak 7 günlük süre uygulanamaz!” HHH DİRENECEĞİZ, DİRENİYORUZ: HAYIR! Estetik mağduru hemşire iyileşiyor Adana’da kalıcı dolgu yaptırdı ğı dudakları birden şişince hastaneye kaldırılan hemşire Merve Keleş’in (22) sağlık durumu iyiye doğru gidiyor. Çu kurova Üniversite si Balcalı Hastane si Plastik, Rekons trüktif ve Estetik Cerrahisi Anabilim Merve Keleş Dalı Servisi’nde te davisi süren Keleş, son halini sosyal med ya hesaplarından paylaştı. Taburcu olma yı beklediğini söyleyen Keleş, dudaklarına yapılan tıbbi işlemlerin ayrıntılarını da ta kipçilerine anlattı. Keleş’in tedavisini üst lenen Prof. Dr. Metin Yavuz da, “Hasta nın dudaklarına ne gibi bir madde konul duğunu saptamak için dudağında küçük bir tıbbi işlem yaptık. Şişen dudaklarının inmeye başladığı görülüyor. Durumu iyi ama dudağına ne gibi bir materyal konul duğunu saptamaya çalışıyoruz. Bunu sap tadığımızda tam tedavi için ne yapılacağı belli olacak” dedi. l ADANA/DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle