05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 6 Nisan 2017 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Akülü araca şarj istasyonu İstanbul Küçükçekmece’de Engelli Araç Şarj İstasyonu kuruldu. Akülü araç kullanan engelliler akülü araçlarını bu istasyonlarda şarj edebilecek. 190/7 0 260/1 4 0 220/7 0 170/9 0 200/6 0 170/5 0 160/ 1 0 190/6 0 240/1 1 0 200/8 0 190/7 0 200/1 2 0 130/6 0 240/1 5 0 60/4 0 140/6 0 140/4 0 210/6 0 110/6 0 200/8 0 120/7 0 180/1 3 0 TARİHTE BUGÜN 1326: Orhan Bey, uzun zamandır kuşatma altındaki Bursa’yı Bizanslılardan alarak Türk topraklarına kattı. 1909: Gazeteci Hasan Fehmi, Galata Köprüsü üstünde öldürüldü. 3. havalimanınaİs3nakşğaalataıtnyaaamcçaaıklkazaermlılaemnaınsı madenisteniyor ocağı yetmedi LOÇ İÇİN buluşma ‘Şirkete bir çift sözümüz var’ Uzun yıllar mücadele vererek Loç Vadisi’ni HES’ten kurtaran Sarı Yazmalılar, OrYa İnşaat’ın ÇED sürecini başlatması üzerine, ayağa kalktı. Loç Vadisi’nin “gizli bir cennet” olduğunu vurgulayan kadınlar “Şirketin unuttuğu bir şey var. Loç Vadisi halkı, yaşam alanlarını, suyunu, kültürünü sonuna kadar korumaya yemin etmiştir. OrYa Enerji’ye ve Bakanlığa söyleyeceği bir çift sözümüz var” diyor. Loç Vadisi Koruma Platformu çağrısıyla Sarı yazmalı kadınlar, bölge sakinleri ve çevre aktivistleri bugün saat 12.30’da Taksim’deki Çevre Mühendisleri Odası’nda bir araya gelecek. Platform çağrı metninde “2009 yılında başlayan mücadelemiz sarı yazmanın isyanı olarak kamuoyuna mal oldu. 232 kişi dava açtık. Yüzlerce insanı haklı mücadelemize kattık. Şirket önünde 28 gün oturma eylemi yaptık. Yaşlı ninelerimizin, dedelerimizin üstüne paralı adamlar saldırdı. Yaşam alanımızı inatla ve ısrarla savunduğumuz için 117 kişi hâlâ yargılanıyoruz” denildi. l İSTANBUL\Cumhuriyet Tanrıçayla kızı gitti Osmanlı tuğrası geldi İzmir’in Torbalı ilçesinin simgesi olan ve Atatürk Meydanı’nda bulunan tanrıça Demeter ve kızı Persephone’nin replika heykeli kaldırılarak yerine Osmanlı tuğrası anıtı dikildi. İzmir’in Torbalı ilçesinin en büyük meydanı olan Atatürk Meydanı’nda yıllardır yer alan tanrıça Demeter ve kızı Kore’nin (Persephone) heykeli, ilçenin 5 bin yıllık tarihini simgeliyordu. 1970’lerde Torbalı yakınlarındaki Metropolis Antik Kenti kazılarında bulunan ve milattan önce 2. yüzyıla ait heykelin orijinali İzmir Arkeoloji Müzesi’ne götürülmüş, bir kopyası da Torbalı Atatürk Meydanı’na dikilmişti. Arkeofili.com’un haberine göre; Torbalı’nın AKP Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez, ilçenin simgesi haline gelen heykeli kaldırtarak, yerine metalden yapılmış Osmanlı tuğralı ay yıldız figürü diktirdi. Daha önce sökülen ikiz kız kardeşler heykelinin neden kaldırıldığı ve neden değişiklik yapıldığıyla ilgili Torbalı Belediyesi tarafından henüz resmi bir açıklama yapılmadı. l Haber Merkezi CengizMapaLimakKolinKalyon ortaklığı ile kurulan İGA Havalimanı A.Ş.’ye maden ocağı da yetmedi. Şir ket 3. havalimanına malzeme üretmek ama cıyla kurulması planla nan maden ocağı için 24 hektarlık alana “ÇED ge rekli değildir” kararını almıştı. Şimdi şirket ocağı kurmadan büyüt HAZAL OCAK meye karar verdi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvuran şirket 75.5 hektarlık ka pasite artışı isteyerek ÇED sürecini başlattı. Çoğunluğu orman ve bozkır olan toplam 99.26 hektarlık arazinin tamamında malzeme üretimi yapılması planlanıyor. Tesis de 4’e çıktı İGA Havalimanı AŞ, 3. havalimanı projesine malzeme üretmek için bakanlığa ilk olarak 2015 yılında maden ocağı için başvurdu. Çoğunluğu ormanlık ve bozkır olan 24 hektarlık arazi için “ÇED gerekli değildir” kararı aldı. Şirket sahadan malzeme alımı yapmaya başladı ancak tesisi henüz kurmadı. İki yıl sonra bakanlığa dün tekrar başvuran şirket havalimanı için 24 hektarın yetmediğini belirterek kapasite artışı istedi. Yani ruhsat aldığı alanın 3 katı fazlası için izin istedi. Toplam 99,26 hektarlık ruhsatlı alanın tamamında malzeme üretimi yapılması planlanıyor. Ayrıca 1 adet olarak planlanan ve henüz kurulmayan tesis sayısı da 4 adede çıkarılmak isteniyor. Alanda patlatma yöntemi de kullanılacak. Proje alanı Çiçekçiler Mahallesi’ne 1 km, Göktürk’e 2 km, Işıklar köyüne ise 3 km uzaklıkta. Proje kapsamında üretilen malzemenin tamamı 3. havalimanında kullanılacak. Ocağın havalimanı inşaatının tamamlanmasının ardından faaliyetine son verileceği belirtildi. l İSTANBUL Sağlık çalışanları şiddeti protesto etti Daha kaç ölüm gerek? İstanbul Tabip Odası’ndaki eylemde hekimler şiddetin sona ermesi için hükümete çağrı yaptı. Aksaray’ın Eskil ilçesi Bozcamahmut köyü Aile Sağlığı Merkezi’nde çalışan Dr. Hüseyin Ağır’ın geçen hafta görevi başında uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesi, ülke genelinde düzenlenen anma törenleri ve basın açıklamalarıyla protesto edildi. Sağlıkçılar, yetkililere “Sizleri harekete geçirmek için daha kaç ölüm gerekiyor?” diye sordu. Sağlık kurumlarında Dr. Ağır’ın fotoğraflarını yakalarına asan hekimler ve sağlık çalışanları “Bu Şiddet Sona Ersin” dövizi taşıdı. Cağaloğlu’ndaki İstanbul Tabip Odası önünde yapılan eylem de hekimler “Bu Şiddet Sona Ersin! Sessiz kalmayacağız, alışmayacağız” pankartı arkasında bir araya geldi. Günde 31 şiddet vakası TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, sağlık çalışanların her gün şiddete uğradığını vurgulayarak, günde 31 sağlık çalışanının şiddete maruz kaldığını söyledi. “Sağlıkta şiddetin neden giderek arttığı üzerine düşünmek gerekiyor” diyen Tükel “Bu şiddet tablosu karşısında yetkililerin suskunluğunun sebebi nedir, düşünmemiz gerekiyor” diye konuştu. 2004’ten sonra sağlıkta şiddetin daha da arttığını belirten Tükel, “Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın, sağlıkta piyasalaşmanın, sözleşmeli çalışma modelinin şiddetin artışı üzerindeki etkilerinin araştırılması gerekiyor” dedi. İstanbul Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) İstanbul Şubeleri, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası adına açıklama yapan Dr. Özgür Akbaba ise “Şiddet Yasa Tasarısı’nın bir an önce yasalaşmasını talep ediyoruz” diye konuştu. SES Diyarbakır Şubesi ve Diyarbakır Tabip Odası da ortak açıklama yaptı. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Koç ve Sabancı ilk 50’de 2017 Genç Üniversiteler Sıralaması açıklandı DENİZ ÜLKÜTEKİN Times Higher Education (THE) Yükseköğretim Araştırma Platformu tarafından yapılan “2017 Genç Üniversiteler Sıralaması”nda, Koç ve Sabancı Üniversiteleri, ilk 50’ye girdi. Koç Üniversitesi, 48 ülkede, kuruluşundan bu yana 50 yıl ve altında süre geçmiş olan 200 üniversite arasında, geçen yılki yerini koruyarak 36. sırada yer aldı. Geçen yıl 52. sırada yer alan Sabancı Üniversitesi ise 6 basamak yükselerek 44. sıraya çıktı. Sıralamada Bilkent Üniversitesi 76., Atılım Üniversitesi 98. sırada yer alırken Hacettepe Üniversitesi ise 151 200 sıra bandında kendine yer buldu. Bilkent Üniversitesi 2016 sıralamasındaki yerini korurken, Atılım ve Hacettepe üniversiteleri ise ilk defa sıralamaya girdi. Sıralamada İsviçre’den Federal Politeknik Okulu ilk sırada yer alırken, Hong Kong’tan Teknoloji ve Bilim Üniversitesi ikinci, Singapur’dan Nanyang Teknoloji Üniversitesi üçüncü sırayı aldı. KABD’Lİ ÖĞRETMENE RAKİP KAHRAMANMARAŞ’TAN ahramanmaraşlı ilkokul öğretmeni Mehmet Polat, her sabah okulda karşıladığı öğrencileri ve mesai arkadaşlarıyla tek tek farklı selamlaşıyor. ABD’de İngilizce öğretmeni olan Barry White Jr’ın, derse girerken her bir öğrencisiyle ayrı selamlaşmasının yer aldığı görüntülerin sosyal medyada yoğun ilgi görmesinin ardından harekete geçen Kahramanmaraşlı sınıf öğretmeni Mehmet Polat, hem öğrencileriyle, hem mesai arkadaşlarıyla hem de idari amirleriyle farklı farklı selamlaşarak ABD’li meslektaşına rakip oldu. l İHA haber 3 Ders gibi iddianame Ne iddianameler gördük. Cemaat yargısı sağ olsun. Ne sahte deliller, ne zorlama bağlantılar, ne hukuk boşlukları, ne dilbilgisi hataları gördük. Duruşmalarda şahit olduklarımız saç baş yoldurdu. Cemaat yargısının kumpas davalarına hizmet eden Gülenci medyanın ve elbette iktidar medyasının nice yalanlarını, türlü türlü çarpıtmalarını gözlemledik. Ancak Cumhuriyet iddianamesi gibisine az rastlanır. Aylardır beklettiklerine göre iddianamenin içinde bir şey vardır diye bekleyen çoktu. Sonuç dağın fare doğurması bile değil. Daha çok dağın bir şey doğurmadığı halde doğurduğu halüsinasyonuna kapılması. Eninde sonunda fare de bir canlıdır. Ufaktır mufaktır ama vardır. Siz bir gazetenin tasarımının değiştirilmesinin suç delili sayıldığı bir iddianameyi hiç işittiniz mi? Efendim, Cumhuriyet’in tasarımı değişince gazetenin logosunun üstüne de manşet atılabilir olmuş. Bu sürmanşetlerde Gülen ile ilgili haberler yer almış. Sürmanşetlerden estetik olarak özel bir grafik eğitimi almamış gözümle ben de pek hazzetmem. Ancak neredeyse Türkiye’deki bütün gazetelerin kullandığı sürmanşeti suç delili sayacak kadar da ileri gitmeyi düşünmemiştim. Başka ne var suç delili olarak? Gazetenin haberleri ve köşe yazıları. Zaten savcılar işin kolayına kaçmış, kendileri üç beş sayfa yazıp geri kalan yüzlerce sayfayı Cumhuriyet’ten kopyalayıp yapıştırmış. Daha ne delillerimiz var? Tutuklu Cumhuriyetçiler telefonunda ByLock olan bazı kişilerle görüşmüş. Kim bunlar? Büyük çoğunluğu gazeteci, bürokrat, asker, hâkim, polis. Haber kaynağı yani. Yanındaki yaverinin cemaatçi olduğunu çözemeyenler için iddialı bir suçlama. Hele Cumhuriyetçileri tutuklatan savcının “FETÖ” üyesi olmak suçlamasıyla müebbet hapisle yargılandığını göz önünde bulundurursak. Sorumuzu tekrar edelim. İktidar mensupları ve gazetecileri hatta bu davanın savcıları telefon kayıtlarını paylaşarak hiçbir ByLock’çu ile görüşmediklerini söyleyebilir mi? 200.000’in üzerinde insandan bahsediyoruz. Tutuklamaları takip eden günlerde iktidar medyasının ağzına sakız ettiği MASAK raporları da var iddianamede. İnsanın içi acır. Mesela Turhan Günay birinden 600 lira almış, para aldığı o kişi de 2 yıl önce İMC TV’de çalışıyormuş. Öyle yani. Akın Atalay birine 6 sene önce 2.500 lira göndermiş. O kişinin bir oğlu varmış. İşte o oğlu, şüpheli bir şirketten mal almış. Artık ne demekse. 600 lira havaleyle dünyanın en fakir terör örgütü diye tarihe geçmek de Cumhuriyet’in kaderindeymiş. Başka da pek bir şey yok. Gerisi Cumhuriyet Vakfı’nın eski üyeleriyle ilgili sürmekte olan dava ve Cumhuriyet’in yayın çizgisine yönelik kimi çevrelerin eleştirileri. Ama işin en güzeli tanıklar. Mesela Latif Erdoğan ve Hüseyin Gülerce. Senelerce Fethullah Gülen’in sağ kolu, vitrin mankeni, gazete yöneticisi, köşe yazarı yahu her şeyi olmuş ve hatta Fethullah Gülen’in adını çıkarsanız özgeçmişleri derin bir hiçlikten ibaret bu iki adam tanık sırasına girmiş. Bir şey bilmiyorlarmış ama cemaat Cumhuriyet’ten birilerine para vermiş olabilirmiş. Öyle yani, olabilirmiş çünkü Fethullah Gülen, Cumhuriyet gazetesini önemsermiş. Bu kadar. Özet olarak elimizdeki senelerce Gülen’den izinsiz nefes bile alamamış Hüseyin Gülerce’nin Cumhuriyet’i cemaatçilikle itham ettiği bir iddianame. Hey gidi bağımsız ve tarafsız yargı hey. Hey gidi Hüseyin Gülerce’lere kalmış iddia makamı hey. Bugünler geçecek ve bu iddianame hukuk fakültelerinde ders olarak okutulacak. O derste neler anlatılacağını tahmin edersiniz. 13 milyon lira değerinde eroin Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Siverek ilçesinde yol kontrolü sırasında 314 kilo 900 gram eroin ele geçirdi. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Van ilinden Adana’ya giden bir araçta arama yaptı. Siverek ilçe girişinde aracı durduran ekipler, yaptığı aramada değeri yaklaşık 13 milyon Türk Lirası olduğu öğrenilen 314 kilo 900 gram eroin maddesini ele geçirdi. Yapılan arama sonrası araç sürücüsü gözaltına alındı. Ekipler, daha sonra yaptığı çalışmada ise olayla ilgili 4 kişiyi daha gözaltına aldı. l DHA ŞANS TOPU 09 13 22 24 33 + 2 5+1 BİLEN: 363 bin 381 TL (2 kişi) 5 bilen: 3 bin 28’er TL 4+1 bilen: 363’er TL 4 bilen: 29’ar TL 3+1 bilen: 20’şer TL 3 bilen: 3’er TL 2+1 bilen: 6’şar TL 1+1 bilen: 3’er TL C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle