23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 6 Nisan 2017 Narsisistik şarkılar Doktorlar ona “Bu kadar çok konuşma...” dedikleri halde o bildiğini okumuş, saatlerce bağırmış, çağırmış, konuşmuş, sonuçta sesi Aznavur’un buluğa erdikten sonra çıkardığı ilk hırıltı ile Tanju Okan’ın “Öyle sarhoş olsam ki”deki sesi arasında bir kıvama varmıştı. O sabah da uyanır uyanmaz gitti, aynanın karşısındaki altın varaklı yeşil koltuğa oturdu ve en sevdiği şarkıları kendi özgün yorumuylasöylemeye başladı. “Benden başka Benden başka gözüm görmez hiç kimseyi.. Benden başka Benden başka duyamam Ben hiç kimseyi Benden başka Benden başka sevemem Ben hiç kimseyi” Karısı “Kendinden başkasını sevmediğini” söylemesine içerledi ama tepkisini akşama saklayıp üstüne varmadı. Gitti mutfaktan ılık bir içecek getirdi. Bu ne? Ses açarmış... İçinde kebabe, kaz yumurtası akı ve azıcık da kül var. Yarısından çoğunu içti. Kim söyledi bunun ses açtığını? Zeki Müren sesini bununla açarmış... Aynanın karşısına geçti ve denedi; ağzından çıkanların sadece fonasyon niteliklerine değil içeriklerine de şaşırdı: Sevda bahçelerinin çiçekleri soldu/ Hiç ayrılmam derken/ kavuşmak hayal oldu... Bilmediği, duymadığı şarkıları, titrek ve yumuşak bir sesle söylemeye başlamıştı. Sinirlendi. Çabuk git mutfağa bak; buna başka bir şey katmış olmasınlar. O ot doktoruna da sor, sesime yine hâkim olmak için ne yapmalıyım? Çabuk ol, gecikirse birazdan “Manolya”yı söylemeye başlayacağım. Doktoru bulamadılar. Patırtıyı duyan damadı ve kızı geldiler. Baba üzülme, oylamayı kaybetsen bu sesle konser verir, milyonların yine sevgilisi olursun... Önerileri kabul etmedi. O imam rektörü arayın. Rektör, “Beyfendi üzülmesinler, ona uzaktan Arapça reiki göndereceğim; iyi gelir!” dedi. Kısa bir süre geçti. Yahu boğazım eskisi kadar acımıyor. Aynanın karşısına geçip denedi. Eski sesine kavuşmamıştı ama artık sevdiği şarkıları hırıltılı bir sesle söyleyebiliyordu: Bende bu cehennem gibi yürek olmasa Bende deli rüzgâr gibi hasret olmasa Bir de kendime o aşkım, Sevdam olmasa Ah bu hayat çekilmez! Telefon çaldı, makyajcı gelmişti. Odadan çıktı. Eşi üzülüyordu, “Yahu boğazı yosun tutmuş gibi, bir şey söylediği belli ama ne söylediği anlaşılmıyor.” “İyi ya...” dedi kızı, “Bir süre ne dediğinin anlaşılmaması hepimiz için çok daha iyi olmaz mı?” Odadakilerin hepsi kıza hak verdiler. HDP binasına saldırı Bingöl’de önceki gece HDP binasına yapılan saldırıyla ilgili basın toplantısı düzenleyen HDP Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, “Camlar kırıldı, maddi hasar var. Cana geleceğine mala gelsin diyoruz. Cam kırılır, yeri doldurulur ancak bu partiye şu ana kadar sadece bu yeni bir durum değil. Daha önceki saldırıların da failleri belli değil. Polis, ‘biz geldiğimizde içerdeydiler’ dedi. Ancak bizim görgü tanıklarından aldığımız ifadeler böyle söylemiyor. Polis önlem almış ama bunlar aralarından sıyrılıp gelmişler. Emniyet Müdürlüğü, görevini suistimal ediyor. Bu partiyi korumak onların görevi” dedi. Özsoy ve partililer, parti binası önünde bir süre alkışlı protesto gösterisinde bulundu. l DHA 6 Nisan 2017 SAYI: 33419 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.03 04.48 05.17 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06.33 13.14 16.49 06.16 12.58 16.33 06.42 13.21 16.55 Akşam 19.42 19.26 19.47 Yatsı 21.04 20.48 21.06 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: SERPİL ÜNAY haber/yorum 13 Herhalde dünyanın en garip suçlamasıyla karşı karşıyayız: Gazetenin yayın politikasını değiştirmek… İddianameyi hazırlayan savcılar “delillerinden” biri olarak gazete tirajındaki göstergeyi örnek vermişler. Üşenmeyip 1 Ocak 2008 1 Kasım 2016 tarihleri arasındaki günlük ve aylık tiraj listesini incelemişler. Tebrikler… Ve gazetenin rakamlarında süregelen bir düşüş olduğunu, bu düşüşün de 2013 yılından sonra belirginleştiği sonucuna varmışlar. Bir tebrik daha… “Sözgelimi” deyip temmuz ayını referans almışlar. 2008 yılında işte o “sözgelimi” temmuz ayında gazetenin tirajı 4 milyon 82 bin 316 imiş. 2013 Temmuz ayında 2 milyon 768 bin 113’e düşmüş. 2016 Temmuz ayında ise 1 milyon 642 bin 179’a… Ve şu tespite varmışlar: “Okuyucunun Cumhuriyet gazetesinin yayın politikasında meydana gelen radikal değişikliğe yönelik tepkisini açıkça ortaya koyduğu görülmektedir.” Aslında bu tespite verilecek tek yanıt vardır. O da: Size ne? Gazetenin az ya da çok satmasının neresi suç? Tirajın düşüklüğü ya da artışı savcının değil gazete yönetiminin sorunudur. Hadi bunları geçelim ve cin savcıların neden “sözgelimi” Temmuz 2008’i örnek aldığını söyleyelim. Yani bizi suçladıkları “gazeteciliğimizi” konuşturalım. Herhalde sayın savcılar, Temmuz 2008’de Ergenekon operasyonunun dalga dalga sürdüğünü, Cumhuriyet gazetesinin “Ergenekon’un medya merkezi” ilan edildiği ay olduğunu herkesin unuttuğunu ya da bunu “yedireceklerini” düşünmüşler ki, gazetenin tirajının en fazla arttığı o temmuz ayını seçmişler. Bitmedi. Üşenmeyip yaptıkları incelemede 2013 Temmuz ayında, 2008’e göre gazetenin tirajının yarı yarıya düştüğü tespitini de koymuşlar. Sağ olsunlar. 2013 Temmuz ayında Cumhuriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar değildi. Can Dündar 8 Şubat 2015’te Genel Yayın Yönetmenliği koltuğuna oturdu. O halde sayın savcılar 20082014 arası tiraj grafiğinin bir özetini yapma zahmetinden niye Sahi siz kimsiniz? kaçındılar acaba? Sayın savcılar incelemelerinin sonuçlarını keşke tam olarak özetleselerdi ve Cumhuriyet’in tirajının hiçbir zaman çok yüksek olmadığını ama özel günlerde ve aylarda sıçrama yaptığını söyleselerdi de bu kadar zorlama bir “delil” için uğraşmasalardı. Geçelim… Bir tespitte daha bulunmuşlar: “Atatürkçü çizgisiyle bilinen, TSK mensupları arasında ve bürokraside rahatlıkla kendisine yer bulabilen Cumhuriyet gazetesi…” Bu kadar derin bir araştırmaya girmişler ama yine eksik bilgiyle yetinmişler. Cumhuriyet gazetesi, ilk olarak Özal yani ANAP döneminde kamu kurumlarındaki takım gazetelerden çıkarıldı. AKP iktidarında da durum değişmedi. İsterlerse hükümetten bu konuda bilgi temin edebilirler. THY’nin uçaklardan Cumhuriyet’i çıkarmasının da Can Dündar öncesine denk geldiğini hatırlatalım mı? Hadi bunu da geçelim… “Tanık”lara bakalım… “Gazeteci” olduğu iddia edilen bir zatın ki Cumhuriyet ile yakından uzaktan ilgisi olmayan “tanık”lardan biri kendisi. Savcı, çok saygıdeğer bir otorite olarak görmüş bu zatı ki neden tanık olduğu konusunda “gazeteci olması sebebiyle konuyu yakından takip eden” diyerek bir açıklama yapma gereği duymuş. İlginçtir ki bu zat da “gazeteci olarak bir yargıdan ziyade tespitlerde bulunduğunu” ve “gazetenin yayın politikasını Cum huriyet Vakfı belirlediğinden vakfın yönetim kurulunun değiştirilmesinin önem arz ettiğini” söylemiş. Onu niye ilgilendiriyorsa? Cumhuriyet’te mi çalışmak istiyordu acaba? Neyse devam edelim. Elbette böylesi bir davada en önemli “otorite” Cem Küçük de unutulmamış. Tweet’leriyle yargıya “ayar” veren, savcıları, gazetecileri, yargıçları “tehdit eden” Küçük adam buyurmuş ki; “medya sektöründe çalışan herkes bilir ki Cumhuriyet gazetesi FETÖ’nün gizli yayın organıdır.” Küçük adam “otorite” ama bilgi eksikliğini düzeltme gereği bile duymamış sayın savcılar. Can Dündar’ın transfer edilip genel yayın yönetmeni yapıldıktan sonra gazeteden birçok Kemalist yazarın atıldığını söylemiş. Can Dündar’ın Milliyet’ten kovulduktan sonra Cumhuriyet’e alındığını yani transfer edilmediğini unutuvermiş, atılan dediği yazarlar arasında Şükran Soner’i de sayıvermiş. Evet, Küçük adam okumadığı bir gazete hakkında ahkâm kesmiş. Soner hâlâ Cumhuriyet’in yazarı. Balbay atılmadı, İbrahim Yıldız istifa etti. Hadi bunu da geçelim. Sayın savcılar “Şüpheli Can Dündar’ın genel yayın yönetmenliği yaptığı dönemde” Cumhuriyet gazetesinin “fuatavni isimli hesabın tamamen manipülatif amaçlarla yaptığı paylaşımların birebir gazete haberine dönüştürüldüğünü” tespit etmişler. Ama yine eksik tespitte bulunmuşlar. Fuat Avni, 1725 Aralık yolsuzluk iddialarının ortaya atıldığı 2013 yılında ortaya çıkmıştı. Ve Cumhuriyet gazetesi o dönemde bu hesaptan yapılan paylaşımları haberleştirmişti. O zaman da Can Dündar genel yayın yönetmeni değildi. Sadece sayın savcılar bu kısmı atlamamış. Küçük adamlarla yan yana gelmekten imtina etmeyen başka küçük isimler de destek atmış savcıların bu tespitine. Söyleyecek çok söz, yazacak çok şey var. Zamanı gelince daha çok küçük adamlardan, muhbir muhabirlerden konuşuruz. Ama bugün şunu sormak isterim, yarın basın tarihine kara bir leke olarak geçecek bu isimlere: Sahi siz kimsiniz? Acı herMansurSalcan Mehmet Yavşan Ufuk Bingöl Türkiye’nin dört kentinde toprağa verilen şehitlerin cenaze törenlerinde aileler ağıtlar yaktı, yakınları yerdeYunusErtürk gözyaşları döktü. Şırnak’ta şehit olan 3 asker ile Bingöl’de şehit düşen korucu son yolculuklarına uğurlandı Şırnak’ın Gabar Dağı’nda düzenlenen operasyonda PKK’lilerin yerleştirdiği patlayıcının infilak etmesiyle şehit olan Jandarma Uzman Onbaşı Mehmet Yavşan, Uzman Çavuşlar Ufuk Bingöl ve Yunus Ertürk ile Bingöl’ün Genç ilçesinde çatışmada şehit olan korucu Mansur Salcan dün düzenlenen törenlerle son yolculuklarına uğurlandı. KAHRAMANMARAŞ: Şırnak’ta şehit olan Jandarma Uzman Onbaşı Mehmet Yavşan (22) için memleketi Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesinde düzenlenen törene Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, milletvekilleri, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, şehidin ailesi, yakınları, askeri ve mülki erkân ile binlerce yurttaş katıldı. Anne Zeliha Yavşan, tabutun yanına gelerek oğlunun fotoğrafını öpüp “Topalak, karagözlü kuzum sürprizler yapıyordun bana, nerelerdesin? Gel yanıma” diye ağıt yaktı. GİRESUN: Şırnak’ta şehit olan Uzman Çavuş Ufuk Bingöl için ise Giresun Atatürk Meydanı’nda tören düzenlendi. Şehidin babası Arif Bingöl güçlükle ayakta durabildi. Şehidin eşi Ayşegül Bingöl ise, kucağında 1.5 yaşındaki kızı Eylül ile şehit eşinin tabutun başına gelerek asker selamı verdi. Kızına babasının fotoğrafını gösteren şehit eşi Bingöl, gözyaşı dökerek fotoğrafı okşadı. BİNGÖL: Bingöl’ün Genç ilçesi kırsalında terör örgütü PKK üyeleriyle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada şehit olan güvenlik korucusu Mansur Salcan (43) için Valilik önünde düzenlenen törene Vali Yavuz Selim Köşger, Bingöl Milletvekili Enver Fehmioğlu, 49. Jandarma Alay Komutanı Albay Hakan Bayar, güvenlik korucusu ve şehit yakınları ile askeri erkân katıldı. Törende konuşurken duygulanan Vali Yavuz Selim Köşger, gözyaşlarına hâkim olamadı. Şehidin cenazesi Ilıcalar beldesi İçpınar köyüne götürülerek toprağa verildi. KONYA: Şırnak’ta şehit olan 26 yaşındaki Jandarma Uzman Çavuş Yunus Ertürk için Konya’nın Akşehir İlçesi Doğruöz mahallesinde tören düzenlendi. Şehit eşi ev kadını Firdevs Ertürk, cenaze aracına çıkıp eşinin tabutuna sarılıp, “Çık da gel beni bırakma. Seni nasıl sığdırdılar bu tabuta” diyerek ağladı. Bu sırada yakınları cenaze aracından indirip sakinleştirmek istedi ancak Firdevs Ertürk, “Ben burada gideyim” deyip inmek istemedi. Şehit babası Mehmet Ertürk, annesi Ayşe Ertürk ve şehidin iki kız kardeşi ve diğer yakınları da tabuta dokunup ağladı. Merkez camiinde törene askeri ve mülki yetkililer ile yaklaşık 6 bin kişi katıldı. l DHA / İHA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr Alman hâkimlerden Erdoğan’a çağrı Alman Hâkimler Birliği Başkanı Gnisa, Türkiye’deki gelişmeleri eleştirerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan insan haklarına saygı gösterilmesini, yargının bağımsızlığını ve adil yargılanmanın sağlanmasını talep etti. Gnisa, Weimar’da düzenlenen 22. Alman Hâkimler ve Savcılar Kongresi’nin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi. Gnisa, “Türkiye her gün Avrupa’dan biraz daha uzaklaşıyor, Türkiye Cumhurbaşkanı hukuk devletini yavaş yavaş yok ediyor” şeklinde konuştu. l Haber Merkezi 30 avukat FETÖ iddiasıyla tutuklandı FETÖ’nün avukat yapılanmasına yönelik soruşturmada gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen eski MHP milletvekili Akşener’in avukatı Nuri Polat, Dink cinayeti davası sanığı Tuncel’in avukatı Erdoğan Soruklu ve eski emniyet müdürlerinin avukatlığını yapan Nazif Aktaş ile Seyfettin Dayan’ın da aralarında bulunduğu 38 kişi dün savcı tarafından sorgulandı. Savcılık, şüpheli avukatlardan 31’ini tutuklanmaları, 7’sini de adli kontrol talebiyle nöbetçi hâkimliğe sevk etti. Nuri Polat, Erdoğan Soruklu, Nazif Aktaş ve Seyfettin Dayan’ın da aralarında bulunduğu 30 avukat tutuklanırken, 8 avukat da adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. l Haber Merkezi Eski müdürlere dinleme davası FETÖ soruşturması kapsamında, yasadışı dinlemelerle ilgi li Antalya’nın iki eski emniyet mü dürü Ali Yılmaz ile Mustafa Sağ lam hakkında dava açıldı. Döne min İl Emniyet Müdürü Ali Yılmaz ile FETÖ’den hakkında yakalama kararı bulunan eski İl Emniyet Mü Ali Yılmaz dürü Mustafa Sağlam hakkında ha zırlanan iddianamede, Yılmaz ile Sağlam’ın, “kişiler arasındaki ale ni olmayan konuşmaları kayıt et mek”, “hukuka aykırı olarak kişi sel verileri kaydetmek”, “suç uy durma”, “özel hayatın gizliliğini ih Mustafa Sağlam lal etmek”, “kamu görevlisinin res mi belgede sahteciliği” ve “haberleşmenin gizliliği ni ihlal’ suçlarından yargılanması istendi. l DHA 31 hâkim ve savcının görev yeri değişti Adalet Bakanlığı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 1. Dairesinin Adli Yargı Kararnamesi kapsamında 31 hâkim ve savcının görev yerinin değiştiğini açıkladı. HSYK’nin adli yargı kararnamesi ile Marmaris Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Demirel Aydın Cumhuriyet Savcılığı’na, Adalet Bakanlığı Tetkik Hâkimi Önder Demirci Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na, Iğdır Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Zeynep Çiğdem Hamurcu Çanakkale Hâkimliği’ne, Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı Binnur Uçar Boztaş Yargıtay Tetkik Hâkimliği’ne atandı. l DHA ESP Başkanı Otlu ve 64 kişi gözaltına alındı Tunceli merkezli olarak İstanbul, Ankara, İzmir, Aydın, Kocaeli, Antalya, Adana, Diyarbakır, Malatya ve Elazığ’da PKK/KCK, TKP/ML TİKKO, MKP ve HBDH örgütlerine yönelik düzenlenen eşzamanlı operasyonda 65 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında, ESP Genel Başkanı Çiçek Otlu ve parti yöneticilerinin de olduğu öğrenilirken, adreslerinde bulunamayan şüphelilere yönelik yakalama çalışmaları devam ediyor. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle