02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 17 Nisan 2017 4 ‘Meşruiyeti tartışılır’ haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Sonuçların televizyonlarda yayımlanmasının ardından konuşan Kılıçdaroğlu, YSK’nin mühürsüz zarf ve pusulaları geçerli saymasının meşruiyete gölge düşürdüğünü söyledi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “YSK, bu referandumu tartışmalı hale getirdi. Milletin kararına saygılıyız ama milletin kararına YSK gölge düşürmüştür. Referandumun meşruiyetini tartış CHP’de gerilim ve malı hale getirdiler” dedi. Kılıçdaroğlu, olağanüstü topla dığı MYK’nin ardından CHP Ge heyecan nel Merkezi’nde basın açıklaması yaptı. Seçim sonuçlarını değerlendiren Kılıçdaroğlu şunları söyledi: CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda sabahın ilk saatlerinden itibaren yoğun bir koşturmaca yaşandı. CHP’nin daha önceden belirlediği Elimizden geleni yaptık: Tüm konuşmalarımda ‘evet diyenin de hayır diyenin de başımın üzerinde yeri vardır’ açıklaması yaptım. Eşit olmayan koşullarda bir referandum gerçekleştirdik. Bunu herkes biliyor zaten. Ama biz de koşullar eşit olmamasına karşın demokrasiye sahip çıkmak için hukuk zemininde kalarak elimizden gelen her türlü çabayı gösterdik. ‘Evet’i savunanlar hukuk dışına çıktılar. Ama biz özenle hukuk kuralları içinde görüşlerimizi paylaştık. En az yüzde 50 hayır diyor: Anayasalar birer toplumsal uzlaşma belgeleridir. Hepi Kılıçdaroğlu YSK’nin verdiği kararla meşruiyet tartışması yarattığını söyledi. yaklaşık 200 bin kişi, 26 bin 249 sandıkta güvenlik için çalıştı. İstanbul genelinde yaklaşık 3 bin avukat görev yaparken, Şişhane’deki İl Başkanlığı binasında ise kriz masası ve bilişim merkezi kuruldu. İstanbullular ise sandıklarda karşılaştıkları sorunları whatsapp ihbar hattının yanısıra il başkanlığının belirlediği telefon numaralarını arayarak bildirdi, CHP usulsüzlüklere müdahale etti. İlk kez bir seçim de CHP il binasında yabancı gazetecilerin de yoğun ilgi gösterdiği görüldü. Anadolu Ajansı’ndan geçen ‘Evet’ oyları verileri nedeniyle kısa süreli bir moral bozukluğu yaşandı. Televizyonda yayımlanan sonuçların ardından CHP’liler sonuçlara itiraz edeceklerini söyledi. l ALİ AÇAR / İSTANBUL mizin anayasası olacak, bir gru bun, kişinin, ailenin, partinin değil 80 milyonun anayasası olacak. Bu referandum bir gerçeği ortaya çıkardı, toplumun en az yüzde 50’si buna hayır diyor. Do ‘Dönüm noktası’ vurgusu layısıyla bu anayasa değişikliği ve onun oluşturduğu tüm anayasa bir anlamda toplumsal uzlaşma olma niletiğini büyük ölçüde yitirmiş durumda. Daha önemlisi bu gerçek önümüzdeyken, siyaset kurumuna bir görev düşüyor. Anayasayı bir toplumsal uzlaşma belgesi haline dönüştürmek. CHP lideri Kılıçdaroğlu, HDP Sözcüsü Baydemir ve MHP lideri Bahçeli oylarını Ankara’da kullandı. Üç liderin de temennileri benzerdi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da oyunu kullandıktan sonra, “Bugün Türkiye’nin ka Bu Türkiye’yi hem içeride hem derini oyluyoruz. İnşallah hayırlı bir sonuç de dışarıda daha güçlü bir dev çıkar ve hep birlikte Türkiye’nin başka te let konumuna getirir. Bu çağrıyı mel sorunlarını konuşma imkânımız olur” bir partinin genel başkanı olarak değerlendirmesini yaparken, MHP Genel yapmayı görev addediyorum. Başkanı Devlet Bahçeli ise “Milletimizin Ben değil yasa söylüyor: Hukuk devleti kavramı, hukukun üstünlüğü kavramı çok önemli. Meclisler yasa yapar, o yasalara herkes uymak zorunda hayatında önemli bir dönüm noktasıdır ve Türkiye’de siyaset yeni bir yapılanmaya doğru gidecektir” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, oyunu kullanmak üzere eşi Selvi ve oğlu Kerem Kılıçdaroğlu Çankaya dır. Eğer yasalara uyulmazsa hu İlköğretim Okulu’nda oy kullandı. Kılıçda kukun üstünlüğü ve hukuk dev roğlu, “Bütün vatandaşlarımı kucakladım. leti kavramı yara alır. YSK’den Oylarının türü, ne olursa olsun herkesin söz etmek isterim. Üzülerek ifade edeyim, bu referandumu tartışmalı hale getirdi. Çok açık ve net hiçbir tartışmaya yer vermeyecek şekilde size yasayı okuyo oyu benim başımın üstüne; dedim. Herkesi kucaklayan, saygıyı her konuşmada öne çıkaran bir kampanya yürüttük. Bu kampanya, sadece bana özgü bir kampanya da değildi. Toplu bir kampanyaydı. Sivil toplum Eşi Selvi ve oğlu Kerem Kılıçdaroğlu ile oy kullanan Kemal Kılıçdaroğlu, kampanyalarında saygıyı öne çıkardıklarını söyledi. rum. Seçim kanunun 98. madde örgütleri, diğer siyasi partiler, meslek ku si; ‘Üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü bulunmayan zarflar geçersiz sayılır.’ Ben söylemiyorum Meclis’ten geçen seçim kanunu söylüyor. YSK, bu zarfları geçerli kabul et ruluşları hep birlikte Türkiye’nin geleceğini konuştuk. Umarım, hayırlı bir sonuç çıkar” dedi. MHP lideri Devlet Bahçeli de Ankara Anıttepe Ortaokulu’nda, oyunu kullandık tan sonra, “Milletimizin hayatında önemli bir dönüm noktasıdır ve Türkiye’de siyaset, gelecekle ilgili yeni bir yapılanmaya doğru gidecektir” diye konuştu. Dikmen’de oyunu kullanan HDP Sözcü sü Osman Baydemir de “Yeni bir kapının açılmasına vesile olsun. Sonuç itibarı ile demokrasi, özgürlükler, memleket kazansın. Onurlu bir barışa giden yolun kapıları açılsın” dedi. ti, niçin? Seçim kanununun 101. maddesi ise ‘Arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulaları geçersizdir.’ Bunlara da geçerli dedi. Yasa da genelge de öyle: Vatandaşlar görevini yaptı oylarını kullandı, hiçbir itiraz yok. Ama hiçbir kurum kendisini Meclis’in üzerinde göremez. Canpolat: 36 ilçede itiraz ettik Anadolu Ajansı verilerinin televizyonlarda kesin olarak kabul edilmesinin ardından CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat saat 21.30’da yeniden gazetecilerin karşısına geçti. Anadolu Ajansı’nın rakamlarının manipülasyon olduğunun altını bir kez daha çizen Canpolat, “Tarafsız olması gereken devletin kurumlarının ne kadar tarafsız olduğunu gördük. YSK hukuk görevini yerine getirmemiş, ikti darın emri ile hareket etmiştir” dedi. Seçim usulsüzlükleri ile ilgili 36 ilçede sonuçlara itiraz ettiklerini belirten Cemal Canpolat, “YSK ve ilçe seçim kurullarının gönderdiği mühürsüz pusula ve zarflar, Evet yazılı mühürler, mühürsüz olan oyların geçersiz sayılması tespit ettiğimiz bazı usulsüzlükler. Her türlü seçim usulsüzlüğünün altyapısını YSK oluşturmuştur” diye konuştu. Yasa maddesi böyle, buna dayanarak çıkardığı genelge de böyle. Ama siz iktidar partisinden bir kişinin itirazı üzerine bunları geçerli sayıyorsunuz, neden? Hangi gerekçeyle kendinizi Meclis’in ‘Hayır’a baskı tarihe geçecek üzerinde görüyorsunuz? Hangi gerekçeyle referandumu tartışmalı hale getiriyorsunuz? Sonuna kadar takip: Maç yapılırken maç ortasında kural değişmez. YSK, maçın ortasında, zarflar açıldıktan sonra, yasalara aykırı olarak kuralları değiştiriyor. Bunu kabul etmiyoruz. Milletin kararına saygılıyız ama milletin kararına YSK gölge düşürmüştür. Hukusal açıdan da kamu vicdanı açısından da referandumun meşruiyetini tartışmalı hale getirdiler. Getiren kim, vatandaş değil, YSK. YSK, referandumun güvenliğinden sorumluyken, bir referandumu tartışmalı hale getiriyor. Alkın alacağı şey değil. Biz büyük bir milletiz. İçeride ve dışarıda güçlü olmak isteriz. Gücümüzü hukuktan almalıyız. Kurumlar yasalara uygun Pınar Öğünç Bu referandum için ‘tarihi’ sıfatını kullanan çok oldu. Sonuçlarıyla Türkiye’de tarihin akışını değiştirecek. Ama ileride bugünleri hatırlarken mesela neden “oy pusulası fotoğrafı isteyen işyerleri için oy pusulası fotoğrafı yapıcı”ya ihtiyaç duyulduğunu da konuşacağız. Hayır’ın üzerindeki baskı ve buna rağmen alınan sonuç da tarihe yazılacak. Mutlu Koçak, Türkiye’de LGBT birey olmanın ağırlığı nedeniyle Prag’da yaşayan bir bilgisayar mühendisi. Referandumdan bir gün önce, Evet vurulmuş pusula fotoğrafı getirmeyenleri kovacağını söyleyen işverenlerden haberdar olunca, iki saat içinde bir yazılım hazırlamış. (https://midorikocak.github.io/pusula/) 11 ayrı arkaplan, pusula yerleşimi, zarf, rastgele algoritmaya göre sağa so sen eve gelme” dediği bir kız öğrenci. İşte böyle sandığa gidildi bu ülkede. ‘Sen kimsin ya’ Okul koridorlarındaki panolarda, bir dolu duyurunun arasında Yüksek Seçim Kurulu’nun afişi asılı; oy kullanın ki iradeniz sandığa yansısın diyor. Bunun o kadar kolay olmadığının haberleri geliyor farklı yerlerden. Seçim yasaklarının başlamasıyla bayraklardan, posterlerden arınsa bile bazı mahalleler pusulada bir rengi işaret ediyor. Örneğin Beşiktaş, trafik lambalarına, apartman duvarlarına yapışıp kalmış Hayır çıkartmalarının dışında, her köşe başında kulağınıza çalınan “Hayırlı günler”, “Hayırlara vesile olsun” esprileriyle kahverengi. Sokaklar hakikaten de aile yaşlılarının koluna girmiş gençlerle dolu. Şehrin bazı yerlerinde bir gün önce Evet billboard’larının asıldığı yerlerde yonda zaplamak hissini uyandırıyor. Kimi evlerden sarkan Evet bayrakları, nasıl olduysa “unutulmuş” Erdoğanlı bina giydirmeleri dışında, Kasımpaşa’ya has bir hava bu; sanki sokaklarından “Sen kimsin ya...” diyen o ses yükseliyor. Yukarı kıvrılıp Tarlabaşı’na çıktığınızda HDP’nin İl Binası var. 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleriyle karşılaştırınca daha az insan var içeride. Birinci etken binlerce HDP’linin tutuklu olması. Bu, dışarıdakilere hem fiziken hem psikolojik olarak başka türlü bir yük bindirmiş. Herkes temkinli ama moraller yüksek. Referandumu burada takip etmeye gelen yerli ve yabancı gazeteci sayısı da son iki seçimle kıyaslandığında az. Sandıkların erken kapandığı Kürt illerinden, mesela sadece dört Evet oyu çıkan sandık haberleri geliyor. İçeride Hayır çıkacağına dair çok umutlu bir grup da var, olası hilelere odaklanarak daha temkin hareket etmek zorunda. Yapılan bir yanlış, bir referandumu tartışmalı hale getiriyor. Bunu doğru bulmuyoruz. Bunu sonuna kadar takip edeceğiz. l ANKARA / la dönüyor; yani fotoğrafların aynı olması imkânsız. Yazılım o kadar ilgi görmüş ki kendisi de şaşkın; günün her saniyesinde binin üzerinde kişi sitede. Koçak’a en çok dokunansa ailesinin “Hayır verir şimdi özel harekâtlı TV dizilerinin ilanları var, ki bunu da Evet’ten saymak mümkün herhalde. Ama Kasımpaşa sokaklarında gezmek, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bir mitingde konuşurken televiz li cümleler kuran da. Kaldı ki telefonlarına tek tek okullardan ihbarlar geliyor. Zamanla oranlar yaklaşıyor. Her şeye rağmen bu bir başarı ama rakamların da bir anlattığı var. Birden Köy Enstitülerini hatırladım... Birden aklıma geldi. Köy Enstitüleri. 17 Nisan, kuruluş tarihidir. 1940 yılı. Köy çocuklarını eğitip köye öğretmen yapma projesiydi. Eğitimde ilk yerli, ilk milli. Atatürk çok beğenmişti. İsmet İnönü heyecanla destekledi. Hasan Âli Yücel Milli Eğitim bakanıydı. Oğlu Can Yücel sonra şair olacaktı. İsmail Hakkı Tonguç eğitimci, uygulamanın babası. Köy çocukları, kızlı, erkekli öğreniyorlardı. Toprağı ekmeyi, biçmeyi. Hayvancılığı, arıcılığı. Marangozluğu öğreniyorlardı. Demirciliği. Yapı yapmayı. Tolstoy’u okuyorlardı. Klasik romanları. Her yıl 25 roman. Klasik müzik dinliyorlardı. Âşık Veysel’den türkü söylemeyi. Geleceğin ışıkları parlıyordu. Güneşin ışıkları pırıl pırıl beyinleri aydınlatıyordu. Korktular. Toprak ağaları korktular. Sonraki yıllarda itirafları vardır. “Bunlar gelecek, köylüyü uyandıracaklar” diye korktular. Doğruydu, öyle olacaktı. Eğer öyle olsaydı belki de bugünler başka günler olacaktı. Bırakmadılar. Sömürücüler. Emek hırsızları. Özgürlük hırsızları. İnsanlık hırsızları. Bırakmadılar. “Komünist yuvaları” diye suçladılar. “Dinsizlik öğretiliyor” diye suçladılar. Köy Enstitüleri kapatıldı. 1954 yılıydı. HHH Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Köy Enstitülerini geziyordu. Öğrencileri görmeye oralara gidiyordu. Son Cumhurbaşkanı muhtarları sarayına çağırıyor. Son cumhurbaşkanı kendine büyük bir saray yaptırdı. Oraya muhtarları çağırıyor, ağırlıyor. Köy öğretmeninin yerini köy muhtarı aldı. Eğitimin yerini yönetim aldı. Onun işaretidir bu değişim. Eğitim itaat eğitimidir. Yönetim, çobanın sürüyü gütmesi. Eğitimden anlaşılan artık budur. Yönetimden anlaşılacak olan da bu. HHH Köy Enstitüleri sadece bir sembol değildir, bir işlevdir. Bir işlevdir. Toprağı işlerken kendini de işleyeceksin. Tohumu serperken kendini de geleceğe hazırlayacaksın. Ürünü toplarken kendini de göreceksin. Tahtaları birbirine eklerken kendi anlamını da düşüneceksin. Bir yapının temelini kazarken ülkenin çatısını da bileceksin. Bir yaşam bir işlevdir. Yaşarken bileceksin ki, yaşamının bir anlamı olmalıdır. Yaşarken bileceksin ki, dünyaya bir değer katmalısın. İşte, Enstitülü öğrenci, öğreniyorsun ki; ellerinle harç kararken dünyayı değiştiriyorsun. Sürdüğün her karış toprak ürün verirken, salladığın her çekiç bir çiviyi çakarken, okuduğun her satır aklına yerleşirken, dinlediğin her ezgi içine işlerken, yaşamına anlam kazandırıyorsun, dünyaya değer katıyorsun. Aldığını çoğaltıp veriyorsun. Bildiğini arttırıp paylaşıyorsun. Biz, hepimiz, Köy Enstitülü öğrencileriz. Böyle bildik. Böyle öğrendik. Böyle yaşıyoruz. HHH Dünkü referandum mu? Doğrulara, sadece doğrulara EVET diyerek yaşıyorsan, Yanlışlara, hep yanlışlara HAYIR diyerek yaşıyorsan, Bütün referandumları SEN KAZANIYORSUN. Bilmen gereken de budur... Kalp krizi geçiren görevli yaşamını yitirdi Ankara Valisi Ercan Topaca Ankara Karapürçek ilçesi Hayme Hatun İlkokulu’nda CHP sandık görevlisi Muzaffer Babayiğit’in, oyunu kullandıktan sonra kalp kirizi sonucu yaşamını yitirdiğini bildirdi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle