20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 10 Nisan 2017 4 Tek adam rejiminde kan ve gözyaşı vardır Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğinin yasalaşması durumunda Meclis’in ‘dişleri sökülmüş bir aslana’ döneceğini söyledi. CHP lideri tek adam uyarısını yineledi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa paketi için de “Tek adam rejiminin olduğu yerlerde acı vardır, kan vardır, gözyaşı vardır, parçalanma vardır. Meclis ile Saray arasında kocaman bir duvar örülüyor. TBMM, dişleri sökülmüş bir aslana dönüyor” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, Fox TV’nin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, “Referandum kampanyasının neden ana omurgası oldunuz” sorusuna “Bir düşman yaratmak ve o düşman üzerinden siyaset yapma anlayışı var. Neden vatandaşın evet oyu vermesi gerektiğini anlatması lazım. Ama anlatamıyorlar. ‘Kılıçdaroğlu kötüdür, Kılıçdaroğlu şöyledir’... 18 madde içinde Kılıçdaroğlu’na yönelik bir şey var mı? Acaba okuduk da atladık mı böyle bir şeyi? Yok böyle bir şey. O zaman neden ben tartışılıyorum. Emin olun anlamakta zorluk çekiyorum” yanıtını verdi. ‘O karar veremez’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisine yönelik, “CHP’ye oy veren vatandaşlarıma sesleniyorum; evet oyu verin, bundan kurtulun” sözlerine Kılıçdaroğlu, “CHP tek adamın arzusuna göre şekillenmiyor. Davutoğlu yüzde 49.5 oy aldı. AK Parti’nin en yüksek oyunu sağladı. Peki Başbakanlıktan niye istifa etti? Vatandaş mı istedi? Kurultayda seçime girdi kaybetti mi? Hayır bunların hiçbiri olmadı. Tek adam istedi, is Çanakkale örneği Sinop’un Boyabat ilçesinde düzenlenen referandum mitinginde konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisini eleştirenleri televizyon programlarına davet ettiğini hatırlatarak, “Siz de gelin, ben de geleyim. Siz de konuşun, ben de konuşayım. Siz yarım saat konuşun, ben 15 dakika konuşayım. Geliyorlar mi? Gelmiyorlar” dedi. 16 Nisan’da ya pılacak halk oylamasının partilerle ya da kişilerle ilgisi olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “O nedenle geçmişte Ak Parti’ye, CHP’ye, MHP’ye, Saadet Partisi’ne, birçok partiye oy vermiş ya da hiç oy vermemiş vatandaşlar bundan hepimiz sorumluyuz. Hepimiz gereğini yapmak zorundayız” dedi. Yetkilerin tek adama verilmesinin doğru olmadığına dik kat çeken Kılıçdaroğlu, konuşmasında tarihten örnekler vererek, “Yedi düvel Çanakkale’yi geçmek istedi. Geçemediler. Sonra bir adama yetki verildi ve o bir kişinin onayıyla o gemilerin tamamı tek kurşun atmadan Çanakkale’yi geçti. Geldiler Dolmabahçe’nin önüne ve demirlediler. İstanbul’u işgal ettiler. İşte tek adam budur” ifadelerini kullandı. l SİNOP/DHA tifa etmek zorunda kaldı. Bu mekanizmayı işleten kişi veya kişiler bize demokrasi dersi veremezler. Benim kalıp kalmayacağıma elbette partililer karar verir. Bu süreç, bir partinin genel başkanı gidecek, bir partinin genel başkanı gelecek süreci değil” karşığını verdi. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı’nın partili olması na yönelik düzenleme için “Gül tarafsız mıydı” sorusuna, “Evet. Cumhurbaşkanı seçildikten sonra tarafsızlığını korudu. Bizi davet ederdi, biz giderdik, zaman zaman Baykal: Meclis ilk kez açılmış gibi sevineceğiz Edirne’de konuşan CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, 16 Nisan’da referandum sonuncunun Deniz Baykal “hayır” çıkmanın ardından 23 Nisan’ın büyük bir sevinçle kutlanacağını söyledi. “Bir hafta sonraki 23 Nisan, aman Allah’ım, öyle bir kutlanacak ki sanki sene 2017 değil de sene 1920” diyen Baykal, “İlk kez Meclisimiz oluyormuş gibi sevineceğiz. Meclis’i ilk kez açmış gibi sevineceğiz” ifadelerini kullandı. l EDİRNE/DHA görüşler aktarırdı, zaman zaman bizim görüşlerimizi dinlerdi. Belli konularda görüşlerimizi sorardı, biz aktarırdık. Cumhurbaşkanlığı görevinden ayrıldıktan sonra da hiçbir zaman saygısızlık etmedik, farklı bir dil kullanmadık. Yine onu Türkiye Cumhuriyetinin değerli bir insanı, Cumhurbaşkanlığı yapmış değerli bir insan olarak kabul ettik. Ondan sonra da zaman zaman, fırsat olursa ortam olursa görüşüyoruz da karşılaşıyoruz da. Bu ona duyduğumuz saygının gereğidir, makama duyduğumuz saygının bir gereğidir” yanıtını verdi. l ANKARA (Cumhuriyet) ‘İkinci adam mı bıraktın’ HDP’nin Ankara’daki mitinginde konuşan Önder, Başkanlık sistemi içeren teklifi kast ederek ‘Öyle bir hayır demeliyiz ki, bir daha bunun adını ağızlarına getirmeyi bile düşünmemeliler’ dedi 900 kişilik mitingde bin polis görev yaptı! Bursa’nın merkez Yıl dırım ilçesi Gökdere Meydanı’nda HDP’nin düzenlediği referandum mitinginde 1000 polis görev yaptı. Mitinge gelen yaklaşık 900 kişi, alana tek tek arandıktan sonra girebildi. Mitingde konuşan Diyarbakır Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş, 16 Nisan’da yapılacak referandumda “hayır” oyu verilmesini isteyerek, “Bizim Kürt sorunu olarak ifade ettiğimiz konu, Kürt olmaktan kaynaklanan sorunlarımız ve gerçeklerimizdir. Biz kendi cinsiyetimizi, milletimizi, kimliğimizi inkâr ederek yaşarsak o zaman şahsiyetimizi kaybederiz. Biz farklı bir şey istemiyoruz” dedi. l BURSA/DHA MAHMUT LICALI HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, 16 Nisan referandumunda AKP’nin serüvenine dur demek için çok güçlü bir “hayır” denilmesi gerektiğini belirterek, “Öyle bir hayır demeliyiz ki, bir daha bunun adını ağızlarına getirmeyi bile düşünmemeliler” diye konuştu. Önder, “Yok anayasaymış, yok tek adammış. Sanki şu ana kadar tek adam değil miydin? İkinci bir adam mi bıraktılar yanında” dedi. HDP’nin 16 Nisan referandumu dolayısıyla dün Kolej’de gerçekleştirdiği mitingte polisin olağanüstü güvenlik önlemi aldığı gözlendi. Mitingin gerçekleştirildiği Kolej’e girişte polis üç farklı arama noktası oluşturdu. İlk aramada xray cihazıyla mitingi izlemeye gelenlerin çantaları ayrıntılı bir şekilde aranırken, ikinci arama noktasında görevli polisler dedektörlerle arama yaptı. Üçüncü arama noktasında ise görevli polisler elle arama yaptı. Miting alanında katılımcıların yakalarına tutuk NECATİ SAVAŞ HDP’nin Ankara mitinginde polisin olağanüstü güvenlik önlemi aldığı gözlendi... lu HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın fotoğraflarını taktıkları gözlenirken, ellerinde ise Türkçe ve Kürtçe “Hayır” yazılı bayraklar yer aldı. Katılımcılar, “Hayır” ve “Seni başkan yaptırmayacağız” sloganları attı. Konuşmaların gerçekleştirildiği platformda “Hayır hepimiz kazanalım” yazılı pankart yer aldı. HDP Anka ra Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, AKP’nin zulüm ve baskılarla saltanat sürdürdüğünü belirterek, “Yasaklamayla bu halk dilinden ve kültüründen vazgeçmedi. Bre ahmaklar; bu halkın dili yüz yıllardır zulüm baskı altında. Sizin kayyum diye atadığınız zorbalar ilk iş olarak Kürtçe tabelaları söküyorlar. Bu ülkede ahmak biter mi? Sizden önce de bolca vardı. Bu halk bu türküleri ninni yapıp çocuğuna söyledi” diye konuştu. ‘Ülkeye yazık oluyor’ 16 Nisan referandumunda aslında bunun oylanacağını söyleyen Önder, “Bu ülkeye yazık oluyor. Bu ülkede bunlar olmasaydı uzayda mandıra işletiyor olurduk” dedi. l ANKARA ‘Aldatılma hikâyesi 200 sayfa kitap olur’ Meral Akşener Referandum çalışmaları kapsamında Malatya’ya giden Meral Akşener, “Kul hakkı alanlardan hesap sormak için 16 Nisan’da ‘hayır’ diyeceğiz. ‘Hayır’ tercihinde bulunan herkese terörist diyorsunuz, en büyük kul hakkı budur. Bize ‘FETÖ’cü, hain’ diyorsunuz. Siz önce sağınıza solunuza, sonra aynaya bakacaksınız” dedi. MHP’den ihraç edilen Meral Akşener, Malatya’da düzenlenen “Milli İradenin Önemi” konferansına katıldı. Burada konuşan Akşener, “16 Nisan’da 18 maddelik bir anayasa referandumuna gidiyoruz. O maddelerin içerisinde sizlerin geleceğine, işinize ve gücünüze, hayatı nızı idame ettireceğiniz daha rahat bir Türkiye’nin ortaya çıkartılması için tek bir madde yok. Ama seçilecek kişinin ‘savaş’ ilan edebileceği yetkinin verildiği madde var” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Siyasi hayatım boyunca ne aldatan ne de aldanan oldum” sözlerini hatırlatan Ak şener, “Sayın Cumhurbaşkanı ‘Oslo’dan haberim yoktu’ dedin, demek ki aldatılmışsın. ‘Dolmabahçe’den haberim yoktu’ dedin, demek ki aldatılmışsın. ‘Aldatılmadık’ diyorsunuz ama aldatılmışsınız. Aldatılma hikâyesi çok uzun, 200 sayfalık kitap olur” diye konuştu. l MALATYA/Cumhuriyet haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Cennet ve cehennem... Cennet ödüldür. Cehennem ceza. Bütün inanç sistemleri bu ‘ödülceza’ ikilemini insanların başına asmıştır. Ölüm korkusu da bu eşiğin üstüne yerleştirilmiştir. Ölümden sonra ya cennet ya da cehennem. Irvin Yalom (psikiyatrist ve yazar), insanın dört korkusunu şöyle tanımlar: Ölüm korkusu Özgürlük korkusu Yalnızlık korkusu Yaşamın anlamı. Korkular. Ödüller ve cezalar. İnsanı bilinmeyen güçlerin elinden kurtararak bilinen güçlerin dünyasına getiren Aydınlanma ve Rönesans devrimi, cenneti ve cehennemi de yeniden tanımladı. Cennet; insan aklına dayalı bir dünya düzeni ile, insanın kendi sorumluluğunu bilerek adaletli, refahı paylaşan, herkesin yararlı olacağı, mutlu olacağı bir yaşamdı. Cehennem; insanların bir bölümünün ezen, bir bölümünün ezilen olduğu, adaletsiz, yalancıların, hırsızların refah içinde olduğu, dürüst insanların sıkıntı çektiği, mutsuz bir yaşamdı. Cennet de cehennem de bu dünyada yaşanıyordu. Cenneti yaşamak da insanların yapacağı bir şeydi. Cehennemi yaşamak da insanların birbirine zulmü idi. Kim neye inanır, nasıl düşünür bilmiyorum ama, ben ülkemde cenneti de, cehennemi de görüyorum. Cennet de burada, cehennem de. HHH Cennet gibiydi benim ülkem. Buğday tarlaları uzanırdı. Hayvanları otlaklarda beslenirdi. Tertemiz yeraltı suları toprağı besler, insanlar birbirine sevgiyle seslenir, saygıyla selamlaşırdı. Çocuklar mutluluk içinde oynar, sevgiyle büyürlerdi. Ülkem yoksuldu ama dürüstlük içindeydi. Yalan dolan bilmezdi. Okullar çocukların neşesiyle çınlardı. Bir büyük savaştan yeni çıkmıştı ülkem. Kurtuluş Savaşı’nı vermiş, yeni bir devlet kurmuştu. Başındaki Mustafa Kemal’e güveniyordu. O da bütün varlığını halkına adamıştı. Ülkem yoksul ama gururlu bir yeryüzü cennetiydi. Daha güzel bir cennet olma yolundaydı. Ama sonra başka şeyler oldu. Zaman ilerledi. O güzel insanlar güzel atlara bindiler. Gittiler. HHH Şimdi ülkem bir cehennem. Adalet isteyenin dayak yediği bir cehennem. Zorbanın haklı sayıldığı bir cehennem. Yalancının zengin olduğu bir cehennem. Emekçinin ezildiği bir cehennem. Artık ülkemi tanıyamıyorum. Korku her yanda kol geziyor. Meleklerin yerini zebaniler almış. Güçsüzün sesi duyulmaz olmuş. Haksızlığı, zulmü örtmek için, Bir yaygara, bir şamata sürüp gidiyor. Ağzını açana tokat. Doğruyu söyleyene zindan. Doğrudan yana olana ceza, Eğriden yana olana ödül verilir olmuş. Artık ülkemi tanıyamıyorum. Cennetim cehennem mi olmuş? HHH HAYIR diyorum, bin kez HAYIR. Benim ülkem bizim cennetimiz olacak gene. Ve kötülerin cehennemi olacak. Mutlaka... saldırıyı korumalar fark etti Sinan Oğan: Suikasta hazırlanırken kaçtılar! MHP’den ihraç edilen Sinan Oğan, referandum çalışması için gittiği Samsun Bafra’da kendisine silahlı saldırı girişiminde bulunulduğunu söyledi. Oğan, referandum çalışmalarını dün Amasya’nın Merzifon ve Samsun’un Bafra ilçelerinde sürdürdü. Anayasa referandumunda Sinan Oğan Mesut Barzani’nin ‘evet’i desteklediğini savunan Sinan Oğan, “Barzani’nin ‘evet’ dediği yerde elbette de Türk milliyetçileri ‘hayır’ diyecek. MHP tabanının büyük çoğunluğu ‘hayır’ verecek” dedi. Samsun’un Bafra ilçesine geçerek esnaf ziyaretlerinde bulunan Oğan, daha sonra konuşma yapacağı Bafra Belediyesi Kültür Merkezi salonuna gitti. İddialara göre Oğan salona doğru ilerlediği sırada silahlı bir kişi korumaları tarafından fark edildi. Şüpheli şahsa doğru yaklaşan Oğan’ın korumalarını fark eden şahıs olay yerinden kaçarak uzaklaştı. Polis şüpheliyi arama çalışması başlattı. Oğan konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bafra’da esnaf ziyaretlerim sırasında bize suikast hazırlarken kaçtılar. Başbakan Binali Yıldırım’a sesleniyorum. Bizim can güvenliğimizi koruyamayacaksan in o koltuktan. Sizden korkan sizin gibi olsun” ifadelerini kullandı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle