Katalog

Pazartesi 6 Mart 2017 2 Günaşırı ölüyoruz ilacımızı getirin Hamza da bekliyor Suriye’deki savaştan kaçan ve İzmir’e yerleşen Omar Uda ile eşi Hıba Tawash’ın 10 aylık oğulları Hamza Uda’nın Spinal Misküler Atrofi (SMA) hastası olduğu belirlendi. Oğlunun yaşam savaşı verdiğini belirten baba Uda, Türkiye’de tedavi edilebilmesi için 700 bin dolar gerektiğini, ABD veya Avrupa ülkelerinde bunun ücretsiz olduğunu anlatırken, bir an önce bu ülkelerden birine götürülmesi için Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği’ne başvurduğunu kaydetti. BM, aileye görüşme için 23 Haziran’a mülakat randevusu verdi. Baba Omar Uda, BM tarafından verilen randevu tarihinin çok geç olduğunu, oğlunun hastalığının çok hızla ilerlediğini, tedavi olmadığı takdirde 1 yıl yaşayabileceğini söyledi. l İZMİR/ DHA SMA hastası çocukların aileleri Taksim’de eylemdeydi Amerika Birleşik Devletleri’nde 2016 yılında SMA hastaların kullanımına sunulan ilacın Türkiye’ye de getirilmesini isteyen SMA hasta yakınları, Galatasaray Meydanı’nda eylem yaptı. “SMA ilacımızı istiyoruz” yazılı tişörtler giyen hasta yakınları adına basın açıklamasını SMA hastası oğlu olan Özgün Meriç okudu. Meriç, “Biz günaşırı çocuklarını toprağa veren SMA aileleriyiz. SMA ölümcül ve sürekli ilerleyen bir kas hastalığıdır. Bu hastalığa yakalananların yüzde 80’i 2 yaşını görmeden vefat etmektedir. Son 2 ayda 13 evladımızı toprağa verdik. Yüzlercesi de sırada ölümlerini bekliyorlar” dedi. SGK kapsamına alınsın SMA ilacının Türkiye’ye getirilmesini isteyen SMA hasta yakınları “Bu ilaç ABD’de kullanıma sunuldu. Erken Erişim Programı ile 18 ülkede de acil hasta lara ulaştırılıyor. Burada ilaç firmasının tek şartı temiz klinik ortamının sağlanması. Biz 5 aydır uğraşmamıza rağmen neden hâlâ klinik ortam sağlanmıyor? Her geçen gün çocuklarımız ölüyor. Biz daha bekleyemeyeceğiz. İlaç bize gelmeyecekse bizi ilaca götürün. Lütfen bize çare olun” diye konuştu. Aileler ilacın SGK kapsamına alınmasını istiyor. SMA, omurilikteki ön boynuz hareket hücrelerini tutan bir hastalık. Yürüyememe, desteksiz oturamama, yutkunma, solunum zorluğu gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Türkiye’de hastalığın 6 bin 500 doğumda bir görüldüğü tahmin ediliyor. Akraba evliliği görülme sıklığını artırıyor. l DHA haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET Yok böyle Abdülhamid, var böyle Erdoğan! 3. Milli Kültür Şurası’nın Sinema Radyo Televizyon Komisyonu’nda ko O yüzden dizide “Abdülhamid Osmanlısı”nı değil, “Erdoğan Türkiyesi”ni izliyoruz as nuşan yönetmen Semih Kap lında. Tıpkı üç yıldır “Diriliş lanoğlu, TRT 1 dizisi “Payi Ertuğrul”da da izlediğimiz gibi... taht Abdülhamid”i sıkı bir eleşti Tıpkı yıllarca “Kurtlar Vadisi ri yağmuruna tutmuş. “Yok böy Pusu”da da izlediğimiz gibi... le bir tarih, yok böyle bir Abdül Dizinin hem ilk, hem de hamid, yok böyle bir saray” de ikinci bölümünde sahnele miş ve noktalamış: “Reyting uğ nen Abdülhamid’e Cuma runa Abdülhamid’den televizyon selâmlığında suikast vak’asına yıldızı çıkaramazsınız.” öncesi ve sonrasındaki hadi İkinci bölümü geçen cu seler eşliğinde dikkat kesile ma seyrimize sunulan dizi, lim mesela... Bu, “15 Temmuz” Kaplanoğlu’nun söyledikleri kanlı darbe girişimine ilişkin bu ni “eksiği yok fazlası var” dedir günün iktidarınca yapılan de tircesine destekleyerek yoluna ğerlendirmenin, üretilen söy devam ediyor. lemin ve inşa edilen algının bir Padişahın bir İngiliz şirket yet tekrarından ibaret... kilisine Osmanlı tokadı aşk et Denilebilir ki anlatılmak iste mesi gibi tek tek ele alınabile nen, bugün ne oluyorsa o dö cek tarihsel imkânsızlıklara, ta nemde de aynısının vuku bul hayyülötesiliklere girmeyece duğudur. Bu doğrultuda “Ulu ğiz. Bunları sıralamaya kalkar Hakan”ın başına gelenlerin şim sak sonu gelmez. di “Büyük Reis”in başına gel O yüzden daha genel bir sap mesinin önüne geçme yolunda tamayı tartışmaya açmaktan “milli” bir görev ve yükümlülük yanayım. yerine getiriliyor belki... Abdülhamid döneminin ka Olabilir. Sorun şu ki rakteristikleri hemen herke Abdülhamid’le Erdoğan arasın si malumu: İslâmcılık, Panisla da politik tutum, tavır, davra mizm (yahut “İttihadı İslâm”), nış olarak dağlar kadar fark var. hilafetin ihyası, Hindistan Müs Tekrar edelim, Erdoğan’dan po lümanlarıyla ilişkiler, Hicaz De litik motivasyon ve oryantasyon miryolu Projesi, sansür meka olarak bir “Enver” çıkarmak nizması, jurnal mekanizması, belki mümkündür, ama Abdü hafiyelik mekanizması... hamid çıkarmak hiç mümkün “Payitaht Abdülhamid”, değildir. odaklaşılan tarihsel dönemin Tabii sonuçta (“Enver” ben bu “parametre”lerini içleri bo zetmesi de dâhil) bunların hepsi şaltılmış birer aksesuvar ola “anakronizm”dir; yani bir tarih rak getiriyor bizim karşımıza. sel dönemin olaylarını bir başka Ben onları izlerken, yaşamın dönemin (bugünün) olaylarıyla dan koparılıp kurutularak du bağlantı, hatta özdeşlik arz edi vara asılmış denizyıldızları çağ yormuşçasına yorumlamak. rışıyor zihnimde!.. Bu, “Diriliş Ertuğrul”da da te Oysa bir tarihi diziden bekle mel motivasyon olarak karşı nen, geçmişte yaşananları bir mızdadır. Aslında dizide Ertuğ nebze de olsa yeniden canlan rul Gazi’yi oynayan Engin Al dırmasıdır. Dizide bu yok, böyle tan Düzyatan, “bobstil” bugü bir tat almıyoruz. İslâmcılığı da, nü ile canlandırdığı karaktere Panislamizm’i de, hilafeti de, ne kadar uzaksa, Ertuğrul Gazi dolayısıyla Abdülhamid’i de ku ile Tayyip Bey arasındaki tarih rutulup duvara asılmış denizyıl sel kişilik mesafesi de daha az dızları gibi izliyoruz. değildir. Gel gelelim biz “Diri Onlar dizide hayat bulmaz liş Ertuğrul”da aslında “Başkan ken karşımıza capcanlı ge lık Erdoğan”ını izliyoruz, izletti len bir “Bugün” var “Payitaht riliyoruz!.. Abdülhamid”de. Daha önce de Cumhurbaşkanı’nın sevgili to belirttik, 37 yıllık Abdülhamid rununun bu diziyi özeti, tekrar dönemini düşünceleriyle, siya ları dâhil doyumsuzca izliyor ol setiyle, şahsiyetleriyle, hadi masının bir sırrı da belki bura seleriyle almışlar ve bunlardan da saklı. “Reis”e bir elbise dikmişler. İzlediği dedesidir çünkü!.. İzmir’e Halk Park geliyor İzmir Büyükşehir Belediyesi, Mavişehir’de 88 bin metrekarelik alanda 610 ağaç dikerek park kuracak. Parkta vatandaşların kendini özgürce ifade edebileceği kürsü ve yazı duvarları olacak. Halk Park’ta yeşil alanın yanı sıra 340 ve 980 metrekarelik 3 adet ayrı çocuk oyun alanı yer alacak. Bunla rın yanı sıra parkta ücretsiz wifi erişimi, karavan kafe, 2 adet su duvarı ile 3 adet yaya köprüsü de bulunacak. Halk Park’a akçaağaç, kafur ağacı, iğde, ipek ağacı, jakaranda, defne, manolya, tespih ağacı, dut, sülün, akasya, melez, çınar, süs eriği, pırnal meşe ve saplı meşe olmak üzere 610 ağaç dikilecek. l İHA KIZ YURDUNDA YANGIN paniĞİ Beşiktaş’taki bir kız öğrenci yurdunun önündeki yeraltı elektrik kablolarının patlamasıyla çıkan küçük çaplı yangın paniğe neden oldu. Olay yerine ilk gelen polis ekibi yangın tüpleriyle yanan yere müdahale ederken, itfaiye ekipleri de söndürme ve soğutma çalışması yaptı. Yurtta kalan kız öğrenciler görevlilerce binadan tahliye edildi. l İSTANBUL AYLA AKBAL AMELİYAT OLDU Türk edebiyatının usta kalemlerinden, iki yıl önce yitirdiğimiz gazetemiz yazarı Oktay Akbal’ın eşi Ayla Akbal, omurilik kanalı daralması nedeniyle ameliyat oldu. Çağlayan’daki Florence Nightingale Hastanesi’nde geçen günlerde gerçekleşen ameliyatın ardından taburcu edilen Ayla Akbal, “Oktay Akbal’ın arşivini düzenlerken artık çalışma gücü bulabileceğim için daha çok seviniyorum” dedi. Üç çocuğa taciz iddiası Hem indirim hem avukatlık parası aldı Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde, fotoğraf çektirmek için işyerine gelen 12 yaşındaki 3 kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla, 30 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan 52 yaşındaki fotoğrafçı M.Y.’ye, bir çocuğa karşı eyleminden dolayı, iyi hal indirimi uygulanarak 6 yıl 8 ay hapis cezası verildi. Diğer 2 çocuğa karşı ‘Cinsel istismar’ ve ‘Müstehcenlik’ suçlarından beraat kararı veren mahkeme, sanığa beraat ettiği suçlar nedeniyle Hazine’den 3 bin 960 TL tutarında avukatlık ücreti ödenmesine hükmetti. Mahkemenin kadın hâkimi Berna Saçan Türker, beraat karara muhalefet şerhi koydu. l DHA C MY B