Katalog

Perşembe 30 Mart 2017 4 Önce içindeki FETÖ’cülere bak! Hakan Şükür olayı, “Boynun neden eğri” diye sorulduğunda “Nerem doğru ki” diye yanıtlayan devenin durumuna benziyor. Bilindiği gibi, Galatasaray’ın eski yıldız futbolcuları, halen kaçak, Hakan Şükür ve Arif Erdem’in iktidar kanadından gelen yoğun baskı sonucu, kulüpten ihracı konusu geçen pazar yapılan mali kongrede genel kurula getirildi ve oylama sonucunda reddedildi. Ama bu ikisi yine de yönetim kurulu kararıyla ihraç edildiler. Kanımca, genel kurul kararı doğru, yönetim kurulu kararı yanlıştır. Hemen belirtmek gerekir ki Hakan Şükür ile Arif Erdem’in Fethullahçı oldukları gerekçesiyle (şimdilerde artık Fethullahçı değil de “hain” deniyor) ihraçlarının reddedilmiş olmasını Fethullah yandaşlığının kulüp içinde destek görmesi olarak kabul etmek büyük bir hata olur. Olayı genel kurulun, üyelerin dinsel ve siyasal inançlarına karışılmasına, siyasi iktidarın kulübün iç işlerine müdahale edilmesine karşı çıktıkları şeklinde yorumlamak gerçeğe daha uygun düşer. Hakan Şükür ve Arif Erdem’in militan Fethullahçılıkları bir Galatasaray taraftarı ve kulüp üyesi olarak beni de rahatsız ediyordu. Ama suç oluşturan bir eylemde bulunmadıkları sürece inançlarına karışmaya kimsenin hakkı olmadığını düşünüyordum. Hâlâ da aynı kanıdayım. HHH Hakan ile Arif hakkında henüz kesinleşmiş bir yargı kararı yoktur. Var olan, bir zamanlar (o sırada da Fethullahçı idiler) onları bağırlarına basan AKP iktidarının henüz yargı kararına bağlanmamış ithamlarıdır. Hakan ve Arif’in, yurtdışına kaçmış olmalarını da, Türkiye’de bağımsız yargı olmadığı için adaletin tecelli etmeyeceğine inanmalarıyla gerekçelendirilmesi de, son zamanlarda yaşadığımız olaylar ışığında çok da aykırı gelmiyor. Onların, bir zamanlar adaleti zulme tebdil eden bir cemaatin mensupları olmalarının da adil yargıdan mahrum edilmelerini haklı kılamayacağı da ortadadır. Bu durumda, Galatasaraylıların Hakan ve Arif için, haklarında kesinleşmiş bir yargı kararı olmadıkça yapılan baskılara direnmeleri doğal ve Galatasaray’a can veren ilkelere uygundu. Hakan ve Arif’in baş tacı edildikleri sırada, takım içinde yaymaya çalıştıkları cemaatçi yapılanmanın kulübün ilkeleriyle bağdaşmadığı gerekçesiyle, Galatasaray ile yollarını ayırmamış olan kurulların şimdi siyasi iktidarın baskısıyla onları atmalarını haklı görmeye imkân yoktur. Tıpkı Hakan Şükür’ün FETÖ’nün sembol ismi olduğunu söyleyen Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’ı çıkışında haklı bulmaya imkân olmadığı gibi. Evet, Hakan Şükür FETÖ’nün sembol ismiydi. Ama FETÖ’nün sembol ismi olan Hakan, Tayyip Erdoğan tarafından elinden tutulup parlamentoya sokulup milletvekili yapılmış ve AKP’nin de sembol isimlerinden biri haline getirilmişti. HHH Fethullahçılar ile AKP’lilerin el ele “beraber yürüdük biz bu yollarda...” türküsünü çığırdıkları dönemde muteber kişi olan Hakan Şükür’ün, kâbesini Pennsilvanya’dan Aksaray’a çevirmeyi kabul etmemesinden sonra kendisini elinden tutup milletvekili yapanlar karşısında hain konuma düşmesini anlamak mümkündür, ama aynı nedenle, neden Galatasaray için de hain konumuna düşeceğini anlamaya imkân yoktur. Hakan ve Arif’in FETÖ’cü oldukları gerekçesiyle Galatasaray’dan ihraç edilmesini isteyen ve kulüp üzerinde büyük bir baskı oluşturan AKP kodamanlarına tok bir sesle şu söylenmelidir: Siz önce kendi içinizdeki FETÖ’cüleri temizlemeye bakın! Gerçekten de yalnız Türkiye’de değil, bütün dünyada FETÖ’cü avına çıkmış olan AKP’nin, kendi içinde tek FETÖ’cü bile bulamamış olması şaşırtıcı olmanın da ötesinde dehşet vericidir. Bu durumda biri çıkıp, “FETÖ’nün asıl kökü AKP içindedir, ona dokunulmadığı sürece yapıldığı ileri sürülen mücadele palavradır ve FETÖ’cüleri kollamaktan başka bir sonuç vermeyecektir” dese, hazretler acaba buna ne cevap verebilirler? ‘HAYIR’ VİDEOSU ÇEKMİŞTİ Gül’ün tutukluluğuna avukatından itiraz İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Ali Gül, “Hayır” videosunun ardından, İstanbul 5. Sulh Ceza Yargıcı Cevdet Özcan tarafından, sahte isimle açılmış bir Twitter hesabından yapılan paylaşımlar gerekçe gösterilerek tutuklanmıştı. Gül’ün avukatı Yiğit Acar tutukluluğa itiraz ederek Gül’ün tahliyesini istedi. Acar dilekçesinde “Felix Djerzinksi ismi ile açılan hesapların müvekkile ait olduğunu ya da müvekkil tarafından kullanıldığını gösteren bir delil bulunmamaktadır" dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Şehit yakınından GÜRSELTEKİN: terörist olur mu?’ Şehit yakınının, ‘Biz hayır deyince terörist olacakmışız’ sözlerini CHP lideri ‘Bu kadar acıyı yaşayana terörist denmez’ diye yanıtladı Kayseri’nin Sarız ilçesinde halka seslenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğinin ülkenin sorunlarına çözüm getirmediğini vurgulayarak, “Bu ülkenin muhafazakârına, milliyetçisine, sosyal demokratlarına sesleniyorum. Hep birlikte ‘hayır’diyelim, hayırlı bir iş yapalım” dedi. Milli iradenin her zaman arkasında durduklarını söyleyen Kılıçdaroğlu. “Tek adamlığa hep ‘hayır’ dedik. Atatürk de tek adam olmadı. Hep kararları birlikte aldılar. Sivas’ta, Erzurum’da, Ankara’da hep birlikte karar aldılar. Şimdi diyorlar ki tek adam bu yetkileri alsın. Bu bir parti meselesi değildir. Parti seçimine gitmiyoruz, bu bir memleket meselesi” dedi. Evet cephesinin “Hayır çıkarsa kaos olur memleket karışır” dediğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Niye karışsın? Niye kaos çıksın? Cumhurbaşkanı, Başbakan hep yerinde duracaklar. Bu anayasa değişikliğiyle Binali Bey kendisini tasfiye etmeye çalışıyor, haberi yok” diye konuştu. Şehit yakını konuştu Ezan okunması üzerine Kılıçdaroğlu konuşmasına ara verdi. Bu arada bir şehit yakını, mikrofonu alarak, “Ben şehit yakınıyım, biz ‘hayır’ dediğimiz zaman terörist olacakmışız. Benden terörist olur Yurttaşlar Kılıçdaroğlu’na yoğun ilgi gösterdi. mu?” dedi. Kılıçdaroğlu ise “Bu kadar acıyı yaşayanlara terörist demek yakışık almaz. Bu ülkenin evlatları El Bab’a gider şehit olur, terörle mücadelede şehit olur. Ancak Ankara’daki bu beyler çocukları için milletvekili olma yolunu açıyorlar. 18 yaşında milletvekili seçilecekmiş. Şehitlerimiz için, gazilerimiz için, evlatlarımız için hayır demeliyiz” ifadesini kullandı. Şehit yakınının konuşması sırasında canlı yayın yapan bazı ulusal kanalların yanını kesmesi ise özellikle sosyal medyada yoğun tepkiye neden oldu. Kılıçdaroğlu daha sonra Sarız Belediyesi tarafından yaptırılan Kadın Misafirhanesi’nin açılışını yaptı. l KAYSERİ/DHA HDP ‘Hayır’ için gaza bastı HDP, referandum çalışmalarını Eş Genel Başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın tutuklu bulunduğu Edirne ve Kandıra’da başlattı. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuklu olduğu Edirne Cezaevi önünde açıklama yapan heyette TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, HDP Millet vekili Erdal Ataş, Eş Genel Başkan Yardımcıları Serpil Kemalbay ve Sezai Temelli, HDP MYK üyesi Çilem Öz, HDP İstanbul İl Eş Genel Başkanı Esengül Demir ve ESP Genel Başkanı Çiçek Otlu yer aldı. Jandarma ve cezaevi yönetimi geniş güvenlik önlemi alırken, partililer “Mutlaka kazanacağız, Hayır hepimiz kazana lım” pankartı açtı. Buldan, eş genel başkanlar ve milletvekillerinin tutuklu olduğunu vurgulayarak, “Onlar rehin alınmış olabilirler ancak onların yerine ‘Hayır’ı güçlü bir şekilde yürüteceğimize söz veriyoruz” diye konuştu. Milletvekilliği ve parti üyeliği düşürülen HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın tutuklu bulunduğu Kandıra Cezaevi önündeki basın açıklamasına ise valilik tarafından izin verilmedi. l Yurt Haberleri HDP şarkısına yasak Şırnak Valiliği, ‘Bejin Na’ isimli şarkıyı ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği’ iddiasıyla yasakladı. Kararda “Parça, anayasanın ‘Devletin dili Türkçedir’ ibaresine aykırı” denildi Şırnak Valiliği, HDP’nin referandum çalışmaları için kullandığı “Bejin Na” isimli şarkıyı “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ettiği iddiasıyla yasakladı. Dihaber’in haberine göre; Şırnak Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan incelemede şarkının içinde geçen kelimelerin anayasanın ilk 3 maddesine aykırı olduğu iddiasıyla yasaklanması talep edildi. İl Emniyet Müdürü Ömer Ulusoy’un imzasıyla sunulan talep Şırnak Valisi Ali İhsan Su tarafından kabul edildi. OHAL kanunuyla yasaklandı HDP Şırnak İl Örgütü’ne tebliğ edilen yasak kararında, “İçerisinde geçen kelimelerin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ilk 3 maddesinde belirtilen hususlara aykırı olduğu, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği ve Şırnak’ta tesis olan huzur ve güven ortamında infiale sebebiyet verebileceği değerlendirilmiş olup, halkoylaması süresinde ve genel kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir O ŞARKININ SÖZLERİ Hayır diyeceğim koşacağım gezeceğim Hayır diyeceğim bir şarkı söyleyeceğim Hayır susmayacağım söyleyeceğim soracağım Hayır herkesin vicdanı olacağım Hayır diyelim adaleti kazanalım Hayır diyelim kardeşliği kazanalım Hayır diyelim geleceği kazanalım Hayır diyelim hepimiz kazanalım Hayır yılmayacağım, kopmayacağım, durmayacağım Hayır yarınlarda ben de olacağım Hayır hayır diyeceğim sandığa gideceğim Hayır diyeceğim boyun eğmeyeceğim Hayır diyelim adaleti kazanalım Hayır diyelim kardeşliği kazanalım Hayır diyelim geleceği kazanalım Hayır diyelim hepimiz kazanalım tehlikenin ortaya çıkmasına mani olmak maksadıyla” ibarelerine yer verildi. Parça, 2935 sayılı OHAL kanunu kapsamında “Söz, yazı, resim, plak, film, ses ve görünü bantlarını ve sesle yapılan yayımı denetlemek gerektiğinde kayıtlamak veya yasaklamak” hükmü ile yine PVSK’nın 2. maddesinin a bendine göre “kanunlara, tüzüklere, kamu düzenine uygun olmayan hareketlerin işlenmesinden önce bu kanun hükümleri dairesinde önünü almak” hükümleri kapsamında yasaklandı. Kararda, parçanın anayasanın “Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir” ibaresine aykırı olduğu belirtilerek yasaklandığı belirtildi. 2015’te AKP’den Kürtçe şarkı AKP, 7 Haziran 2015 seçimlerinde “Carek Di” (Bir daha) anlamına gelen Kürtçe şarkı kullanmıştı. Başbakan Binali Yıldırım, geçen hafta Batman’da Kürtçe seslenerek, “ere ere ere (Evet evet evet). Ser sera ser çava (Başım üstüne, gözüm üstüne)” demişti. Çözüm süreci devam ederken AKP sık sık Kürtçe afiş ve pankartlar da kullanılırken, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, geçen yıl Van’da “Biji Serok Ahmet” (Yaşasın Başkan Ahmet) sloganları atılması üzerine “Biji Serok Ahmet demenizden mutlu oluyorum” demişti. Akşener’e bir yasak daha Meral Akşener MHP’den ihraç edilen bağımsız Isparta Milletvekili Nuri Okutan, Meral Akşener’in de katılımıyla 12 Nisan’da Cumhuriyet ve Demokrasi Meydanı’nda gerçekleştirilecek “milli iradeye saygı” konulu toplantı için 23 Mart’ta Merkez İlçe Seçim Kurulu’na başvurdu. Okutan’ın başvurusu kurul tarafından reddedildi. Seçim Kurulu’nun verdiği ret kararının yasalara uygun olmadığını belirten Nuri Okutan şu açıklamayı yaptı: “Referandumla ilgili düzenlenmiş bir yasa var. Orada TRT’de propaganda usulü var. Yüksek Seçim Kurulu, bu hallerde mecliste grubu bulunan partilere hak tanıyor. Talebimizi reddetmelerine gerekçe gösterilen bu madde. Ben TRT’ye başvurmadım. İptal ettikleri madde TRT ile ilgili. Bu maddeden tutturarak izin vermiyorlar. Milletvekilleri açık ve kapalı toplantı yapabilir. Bizim toplantımıza Meral Hanım da katılacaktı. İtiraz ettik. Bizim açımızdan iptal yok. Kapalı yerde yapacağız, kahvede yapacağız, yolda yapacağız.” Kurultay davasına 3 ay erteleme Öte yandan Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, MHP’li muhaliflerin 19 Haziran 2016’da, Ankara’da gerçekleştirdikleri olağanüstü kurultaya ilişkin davayı 3 ay sonraya, 20 Haziran’a erteledi. l DHA Etik yasası için de sandığa gidelim CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin ve CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, ‘Halkın Otobüsü’ ile Anadolu’yu gezerek 16 Nisan referandumu için ‘hayır’ kampanyasına devam ediyor. Güneydoğu illerinin ardından Konya’dan başlayarak ziyaretlerine devam eden Tekin ve Berberoğlu, 41 il ile tamamlamak istedikleri referandum kampanyasında 30 ile ulaştı. AKP’nin kalesi konumundaki Konya’da konuşan Tekin, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun görevden alınmasına neden olduğu düşünülen siyasi etik yasa önerisine de sahip çıkarak, “Konya’dan, derdest edilen AKP’li Başbakan’ın memleketinden sesleniyorum. Hadi Davutoğlu’nun getirdiği siyasi etik yasasını referanduma götürelim” dedi. Cumhuriyet’in sorularını da yanıtlayan Tekin, “Gezilerim sonunda edindiğim izlenime göre ‘hayır’ oyu referandumda yüzde 60’ın altına düşerse ben kendimi siyaseten yanılmış olarak hissedeceğim” dedi. CHP’Lİ OKAY: Gözdağı hukuk duvarına çarptı CHP Parti Mecli si Üyesi Hakkı Süha Okay, 50 muhtarın sav cılıkça çağrıl ma gerekçe si olarak “bilgi sahibi ola Hakkı Süha Okay rak” dinlendiğine yönelik ya pılan açıklamaya tepki gös terdi. “Neden 50 muhtarın birden ifadesine başvurma ih tiyacı hissedildi?” diye soran Okay, “Kaldı ki soruşturulma sı gerekenler muhtarlar de ğildir. Eğer böyle bir işlem ya pılacaksa doğru adres davet sahipleri olmalıydı. Yapılmak istenen muhtarlara gözdağı vermekti. Tepkiler karşısında bu gözdağı hukuk duvarına çarptı. Siyasi parti faaliyetleri izne tabi değildir” dedi. l İKLİM ÖNGEL/ANKARA TOPLUMSAL BELLEK: ‘Hayır’ diye haykırıyoruz Yakınlarını siyasi cinayetlerde yitiren ailelerin oluşturduğu Toplumsal Bellek Platformu, referandumla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, “Yıllardır acılarımızın bir daha yaşanmaması için, başka Uğur’lar, Hrant’lar, Musa’ların aramızdan alınmaması için çırpındık. Tutuklanan gazetecilere, gittikçe artan polis devleti uygulamalarına tanık oldukça ülkemiz adına utanç duyuyoruz. Şimdi adına taslak demeyi dahi zul gördüğümüz bir metnin halkoylaması yaklaşırken ülkemiz için endişeliyiz. Okuduğumuzu anlıyoruz ve bu önümüze konan metnin ülkemizi karanlığa sokacağından şüphemiz olmadığını söylüyoruz. ‘Hayır’ diye haykırıyoruz” denildi. l ANKARA / Cumhuriyet CHP’Lİ KERİMOĞLU Avrupa’ya ırkçılık uyarısı Fransa’nın Strasbourg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Parlamento Sosyalist Grup toplantısına katılan Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu, Avrupa’da yükselen ırkçı sağ siyaset, Türk karşıtlığı ve İslamofobiden duyduğu kaygıları dile getirdi. Kerimoğlu, Avrupa’da yaşayan Türklerin, her iki taraf açısından da iç politikaya malzeme edilmemesi gerektiğini vurguladı.l İSTANBUL C MY B