25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 28 Mart 2017 EDİTÖR: NECDET ÇALIŞKAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Kriz yok, borç var! ekonomi 9 AKP’nin ekonomi politikaları, her kesimi borç kuyruğuna soktu. Kullanılan krediler yılın ilk 3 ayında yüzde 47 arttı. Bir haftada 39 bin işletme kefalet için sıraya girdi Hükümetin uyguladığı politikaların ekonomide yarattığı kriz, borçla aşılmaya çalışılınca yurttaşların kullandığı kredi tutarı yılın ilk 3 ayında yüzde 47 arttı. Hem yeni alınan hem de batık işletmeleri kurtarabilmek için yeniden yapılandırılan kredilerin etkisiyle bu ilk çeyreğindeki bankaların verdiği kredi tutarı geçen yıla göre 55 milyar TL artışla 175 milyar dolara dayandı. Finansal sistemde verilen bu kredilerdeki hızlı artışın yanısıra Kredi Garanti Fonu’nun (KGF) zor durumdaki işletmelere verdiği kefaletlerden yararlanan küçük ve orta ölçekli işletmelerin sayısı da sadece son bir haftada 39 bini buldu. KGF, 25 yılda verdiği kefaletden daha fazlasını sadece son bir haftada verdi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladı ğı son borçluluk verilerine göre ise Türkiye nüfusunun yüzde 68’sinin taksit veya benzer borcu var. Üstelik bu orana konut alımı ve konut masrafları da dahil değil. Hüseyin Aydın Bir haftada 39 bin işletme kredi kuyruğuna girdi Kredi Garanti Fonu (KGF), son bir haftada 39 bin işletmeye kefalet verildiğini ve kefalet hacminin de 20 milyar TL’ye ulaştığını açıkladı. KGF’den yapılan açıklamada, 25 yılda KGF’nin ulaştığı KOBİ sayısının 35 bin 995, kefalet hacminin de 12.3 milyar TL olduğu belirtilirken, sadece 3 ayda 55 bin işletmeye 48.7 milyar TL tutarında kefalet verilerek yüzde 497’lik bir artış oranına ulaşıldığı belirtildi. Böylece işletme sayısının 91 bin, toplam kefalet hacminin de 61.3 milyar TL’ye yükseldiği ifade edildi. 20 Mart’ta Hazine ile Kredi Garanti Fonu arasında imzalanan protokol ile, KGF tarafından verilen kefaletin üst limiti 200 milyon TL’ye yükseltilirken toplam kefalet hacmi de 250 milyar TL olarak belirlenmişti. ‘kredilerde yılın ilk üç ayında Ciddi bir artış var’ Türkiye’de son dönemde kredilerde yaşanan artışın bir önceki yılın son çeyreğinde başladığını belirten Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Hüseyin Aydın, Kredi Garanti Fonu (KGF) başta olmak üzere hem bireysel tüketiciye dönük hem de şirketlere yönelik hükümetin aldı ğı tedbirlerin bu artışta etkili olduğunu söyledi. Aydın, “Krediler de miktarsal olarak ciddi bir artış görüyoruz. Kredi rakamlarına baktığımızda geçen yıl ilk üç ayda 120 milyar TL. İlk çeyreğin bitmesine son bir hafta kala, şu anda 150 milyar TL, çeyreği 175 milyar TL civarında tamamlar görünüyor. Bu ciddi bir artış” dedi. Uludağ Ekonomi Zirvesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Aydın, kredilerde ilk çeyrek sonunda yıllık bazda artışın yüzde 46’ya denk geldiğini belirterek, yılsonunda ise yüzde 15’lik bir kredi büyümesi beklediklerini ifade etti. Aydın, hem reel sektörün kredi talebinin hem de bankaların kredi verme iştahının devam ettiği söyledi. ‘KGF yetmez’ Dış finansman maliyetlerinde son dönemde artış olduğunu da dikkat çeken Aydın, “Dışarıdan borçlanmada faize artış gelince ki geliyor, 3040 baz puan civarında bu artış sektörü etkiliyor mu’ etkiliyor, ancak, aman aman değil” diye konuştu. Aydın, KGF’nin 250 milyar TL’lik kredi kefaletinin bankacılık sektörünün 1.8 trilyon TL tutarındaki kredi hacminin sekizde biri kadar yeni kredi anlamına geldiğini belirterek, “Tek başına KGF yeterli değil ancak büyümeye istihdama destek olacak” dedi. ESK karkas et satışına başladı Et ve Süt Kurumu (ESK), kasaplara kilosu 22.5 TL+KDV’den taze karkas sığır eti; yemek şirketlerine ve et sanayicilerine de 20.5 TL+KDV fiyatla dondurulmuş karkas sığır eti satacak. Kasaplar, kurumdan satın aldıkları karkas etleri, perakende olarak sektör tarafından belirlenen tarife gereği kıymada kilogramı 32 TL ve kuşbaşıda kilogramı 34 TL’den satışa sunacak. l Ekonomi Servisi Yemek kartına ortak çözüm İstanbul, Ankara ve İzmir Ticaret Odaları, restoranlar ile yemek kartı şirketlerini karşı karşıya getiren kart komisyon ücretleriyle ilgili çözüm bulmak için ortak hareket etme kararı aldı. İzmir Ticaret Odası (İZTO) Başkanı Ekrem Demirtaş, “Bu sorunun hukuki ve mali boyutunu araştırmak üzere üç odamızın hukukçuları, uzmanları ve meslek komitesi üyelerinin katılımıyla bir çalışma grubu kurarak en kısa sürede mevzuat değişikliklerini de kapsayan bir çözüm önerisiyle Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na müracaat edeceğiz” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Sigortalı ücretli kadın çalışan sayısı 40 bin kişi azalırken, bu sayının yarısını (20 bin) imalat sanayiinde çalışan kadınlar oluşturdu. 40 bin kadın işinden oldu TEPAV’ın raporuna göre sigortalı ücretli kadın çalışan sayısı 2016 yılının aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre 40 bin kişi azaldı Türkiye Ekonomi Politikaları Vakfı’nın (TEPAV) raporuna göre, Aralık 2016’da sigortalı ücretli kadın çalışan sayısı Aralık 2015’e göre 40 bin kişi azalırken, bu dönemde sigortalı ücretli çalışan sayısı yüzde 1.6 azalarak 13.76 milyon oldu. TEPAV’ın İstihdam İzleme Bülteni’ne göre Aralık 2016’da 4/a sigortalı ücretli kadın çalışan sayısı yüzde 1, sigortalı ücretli erkek çalışan sayısı yüzde 1.8 azaldı. Toplam sigortalı ücretli çalışan sayısındaki azalışın yüzde 18.1’i sigortalı ücretli kadın çalışan sayısındaki azalıştan kaynaklandı. İmalat sanayiinde kadın çalışan sayısı Aralık 2016’da 20 bin kişi azalırken, ücretli kadın çalışan sayısı en fazla azalan sektör 52 bin kişilik azalışla bi na ve çevre düzenleme faaliyetleri sektörü oldu. Kamuda azaldı Bu sektörü 22 bin kişi azalışla ormancılık ve tomrukçuluk, 9 bin kişi azalışla giyim eşyaları imalatı, 8 bin kişi azalışla konaklama ve 7 bin kişi azalışla ev içi çalışanların faaliyetleri sektörleri izledi. Sigortalı ücretli kadın çalışan sayısı en faz la azalan il Antalya olurken, bu ili Adana, İstanbul, Rize ve İzmir takip etti. Aralık 2016’da Türkiye genelinde faaliyet gösteren işyeri sayısı Aralık 2015’e göre yüzde 0.5 artarak 1.75 milyon oldu. Sektörler bazında, önceki yıla göre 5 bin artış ile gayrimenkul faaliyetleri ve toptan ticaret sektörü işyeri sayısı en fazla artan sektörler oldu. Kapasite Martta düştü Kapasite kullanım oranı mart ayında yüzde 74.9’a geriledi. 2017 yılı mart ayında imalat sanayii genelinde kapasite kullanım oranı, bir önceki aya göre 0.5 puan azalarak yüzde 74.9 seviyesinde gerçekleşti. Merkez Bankası’nın açıklamasına göre 2017 yılı Mart ayında mal grupları bazında kapasite kullanım oranları değerlendirildiğinde, dayanıklı tüketim malları, yatırım malları ve ara mallarında artış görülürken, gıda ve içecekler ile dayanıksız tüketim mallarında azalış gözlendi. l Ekonomi Servisi Çocuğuna bakamayan aile sayısı yüzde 71 arttı Ekonomik yoksunluk nedeniyle koruma ve bakım tedbiri talep edilen çocuk sayısı son 2 yılda yüzde 71 arttı. Binlerce aile, yoksulluk ve işsizlik nedeniyle çocuklarının yaşamlarını en düşük düzeyde dahi sürdürmediklerinden çaresizlik içinde çocukları hakkında koruma ve bakım tedbiri talep ediyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre, korunma, yardım ve bakıma muhtaç çocukların sayısı 2014’te 80.375 iken 2016’da bu sayı 137.415’e yükseldi. Son yıllardaki bu artışın en önemli nedenleri arasında işsizlik, yoksulluk ve gelir dağılımındaki eşitsizliğinin bulunduğu görülüyor. Yoksulluktan dolayı temel ihtiyaçlarını karşılayamayan ve yaşamlarını en düşük düzeyde dahi sürdürmekte güçlük çeken ve Aile ve Sosyal Politikalar il müdürlüklerine başvuran kişilere ve ailelerine ekonomik yardım ile destek sağlanıyor. Bu şekilde ailenin parçalanmadan bir arada yaşamasına çalışılıyor. Korunmaya muhtaç çocuklar, çocuk yuvası, çocuk evleri ve çocuk destek merkezlerinde koruma altına alınıyor. Türkiye’de yaşayan yurttaşların giderek daha fazla yoksullaştığı gözleniyor. Zira binlerce ailenin çocuklarının en temel ihtiyaçlarını karşılayamadığı yani karnını doyuramadığı, üzerini giydiremediği, altını değiştiremediği için devletten çocuklarının koruma altına alınarak bakılmasını talep ettiği görülüyor. l Ekonomi Servisi ‘Men dakka dukka...’ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, dünyada hiçbir siyasi liderin kırabilmesi söz konusu olamayacak, canlı yayımlanmada da rekor üzerine rekorlar kırmada kendi kendisi ile yarıştığı referandum kampanyası konuşmalarında kaç yüzüncü saate ulaştığı artık ölçülemez noktada... Kaçınılmaz, verilmek istenen mesajlar konusunda kendilerini çok fazla tekrar ediyorlar diyesimiz olsa da diyemiyoruz. Çünkü gündem referandum; oy istenen dünyada bir benzeri akıl edilmemiş; tek adamda toplanmış en diktatoryal otoriterleşmenin sınır tanımaz yetkilerinin, güçleri tek adamda toplamaya kalkışmanın; anayasal değişiklik metninin halka anlatılmaya kalkışılacak, oy istenebilecek içeriği yok... Başbakan, dün referandum kampanyasının en sıcak vuruş olarak hedeflenmiş son sürecine ilişkin medya yöneticilerine yönelik bilgilendirmesinde, özetle, içtenlikle; “Referandumun içeriği değil, genel güvenoyu alınması önemli..” demiş. Sözün özü Kılıçdaroğlu boşu boşuna, her koşula, her ortama razı olduklarını ilan ederek, referandumun içeriğinin masaya yatırılacağı açık oturumlar çağrısını yapıp durmuyor... Bir benzerinin söz konusu olamayacağı, tek adamın aklına estiği sınırsız, keyfi diktatoryal yönetim gücü, yetkileri üzerinden, içerikten örneklerle, içerik üzerinden açıklamalar yaptıkça da, başta Erdoğan, evetçiler korosunun eleştirilerinin odağına oturuyor... HHH Evetçiler kampanyasının sıradanlığın üzerinde siyasi liderlik gücüne oturtulmuş, adı Cumhurbaşkanlığı, başkanlık rejiminde baştan sona Erdoğan liderliği üzerinden, AKP iktidarlarının içine düştüğü kendi icraatları, çıkar ittifaklarının zikzaklar kaosunda çıkış yolu bulabilme hedefleniyor... Erdoğan’ın liderlik karizması ile, en son, en çarpıcı kaostan, İktidarları erki, siyasi ittifaklarının, ortak sorumluluklarında gerçekleştirilmiş icraatlarının, suçlar zinciri oluşturulmuş FETÖ’cü darbenin kanlı hesaplaşmanın siyasi ayağı olmadan.. işin içinden çıkabilmenin, demokrasi, hukuk devleti düzenleri içinde bir yolu olabilir mi? Referandum kampanyalarının evetçiler ayağının akıl almaz devlet gücü kaynakları da kullanılıyor olarak, medya terörü eşliğinde, haksız, eşitsiz, hukuksuz boyutlarda hayırcıları yıldırma, tehdit odaklı oluşu bir yana, asıl tehdit, baskıların İktidarlarına oy vermiş seçmen kitlesine yönelik olduğunu görmek gerek. İktidarlarının gündemi, önceliği FETÖ’cü askeri yarım kalmış kanlı darbe hesaplaşması, bu eski ortak terör örgütlenmesinden, başta yargı, eğitim, tüm kamuözel kurumları ele geçirmiş olmalarına ilişkin değil mi? Şimdilerden terör suçlamaları kapsamında, haksızhukuksuz özgürlükler kapsamındaki düşünce suçları içinde olarak, muhalif görülen herkes, sol, aydınlanmacı, laik, Atatürkçü, demokratik, sendikal yandaş yapılamamış örgütlenmelerden on binlerle sayılanlar yargılanmalar kapsamında, çok büyük çoğunluğu için yargısız infaz kasıtlı tutuklanıyorlar. Temizlik kasıtlı işten atılmış, dünyada örneği yaşanmamış, ailesi ile birlikte ekmeği ile oynanmış olanlarsa yüz binlerle sayılıyor... Erdoğan’ın son günlerdeki gündemi referandum ama içeriğinde sandıkta seçmeni evetçiler safında cephede tutabilme hedefli her karşı çıkışı en ağırından teröristlikle suçlayan çıkışlarında suçlu, hain, düşmanlıktan payını almayan yok. El insaf tepkilerini gözetmek üzere ise daha doğrusu sürekli çark etmek zorunda kaldığı izansız çıkışları, suçlamaları, potları için de çok sevdiği bir tekerleme buldu; “men dakka dukka”. Diktatör diyen AB siyasi liderliklerine Hitler’i anımsatıyormuş. Referandum zaferinden sonra gündeminde AB üyeliği referandumu olabilirmiş. İç siyasette faşist suçlamalarının karşılığının, PKK yandaşlığı, terörist olarak gelmesi doğalmış. Sırası gelince, idamı da gündeme getirmek seçmen iradesiymiş... KISA... KISA... n130 milyar dolarlık birleşme onaylandı AB, Dow Chemical ve DuPont’un 130 milyar dolarlık birleşmesini koşullu olarak onayladı. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Rekabetten Sorumlu Üyesi Margrethe Vestager, Brüksel’de düzenlediği basın toplantısında, kimya sektöründe 130 milyar dolarlık ABD firmaları Dow Chemical ve Dupont birleşmesine koşullu onay verildiğini açıkladı. n Naksan yeniden üretime başladı Bünyesinde Naksan Plastik, Adularya Enerji ve Royal Halı gibi şirketleri barındıran Naksan Holding’de üretim yeniden başladı. 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında TMSF’ye devredilen Naksan Holding’in Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Koordinatörü Mahmut Birlik’in verdiği bilgiye göre banka borçları ötelenen şirkette, işçi alacakları da ödendi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle