20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 24 Mart 2017 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY hYaavsaaskınTıHbYo’znaincak ekonomi 9 Yolcu sayısı yüzde 10’dan fazla düşen, reklama 100 milyon dolarlar harcayıp 2016’da kârdan zarara geçen THY’nin ‘hava’ koşullarını, elektronik cihaz yasağı kötüleştirecek Uçakta cihaz engeli Musul ile başlamış DUYGU GÜVENÇ ABD’nin, Musul Havaalanı’nın IŞİD’den alınmasının ardından elde ettiği istihbaratta, laptop ve tablet bilgisayarların bataryalarını kullanarak patlayıcı üreteceği yönünde bilgilere ulaşıldığı ve bu verilerin de Türkiye ile paylaşıldığı öğrenildi. Atatürk Havaalanı’nda, bataryalara gizlenebilecek bir patlayıcıyı tespit etmeye yarayan donanımın olmadığı ve ABD’nin Güvenlik Ulaştırma İdaresi’nin (TSA) belirlediği standartları kapsamadığı öğrenildi. Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre, şubat ayında Musul Havaalanı’nın IŞİD’den ele geçirilmesinin ardından ABD ve Irak iş birliğinde bazı havaalanlarına yönelik saldırı geliştirmek için teknoloji geliştirdiğine yönelik veriler ele geçirildi. Bu veriler, ilgili ülkelerle de paylaşıldı. Karar uygulamaya geçirilmeden önce de ABD’nin TSA’nın beklentilerini taraflara ilettiği belirtildi. Dışişleri Sözcüsü Hüseyin Müftüoğlu, ABD ve İngiltere’nin aldığı bu kararlardan vazgeçilmesi için girişimlerin sürdüğünü belirterek şunları söyledi: “Alınan tedbirlerin kalıcı olmaması, ortada risk varsa birlikte önlem alınması önem taşıyor. Sınırlama ve kısıtlama doğru yol değil. Önceden bilgi verilmeden atılan tek taraflı adımlar istenmeyen tartışmaları tetikleyecektir.” l ANKARA ABD ve İngiltere’nin aralarına Türkiye’nin de dahil olduğu bazı ülkelerden yapılan direkt uçuşlarda, kabin içine elektronik ci haz alınmasını yasaklaması kararı gü venlik kaygılarıyla mı? Yoksa ticari se beplerle mi alındı? “Dünya, Türkiye’nin havayollarını kıskanıyor mu?” tartış masında veriler, tam ter sini söylüyor. 2016’da THY’nin toplam gelirleri yüzde 7 düştü. 2015’te 1 milyar dolar kâr elde eden şirket, 2016’da 77 NECDET milyon dolar zarar yaz ÇALIŞKAN dı. 2017’nin ilk 2 ayın da yolcu sayısı iç hat larda yüzde 5.4, dış hatlarda ise yüz de 14.3 geriledi. Lionel Messi, Kobe Bryant ve Morgan Freeman gibi dünya ca ünlü isimlerle yapılan rek lamlar için yapılan harcama lar yüzde 5 artışla 214 milyon dolara çıktı. Tüm bu pazarlama çalışmaları ise artan güvenlik endişelerinin gölgesinde kaldı. THY’nin geçen yılki yolcu gelirleri yüz de 8’den fazla geriledi. Rakipleri kârda Yasak kararı sadece THY’yi de ilgilendirmiyor. Örneğin British Airways bugün İstanbulLondra seferlerinde yasağı uygulamaya başladı. ABD için ise özel bir durum söz konusu. Çünkü şu an itibarıyla ABD’ye İstanbul’dan direkt uçan tek şirket THY. Aynı durum Dubai’den ABD’ye yapılan seferlerde Emirates ve Doha’dan ABD’ye yapılan seferlerde Katar (Qatar) Havayolları için de geçerli. Dolayısıyla elektronik cihazını yanına almaktan vazgeçmek istemeyen, bu ülkelerde aktarmalı gitmeyi göze almak durumunda. Ancak THY’nin durumu bu rakipleri gibi yatırımcıları kıskandıracak cinsten pek de değil. Emirates’in net kârını yüzde 50, Qatar’ın tam yüzde 334 arttığı geçen mali yılda, THY kârdan zarara geçti. Analistler, yasağın en çok Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye’nin havayolları şirketlerini etkileyeceğini belirtiyor. British Airways uygulamaya başladı Cep telefonu dışındaki tüm elektronik aletlerin kabinde taşınma yasağının ilk uygulaması dün İstanbul Atatürk Havalimanı’nda, İngiliz havayolu şirketi British Airways’in (BA) Londra’ya giden uçağında başlatıldı. Yasakla ilgili olarak programlarını 2 gün önceden yaptıklarını belirten şirketin yetkilileri dün İstanbul’dan Londra’ya giden BA675 sefer sayılı uçak yolcularıyla bir gün önceden iletişime geçtiklerini ve birkaç yolcu dışında büyük çoğunluğun yasak kapsamındaki elektronik cihazlarını evlerindeyken valizlere koyduklarını söyledi. Güvenlik aramasının Gözen Güvenlik şirketi elemanları tarafından yapılan BA’nın Londra’ya giden 90 yolcusunun bilet ve pasaport işlemlerinin ardından uçağa binecekleri köprülerin bulunduğu salonda da el bagajı aramasında geçirildi. Yeni dünya düzeni: Terör bahane, yasaklar şahane Uçakların kabinlerine aralarında İstanbul’un da bulunduğu 10 havalimanından kalkışlarda cep telefonu haricinde elektronik cihaz yasağını “güvenlik ve terör” ile gerekçelendirmek içinde bulunduğumuz dijital çağda çocukların bile inanmayacağı bir bahane. İnsanların bedenlerine geçici elektronik dövmeler yaptırıp onlara dokunarak akıllı telefonlarını istedikleri gibi kontrol edebildikleri bir dönemden bahsediyoruz. Kabinde yasak olan laptop ya da iPad’in uçağın bagajında olması terörü nasıl durdurur? Bunun açıklaması yok. O zaman alternatif bir gerekçe daha devreye giriyor. O da ekonomik kaygı. Nasıl mı? Son 10 yılda küresel havacılık sektörünün oyuncuları hayli değişti. Emirates (Dubai), Etihad Airways (Abu Dabi) ve Qatar Airways (Doha) ile birlikte Türk Hava Yolları (THY), yapmış oldukları atılımla sektörde, “oyun değiştirici” etkisi yarattılar. Onlara Güneydoğu Asya’daki havayolu şirketleri de eklenince havayolu sektörünün merkezi, hızlı bir biçimde Doğu’ya doğru kaydı. Bu gelişme Amerika ve Avrupalı havayolu şirketlerini de harekete geçirdi. Delta, American ve United Airlines, Körfez’deki havayolu şirketlerinin son on yıl içerisinde 42 milyar USD tutarında devlet yardımı aldıklarını iddia ederken, Etihad Airways tarafından yapılan bir açıklamaya göre ise ABD’li şirketler 2000 yılından günümüze, 70 milyar USD civarında sübvanse edildi. Washington Post’un Trump’ın yasa ğını “Birleşik Devletler, ABD havaalanlarına erişim üzerindeki kontrolünü güçlendirirken bir yandan da bu gücünü sektördeki diğer ticaret aktörleri zayıflatmak için kullanıyor” diye yorumlaması da bunu doğruluyor. Belli ki yasaklar sürecek ve yayılacak... Yayılan popülist dalga yeni bir dünya düzeni oluşturma konusunda doludizgin ilerliyor. Ve yeni bir kapitalizm türü ortaya çıkıyor. Finansal sermaye yine baş aktör; ama bu kez güvensizliği, “güçsüzlük duygusunu” yayarak, körükleyerek ve bunlardan beslenerek şekil değiştiriyor. ABD Başkanı Donald Trump kendi iş yaşamında finans kapitalden en fazla yararlanan kişilerden biri olmuştu. Bunu bir kenara bırakmadı tabii. Eğer bırakmış olsaydı yeni kabinesini milyarder iş insanları ile doldurmazdı. Şimdi de kapitalizmi daha da büyütmeye çalışıyor ama bunu globalizasyonu düşman ilan ederek gerçekleştiriyor. Globalizasyon sözcüğü bu işin kalbinde popülist söylemlerin odağında: Ulusumuza zarar veren dış mihraklar, kendi koşullarını çıkarları doğrultusunda dayatan ekonomik güçler vs... İşin ilginci kapitalizmin sesi olan Financial Times’da bir nevi günah çıkarma gibi görünen Bill Emmot imzalı yazı. Bir tam sayfaya yayılan yazısında Emmot “Küreselleşme ‘açıklık’ üzerine inşa edilmişti, ticaretin, kültürlerin, fikirlerin ve sermayenin açılması. Önemli bir özellikti ama tek başına yeterli değildi. ‘Açıklık’ beraberinde ‘eşitlik’ sözcüğünü de taşımalıydı. Öyle olmadı. Bu açıklığı eşitliğin çeşitli biçimleri ile dengelememek öncelikle toplumsal güveni zedeledi. Bunun üstüne 2008 krizinde iktidarların, dev şirketleri kurtarma görevini üstlenmeye dönüşünce insanların kurumlara, iktidarlara hatta demokrasiye olan güvenleri iyice sarsıldı. İşte popülizm bu noktada iş yapmaya başladı” diyor. Yeni dünya düzeni emin olun sadece sınır kapıları, uçak kabinleri ile sınırlı kalmayacak. Bakalım nereye kadar? Gençlik için başarı borçsuz kalabilmek Ali Akurgal geçen haftaki “gençliğin üzerindeki borç yükü” yazıma bir not gönderdi: “Baba beni okula gönder” için babalara ödenen para Dünya Bankası kredisi 14 yılı ödemesiz, borç. “Okullarda bedelsiz kitap” için gerekli para Dünya Bankası kredisi 14 yılı ödemesiz, borç. Bunları o çocuklar ödeyecek. Avrasya Tüneli, Osmangazi Köprüsü, Üçüncü Boğaz Köprüsü’nden geçmeyecek araçların, üçüncü havalimanına inmeyecek uçakların inşaat şirketlerine ödenecek ücretleri 16 yıl, 15 yıl, 18 yıl borç. Bunları da çalışanlar ödeyecek. Biri çaktırmadan insanlarımız üzerine yüklenen bu borçları derlese ve her işsiz gencin boynundaki aylık borcu hesaplasa? Kısaca zaten işsiz olan bir gencin, iş bulduğunda alacağı, büyük olasılık asgari ücret veya azıcık üstündeki maaştan ne kadarı bunlara gidecek, geleceği nasıl “ipotek altına” alındı (satıldı) açıklasa. Aziz Torun (sağdan ikinci) GYODER yöneticileriyle yaptığı toplantıda yıllık faiz oranlarının 240 ay hüsranıyüzde 10’un, günlük faiz oranlarının yüzde 1’in altında olması gerektiğini ifade etti. Yurttaş, mezarda ev sahibi olmayı sevmedi. 20 yıl vadeli ev almaya rağbet etmedi. En çok tercih edilen kredi vadeleri 60 ay oldu Emlak Konut önderliğinde geliştirilen 20 yıl vadeli konut sahibi olma projesine yurttaş ilgi göstermedi. Ev sahibi olmak için tercih edilen vadeler 10 yıl oldu. Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Aziz Torun, insanların borçla ölmek istemediğine işaret ederek, 240 ay kredi ödeme vadesinin çok tercih edilmediğini söyledi. Torun, aday değil 2 dönemdir GYODER Başkanlığı’nı yürüten Aziz Torun, mayıs ayında yapılacak genel kurulda aday olmayacağını da açıkladı. Torun, derneğin 20132017 döneminin değerlendirmesini yaptı. Torun’un konuşmasının satırbaşları şöyle: 4 Vergi ve harçların düşürülmesine yönelik geçici düzenlemelerin daha kalıcı hale getirilmesi beklentilerimiz arasında. 4 Konut sektöründe şişmiş fiyat söz konusu değil, minimum kâr marjlarıyla çalışıyoruz; yüzde 1015 kâr marjı makul bir seviye. 4 Enflasyonun çift ha neye ulaştığı, maliyetlerin arttığı, finansman maliyetlerinin ise düşmediği bir süreçteyiz; firmaların fiyat artışı yapmaları zorunlu olacak. Güvenlik şart 4 Gayrimenkul sektöründe yatırım geri dönüş sürelerinin uzadığı bir gerçek. 4 Yabancı yatırımcılar güvenliğin ve istikrarın olduğu yerlere gider. Böyle bir dönemde yabancıların koşa koşa gayrimenkul almalarını beklememek gerek. Bir milyon dolarlık gayrimenkul yatırımı yapan yabancıya vatandaşlık izni düzenlemesinde rakam, belli bir süre için 300 bin5 bin dolar mertebesine çekilmeli. Yabancıya konut satışı ihracat sayılmalı. 4 Sektörde farklı finansman modellerine ihtiyaç var, sınırlı özkaynakla sürdürülebilirlik mümkün değil. Şirketlerin şeffaf ve kurumsallaşması gerekiyor. Kiralar düştü Bazı bölgelerde kiralarda yüzde 20’ye varan düşüşlerin olduğunu anlatan Aziz Torun, şöyle konuştu: 4 Gayrimenkul sektörü, yakın dönemde ülke olarak yaşanan ekonomik, siyasi ve toplumsal olumsuzluklara rağmen yine de büyümesini sürdürdü. 2 milyon kişiye istihdam sağlayan, 200’den fazla sektörü etkileyen ve dolayısıyla milyonlarca kişiye dokunan bir sektör. 4 Toplam 1 milyon 341 bin 453 adet konut satışı ile 2015 rakamlarının aşılması, 2016 yılı için önemli bir gelişmedir. Tüm yaşananlara rağmen bu performansın yakalanması gayrimenkul sektörüne duyulan güvenin bir yansımasıdır. 4 Faizlerde anormal artış olmazsa 2017’de de, konut satış adedi 2016 rakamlarına ulaşacak. Bu yıl gayrimenkul satışlarını tetikleyen en önemli faktör, faiz oranları olacak. Hayalinizdeki ev nereye yakın olsun, sorusuna yüzde 52 oranla işime/okuluma yanıtı verildi. Pembe panjurlu ev hayali bitti Emlakjet.com’un, ‘hayallerdeki ev’ araştırmasına göre Türkiye’de yaşayanlar “Merkezi bir yerde, 3 oda, 120 metrekare, kum beji renginde, geniş mutfaklı, Kadıköy’de, işine ya da okuluna yakın, deniz manzaralı” bir ev hayal ediyor. 1.000 Emlakjet.com ziyaretçisi tarafından yanıtlanan anket, pembe panjur mitine son veriyor. Hayallerdeki evin rengi, meş hur pembe panjurlar yerine yüzde 58 ile ‘kum beji’ olarak belirtilirken, yüzde 22 ile turkuaz ve yüzde 18 ile fıstık yeşili dikkat çekiyor. Katılımcıların yüzde 47’si ‘senin hayalindeki ev nasıl bir yer?’ sorusuna ‘merkezi bir yerde’ diye yanıt verirken, yüzde 22’si ‘odaları büyük olsun’, yüzde 18’i ‘manzaralı’, yüzde 13’ü ise ‘bahçeli veya teraslı’ diyor. Aşçıoğlu’ndan 315 milyon yatırım Aşçıoğlu Grubu, 50’nci yılında Ataköy’de ki üçüncü projesi Selenium Retro 9’u satışa sundu. 125 milyon dolar yatırım la gerçekleştirile cek Selenium Ret ro 9, iki blok halin de, 60 metrekare den 124 metreka reye kadar deği şen alanlarda 1+1 ve 2+1 formatta 225 konut ve 108 ofis ve Yaşar Aşçıoğlu 23 adet mağazadan oluşacak. Projede konutların metrekare fiyatı yüzde 1 KDV oranıyla 8 bin 750 TL’den, ofislerin metrekare fiyatı da yüzde 18 KDV oranıyla 9 bin 350 TL’den başlayacak. Proje, 2019 Haziran ayında teslim edilecek. Aşçıoğlu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aşçıoğlu, “Aşçıoğlu Grubu, Selenium Retro 9’u tamamlayarak 5 yılda toplam 315 milyon dolar yatırımla 1.100 birim inşa edecek” dedi. Finans Merkezi’ne Dekon Senkron 13 yıldır İstanbul Anadolu yakasında konut projeleri geliştiren Dekon İnşaat, İstanbul Finans Merkezi’ne Dekon Senkron adıyla yeni bir bir projeye başladı. Finans Merkezi’nin içinde yükselen projede metrekare fiyatları 4 bin 800 TL’den başlıyor. Mart 2019’da yaşamın başlayacağı projede 168 daire bulunuyor. Ön taleple projenin yüzde 30’unun satıldığı iddia edildi. Yaklaşık 5 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulan 17 katlı projede, 63 ile 109 metrekare arasında değişen daireler bulunuyor. HEP’ten sıfır peşinat Tekfen Gayrimenkul tarafından Avcılar, Beylikdüzü ve Esenyurt ilçelerinin kesişiminde, E5 ve TEM Otoyolu bağlantı noktasında HEP İstanbul projesinde ‘Sıfır Peşinat, Hemen Teslim’ kampanyası başladı. Ocak 2017’de teslimlerin başladğı projede kampanyayla sıfır peşinatla ev alanlar, yüzde 80 banka kredisi kullanarak evlerine hemen taşınabiliyor. Kalan yüzde 20’lik bakiyeyi birer yıl arayla iki toplu ödemeyle tamamlayabilen HEP İstanbullular, toplu ödemelerin ilkini Nisan 2018, ikincisini ise Nisan 2019’da tamamlayacak. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle