03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 26 Şubat 2017 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY Yoksulun konutuBKAÖLRKFAENZL’DAERN’A borsada buharlaşabilir Borsa İstanbul’daki çalışmayla tapular sertifikalandırılarak borsada alınıp satılabilecek. Büyük inşaat şirketleri kazanırken olan, zar zor biriktirdiği tasarrufları eriyen dar gelirliye olacak Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ’ın borsada sertifika üzerinden tapu devirlerinin müm kün hale gelmesi için çalışma yürüttüklerini açıklaması, akıllara yeniden Çevre ve Şehir cilik Bakanlığı’nın 2014’teki torba yasa tasla ğını getirdi. Bakanlık tarafından hazırlanan ve 3194 sayılı İmar Kanunu’nu yeniden dü zenleyen yasa taslağı ile İmar Hakkı Transferi (İHT) sisteminin kurulması öngörülüyordu. Sistem, konut ya da parsellerin sertifikalan dırılarak borsa alım satımının önünü açıyor. Bu da imar hakkı transferini borsaya yatıran bir yurttaş için, sertifika değerinin sürekli dalga lanması nedeniyle büyük piyasa oyuncuları arasında eriyip git PELİN ÜNKER me riskini beraberinde getiriyor. İHT sisteminin, dünyadaki örneklerine bakıldığında ev sahip leri açısından olumsuz sonuçlar doğurması ve yoksulların kent mekânının kıyısına itilmele riyle sonuçlanması eleştirilere neden olmuştu. Bugüne dek hayata geçmeyen taslak, Karadağ’ın açıklamasıyla yeniden gündeme geldi. Dalgalanma riski Borsa İstanbul Başkanı, önceki gün İstanbul’da CEO Club (üst yönetici) toplantısında yaptığı açıklamada, “Biz iş yapma tarzımızı bir sonraki kademeye taşıyacaksak borsadaki menkul kıymetleri kullanmamız lazım. Şimdi ne yapıyoruz biz bu sistemde, yapabilirsek, Türkiye’deki tüm tarım arazilerinin toplulaştırılmış şekilde borsada alalım satalım... Tapuda en likit olmayanı likit hale ge tireceğiz Körfez’den Balkanlar’a kadar tüm menkul kıymetlerin (borsada) satışı olmasını istiyoruz” dedi. Stoklar eritilecek Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Atılım Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ümit Akçay, İHT uygulamasının, Türkiye’de inşaatfinans bü Ümit Akçay tünleşmesi Fiyatlar dengesizleşebilir “Hükümet açısından konut satın almaya gücü yetmeyen kesimlerin dahi finans piyasasına dahil edilmesi, sertifikayı satın alanlara konut fiyatlarının artışından faydalanma imkânı tanıyor” diyen Akçay, şöyle devam etti: “Bu, göreli bir refah etkisi yaratabilir. Ayrıca bu sertifikalara ciddi bir talep olması durumunda, konut fiyatlarının daha da artması beklenebilir. Bu işlemlerin borsada yapılacak olması, borsanın işlem hacmini büyütebilir. Ancak bunlar, işlerin iyi gitmesi durumunda ortaya çıkabilecek gelişmeler. İşler kötü gittiğinde ise zar zor biriktirdik leri tasarruflar ile konut sertifika sı satın almış dar gelirli kesimler, bu birikimlerinin bir anda buharlaştığını görme riskiyle karşı karşıya kalabilir.” Akçay’a göre, İHT sisteminin uygulamaya konmasının bir başka boyutu daha olabilir. İHT sistemi, kentsel dönüşüm projelerinde imar hakkından kaynaklanan engellerin ortadan kaldırılmasına da yarayabilir. Gayrimenkulün, menkul kıymetleştirilerek satılabilir hale gelmesi, gerek büyük çaplı kentsel dönüşüm projelerinin, gerekse mega projelerin uygulanmasında karşılaşılan engelleri kaldırmakta kullanılabilir. nin yeni bir aşamaya geçmesi için atılan önemli bir adım olduğunu söyledi. İnşaat sektörünün, Türkiye ekonomisi için her zaman önemli bir sektör olduğunu vurgulayan Akçay, özellikle 2001 krizi sonrasında inşaatfinans bütünleşmesini pekiştiren faktörleri “Enflasyonun kontrol altına alınmasıyla faizlerin uzun vadeli kredi vermeye elverişli hale getirilmesi, yani düşürülmesi, bankacılık sisteminin yeniden yapılandırılması, bireysel borçlar arasında konut kredisinin payının artması” olarak sıraladı. Ekonomik durgunluğun yaşandığı bir dönemde İHT sisteminin devreye sokulmasının ‘kritik’ olduğuna dikkat çeken Akçay, “Bu adımla birlikte konut almaya parası yetmeyenler, yani dar gelirli kesim dahi, konut sertifikası satın alarak finans sektörü tarafından içerilmiş olacak. Diğer yandan, özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde yoğunlaşan arz fazlası, satılamayan lüks konut sorunu bu yolla çözülmek istenebilir. Çok zenginler dışında toplumun geneli için erişilmez olması nedeniyle satılamayan bu konut stoku, sertifika yöntemiyle eritilmeye çalışılabilir” diye konuştu. dTeavpruedoinlelicneek Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Karadağ, hisse tarafında günde 1.2 milyar ürünün sahipliğini belli kişilerden alıp başka kişilere sorunsuz bir şekilde devrettiklerini söyledi. Bugün 2 dönümlük bir arsayı bile devralmanın çok ciddi bir bürokrasi gerektirdiğinden bahseden Karadağ, ama borsada içinde otomotiv fabrikası olan bir varlığın sahipliğini sıfır problemle değiştirilebildiğini kaydetti. Karadağ, “Konut projelerinin Körfez’den Balkanlar’a kadar menkul kıymet olarak Borsa İstanbul’da satılmasını istiyoruz. Diğer taraftan tapu takas sistemimizle, sertifikayı hiçbir bürokratik engele takılmadan, online mobil aplikasyonla sertifika üzerinden tapu devirlerinin mümkün hale getirilmesini sağlayacağız” ifadelerini kullandı. Türkiye’de tarımda en büyük problemin arazi toplulaştırılması olduğuna değinen Karadağ, tapuya iş düştüğünde devir sürecinin zorluğuna değinerek, dededen toruna birçok davanın kaldığını anımsattı. Bazen 2 dönüm tarla için 80 adama ulaşılması gerektiği örneğini veren Karadağ, o sahiplik durumu çözülemediği için o tarlanın yatırım yapılabilir bir değere dönüşemediğini dile getirdi. İhracatçı için yeni kolaylık Orhan Sarıbal, üretici örgütlerinin zayıflamasının, pamuk üretimindeki istikrarsızlıkta önemli bir neden oluşturduğuna dikkat çekti. Limanlarda 30 dolardan başlayıp 150 dolara kadar çıkan tartı ve tolerans doğrulama ücreti artık 60 TL’yi geçemeyecek. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, “Limanlarda tartı ve tolerans doğrulama ücreti adı altında alınan ücret 60 liranın üstüne çıkamayacak” dedi. Arslan, yıllık 75 milyon liranın ihracatçının cebinde kalacağını söyledi. Arslan yaptığı açıklamada, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından yapılan yeni bir düzenlemeyle Denizde Can Emniyeti Uluslararası Sözleşmesi (SOLAS) gereğince, 1 Temmuz 2016’dan itibaren gemilere yüklenecek dolu konteynerlerin brüt ağırlıklarının yükleten tarafından tespit edilerek doğrulanmasının zorunlu hale geldiğini ifade etti. Arslan, “30 dolardan başlayıp 150 dolara kadar farklı uygulamalar sektörün sıkıntısıydı. Maliyetleri düşüren yeni düzenleme ile ihracatçılar yıllık yaklaşık 75 milyon lira destek sağlanmış olacak” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Büyükekşi: Bu yıl atılım yılı olacak Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, “500 milyar do lar ihracat hedefine ulaşmak, dünya dış ticaretinden yüzde 1,5 pay alabilmek için marka yaratmamız gerekiyor” dedi. Bü yükekşi, 2016’nın ihracat açısından zor bir yıl olduğunu belirterek, “Rusya’dan, Çin’den, İngiltere’den baktığımızda bir çok ülkenin ihracatı düştü ve uluslara rası dış ticaret rakamları yakla şık 16.5 trilyon dolardan 16 trilyon dolara geriledi” dedi. Türkiye’nin aldığı payı yüz de 9’lara çıkardıklarını be lirten Büyükekşi, “İhracatçı lar olarak, 2017’yi atılım yı lı olarak ilan ettik” açıklamasında bulundu. l Eko Mehmet Büyükekşi nomi Servisi Orhan Sarıbal Pamukta karanlık tablo Üretim alanı 14 yılda yüzde 40 azalırken lif üretimi 988 bin tondan 738 bin tona, alan da 721 bin hektardan 434 bin hektara düştü. İthal pamuk için 17 milyar dolar ödendi. Pamuk üretiminde tehlike çanları çalışıyor. Uzun süredir ithalatcı bir konuma düşen Türkiye son 14 yılda 10 milyon ton lif pamuk için 17 milyar dolar ödedi. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, AKP iktidarı döneminde pamuk ekim alanlarının yüzde 40 daraldığını söyledi. Sarıbal, Meclis’te düzenlediği toplantıda, Türkiye’de 2016’da, tarım sektöründe son 20 yılın en kötü döneminin yaşandığını ifade etti. Sarıbal’ın verdiği bilgiye göre, 20032016 döneminde tüketici fiyatları yüzde 181 artarken; kütlü pamuk alım fiyatları yüzde 125 arttı. Pamuk; çırçır, tekstil, yağ, yem ve kâğıt sanayilerinin hammaddesi durumundadır. Çekirdeğinden elde edilen yağ giderek artan mik tarda biyodizel üretiminde hammadde olarak kullanılıyor. 387 bin hektar 2002’de 721 bin hektar olan pamuk ekim alanları 2015 yılında 434 bin hektara düştü. Yine 2002’de 988 bin ton olan lif pamuk üretimi 2015’te 738 bin tona düştü, yani yüzde 25 oranında geriledi. 2015’te 434 bin hektar olan pamuk ekim alanlarının yüzde 61’i Güneydoğu Anadolu bölgesinde, yüzde 21’i Ege bölgesinde, yüzde 18’i ise Akdeniz bölgesinde yer almıştır. Pamuğun yüzde 58’i Güneydoğu Anadolu bölgesinde, yüzde 22’si Ege Bölgesinde, yüzde 18’i Akdeniz bölgesinde üretiliyor. Ülkemizde pamuk üretimindeki aza lışa ve tekstil sektöründeki genişlemeye bağlı olarak tüketimdeki artış üretimle karşılanamadığından, pamuk ithalat miktarı artmış; Türkiye 1990’lı yıllarla birlikte net pamuk ithalatçısı ülkelerden biri haline geldi. Türkiye’nin lif pamuk ithalatı 20002016 yılları arasında 500 milyon1.9 milyar dolar arasında değişti. Pamuk ithalatı miktar bazında 2007 yılında, değer bazında da 2011’de zirve yaptı. 20032016 arasındaki AKP’nin iktidar döneminde 10 milyon tonu aşkın lif pamuk ithal edilirken karşılığında 17 milyar dolar ödendi. 2016’da ise 821 bin ton lif pamuk ithal edilerek karşılığında 1.2 milyar dolar (3.7 milyar TL) ödeme yapıldı. l Ekonomi Servisi Yerli muzda 1hmeidleyfon Anamur’da Ziraat Mühendisi Bünyamin Kozak, hedeflerinin 1 milyon ton üretime ulaşmak olduğunu söyledi. Yılda 430 bin ton muz üretimi yapıldığını hatırlatan Kozak, Anamur muzunun hak ettiği konuma gelmesi için market tezgâhlarındaki yerinin genişletilmesi gerektiğini anlattı. Üretilen muzun seyyar satıcı, pazarcı ve işportada satıldığını anlatan Kozak, “İthal muz ise doğrudan markete giriyor. Artık yerli muz olarak markete girmek istiyoruz. Bunun için 12 ay üretim yapmalıyız” değerlendirmesini yaptı. l Ekonomi Servisi ekonomi 9 Yolcu miktarının yarıya ineceği belirtildi. Bir de ‘kapıda vize’ yasağı vuracak Yunan adalarına girişte “kapıda vize” uygulamasının kaldırılması, turizm acentelerini endişelendirdi. Bölgeye iş yapan turizm acenteleri göçmen krizi nedeniyle zaten işlerinin düşük olduğunu, bu kararla daha da düşeceğini belirtti. Avrupa Birliği (AB), Yunanistan’a bağlı adalar için uyguladığı ‘kapıda vize’ uygulamasını geçen haftalarda yasakladı. Bu karar Türk seyahat acentelerini büyük bir maddi kayıpla yüz yüze bıraktı. Seyahat acenteleri kapı vizesinin kaldırılmasıyla yüzde 50 oranında yolcu düşüşü yaşayacaklarını vurgulayarak, Yunanistan makamlarının bunu ortadan kaldırabilmeleri için konsolosluklarındaki teknik ekip ve ekipmanlarının sayısını arttırarak, Schengen vizesi işlemlerini çabuklaştırmasını istedi. Acenteler, bu nedenle sınır kapısının bulunduğu bölgelerde Yunanistan makamları tarafından Shengen vizeleri işlemleri için vize ofisleri kurularak, en azından vize işlemlerinin daha çabuk olmasının sağlanmasını istedi. l Ekonomi Servisi Pınar Abay ING Bank’ın mobil müşterisi katlandı ING Bank Türkiye’nin 2016 yılının dördüncü çeyreği itibarıyla aktif toplamı 58 milyar TL, net kârı 592 milyon TL, özkaynak hacmi ise 5.1 milyar TL olarak gerçekleşti. Sonuçları değerlendiren ING Bank Türkiye Genel Müdürü Pınar Abay, yaptığı değerlendirmede; “Kurumsal ve KOBİ iş kollarında firmalarımıza sağladığımız kredilerle birlikte konut kredilerinde de büyüme kaydettik. Krediler toplamımız 41 milyar TL’ye ulaşırken, geniş tabanlı ve küçük tasarrufları kapsayan mevduat hacmimiz 25 milyar TL seviyesinde gerçekleşti” dedi. Bankadan yapılan açıklamaya göre ING Bank’ın mobil bankacılık kullanıcı sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 46 artışla 500 bine ulaştı. l Ekonomi Servisi KOBİ için VodafoneGittiGidiyor işbirliği Vodafone ve GittiGidiyor, perakende firmalarına uygun fiyatlarla online mağaza açıp işlerini büyütebilme fırsatı sunacak bir işbirliğine imza attı. Hayata geçirilen proje kapsamında Vodafone İş Ortağım aboneleri GittiGidiyor’un sağlayacağı altyapı sayesinde işletmelerine özel kurulan web sitesi ve uygulamalarla profesyonel bir şekilde eticaret dünyasına adım atacak. İşbirliği ile Vodafone’un kurumsal müşterileri bu hizmetten 1 yıl boyunca aylık 250 TL+KDV yerine 49 TL+KDV ile yararlanırken, GittiGidiyor’un 125 TL’lik Pro Hesap bedelini de 6 ay boyunca ödemeyecek. l Ekonomi Servisi DHMİ kargo hedefini artırdı Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü, 2019 yılına ilişkin Türkiye geneli havalimanlarında yüklenen ve boşaltılan kargo tahminini, geçen yıla göre yüzde 47.6 artırarak 1 milyon 469 bin 136 tona çıkardı. DHMİ, uçak, yolcu, yük serisi tahminlerini revize etti. Buna göre, Türkiye geneli havalimanlarında geçen yıl 2 milyon 942 bin 884 ton olan yük hareketinin, bu yıl 3 milyon 296 bin 748 ton, gelecek yıl 3 milyon 809 bin 989 ton, 2019’da ise 4 milyon 57 bin 597 tona yükselmesi bekleniyor. Geçen yılın sonu itibarıyla 995 bin 138 ton olarak gerçekleşen Türkiye geneli havalimanları kargo miktarının bu yıl 1 milyon 89 bin 373 tona yükselmesi planlanıyor. Havalimanlarında gelecek yıl 1 milyon 183 bin 607 ton kargonun yüklenip boşaltılacağı öngörülüyor. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle