Katalog

DUNYA İsrail askerine 18 ay hapis İsrail yargısı, Batı Şeria’da yerde yaralı olarak yatan bir Filistinliyi başından vurarak öldüren İsrail askeri Elor Azaria’ya 18 ay hapis cezası verdi. Yargıç, Azaria’nın ilk suçu olduğunu, nasıl davranması gerektiği hakkında emir almadığını belirterek cezanın hafifletildiğini söyledi. Filistinli Abdül Fetih elŞerif (21), İsrail askerine bıçaklı saldırı girişiminin ardından vurularak et kisiz hale getirilmiş, yerde yaralı haldeyken ise Azaria tarafından öldürülmüştü. Azaria’nın kararı annesiyle gülümseyerek karşıladığı kameralara yansıdı. Çarşamba 22 Şubat 2017 dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 7 Eşini başkan yardımcısı yaptı REFERANDUM SONRASI... Aliyev, Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı görevini eylüldeki referandumla oluşturmuştu. Petrol ve doğalgaz zengini Azerbaycan’da darbeyle iktidara gelen Haydar Aliyev’in hile iddialarının gölgesinde cumhurbaşkanı seçilen oğlu İlham Aliyev, iktidarına bir çivi daha çaktı. 2009’da düzenlediği anayasa referandumuyla tekrar tekrar seçilmesinin önündeki engeli kaldıran Aliyev, eylüldeki referandumla oluşturduğu Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı görevini eşi Mehriban Aliyeva’ya tahsis etti. Halihazırda UNESCO İyi Niyet Elçisi ve 2005’ten beri milletvekili olan Aliyeva, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, gösterişli tarzıyla WikiLeaks’e konu olan eşi Aliyeva’yı birinci yardımcısı olarak atadı böylece ülkenin en önemli ikinci koltuğunu da elde etti. Eşinin halefi olmaya niyetlendiği söylenen Aliyeva (52), cumhurbaşkanının ülkede olmadığı durumlarda tüm yetkilerini üstlenecek. ‘Ortaçağa geri adım’ Muhalefet ise karara tepkili. Müsavat (Eşitlik) Partisi lideri İsa Kamber, “Bu hamle Azerbaycan’ı ortaçağa geri gönderiyor. 21. yüzyılda hanedanlara yer yok” dedi. Göz doktoru olan Aliyeva, 2010’da WikiLeaks’in sızdırdığı Amerikan diplomatların yazışmalarında pek hoş anılmıyordu. Sık sık açılışlarda boy gösteren Aliyeva’nın yetersiz siyasi donanımından dem vuran diplomatların, “modanın first lady’si” yorumlarını yaptıkları iddiaları basına yansımıştı. Riyad da Rakka’ya talip Suriye krizinin çözümü için gözler Cenevre görüşmelerine çevrilirken Suudi Arabistan’dan ABD’ye ‘IŞİD’e karşı sahaya asker gönderelim’ teklifi geldi. Riyad, İran’a da meydan okudu ABD’nin Ortadoğu’daki müttefikleri açısından Trump yönetimiyle iyi ilişkiler kurmanın ve işbirliği yapmanın anahtarlarından biri IŞİD’in Suriye’deki kalesi Rakka’nın kurtarılmasında rol almak olarak gözükürken Türkiye’nin ardından Suudi Arabistan da hamle yaptı. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil Cubeyr, ABD’nin yanında savaşmak için Suriye’ye özel birlikler göndermeye hazır olduklarını söyledi. ABD Başkanı Donald Trump, Savunma Bakanı James Mattis’ten, 30 gün zarfında IŞİD’le savaş konusunda Suriye’ye kara birlikleri gönderilmesi seçeneği dahil ayrıntılı plan sunmasını istemişti. Geçen hafta Münih Güvenlik Konfransı’na katılması vesilesiyle Süddeutsche gazetesine konuşan Cubeyr, “Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri özel birlikleriyle ABD’nin yanında yer almaya hazır olduğunu beyan etmiştir. Ayrıca İslam koalisyonundan bazı ülkeler de terörizm ve radikalizmle mücadeleye birlik göndermeye hazır” dedi. ‘Tahran olmasın...’ Planın mahiyetini ve nasıl uygulanabileceğini ABD ile istişare ettiklerini, planın yakında hazır olmasını beklediklerini aktaran Suudi bakan, “Öncelikli amacın IŞİD’in denetimindeki toprakları geri almak, ama aynı zamanda kurtarılan bölgelerin Hizbullah, İran ya da Esad yönetiminin kontrolüne geçmesini önlemek olması gerek” vurgusu yaptı. IŞİD’den arındırılacak bölgelerin “Suriyeli muhaliflerin” denetimine verilmesini tercih ettiklerini de belirten Cubeyr, konferans sırasında herkes Trump yönetimini sorgularken “Trump ne deli ne de ideolog, bilakis çok pragmatik bir insan. Kabinesine bakın, dışişleri bakanından CIA Başkanı’na hepsi çok tecrübe sahibi becerikli insanlar” demeciyle dikkat çekmişti. Konferansa katılan üst düzey Türk heyeti de Fırat Kalkanı’na benzer bir Rakka planını ABD’ye sunduklarını ve ABD’nin Suriye’ye daha fazla özel kuvvet göndermesini istediklerini söylemişti. İranTürkiye gerilimi Trump yönetimi, Sünni Körfez krallıkları ve Ankara’nın ortak hedefi haline gelen İran’ın ise bu planlara ne yanıt vereceği merak konusu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun İran’ı mezhepçilikle ve Irak ile Suriye’yi Şii devletine dönüştürmeye çalışmakla suçlaması üzerine Türkiye’nin Tahran Büyükelçisi’ni bakanlığa çağıran İran Dışişleri “Sabrımızın sınırı var, tekrarlanırsa karşılık vereceğiz” demişti. Türk Dışişleri “İran’ın başkalarını suçlamak yerine bölgesel politikalarını gözden geçirme ÖSO’ya CIA çalımı RrNlrrdsayirlpıridyçaAulnıgırdideıtınnaCğAaneimğııekrsıiBicğıtunekdmrsarviIerrıuknieaOADanııtrialaaensAsitotiu,ialkolb’’nyıiyreaaOmlnitksrnlnhlkildlaimaeaarıvrıomösgaeoylirnbeanusranpneratoyaeedrfa’isaynsaagkıbirrnyuısllrntçımidunieönmnsmeydüldaınkdiumndıadd’rnölrçayiğ(iımeeaeşdılnnıvdÖaeıini’mzeüıdkn.d,sbiaennaŞıeıilğkskCSlmktnliıareeakılgikğalaie,iikdeOnnI,srsfkmNhiıAtatiikoımlensüeaiçsilnik)üTasneu’ilı’klsziiğnTknııad,amdkkb,nrils,detaaeüuıiataaeCuöıenrdtekiprüilirmrmnkaşyçenrğınarIıokksysgAnidldnilirtueölvlanpeiınnılyeeıiüyoyaıi’eenrnellda’rdaddbmmeneavkoAiniulınerncuaadtenleur,gradagBeaiiıidmr.haKninnhnntöirysğsueıDnçÖekiamılaudaeelrıö,aileÖçie’ntkmnetntndsSaagrllymarrardeçadz,ilelOteebiaalrlakdrcrıyraegaAaeıdlnmsıçamiaaiıbvnohnsrdühsğgnımvıezlra.eina,marriliaıklırbıkeya.nmD.nalşcçiutÖaSaSegeİalhkeaoklçeepaasuauseSaçiıpynğalvnliuianOıallhlekidreıina si” karşılığını vermişti. Astana görüşmelerinin ardından ya rın yeniden başlayacak Cenevre görüşmeleri için dün BM’nin “siyasi geçiş süreci ile ilgili” açıklaması yapması dikkat çekti. Daha önce BM’nin muhalefetin aleyhine, Esad’ın lehine olacak şekilde “siyasi geçiş süreci” teriminden vazgeçtiği ileri sürülmüştü. Cenevre görüşmeleri için bu kez de Trump yönetiminin henüz stratejisini belirlememiş olması handikap oluşturuyor. Suriye hükümetinin heyetine BM Temsilcisi Beşar Caferi başkanlık edecek. Astana’dan farklı olarak Cenevre’ye silahlı muhalif grupların temsilcileri gitmeyecek. Suriye muhalefeti adına Riyad tarafından oluşturulan Yüksek Müzekere Komitesi’ne Ahmed Hariri başkanlık edecek, başmüzakereciliği de İslam Ordusu’ndan Mahmud Alluş yerine George Sabra yürütecek. Bab ve çevresinde TSK destekli ÖSO güçlerinin IŞİD operasyonları sürüyor. FLYNN YERİNE MCMASTER ABD Başkanı Donald Trump, geçen hafta istifa eden Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn’in yerine Korgeneral Herbert Raymond McMaster’ı atadı. Göreve talip birini bulamadığı eleştirilerine tepki gösteren Trump, hafta sonu diğer adaylarla da görüştükten sonra kararını açıkladı. “İnanılmaz yetenekli ve tecrübeli” diye tanıttığı McMaster’ın “Ordudaki büyük saygı duyulan bir kişi” olduğunu kaydetti. Flynn, göreve gelmeden önce Rusya’nın ABD elçisiyle yaptırımları görüştüğü ve bu konuda Başkan Yardımcı Mike Pence’i bilgilendirmediğinin orta Trump ile McMaster. ya çıkması üzerine 13 Şubat’ta istifa etmek zorunda kalmıştı. Trump, Flynn’in üç hafta sürdürebildiği görevi önce emekli Amiral Robert Harward’a teklif etti. Ancak Harward teklifi “kişisel gerekçelerle” reddetti. Bunun üzerine çıkan yorumlara “Bu işi isteyen çok kişi var” yanıtını veren Trump, üç haftadır hafta sonlarını geçirdiği ve “güneyin Beyaz Saray’ı” olarak tanımladığı Florida’daki MaraLago malikânesinde adayları mülakata aldı. En etkili 100 listesinde Tercihini, Vietnam Savaşı’na yönelik eleştirileri, Körfez Savaşı’nda kazandığı madalya ve işgal sonrası Kuzey Irak’ta görev yapmasıyla bilinen 54 yaşındaki McMaster’dan yana kullandı. Üniforması içinde McMaster ise “Amerikan halkının çıkarlarını korumak için Ulusal Güvenlik ekibine katılmayı dört gözle bekliyorum” diyerek Trump’a teşekkür etti. Time dergisinin 2014’te dünyanın en etkili 100 kişisi listesinde yer verdiği ve “Geleceğin ordusunun mimarı” olarak nitelediği McMaster, düşündüğünü söyleyen ve üstlerini sorgulayan bir kişi olarak tanınıyor. Protestolar dinmiyor Öte yandan, ABD’de her şubatın üçüncü pazartesi günü kutlanan Başkanlar Günü tatili, bu yıl Trump’ın Beyaz Saray’daki birinci ayını doldurduğu güne denk gelince ülkenin dört bir yanında binler Trump’ı protesto için sokağa döküldü. ‘Benim başkanım değil’ başlıklı eylemlere Trump’ın memleketi New York’ta yaklaşık 10 bin kişi katıldı. . ‘İstifamın sebebi Trump’ ABD Ulusal Güvenlik Konseyi’nin eski sözcüsü Ned Price, Trump yönetimine “samimiyetle” hizmet edemeyeceğini söyleyerek 11 yıldır çalıştığı CIA’den ayrıldığını duyurdu. Washington Post’a yazdığı makaleyle bu kararı nasıl aldığını anlatan Price, bugüne dek hem Cumhuriyetçi hem Demokrat başkanların yönetimlerinde çalıştığını, istihbarat kurumunun siyaset üstü olduğunu, Trump yönetiminin ise kendilerini duymazdan geldiğini belirtti. Başkanın görevdeki ilk gününde CIA’a yaptığı ziyarette ilişkileri düzelteceğine “bencilce böbürlendiğini” ifade eden Price, Trump’ın Ulusal Güvenlik Konseyi’nin ana komitesinden CIA başkanını çıkarıp yerine baş stratejisti aşırı sağcı Stephen Bannon’u getirme girişiminin “bardağı taşıran son damla” olduğunu belirtti. İnsanlık yine kıyıya vurdu Avrupa hayaline ulaşabilmek için Akdeniz’den geçmeye çalışırken hayatını kaybeden göçmenlerin trajedisi Libya Kızılay’ın yayımladığı başkent Trablus’un batısındaki Zaviye kentinin kıyılarına ulaşan cansız bedenle rin fotoğrafları ile bir kez daha gözler önüne serildi. Yetkililer kaçakçılar tarafından kullanılan botlarda ortalama 150 kişinin bulunduğunu, dün itibarıyla 74 kurbanın cesedinin sahile vurduğunu aktardı. Geçen yıl “umuda yolculuğa” çıkan 5 binden fazla göçmenin Akdeniz’de can verdiğine dikkat çekiliyor. Haklar rafa!.. Almanya ve Fransa, sığınmacıları başvurularını değerlendirmeden sınır dışı edebilmek için AB’nin insan hakları tedbirlerini gevşetmesini istiyor. Reuters’ın haberine göre iki ülkenin ortak teklifinde, bu seçeneğin yalnızca AB’ye “kitlesel göç akımı” yaşandığı durumlarda devreye girmesi öngörülüyor. Sığınmacıların Türkiye’ye geri gönderilmesini içeren tartışmalı ABTürkiye anlaşmasının “ezber bozan” diye övüldüğü ve gelecekte emsal teşkil etmesinin savunulduğu teklifte, “AB’nin iltica sisteminin esnek bir şekilde tasarlanması ve her olasılıkla başa çıkabilmesi gereğinden” bahsediliyor. Sığınma başvurusunda bulunanların sınırdışı edilmesinin insan kaçakçılarının gözünü korkutacağı, AB’nin üçüncü ülkelerde tutulacak mültecilere yardım edebileceği vurgulanıyor. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov dün anmalara katıldı. Diplomasi dünyasında Çurkin yası Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vitali Çurkin’in ani ölümü diplomasi ve siyaset dünyasını sarstı. BM’nin son 10 yılına damgasını vuran Çurkin’in ölüm haberinin ardından başta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin olmak üzere diplomasi arenasından başsağlığı mesajları yağdı. Putin, Çurkin’in “görevini layıkıyla yerine getiren, yenilgi nedir bilmeyen başarılı bir diplomat olduğunu” belirtti. ‘Ağır bir kayıp’ Çurkin’in ailesine gönderdiği başsağlığı mesajında Putin “Zamansız ölümü, Rus dış politikası için ağır ve gerçekten yeri doldurulamayacak bir kayıp” ifadelerini kullandı. Çurkin’in BM’de sık sık çatıştığı eski ABD BM Daimi Temsilcisi Samantha Power ise Twitter hesabından ölümüyle yıkıldığını belirttiği Çurkin’in “ABDRusya iliş Çurkin’in ABD’li mevkilerindeki fark kidaşı Power (sağda), lılıkları gidermek Twitter’da “ölümüyle için elinden gele yıkıldım” yazdı. ni yapan, bir diplomasi virtüözü ve sevecen biriydi” mesajını paylaştı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres zekâsına ve hitabet yeteneğine vurgu yaptığı Çurkin’in başarılı bir diplomat olduğunu vurguladı. Çurkin’in önceki akşam doğum gününden bir gün önce ani rahatsızlık geçirdiği, hastanede yaşamını yitirdiği duyurulmuştu. Ölümüne ilişkin resmi açıklama dün de yapılmadı. Ancak ölüm nedeninin kalp krizi olabileceği iddiaları basına yansıdı. Art arda ölümler Çurkin’in ölümü, son üç ayda Rus diplomasisinin 5. kaybı oldu. Rusya’nın Türkiye Büyükelçisi Andrey Karlov, aralık ayında Ankara’da uğradığı suikast sonucu yaşamını yitirmişti. Yine aralık ayında yaşamını yitiren bir diğer isim ise diplomat Petr Polshikov’du. Silahlı saldırıya uğradığı belirtilen Polshikov’un cansız bedeni Moskova’daki evinin banyosunda bulunmuştu. Rusya Federal Subayı Oleg Erovinkin ise yine aralıkta Moskova’da arabasında ölü bulundu. Yunanistan misyonunda görevli diplomat Andrey Melanin’in de ocak ayında Atina’daki evinde cansız bedeninin bulunduğu açıklanmıştı. Beyrut ziyaretinde başörtüsü krizi Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçiminin favorileri arasında bulunan Marine Le Pen’in eski sömürgelerden Lübnan’ı ziyareti olaylı geçti. İslam ve göçmen karşıtlığıyla tanınan Ulusal Cephe (FN) lideri Le Pen “Defol faşist” protestolarının da muhatabı olurken Lübnan başmüftüsü ile görüşmesi de başörtüsü krizine takıldı. Le Pen, Başmüftü Şeyh Abdüllatif Deryan’ın makamına gttiğinde kendisine başına örtmesi için beyaz bir şal uzatıldı. Bunu reddeden Le Pen, 2015’te Kahire ziyaretinde El Ezher Başmüftüsü Ahmed El Tayeb ile görüşmesinde kendisinden başının kapatılmasının talep edilmediğini hatırlattı. “Başörtüsü takmayacağımı ilettim, bunu dayatamazsınız” dedi. Başmüftülük ise “Öncesinde yardımcılarına görüşme için başörtüsü şartını bildirmiştik, buraya kadar gelip reddetmesi bizi şaşırttı” açıklaması yaptı. Le Pen, Başbakan Hariri ile görüşmesinin ardından da “Kendisine açıkça söyledim, bugün Fransa için Suriye’de IŞİD’in iktidara gelmesindense Esad’ın olması daha güven verici bir çözümdür” dedi. Kadınlara seyahat yasağı Muammer Kaddafi’nin devrildiği 2011’den beri kaos halindeki Libya’da kadınların seyahat özgürlüğü kısıtlandı. General Hafter güçlerinin egemen olduğu doğu bölgelerinde, 60 yaş altı kadınların yanlarında erkek bir akrabaları olmadan yurtdışına gitmesi yasaklandı. Hafter’in yetkililerinden biri yasağın dinle ilgili olmadığını iddia etti. Bazı kadınların yabancı istihbarat servisleriyle çalıştığı gerekçesiyle kararın alındığını savundu. Karara Libyalı kadınlardan tepki yağdı. C MY B