02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 8 Aralık 2017 10 Korkunç ikili: TrumpNetanyahu Donald Trump, ülkesinde popülaritesi düşüşte olan, başı fena sıkışmış popülist ABD Başkanı... İşleri iyi gitmiyor. Eski FBI Başkanı Robert Mueller başkanlığındaki komisyon, Rusların 2016’daki seçimi Trump’ın kazanması için müdahale ettiği yolundaki iddiaları soruşturuyor. Ruslarla girdiği meşruiyeti şüpheli ilişkileri hakkında Başkan Yardımcısı Pence’e yalan söylediği için görevinde sadece 23 gün kalabilen eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn geçen hafta bu komisyon nezdinde itirafçı olup işbirliği yapmayı kabul etti. Flynn, Ruslarla münasebeti konusunda gerçekleri FBI’dan da gizlemiş. Artık anlatacaklarının Trump’la alakalı olması halinde Başkan’ın ciddi sıkıntıya düşeceği muhakkak. Trump’ın ABD’de bir gündem değişikliğine ihtiyacı vardı. Eşine az rastlanır bir sorumsuzlukla, Amerikan dış politikasını kendi iç politikasına alet etti. Önceki gün Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak resmen tanıdığını ilan eden Trump, Tel Aviv’deki Amerikan Büyükelçiliği’nin bu şehre taşınması için Dışişleri Bakanlığı’na da direktif verdi. Amerikan Kongresi’nin 1995’te çıkardığı “Kudüs Büyükelçilik Yasası”na dayanarak attı bu adımı. Söz konusu yasa başkana, büyükelçiliği Kudüs’e taşımamak için ulusal güvenliği gerekçe gösterme hakkını tanımıştı. Trump’tan önceki başkanlar bu yetkiyi kullandılar ve yasa uyarınca Kongre’ye altı ayda bir sundukları feragatnamelerde büyükelçiliğin Kudüs’e nakledilmesinin ABD’nin ulusal güvenliğini tehlikeye atacağını bildirdiler. Trump tam da bunu yaptı... Sadece ABD’nin güvenlik çıkarlarına aykırı davranmış olmadı, bir yangın yerine dönmüş Ortadoğu coğrafyasındaki krizi daha da derinleştirebilecek tehlikeli bir adım attı. Trump’ın başkanı olduğu ülke Amerika Birleşik Devletleri... İdeolojik saiklerle yanlış yönetilmesi sonucunda komşularına vereceği hasar kendi çapıyla sınırlı olan orta boy bir bölge ülkesinden değil, bir süper güçten bahsediyoruz. Trump’ın bu akılsız Kudüs hamlesiyle ülkesine ve bölgemize vereceği zarar da ABD’nin özgül ağırlığı nispetinde büyük olacaktır. ABD Başkanı, üzerinde dolaşan Flynn hayaletinden bir süre kurtulmak, Flynn’in itirafları sonucunda Kongre’de aleyhinde vuku bulabilecek her türlü menfi gelişmeye karşı Yahudi lobisinin desteğini şimdiden yanına çekmek, Siyonistevanjelist dinci seçmen nezdindeki popülaritesini artırmak istemiş olabilir. Ama bu başkanın dünya hakkındaki bilgisi ve görgüsü hayli sınırlı, uluslararası meseleleri kavrama ve anlama kapasitesi de bir o kadar azdır. Öyle olmasa, önceki gün Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak resmen tanıdığını ve ABD Büyükelçiliği’nin de oraya taşınacağını ilan ettiği konuşmasında, “Bu kararımız (İsrail ve Filistin arasında) kalıcı bir barışı kolaylaştırıcı rol oynama hususundaki güçlü taahhüdümüzden uzaklaştığımız anlamına katiyen gelmemektedir” diyemezdi. Kudüs kararının ve bu cümlenin aynı konuşma içinde yer alabilmesi, Trump’ın gerçekte ne yaptığının şuuruna vakıf olmadığının nişanesidir. Çünkü Kudüs kararı Trump’ın dediğinin tam tersine ABD’yi Filistin sorunu karşısında barışı kolaylaştırıcı tarafsızlık taahhüt ve iddiasından açığa düşürmektedir. Ayrıca, BM’nin 1947 tarihli paylaşım planında Kudüs’e uluslararası özel statü öngörülmesinin günümüz siyasi gerçekliğine ters düştüğünü iddia etmek de önceki güne kadar imkânsızdı. Çünkü büyükelçiliği İsrail’in başkent ilan ettiği Kudüs’te olan sadece iki ülke vardı: Kosta Rika ve El Salvador. Dünyada Kudüs’ün nihai statüsünün bir barış sürecinin müzakere ve anlaşma konusu olması hususunda genel bir kabul söz konusuydu. Trump’ın Kudüs kararı, Filistinİsrail barışını daha da zorlaştırmıştır. İsrail tarafı Kudüs’ü bölünemez bir bütün olarak görmekte ısrar etmese ve Doğu Kudüs’ün de Filistin devletinin başkenti olabileceğini reddetmese hasar bu kadar büyük olmazdı. Mevcut halde ise bu bir darbe. Trump, ABD’nin bir barış sürecinde yapıcı rol oynama şansını azalttı. Dolayısıyla ABD’nin diplomatik kapasitesini budadı. Trump, hazzetmediği İran’a karşı bölgede İsrail ve Suudi Arabistan’ı da içine alan bir reel ittifak oluşturma girişimini kendi eliyle zora soktu. Ve Trump, terörizmin ve İslamcı radikalizmin ekmeğine yağ sürdü. Trump yalnız değil. Kudüs tangosundaki partneri, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’dur. Kendisi gibi popülist, aşırı sağcı ve başı sıkışmış olan... Hakkındaki rüşvet ve sair yolsuzluk iddiaları nedeniyle polis tarafından toplam altı kez sorguya çekilen, geçen kasımda polisin ifadesini almak amacıyla iki kez resmi rezidansına uğradığı, eşi de harcama yolsuzlukları nedeniyle soruşturma geçiren ve tüm bu nedenlerden dolayı muhalefetin meydanlarda gösteri düzenleyerek protesto ettiği Netanyahu’nun da gündemi değiştirmeye ihtiyacı var. Trump’ın kararını bundan dolayı sevinçle karşıladı ve doğurabileceği güvenlik tehditlerine rağmen destekledi. Çünkü Netanyahu çatışmadan ve kutuplaşmadan besleniyor. Trump ve Netanyahu korkunç bir ikili. haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK Gelecek karanlıkTRUMP’IN KUDÜS KARARINI ORTADOĞU UZMANLARI DEĞERLENDİRDİ ABD Başkanı Donald Trump’ın iç ka muoyunda dikkat dağıtıp zaman kazanmak için düşman yaratmaya ve savaşa ihtiyacı olduğunu söyle yen uzmanlar “Ortadoğu’daki ba SİBEL BAHÇETEPE rış süreci yok olmanın eşiğine gelecek. Bölge çok kötü bir geleceğe hazırlanıyor. Acil önlem alınmazsa Ortadoğu daha da karışacak” diyor. ANKARA’DAN ABD’YE TEPKİ YENİ BİR 70 YIL BAŞLIYOR TEPKİLER YETERSİZ KALIR Yazar Hüsnü Mahalli, “ABD’nin aldığı karara yalnızca Arapİslam dünyası tepki gösterir, protesto eder, onun ötesinde bir yere varılmaz. Kendi aralarında hiçbir sorunu çözemeyen, savaş halinde olan Körfez ülkeleri, hemen peşinden Arap ülkesi ve hemen peşinden 57Müslüman ülkesi... Kendi arasında bir sürü sorun yaşayan Hüsnü Mahalli ülkelerin, durduk yere İsrail ve ABD gibi ülkeyle uğraşacak hali yok. İkincisi de 70 yıl önce İsrail’i kuran ABD sistemi, şimdi bu adımıyla o coğrafyada yeni bir 70 yılın kapısını açıyor. Bölge çok kötü bir geleceğe hazırlanıyor” dedi. Trump’ın bu adımı atarken aynı zamanda Suudi Arabistan ile işbirliği içinde olduğunu söyleyen Mahalli, “Kudüs için yıllardır barış diyoruz, olmadı. İsrail her zaman istediğini yaptı. Arap ülkeleri liderleri ihanet içinde. Hepsi ABD ile işbirliği içinde, uşaklığını yapıyor, İsrail’in keyfi yerinde” dedi. Mahalli, Batılı ülkelerin büyükelçiliklerini Kudüs’e taşıyacaklarını kaydetti. Mahalli “Şimdi tepki gibi gösteriyorlar ama Batı maalesef ikiyüzlüdür” diye konuştu. Ortadoğu uzmanı Faik Bulut ise barış sürecinin sabote edildiğini be lirterek “İsrail Filistin barışı zaten yok tu, askıya alınmıştı. Bu kararla barış süreci belli ki yok olmanın eşiğine ge lecek. Tamamen sabote edilmiş durum da” dedi. 1947’deki BM kararlarının da ihlal edildiğini anımsatan Bulut, özetle Faik Bulut şunları dile getirdi: “ABD daha önceden de Kudüs’e bunu uygulamak istiyor du. Fakat Mısır, Filistin gibi Arap devletlerinin kızacağı nı, uzaklaşacağını düşünüyor ve uzak duruyordu. Ama günümüzde böyle durum yok. Körfez ülkeleri İsrail’e ya naşmış durumda, anlaşmalar yapıyor. Bu nedenle Arap ülkelerinin tepkilerinin çok başarılı olacağını düşünmü yorum. Tepkiler, bağırmalar olacaktır ama fiiliyatta an lam ifade etmiyor. ABD, İsrail’in yayılmacı ve işgalci po litikalarına tam destek vermekle yetinmiyor, Filistin hal kının tarihi ve kültürel varlıklarının da imha edilmesi konusunda da İsrail yönetimlerini destekliyor. Batılı ül keler ABD’ye özenerek büyükelçiliklerini Kudüs’e taşır mı? Bu konu sanıyorum ki daha sarsıntı yaratabilir.” TRUMP, KENDİNE DÜŞMAN VE SAVAŞ ARIYOR Emekli Tuğgeneral, strateji uzmanı ve yazar Naim Ba mana ihtiyacı var, çünkü iç kamuoyunda sıkışmış durumda. büroğlu ise Trump’ın bu açıkla İç kamuoyu dikkatini düşma masının 1947 BM kararlarına da na çekecek. Ayrıca savaşa ih aykırı olduğunu vurgulayarak tiyacı var çünkü koltuğu git “1947’de BM kararı var. İsrail’in tikçe sallanıyor ve zaman ka başkenti Tel Aviv olarak tanın zanmak istiyor. Dolayısıyla ok mış. ABD’nin tutumu BM kararı ları başka yönlere çekiyor. Bu na aykırı” dedi. Babüroğlu, şöy nun da tam zamanı. Çünkü Bü le devam etti: “Bir diğer nok yük Ortadoğu Projesi (BOP) ve ta ise 1995’de ABD Kongresi bir karar alıyor. Kudüs Yasası’nı ta Naim Babüroğlu Arap baharıyla birlikte Irak, Suriye fiilen bölünmüş durumda. nıyor ve başkanlarına bir tavsi Libya’da kan gövdeyi götürü yede buluyor: ‘Başkent Kudüs ilan edil yor. Bu üç ülke Libya, Irak ve Suriye, Fi sin ve ABD büyükelçiliği Kudüs’e taşın listin davasında daima Filistin lehinde ta sın.’ 1995’ten bu güne dek hiçbir ABD vır sergilemişler, şimdi seslerini çıkara başkanı Kudüs’ü başkent olarak ilan et mıyorlar. Lübnan’da son zamanlarda ka medi ve 6 ayda bir bu karar ertelen rışıklık var. İsrail şu an o bölgede çok ra di. Trump neden bunu yapıyor? Çün hat aslında. Suudi Arabistan’da Salman kü düşmana ve savaşa ihtiyacı var. Düş seçildikten sonra, oğlu Muhammed bin Salman veliaht olduktan sonra Trump ile işbirliğine gidildi. Katar’ın ABD ile yaptığı ticaret anlaşmaları ve Trump çizgisinde olması durumu var. Mısır’da yine Trump ile sıcak işbirliği halinde. İran ve Türkiye bir tek ciddi itiraz eden iki ülke olarak kaldı. Trump, önce Arap İslam dünyasının güç kaybetmesini sağladı, sesi kısıldı ve adım attı. Arapİslam dünyasının sesi çok fazla çıkmayacak gibi görünüyor. ” İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nin 13 Aralık’ta İstanbul’da toplanacağını da anımsatan Babüroğlu, “Normalde bu toplantıya lider düzeyinde katılım gerekiyor ama göreceksiniz Arap ülkeleri liderleriyle değil, temsilcileriyle bu zirveye katılacak. Bu kararın ardından Ortadoğu daha da karışacak, kötü günler bekliyor. IŞİD türevi örgütler çıkabilir” dedi. NECATİ SAVAŞ Erdoğan, Atina ziyaretinden önce Esenboğa Havalimanı’nda Hakİş tarafından kendisini uğurlamaya getirilen taşeron işçilerine seslendi. Ey Trump ne yapmak istiyorsun? ABD’nin Kudüs kararını eleştiren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Ey Trump! Sen ne yapmak istiyorsun?” dedi. Erdoğan, ABD Başkanı Trump’ın Birleşmiş Milletler’in 1980 kararını hiçe saydığını belirterek bugüne kadar ABD ve İsrail dışında hiçbir ülkenin bu kararın dışında bir adım atmadığını belirtti. “Trump’un neye yaranmak istediğini anlamanın mümkün olmadığını” belirten Erdoğan, “Böyle bir adım atmak dünyada özellikle bu bölgeyi ateş çemberinin içine atmaktır. Ey Trump! Sen ne yapmak istiyorsun? Bu nasıl bir yaklaşımdır? Siyasi liderler karıştırmak için değil barıştırmak için olurlar. Şu anda Sayın Trump’ın bu açıklamaları adeta ‘mikser’ görevi görmeye yöneliktir. Karıştırmaya yöneliktir, barıştırmaya değil. Kusura bakmasın” dedi. Erdoğan, “Sadece İslam ülkelerini değil, hatta Papa ile de görüşme talebim oldu. Çünkü burası aynı zamanda Hristiyanların da mabedi, onunla da bu konuyu görüşmem lazım. Sayın Putin’le de görüşmemi yapacağım. Batı ülkeleri Almanya, İngiltere, Fransa, İspanya’yla da görüşmelerimi yapacağım. Çünkü bu artık sadece Müslümanların değil adeta insanlığın görevidir. Burada Sayın Trump, ‘Ben güçlüyüm, öyleyse haklıyım’ diyorsa, yanılıyor. Güçlü olmak, haklı olmak demek değildir. Haklı olan güçlüdür. Bunu böyle bilmesi lazım. Burada biz haklıyız” dedi. Yıldırım: Vahim Başbakan Binali Yıldırım ise “Biraz Kuzey Irak yönetiminin referandum ilan etme kararına benziyor. Gayrimeşru referandumu ilan ettiler ve sonunda neler olduğun hep beraber gördük” dedi. Yıldırım, “Kudüs’ün konumu, statüsüyle onlamak adeta pili çekilmiş bir bomba şeklinde sonuç doğurur. Düşüncesi bile vahimdir. Hayata geçirmek demek, Ortadoğu’yu bölgeyi büyük bir felakete sürüklemek demektir. Rüzgâr eken, fırtına biçer, işin özeti” dedi. Diyanet: İnsaf yoksunu Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş da yayımladığı mesajda, “Kudüs’ü insaf yoksunu bir avuç azınlığa teslim etme gayreti sağduyuyu ortadan kaldırmak ve insanlığın vicdanının sızlamasına sebep olmaktır. Birlikte yaşama kültürüne, huzura, barışa ve güvenliğe vurulan bir darbedir” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet ÖNLEMLER ARTTI Kudüs kararının ardından ABD’nin Türkiye’deki temsilciliklerinin çevresindeki güvenlik önlemleri artırıldı. ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nin önünde eylem düzenleyen Memur Sen üyeleri tekbirler getirdi. “Kudüs ümmetin kalbidir” ve “Kudüs halkı yalnız değildir” yazılı pankartlar taşıdı. Memur Sen Ankara İl Başkanı Mustafa Kır, “ABD Başkanı Donald Trump yeni işgallerin, yeni çatışmaların fitilini ateşlemiştir” dedi. Açıklamanın ardından elçilik duvarına siyah çelenk bırakıldı. Gruptaki bazı kişilerin büyükelçilik binası çatısındaki silahlı ABD askerine tepki gösterdiği görüldü. Protesto eylemi nedeniyle büyükelçilik civarı, bariyerler çekilerek yaya ve araç trafiğine kapatıldı. Anadolu Gençlik Derneği öncülüğünde bir araya gelen sivil toplum örgütleri İstanbul’daki ABD Başkonsolosluğu önünde eylem yaptı. Yapılan açıklamanın ardından gruptan bazı kişiler konsolosluğun bahçesine torpil ve pet şişe attı. l Haber Merkezi ‘Trump bölgeyeCHP’DEN KUDÜS TEPKİSİ: ERDOĞAN, PAPA VE PUTİN’LE GÖRÜŞTÜ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kudüs’teki son gelişmelere ilişkin dün akşam önce Katolik lideri Papa Françesko ile ardından da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefonda görüştü. Papa ile yaptığı görüşmede Erdoğan ABD yönetiminin Kudüs konusunda attığı son adımın endişe verici olduğunu belirtti. Erdoğan, Papa Françesko’ya, Kudüs’te mevcut durumun korunması yönündeki çağrısından dolayı takdirlerini iletti. Erdoğan ve Papa Françesko bu kentin statüsünü değiştirmeye yönelik her türlü teşebbüsten uzak durulması gerektiğini ifade etti. Ardından Putin ile görüşen Erdoğan, ABD yönetiminin attığı son adımın bölgedeki barış ve istikrarı olumsuz etkileyeceğini söyledi. Putin de aynı görüşleri paylaştığını ifade ederek BM Güvenlik Konseyi nezdinde bu hususların takipçisi olacaklarını belirtti. l ANKARA / Cumhuriyet bomba koydu’ CHP’den ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasına tepki geldi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İngiltere’de İşçi Partisi Genel Başkanı Jeremy Corbyn’le görüşmesinin ardından gazetecilerin Kudüs gerginliği ile ilgili sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, Filistin sorunu için ‘iki devletli çözüm’ istedi. Kılıçdaroğlu, “Trump’ın dün (önceki gün) yaptığı açıklama Ortadoğu’ya atılan, tahrip gücü yüksek bir bombadır. Tam tersine barışı engelleyen, kan dökülmesini öngören bir bombadır” dedi. Herkesin dikkatli ve sakin şekilde durumu değerlendirmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Ortadoğu’da kanın, gözyaşının akmaması için sorunu çözmek varken, neden sorunun ortasına ayrı bir bomba atıyorsunuz? Neden sorunu büyütüyorsunuz? Trump, ABD’ deki sıkışmışlığını bu yöntemle gidermeye çalışıyor ama bu yöntem Ortadoğu’da daha çok kanın akmasına neden olacak bir yöntemdir” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da Trump’ın aldığı kararın kabul edilemez olduğunu belirterek, bu durumun Ortadoğu’yu karıştırmaya yö nelik bir tutum olduğunu söyledi. Ağbaba, “Türkiye olarak bu konuda sonuna kadar ABD’nin kararının koşulsuz, fakatsız, amasız karşısındayız” dedi. CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir süre önce gerçekleşen görüşmesine dikkat çekerek, “ABD Başkanı’nın, Kudüs’ü başkent ilan etmesinin arefesinde, taraf olan ülkeleri arayarak sadece Suriye meselesini konuşup konuşmadığını öğrenmek istiyoruz. Orada Cumhurbaşkanı’na, Kudüs’ü başkent ilan etmekle ilgili bir şey söyledi mi söylemedi mi?” sorusunu yöneltti. CHP Milletvekili Barış Yarkadaş ise Trump’ın içte ve dışta sıkışmışlığını BM kararlarını hiçe sayarak aşmaya çalıştığını belirterek şunları kaydetti: “Trump BM anlaşmasını hiçe sayıyor. Erdoğan, Lozan’ı tartışmaya açıyor. Erdoğan’ın bu açıklamaları Trump’ın açıklamalarına Türkiye’den can suyu vermektir. Merak ediyorum; Erdoğan Trump’ı arayıp ‘Bu karar yanlıştır. Vazgeç’ diyecek mi? Sarraf için ABD’ye iki kez nota veren AKP iktidarının, mazlum Filistin halkı için de ABD’ye ciddi bir nota vermesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle