29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 7 Aralık 2017 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY Türkiye algısı bozuk ekonomi 9 Başbakan Yardımcısı Şimşek, dünyada Türkiye algısının bozulduğunu söyledi. Sarraf davasıyla ilgili olarak da ABD’nin bir kamu bankası hakkında bilgi istediğini açıkladı Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, son dönemde yurtdışında Türkiye algısının bozulduğunu, bunun da gerçekliği kısmen etkilemekte olduğunu söyledi. Son 15 yılda Türkiye’nin birçok dış şok yaşadığını belirten Şimşek, “Türkiye’deki OHAL durumu, ABD bir banka için bilgi istedi ABD’de görülen Rıza Sarraf davasına ilişkin de ko dünyadaki algısı, Türkiye’nin verdiği tepki nuşan Şimşek, ABD Hazine ler, başına gelenlerle yakından ilgili. Durup Bakanlığı’nın bir kamu banka dururken bu noktalara gelinmedi. Burada algı son dönemde bozuldu. Bu da gerçekliği kısmen etkiliyor. Bizim gerçekliğimiz al gımız kadar kötü değil arzuladığımız kadar da iyi değil” ifadelerini kullandı. Kurdaki yükseliş, özel sektör borcu, cari açık, ta sı hakkında bilgi istediğini açıkladı. “ABD’deki dava şu anda bir belirsizlik” diyen Şimşek şöyle devam etti: “Bugün itibarıyla bir bankamız hariç hiçbir banka hakkında ABD hazinesinin başlattığı bilgi talebi dahi yok. Gerekirse destek sağlarız.” EMRE DEVECİ sarruf, enerjide dışa bağımlılık ve enflasyonla ilgili sorunlar olduğunu söy leyen Şimşek, sorunların çözümü için re formlar yapacaklarını belirtti. Şimşek’in İstanbul’da Hürriyet Gaze tesi tarafından düzenlenen Türkiye Fi nans Forumu’nda yaptığı açıklamalar dan öne çıkan diğer satır başları şöyle: n Reel olarak ekonomide aşağı yönlü trend olmadığını biliyoruz ama lirada böyle bir trend var. n Darbe girişiminden sonra önemli öl çüde maliye politikasını kullandık; bu da açığı bir miktar yükseltti, şu an har cama kesintileri üzerinde çalışıyoruz. n Bankacılıkta sermaye oldukça güç mİştaelinyeçtıki adrümşsaünnın Şimşek, işe alma ve işten çıkarma maliyetlerinin yüksek olmasından yakındı: “Temel sorunlarımız işe almak çıkarmak çok maliyetli, bu kadar basit. Türkiye haftalık çalışma saati itibarıyla en yüksek ülke. Demek ki Türkiye’de işe almanın, çıkarmanın maliyeti düşük olsa girişimciler fazla mesai modeli yerine girişimciler daha çok eleman çalıştırmayı tercih eder, istihdam oranı hızla artabilirdi.” lü, yani önemli bir şok yaşasanız dahi sermayeniz bu şoku kaldırabilir. n Bankacılık sektörünün en büyük sorunu kredi mevduat oranının yüksek olması. n TL’deki değer kaybı ve oynaklık reel sektör için önemli bir endişe kaynağı. n Şoklara karşı bir dayanıklılık var, bunu reformlarla artırabiliriz. n Türkiye yatırım ortamı ile ilgili çok kapsamlı bir reform çalışması var, bunun gelecek yıl ilk çeyrekte hayata geçmesini düşünüyoruz. kKuDrVa’lddee3ğ2işyiyılolırk Forumda konuşan bir diğer isim Maliye Bakanı Naci Ağbal ise, KDV sistemi ile ilgili 32 yıllık kuralın değişeceğini açıkladı. “KDV’de devreden KDV iade edilmez. 32 yıldır kural. Aslında yatırım ve üretimi baltalamış. Bunu değiştirmek istiyoruz” dedi. Ağbal ayrıca, makine teçhizatta yatırımcılara destek olacaklarını açıkladı. Şirketlere döviz yasağı Şimşek, reel sektörün ciddi döviz açığına sahip olduğuna ve kurdaki yükselişin endişe kaynağı olduğuna dikkat çekerek 23 bin şirkete dövizle borçlanma yasa ğı getireceklerini söyledi. “Çok ya Mehmet Şimşek kında Türkiye’de önemli bir yapısal reform yapacağız” diyen Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: “25 bin şirketin döviz yükümlülüğü var. Bunun 23 bininin döviz yükümlülüğü, 15 milyon doların altında. Bunlar nispeten küçük ve orta ölçekli şirketler. 23 bin şirketin toplam döviz yükümlülüğü içinde ki payı yüzde 16 civarı. 2000 büyük firmanın ise payı yüzde 84 civarı. Biz ilk aşamada 2 bin firma ya ilişkin veri toplamanın yasal altyapısını bu hafta oluşturduk. Bu küçük ve orta ölçek lilere biz doğrudan doğruya sınırlama getireceğiz. Hane halkında aldığımız tedbiri alacağız. Makine teçhizat ithalatı ve kamuözel ortaklı projeler için istisnalar olacak ama genel anlamda sınırlamaya gideceğiz.” Borç artıyor Eylül sonu itibarıyla, özel sektörün yurtdışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu, 2016 yıl sonuna göre 11.6 milyar ABD doları artarak 214.4 milyar ABD doları, kısa vadeli kredi borcu (ticari krediler hariç) ise 2.6 milyar ABD doları artarak 17.0 milyar ABD doları düzeyine ulaştı. Özel sektör dış borç stoku ise Haziran 2017 itibarıyla 302 milyar dolar. Paul Doany Yılda yüzde 12 büyüdüklerini söyleyen Doany, “Dokuz aylık dönemde, 1.25 milyar TL net kâr elde ettik” dedi. Türk Telekom’a göre en büyük zorluk döviz Türk Telekom Üst Yöneticisi (CEO) Paul Doany, en büyük zorluğun döviz kurlarında yaşandığını dile getirdi. Sağlık ve enerji sektörlerinde risk sermayesi yatırımları yapacaklarını söyleyen Doany, şirketin yakında 5 risk sermayesi yatırımı açıklayacağını açıklayan Doany, bu beş şirketteki hisse oranlarının yüzde 25 ile yüzde 30 arasında olacağını kaydetti. Döviz piyasasında yaşanan gelişmelere de değinen Doany, “En büyük zorluğumuz döviz kurları” dedi. Hissedar sorunu çözülünce döviz borcunu ele alacaklarını anlatan Doany, Türk Telekom’un yüzde 55’lik payına yönelik olarak da “Hisseyi kim alırsa yardım edebilmek adına öncelikle gelir büyümesi sağlayabilecek 5 yıllık büyüme planı ortaya koymalı. Bu hisseleri alan çok mutlu olacaktır. Süreç, Otaş’a kredi veren bankalar tarafından yönetiliyor. Son değerlemeye göre kredilerle ilgili onların zarar yazması gerekiyor. Bu hisseleri kim alırsa 12 yıla yüksek geri dönüş alacak. Türk Telekom’a yatırım yapan 1 yılda yüksek değer sağlar” dedi. l Ekonomi Servisi Karsan’dan stratejik imza Karsan, Amerikan Posta Servisi (USPS) için tasarladığı araç başta olmak üzere Kuzey Amerika pazarı için geliştirdiği araçlarla ilgili bir iş modeli geliştirilmesi amacıyla Morgan Olson ile mutabakat metni imzaladığını duyurdu. Şirket KAP’a yaptığı açıklamada, mutabakat metninin Karsan’ın Kuzey Amerika pazarı için mevcut ve geliştirmekte olduğu araçların, Kuzey Amerika’da ticarileştirilmesi, nihai montajı, üretimi, satışı ve satış sonrası hizmetlerinin işbirliği çerçevesinde yürütülmesi amacıyla bir iş modeli geliştirilmesini içerdiği belirtildi. l Ekonomi Servisi Dolar 4 TL’yi aşabiliruyarısı: Merkez Bankası’nın faiz artıracağı beklentisiyle dolar düştü ancak artışın sınırlı olması durumunda kurun 4’ü geçebileceği uyarısı geldi Enflasyonda yüzde 12.98’lik tarihi zirvenin ardından piyasaların Merkez Bankası’ndan (TCMB) faiz artışı beklentisi nedeniyle Dolar/TL kuru düşerken, uyarılar da geliyor. Rabobank, TCMB’nin 300 baz puan (yüzde 3) faiz artırmaması durumunda Dolar/TL kurunun 4 seviyesini aşabileceği görüşünde. Rabobank Stratejisti Piotr Matys, Dolar/TL’de 22 Kasım’da kırılan rekor sonrası yaşanan gerilemenin, 100 baz puanın altında, mütevazı bir faiz artışı yapılırsa kısa ömürlü olacağı de ğerlendirmesi yer aldı. Matys’e göre TCMB, Dolar/TL’deki yukarı yönlü trendi kalıcı şekilde kırmak istiyorsa faizi belirgin şekilde, en 300 baz puan artırmalı. Raporda “TCMB’nin muhtemelen daha ölçülü şekilde, 100150 baz puan arasında bir artışı değerlendireceği göz önünde bulundurulduğunda 3,9826 rekor seviyesini dolar/TL için önemli bir tepe ilan etmek için erken olduğu görüşündeyiz. TürkiyeABD ilişkileri lira için en önemli faktör olmaya devam ediyor” değerlendirmeleri yer aldı. Kurda faiz iyimserliği Turkey Macro View Consultancy Başekonomisti İnanç Sözer, Dolar/TL’deki son gerilemenin büyük oranda TCMB’nin yüklü faiz artışına gideceği beklentisinden kaynaklandığını söyledi. Bloomberg HT’ye konuşan Sözer, “Yurtdışındaki davanın Türkiye lehine döndüğüne da ir imalar olması. Biz özünde 14 Aralık’taki toplantıda faiz artışı olacağı beklentisinin artması nedeniyle TL’de iyimserlik görüyoruz. Belki tekrar 3.90’ları görebiliriz ama MB hayal kırıklığına yol açarsa kurun hızlı şekilde tekrar geri döndüğünü görebiliriz” diye konuştu. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P) da, TCMB’nin 14 Aralık’taki toplantısında faizi en az 100 baz puan artırmasının muhtemel olduğunu bildirdi. l Ekonomi Servisi Kazanan yatırımı sürdürenler oldu Fortune Türkiye dergisinin bu yıl altıncısını hazırladı yeni yatırım hedeflerini sürdüren iş insanlarına odakla ğı ‘Yılın İş İnsanları’ listesinde nıldığı belirtilen listede yer Koç Holding Yönetim Kuru alan diğer iş insanları ise Fi lu Başkanı Ömer Koç, Saban ba Grubu Yönetim Kurulu cı Holding Yönetim Başkanı Kurulu Başkanı Gü ler Sabancı ve Yıl dız Holding Yöne tim Kurulu Başkanı Murat Ülker ilk üç te yer aldı. 2017’deki eko nomik Ahmet Zorlu ve siya si olayla ra karşın Ömer Koç Murat Ülker Hüsnü Özyeğin, Turcas Petrol ve Aksoy Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Aksoy, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı Hüsnü Özyeğin Erol Bilecik oldu. Listede şirketlerin, bilanço performansını, yatırımları, satın alma ve kazançlı şirket satışlarının titizlikle incelendiği ifade edil di. l Ekonomi Servisi Erol Bilecik Erdal Aksoy Kordsa ABD’de iki şirket satın alıyor Sabancı Holding iştiraki Kordsa’nın ABD’deki birimi, ticari havacılık sektörüne kompozit malzeme sağlayan ABD’li Fabric Development ve Textile Product şirketlerinin tamamını yaklaşık 100 milyon dolara satın almaya karar verdi. Kordsa’nın KAP’a yaptığı açıklamaya göre düzenleyici kurumlardan gereken izinlerin ardından üç ay içinde tamamlanması beklenen sa Alınan şirketler havacılık sektörüne malzeme sağlıyor. tın alma sonucu gelecek yıl kompozit gelirlerinde 80 milyon doların üzerinde artış bekleniyor. KAP’a yapılan açıklamada şöyle denildi: “Fabric Development, Inc. ve Textile Products, Inc. şirketlerinin sa tın alınması sürecine ilişkin özel durum açıklaması, sürecin olumsuz sonuçlanması durumunda şirketimiz hisse değerinde dalgalanmalara yol açabileceği, hisselerde spekülatif hareketler olabileceği ve hisselerin gerçek değerinden uzaklaşan fiyat hareketiyle hisse senedi yatırımcılarımızın zarar görebileceği gerekçesiyle ertelenmiştir.” l Ekonomi Servisi Peki şimdi ne olacak? Gittikçe artan istikrarsızlık unsurlarına bakarak Türkiye’nin iyi bir yere doğru gitmediğini söyleyebiliriz. Kimi gariplikler Enflasyon kasımda, 2003’ten bu yana en yüksek yıllık artışı sergiledi. Cumhurbaşkanı, “Bazı işadamları burada kazandığını yurtdışına kaçıracak diye duyuyorum, bunların hiçbirine çıkış için asla izin vermeyin” dedi. Türk Lirası dolar karşısında üç aydır izlediği gerileme eğilimini tersine çevirerek hızla değer kazandı. Cumhurbaşkanı, bir “U” dönüşle, “Sermaye hareketlerinin sınırlandırılması talimatım yok” diyerek durumu düzeltmeye çalışıyor; Türkiye’nin serbest piyasa ekonomisi olduğunu (ama sermaye hareketlerinin sınırlanmasının da bir talimatına bağlı olduğunu) söyleyerek ekliyor: “Yatırım için değil, ülkeye güvenmedikleri için gidenlere sitem ettim”. Türkiye’den Macaristan’a giden 16 kişilik halk oyunları ekibinden 11 dansçının iltica başvurusu da bu güven sorununun boyutlarını, “Soğuk Savaş” dönemini anımsatır bir gariplikle sergiliyor. “Yetkililer”, serbest piyasa ekonomisi vurgusu yapmakta birbirleriyle yarışırlarken, Sarraf’ın Türkiye’deki mal varlığına, bu adam bu ülkede henüz yargılanıp ceza almış olmasa da el konuyor. Böylece ele güne karşı, ne kadar liberal olduğu vurgulanması gereken bir “serbest piyasa ekonomisinde”, mülkiyet hakkının yönetimin iki dudağı arasında olduğu bir kez daha kanıtlanmış oluyor. Sarraf’ın ifadelerinin yalan olduğunu ileri sürenlerin, Sarraf’ı devlet sırlarını açıklamakla suçlaması da ayrı bir gariplik. Siyasette de öyle... Sarraf davası Türkiye’yi yönetmekte olan Siyasal İslamın liderliğinin imajını, uluslararası alanda fiilen çamura batırmaya devam ediyor. İçerde, ana muhalefet partisi başkanının açıklamalarının iğnesi, AKP çevresinin arkasına saklanmaya çalıştıkları “milli mesele” balonunu söndürüyor. AKP ve yandaş basın bir taraftan bu “belgeler sahte” söylemine sığınmaya çalışırken diğer taraftan, “Sarraf davası üzerinden servis edilen yeni ‘ekonomik darbe’ girişiminin içerideki savunucusu kim varsa hepsi dış müdahale aparatıdır. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu üzerinden servis edilen yeni kampanya, bir darbe girişiminin parçasıdır” (abç) hezeyanlarıyla ana muhalefet partisinin liderini vatan haini, darbeci ilan etmeye çalışıyorlar. Aynı gün, ana muhalefet partisi lideri Cumhurbaşkanı’nı, “Senin hükümetin Rıza Sarraf’a çalıştı. Senin hükümetin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ihanet etti” sözleriyle suçlayarak çıtayı biraz daha yükseltiyor Buradan nereye gidilir? Siyasal İslamın yazarları “kıyamet savaşlarından” söz ederken Emniyet’te “devlet büyüklerine hakaret, Türk halkına ve dini değerlere hakaret suçlarını izlemek üzere yeni bir birimin açılması, AKP’de temsil edilen siyasal İslamın gitmek istediği yönü gösteriyor. Türkiye’de ilk kez bir müftünün Cumhurbaşkanı’nın ve Meclis başkanının şahitliğinde resmi nikâh kıyması da… Bunlar, AKP’nin ekonomik siyasi istikrarsızlıklar daha derinleşmeden, bir erken seçime, OHAL, YSK, Emniyet’teki yeni izleme birimleri, hızlanan dinci düzenlemeler ortamında, gitmek isteyebileceğini düşündürüyor. Peki muhalefet, özellikle, laikCumhuriyetçi CHP ve sol (sosyalistler ve HDP) muhalefet ne istiyor? Muhalefet, olası bir seçime, son referandum deneyimini unutarak OHAL, YSK, yeni izlemedenetleme organları ve derinleşen bir kutuplaşma ortamında gitmeyi kabul edecek mi? CHP, laik, Cumhuriyetçi yüzde 50’yi harekete geçirmek yerine, kutuplaşma ve kriz ortamlarında siyasal İslamın ılımlı kanadının radikalleri destekleme eğilimi sergilediğini gösteren deneylere rağmen, yine AKP tabanından mı “çalmaya” çalışacak? Sol, siyasal İslamın baskılarına, kendi iktidarsızlıklarına “Yeter artık, hayır” diyebilecek mi? Sabırla, aynı safta olduklarını unutmadan, birbirini dinleyen, türlü işbirliği olasılıklarını değerlendiren yeni bir diyaloğu, direniş ortamını acilen inşa etmeye başlayacak mı? Yoksa yine, başını, dogmatizmin, grup çıkarlarının kumuna gömüp, siyasal İslam karşısında felç olup kalacak mı? KISA... KISA... l İş Bankası üst yönetiminde değişiklik. Türkiye İş Bankası üst yönetiminde gerçekleşen değişiklik ile Şahismail Şimşek, Ebru Özşuca ve Gamze Yalçın Genel Müdür Yardımcılığı görevlerine atandı. l AVM’lerin cirosunda artış sürdü. AVM ciro endeksi ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16.2’lik artış kaydetti. Ziyaret sayısı endeksinde ise aynı ay yüzde 1’lik düşüş yaşandı. l Havada trafik arttı. Türkiye genelinde yılın 11 ayında havayolu yolcu trafiği, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10.5 artarak 179 milyon 111 bin 691 oldu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle