29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 7 Aralık 2017 2 Düşleri can suyu oluyor haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ Ali İsmail Korkmaz Vakfı, kuraklıkla boğuşan Sare Jiburu köyüne su kuyusu açıyor Ali İsmail Korkmaz Vakfı (ALİKEV), Sen de Gel Derneği ile birlik ve en ihmal edilmiş bölgesi olan Upper River Region’da Gambisara diye adlandırılan yaşam savaşı verenlere bir nebze de olsa derman olmasını istedik” dedi. te, kasım ile mayıs ayları ara bir noktada yer alıyor. Köy ALİKEV’den yapılan açık sında ciddi kuraklık geçiren de 557 kişi yaşıyor ve oradaki lamada, “Toplumsal barış Afrika’nın Gambiya bölgesindeki Sare Jiburu köyünü suyla buluşturuyor. Ali İsmail Korkmaz Su Kuyusu, 12 Aralık’ta düzenlenecek bir etkinlikle açılacak. Sen de Gel Derneği kurucularından İbrahim Betil, Ali İsmail Korkmaz Su Kuyusu projesi çocukların önemli kısmı daha 5 yaşına bile varamadan susuzluk nedeniyle hayatını kaybediyor.” Anne Emel Korkmaz ise “Oğlumun hayallerinde her zaman muhtaç olana yardım etmek ve eşitsizliği ortadan kal ve eşitliğin var olduğu, Ali İsmail’in düşlerindeki özgür dünyayı hayata geçirmek misyonuyla üç yıldır faaliyetteyiz. Bu kez elimizi Afrika’ya uzatıyoruz. Yedi ay boyunca kuraklıkla mücadele etmek zorunda kalan Sare Jiburu köylülerini Ali İsmail Korkmaz Gezi Direnişi sırasında polis ve esnaf tarafından dövülerek öldürüldü. için Sare Jiburu köyünün seçilmesinin nedenini şöyle açıkladı: “Köy, Gambiya’nın en uzak dırmak vardı. İşte bu yüzden Ali İsmailimin adını yaşatacağımız su kuyusunun, Afrika’da hasret kaldıkları suya kavuşturuyoruz” denildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Su kuyusu projesine, Haziran 2017’de başlandı. Kuyunun açılışı, 12 Aralık tarihinde Sen de Gel Derneği kurucularından İbrahim Betil, Emel Anne ve Şahap Baba’nın katılımıyla gerçekleşecek. Sumsare Ragnok: Kerberos Sevgili okurlarım, bu Tişer (Kimi tarihçiler ve leksikograflar tarafından Tişar veya Dişar diye de yazılıyor ve okunuyor) Sumsare Ragnok ilginç bir yazar ve düşünür ismi... Adeta ölümsüz: Çünkü çağları aşan gözlemleri var. Sanıyorum, eski çağlardan beri, zalim yöneticilere karşı muhalefetini sürdüren bir gizli örgüt, yaşadıkları dönem hakkındaki eleştirilerini hep aynı isimle kaleme almış, böylece Antik Yunan’dan Rönesans’a, Rönesans’tan günümüze adeta bir “Siyasal Eleştiriler Ansiklopedisi” oluşturmuş. Ben Elif Kitabevi’nin sahibi rahmetli Aslan Kaynardağ’ın vermiş olduğu ve “Hocaefendi’nin Sandukası” adlı kitabımda aktardığım d’Abussion de Calevela’nın mektupları arasında bu isimle yazılmış bazı notlar da bulmuş fakat, konuyla ilgisiz oldukları için onları dikkate almamıştım. Son günlerde, nedense, birdenbire bu notları anımsadım. Bunlardan biri, geçen gün aktardığım Rüşvet, Yolsuzluk ve Hırsızlık üzerine kaleme aldığı metindi. Bugün Kerberos adını verdiği ilginç bir metni de size aktarmak istiyorum. HHH KERBEROS’TUR BENİM ADIM! Üç başlı canavarım ben: Bir başım Rüşvet... Bir başım Yolsuzluk... Bir başım Hırsızlık’tır benim. Cehennenim bekçisiyim ben! HHH En büyük benim: Krallar, imparatorlar, şahlar, padişahlar, reisler, emirler, başkanlar, başbakanlar, papalar, piskoposlar, patrikler, halifeler, şeyhülislamlar, mollalar, meleler, papazlar, rahipler, hahamlar, imamlar, hacılar, hocalar, şeyhler, şıhlar, ağalar, beyler, hanımlar, beyfendiler, hanfendiler... Kölelerimdir benim. HHH Yarı kadın yarı yılan Ekhidna ile dev Typhon’un oğlu bir İblisim ben! Sırtımda da kimine göre 50, kimine göre 100, zehirli yılan başı vardır. İnsanları zehirler, bekçisi olduğum Cehenneme taşırım ben: Kimi zaman kol saati olurum, kimi zaman ayakkabı kutularında dolar, kimi zaman banka kredisi, kimi zaman da çikolata kutularında Avro. HHH İnsanlara yaklaşmak, onları ısırıp zehirlemek için her kılığa girer, her yere sızarım ben: Kimi zaman tanrıların emirlerine, kimi zaman seçim sandıklarına sızar, kimi zaman din ve mezhep, kimi zaman ırk ve milliyet, kimi zaman demokrasi kisvelerine bürünürüm. HHH Zehrim aklı ve vicdanı yok eder, sadece zulmü arttırır... Bu zehir, ısırdığım insanın aklını başından alır, kendini dev aynasında, yenilmez gösterir... Onun artık ne vicdanı kalır, ne aklı... Sadece zulümdür hissettiği, düşündüğü ve yaptığı... Böylece benim tutsağım olur ve kendi kendini yok eder! HHH Sevgili okurlarım, Felsefeci Aslan Kaynardağ’ın verdiği karton kutuyu karıştırmaya devam ediyorum. Tişer Sumsare Ragnok’tan başka metinler bulursam, onları da sizlerle paylaşmak niyetindeyim. Saraç’tan YKS açıklaması ‘Açık uçlu soru sorulmayacak’ YÖKBaşkanı Yekta Saraç, Yükseköğretim Kurumları Sınavı için, “Bu sistem oturdukça daha çok kitap okuyan, daha çok düşünce üretmeye çalışan, bilgiden bilgi üretmenin sorgulandığı bir ortamın oluşacağını hep birlikte göreceğiz” dedi. Saraç, riskli olduğu için YKS’de açık uçlu soru sorulmayacağını bildirdi. Matematik alanında geçen yıl düzenlenen YGS’de yaklaşık 280 bin öğrencinin bir net bile yapamadığını dile getiren Saraç, yeni geçiş sistemi YKS’yi, “Yeniden Türkçe ve matematik olguları üzerinde inşa etmek istediklerini, bunu yaparken de sosyal bilimler ve fen bilimlerini ihmal etmemek için çaba gösterdiklerini” ifade etti. Temel yeterlilikleri muhakemesi güçlü, eleştirel düşünceye yatkın insanların arandığı bir sistemin ilk aşaması olarak gördüklerini anlatan Saraç, ikinci aşamada da alan yeterlilikler testinin bulunduğunu anımsattı. YKS’de açık uçlu soru olup olmayacağına ilişkin soruya karşılık Saraç, açık uçlu sorularla ilgili geçen yıl birtakım uygulamaları yaptıklarını dile getirerek, “Sonuçta çok riskli oluyor bu sorular. Riskli olmasının yanı sıra giren adaylarda bir güven sorunu oluşturuyor. Biz bu sene yeni sisteme geçiş yaptığımız için böyle bir riski de bir daha buraya eklemleme yapmak istemedik. Açık uçlu soru sorulmayacak” diye konuştu. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle