09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Vodafone’da atama Emre Ergun Vodafone Türkiye Müşteri Operasyonlarından Sorumlu İcra Kuru EKONOMİ luBaşkanYardımcısıolarak DOLAR 3.8590 atandı. 0.8 kuruş 8 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ AVRO 4.4640 1.3 kuruş FAİZ BORSA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 13.48 0.06 puan 112.271 1.894 puan 1066.73 2.47 lira 158.74 37 kuruş Çarşamba 8 Kasım 2017 Capital ve Ekonomist dergilerinin Vodafone Türkiye sponsorluğunda düzenlediği “CEO Ajanda 2018”de holdingler hedef ve öngörülerini açıkladı. Kur ve finansmanCUEYOA’LRADRI holdingleri korkuttu Üst düzey yöneticiler, iş dünyasının önündeki riskleri, zorlaşan finansman koşulları, kurdaki oynaklık ve jeopolitik gelişmeler şeklinde sıralandı Türkiye’nin önde gelen holdingleri, stratejik opsiyonlar ve işbirliklerinin de radarda olacağı 2018’de yurtiçi ve yurtdışında büyüme fırsatlarını değerlendirmeye devam etmeyi planlıyor. Türkiye’nin en büyük holdinglerinin üst düzey yöneticilerine (CEO) göre iş dünyasının önündeki riskler, zorlaşan finansman koşulları, kurdaki oynaklık ve jeopolitik gelişmeler şeklinde sıralandı. Holding CEO’larına göre diğer gelişmekte olan ülkelerden ayrışmaması gereken Türkiye’nin ekonomik ve siyasi kırılganlığının artmaması hayati önem taşırken; yurtdışında artan korumacılık duvarları ise özellikle ihracatçı şirketleri zorlayabilir. CEO Club toplantı ları kapsamında ‘CEO Ajanda 2018’de konuşan Borusan Holding CEO’su Agah Uğur, “Türkiye’nin kendisini diğer gelişmekte olan ülkelerden farklılaştırmaması, daha kırılgan hale getirmemesi lazım. Bu, ekonomi politikaları da olabilir; etrafımızdaki zor siyasi ortam içinde kendimizi ayrıştırmayacak bir yer bulmak da olabilir” dedi. Böyle bir dönemde kırılgan ve ayrıştırılmış bir ülkenin mutlaka olumsuz etkileneceğini anlatan Uğur, “Hele bizim gibi yurtdışı fonlara çok bağımlı bir ülke olarak bu daha da hassasiyet taşıyor. Yurtdışından hem stratejik hem daha finansman odaklı akışın azalmadan devam etmesinin sağlanamaması bir numaralı risk” diye konuştu. Sabancı Holding CEO’su Mehmet Göçmen de, jeopolitik ortamın Türkiye’ye getireceği kırılganlık ve küresel finans çevrelerinde beklenen bazı gelişmelerin yaratabileceği ilave kırılganlığa dikkat çekti. İç pazar yönetilmeli Göçmen, “Başarı öykümüz bu iki unsuru nasıl yönettiğimiz ve buradan ne kadar az etkileneceğimize bağlı olacak. Bu da bizim ekonomimizin 2018’deki ana performansını oluşturacak” dedi. Göçmen ayrıca petrol fiyatlarındaki yükselişin kalıcı hale gelmesinden kaynaklanabilecek sorunlar, yüksek enflasyon, yüksek kur ve buna bağlı olarak iç pazarın daha iyi yönetilmesi zorunluluğuna dikkat çekti. 2017’nin ‘iyi’ bir yıl olarak tanımlanabileceğini; ancak ülke ekonomi sinin kalıcı reformlara muhtaç olduğu gerçeğini değiştirmediğini belirten Göçmen, “Büyüyor olmamıza rağmen yüksek enflasyon noktasına gelindi. Dolardaki ve yabancı paradaki risklerimizi tekrar sınırlara çekti. Türkiye’nin daha sürdürülebilir tedbirlere ihtiyacı var” diye konuştu. Finansmana dikkat Doğuş Grubu CEO’su Hüsnü Akhan da yapısal tedbirlerin hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek, “İç tüketime dayalı büyüme hızlandıkça cari açıkta artış olabiliyor. Bunu da önlemenin yolu birtakım yapısal tedbirlerin hızla şekilde gündeme alınıp uygulanmasından geçiyor” diye konuştu. Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül ise, yüksek enflasyon, kur istikrarı ve fi nansman konusunu 2018’de en önemli unsurlar olarak gördüğünü söyledi. Yüngül, “En büyük risk finansman olacak. Finansmanı bu kadar yüksek yüzdelerle iş yapmak çok zor olacak” dedi. Eğitimde sorun Kibar Holding CEO’su Tamer Saka, 2017’nin yaşattığı ekonomik zorlukların devam ettiğini anlatarak, “Riskleri kontrol etmek, her geçen gün daha da zor oluyor. Türkiye’nin ve iş dünyasının daha çok koşması gerektiğini düşünüyorum. En temel riskimiz ise eğitimle ilgili sorunları aşamamak” diye konuştu. Doğan Holding CEO’su Yağmur Şatana, Türkiye’deki şirketlerin karar alma süreçlerinin çok riskli olduğunu söyledi. l Ekonomi Servisi Benzine bir zam daha Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS) tarafından dün yapılan açıklamada, “Benzin grubunda perşembe veya cuma gününden geçerli olmak üzere fiyat artışı beklenmektedir” denildi. Fiyat artışının ne kadar olacağı belirtilmedi. Petrol ve dolarda yaşanan hareketlilik sonrasında 30 Ekim’de benzine 12 kuruş, motorine de 18 kuruş zam yapılmıştı. 25 Ekim’de de benzine 9 kuruş zam yapılmıştı. İstanbul’da temmuz ayında benzinin litre fiyatı 5.07 TL düzeyindeydi. Benzinin litre fiyatı Ankara’da ortalama 5.53 TL, İstanbul’da 5.48 TL, İzmir’de ise 5.50 TL’den satılıyor. 5.53 TL’lik benzinin 3.21 TL’si vergilerden oluşuyor. Bu verginin ise 0.84 TL’si KDV, 2.37 TL’si Özel Tüketim Vergisi (ÖTV). Mardan’a alıcı çıkmadı Antalya’da 1.4 milyar dolara mal olan Mardan Palace Otel’in 51 milyon TL’lik Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) primi borçları nedeniyle icradan satışa çıkarılan stadyum ve spot oteline alıcı çıkmadı. SGK Antalya İl Müdürlüğü’nde dün sabah yapılan iki ihaleye de katılan olmadı. İhaleler 14 Kasım Salı gününe ertelendi. Antalya’nın Kundu bölgesinde 2009 yılında Azeri asıllı Rus işadamı Telman İsmailov tarafından inşa edilen ve 2010’da ‘Dünyanın En Lüks Oteli’ seçilen Mardan Palace Hotel’in borçları nedeniyle hem elektriği hem de suyu kesilmişti. Otel, ağustos ayında rezervasyon alımlarını durdurmuştu. TÜRSAB’a haciz şoku Özel bir banka, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’ne (TÜRSAB) bağlı TÜRSAB Seyahat Acentaları Hizmetleri Limited Şirketi’ne, 3 milyon 567 bin TL tutarındaki alacak nedeniyle İstanbul 14’üncü İcra Müdürlüğü aracılığıyla haciz işlemi başlattı. l Ekonomi Servisi Suriye’ye sevkıyat Hatay’ın Reyhanlı ilçesi Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Necmettin Zaroğlu, Suriye’ye, kısıtlama nedeniyle ara verilen demir ve çimento ihracatının yeniden başlamasının önemli olduğunu söyledi. Zaroğlu, ihracatta Cilvegözü Gümrük Kapısı’ndan günde 250 TIR çıkış yaparken, demir ve çimento ihracatı ile giden TIR sayısının günlük 350’yi aştığını aktardı. Seyahate çıkanlar 84 milyon 411 bin geceleme sayısı ile en çok ‘arkadaş, akraba evinde’ kaldı. Konaklama türlerine göre geceleme sayısında ikinci sırada 10 milyon 592 bin geceleme ile ‘kendi evi’ yer alırken, ‘otel’ 8 milyon 336 bin geceleme sayısı ile üçüncü sırada yer aldı. 14 milyon kişi seyahate çıktı 2017 yılının ikinci çeyreğinde yurtiçinde ikamet eden 14 milyon 116 bin kişi seyahate çıktı. Seyahate çıkanlar toplam 6 milyar 882 milyon 250 bin TL harcadı. Har camalar geçtiğimiz yıla göre yüzde 52 artış kaydetti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2017 yılı ikinci çeyrek ‘Hanehalkı Yurt İçi Turizm’ verisini açıkladı. Seyahate çıkanların bir ve daha fazla geceleme kaydı ile ülke içinde yaptıkları toplam seyahat sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 46.7 artarak 17 milyon 731 bin seyahat olarak gerçekleşti. l Ekonomi Servisi Dolar 3.90’a dayandı Kurda Merkez’in müdahalesi ve ABD’nin vize kararı da fayda etmedi. Dolar yeniden yükselişe geçti Merkez Bankası’nın (TCMB) döviz likiditesini rahatlatmaya dönük hamlesi ve ABD’nin sınırlı ölçüde de olsa Türkiye’den vize başvurularını kabul etmeye başlamasıyla önceki gün 3.84 TL’ye kadar gerileyen dolar kuru ABD Başkanı Donald Trump’ın Kuzey Kore’ye füze ve nükleer silah programı konusunda “anlaşma yapma” çağrısında bulunmasının ardından 3.89 lirayı aştı. Avro ise yeniden 4.50’nin üstüne çıktı. Uzmanlara göre doların düşmesi için Merkez’in daha radikal kararlar alması gerekiyor. Özyeğin Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ümit Özlale, “Merkez fiyat istikrarını düşünüyorsa daha fazla tedbir alması lazım” dedi. Olumsuz seyir Macro View Danışmanlık Başekonomisti İnanç Sözer, Merkez Bankası’nın döviz piyasasındaki düzenlemeleri ve ABD ile vize konusunda atılan olumlu adımlara rağmen TL’nin büyük resimdeki olumsuz seyirle değer kaybettiğini söyledi. Sözer, “Dünyada uzunca zamandır süren genişlemeci likidite politikalarının ve düşük faiz hadlerinin içinden çıkıyoruz. Bu gelişen ülke kurlarını da ciddi anlamda baskılıyor. Onun dışında enflasyondaki olumsuz seyir ve 2018’de büyümeyi nasıl yukarı çekeceğimize dair netlik kazanmayan politika bileşimi Türkiye’ye yatırım yapanlarda kararsızlığa yol açıyor” değerlendirmesini yaptı. Türkiye için büyüme tahmini yükseldi Öte yandan, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye için büyüme tahminlerini yükseltti. Kurumun dünkü açıklamasına göre, Türkiye’nin bu yıl yüzde 5.1, 2018’de yüzde 3.5 büyümesi bekleniyor. Kurumun daha önceki tahminleri sırasıyla yüzde 2.6 ve yüzde 3’tü. l Ekonomi Servisi Kömürde ne pahasına rekor? Enerji Bakanı Berat Albayrak, 2018 hedeflerinin yerli kömür üretiminde rekor kırmak olduğunu söyleyeli iki gün oldu. Albayrak bu hedefi, Hattat Holding ve Eren Holding arasındaki yerli kömüre dönüş protokolünde açıkladı. Geçen yıl 70 milyon ton yerli kömür üretildiğini, bu yıl 80 milyon tonun geçileceğini, hedefin de seneye 100 milyon tonu yakalamak olduğunu anlattı. Çok muhtemeldir ki, bu iddialı hedefleri koyarken Meclis’te görüşülen “torba kanun”daki maddeye güveniyordu Bakan. Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ile Türkiye Kömür İşletmeleri’nin (TKİ) kömür sahalarını bölerek yeni ruhsat isteme ve bunları ihale etme yetkisi veren maddeye yani. Fakat işler farklı gelişti. HHH İşçiler Zonguldak’ta büyük tepkiye yol açan bu maddenin kaldırılması için kendilerini madene kilitledi. 2 bin maden işçisinin katıldığı eylem 21 saat sürdü. Direniş etkili oldu. Genel Maden İşçileri Sendikası, Ankara’da Türkİş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın Ankara’da hükümet yetkilileriyle yaptığı görüşme sonrası maddenin tasarı metninden çıkarılması sözü alındı. Hükümetin bu sözü ne kadar süreyle ve nasıl tutacağı konusunda garanti yok. Bakan Albayrak’ın bahsettiği 100 milyon ton üretim, ancak sahaların bölünüp parçalanıp satılmasıyla mümkün olacaktı. O da iş kazalarının artması pahasına maden şirketlerinin kâr hırsıyla sürekli çalışmasıyla... Tasarının Plan Bütçe Komisyonu tartışmaları sırasında Enerji Bakanlığı Müsteşarı’nın tutanaklara yansıyan sözlerini aktarmakta yarar var: Kaynak kısıtlıymış da “Orada bizim 45 tane müessesemiz var, onlar da aslında yine tek ruhsat altında çalışma yapıyorlar. Bununla biz bu imkânı kazanmış olacağız. Mevcut yasalarda bu ruhsatı bölme imkânı yok. Özel sektör ruhsat bölme talebiyle geldiğinde Bakanlığın yetkisi var. Ancak, TTK ve TKİ’nin elindeki ruhsat alanları bölünemiyor idi, buna imkân vermiş olacağız. Bir diğer husus da TTK ve TKİ yine, bu ruhsat alanlarını bölerek işletmelerini açık bir ihaleyle özel işletmecilere de verme imkânına kavuşmuş olacak. Kamu eliyle belli bir yere kadar işletmecilik yapabiliyoruz ancak hepsine yetişme imkânımız yok mevcut kaynakların sınırlı olmasından dolayı. Özel sektör de bu konuda kendisini zaman içerisinde geliştiriyor. Özel sektörün, özel girişimin, teşebbüsün de önünü bu yeni madde düzenlemesiyle de açmış olacağız.” Böyle işte. Kamu eliyle işletmeciliğin “bir yere kadar” olduğunu söyleyen Müsteşar, “mevcut kaynakların sınırlı olmasını” gerekçe diye gösteriyor. Ki o da bütçe kaynakları tabii. Oysa bir devletin temel dertlerinden biri kaynakları arttırmak olmalı. Ama bizim devleti yöneten AKP kadrosu, mevcut kaynakları, karayolu. Havaalanı, metro cezaevi müteahhitlerine çıkardığı davetlerle milyon milyon saçıyor. Vergi cenneti ülkeler listesini yayımlasa, Başbakan’ın çocuklarının şirketlerinden yüzde 30, Hazine lehine kesinti yapacağı halde yapamıyor. Sıra zaten yıllardır çok ağır bedeller ödeyen Zonguldak’taki kömür madenlerini doğru düzgün işletmeye geldiğinde de “kaynak sıkıntısı”. Sonra da “100 milyon ton üretim rekoru” sözleriyle o sahaları bölüp ruhsatlandırıp şirketlere ihale etmece. Çok iyi düzen. 100 milyon ton üretim hedefini, AKP kadrosunun maden şirketlerine verdiği söz olarak okumak gerekiyor. Dolayısıyla torbadan çıkarılma sözü verilen maddenin nasıl şekilleneceği, önemini koruyacak. KISA... KISA... l Hazine nakit dengesi ekimde 4.5 milyar TL, ilk 10 ayda 44.9 milyar TL açık verdi. Hazine Müsteşarlığı tarafından açıklanan verilere göre, faiz dışı dengede ekimde 1.3 milyar TL; OcakEkimde 6.6 milyar TL açık verildi. l Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), petrol talebinde büyümenin önceki tahminlerine kıyasla yavaşlamasını bekliyor. OPEC, dün yayımladığı 2017 Dünya Petrol Görünümü raporunda, elektrikli araçların hızla yayılması nedeniyle petrole olan talebin 2030’lu yılların ikinci yarısında platoya oturabileceğine dikkat çekerek talebin uzun vadeli seyrinin zayıflayabileceğini belirtti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle