09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 8 Kasım 2017 dizi / haber 2 TASARIM: ZARİFE SELÇUK En büyük görev ailenin ÇBGUOÖZCRDÜUANKĞEINNTAIUNCCUİZİ: 2 FİGEN ATALAY’IN YAZI DİZİSİ İstismar gören çocukların depresyon, kaygı, kendisine ve çevresine güvensizlik, ileride ilişki sorunları yaşama, okul başarısızlığı gibi sıkıntıları yaşama ihtimalleri artıyor Çocuklara en ağır hasarı renemiyor. Ama bu edilgen cinsel ve fiziksel istis liğin diğer ucunda hayır di Ataerkil mar veriyor. “Bizim evde”, “bizim şehirde”, “bizim ülkede olmaz” anlayışı, ihmal yemeyen, kendisine zarar verildiğinde (ihmalistismar edildiğinde) bunu fark edip değerler değişmeli ve istismarın önlenmesine, işlevsel müdahale edilmesine engel oluyor. Zaman zaman anlamsız, çocuk gelişimine ve haklarına aykırı şe karşı çıkamayan bireyler olabiliyorlar’’ dedi. BİRER BİREYLER Birinci adımın, çocuğu Okullarda çocuklara mutlaka yaşa uygun kilde ortaya çıkan “şu yaşta hakları, sorumlulukları, çocukla evlenilebilir” türü düşünceleri, duyguları olan cinsel eğitim verilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Esin Küntay’ın diğer önerileri de şöyle: “Anne babalara da eğitim verilmesi lazım. Hayatın hiçbir alanında cinsiyet ayrımı yapmamak lazım. Kadını ikincil konumda görmemek lazım. Çocuğa karşı şiddet uygulanması çok yanlış. Yanlış davrandığı zaman 2 tokat atılıyor, çocuk iyice bileniyor. Ensest nedeniyle evden kaçan çocuk çok. Amerika’da da burada da, anneler çocukları ensestten korumuyor. Ataerkil yapıda ‘çocuk benim malım’ bakış açısı var. Ataerkil kültür değerlerinin değişmesi lazım. haberler, bilimsel ve insani hiçbir yanı olmayan beyanlar da çocuk ihmal ve istismarını pekiştirebiliyor. ÇOCUK HAKLARI Klinik Psikolog Serkan Kahyaoğlu, çocuğun başta anne babalar olmak üzere yetişkinlerin çoğu tarafından hakları ve sorumlulukları olan bir birey olarak değil “kendilerine benzetilmesi gereken, sürekli yönetilmesi gereken, bazı ailelerde sürekli ona bir şeyler sunulması gereken/yaşamlarının merkezine konulan bir varlık” olarak algılandığına dikkat çekti. Kahyaoğlu, bir birey olarak kabul edilmesi gereği olduğunu vurgulayan Kahyaoğlu şöyle devam etti: “Çocuğun gelişimi için aile, yakın çevre, okul, tüm yetişkinler ve devlet, çocuğu koruyan, gelişimini en uygun şekilde sağlayan bir ortam sağlamakla yükümlüdür. Bu nedenle Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesi, öncelikle 18 yaşına kadar her bireyi çocuk olarak kabul etmiş ve çocuklara özel olarak geliştirilmiştir. Bu haklar çocukların yaşama, gelişme, eğitim alma, sağlık ve katılım başlıkları altında toplanmış ve vazge İSTANBUL’DA 7 MERKEZ VAR Sokaklarda seks işçisi olarak çalışan çocukların normal yaşama dönmelerini sağlamak için İstanbul’un farklı ilçelerinde 7 merkez bulunuyor. Çocukların fuhuşa zorlandığı iller sıralamasında İstanbul ve Diyarbakır başta geliyor. İstanbul’da seks işçisi olarak çalıştırılan çocukların yaş ortalaması 1418 arasında değişiyor ama aralarında 11 yaşında çocuklar da bulunuyor. Sokaklarda ikna edilerek, cinsel sömürü mağduru kız çocukları için kurulan merkezlere getirilen, ÇOCUĞA AĞIR HASAR K linik psikolog Serkan Kahyaoğlu: “En ağır hasar yaratan fiziksel ve cinsel istismardır. Her ihmal ve istismar ama özellikle cinsel istismar çocuğun fiziksel, duygusal, zihinsel bütünlüğünün ihlal en temel hakkı olan yaşama ve güvende olma hakkına müdahaledir. Bunun sonucunda çocukların depresyon, kaygı, kendisine ve çevresine güvensizlik, ileride ilişki ve cinsel ilişki sorunları yaşama, okul Çözmek için ilk adım ‘böyle bir sorun var’ diyeceksin. İkinci adım, sosyal projelere para ayıracaksın.” “Bu algının ve tutumun sonucu olarak çocuklar en hafifinden kendilerini ifade etmeyi, yaşam becerileri edi çilemez, devredilemez haklar olarak tanımlamıştır. Bu hakların sağlanmaması çocuğun ihmal ya da istismar eğitime devam etmeleri sağlanan çocuklar arasında ileride üniversiteyi bitirenler de var. edilmesi anlamına gelir. Yani çocuğun düşünmesi, bedenini koruması, duygularını, ilişkilerini düzenlemesine engel olunmasıdır. Kısaca başarısızlığı, bulunduğu yaşın gerektirdiği becerileri kullanamama gibi bir dolu ruhsal sıkıntıyı yaşama ihtimalleri artmaktadır.” nip sorumluluk almayı öğ edilmesi anlamına gelir.” Sesini yükselt bağır, hayır de n KISA VADEDE: Aileler ve öğretmenler çocuklara kendilerini korumayı öğretebilirler. Örneğin anne babalar çocuklara “Bu beden senin ve sen istemediğin halde ve ne olursa olsun sağlık muayenesi dışında kimsenin senin özel bölgelerine bakma, dokunma, kendi özel bölgelerine dokunmaya, izletmeye hakkı yok. Böyle bir şey olduğunda oradan uzaklaş, güvenebileceğin bir yetişkinin yanına git, sesini yükselterek bağır, hayır de ve en kısa zamanda bana anlat” diyebilir. Çocukların kendilerini korumaları için fiziksel ve sözel becerileri kazandırabilirler. n ORTA VADEDE: Ailede her şeyin annebabalarla konuşulabiliyor olması son derece önemli. Aileler sıklıkla cinsel gelişim, cinsellik gibi konuları çocuklarıyla konuşmaktan çekinebiliyor, bu durum da çocukların bu bilgileri güvenilmez, tehlikeli kaynaklardan öğrenmelerine neden olabiliyor. Okullarda bilimsel bir cinsel eğitim, çocuk hakları dersleri verilmeli, çocukların soruları açık şekilde yanıtlanmalı. Üniversitelerde yüksek lisans ve doktora düzeyinde, çocuk ihmal ve istismarı hakkında çok daha fazla araştırma, yayın yapılması teşvik edilmeli. Türkiye’de ne yazık ki bu konuda yapılan araştırma sayısı çok az hatta bazı araştırmaların yayımlanması geciktiriliyor, engellenebiliyor. n UZUN VADEDE: Toplumun bu konuda bilinçlenmesi için sorumluluk almak, kampanyalara, bu konuda çalışan kurumlara destek olmak gerekir. Ama hemen başlamakla birlikte her zaman gelişmelere göre yenilenecek devletin bir “çocuk koruma hatta çocuk politikası” geliştirmesi çok önemli. Bu politikanın sadece ihmal ve istismarı önlemeye yönelik değil çocuğun üstün yararını sağlayacak gelişim fırsatlarını sağlayacak şekilde düzenlenmesi gerekli. Bu konuda İngiltere ve Almanya’nın başarılı çocuk koruma politikaları örnek alınabilir. BİTTİ ‘Kadının hakkıİZSTİRAVNBEUVL’DAAR erkeklik krizi yaratıyor’ Kadınların eşitlik ve adalet mücadelesi için çalışan sivil toplum kuruluşları, 30 Kasım1 Aralık tarihlerinde yapılacak “Eşitlik Adalet ve Kadın Zirvesi”nde bir araya gelecek. Yeşilköy’deki Wow Otel’de düzenlenecek zirveye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, Hürriyet gazetesi köşe yazarı Ayşe Arman, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temsilcisi Gülsüm Kav gibi isimler katılacak. Eşitlik, Adalet, Kadın Zirvesi’ne katılmak isteyenler www.kadinzirvesi.org sitesinden kayıt formunu doldurarak katılabilecek. Zirve öncesi, Eşitlik, Adalet, Kadın Zirvesi Organizasyon Komitesi Sözcüsü Gülseren Onanç başkanlığında dün Taksim’de bulunan The Marmara Otel’de ga zetecilerle bir araya geldi. İki gün sürecek zirvede 30 konuşmacı olacağını söyleyen Onanç, zirveye özellikle gençlerin ve erkeklerin katılımını önemsediklerinin altını çizdi. Onanç, “Şimdiye kadar yapılan katılımcı kayıtlarının yüzde 25’i erkek. Hedefimiz yüzde 50 erkek ve yüzde 30 öğrenci katılımı sağlamak” dedi. Akademisyen Prof. Dr. Fatmagül Berktay ise kadınların mücadeleler sonucunda kazandığı haklarının bir erkeklik krizi yarattığına dikkat çekti. Bu sebeple erkeklerin daha saldırgan oldukları tespitini yapan Berktay, “Bir ülkede cinsiyetler arasında eşitlik yoksa demokrasi de olmuyor ve kadınlar eşit olmadan erkekler de eşit olamıyor. Bu nedenle zirveye erkeklerin de katılımı önemli” diye konuştu. l İSTANBUL / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle