02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 22 Kasım 2017 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 15 Öğretmenlik yolu kapandı Köşemen Nâzım Hikmet’i sansürlemek “1965’te 2122 Şiirleri”nin ilk basımı dava konusu olmuştu. Kitabı basıma hazırlayan bendim. Sorgu yargıcı yüzüme şöyle bir baktı; Senin canına okuyacağım, dedi. Bir yasa adamından beklenmeyen bu aykırı sözün üstümdeki etkisini bir gözledikten sonra da şakalaştığını belirten bir gülümsemeyle ekledi: Ben Nâzım’ın şiirlerini ezbere bilirim, hepsini yanlış basmışsın.” Memet Fuat sanki kitabın içeriğinden değil de şiirleri yanlış bastığı için yargılanıyormuş hissine kapılır. Çünkü yargıç iddialıdır. Sonunda Nâzım Hikmet’in kendi daktilosundan çıkmış orijinalleri göstererek yargıcı ikna eder. (bkz. Yayımcıya Güvenmek, Cumhuriyet, 19.09.1994). Memet Fuat “Nâzım Hikmet Üstüne Yazılar” (2001) kitabına da aldığı bu yazıları o yıl çıkan bir tartışmayı cevaplamak için yazıyordu. Nâzım Hikmet’in Adam Yayınları’ndan çıkan toplu eserlerinin sansürlü olduğu, doğru baskının zamanında Bulgaristan’da basılan kitaplar olduğu iddia ediliyordu. Memet Fuat, Asım Bezirci ile birlikte orijinalleri ile karşılaştırarak Nâzım Hikmet’in eserlerini yanlışlarından arındırarak bir düzene sokarak yayımladıklarını belirttikten sonra “Neyse ‘sansürlü / sansürsüz’ sözü nereden çıkıyor onu açıklayayım: Önce ben, sonra bana uyarak Asım Bezirci yayımladığımız Nâzım Hikmet kitaplarının toplanmaması için büyük özen gösterdik” diye anlatıyor. Memleketimden İnsan Manzaraları’nı basıma hazırlarken ünlü bir ceza hukuku uzmanına başvurduğunu, dava konusu olabilecek 8090 dizeyi çıkartmak zorunda kaldığını, bu satırların yerini boş bıraktığını da anlatıyor. (bkz., Nâzım Hikmet’in Kitapları, Cumhuriyet, 27.08.1994). Nâzım Hikmet’in eserleri 1920’lerden beri yasaklanıyor, davalar açılıyor, dergi ve kitaplar toplanıyor. Şair yazdıkları gerekçe gösterilerek tutuklanıyordu. Hakkında dava açılmamış kitabı yok gibi. Şiirleri elle yazıp çoğaltılarak okurlara ulaştırılabiliyordu. Memet Fuat’ı yargılayan yargıç da böyle bir çoğaltmadan okumuş olmalıydı. Türkiye’de tekrar yayımlanabilmesi 1965’te mümkün olabilmiş. Memet Fuat yayımladığı ilk iki kitap hakkında hemen davalar açıldığını yazıyor. Çünkü 141 142 maddeler nedeniyle sadece “komünist” sözcüğünü kullanmanız bile yargılanıp hapis cezası yemeniz için yeterli. 141 ve 142. maddeler 1991’de kalktı. 2000 yılında Adam Yayınları bir açıklama yapmış; “Türk Ceza Yasası’ndaki 141142. maddeleri geçersiz sayıldıktan sonra Adam Yayınları basımları sorumlu hukukçularca yeniden gözden geçirilip daha önce bu maddeler yüzünden şiirlerden çıkartılmış olan dizeler yerine konmuştur.” Ama anlaşılan sansür tamamen kalkamamış. Yargılanılabilecek başka maddeler de var. Geçen hafta Nâzım Hikmet’in “Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim” adlı romanının 25 ayrı yerde sansürlü olduğu, komünizmle ilgili bölümlerin sansürlendiğini açıkladı Nâzım Hikmet Kültür Merkezi. Nâzım Hikmet’in günümüzdeki yayıncısı Yapı Kredi Yayınlarıda (YKY) ağır bir dille “sansürcülük”le suçlanıyordu (bkz. Cumhuriyet 15.11.17). YKY kitapların Memet Fuat tarafından hazırlanan Adam Yayıncılık’ın 90’lı yıllardaki baskılarının aynısı olduğunu açıkladı. Şairin bütün eserlerini yeniden gözden geçirmek üzere bir kurul oluşturulduğu, bu kurulun incelemesiyle çıkacak ilk kitabın “Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim” olacağını, Bulgaristan baskısını esas alacaklarını belirtti (bkz. Cumhuriyet 17.11.17). Memet Fuat sözünü ettiğim yazısında Bulgaristan baskılarının baştan aşağı yanlışlarla dolu olduğunu, kaynak olarak güvenilemeyeceğini belirtiyor. Sansürden arındıralım derken yanlış metinler yayımlanmasın diye anımsatayım dedim. 22 KASIM 2017 SAYI: 33649 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06:22 06:06 06:27 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07:53 12:57 15:25 07:34 12:42 15:13 07:53 13:05 15:39 Akşam 17:49 17:36 18:03 Yatsı 19:13 18:58 19:23 Hükümetin eğitimi yeniden şekillendirme konusundaki gözbebeği ilahiyat fakülteleri, mahkeme kararı ile oyun dışında kaldı. Karar emsal niteliğinde AKP döneminde sayısı üçe katlanan ilahiyat fakültelerinin önü yargı kararıyla kesildi. Danıştay 12. Dairesi, hukuka aykırı olduğu ge rekçesi ile MEB tarafından Ey lül 2014’te yapı lan din kültürü öğ OZAN ÇEPNİ retmeni ataması ile Talim ve Terbiye Kurulu’nun 2014’te ilahiyat fakültelerinin önünü açtığı atama çizelgesi nin yürütmesinin durdurma sına karar verdi. Bakanlık yü rütmeyi durdurma kararına iti raz etse de konuyu değerlendi ren Danıştay İdari Dava Daire leri Kurulu, bakanlığın talebi ni reddetti. Mahkeme kararı nın ardından ilk adım Talim ve Terbiye Kurulu’ndan geldi. Ku rul, Tebliğler Dergisi’nin kasım sayısında “Öğretmenlik atama çizelgesi”nde değişikliğe giderek din kültürü ve ahlak bilgisi öğ retmen atamaları bölümünden ilahiyat fakültesini çıkardı. Kararda MEB’in 2014 yılına ilişkin din öğretmeni atama sının hukuksuz olduğu gerek AKP ÜÇE KATLADI 2002 yılına kadar Türkiye genelindeki üniversitelerde sadece 20 ilahiyat fakültesi bulunurken, AKP iktidarı döneminde eğitimde kadrolaşmanın adımı olan ilahiyat fakültelerinin sayısı son 15 yılda 60’a ulaştı. 2002 öncesinde üniversitelerde bulunmayan ve sonrasında açılan ilahiyat bilimleri fakültesi, uluslararası İslam ve din bilimleri fakültesi, dini ilimler fakültesi ile İslami ilimler fakülteleri ile yükseköğretimde dini eğitim veren fakülte sayısı 94’e yükseldi. çesiyle durdurulmasıyla o tarihten itibaren yapılan atamalar tartışmalı duruma geldi. Bakanlık son 4 yılda yaptığı atamalarda yaklaşık 37 bin öğretmen adayının başvurusundan 15 bin din kültürü öğretmeninin atamasını gerçekleştirdi. Mağdur öğretmeni savunan hukukçukçuların görüşlerine göre davada kesin kararın verilmesinin ardından, bu süreçte atanmak üzere başvuran adaylardan atanamayarak mağdur olduğunu belirtenler için bu karar emsal sayılabilecek. Yerlerine ilahiyat fakültesi mezunları atandığı gerekçesi ile başvuran adaylar geçmişe dönük olarak zararlarının giderilmesini ve atama talep edebilecek. Karar genişleyebilir Yürütmeyi durdurma kararında Danıştay’ın esas olarak ilahiyat fakültelerini hedef alması da dikkat çekti. Başvuruda, ilahiyat dışındaki ilahiyat bilimleri fakültesi, uluslararası İslam ve din bilimleri fakültesi, dini ilimler fakültesi ile İslami ilimler fakültelerinin de “atama çizelgesi”nden çıkarılması talep edildiği öğrenilirken, mahkeme yürütmeyi durdurma kararında sadece ilahiyat fakültesine ilişkin yer verdi. Bu kapsamda hukukçuklar, mahkemenin geri adım atmayarak vereceği kesin kararda din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği dışında kalan diğer din eğitimi veren fakültelerin de öğretmen ataması kapsamından çıkarabileceği değerlendirmesinde bulundu. l ANKARA MUOSKUULL’DA ZAMANI Irak’ın Musul kentindeki çocuklar Kuzey Irak’taki Erbil’in yaklaşık 40 kilometre doğusundaki Hasan Şam kampında Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından kurulan okula başladı. 2016 yılına kadar 116 bin çocuğun eğitim almasını, savaş nedeniyle yaşadığı bölgeden ayrılamak zorunda kalan 42 bin çocuğa ise prefabrike okullar kurarak eğitim görmesini sağlayan UNICEF, 280 binden fazla çocuğa ise okul malzemeleri ulaştırdı. Belediye başkanlarına özel OHAL SİNAN TARTANOĞLU Ankara, İstanbul, Balıkesir, Bursa ve Niğde’nin seçilmiş belediye başkanlarının istifa ettirilmesinin ardından Hükümetin “yerel yönetim operasyonları” hız kesmiyor. Belediyelere personel alımını İçişleri Bakanlığı iznine bağlayan AKP, seçilmiş yerel yöneticileri OHAL uygulamaları kar şısında memurlardan ayırdı. Bakanlar Kurulu’nun 30 Ekim tarihli toplantısında, kamu görevlilerinden yurtdışına çıkışları için istenen resmi izin yazısının 15 Kasım’dan itibaren istenmemesi kararını alındı. Ancak 14 Kasım’da hükümet, yerel yönetimleri kapsam dışında bıraktı. İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, 14 Kasım’da yurt dışına çıkışlarla ilgili talimatı gönderdi. OHAL ilanından sonra yayımlanan genelgenin hâlâ yürürlükte olduğunun ifade edildiği talimatta, “yurtdışına çıkışlardan önce büyükşehir, il ve ilçe belediye başkanlarının bakanlıktan; belde belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve il genel meclis üyelerinin il valisinden yazılı izin alacağı” belirtildi. l ANKARA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 21 Kasım 2004’te öldürülen Uğur’un bedeninden 13 kurşun çıktı. Uğur, 13 yıldır adalet bekliyor MAHMUT ORAL Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’ın babası Ahmet Kaymaz ile birlikte evlerinin önünde 13 kurşunla öldürülmesinin üzerinden tam 13 yıl geçti. Olayla ilgili 4 polis hakkında Mardin Ağır Ceza Mahkemesi’ne açılan dava, önce güvenlik gerekçesiyle Eskişehir’e alındı. Ardından mahkeme “polislerin meşru müdafaada bulundukları” yönünde karar vererek 4 polisi beraat ettirdi. Karar, Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından oybirliğiyle onaylandı. AİHM, 2014’te Uğur Kaymaz ve babasını “yaşam haklarının ihlal edildiği” yönünde karar vererek Türkiye’yi 70 bin Avro maddi, 70 bin Avro manevi tazminat ödemeye mahkum etti. AİHM kararının ardından avukatlar yargılamanın yenilenmesi için Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu ancak mahkeme herhangi bir gerekçe göstermeden başvuruyu reddetti. Annesini işten attılar Oğlu Uğur ve eşini kaybeden, 3 çocuğuyla yaşam mücadalesi veren Makbule Kaymaz, geçen yıl oğlunun ölüm yıldönümünde 12 yıldır işçi olarak çalıştığı Kızıltepe Belediyesi Eğitim Destek Evi’ndeki işinden KHK ile çıkarıldı. Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ve Mardin’in Kızıltepe ilçesinde Uğur Kaymaz anısına yapılan heykeller kaldırıldı. 13 yıldır adalet bekleyen anne Kaymaz, “Bizim yüreğimiz yandı başkasının yanmasın. Çocuklar öldürülmesin” dedi. Belediyedeki işinden neden çıkarıldığını bilmediğini ifade eden Kaymaz, “İşimi geri istiyorum” diye konuştu. l DİYARBAKIR ÇOCUĞA POLİS DAYAĞI Bilirkişi çocuğu ve ailesini suçladı ABİDİN YAĞMUR Mersin’de 2013 yılında 8 yaşındaki D.Ö ’nün Siteler Polis Merkezi önünde bir polis memuru tarafından dövülmesiyle ilgili davada görevlendirilen bilirkişi, terör örgütünün çocukları kullandığını mağdur çocuğun ve ailesinin birileri tarafından yönlendirilmiş olabileceğini iddia etti. Çocuğu dövdüğü iddia edilen polis, yargılama sürecinde görevine iade edilirken, karar aşamasına gelen davanın dünkü duruşması da mahkeme heyetinin değişmesi nedeniyle ertelendi. Avukat Ali Bozan, “Savcılık olayı gören birçok çocuğun ifadesini almıştı. Sanığı fotoğraftan da teşhis ettiler. Savcılığa karakol kamerasının çalışmadığı, MOBESE kamerasının polis karakolunun bahçesini ve önünü göstermediği söylendi. Çocuklar mahkeme sürecinde ifade değiştirdi. Sanığın tutuksuz yargılanmasının çocuk ifadelerinin değişmesinde etkili olduğunu düşünüyoruz” dedi. Bilirkişinin çocuğun ve ailesinin yönlendirilmiş olabileceği yönündeki raporuna tepki gösteren Bozan, “Bu tespitin bir sosyal hizmet uzmanı tarafından yapılmış olması ayrıca acı bir durumdur. Çocuğun darp edildiğine dair ve yaşadığı darp sonrasında ruh sağlığının bozulduğuna dair adli tıp raporları, doktor raporları görmezden gelinmiştir” diye konuştu. l MERSİN ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] TC İstanbul Bilim Üniversitesi’nden almış olduğum 142 No’lu geçici mezuniyet belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. LOKMAN TURGAY Yabancı tanıtma belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. MUHAMMED OSO C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle