Katalog

Cumartesi 11 Kasım 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN İstinaf dosyayı aldı haber 5 İstanbul 14. Ağır Ceza’nın verdiği kararı bozan Bölge Adliye Mahkemesi, Berberoğlu davası için 1 Aralık’a duruşma günü verdi MİT TIR’ları haberleri nedeniyle 25 yıl hapis cezasına mahkum edilerek tutuklanan CHP milletvekili Enis Berberoğlu ile ilgili bozma kararı veren istinaf mahkemesi, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyayı kendisine iade etmesinin ardından verdiği yeni karar ile yargılamayı 1 Aralık’ta yapacağını belirtti. MİT TIR’larındaki mühimmata ilişkin haberleri nedeniyle “devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklama” suçlamasıyla Mayıs 2016’da gazetemiz Ankara Temsilcisi Erdem Gül’e 5 yıl, eski Genel Yayın Yönetmenimiz Can Dündar’a 5 yıl 10 ay hapis cezası verilmişti. Kararla birlikte örgüte yardım suçlamasına ilişkin davanın ayrı esas numarası üzerinden yürütülmesine karar verilmişti. Örgüte yardım suçlamasına ilişkin yargılamanın ilk celsesinde de CHP millet vekili Enis Berberoğlu hakkında “örgüte yardım” ve “devletin gizli kalması gereken bilgilerini, siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etmek” iddiasıyla açılan davanın birleştirilmesine hükmedilmişti. Haziran ayında sonuçlanan bu yargılamada Berberoğlu, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini, siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etmek” suçundan 25 yıl hapis cezasına mahkum edilerek tutuklanmıştı. Mahkumiyet hükmü veren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararını bozan Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi de kararında, TIR’lardaki mühimmata ilişkin fotoğrafı gazetemizde 29 Mayıs 2015’te yayımlanmasından önce 21 Ocak 2014’te yayımlayan Aydınlık gazetesi ile ilgili sırrın ifşa edildiğinin kabul edilmesi halinde gizli kalması gere ken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama suçunun unsurlarının oluşmayacağını kaydederek dosyayı mahkemeye yollamıştı. Bozma kararının ardından dava dosyası üzerindeki inceleme yapan mahkeme, dosyayı bozma kararının yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iade etmişti. Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi de 10 Kasım tarihli kararında, kamu davasının yeniden görülmesine ve duruşma hazırlığı işlemlerine başlanmasına hükmetti. Mahkeme, atılı suçların vasıf ve mahiyeti, tutuklu kaldığı süre ve dosya kapsamına göre mevcut delil durumu gerekçeleriyle Berberoğlu’nun tutukluluk halinin devamına karar verdi. Ayrılan dosyayı sordu Mahkeme ayrıca Berberoğlu, Gül, Dündar’ın örgüte yardım suçundan yargılandığı ve sonradan Aydınlık gazetesi yö neticileri İlker Yücel ve Ceyhun Bozkurt’un “gizli kalması gereken bilgileri açıklamak” suçlamasıyla eklendiği dava dosyasının akıbetinin sorulmasına hükmetti. Öte yandan Gül ve Dündar’a “devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklama” suçundan verilen ceza ile ilgili dosyanın Yargıtay’dan dönüp dönmediği de soran mahkeme, Berberoğlu hakkındaki yargılamayı 1 Aralık’a bıraktı. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Enis Berberoğlu ‘Sirenlere başını salladı’ Deniz Baykal’ın sağlık durumunun iyiye gittiğini belirten Rektör İbiş, ‘Bugün sirenlerden 10 Kasım olduğunu anladı. Bazı sorulara yazarak yanıt veriyor’ dedi CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın sağlık duru muna ilişkin açıklama yapan An kara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş, “Bilinci giderek açılıyor. Bu gün sirenlerden 10 Kasım oldu ğunu anladı. Bazı sorulara yaza rak yanıt veriyor” dedi. Baykal’ın genel durumunun bir önceki açıklamaya göre daha iyi olduğunu söyleyen İbiş, “El kol bacak hareketleri bir öncekine gö re daha belirgin. Bilinci giderek açılıyor. Bizi en sevindiren unsur bu. Uyanık kalma süresi arttı. İle tişim kurma durumu daha iyi. De niz Bey yazabiliyor, hesap yapabi liyor. Aileyi tanıyor, sesleri ayırt edebiliyor” dedi. İbiş, açıklama sına şöyle devam etti: “Konuşma çabası var. Duyduklarını daha iyi anlıyor. Bir örnek ve recek olursak, bugün siren seslerinden 10 Kasım olduğunu ba şıyla selamlayarak anladığını belirt miş oldu” l ANKA RA/Cum Deniz Baykal huriyet Kılıçdaroğlu ve Akıncı, Baykal’ı ziyaret etti CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Antalya milletvekili Deniz Baykal’ı tedavi gördüğü İbni Sina Hastanesi’nde ziyaret etti. Doktorlarından Baykal’ın sağlık durumu hakkında bilgi alan Akın cı, hastane çıkışında gazetecilere “Sayın Baykal’ın sağlık durumu, en başta kuşkusuz ki ailesi, mensubu olduğu camia ve Türkiye için önemli olduğu kadar, bilmenizi isterim ki Kıbrıs Türk halkı için de son derece önemlidir” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da gösterdiği duyarlılık için KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı’ya teşekkür etti. Ziyarete Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, CHP’li Engin Altay, Tekin Bingöl, Çetin Osman Budak ile parti yöneticileri katıldı. l ANKARA / Cumhuriyet AKP’de kritik Dünyada bir ilk!haftasonu Erdoğan, TBMM için partisinin adayını hafta sonu belirleyebilir EMİNE KAPLAN TBMM Başkanlığı için adaylık başvuruları yarın başlıyor. AKP’nin, İsmail Kahraman ile mi devam edeceği yoksa yeni bir aday mı çıkaracağı henüz netleşmedi. Erdoğan’ın, önceki gün yapılan toplantıda bir milletvekilinin konuyu gündeme getirmesine karşın renk vermediği kaydedildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta grup başkanvekilleriyle yapacağı görüşmeyi ertelemişti. Erdoğan’ın, yarın 5 grup başkanvekilini İstanbul’a çağırdığı, görüşmenin burada gerçekleştirileceği öğrenildi. TBMM Başkanlığı’na kimin aday olacağının bu görüşmede netleşebileceği kaydediliyor. Kulislerde, Kahraman’ın aday olma olasılığının oldukça zayıfladığı, Erdoğan’ın başka bir ismi işaret edeceği konuşuluyor. Kahraman’ın aday olmaması durumunda yerine Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın adı geçiyor. Son dönemde Atatürk açılımı yapan Erdoğan’ın, sürpriz yaparak bir kadın milletvekilinin TBMM Başkanı olmasını isteyebileceği kaydediliyor. Bu durumda halen TBMM Başkanvekilliği görevini yürüten Ayşenur Bahçekapılı’nın TBMM Başkanı olabileceği dile getiriliyor. Başbakan, Malta’da 5 şirketi olduğu ortaya çıkan oğullarıyla birlikte gazetemiz aleyhine 500 bin TL’lik tazminat davası açtı Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu’nun (ICIJ) Cumhuriyet’in de medya ortağı olduğu 96 medya kuruluşuyla birlikte yayımladığı Paradise Papers sızıntılarında Malta’da oğulları Erkam ve Bülent Yıldırım’a ait 5 şirket olduğu ortaya çıkan Başbakan Binali Yıldırım, “kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu” gerekçesiyle, oğullarıyla birlikte, gazetemiz aleyhine 500 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Binali Yıldırım için 250 bin, Erkam Yıldırım için 125 bin ve Bülent Yıldırım için 125 bin lira manevi tazminat talep edildi. Haberlerin “özel vurgular kullanılmak suretiyle açık tahkir ve tezyif kastıy la hazırlandığı” savunuldu. Yıldırım salı günü ABD gezi si öncesi, söz konusu şirketlerin varlığını kabul ederken “Benim dokunulmazlığım var ama çocuklarımın yok. Soruşturma açılmasını özellikle istiyorum” ifadelerini kullanmıştı. Yıldırım, ayrıca oğullarının denizcilik sektörü ile uğraştığını belirterek “Denizcilik küresel bir iştir. Dünyanın her tarafında da şirketleri var, irtibat noktaları da var. Burada gizli saklı bir iş yok” demişti. Ancak Başbakan, aradan bir hafta geçmeden, “normal olduğunu” savunduğu şirketler hakkında yaptığımız haberin “kişilik haklarını zedelediği” gerekçesiyle manevi tazminat davası talebinde bulundu. Süddeutsche Zeitung’un, Cumhuriyet’in de medya ortağı olduğu ICIJ ile paylaştığı belgeler, Yıldırım kardeşlerin Black Eagle Marine Co Ltd, Hawke Bay Marine Co Ltd, South Seas Shipping NV, Nova Warrior Limited ve Dertel Shipping Limited’in hissedarları olduğunu ortaya koydu. Nova Warrior, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nden ihale alan Oras Denizcilik ile bağlantılı çıktı. Haberler yayımlanmadan önce avukatları aracılığıyla ulaştığımız Yıldırım ailesi, Nova Warrior’un Oras Denizcilik ile bağlantısı dahil tek tek bütün şirketlerle ilgili ayrıntılı şekilde yönelttiğimiz sorulara yanıt vermedi. Nazif Karaman hakkında FETÖ soruşturması iddiası Gazetemize yönelik soruşturmanın detaylarının sistematik olarak sızdırıldığı Sabah gazetesi İstihbarat Şefi Nazif Karaman’ın FETÖ şüphelisi olduğu iddia edildi. Oda TV’nin haberine göre Karaman hakkındaki iddia, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/37666 sayılı soruşturma sına, FETÖ çatı davasına ve Atilla Taş ile Murat Aksoy’un yargılandığı dava dosyasına dayanıyor. Ankara’da görülen FETÖ Çatı davasının ek klasörlerine giren raporlarda 1725 Aralık 2013 operasyonlarından sonra Bank Asya’daki hesabına para girişi olanlar sınıflandırıldı. Rapora göre Karaman’ın Banka Asya’daki he sabında 2013 sonunda para yoktu ancak sonrasında para hareketi gerçekleşmişti. 2014 sonundaki bakiyesi 75.39 TL olarak not düşülen Karaman, Bank Asya hesaplarındaki tüm paralarını çekenlerin aksine, hesabında para artışı gerçekleşenlerden biri olarak soruşturmacılar tarafından rapora konuldu. l İSTANBUL/Cumhuriyet ‘Atatürkçü’ Her 10 Kasım’da anımsıyoruz Mustafa Kemal Atatürk’ü, her 10 Kasım’da yüreğimizde bir burukluk hissediyoruz... Yakalarımızda Atatürk rozetleri, ellerimizde bayraklar, televizyon ekranlarında Onuncu Yıl Marşı... Gazetelerin birinci sayfalarında Atatürk’ün fotoğrafları... Eski zaman saatleri, geleceğin habercisi mi bilmiyorum!.. Bildiğim şeyler ise hepimizin bunca yıl görüp yaşadıkları... Benim ülkemde 12 Mart ve 12 Eylül askeri darbeleri, Balyoz harekâtları hep “Atatürkçülük” adına yapıldı; benim ülkemde kitaplar “Atatürkçülük” adına toplatılıp yakıl na merdivenlerden inerken yardım etti. Bu elin çevik hareketi ve kudreti, bana Mehmet Çavuş’la Milli Mücadele’nin yolda arkadaşlık etmiş olduğum şahsiyetlerini hatırlattı. Fakat bu kudretli el şekil itibarıyla ötekilerden bambaşkaydı. Anadoluluların elleri umumiyetle kocaman, geniş ve zalimleri gırtlağından yakalamaya kadir görünür; Mustafa Kemal’in gergin derili, uzun parmaklı beyaz eli Türk’ün bütün hususiyetleriyle birlikte aynı zamanda hâkim bir vasfa da sahipti.” Yakup Kadri Karaosmanoğlu ise yedi günlük çetin ve yorucu bir yolculuktan sonra geldiği 1921 Ankarası’nı şöyle değerlendirir: dı; benim ülkemde aydınlar, “On yıllık mütemadi bir mü yazarlar, emekçiler, öğrenci cadeleden sonra hâlâ sayı ler “Atatürkçülük” adına iş sız düşmanlarla dövüşen Türk kenceden geçirilip zindanlara atıldı!.. milletinde azim ve irade, kuvvet ve kahramanlık, fazilet ve Benim ülkemde din ümit namına ne varsa hep bu bezirgânları, çeteler “komü bir katlı küçük binanın için nizme” karşı “Atatürkçülük” adıyla korunup kollandı; eli kanlı katiller, “Atatürkçülük” adına faili meçhul cinayetleri işleyenler, yargısız infazları yapanlar “Atatürkçü”ydü!.. Benim ülkemde devlet hazinesini soyanlar, hayali ihracattan köşeyi dönenler, “siyasetçetepolis” üçgeninde cinayet işleyenler “Atatürkçü”ydü!.. Zamanın saati işliyordu!.. Türkiye’yi batıranlar, halkı yoksullaştıranlar “Atatürkçü”ydü... Şafak parmaklarımızın ucunda sökerken, yüreğimizin ateşi alevlenirken “Atatürkçü”lerin fotoğraflarına de bulunuyor. Zarf ile mazruf arasında ne azim tezat! Fakat Türk’ü ruhundaki hayati ve ahlaki fazilete o emsalsiz ulviyet ve mehabeti veren asıl bu tezat değil midir? Eğer Ankara, Washington gibi muazzam ve mutantan bir şehir ve Büyük Millet Meclisi Westminister şeklinde müdebdeb ve mehabetli saray olsaydı, Anadolu’daki milliyet ve istiklal hareketinin manası bu kadar büyük, bu kadar ulvi ve hayretbahş görünür müydü? Türk askerine yirminci asır medeniyetinin (!) icadkerdesi demir ve çelikten bin türlü cehennem aletlerine karşı mukavemet edebilmek kudreti baktım!.. ni veren şey, onun büründüğü HHH paçavralardır.” Sabahın sisi Dolmabahçe Sarayı’nın üzerinden deni HHH Çürümenin bedelini ödeyen ze iniyor, karşı kıyıları eflatun ışıklar kucaklıyordu... O anda Halide Edip Adıvar ile Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun yazdıklarını anımsadım... Yıl 1921, Ankara... Halide Edip anlatıyor: “Gün kararıyor, istasyonda toplanan kalabalık fark edilemiyordu. tren istasyonda durunca, biri trene yaklaştı. Asker üniformasıyla Babıâli civarında uzaktan görmüş olduğum Mustafa Kemal Paşa olduğunu tanımak güçtü. Trenin kapısı açılınca, Mustafa Kemal Paşa yaklaştı. Ba bir toplum yılgınlığın ve umutsuzluğun içine gömülmüş bugün!.. Benim ülkemde “Atatürkçülük” adına IMF ve Dünya Bankası’na avuç açılıyor, üretime değil, tüketime önem veriliyor!.. Fabrikalar kapanıyor, emekçiler işsiz kalıyor!.. Hepsi ama hepsi “Atatürkçülük” adına yapılıyor bunların!.. Gazetelerin birinci sayfalarında Atatürk fotoğrafları!.. Siyaset erbabı televizyonlarda “Atatürkçülük” dersi veriyor!.. Tahir Elçi’yeDCBiauyşmasrhabuvarkciıyılreığt ı ‘terörist’ dediler! Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 28 Kasım 2015’te Sur’da basın açıklaması yaptıktan sonra öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin cenaze törenine ait fotoğrafı sosyal medya hesabından paylaşan Berat Baran adlı bir kişi için, “Terör örgütü mensubunun cenazesine ait olan bir fotoğraf üzerine ‘yasta değil isyandayız’ şeklinde yorum yaptı” diyerek ceza istedi. Elçi’nin öldürülmesinin 100. haftası nedeniyle düzenlenen basın açıklamasında konuşan Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen, “Biz Tahir Elçi’nin faillerinin tespit edilip yargı önüne çıkarılmasını beklerken Diyarbakır’da bir ağır ceza mahkemesine açılan bir dava dosyasında dün itibarıyla Tahir Elçi için iddianamede yapılan bir niteleme ile şoka uğradık işin açıkçası. Tahir Elçi, bütün hayatını barışa, demokrasiye ve adalet mücadelesine adamış entelektüel bir insan hakları savunucusudur. Tahir Elçi daima şiddete karşı durmuş, şiddete başvuran her kesime her kitleye karşı yüksek sesle itirazını dile getirmiştir. Tahir Elçi’yi bu şekilde anmak hiç kimsenin haddi değildir. Ben bu söylemi, hepimizin huzurunda bizde yarattığı duygu kırılmasını, adalete olan inancımızı zedelediğini dile getirerek kınıyoruz” diye konuştu. l Yurt Haberler Sevgili Celo, Avukat MEHMET CELADET ELÇİ Biz seni çok sevdik, senin de bizi sevdiğini biliyoruz. Uzun zamandır bugünün geleceğini biliyor ama bize hissettirmiyordun... Neşenden, direnme gücünden bir şey kaybetmeden geldin bu son güne. Seni çok özleyeceğiz. ARKADAŞLARI C MY B