03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 10 Kasım 2017 20 haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET Şans! Önce, bu “şans” sözcüğüne şöyle bir değinsek diyorum değerli dostlar! Bilindiği gibi, “şans” Fransızca, bunun karşılığı olarak kullandımız “talih” de Arapça, ara sıra da olsa dillendirdiğimiz “baht” Farsça; peki bu sözün Türkçesi yok mu? Var kuşkusuz; kullanmadığımız, kullanmaya kalksak artık bugün bize çok gülünç gelebilecek bu sözün, “kutsal, kutlu, kutsallık, kutlama, kutsallaştırmak gibi” türevleri her gün dilimizde. Ama yine var mı yok mu “şans”... Bu kez bu sözcüğü, TC Devlet’nin başındaki Erdoğan’ın, “ne şanslı” olduğuna bir kez daha değinmek için kullanalım diyorum. Anımsanacağı gibi, Erdoğan, rahatça Atatürk’e “diktatör” demişti; üstelik bununla yetinmemiş, ‘diktatör’e bir de ‘nitem’ (sıfat) eklemişti; insan yazmaktan utanıyor, ama Erdoğan rahatlıkla “ayyaş” demişti, böylece devletimizin “Kurucu Başkan”ı, hem “diktatör,” hem de “ayyaş” oluvermişti... Değerli dostlar, bugün “10 Kasım”; Atatürk’ün aramızdan ayrılışının “79. yılı; Atatürk’e böyle diyenin, “Anıtkabir”de saygı duruşunda bulunmasının anlamı nedir? Yazıyı sürdürürsek bu soruya bir yanıt da belirir belki diyorum. Evet, Atatürk’e bu deyiş çok büyük tepki yarattı; ama yandaş basında, “keşke demeseydi!” anlamına gelecek bir çift söz bile yer almamıştı... Daha geçen ay; müftülerin nikâh kıymasına izin veren yasa için gösterilen tepkilere, “isteseniz de, istemeseniz de o kanun Meclis’ten geçecek” diye haykıranın, “devlet”in Meclis’in, tüm yönetim erklerinin başında olanın bu değerlendirmesiyle, muhalefetteki bir milletvekilinin değerlendirmesi farklı olabilir, olacaktır da... Erdoğan’ın, “müftü yasası” için, buyurgan bir vurguyla dile getirdiği, dörtdörtlük “faşist bir söylem” değilse nedir? Ayrıca, faşizmin, “kişisel bir rejim” olduğu da bilinir ve Erdoğan bu rejimin bu özelliğini hemen hemen her gün ortaya koyuyor; bir bakarsınız, aynı gün düzenlediği toplantıların birinde, “TEOG” sorunu dile getirilince, anında, “Söylerim TEOG’u kaldırırlar!” deyiverir; bu söylem “kişisel (faşist) rejim”e oldukça iyi bir örnek olsa da, bugünlerdeki, en uygun en taze örnek, Erdoğan’ın “Atatürk Kültür Merkezi”nin (AKM) yıkılacağını bildirmesi. Yine de insan, acaba bu karar, “Bakanlar Kurulu”nda mı alındı? diye sormaktan kendini alamıyor; böyle olsa, bu toplantıların basın bildirisinde yer alması gerektiğini ve yer almadığını bilmemize karşın, yine de insan sormak istiyor; dahası yapılan proje, “ ‘Mühendislik, Mimarlık Fakülteleri’ne ya da ‘Meslek Odaları’na gönderildi mi?” sorusunun da anlamsız olacağını bilmemize karşın, yine de insan sormak istiyor... Nitekim bu konuda, “Mimarlar Odası”nın, “Anayasa Mahkemesi”ne yaptığı başvuruyu, Erdoğan’ın değerlendirmesini, okumuşsunuz ya da duymuşsunuzdur. Yine tam “kişisel (faşist) rejim”e örnek olacak, “Nereye müracaat ederseniz edin ‘2019’ inşallah ‘Atatürk Kültür Merkezi’nin bittiği yıl olacak! İstediğiniz kadar çırpının!” haykırışıyla... “Çağdaş bir hukuk devleti” olduğu anayasasında yazılı olan ve yine böyle bir kurum olan, “Anayasa Mahkemesi”ne kaçıncı “meydan okuyuş”u bu? Öte yanda bu “kişisel (faşist) rejim”in yaratıcısı “Faşist Diktatör Duçe”nin özellikle “basın özgürlüğü” ve “muhalif gazeteler”le ilgili uygulamalarına “Devlet Terörü” olduğunu ileri sürenlere, “Baylar bunlar ‘terör’ değil (...) bir hekimin insan yapısındaki iltihabı kaldırması gibi, bu (demokratik) kuruluşlar da sosyal yapıdan kaldırılıyor!” diye “90 yıl” önceki haykırması ile Erdoğan’ın “AKM”nin yıkılmasına karşı çıkışları “terör” üzerinden değerlendirmesine ne diyelim? Bu bir rastlantı mı? Yoksa “ortak” bir görüş mü? Kuşkusuz daha başkaları da var, gelecek yazıya... 07 13 29 SONUÇLARI 34 38 52 6 BİLEN: 1 milyon 666 bin 632 TL (Devretti) 5 BİLEN: 7 bin 858’şer TL 4 BİLEN: 168.45’şer TL 3 BİLEN: 14.30’ar TL 10 KASIM 2017 SAYI: 33637 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06.09 05.53 06.15 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07.38 12.55 15.33 07.21 12.40 15.20 07.40 13.02 15.46 Akşam 18.00 17.46 18.12 Yatsı 19.22 19.07 19.31 Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e sonsuz sevgimiz, düşüncelerine ebedi saygımızla… HHH Son günlerin en ilginç haberi kuşkusuz İstanbul’daki iki AKP ilçe örgütünün10 Kasım törenleri için partilileri Ankara’ya çağırmasıydı. Haberin medyaya “Atatürk’ü keşfetmek” başlığı ile yansımasıyla birlikte AKP Grup Başkanvekili Naci Bostancı, bir açıklama yapma gereği duydu. “Ak Parti’nin tarihe bakışı, kurumsal kimliği itibarıyla tartışmalı ya da tarihin dedikodu alanına yaslanan konularla ilişkili olmadığı, tarihe toplumsal uzlaşma ve Türkiye’yi bir bütün olarak geleceğe taşıma perspektifiyle baktığı belli. Dolayısıyla son zamanlarda bir tartışma yürütülüyor, sanki Ak Parti, Atatürk’ü yeniden keşfediyor gibi, bunun doğru olmadığını söylemek isterim.” Çağrı yapan ilçelerin Beşiktaş ve Şişli olması rastlantı değil. 2017 Referandumunda bu ilçelerde “hayır” oyları tavan yapmıştı. Beşiktaş’ta yüzde 82.90, Şişli’de ise yüzde 71.79. AKP şimdi bu “Atatürk’ü keşfediş” operasyonu ile laik cumhuriyetçi oyları kendine çekmeyi umuyor. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan. “Hani Gazi Mustafa Kemal demir ağlara çok düşkündü. Biz ördük biz. Şu anda raylarını bile 10 metreden fazla yapamayan bir Türkiye var dı. Biz şimdi 70 metre uzunluğunda ray imal ediyoruz. Onlar perçinle yapıyordu, biz kaynak sistemiyle yapıyoruz. Neden? İnsanımızın trenle yolculuk esnasında rahatsız olmasını istemiyoruz.” Şu kıyaslamaya bakar mısınız? Hseerrskeemsi skaönrmâlaekmi HHH AKP İnebolu İlçe Gençlik Kolları’nın eski başkanı Hasan Ferhat Küpoğlu’nun Atatürk’e ilişkin sözleri de hâlâ belleğimizde: “Gezi Parkı’nın ardından Anıtkabir’i de yıkarsak elhamdülillah.” Küpoğlu, bu sözleri nedeniyle İnebolu Asliye HHH Ceza Mahkemesi’nde yargılanmış, 1 yıl 11 ay Oysa AKP yönetici ve sözcülerinin Atatürk’ün cezaya çarptırılmış, hükmün açıklanması geriye yaptıklarını küçültmek için ellerinden geleni artla bırakılmıştı. rına koymadıklarını biliyoruz. HHH Örnek mi? Yazımızı Ziya Paşa’dan bir dizeyi AKP’ye ithafla Buyurun. noktalayalım: “Sen herkesi kör, âlemi sersem mi Tarih 19 Haziran 2014, yer Viyana. Konuşmacı: sanırsın?” Hem ‘yeni sayfa’ hem uyarı YıldırımPence görüşmesinden sonra Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ‘ilişkilerde yeni sayfa açma umudu’ dile getirilirken Türkiye’deki tutuklamalar konusunda duyulan kaygı ifade edildi Başbakan Binali Yıldırım ile ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Beyaz Saray’da bir olma taahhüdünün altını çizdi. Başkan Yardımcısı, olağanüstü hal kapsamında Amerikan vatandaşlarının, araya geldi. Görüşmeye ilişkin Be gazetecilerin ve sivil toplum üyeleri yaz Saray’dan yapılan açıklamada, nin tutuklanması üzerine derin endi “Görüşme TürkiyeABD ilişkilerinde şelerini dile getirdi ve davaların çö yeni bir sayfa açmaya yardım ede zümünde şeffaflık ve kanuni prose cek” denildi. Açıklamada şu ifadeler düre uyulması çağrısında bulundu” kullanıldı: “Başkan Yardımcısı Mike vurgusu yapıldı. Pence, Beyaz Saray’da, Türkiye ile Yıldırım ile Pence’in Roosevelt ABD arasındaki kalıcı stratejik or Salonu’nda gerçekleşen görüşmesi, taklığı tekrar teyit etmek üzere Tür dün TSİ 19.00’da başladı ve 20.20’de kiye Başbakanı Binali Yıldırım ile bir araya geldi. Liderler, gerçekleş Mike Pence Binali Yıldırım sona erdi. Görüşmeye, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Ta tirdikleri toplantının ABDTürkiye bii Kaynaklar Bakanı Berat Albay ilişkilerinde yeni bir sayfa açma rak, Türkiye’nin Washington Bü ya yardım edeceğine ve ikili anlaş yükelçisi Serdar Kılıç ile Başbakan mazlıklarda dostlar ile müttefik sundaki karşılıklı menfaatlerini vur küresel güvenliğe katkısı ve DEAŞ’la Yıldırım’ın Dışişleri Başdanışmanı ler olarak yapıcı diyalog kurulacağı guladı ve bu amaçla hükümetler ara mücadelede gösterdiği çabadan do Kerim Uras ve diğer yetkililer katıl na ilişkin umutlarını dile getirdi. Li sı istişareleri ilerletmeye karar ver layı Başbakan’a teşekkür etti ve dı. Yıldırım, Washington’daki temas derler, ABD’nin ve Türkiye’nin Orta di.” Açıklamanın devamında “Baş ABD’nin PKK ve diğer terörist teh larını tamamlayarak, New York’a Doğu’da istikrar ve güvenlik konu kan Yardımcısı, ayrıca Türkiye’nin ditler karşısında Türkiye ile birlikte gitti. l Haber Merkezi AYM, intihar eden mahkuma ilişkin ‘yaşam hakkı ihlali’ kararı verdi: Hükümlüden sorumlusunuz ŞEYMA PAŞAYİĞİT Anayasa Mahkemesi (AYM), hükümlü ve tutukluların yaşam sorumluluğunun cezevi yönetiminde olduğunu belirterek, intihar eden mahkuma ilişkin dosyada “yaşam hakkı ihlali” kararı verdi. Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderilmesinden bir buçuk ay sonra 2014’te intihar eden U.Ö’nün, ölümünde ihmal olduğunu belirten annesinin adalet mücadelesinde karar 3 yıl sonra geldi. Cezaevinde hükümlü olarak tutulduğu sırada psikolojisinin bozuk olduğu gerekçesi ile önce cezaevinin psikoloğu, sonrasında da Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde muayene edilen U.Ö’ye yapılan tetkiklerin ardından “psikotik bozukluk” ön teşhisi konularak, yapılan testlerde “Tedavi edilmesi gerekir” sonucuna ulaşıldı. Cezaevi psikoloğu da U.Ö’nün intihar eğilimi gösterdiği gerekçesi ile psikiyatri servisinde tedavi görmesi gerektiği değerlendirmesi yaptı. Yeniden hastaneye götürülen U.Ö. muayenenin ardından ilaç yazılarak iki hafta sonra kontrole gelmesi için cezaevine geri gönderildi. Tek başına koğuşa Hastane muayenesinden iki gün sonra duruşmaya çıkarılmak için mahkemeye götürülen intihar eğilimli U.Ö, duruşmanın ardından cezaevine getirildiğinde diğer hükümlülerin tekstil atölyesinde çalıştığı için tek başına koğuşuna konuldu. Yaklaşık 1 saat 25 dakika sonra başka bir hükümlüğü koğuşa getiren gardiyanlar U.Ö’nün cansız bedeni ile karşılaştı. Mahkeme belgelerine göre hasta U.Ö’ye hastane tarafından yazılan ilaçların 2 gün içinde alınmamış ve intihar KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK günü eczaneden alınmasına karşın hükümlüye teslim edilmemiş olduğuna ilişkin bilgiler de dikkat çekti. Annenin mücadelesi Oğlunu intihar sonucu yitiren annesi de yargı süreci başlattı. Ancak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı ise “yaşam hakkının ihlal edildiği” iddiasına karşın cezaevi görevlileri hakkında ihmal olmadığını belirterek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Bunun üzerine anne yargı sürecini Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. AYM, intihar eden U.Ö.’nün psikolojisinin bozuk olduğu tespitine karşın yürütülen süreçte “Yaşam hakkının ihlal edildiğine” yönelik maddi ve usule ilişkin yönden ihlal edildiğine hükmetti. AYM, yeniden soruşturma yapılmak üzere İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine oy birliği ile karar verdi. l ANKARA [email protected] NATO Komutanı Wolters: Türkiye’ye S400 baskısı sürecek NATO Hava Kuvvetleri Komutanı Tod Wolters, Rusya’dan S400 füze savunma sistemi satın almaya hazırlanan Türk yetkililere NATO ile uyumlu sistemler almaları yönünde baskıyı sürdüreceklerini söyledi. Türkiye’nin Rusya’dan S400 füze savunma sistemi satın alma kararı konusunda Batılı mütTod Wolters tefikleriyle gerginlik sürerken NATO’dan konuyla ilgili yeni bir açıklama geldi. Reuters haber ajansına konuşan NATO Hava Kuvvetleri Komutanı ABD’li General Tod Wolters, “Bu anlaşma henüz uygulanmaya konmadı. Konuşulan S400’ler Türkiye’de bulunmuyor” dedi. S400 füze savunma sisteminin NATO hava savunma sistemleri ile uyumlu olmadığına dikkat çeken Wolters, NATO’ya uyumlu çalışabilecek sistemler satın almaları konusunda Türk hava kuvvetleri yetkililerine baskıyı sürdüreceğini söyledi. Wolters, “Bölgede artık bu kapasiteye sahip, ortak çalışılabilirlik seviyesi çok yüksek sistemlerimiz var” diye konuştu. Türkiye S400 füze savunma sistemini satın almaya karar vermeden önce Patriot savunma füzelerini üreten Amerikalı Raytheon şirketinin teklifi de gündeme gelmişti. Türkiye ile Rusya arasında S400 füze sistemine ilişkin anlaşma temmuz ayında imzalanmıştı. Ancak Türkiye, Rusya’nın yanı sıra Avrupalı füze üreticileri ile işbirliğini artırmaya çalışıyor. Bu çerçevede dün Brüksel’de yapılan NATO Savunma Bakanları toplantısı sırasında Türkiye, İtalya ve Fransa ile hava ve füze savunma sistemlerini de içeren savunma sanayi işbirliğinin geliştirilmesine yönelik niyet beyanı imzalamıştı. l Haber Merkezi ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] SARRAF DAVASI 4 Halkbank çalışanı ifade verecek İran’a yönelik Amerikan yaptırımlarını delme suçlamasıyla ABD’de 27 Kasım’da yargılanmaya başlanacak İran ve Türkiye vatandaşı Rıza Sarraf’ın davasında, dört Halkbank çalışanı tanık olarak dinlenecek. Bu kişiler, Sarraf davasında tutuklu olarak yargılanan Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın lehine tanıklık yapacak. Amerika’nın Sesi’nin haberine göre; yargıç Richard Berman, dört Halkbank çalışanının ifadelerinin alınması ve çapraz sorgularının 27 Kasım’dan önce yapılması gerekliliğine hükmetti. Dört tanık, hem savcılık hem de savunma makamı tarafından sorgulanacak ve ifadeleri alınacak. Yargıç Berman, Atilla’nın avukatlarının diğer bir alternatif olarak mahkemeye sunduğu, tanıkların 27 Kasım’da başlayacak ilk duruşmaya video konferans aracılığıyla katılması talebini ise reddetti. Richard Berman yazılı emrinde, “ABD’ye gelmek istemeyen dört Halkbank çalışanının ifadesi, hem savunmanın, hem de savcılığın hazır bulunacağı bir şekilde Toronto, Londra, Cenevre ya da Stockholm’de, hatta başka bir kentte alınabilir” önerisinde bulundu. Berman, Atilla’nın savunma ekibinden gelen talebe göre tanıkların ifadelerinin ve çapraz sorgularının Türkiye’de ve İstanbul’da alınabileceğine de işaret etti ama bunun için güvenli ve tarafsız bir merkez oluşturulması gerektiğini savundu. İstanbul olasılığının gerçekleşmesi durumunda, savcılık ve savunma ekibinin sorgulamayı New York’ta özel bir merkezden yürütmesi gerekecek. Beman, “Bunun için İstanbul’da ABD yasalarına göre tanıkların yemin ettirilmesiyle ilgili birçok prosedürün oluşturulması gerekir. Yeminli tercüman bir zorunluluktur” dedi. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle