05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA 11 Eylül benzeri saldırı planlamışlar ABD’nin New York kentinde cihatçı terör saldırısının engellendiği duyuruldu. BBC’nin haberine göre yetkililer, geçen yıl kendisini IŞİD sempatizanı olarak tanıtan bir FBI ajanının yardımı ile 11 Eylül saldırılarına benzer bir saldırı düzenleme niyetindeki biri ABD’de diğer ikisi Pakistan ve Filipinler’de bulunan üç kişiyi yakaladı. New York’ta gö zaltına alınan zanlı terör suçlamalarını kabul ederken diğer iki zanlının ABD’ye getirilmesi bekleniyor. Öte yandan dün İngiltere’nin başkenti Londra’da bir aracın Doğal Tarih Müzesi önündeki yayalara çarpması “yine bir terör saldırısı mı” kaygısına yol açtı. 11 kişinin yaralandığı olaya ilişkin bir kişinin gözaltına alındığı duyuruldu. Yetkililer ilk verilerin olayın kaza olduğunu gösterdiğini belirtti. Pazar 8 Ekim 2017 İdlib için düğmeye basıldı ÖSO bünyesinden yaklaşık 800 kişilik bir gücün bölgeye girdiği iddialar arasında. STRATEJİK ÖNEMDE... Nusra’nın etkin olduğu bölgede TSK destekli ÖSO unsurları harekâta başladı. Erdoğan’ın ‘Terör koridoru oluşturulmasına izin vermeyeceğiz. İdlib operasyonu ardından yeni inisiyatifler elde etme imkânımız olacak’ sözleri dikkat çekti RusyaTürkiyeİran’ın inisiyatifiyle gerçekleşen Astana süreciyle birlikte Suriye’de “çatışmasızlık bölgeleri” kapsamına alınan, bu çerçevede Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) bölgeye konuşlanması planlarının konuşulduğu İdlib’e yönelik harekât başladı. TSK’nin desteklediği muhalif Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO), Nusra’nın etkin olduğu İdlib’de kontrolü ele geçirmek hedefiyle geniş çaplı operasyonlar için harekete geçtiği açıklandı. Türkiye sınırı yakınındaki, Nusra’nın liderliğinde cihatçı yapılanma Tahrir el Şam’ın etkin olduğu İdlib bölgesine yönelik planlamalar çerçevesinde bir süredir sınıra birlik sevkıyatı yapan TSK’nin Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde Cilvegözü Sınır Kapısı’nda hazırlıklarını tamamladığı önceki gün basına yansımıştı. Gözler TSK’nin sınırı geçip geçmediğine çevriliyken dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AKP’nin Afyon kampında konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. “İdlib’de ciddi bir harekât var ve devam ediyor. Halep’ten kaçmak suretiyle İdlib’e gelen kardeşlerimize ister ölün ister kalın diyemeyiz. Onlara elimizi uzatmak zorundayız, bu adım atıldı devam ediyor. Suriye sınırlarımız boyunca terör koridoru oluşturulmasına da asla izin vermeyeceğiz. İdlib operasyonunun ardından yeni inisiyatifler elde etme imkânımız olacak” dedi. Afrin tartışması Bu ifadeleri, TSK’nin ileride Afrin’e doğru, YPG/PYD kontrolündeki bölgelere ilişkin bir hamleye girişip girişmeyeceğine yönelik tartışmaları da alevlendirdi. Türkiye’nin İdlib içerisinde oluşturacağı hatla, Afrin’deki YPG varlığına duvar örme amacı taşıdığı yorumları yapılıyor. İdlib harekâtını şu anda ÖSO’nun yürüttüğünü belirten Erdoğan, “Henüz askerimiz orada değil. İdlib’deki insanların güvenliği noktasında Tür Komutanlar sınırda İdlib’deki “çatışmasızlık bölgesi”ne gerçekleştirilecek intikal kapsamında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler ile Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz, Hatay’daki birliklerde inceleme ve denetlemelerde bulundu. Komutanlara MİT Müsteşarı Hakan Fidan da eşlik etti. kiye ve Rusya birlikte hareket ediyor. İdlib’in içi Türkiye tarafından, dış tarafı ve sınırının korunması ise Rusya tarafından sağlanacak. (Fırat Kalkanı harekâtında olduğu gibi bir yöntem mi kullanılacak sorusu üzerine) Boksa girildiği zaman yumruğun sayısı sayılmaz” ifadelerini kullandı. Rusya ile koordineli Erdoğan, Rusya’nın havadan, TSK’nin de Türkiye sınırı içinden şu anda harekâta destek verdiğini belirtti. Reuters ajansına konuşan ÖSO bünyesindeki Liva el Mutasım’dan bir yetkili ise Rus jetlerinin kendilerine destek vermeyeceğini, bunların görevlerinin sadece “Şam yönetimi güçlerinin bulunduğu alanlarla sınırlı olduğunu” savundu. 800 kişilik güç girdi İHA’nın haberine göre, İdlib’e 15 gruptan toplam 800 ÖSO mensubunun girdiği, ilk etaba ÖSO tarafından başlanıldığı, ikinci aşamada TSK’nin de destek vereceği kaydedildi. ÖSO’ya bağlı Hamza Bölüğü de, İdlib’de askeri operasyon başlattıklarını duyurdu. Öte yandan Şam yönetimine yakın El Masdar’ın haberinde, Türkiye sınırı yakınındaki Hadad köyünde TSK ile Tahrir el Şam arasında çatışmalar yaşandığı iddiası yer aldı. İdlib adımı, Şam yönetiminin yakın müttefiki Rusya’nın Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yaklaşık bir hafta önce gerçekleştirdiği Ankara ziyaretinin ardından geldi. Öte yandan dün Cilvegözü’nün kuzeyinde, İdlib bölgesinde yer alan sınır duvarlarının bir bölümünün olası operasyon öncesi sabah saatlerinde kaldırıldığı haberleri de gündeme yansıdı. DHA’nın haberine göre, geçen hafta çok sayıda askeri araç, Cilvegözü Gümrük Kapısı’ndan geçti, Cilvegözü ile karşısında bulunan Suriye’nin Babel Hava Sınır Kapıları arasındaki 5 kilometrelik tampon bölgeye yerleşti. Telefon trafiği Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile telefon görüşmesi yaptı. Edinilen bilgiye göre, görüşmelerde ikili ilişkileri geliştirmenin yanı sıra bölgedeki son gelişmeler konuşuldu. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da ABD’li mevkidaşı Rex Tillerson ile telefonda görüştü. Görüşme talebinin ABD tarafından geldiği öğrenildi. Suriye’de yaklaşık altı yıldır süren savaşta Ankara’nın “terör örgütü” gördüğü, ABD’nin desteklediği YPG’nin ana bileşeni Suriye Demokratik Güçleri’nin IŞİD’e yönelik Rakka operasyonu sürerken gözler diğer yandan da Şam’ın yakın müttefikleri MoskovaTahran cephesinin Ankara’yla işbirliğiyle masaya getirdiği Astana süreciyle varılan “çatışmasızlık bölgeleri” adımında. Astana uzlaşıyla birlikte Suriye’de 4 noktada “çatışmasızlık/ gerilimi azaltma bölgesi” ilan edilmişti. Bunlar İdlib’in dışında Şam’ın Doğu Guta bölgesiyle, Humus’un kuzeyinin yanı sıra güneyde Ürdün sınırının kısmen bölümlerini kapsıyor. Cihatçı rotası... Astana süreci çerçevesinde garantörler TürkiyeRusya’dan 500’e gözlemci askerin İdlib’de görev almasının planlandığı, bu sayının destek birliklerle artabileceği yorumları basına yansımıştı. Suriye ordusu Rusyaİran’ın desteğiyle sahada ilerlerken son dönemde muhaliflerle yapılan tahliye anlaşmaları çerçevesinde cihatçı militanlar ve ailelelerinin adresi İdlib olarak öne çıkmıştı. Bölgede Ahrar’uş Şam’a karşı Nusra’nın hâkimiyet sağlamasıyle halihazırda YPG konusunda gerilimin sürdüğü ABD’den Ankara’ya sert İdlib çıkışları yükselmişti. İdlib’de yaklaşık 2 milyon kişi yaşıyor. İdlib, Türkiye sınırına 45 km. uzaklıkta, kuzeyde Afrin, doğuda Halep ve batıda Akdeniz sahilindeki Şam kontrolündeki Lazkiye ile çevrili olan stratejik bölgede. Suriye’de iç savaşın başlama noktası ve kördüğümü olarak nitelendiriliyor. TSK ve destek verdiği ÖSO, 24 Ağustos 2016’da başlattığı “Fırat Kalkanı” çerçevesinde de IŞİD kontrolündeki El Bab’a harekât düzenlemiş, geçen martta bölgede kontrolün tümüyle ele alındığı açıklanmıştı. ‘180 militanı öldürdük’ Muhaliflere yakın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, İdlib bölgesine yönelik hava saldırılarının önceki gece ve dün de sürdüğünü, en az 13 sivilin öldüğünü duyurdu. Bombardımanların arkasında Suriye jetlerinin olduğu savunuldu. Rusya Savunma Bakanlığı ise dün yaptığı açıklamada, Suriye genelinde son bir günde gerçekleştirilen hava saldırılarında “120 IŞİD’li terörist ve 60 yabancı paralı askerin öldürüldüğünü” duyurdu. Bombardımanın Suriye ordusunun, önceki gün itibarıyla IŞİD’den geri aldığı belirtilen Mayadin’i yoğunlukla hedef aldığı kaydedildi. AKPM BAŞKANI Esad’la görüşme istifa getirdi Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı Pedro Agramunt’un görevi bıraktığı bildirildi. Agramunt birkaç ay önce kimseye haber vermeden bir Rus askeri uçağıyla Suriye’nin başkenti Şam’a gitmiş, Devlet Başkanı Beşşar Esad ile görüşmüştü. Bu görüşme sonrası kurumsal kriz patlak vermiş, AKPM içinde Agramunt’u başkanlıktan düşürmek için yasal süreç başlatılmıştı. PUTİN’E DOĞUM GÜNÜ PROTESTOSU Rusya’nın baş kenti Moskova ile St Petersburg’da muhalefet lideri Aleksey Navalny yanlısı 3 bini aşkın kişi dün Devlet Başkanı Vladimir Putin karşıtı protesto için meydanlara çıktı. Eylemcilere polis müdahalede bulunurken en az 100 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Protestolar Navalny’nin geçen hafta izinsiz toplantı düzenleme suçlamasıyla 20 gün hapis cezasına çarptırılmasının ardından, diğer yandan da Putin’in 65. doğum gününe denk getirilerek düzenlendi. Kriz sonrası ilk temas Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) geçen ay düzenlediği tartışmalı bağımsızlık referandumunun ardından tansiyonun yükseldiği ErbilBağdat hattında diyalog yönünde ilk temasın gerçekleştiği belirtildi. IKBY Başkanı Mesud Barzani liderliğindeki bir heyetin, Irak Cumhurbaşkanı Fuad Masum’un yardımcıları İyad Allavi ve Usame Nuceyfi ile dün Süleymaniye’de bir araya geldiği savunuldu. larının kapatılması, IKBY ile başta ticaret olmak üzere her türlü iş ilişkisinin kesilmesi, bu konularda sadece Bağdat’la iletişim kurulması” talebinde bulunulduğu aktarıldı. Yazıda, “komşuluk, Irak’ın egemenliği ve ortak tehditlere karşı koyma ilkeleri çerçevesinde” üç ülkenin bu önlemleri hayata geçirmek için birlikte çalış tığının belirtildiği ifade edildi. ‘rSeüfenrnai ncdeupmheu dtaer tışıyor’ Öte yandan Irak’ta Sünni Arapların bir bölümünün “kendi kaderini tayin etme, sınırları belirleme” amacıyla referanduma gitmek için komisyon kurmayı planladığı iddia edildi. ‘Cezalar kaldırılacak’ Rudaw’ın haberine göre, görüşmede “durumun normalleştirilmesi yönünde Irak’ta siyasi partiler arasında diyalog ve müzakarelerin yeniden başlatılmasının yanı sıra IKBY üzerindeki cezaların kaldırılması konularında uzlaşı sağlandı”. Bağdat heyeti önceki gün toprağa verilen eski Irak Cumhurbaşkanı, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) lideri Celal Talabani’nin cenaze töreni için Süleymaniye’ye gitmişti. Taraflar arasında gerilimi azaltacak adım atıldığı iddialarının öncesinde ise yine Rudaw’ın haberinde referanduma muhalif Irak merkezi yönetiminin Türkiye ve İran’dan IKBY sınırlarını kapatmasını resmen istediği iddiası dikkat çekti. Irak Dışişleri Bakanlığı’nın önceki gün yaptığı açıklamada iki ülkenin elçiliklerine geçen hafta resmi yazı gönderildiği belirtildi. Haberde, Ankara ve Tahran’a “Sınırlarda sadece Bağdat yönetiminin muhatap alınması, merkezi hükümetin kontrolünde olmayan sınır kapı Diyalog çağrısı Katalan Özerk Yönetimi’nin geçen hafta düzenlediği bağımsızlık referandumunun ardından özerk yönetim Başkanı Carles Puigdemont’un bağımsızlık ilan edeceklerini açıklamasıyla iplerin gerildiği İspanya’da başkent Madrid ve Katalonya bölgesinin başkenti Barselona’da binlerce kişi siyasilere diyalog çağrısı yaptı. Katılımcıların çoğunluğunun beyazlar giydiği eylemde “Konuşsak mı?” yazılı pankartlar taşındı. Organizasyonun isteği üze rine katılımcılar ne İspanyol ne de Katalan bayrağı getirmedi. Barselona’da eylemciler “Daha fazla müzakere, daha az testosteron”, “Konuşun ya da istifa edin” yazılı dövizler taşıdı. Madrid’de ise “Daha az nefret ve daha fazla anlayış” sloganları eşliğinde yüründü. Katalonya’nın bağımsızlığına karşı çıkan ve İspanya’nın birliğinden yana binlerce kişi ise Madrid’deki Kolomb Meydanı’na doğru İspanyol bayraklarıyla yürüyüş gerçekleştirdi. [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ [email protected] 7 İspanya ve Katalonya bıçak sırtında Aradan bir hafta geçmesine rağmen Katalonya’nın bağımsızlık referandumu başkaldırısına İspanya şiddetle karşılık vermeyi seçmedi. Katalonya valisi, oylama günü sergilenen ve İspanya’nın imajını yaralayan polis şiddeti için sonunda özür diledi. O günden bu yana Madrid, tüm kışkırtmalara rağmen, seçilmiş Katalan yöneticileri hapse atmak, bölgeye kayyım atamak, Katalonya da OHAL ilan etmek gibi otoriter yöntemlere başvurmaktan özenle kaçındı. Bunun nedeni İspanya’nın son silahlarını tek seferde tüketmekten korkması ve baskı metotlarının bağımsızlık ateşini büsbütün körüklemesinden çekinmesi. Her şeye rağmen hâlâ masada olan bu tedbirlere, ancak “en son çare” olarak başvurulacak. Salı günü Katalan yerel yönetimi başkanı Carles Puigdemont vaat ettiği üzere, eğer “tek taraflı bağımsızlık açıklamasını” yapmakta dayatırsa; ancak o zaman bu ekstrem uygulamalar devreye girecek. Gizli pazarlık Madrid’deki son haberler, hükümet ile Katalan yetkililer arasında bu hafta sonu gizli bir pazarlığın yürütüldüğü yolunda. Yazıya otururken dijital “Republica” gazetesinin genel yayın yönetmeni dostum Pablo Sebastian’ı aradım. Arkadaşımı Madrid’in Taksim’i sayılan, Kristof Kolomb (Colon) Meydanı’ndaki dev İspanya gösterisinde buldum. Ülkenin en deneyimli gazetecilerinden olan Sebastian, siren seslerinin geldiği meydandaki insan selini “Görmelisin!” diye aktarıyordu: “İspanya’nın dört bir yanından gelen insanlar bugün ulusun birliği ve bütünlüğü için burada.” Bağımsızlık tehdidinin henüz ortadan kalkmadığına işaret eden meslektaşım, “Tarihi günler yaşıyoruz” diyerek devam etti: “Ama bu hafta sonu görece bir iyimserlik var. Gerek Başbakan Rajoy, gerek Katalan lider Puigdemont sessizliğe gömüldü. Arka planda gizli müzakerelerin yürütüldüğüne dair söylentiler var. Puigdemont bağımsızlık deklarasyonunu, sürekli erteliyor. Sözde oylamanın ertesindeki 48 saatte, bu deklarasyonu yapacaklardı. Ama ayak sürçüyorlar. Büyük bankalar ve şirketlerin, kaos haftasından sonra Barselona’dan ayrılmaya başlaması, ayırılıkçıları gafil avladı. Puigdemont’un selefi olan bir önceki Katalan lider Artur Mas, Financial Times’a ‘bölgenin bağımsızlığa hazır olmadığını’ beyan etti. Bu ayrılıkçılar arasında çatlakların olduğunu gösteriyor. Hava sanki dönüyor!” Fondn yükselen “Viva España (Espanya)!” şarkıları ve çığlıkları arasında Pablo’ya veda ediyorum… ‘Tüm hakların anası’ Pablo Sebastian’ın izlediği büyük gösteri, dün Madrid’de yapılan tek gösteri değildi. Madrid ve Barselona dahil, dün İspanya’nın çeşitli kentlerinde bir dizi “Katalonya ile diyalog” gösterisi vardı. Ne Katalan, ne de İspanyol bayraklarının taşındığı ve de herkesin beyazlar giydiği “diyalog” mitinglerde de “beyaz balonlar” uçuruldu ve “Daha az nefret, daha çok sohbet” sloganları atıldı. Bağımsızlıkçıların sokakları fethetmesinden sonra sıra şimdi, sessiz çoğunlukta. Artık onlar da sokakta. Siyaset bundan böyle hep daha çok sokağa taşıyor. “El Mundo” gazetesine konuşan felsefe bilimcisi Antonio Valdecantos bunu “siyasetin teatralleşmesi” olarak adlandırıyor. “Şimdi tüm haklar içindeki en büyük hak artık bu gösterilerde yer almak. Sosyal medya da temaşanın ayrılmaz parçası. Eskiden sokak gösterileri başka bir şeydi. İnsanlar iktidarı devirmek, ele geçirmek maksadıyla sokağa çıkardı. Bugün selfie ve fotoğraf çekmek için çıkıyorlar. Kimin kalabalığı büyükse, imaj savaşını o kazanıyor!” Katalan bağımsızlığı serüveni aynı zamanda büyük bir imaj savaşı. Dünya TV’leri ekranlarını isyan bölgesinin bayrakları ile dolduran Katalanlara karşı İspanya’nın geri kalanı da şimdi bu imaj savaşına giriyor. Temenniler savaşın yalnızca “temsili görüntü” düzeyiyle sınırlı kalması ve Avrupa’nın bütün “ulus devlet”leri için yıkıcı sonuçlar doğuracak tırmanmanın bir şekilde durdurulması. ‘Kuzey Kore yeni füze testine hazırlanıyor’ Kuzey Kore’ye ziyaret gerçekleştiren Rusya Liberal Demokrat Parti’den milletvekili Anton Morozov, Pyongyang’ın ABD’nin batı kıyılarını vurabilecek bir füzeyi test etmeye hazır olduğunu söylediğini aktardı. “Bize gösterdikleri hesaplara göre, geliştirdikleri füzeyle ABD’nin batı kıyılarını vurabilirler” dedi. ABD Beşir’e göz kırptı Washington “İnsan hakları yönünde ilerleme sağladığı” gerekçesiyle Sudan’a 20 yıldır uyguladığı ekonomik yaptırımları kaldırdı. İnsan hakları örgütleri ise Hartum’un baskıcı yönetimine, Devlet Başkanı Beşir hakkında savaş suçu işlediği gerekçesiyle tutuklama emri bulunduğuna dikkat çekerek karara tepkili. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle