Katalog

Çarşamba 25 Ekim 2017 HawkIng siteyi çökertti Astrofizikçi ve evren bilimci Stephen Hawking’in 50 yıl önce yazdığı doktora tezinin tamamı internet üzerinden yayımlandı. “Genişleyen evrenlerin özellikleri” konulu tez insanoğlunun uzay ve kara deliklerin fiziği hakkında fikir yürüttüğü en kapsamlı içeriklerden birini sunuyor. Doktora tezinin üniversitenin internet sitesine konulması üzerine Cambridge Üniversitesi’nin sitesi yoğun trafiği kaldıramadı ve çöktü. EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ İKİ NOTU 1.56 milyon dolara satıldı Einstein’ın dediği çıktı Albert Einstein’ın 1922’de Tokyo’daki Emperyal Otel’de kendisine bir mesaj getiren kuryeye bahşiş yerine verdiği elyazısı iki not, açık artırmada 1.56 milyon dolara satıldı. Ünlü fizikçinin kuryeye “Bunları sakla, bir gün bahşişten çok daha değerli olacak” diye verdiği notlardan birinde Almanca şöyle yazıyor: “Sakin ve mütevazı bir hayat, başarı peşinde koşmak ve bunun beraberinde getirdiği sürekli huzursuzluktan çok daha fazla mutlu eder.” Einstein’ın o sırada yanında para olmadığı ya da Japon kurye geleneksel olarak bahşiş almadığı için ka leme aldığı notlar ve hikâyesi, 95 yıl sonra kuryenin bir akrabası tarafından açığa çıkarıldı. Dün Kudüs’te düzenlenen açık artırmada açılış 2 bin dolarla yapıldı, ama 20 dakika içinde fiyat fırladı ve telefonla bağlanan son iki potansiyel alıcı arasında çılgın bir rekabet yaşandı. Bu, İsrail’de bir belge için açık artırma rekoru oldu. Einstein’ın “İstek varsa yol bulunur” yazdığı ikinci not da 240 bin dolara satıldı. l Dış Haberler DİŞLERİ İÇİN ÖLDÜRÜLDÜLER 10 yılda 111 bin fil katledildi Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES) tarafından dün açıklanan raporda fildişi için yapılan yasadışı avcılık sonucunda 10 yılda 111 bin filin öldürüldüğü belirtildi. Raporda 2016 yılında, 40 tonluk kaçak fildişi ele geçirildiğine işaret edilirken bu rakamın 1989’dan bu yana ele geçirilen en yüksek sayı olduğu açıklandı. Uzmanlar Afrika’daki fil nüfusunun, yasadışı avcılık ve insan nüfusunun artı şı nedeniyle hızla düştüğünü belirtti. CITES Genel Sekreteri John Scanlon, Botsvana, Güney Afrika ve Namibya gibi ülkelerde kaçak avlanma oranlarında düşüş olduğunu ancak yine de Orta Afrika’da son 10 yılda av nedeniyle fil nüfusunda ciddi azalma yaşandığını vurguladı. l Cumhuriyet Yılan ve örümcek fobisi evrimsel Milyonlarca yıllık korku Bilinen fobiler üzerine araştırma yapan bir grup bilim insanı, 6 aylık bebeklerin dahi yılan veya örümcek gibi hayvanlarla karşı karşıya geldiğinde stres yaşadığını ortaya koydu. Frontiers in Psychology dergisinde yer alan araştırmaya göre, bu korku, milyonlarca yıldır ölümcül olabilecek bu canlılarla bir arada yaşamanın bir sonucu. The Times’ın sonuçlarını aktardığı araştırmaya göre, yılan ve örümcek karşısında stres yaşayan bebekler, aynı tepkiyi gergedan ve ayı gibi hayvanların fotoğraflarına karşı göstermedi. Araştırmanın başındaki isimlerden Stefanie Hoehl, “Bebeklere, çiçek ve balık fotoğrafı yerine, yılan ve örümcek fotoğrafı gösterdiğimizde gözbebekleri dikkat çekici şekilde büyüdü” açıklamasını yaptı. l BBC Türkçe PLATİNLİ TİLKİ Gümüşhane’de otomobilin çarpması sonucu kırılan sol ön bacağına plak takılan kızıl tilki tedavi altına alındı. Tilki, iki haftalık tedavisinin ardından doğaya bırakılacak. l DHA HOLLANDA’YA TOHUM SATIYORLAR Bayındır çiçekleri İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle Türkiye’de “çiçeğin başkenti” haline gelen Bayındır, dünya çiçek ihracatında yüzde 49’luk paya sahip Hollanda adına çiçek tohumu üretmeye başladı. Çiçek üreticilerinin kurduğu Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (BAYÇİKOOP), “sıcağa dayanıklı” siklamen türü geliştirerek dünyanın en büyük çiçek üreticileri arasında yer alan Hollandalı çiçek tohumu üreticisi Varinova B.V. firmasıyla 5 yıllık anlaşma imzaladı. BAYÇİKOOP Yönetim Kurulu Başkanı Ersoy Sümerkan, “17 senedir aktif olarak çalışan kooperatifimiz, Aziz Kocaoğlu’nun verdiği sözleşmeli üretim desteğiyle ayağa kalktı. Şimdi ise dün ya çiçek devleri ünümüzü duydu ve bizlerle işbirliği yapmaya başladı” dedi. l YUSUF ÖZKAN / İZMİR Denizin üzerindeyiz, heyecan da paraşüt de zirvede... 23 yılda 5 bin 500 atlayış yapan usta paraşütçü Saffet Taşdelen, Ölüdeniz ve Belcekız’ın üzerinde o simgeleşen fotoğrafı çekiyor. Otellerin üzerinden Belcekız’a iniyoruz. Ama sanki hâlâ havada gibiyim, ayaklarım yere Babadağ’a basmıyor!.. insan yaĞDI AYKUT KÜÇÜKKAYA Yağıyor, Babadağ’dan Ölüdeniz’e insan yağıyor... Bir, iki, üç, .. yirmi, .. yirmi dokuz... Yok yok daha fazla, sayamıyorum. Resmen binlerce kilometre uzaktan gelip paraşütleriyle masmavi gökyüzünde renk cümbüş yapıyorlar. Kimi zaman nefesler tutuluyor. Akrobasi şovlarını “Aaaa düştü, düşecek, hadi aç artık şu paraşütü” bağırışları altında izliyoruz. Sonra alkış tufanı!.. İstanbul’un stresinden iki günlüğüne kendimi Fethiye’ye atarken ne yamaç paraşütü festivalinden haberim vardı; ne de bu kadar kalabalıktan! Belcekız plajında denize girecek, yıllardır görüşmediğim üniversiteden sınıf arkadaşlarımla “sezon finali” yapacaktık. Ama o da ne!.. Bir anda kendimizi ‘adrenalin’ denizinde bulduk!.. 1950 metreye çıkacaksın, oradan kendini gökyüzüne bırakacaksın ve bir saat uçacaksın... Birisi söylese, içimden güler, “yok artık” derdim... Bu ne acele! Evet... Böyle bir deneyim aklımın ucundan bile geçmezken, pazar sabahı 11.30’da kendimi yarım saatlik bir yolculuğun ardından Babadağ’ın zirvesinde buldum. Son anda cayarım diye, beni Ölüdeniz’in en tecrübeli paraşütçülerinden Saffet Taşdelen’e teslim ettiler. Zirvede, 1950 metredeyiz... Saffet “kaçarım” diye, hızlı davranıyor. 5 dakikada paraşütü uçmaya hazır hale getiriyor. Herkes Saffet’e tecrübesinden saygı gösterdiği için bize öncelik veriyorlar. “Ya bu kadar hızlı davranmayın, bi kendimi hazırlayım” diyorum, takan yok!.. Neyse ki akşama büyük aşkımız Fenerbahçe’nin, Cimbom’la maçı var. Saffet’le uçacağımız paraşüt de “sarılacivert” olunca “tamam” diyorum, “uçacağım!..” Ve bir anda beklenen komut geliyor: “Koş Aykut!..” 78 adım atıyorum; sonrası büyük bir boşluk, gökyüzü. Saffet ‘sıcak hava yakaladım’ diyor, ne demekse!.. Aradan 5 dakika geçiyor, “2 bin 350 metredeyiz” diyor... Kendimi 1950 metreye alıştırmışken, 2 bin 350 metre de nereden çıktı diyeceğim, sesimi bile çıkarmıyorum, ne olur ne olmaz... Kelebekler Vadisi’ni 2 bin metreden görmek insanı etkiliyor. Heyecan da paraşüt de zirvede... Bir yandan paraşütü kullanan, bir yandan rotamızı anlatan Saffet, Ölüdeniz ve Belcekız’ın üzerinde o simgeleşen fotoyu çekiyor. Otellerin üzerinden Belcekız’a iniyoruz. Ama sanki hâlâ havada gibiyim, ayaklarım yere basmıyor!.. 1950 metreden koşar adımlarla kendini gökyüzüne bırakanlar Ölüdeniz’e uçtular 6 günde 10 bin atlayış Ölüdeniz’deki festivale 45 ülkeden 610 yamaç paraşütçüsü katıldı Türkiye’nin dünyaca ünlü turizm merkezi Fethiye’deki Ölüdeniz semaları 6 gün boyunca yamaç paraşütçülerinin renkli gösterilerine sahne oldu. 45 ülkeden 610 paraşüt pilotunun katıldığı 18’inci Uluslararası Ölüdeniz Hava Oyunları Festivali, dünyaca ünlü yamaç paraşütü merkezi Babadağ’da yapıldı. 1965 metre yüksekliğindeki Babadağ’daki 1700 metrede yer alan uçuş pistinden ardı ardına atlayan yamaç paraşütçü leri doğa harikası Ölüdeniz ve çevresindeki eşsiz güzellikleri izleyerek unutulmaz anlar yaşadılar. Fethiye Belediyesi ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle düzenlenen festival süresince Babadağ’dan Ölüdeniz sahiline 10 binden fazla yamaç paraşütü uçuşu yapıldı. 20 kuş adam, 40 akrobasi pilotu ve 15 yabancı tandem pilotu, Ölüdeniz semalarında gösteriler yaptı. Fethiye Belediyesi Başkan Yardımcısı Mete Atay, festivali, “Fethiye Ölüdeniz Hava Oyunları dünyada aralıksız devam eden kendi sektöründe iki organizasyondan biri. Diğeri Fransa’da Coupe Icare. Bu sporu belli bir kesimin hobisi olmaktan çıkarmayı başardık. Halk uçuşları yapıldı. Engelli vatandaşlar bile uçuruldu. Turizm çeşitlendi, 12 aya yayıldı. Uzakdoğu’dan yeni bir pazar açıldı. Çinli, Güney Koreli turistler gelmeye başladı” sözleriyle özetledi... kaza anına böyle tanık olduk Atlayışlar akşam saatlerine kadar sürerken iki paraşütçü havada çarpıştı. Biz de yarasız atlatılan o anları böyle yakaladık.. C MY B