24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Eski başkanlar yardım için buluştu ABD’nin hayattaki beş eski başkanı, ülkeyi vuran kasırgalarda zarar görenler için düzenlenen yardım konserinde bir araya geldi. Barack Obama, George W Bush, Bill Clinton, George HW Bush ve Jimmy Carter, Teksas’taki etkinlikte beraber sahneye çıktı. Etkinlikten 31 milyon do lar gelir elde edildi. Obama, “Eski başkanlar olarak Amerikalıların iyileşmeye başlamasına yardımcı olmak istedik” dedi. Konser sırasında tebrik videosu yayımlanan ABD Başkanı Donald Trump, seleflerine geçmişte yaptığı eleştirileri bir kenara bırakarak eski başkanları “ABD’nin en iyi kamu çalışanları” olarak nitelendirdi. Pazartesi 23 Ekim 2017 Siyasi geçiş hesabıdishab@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR:MERİÇŞENYÜZ TASARIM:MÜGEKAYGUSUZ 7 AfD karşıtları meydana çıktı Almanya’nın başkenti Berlin’de binlerce kişi, ırkçılığa karşı yürüdü. Göstericiler Almanya’da aşırı sağcı parti Almanya İçin Alternatif’in (AfD) parlamentoya girmesini protesto etti. Sendikaların da destek verdiği protesto gösterisine yaklaşık 12 bin kişi katıldı. Genel seçim sonrası sandıktan birinci çıkan Hıristiyan Demokratların lideri Başbakan Merkel liderliğinde hükümet kurma çalışmalarının sürdüğü Almanya’da Federal Meclis, yarın toplanacak. Avrupa’yı bölünme korkusu sardı İspanya’da Katalonya Özerk Bölgesi’nin bağımsızlık adımının ardından Mad rid’in kayyım atama kararının yankıla rı sürerken Avrupa’dan bir referandum ha beri de İtalya’dan geldi. İtalya’nın kısmen özerk bölgeleri Lombardiya ve Veneto, da ha önce bu statüye kavuşan Milano gibi tam özerk statü almak için referanduma gidince Avrupa’yı parçalanma korkusu sardı. Avru pa Parlamentosu (AP) Başkanı İtalyan siya setçi Antonio Tajani, “Avrupa’daki Katalon ya krizine İtalya’daki krizin eklenmesi kü çük uluslardaki ayrılık eğilimi trendini gös teriyor ve bu bütün Avrupa’yı korkutmalı” diye konuştu. Tajani daha önce, “Katalonya bizim değil İspanya’nın meselesi” demişti. İtalyan Il Messaggero gazetesine konuşan Tajani, “Avrupa’da hiçbir devlet, hatta Bre xit sürecindeki Britanya bile Katalonya’yı tanımaz. İspanya farklı otonom bölgelerin, değişik dil ve kültürlerin birlikte barış için de yaşadığı bir ülkedir. Bu tam da bizim Avrupa’nın ge nelinde uygu lamaya çalış tığımız ilke dir” diye ko nuştu. Mer kez Sağ eğilim li Avrupa Halk Veneto bölgesinin Başkanı Luca Zaia. Partisi’nin üyesi olan Tajani, İtalya ve İs panya’daki referandumları değerlendirir ken “İtalya’daki referandumlar yasal temele sahip ancak Katalonya’daki yasadışı. Ayrı ca Katalonya’da zaten özerklik var ancak İs panyol Anayasası’na aykırı bir bağımsızlık talebi var” dedi. Göçmen karşıtı söylem Referanduma giden bölgelerden Lombardiya 54 milyar Avro’luk (yaklaşık 234 milyar TL.) vergi verirken kamu yatırımlarından çok daha az pay alıyor, Veneto’nun katkısı ise 15.5 milyar Avro (65 milyar TL) düzeyinde. İki bölgenin de yerel yöneticileri, aşırısağcı ve ayrılıkçı Kuzey Ligi’nin üyesi. Bu iki bölgenin yöneticileri kendilerine daha fazla altyapı yatırımı yapma amacının yanı sıra özellikle göçmen karşıtlıkları nedeniyle de ayrılıktan yana. İtalyan Anayasası’na uygun yapılan referandumlar bağlayıcılığa sahip değil, “danışma” niteliği taşıyor. Ancak referandumdan net bir “evet” kararı çıkması halinde, özerklik talebinin daha meşru hale geleceği ve bölge yönetimlerinin Roma ile müzakerelerde elinin güçleneceği vurgulanıyor. İtalya’daki 20 bölgeden 5’i halen özerk. Barcelona: ‘Ayrılmam’ Madrid’in kayyım kararının ardından Katalonya Özerk Bölgesi Başkanı Carles Puigdemont’tan “geri adım atmayacağız” çıkışı gelirken bölgenin simgesi ve en önemli maddi varlıklarından olan Barcelona Spor Kulübü’nden dikkat çekici bir açıklama yapıldı. Barcelona Kulübü Başkanı Josep Maria Bartomeu, İspanya 1. Futbol Ligi’nde (La Liga) kalmaya devam etmek istediklerini açıkladı. DSÖ, Mugabe hatasından döndü Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), uluslararası kamuoyundan gelen tepkiler üzerine Zimbabve Devlet Başkanı Robert Mugabe’ye “İyi Niyet Elçiliği” görevi verilmesi kararından vazgeçildiğini açıkladı. DSÖ Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Endişelerini ileten herkesi dikkatle dinledim” dedi. Mugabe’nin “İyi Niyet Elçisi” atanması kararına BM, Britanya, Kanada, Dünya Kalp Federasyonu’nun yanı sıra Zimbabve’den hukuk çevrelerinden de tepkiler yükselmişti. Tedros daha önce Zimbabve’yi kamu sağlığı çalışmalarından ötürü tebrik etmişti. Ancak karşıtları, 30 yılık yolsuzluk iddialarının da hız kesmediği Mugabe başkanlığında ülkenin sağlık sisteminin çöktüğünü savunuyor. ABD Başkanı Trump, Suriye’de Rakka’nın IŞİD’den kurtarılmasının ‘kritik dönüm noktası’ olduğunu söyleyip nihai barış için yeni bir aşamaya geçileceğini belirtti. Diplomatik süreç vurgusu yaptı Suriye’de Ankara’nın terör örgütü saydığı YPG’nin ana bileşenini oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Rakka’yı kurtarması sonrasında ABD Başkanı Donald Trump’tan kutlama mesajı geldi. Trump, halihazırda AnkaraWashington hattında gerilim kaynağı olan ABD’nin desteklediği SDG’yi işaret ederek “Birlikte, güçlerimiz kenti IŞİD’den özgürleştirmiştir” ifadesini kullandı. Trump önceki gün yaptığı yazılı açıklamada, Rakka’nın geri alınmasının IŞİD’e karşı dünya çapındaki mücadelede “kritik bir dönüm noktası” olduğu vurgusu yaptı. Yakında Suriye’de nihai barış için yeni bir aşamaya geçileceğini belirtti. d‘Yeesrteelkgleüyçelecrei ğ i z’ “Suriye’deki tansiyonu düşürmek için yerel güçleri desteyerek kalıcı barışın sağlanması için şartları geliştireceğiz, terör güçlerinin tekrar geri dönerek ortak güvenliğimizi tehdit etmesine son vereceğiz. Şiddetin son bulması için müttefik ve ortaklarımızla diplomatik süreçleri destekleyerek sığınmacıların güvenli şekilde evlerine geri dönmesini sağlayacağız ve Suriye halkının iradesi çerçevesinde siyasi geçiş sürecini sağlayacağız” diye de ekledi. Geçiş sürecine ilişkin olarak Trump, açıklamasında Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’a değinmedi. Daha önce de Trump yönetimi Suriye’de “ılımlı muhaliflere” yönelik CIA’nın eğitdonat programının sonlandırıldığı yönünde açıklama yapmıştı. Rakka’da YPG’nin, terör örgütü PKK’nin lideri Abdullah Öcalan’ın posterlerini açması Türkiye’nin sert tepkisine yol açmış, önceki gün konuyla ilgili ABD Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada, “PKK, Yabancı Terör Örgütleri listesinde yer alan bir örgüttür ve Öcalan, PKK ile bağlantılı terörizm faaliyetleri yüzünden Türkiye’de hapiste bulunmaktadır. Saygı görmeye değer bir şahsiyet değildir” denilmişti. SelDeGgpeçeitrrdoil sahasını Öte yandan, Rakka’dan çıkarılmasıyla birlikte IŞİD’in direndiği en güçlü nokta olarak ise Irak sınırına uzanan, zengin enerji bölgesi Deyr Ez Zor öne çıkıyor. Stratejik bölgeye yönelik gerek ABD destekli SDG’nin gerekse Rusya ve İran destekli Suriye ordusunun iki koldan IŞİD’e yönelik kuşatması sürerken tarafların kendi aralarındaki mücadele kızışmış durumda. Dün Deyr ez Zor’da Suriye’nin en büyük petrol sahalarından biri olarak görülen El Ömer’de kontrolün SDG’ye geçtiği haberi gündeme yansıdı. 2014’te IŞİD’in eline geçen, savaşın başlamasından önce ülkedeki petrol üretiminin yüzde 25’ini karşıladığı kaydedilen El Ömer petrol sahası Fırat Nehri’nin doğu kısmında yer alıyor. Ayrıca daha çok Deyr ez Zor’un batısından IŞİD’e yüklenen Suriye ordusu ve müttefiklerinin geçen ay cihatçılardan kurtardıkları El Mayadin kasabasının da yaklaşık 10 km. uzağında. SDG kaynakları El Ömer hamlesinin ardından hükümet güçlerinin petrol sahasından yaklaşık 3 kilometre ötede konuşlu olduklarını savundu. RiyadWashington’ın gözü İbadi’yi iknada Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) tartışmalı bağımsızlık referandumu sonrasında gözler İran destekli Haşdi Şabi’li merkezi ordunun statüsü tartışmalı bölgelerden peşmergeyi çıkarıp 2014 sınırlarına döndürmesine çevrilirken BağdatRiyad arasında işbirliği çabaları da dikkat çekiyor. Suudi Arabistan Petrol Bakanı’nın önceki gün Bağdat çıkarmasının ardından Irak Başbakanı Haydar İbadi de dün Riyad’da temaslarda bulundu. İhraamn’lae karşı SuudiIrak Koordinasyon Konseyi’nin açılış toplantısı çerçevesinde İbadi, Suudi Arabistan Kralı Selman ile bir araya geldi. Konseyin Musul’un IŞİD’den kurtarılması süreci sonrası, cihatçı örgüte karşı savaşta ortak koordinasyon sağlaması ve Irak’ta yeniden yapılandırma çalışmalarına Riyad’ın destek vermesi konularında çalışacağı haberleri basına yansıdı. Toplantıya ABD Dışişleri Baka ları da kapsayacağını belirtti. ABD’nin Suriye ve Irak’ta, Körfez’in Şii lideri İran’ın etkisini azaltma yönünde çabalarını sürdürdüğü, bu çerçevede Körfez’in Sünni lideri Riyad ile Bağdat yakınlaşmasına destek verdiği yorumları yapılıyor. Tillerson da dünkü basın toplantısında Irak’ta bulunan İranlı milislerin ülkeden çıkması talebinde bulundu. Erbil ‘diyalog’ dedi Öte yandan Rudaw’ın habe Erbil’in bağımsızlık referandumu adımına muhalefetini koyan ABD’nin Dışişleri Bakanı Tillerson dün Riyad’da Irak Başbakanı İbadi (solda) ile samimi görüntüler verdi. Suudi Kra rinde Erbil’de Barzani cephesinin KDP’si ile Talabani tarafının KYB’si dahil 32 siyasi hareketin katılımıyla yapılan top lı Selman’la bir araya gelen Tillerson’ın lantıdan “birlik ve Bağdat’la di 6 gün sürmesi planlanan programında yalog” mesajının çıktığı duyu Suudi Arabistan sonrası Katar, Pakistan, Hindistan ve İsviçre var. ruldu. Irak meclisinde ise bağımsızlık referandumuna giden nı Rex Tillerson’ın da katılması dik IKBY Başkanı Mesud Barzani kat çekti. Geçen hafta Tillerson, Do hakkında yargılanması kararı çıka haRiyad krizinin çözümüne yöne rılması yönünde bir grup vekilin giri lik çabaları da görüşmek üzere böl şimde bulunduğu iddiaları gündeme geye ziyaret gerçekleştireceğini du yansıdı. Barzani hakkında soruştur yurmuştu. Tillerson, toplantının ar ma dosyasında “komplo kurmak, ulu dından yaptığı açıklamada konseyin sal serveti çalmak, güvenlik güçleri Irak’ın özel sektörünün gelişimine ne silah kullanmak, yargı tarafından katkı sağlamayı amaçladığını, bu aranan kişileri barındırmak gibi suç nun dış yatırımlara ilişkin reform lamaların” yer aldığı öne sürüldü. ‘RAKKA’YI YERYÜZÜNDEN SİLDİLER’ Rakka’da SDG’nin IŞİD’e karşı zafer ilanı sonrasında objektiflere yansıyan kareler yıkımın ne kadar büyük olduğunu gözler önüne seriyor. Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, kente yönelik ABD liderliğindeki IŞİD karşıtı koalisyonun hava saldırıları nedeniyle kentte binlerce sivilin öldüğünü ve aniden gelişen yardım etme isteği ile bunun izlerinin saklanmaya çalışıldığını savundu. ABD liderliğindeki koalisyonun bombardımanlarıyla “Rakka’nın adeta yeryüzünden silindiğini” söyleyen Konoşenkov, “Rakka, Dresden’in 1945’teki kaderini yaşadı, BritanyaABD bombardımanlarıyla yerle bir edildi” dedi. “Şimdi ise Washington, Berlin, Paris kentteki yaşamın yeniden canlandırılması için milyonlar tahsis edilmesi gerektiğini söylüyor. Böyle bir cömertliği hoş karşılarız, ancak bazı sorularımız var” ifadelerini kullandı. Son 2 yıldır Rusya’nın sürekli ABD ve Avrupa ülkelerinden Suriye’ye insani yardım göndermelerini istediğini ancak her zaman olumsuz yanıt aldıklarını söyleyen Konaşenkov, “Bunun tek bir açıklaması var: ABD ve koalisyonun Rakka’da binlerce sivilin yıkıntılar altına gömülmesine neden olan barbarca bombardımanlarının izlerini hızlıca saklamak” iddiasında bulundu. ‘pEesşaidn’dseızlebrö’ lge Rusya Federasyon Konseyi Savunma ve Güvenlik Komitesi Başkan Yardımcısı Frants Klintseviç de ABD öncülüğündeki koalisyonunun mali yardım sağlama yönünde açıklamalarda bulundukları Rakka’da Esad yönetiminin kontrolünde olmayan yeni bir bölge kurmaya çalıştığını iddia etti. NAVALNİ SERBEST Rusya’da muhalif lider Aleksey Navalni dün 20 günlük hapis cezasının ardından serbest bırakıldı. Navalni haberi Instagram hesabından paylaştığı bir fotoğrafla duyurdu. Mahkeme 2 Ekim’de Navalni’yi toplantı yasasını ihlal etmekten suçlu bulmuş, izinsiz miting düzenlediği için 20 gün hapis cezası vermişti. Devlet Başkanı Vladimir Putin’e karşıtlığıyla bilinen Navalni, mahkeme üyelerini yandaşlıkla suçlamış, “Daha önce de yasal bir gösteri için tutuklandım. Bu sefer de Putin’in doğum günü için bir çeşit hediye oldu. Tek söyleyebileceğim şey bu” demişti. Abe seçim kumarını kazandı 63 yaşındaki Abe, parlamentoda çoğunluğu alarak Japonya’da en uzun süre görev yapan başbakan olma yolunda ilerliyor. Japonya’da Başbakan Şinzo Abe, kendi çağrısıyla gidilen erken genel seçimlerde ilk sonuçlara göre sandıktan çoğunluğun desteğini alarak çıkmayı başardı. Muhafazakâr cepheden Abe’nin erken seçimlere gitme kumarı, Britanya’da Theresa May’in, daha güçlü çıkmak ümidiyle ülkeyi seçime götürüp sandıktan azınlık hükümetiyle çıkmasıyla sonuçlanan sürece benzeyip benzemeyeceği tartışmalarını da beraberinde getirmişti. Abe, Japonya’nın II. Dünya Savaşı sonrasında yapılan pasifist anayasasını değiştirerek askeri yapılanmanın güçlenmesinin önünü açmak için yoğun bir kampanya yürütüyor. Uzmanlar, Abe’nin zaferinde nükleer faaliyetleriyle tepkilerin odağındaki Kuzey Kore ile yaşanan krizin büyük rol oy nadığı yorumunu yapıyor. Sandık çıkış anketlerine göre, Abe başkanlığındaki Liberal Demokrat Parti (LDP) ve küçük ortağı Komeito’nun oluşturduğu koalisyon, parlamentodaki üçte iki “süper çoğunluğu” koruyor. Koalisyonun, parlamentodaki 465 sandalyeden 311’ini kazanması bekleniyor. Tayfuna rağmen... Milyonlarca Japon seçimler sırasında ülkede şiddetini sürdüren tayfunun günlük hayata olumsuz etkilerine rağmen sandığa gitti. İlk açıklamalara göre, katılım yüzde 53.7’yi buldu C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle