03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 23 Ekim 2017 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ İki büyük devrim: Ekim ve Cumhuriyet Bu hafta iki büyük devrimin yıldönümü var; 25 Ekim Çarşamba, Rusya’da gerçekleşen Ekim Devrimi’nin 100.; 29 Ekim Pazar da ülkemizin Cumhuriyet Devrimi’nin 94. doğum günüdür. Bu ikilinin, doğum yıllarının güncelliğini hiç yitirmeyen önemli ortak noktalarının altının çizilmesi gerekiyor. dEmaypaenraynaliişzbmirkliağrişıtlığına Yüz yıl önce insanlık o zamana kadar görmediği bir savaş dehşetini, I. Dünya Savaşı’yla yaşamaktaydı. Savaş, gelişmiş kapitalist ülkelerin ya da emperyalistlerin geri kalmış ülkelerin pazarlarını paylaşma savaşıydı. Savaş ortamında Rusya’da işçi sınıfı, zamanının kapitalizmini emperyalizmin son aşaması olarak çözümleyen Lenin’in öncülüğünde ekmek, barış ve özgürlük isteyerek iktidara geldi. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri, bu antiemperyalist ve antikapitalist temeller üzerinde kurulan ilk işçi sınıfı devletiydi. Sovyet Devrimi’nin başarısında, Çanakkale’de 191516’da Mustafa Kemal’in komutasında emperyalistlere karşı verilen büyük ve destansı savunma sonucu, Çarlık Rusyası’nın İngiltere ve Fransa’dan yardım alamamasının büyük etkisinin olduğunu tarihler saptıyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun yenilgisiyle sonuçlanan I. Dünya Savaşı sonrasında, Türkiye, Yunanistan’ı öne süren emperyalist devletlere, Mustafa Kemal’in öncülüğünde Kurtuluş Savaşı ile karşı koydu; ulusal bağımsızlığını kazandı. Türkiye halkının emperyalizme ve sömürgeciliğe karşı verdiği Kurtuluş Savaşı azgelişmiş ülkeler içinde, ilk başarılı örnektir. 1917’de kurulan Sovyetler Birliği, 1922’ye de sürecek bir iç savaş yaşamasına karşın, Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı’na doğrudan ve dolaylı olarak büyük destek verdi; Doğu cephesinin güvenli kılınmasını büyük miktarda silah ve para yardımı tamamladı; ayrıca Yunan Komünist Partisi’nin Kurtuluş Savaşı sırasında, Anadolu halkını desteklemesi sağlandı. Düşünsel yakınlık Ekim Devrimi’nde egemenlik işçi sınıfının oluyordu. Egemenliğin kaynağını gökten yere indiren Cumhuriyet Devrimi’nde de egemenlik milletindi. Ekim Devrimi hem antiemperyalist, hem de antikapitalistti; Cumhuriyet Devrimi antiemperyalistti; ancak antikapitalist değildi; daha doğrusu nesnel olarak olamazdı; çünkü bu ülkede ne gelişmiş bir kapitalist kesim ne de işçi sınıfı vardı. Ancak Cumhuriyetin düşünce temelinde çok güçlü bir halkçılık yer alır. Kurtuluş Savaşı sürecinin antiemperyalist ya da ulusal bağımsızlıkçı duruşu ve onu tamamlayan halkçılık anlayışı, Cumhuriyetin temel taşlarıdır. Yansımaları eğitimden kadın erkek eşitliğine, üretimden kültüre uzanan Cumhuriyet halkçılığının, Çarlık Rusyası’nda sosyalist düşüncenin gelişmesinin de etkisiyle güçlenen halkçılık ideolojisinden esinlendiği de bir gerçektir. Dahası var; Atatürk’ün kurduğu ve Cumhuriyetten sonra ikinci eserim diyerek sağlam ideolojik temellere yerleştirdiği CHP’nin altı ilkesinden ikisi, ulusal bağımsızlıkçılık anlamında milliyetçilik ve halkçılıktır. Çok önemli bir nokta daha var: Bağımsızlıkçılık ve halkçılık, 1960’larda Türkiye’de anayasaya dayanılarak kurulan ve bir dönem için de olsa Meclis’e giren ilk sosyalist partinin, Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) temel, yerli düşünce dayanaklarıdır. Genel başkanlığa gelişi sırasında yaptığı basın açıklamasında, Kurtuluş Savaşı bağlamında ulusal bağımsızlık vurgusu yapan Mehmet Ali Aybar, emeği öncelemek için de Atatürk’ü kaynak gösteriyor; şöyle diyor: Ölümsüz Atatürk dili ile ‘Çalışmak sayesinde bir hakkı iktisap ederiz ... çalışmadan yaşamak isteyenlerin bizim heyeti içtimaiyemizde yeri yoktur, hakkı yoktur (TİP Tarihi 1, 1988; BDS, s. 203). İki devrimin ekonomi politikalarının ortak yönleri önümüzdeki haftanın yazısının konusudur. 23 EKİM 2017 SAYI: 33619 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.51 05.36 05.59 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi Akşam 07.17 12.56 15.50 18.21 07.00 12.40 15.37 18.07 07.21 13.03 16.02 18.31 Yatsı 19.40 19.25 19.48 Halka açık medya, yurttaş medyası, haberleşme ağı ya da fikir meydanı, her türden fikre ya da fikirsizliğe, devlet denetiminin hışmına uğramaya her zaman açık, iyi ve kötü anlamda sansürsüz medya diye de tanımlanabilir, ama yaygın, kabul görmüş adı “Sosyal Medya”dır. İşte bu sosyal medyada; Twitter, Facebook, Instagram vb. çok sayıda “haber” kendine yer buluyor. Gazeteler ya da gazeteciler de kimi zaman bu “paha biçilmez kaynağı” doğrusu sorgulamadan kullanmayı seviyorlar. Oysa bu mecralar her türden yönlendirmeye, kötüye kullanıma, hataya, yanlışa açık. Bu nedenle de bu açık haber kaynaklarında yer alan “haberlere” özellikle dikkat etmek, kılı kırk yarmak, hele hele bu kaynağı tek kaynak olarak kullanmamaya özen göstermek biz gazeteciler için bir zorunluluk, halka karşı sorumluluğumuzun da bir gereğidir. Bu “kaynaklarda” yer alan “haberler” teknik olarak çok mükemmel görünebilir. 5N1K kuralına çok uygun hazırlanmış da olabilir, ama nihayet masa başında da bu kurala biçimsel olarak uygun “haber” hazırlamak mümkündür. İnandırıcı da gelebilir size. Ama her koşulda sos Sosyal Medya Yanıltabilir yal medyada yer alan bir “haber” bizler için haber olmamalı, olsa olsa bir duyumdan ibaret kalmalıdır. Konuyu sıfırdan araştırmak, mümkün olan tüm kaynaklardan doğrulatmak, habere konu olanlara ulaşmak, konu olanlar sessiz kalıyorlarsa, yanıt vermiyorlarsa bunu mutlaka belirtmek, kuşku payını hiçbir zaman unutmamak, savcı, yargıç yerine geçmemeye özen göstermek bizim vazgeçemeyeceğimiz ilkelerimizdir. Kısacası sosyal medya haber kaynağı olabilir ama yalnızca kaynaklardan birisi olabilir. Gerçeği arayıp bulmak bizim işimiz. Bu arada sosyal medyayı kullanan çok sayıda meslektaşımız var. Onların da bu kaygılarla hareket ettiğini, bu mecrada yaptıkları haberlerde özenli olmaya çabaladıklarını görüyor, biliyoruz. Aynı kaygıları onlar da dile getiriyorlar. Sosyal medyanın kullanımı konusundaki bu uyarıyı Cumhuriyet’te de benzer özensizliği zaman zaman gördüğüm için yapmak gereksinimi duydum. Aynı şekilde çeviri haberlerde de benzer bir savrukluk ne yazık ki sık sık karşımıza çıkıyor. Magazin haberleri bu konuda savrukluklara çok uygun bir alandır. Daha haberin ilk kaynağında özellikle seçilen abartma yöntemi, süsleme teknikleri bizi yanıltabilir. Cumhuriyet bu türden bir gazete değil. Arkadaşlarımın bu konulara daha fazla özen göstereceğinden kuşku duymuyorum. Yitirdiklerimizi nasıl anmalıyız? Merhaba... Gazetenin düzenli bir okuyucusu olarak dikkatimi çeken bir konuyu ve bu konudaki önerimi belirtmek isterim. 21.10.2017 tarihli Cumhuriyet’te Ahmet Taner Kışlalı’nın ölüm yıldönümü olduğuna, özlemle anıldığına küçük birkaç haberle yer verilmiş. Özellikle baktım, ilk sayfada haberin özeti, iç sayfalarda “Tarihte Bugün” bölümünde birkaç satır ve “özlemle anılıyor” haberinden başka bir yerde yok.  Aynı durum kısa bir zaman önce ölüm yıldönümü vesilesi ile anılan Bahriye Üçok için de geçerli. O günkü gazetede de bu kişiye ilişkin bir yer ayrılıp ayrılmadığına özellikle bakmış ancak yukarıdaki gibi küçük bir “özlemle anılıyor” haberi dışında yer verilmediğini görünce üzülmüştüm. Bildiğiniz gibi, bu kişiler düşüncelerinden, bunların yayılmasından korkulduğu için katledilen kişilerdir. Düşüncelerinin yayılması istenmemiştir.  Önerim şudur: Bu kişilerin (Cumhuriyet’te çalışmış ve meslekleri nedeniyle öldürülmüş olan gazetecilerin) en azından ölüm yıldönümlerinde bir sayfa özel olarak ayrılmalıdır. Bu sayfada bu kişilerin kim oldukları, neler yaptıkları, hangi konular üzerine çalıştıkları ve güncel olan konularla da ilgili olabilecek yazıları yer almalıdır. Böylelikle bu ki şilerin ve düşüncelerinin unutulmaması yönünde bir adım atılmış olacaktır. Gazeteyi eline alan yeni nesiller de bu kişilerin en azından adını duyacak, kim oldukları, ne düşündükleri hakkında fikir edinecek ve bir ihtimal, merak edip kitabını satın alıp okuyacaktır. Bu değerli kişilerin küçük bir “özlemle anılıyor” haberinden daha fazlasını hak ettiklerini düşünüyorum. Yoksa bu kişiler çoktan unutuldu mu? Saygılarımla... Murat Özer Okur Temsilcisinin notu: Arkadaşlarımız yitirdiğimiz değerleri, Cumhuriyet’te çalışmış olsun olmasın anmaya gayret ediyorlar. Önce kısa bir haberle anma etkinlikleri duyuruluyor, ertesi gün ise daha geniş haber, yorum ve fotoğraflara yer veriliyor. haber/yorum 13 KISA KISA Eylemci varken aktivist de ne? Sayın Okur Temsilcisi, ülkemizi saran derin cehalet ve yaygın umursamazlık, ne yazık ki gazetemize de fena halde bulaşmış durumda. Okurların hiç kesilmeyen feryatlarına, sizin defalarca uyarmanıza rağmen dil yanlışları, bozuk cümleler, sanki artan bir ivmeyle okuma zevkimizi işkenceye dönüştürmeye devam ediyor. 16 Ekim Pazartesi arka sayfadaki Kaliforniya yangını ile ilgili haberden: “Hızı saatte 70 kilometreyi geçen yangın, yeni köy ve kasabalara da yayılarak tahliye edilenlerin sayısını 100 binin üzerine ‘çıkarmasına’ yol açtı”. Hadi, burası aceleye geldi, gözden kaçtı diyelim; haberde geçen “şarap bağları” nedir? Haberi yazan arkadaş asmalarda şarap şişeleri mi hayal ediyor? Türkçeyi iyi bilmiyorsanız wineyard’ı tabii ki şarap bağı diye tercüme edersiniz. Bir de, şu aktivist lafını öyle sevdi ki arkadaşlar, Cumhuriyet’in güzelim eylem/eylemci sözcüğünü unutturmaya çalıştığını düşünmeye başladım. Son olarak, şu İngilizce bilen arkadaşlara birisi hatırlatsın lütfen: Latin alfabesini kullanmayan ülkelere veya uluslara ait özel adlar, Türkçe okunduğu gibi yazılır. Örneğin: Tchaikovsky değil Çaykovski. Okura da saygı beklentisi ile saygılar... Sezai Oktay Haber tekrarı Angela Merkel Hanım Türkiye’nin adaylığı için “zirveden karar çıkmaz” demiş, bu haberi pazar günü sayfa 6’da okuyoruz. Pazartesi günü aynı haberi bu sefer 5’nci sayfada görüyoruz. Saygılar. İhsan Gökçen TUSKON davası başlıyorAralarında ünlü işadamlarınIN da bulunduğu dava bugün Silivri’de FETÖ’ye finansman sağladıkları iddiasıyla, TUSKON ve üye şirketleri ile ünlü işadamları hakkında açılan davanın görülmesine bugün Silivri’de başlanılacak. Eski İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı ve ünlü baklavacı Faruk Güllü’nün de aralarında bulunduğu 86 sanık ilk kez hakım karşısına çıkacak. İstanbul 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampusunda görülecek duruşmada 86 sanık ilk kez hâkim karşısına çıkarak ifade verecek. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nca hazırlanan 120 sayfalık iddianamede, FETÖ lideri Fetullah Gülen 1 numaralı sanık olarak yer alırken, Gülen ile birlikte TUSKON Başkanı Rızanur Meral ve TUSKON Genel Sekreteri Mustafa Muhammet Günay’ın “anayasayı ihlal”, “TBMM’yi ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “Silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek” ve “Özel belgede sahteci tanbul Ağır Ceza Mahkemesi, savcılığın soruşturmayı tamamlamasının ardından hazırlanan iddianameyi kabul ederek, Kavurmacı hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarmıştı. Yeniden gözaltına alınan Kavurmacı, 17 Haziran 2017 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Savunması Odatv’de Ömer Faruk Kavurmacı Odatv’de yayımlanan bir haberde Ömer Faruk Kavurmacı’nın lik” suçlarından 3’er kez ağırlaştı 9 sayfalık savunması yer aldı. rılmış müebbet ve 16 yıldan 25 Kavurmacı’ya ait olduğu ile yıl 6’şar aya kadar hapisle ri sürülen savunmada özetle ri isteniyor. “Ben ihaneti gördüğüm ge Soruşturma aşamasında nel kurul sonrası noter ara 8 Eylül 2016 tarihinde tutuk cılığı ile istifa eden ilk ve lanan eski İBB Başkanı Kadir tek kişiyim. Eğitim hayatım Topbaş’ın damadı Ömer boyunca hiçbir kişi ya Faruk Kavurmacı, 3 da kurumdan burs al Mayıs 2017 tarihin madım. FETÖ’nün ev de özel hastane ve yurtlarında kal raporunda belirti madım. Zaman Ga len sağlık sorun zetesi aboneliğim ları gerekçe yoktur. Digitürk gösterile aboneliği iptal iş rek tah lemi gerçekleştir liye edil medim” ifadeleri yer mişti. İs Faruk Güllü alıyor. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Van’da PKK saldırısı 1 şehit 2 yaralı Van’ın Başkale ilçesi Esenyamaç Mahallesi kırsalında yürütülen operasyonlar sırasında güvenlik güçleri ile PKK’li teröristler arasında çatışma çıktı. Çatışmada 1 asker şehit olurken, 2 asker de yaralandı. Operasyonlarda 3 PKK’li terörist de öldürüldü. Helikopterle Van’a sevk edilen yaralı askerlerin sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. Bölgede başlatılan operasyon sürüyor. Öte yandan Kilis’te 2. Hudut Tabur Komutanlığı’na bağlı Şehit Mehmet Hudut Karakolu sorumluluk bölgesindeki sınır hattında devriye gezen zırhlı araç, sürücüsünün kontrolünden çıkıp eğimli arazide devrildi. Kazada zırhlı araçta bulunan 8 asker, yaralandı. Askerlerin sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. l DHA ÇİĞLİ HAVA ÜSSÜ ANONSLARI ‘Hayırlısı olsun’a soruşturma İzmir’de Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FE TÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturmada, örgüt elebaşı Fethullah Gülen’in 1 numaralı sanık olduğu 272 kişinin yargılandığı davada, o geceye ilişkin ortaya çıkan telsiz konuşmaları, tanık olan iki astsubay hakkında soruşturma başlatılmasına neden oldu. Darbe gecesi, Çiğli Hava Üssü’ndeki kule nöbetçi olan astsubaylar F.A. ile H.S. hakkında, uçuşa yasak kararını yetkili yerlere bildirmedikleri, ayrıca birbirleriyle yaptıkları telsiz görüşmelerinde, “Güzel olmuş”, “Hayırlısı olsun” diye anons ettikleri gerekçesiyle, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, Cumhurbaşkanına suikaste teşebbüs” suçlamasıyla mahkeme heyeti tarafından suç duyurusunda bulunuldu. l İZMİR/DHA Apartmana FG adı Adana’da Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından geçmiş dönemde yaptırılan konutlarda oturan vatandaşlar apartmanlarının isimlerine Fetullahçı Terör Örgütü lideri Fethullah Gülen’in kısaltılması olan “FG”nin verilmesine tepki göstererek değiştirilmesini istedi. Adana’da Gürselpaşa Mahallesi’nde bulunan TOKİ sakinleri toplanıp ismin değiştirilmesi için eylem yaptı. l İHA 36 asker tutuklandı Konya’da FETÖ’ye yönelik soruşturmada10 Ekim’de Konya merkezli İstanbul, Ankara, İzmir, Kayseri, Eskişehir ve Yalova’da dezenlenen operasyonlarda gözaltına alınan 68 muvazzaf askerden 36’sı tutuklandı. 32 asker etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp itirafçı olmaları üzerine adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle