27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 23 Ekim 2017 haber ‘1B2 arış dilinin sesi yükselmeli’ EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ZARİFE SELÇUK E‘AGİLVOİŞRSKUUİPYİAİÇBİTNORZİURMMAANPZ’’IL’NA n Trump yönetimi, selefi Obama’nın aksine İran’a yönelik yeniden sert söyleme, dışlayıcı hamlelere yönelerek ne elde etmeyi umuyor? Trump’ın bahsettiği “Önce Amerika” söyle mi “Sadece Amerika mı” oldu, buna bak mak lazım... İçe ka Doç. Dr. Ali Faik Demir: “Çok kutuplu, milliyetçi söylemin panan, İran’a, Kuzey Kore’ye kızan, olduğu, kavgacı bir dönemde yaşıyoruz. İnsanlar neden adeta gölgesi ile kavga eden bir ABD politika Trump kazandı derken hangi liderler ‘seviliyor’ bakmak lazım. sının sonucu ne olacak... ABD ulusla Bir kısım kavgacı, içindeki şiddeti dışa vurabilecek lideri arıyor” rarası nükleer anlaş “Çivisi çıkmış” küresel köyümüzde giderek kendine daha fazla alan bulan nef ret, çatışma söylemi aslında barış dilinin, akılcı diplomasinin çoğun luğun sesi olması ihtiyacının aciliyetini de gözler önüne seriyor. Galatasaray Üniversitesi Uluslarara MİNE ESEN iç politika, bölgesel politika olarak üç ayaklı gerçekleşen bir olay olarak iki ülke ilişkilerinde çatlama ya da kırılmadan bahsediyoruz. İkili ilişkilerdeki güvensizlikler, Fethullah Gülen ile ilgili gelişmeler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Washington ziyaretinde orada ko madan çekildiği zaman, İran’a savaş açamayacağına göre, İran’ın zaten ABD ile açlımı olmadığı, RusyaSuriye ile müttefikliği olduğuna göre, Avrupa ile iyi geçinmesinin üstüne hatta AB’nin de sı İlişkiler Bölümü’nden Doç. Dr. rumalarla yaşananlar... bunun dı ABD’ye mesafe koyduğu dü Ali Faik Demir, “Çok kutuplu, değişen, şında ABD’nin PYD’ye verdiği destek, şünüldüğünde Washington’ın kırılgan, milliyetçi söylemin olduğu, kavgacı bir dönemde yaşıyoruz. İnsanlar neden Trump kazandı derken bugün hangi liderler ‘seviliyor’ bakmak lazım. Bir kısım kavgacı, içindeki şiddeti, nefreti, kızgınlığı dışa vurabilecek lideri arıyor. Bu da doğal olarak çatışmacı bir dünya demek” diyor. Çözüme yönelik umudu ise şu sözlerinde: “Barış dili olanlar daha fazla sesini çıkardıkları zaman bu bitecek. Şu an çatışma dili olanların daha S400’e, Türkiye Rusyaİran yakınlaşmasına verdiği tepki... İki tarafın da birbirinden hoşnutsuzluğu, tepkisi var. Bu en üst seviyeye yükselince vize krizi çıktı”. ‘En sorunlu yer İdlib’ Ankara’nın terör örgütü gördüğü PYD/YPG’ye ABD’nin desteğine ilişkin Demir şu görüşlerini dile getiriyor: “ABD’nin neden PYD’ci olduğunun yanıtı Rusya’nın Suriye’ye girmesi sonrasında. RusyaTürkiyeİran’ın Astana uzlaşısıyla ortaya çıkan Suriye’de “dört çatışmasızlık bölgesi” içinde en kalabalık, en sorunlu yer İdlib. Öyle stratejik noktada duruyor ki Esad’ın hâkim olduğu iki toprak arasında. Lazkiye çıkışı bölgesinde. Türkiye için de PYD’den dolayı öne çıkıyor. Bir de tabii IŞİD faktörü var.. İdlib için Astana’da varılan bir uzlaşı var. Ama Afrin’de bunu söyleyemeyiz. Türki gerçekten de Moskova’nın Akdeniz’e çıkış noktası, halihazırdaki müttefiki Şam’ı desteklemez mi sandı..? “Arap Baharı” süresince hiçbir aktör aslında tek belirleyici olamadı. Kimse o yüzden Rusya’nın bu kadar etkili, kalıcı olcağını beklemiyordu. Hesaplanmayan şey ise Rusya’nın İran’la anlaşmasıydı. İran’ın Nusayriler üzerindeki etkisi, Lübnan Hizbullahı ile iletişimi, Ye bundan nasıl bir kazancı olacağına dair şüphelerim var. ABDAvrupa arasında İran konusu gerilimi büyütür. Trump egosu yüzünden İran’ı Rusya’nın kucağına bırakmak Avrupa açısından da menfaatine değil. ABD’nin hamlesi İran’ı Rusya’ya mahkum kılıyor. Suriye, Irak, Afganistan örneğine bakıldığında yetersizliği görünen ABD’nin, RusyaÇin destekli bir İran’a ne yapabilir sorusunun yanıtını merak ediyorum açıkçası.. Yaptırımlar derseniz.. İran, öncesinde de hep yaptırımlara maruz kalmış, alışık zaten. n Ankara’nın Tahran’la Suriye üzerinden yüksek sesi çıkıyor...” Doç. Dr. Demir’le Boğaz’ın kenarında Galatasaray Üniversitesi’nin Ortaköy yerleşkesindeki ofisinde buluşuyoruz. Uluslararası siyaset arenasındaki küresel güçlerin özellikle SuriyeIrak’taki son hamlelerine, elbette tüm bunların kilit nokta Esad’ın kendini Rusya ile güvene almasıyla ABD o bölgede etkileyebileceği muhalif gruplar aradığında karşısına Kürt grup geldi. ABD, PYD’ye bu desteği veriyor, çünkü sahaya asker göndermek istemiyor, maliyeti azatmak peşinde. Bir de kendine bağımlı bir grup yaratmak arzu ye Afrin’e girerse bunu bireysel kendini koruma hissiyle gerçekleştirmiş olacak. Bu arada herkes Afrin’de Türkiye’nin eylemini beklerken böyle bir adım Irak Kerkük’ten gelebilir. Bağdat’la koordineli bir operasyona girebilir. n Suriye/Irak hattında baş aktörler, men, Bahreyn’deki etkisi... Şii coğrafyanın lideri, ABD’nin dışladı ğı bir aktör olduğu için onun da tek açılımı Rusya oldu. Rusya yanına bölgesel aktör olarak İran’ı aldı. Ancak ABD, bence Türkiye’yi dışlayarak büyük bir hata yaptı. Türkiye’nin yanında olsay uzlaşısını nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye İran yakınlaşması barışın önündeki en büyük anahtar. SünniŞii dengesi açısından bakıldığında, Riyad’la Tahran arasındaki dengesizliğine bakıldığında Tükiye’nin önemi çıkıyor. Arap olmayan iki ülke ittifakının önemli olduğunu da ortaya koyar. Bölgesel anlamda katkı sağlar. sındaki Türkiye’ye ve dış politikasına uza sunda. O nedenle ABD açısından Türki yan aktörler pek çok... ABD ile İran/ dı Rusya bu kadar güçlenemeyecekti. nan sohbetimizde ilk sorumuz Ankara ye ile gerilmek anlamlı olmayabilir ama Rusya cephesi arasındaki mücadeleyi Türkiye’nin çok fazla Esad karşıtlığı ve ‘ABD ÇIKARINA GÖRE Washington hattında son olarak vize geri Suriye’de varlığını sürdürmek istiyor nasıl yorumluyorsunuz? limiyle yükselen tansiyon... sa Türkiye üzerinde sürdüremez. IŞİD’in Bugün Bağdat’ın üzerinde Şii mezhe ÖSO’nun çok karışık gruplardan olması ABD’yi tedirgin etmiş olabilir. ABD as STRATEJİ İZLER’ “Politikada krizler artık eskisi gibi değil” diyen Demir, buna örnek olarak ise AnkaraMoskova hattında kopuş yaratan Türkiye’nin bir Rus jetini düşürmesiyle yaşanan süreci hatırlatıyor. “Büyük bir kopuş yaşandı ancak yaklaşık 6 ay sonra yerine ne gelecek belli değil, o yüzden de zaten çekişme var... Suriye’nin kıymetli toprakları batısı ve kuzeyi... Irak’ın kuzeyinden Suriye’nin kuzeyine Akdeniz’e kadar bir Kürt devleti çıkması İsrail’in çok istediği bir şey. O zaman Türkiye ile bi etkisiyle İran’ın büyük gücü var. IrakSuriye coğrafyasında en etkili aktörse Rusya. ABD’nin gücünün burada giderek azaldığı, Batı’nın neredeyse burada olmadığı görülüyor. Suudi Arabistan’ın bile Rusya ile ilişkileri geliştirip bizzat ker göndermeden bir çözüm arıyordu. Obama döneminden itibaren yürütülen politika geri çekilmek üzerineydi. İran ve Rusya ise sahada. Suriye’de bugün en önemli sorunlardan biri Nusayriler ve Kürtler dışında n ABD’nin yıllardır tartışmalara yol açan “Genişletilmiş Ortadoğu Projesi” sürdürdüğüne inanıyor musunuz... ABD’nin dünya genelinde staratejileri var ama bunlar mutlak değişmez değil. Konjonktüre göre kimi kullanıp kimi kullanamayacağını seçiyor. neredeyse Türkiye’nin en güçlü müttefi Arap coğrafyası arasında ciddi bir Kürt Kralın Moskova’yı ziyaret etmesi, S 400 Sünni Arapların olduğu coğrafyayı kimin O yüzden ABD’nin mutlak bir Ortadoğu’da şu şöyle ki Rusya oldu. O nedenle artık dış politikada uzun süreli kırılmalar yerine, çok ses getiren çatlamalar, çabuk uzlaşmalar ya da krizin devamı söz konusu.” Ancak ABD ile bu krizin altında çok büyük bir birikimin yattığına da işaret ediyor. “Yaşanan ne tek elçilik, tek rahip olayı... ama düşünüldüğünde ikili ilişkiler, kemeri oluşmuş oluyor... Ama bu olamayacak gibi, şu anda konuşulan Suriye’de Şam’ın Kürtlerle federasyon yapabileceği, ama bu da çok net değil.. n TSK’nin İdlib konuşlanması hakkındaki yorumunuz nedir..? Buradan Türkiye, PYD/YPG’ye yönelik bir Afrin hamlesine girişir mi? anlaşmasına yeşil ışık yakması... Tüm bunları göz önüne alıp Körfez ülkeleri dengesine bakıldığında belli bazı faktörler acaba Ortadoğu’da Rusya Batı’yı, ABD’yi siliyor mu, diye bir düşünce oluşturuyor aslında. n Peki, Suriye’deki siyasi satranca ilişkin hep aynı soru gündemde... ABD temsil edeceği. Bunun yanıtı bulunmadığı sürece Suriye’de istikrar sağlamak zor. Cenevre sürecinde masaya kim oturacak dendiğinde Sünni grubu sadece cihatçı gruplar temsil ediyor. Suriye’de Sünnilerin çoğu savaşla birlikte ülkeden kaçmak zorunda kaldığı için bu olabilir. Oysa Esad tarafı da Kürt tarafı da duruyor. olacak bu böyle diye bir şeyi yok. Dönemlik, çıkarına ilişkin strateji izler. Gerektiğinde karşı olanları zayıflatmaya çalışıyor. O nedenle adı ne olduğundan daha çok, ABD Ortadoğu’yu hayati alan olarak götürüyor. Burada enerji dahil olmak üzere stratejileri önemli. O nedenle etkin olacağı bir tablo istiyor. Bu tablo Kürtleri ya da Arapları kurtarmaksa o veya başkası, denklem değişebiliyor. Burada şu devlet kurulsun gibi öyle net tablosu da olmayabili ‘DİPLOMASİ KAPI ÖNÜNDE KONUŞULUR OLDU...’ yor. Bazen kimi devletin üniter kalmasını da isteyebilir, güçlü kalmasını da... Özetle politikası kendine bağımlı, kendisine düşman olmayacak, orada kendi çıkarlarını koruyacak sistemlerin kalması. n Dünyada siyasiekonomiktoplum sal sıkışmalara, bölgesel savaşlara işa n TürkiyeABD birbirine mesajını net anlatabiliyor mu... Yoksa körler sağırlar diyaloğu, söylemde müttefiklik sahada bildiğini yapma siyaseti mi..? Büyükelçi gitmeden Türkiye’deki terör saldırılarının azalmasının istihbaratını ABD sağladı derken aynı zamanda söylemde bir tehdit de vardı. “Bizim sayemizde olay olmadı, biz olmazsak bakın bundan sonra ne olur” diye bir tehdit algısı yaratması çok tedirgin ediciydi... Bu da ABD’nin demek ki Türkiye’nin ne kadar ciddi problemler yaşadığını bilip, bilmezden geldiği yorumunu ortaya çıkarıyor. Peki, o zaman sormak lazım niye bunun öncesinde bu istihbaratı vermediniz, bu kadar insan öldü, soruları akla geliyor.. Bence diplomatik anlamda elçinin sözleri çok düşündürücü.. Ancak bugün Türkiye’nin ABD ya da başka bir ülkeyle ilişkisinde eskiden olduğu gibi devletten devlete, bürokrattan bürokrata, kapı arkasında değil kapı önünde konuşulur oldu. Diplomasinin çok kapı önünde konuşulur olması da ilişkileri yüz göz yaptı. Halkın bilme hakkı tabii var. Ama süreci sakız gibi çiğnersek iki taraf için de acı verici olabilir. Çünkü diplomaside pazarlıklar kapı arkasında yapılır. Sürecin içi kapalı sonucu açık olmalı. Aksi takdirde sokakta konuşur gibi olunuyor. O yüzden bugün daha fazla kriz yaşıyoruz. Sosyal medyayı arkamıza alarak diplomasi yürütemeyiz, lafı, çözümü polemiğe getiririz. Diplomasi akılcı ve dengeci bir şekilde pazarlıktır. Çözüm iki tarafında kazan kazan olduğu nokta olarak öne çıkmaktadır. retle son dönemde daha fazla III. Dünya Savaşı kapıda söylemleri yükseliyor... Biz zaten III. Dünya Savaşı’nı yaşıyoruz. Geçmişteki savaşlardan daha büyük yıkımlar yaşıyoruz. Göçe bile baktığımız zaman sadece Suriye bile ne kadar ağır bir bedel ödediğimizin göstergesi. ABDAB gerilimine bakın... Her ülkenin kendi iç sorunu var, bir de üstüne ekonomik pasta küçülüyor. Et nik, dini milliyetçilik artıyor. Nüfus da artı yor. Bir de tabii çevre krizi. Ama bir yandan da “sa vaş ekonomisi” diye bir şey var. ABD’nin Rusya’nın, T.C. ESKİŞEHİR 6. ASLİYE CEZA T.C. AFŞİN 2. ASLİYE HUKUK silah satışından yeniden yapılanma çalışmalarına yeni nüfuz alanları sağlamasına kadar. MAHKEMESİ’NDEN Esas No: 2014/117 Karar No: 2014/376 Mahkememizin 30/09/2014 tarihli 2014/117 Esas 2014/376 Karar sayılı kararı ile hırsızlık suçundan Türk Ceza Kanunu’nun 142/1b maddesi gereğince haklarında ayrı ayrı 2’ŞER YIL 6’ŞAR AY HAPİS CEZASI MAHKEMESİ’NDEN/ BAŞKANLIĞI’NDAN ESAS NO: 2009/638 Esas DAVALI: İBRAHİM ÜN: 35090027668 TC kimlik numaralı Ali ve Latife oğlu, 28/05/1975 doğumlu. Davacı/Davacılar tarafından aleyhinize açılan Geçit Hakkı davasının yapılan yargılamasında; Çok kutuplu, değişen, kırılgan, milliyetçi söylemin olduğu kavgacı bir dönemde yaşıyoruz. İnsanlar neden Trump kazandı derken bugün hangi liderler seviliyor, bakmak lazım. Kavgacı, içindeki şiddeti, nefreti, kızgınlığı dışa vurabilecek lideri arıyor. Bu da doğal olarak çatışmacı bir dünya demek. insanlar ancak bu çatışma dilinin çözüm getirmediği İLE CEZALANDIRILMALARINA karar verilen PARVİS SAFER, Ali ve Sor Davacı Ceprail Erbil vekili Av. Mehmet Ergin’in mahkememize açmış ni, ağır bedelleri gördükten sonra barış dili kullan ya oğlu, 21/06/1975 İRAN doğumlu, İran uyruklu. Ve MOHZEN BASHIRI GOODARZI, Heıdar ve Hadice oğlu, 21/03/1983 İRAN doğumlu, İran uyrukluya mahkememiz kararı tebliğ edilemediğinden, olduğu dava dilekçesi ile; müvekkilinin evinin bulunduğu Afşin ilçesi Kötüre Mahallesi 1 parsel sayılı taşınmaza Afşin ilçesi Kötüre Mah. 1438 parsel sayılı taşınmaz sahipleri ile görüşülüp yol olarak belirledikleri ye ma ihtiyacı duyacak. Artık yeter, hepimiz batıp, öleceğiz dediği zaman. Barış dili olanlar daha sesini çıkardıkları zaman bu bitecek. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 29. maddesi gereğince hüküm özetinin Türkiye genelinde yayımlanan gazetelerden birinde İLANEN TEBLİĞİNE, Hüküm fıkrasının ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş rin Fikri Eren tarafından kapatıldığını, müvekkilinin 1438 sayılı parseli kullanarak yola ulaşmasının mümkün olduğunu, bu nedenle bedel karşılığınca 1438 numaralı parselden geçit hakkı verilmesini talep etmiştir. ‘TEK BİR TARAFA MAHKÛM KALINMAMALI’ sayılacağına Karara karşı, itiraz hakkı bulunup gerekçeli kararın tebliğ tarihini takip eden ilk gün başlamak kaydı ile YEDİ gün içinde mahkememize vereceği dilekçe veya tutanağa geçirilmek üzere zabıt kâtibine beyanda bulunmak sureti ile Yargıtay’a temyiz yasa yoluna, başvurabileceği hususu İLAN OLUNUR. 20/10/2017 Mahkememizce dahili davalı olan yukarıda kimlik bilgileri yazılı İbrahim Ün’e yurtdışı tebligat çıkarıldığı ancak adres yetersizliği gerekçesiyle tebligat yapılamamıştır. Adres araştırmasından da bir netice alınamadığından dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiştir. Durusma Günü: 28/11/2017 günü saat: 09:20’da duruşmada bizzat hazır bulunmanız, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, aksi takdirde n Türkiye’nin dış politikasında AKP öncesi “tarafsızlık”, tek bir lider söyleminden ziyade bürokratik dil öne çıkardı... ‘Yurtta barış dünyada barış’ politikasının neresindeyiz artık..? Atatürk’ün “Yurtta sulh cihanda sulh” lafı benim dışımda barış olmazsa ben içerde barışı sağlayamam, içerdeki barış da dışarıya barışı götürmek Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 684366) T.C. ADIYAMAN 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2016/1088 Esas DAVACI: DAVALILAR: SAADET ÖZKAN Musalla Mah. Atatürk Cad. No: 96 İç Kapı No: 2 Merkez/ADIYAMAN H.U.M.K.’nun 3156 sayılı yasa ile değişik 213/2 maddesi uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, dava dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 682995) T.C. MALATYA 1. AİLE MAHKEMESİ’NDEN İLANEN TEBLİGAT Sayı: 2016/1035 Esas için bir fırsattır anlamına geliyor. “Gücü ve dostu çok Türkiye” mottosu uzun vadede önemli. Bürokrasi devletin algısı, beynidir. Dünyanın her yerinde çözümün ve barışın arkasında olması gereken diplomatlardır. Daha iyi diplomatlar yetiştirmek, meslek içinden insanları tutmak önemli. “Emret Bakanım” dizisini hatırlayanlar bilir. Siyasi erkin arkasındaki bürokratın aslında yapması gerekeni yapması ama siyasinin kendi istiyormuş hissini yarattığını gösterir. Bu siyasetçinin bilgisizliğini değil, bürokratın, aklının yüksekliğini gösteriyor. Önemli olan akıllı, deneyimli, bilgili bir bürokratın devletin men Davacı Turkish Petroleum İnternatıonal Company Limited ile davalılar Konu: İlanen Tebligat faatinin hangi siyasal ideoloji gelirse gelsin koruya Saadet ÖZKAN ve arkadaşları arasında mahkememizde görülmekte olan kamulaştırma (Bedel Tesbiti Ve Tescil) davasının yapılan yargılamasında; Mahkememizce davalı Saadet ÖZKAN’ın dava dilekçesinde belirtilen adresine duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmış olup, davalının adresten ayrıldığından bahisle tebligat yapılamamıştır. Davalı Saa Davacı Gülten DENİZ ile davalı Ömer DENİZ arasında mahkememizde görülmekte olan boşanma, velayet, aylık 600 TL tedbir nafakası, çocuklar için aylık 300’er TL iştirak nafakası istemli davada; MALATYA ili, BATTALGAZİ ilçesi, YAYGIN mah/köy, cilt no: 113, hane no: 175’te nüfusa kayıtlı, BAYRAM ve HORİ oğlu, 06/03/1975 doğum cak şekilde hareket etmesidir. n ABD ile kriz, Rusya ile yakınlaşma sonra sında kimi çevrelerden Türkiye Avrasya’ya yöneliyor yorumlarına ne diyorsunuz..? Türkiye diplomasi anlamında Doğu’yu Batı’ya, Batı’yı Doğu’ya pazarlayamıyorsa elini tümüyle kay det ÖZKAN’a tebligat yapılamadığından dava dilekçesi ve duruşma gü lu, 55567273718 TC kimlik numaralı ÖMER DENİZ’in mevcut adresle beder. Bence bizim gücümüz çok yönlü olmaktır. nünün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Duruşma Günü: 21/11/2017 günü saat: 09:35’te duruşmada bizzat ha zır bulunmanız, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, aksi takdirde yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, dava dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Davalı: SAADET ÖZKAN TC: 18610222248 rinde dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilememiş olup, davalıya 14/12/2017 tarihinde saat 09:17’de yapılacak olan duruşmaya gelmediği, kendisini bir vekil ile temsil ettirmediği veya geçerli bir özrü olmadan mahkemede hazır bulunmadığı takdirde duruşmaya yokluğunda devam edileceği, karar verileceği ve yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği ilanen tebliğ olunur. Türkiye olarak biz önemli bir konumda hem doğulu hem batılıyız... O nedenle Batıyı, AB’yi kaybetmiş Türkiye doğuya mahkum kalabilir. Ama aynı şekilde doğuyla yani İran, Rusya, Ortadoğu’yla kopuk bir Türkiye Batı’ya mahkum kalır. Biz mahkum kalmamayı tercih etmeliyiz. Ne Rusya’nın içine düşüp ABD’den kopmalıyız ne de tersi... Diplomaside den Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 683001) Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 684428) ge politikası önemlidir. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle