05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 14 Ekim 2017 10 ‘Bir savcı çözemez’ Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin 28 Kasım 2015’te Sur’da çatışmalarda zarar gören tarihi Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yaptıktan sonra öldürülmesinin üzerinden 96 hafta geçti. Diyarbakır Barosu, her hafta olduğu gibi bu hafta da basın açıklaması yaptı. Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, “Tahir Elçi cinayeti bir dönemin kapatılarak kaotik, çatışmalı yeni bir dönemin açılmasına aralanan bir kapıydı. Bu cinayetin aydınlatılması başkaca önemli ayrıntılar sunacak. Tüm halkımız şunu çok iyi biliyor; bir Cumhuriyet savcısı bu dosyayı çözemez, Tahir Elçi’nin faillerini bulamaz. Çünkü bu cinayet dosyası onun çok çok üstünde yetkiler gerektiriyor” diye konuştu. l Yurt Haberleri Demir’e büyük ödül Özgürlükçü Hukukçular Platformu üyesi avukat Ramazan Demir, Uluslararası Barolar Birliği (IBA) 2017 İnsan Hakları Ödülü’ne layık görüldü. Avustralya’nın başkenti Sydney’de dün yapılan törenle ödülünü alan Demir, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Uluslararası Barolar Birliği 2017 İnsan Hakları Ödülünü, tutuklu olan, yargılanan ve hak mücadelesi veren bütün meslektaşlarım adına kabul ettim. Ödül, başta Tahir Elçi olmak üzere, Cizre’de hayatını kaybedenlere, ailelerine ve Şırnak halkına adanmıştır” ifadelerini kullandı. l Yurt Haberleri PEKER’İN TEHDİT DAVASI İstediği zaman gelecek, yalnız ifade verecek ZEHRA ÖZDİLEK Barış bildirisini imzalayan akademisyenleri, ‘Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız’ diye tehdit eden mafya lideri Sedat Peker, yargılandığı davanın dünkü oturumuna da katılmadı. Peker, mahkemeye sağlık raporu sundu. Mahkeme ise Peker hakkında, ‘günsüz olarak zorla getirilme’ kararı vererek, davayı 27 Nisan’a erteledi. Peker’in 1 yıl 4.5 aydan, 11 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın üçüncü oturumu dün Kartal’daki Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Akademisyenlerin avukatlarından Oya Meriç Eyüboğlu, “Sanık avukatları, Peker’in şiddetli bel, baş ağrısı şikayetinin olduğunu bildiren sağlık raporunu dosyaya sunmuş. Ancak raporda ne hastane ismi ne de kayıt var. Dolayısıyla bu rapor geçerli değildir” dedi. Eyüboğlu, Peker’in, önceki gün, Fatih Altaylı’yı tehdit etmesi sebebiyle, yanında 20 kişiyle, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne ifade vermeye gittiğine dikkat çekti. Peker hakkında yakalama emri çıkarılmasını talep eden Eyüboğlu, yakalama kararı çıktığında duruşma gününden haberdar edilmeyi de istediklerini bildirdi. Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan Eyüboğlu, mahkemenin Peker’in zorla getirilmesine karar vermesine rağmen, akademisyenlerin ve avukatların Peker’in ifadesi sırasında hazır edilmelerine ilişkin ara karar oluşturmadığını söyleyerek “Yani Peker 3 gün sonra gelip ifade verebilir. Ortada bir suç var. Peker’in ifadesinin kimse yokken alınacak olması bizi mutsuz etti. 27 Nisan’daki duruşmada gelir ifade verir. Aksi halde mahkeme kanuna aykırı hareket etmiş olur” dedi. YENİDEN TUTUKLAMA İSTEMİ Umut’ta beraat kararına itiraz Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde 9 Ka sım 2005’te Umut Kitabevi’nin bombalanarak bir kişinin ölümü, 5 kişinin yaralanmasıyla ilgili davada Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile PKK itirafçısı Veysel Ateş’i önce “örgüt kurmak” suçundan berat ettirmesi ve sonra yeniden yargılama kararı vererek tahliye etmesine itiraz edildi. Mağdur aileler adına Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuruda bulunan Van Barosu Başkanı Murat Timur, tanık beyanları, TBMM Araştırma Komisyonu’nun o dönem hazırlamış olduğu 700 sayfalık raporun özetini de dilekçesine ekledi. Gazetemize konuşan Timur, “Hem dosya kapsamı hem buna ilişkin raporlar olayı net biçimde ortaya koyuyor. Soruşturma yapan ve kararı veren merci olayın gerçekliğinde bir tereddüt yaşamayacak. Yasa çok açık, tasarlayarak adam öldürmenin cezası belli. FETÖ üyesi hakimlerinin yargılamayı yapması gerekçesiyle bozma kararı politik bir yaklaşım. Güven noktasında bir tereddüt varsa FETÖ üyesi hâkimlerin yaptığı bütün yargılamalar yeni baştan yapılmalı. Adaletin güven tesisisini sağlaması ancak sanıkların tekrar tutuklanmasıyla olur” dedi. l Yurt Haberleri haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ AcIl gOrUşUnİKİ BAKANLIK, GÜLMEN VE ÖZAKÇA İÇİN OHAL KOMİSYONU’NA GÖRÜŞ BİLDİRDİ ADALET BAKANLIĞI: İnsani, adli ve vicdani olarak acil olarak karar verilmeli Adalet ve Dışişleri bakanlıklarının, eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih bi kamu görevinden çıkarılan veya kapatılan 100 binden fazla kişi ve kurum, OHAL Özakça’nın, OHAL KHK’leri üze Komisyonu’nun karar verme rinden yaptıkları ihlal başvurula sini bekliyor. Açlık grevi ya rının incelenmesinin öne alınması için Başbakanlığa bağlı olarak SİNAN TARTANOĞLU parken tutuklanan Gülmen ve Özakça’nın hak ihlali başvuru kurulan Olağanüstü Hal İşlemleri larının öne çekilmesi talepleri İnceleme Komisyonu’na görüş bildir ise büyüyor. dikleri öğrenildi. Adalet Bakanlığı’nın, Adalet ve Dışişleri bakanlıklarının tıbbi raporları komisyona aktardığı, ise Gülmen ve Özakça’nın başvuru Dışişleri Bakanlığı’nın ise alınacak larının öne alınması için girişiminde “ivedi karar”da ‘Türkiye’nin imajına’ bulundukları ifade ediliyor. Bakanlık dikkat çektiği aktarılıyor. ların komisyona sözlü olarak hayati OHAL KHK’leri ile ihraç edildikten tehlike vurgusunu yaptıkları belirtili sonra işlerini geri almak için başlat yor. Adalet Bakanlığı’nın, Türk Tabip tıkları açlık grevinde 219 günü geri leri Birliği ve Ankara Tabip Odası’na de bırakan akademisyen Nuriye Gül bağlı hekimlerin “hayati tehlike”ye men ve öğretmen Semih Özakça gi dikkat çeken gözlem raporlarını ko DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: Gülmen ve Özakça kararı ülkenin imajı için önemli misyona ilettiği öğrenildi. Bakanlığın “insani, adli ve vicdani” olarak, “ivedilikle karar verilmesi” görüşünü ilettiği dile getiriliyor. İmaj vurgusu Dışişleri Bakanlığı’nın ise komisyonun alacağı ilk kararlardan birisinin Gülmen ve Özakça’nın başvuruları üzerine olmasının “Türkiye’nin imajı” için önemli olduğunu vurguladığı belirtiliyor. Bakanlığın bu görüşünü OHAL Komisyonu Başkanı Selahattin Menteş’e doğrudan ilettiği dile getiriyor. Dışişleri ve Adalet bakanlıklarının hassasiyetlerinin “sözlü olarak” iletmesinde, komisyonun Başbakanlığa bağlı olarak kurulsa da bağım sız olmasının, kararları karşısında hukuken itiraz yolunun açık olmasının etkili olduğu ifade ediliyor. CHP’den ‘rapor kaçırma’ TBMM Darbe Komisyonu raporunun CHP’nin ek şerhi olmadan basılan 700 adet kopyasının matbaadan gizlice alınarak Meclis’teki özel bir odaya taşındığı öğrenildi Mustafa Elitaş OHAL 5. KEZ UZATILIYOR AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, OHAL’in süresinin 19 Ekim’de dolacağını, pazartesi günü konunun MGK ve Bakanlar Kurulu toplantılarında görüşüleceğini söyledi. MGK’den hükümete dönük OHAL’in uzatılmasına ilişkin bir tavsiyenin gelmesi ve hükümetten de kendilerine OHAL’in uzatıl ması için bir tezkerenin gönderilmesi halinde konunun önümüzdeki hafta TBMM görüşüleceğini kaydeden Elitaş, “OHAL’in süresi 19 Ekim tarihinde sona eriyor. Onun için tezkerenin salı veya çarşamba günü TBMM’ye gelip görüşülebilir” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Kardeşi yalnız kaldı Sapanlı teyze olarak bilinen Emine Cansever tutuklanınca, 12 Eylül döneminde yaşadığı işkenceler nedeniyle şizofreni hastası olan kardeşi Ali Cansever tek başına kaldı. Sapanlı teyze cezaevinde SEYHAN AVŞAR Gezi Direnişi eylemlerinde polisin müdahalesine elindeki sapanıyla karşılık verirken görüntülenen sapanlı teyze Emine Cansever, İstanbul’da düzenlenen DHKP/C operasyonunda 9 gün önce gözaltına alındı. Cansever, 12 kişiyle birlikte dün tutuklanarak cezaevine gönderildi. Cansever’in desteğiyle yaşamını sürdüren, 12 Eylül döneminde yaşadığı işkenceler nedeniyle şizofreni hastası olan kardeşi Ali Cansever ise tek başına kaldı. Cansever, soruşturma kapsamında daha önce tutuklanan Berk Ercan adlı şüphelinin ifadeleri nedeniyle gözaltına alındı. Ercan, Cansever’in, “Emekliler meclisi” denilen gruba mensup olduğunu öne sürdü. Hâkimlik sorgusunda bu iddiayı yalanlayan Cansever, “Ben 39 yıldır aynı yerde oturan birisiyim. Yerim yurdum bellidir. Şizofren kardeşim ile yaşarım. Berk, denilen çocuğu tanımıyorum. Görmüşlüğüm de yoktur. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi. Cansever’in avukatı, Berk Ercan’ın ifadesinin somut hiçbir tarafının olmadığının altını çizerek şunları söyledi: “Haftalardır Berk Ercan’ın ifadeleriyle uğraşıyoruz. Müvekkilim hakkındaki tek iddia emekli meclisi denilen topluluğa üye olduğu yönünde. İnternette emekli meclisini incelediğimde herhangi bir bilgiye ulaşamadım. Hakkında açılmış bir dava vardır. Zaten savcı beraat talebini mahkemeye iletmiştir. Müvekkilimin bakmakla yükümlü olduğu kişiler vardır. Kendisi şeker hastası dır. Ayrıca çalışmaktadır. Boş zamanlarında gidip örgüt üyeliği mi yapmaktadır? Bunu kabul etmemiz mümkün değildir.” İstanbul 9. Sulh Ceza Hâkimliği’nin tutuklama kararında ise Berk Ercan isimli şüphelinin Silahlı Propaganda Birlikleri (SPB) mensubu olduğu, 7 Temmuz 2017 tarihinde uzun namlulu, vahim nitelikte silahlar ve mühimmatlarla birlikte eylem yapmadan önce yakalandığı, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandığı, örgüt faaliyeti ve mensupları hakkında açıklamalarda, teşhislerde bulunduğu kaydedildi. Ercan’ın beyanlarını delil olarak kabul eden hâkimlik, Cansever ve diğer 12 kişinin DHKP/C ile fiili ve organik bağlarının bulunduğu gerekçesiyle tutuklanmalarına karar verdi. Bağdu soruşturması rafa kaldırıldı KHK ile kapatılan Azadiya Welat gazetesinin dağıtımını yapan Kadri Bağdu’nun Adana’nın merkez Seyhan ilçesinde 14 Ekim 2014’te başında kask olan motosikletli bir kişi tarafından vurularak öldürülmesinin üzerinden 3 yıl geçti. Failler bulunamazken, daimi arama kararıyla dosya tozlu raflara kaldırıldı. Avukat Tugay Bek, “Kobani’ye destek eylemleri sürecinde Türkiye’de 50’den fazla insan öldürüldü. Adana’da Kadri Bağdu’nun da aralarında olduğu 3 ölüm olayı var. Bunların üçünün de IŞİD tarafından gerçekleştirildiğini biliyoruz. En başından beri savcılığa bunu ifade ettik ancak savcılık ve onun kararıyla emniyet bunu terör yerine cinayet soruşturması olarak yürüttü. Bu olayı terör eylemi olarak görüp, faili terör örgütünün içinde aramazsa nız zaten olayı çözemezsiniz, faili bulamazsınız. Dolayısıyla çözülemeyeceği baştan belliydi. Kobani’ye destek eylemleri sırasında Türkiye’de 50’den fazla cinayet işlendi ancak iktidar sadece Yasin Börü cinayetini dile getirdi diğerlerinin üzerine gidilmedi, örgütsel bağ aranmadı. Kadri Bağdu cinayetinin çözülmeyeceği baştan belliydi çünkü çözülmek istenmedi” dedi. l Yurt Haberleri MAHMUT LICALI TBMM Başkanlığı, Darbe Komisyonu raporundan CHP’nin ek şerhinin çıkarılması üzerine raporun basımının durdurulduğunu CHP’ye iletti. Ancak ek şerh olmayan rapordan 700 adet basıldığı ve raporların gizlice matbaadan alınarak TBMM’de özel bir odaya taşındığı öğrenildi. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “Eğer basılan bir rapor varsa hepsini toplar Meclis bahçesinde yakarım” dedi Darbe Komisyonu’nun raporundan CHP’nin ek şerhinin çıkarılmasıyla başlayan süreçte TBMM Başkanlığı geri adım atmak zorunda kaldı. Edinilen bilgiye göre, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ve TBMM Başkanı İsmail Kahraman bu konuda bir görüşme gerçekleştirdi. CHP’li Altay, taslak raporda olmamasına karşın muhalefete haber verilmeden eklenen 3 sayfalık bölümün çıkarılmasını ya da CHP’nin ek şerhinin raporda yer almasını talep etti. Aksi takdirde raporun bu halinin anayasa ve Meclis İçtüzüğü’ne açık bir aykırılık teşkil ettiğini ileten Altay’a TBMM Başkanı Kahraman, raporun bu haliyle basımının durdurulduğunu söyledi. Öte yandan Kahraman’ın Komisyon Başkanı Reşat Petek’le de bir görüşme yaptığı, Petek’in komisyon olarak raporun arkasında olduklarını ve bu haliyle bir ekleme ya da çıkarma yapmayacaklarını söylediği kaydedildi. Gelecek hafta netleşecek Kahraman’ın basımının durdurulduğunu belirttiği raporlardan 700 adet basıldığı öğrenildi. CHP’li Altay’ın, AKP’li Elitaş ve TBMM Başkanı Kahraman’la yaptığı görüşmenin ardından söz konusu raporların gizlice matbaadan alınarak Meclis yerleşkesi içinde yer alan özel bir odaya taşındığı belirtildi. Raporların milletvekillerine dağıtıma hazır olduğu ancak dağıtımın yapılmadığı kaydedildi. TBMM Başkanı Kahraman, Parlamentolar Arası Birliğin 137. Genel Kurulu’na katılmak üzere Rusya’ya yaptığı gezinin ardından gelecek hafta raporun nasıl basılacağı ve nasıl dağıtılacağı konusunda kesin bir karar alınması bekleniyor. Bu kapsamda CHP’li komisyon üyelerinin TBMM Başkanlığı’na yaptığı yazılı başvuru da henüz işleme alınmadı. Meclis’te yakarım CHP Grup Başkanvekili Altay, komisyon başkanı Reşat Petek’in muhalefete haber vermeden rapora 3 sayfa ekleme yaptığını, bunun üzerine CHP’nin de ek görüş verdiğini anımsattı. CHP’li Altay, “Meclis Başkanı bize raporun basımının durdurulduğunu söyledi. Eğer basılan bir rapor varsa hepsini toplar Meclis bahçesinde yakarım” diye konuştu. Darbe Komisyonu’nun raporuna taslak halinde olmamasına karşın CHP ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu FETÖ’yle aynı amaç içinde olduğuna ilişkin suçlayıcı ifadeler eklenmiş, CHP de rapora ek şerh sunmuştu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle