30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 13 Ekim 2017 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY 2018 alarm veriyor ekonomi 9 KMPG’nin Türkiye ofisinin üç ayda bir yayımladığı Bakış’ın son sayısına göre, ülkede risk unsurlarının da etkisiyle büyüme, enflasyon, cari açık, işsizlikle ilgili sinyaller kritik Nitelikli büyüme şart 41aankyğsapcge4arğg0aanrrlıeüıdaeiıiannlnlm’tağH,ıuGzyğlinmaaışiyinndlnyriesrradteioi2isıtaüettıdtmn2öglarar0aekiizemhed0r.rne1hra1d0la3T6nkdfa1aeilmka7ğeisl.Üe8ükdarem8syıiiiii.nfmnsİ5an’çnı5ıöKdiinuool,dlli’eıs2eeine’enastlnainagonuntuodenkrekugbeinmptbnmiap2innöülvhuılaitüşiu0lsydyeryearnyayıkyuçe1oüüamdvrı5kobaüzuy,rzmeiaayozkkmö.ürgedtgyıauİysileykllaşenemeegdnuüymbasnbsllıeezıizl4aeşiiiyiilrllzrnrddeoysdedlas5lodeldüeemnaiımea’nkdrieriişzögln.r.i9it1ie1nncs,dgel.ikineE8y.n7nveii6ekeoagzn0o7deal’,glyllşiöyid1nimğzüskpp0rpüuearaeıaşiruğzü’udolliuslionüdndyalıaarneşgeeraaenıünrinden fazla. Artıyor ama yetmez ad2yarlÖysreassckT4eiiııaryğüaüüı0dzsanstrtaykdmntTrzru1iiedıt9nlçkıd.euadsı2assa.dyiı’Ttegrydsbağ0eınRtnaieuoıeyezaiuv1unnuald58rsmmı’al2srdisnydusi.’asirdm5td0ızcyeadelaktoa.eyamö1ananise5sşegsBrük’niytadtı’y2ttettuzlbogeüaıyaamıa0oeşdllekçpembıebnel1skpyeaea6ktlaniağıiiüliaertlnlsrinr’şa6esıdrierlzyldilıedb.naelisn7ndamhaamanraieıv0edkrbenanicmmi2niiib.anlmnaıyy8iar40dknniinaueülknlaıa6y1eidayczz5lbr.ykeıt.rk.evadıdlT3uetasıGritapsuaet5etlelkyuadaroılrue,.aagv.a2rrifeınzroli.trriinei6sisynmrıuşıscİnaşltlil.eıeetnk4amnetgsstoarkns1ruyeiaüeaakrarkettlamlyçeaiuiunasdnrııfntiıi Halkbank uyarısı tkmosysmshKGV1d8eeiiâüiuelayno’saeaerrrkrkveslrdllmuviasdaıaaeyçsfiemerl.mkmabeiııınkfnBlnyDa,mtyiaaiayıaeeinnTüennrneeandükdkinkmttk,sSerrısoıiik.biaaknzlaanneeiKrpacdllaibGukei,udnyohYannayyariakesramandueaısdva,tlplkrmuiciiaanHabsmtıağet,ıataaKennlaklğualGnşlieredhkartieıtabrnındobirmaanlidareiedehyarıWairibnanlnnanvnaniifreçniikaai3tönltıyglinlkii.infeiibzllreç,edliadçıçtseuAğSiriaetineizyed.naıinByyl.rükeötgamDMrAkzçrzöent’dialeaodankaslveyveheinee Ülkede yüksek işsizlik ve enflasyon başta olmak üzere yapısal sorunların kalıcı bir biçimde çözümlenemeyişi önemli ekonomik kırılganlıklar olarak ortaya konuldu. KPMG Türkiye’ye göre Türkiye için 2018’le ilgili beklentiler alarm veriyor. Dünyadaki en büyük 4 denetim firmasından biri olarak görülen KMPG’nin Türkiye ofisinin üç ayda bir yayımladığı Bakış’ın son sayısında “Risk unsurlarının da etkisiyle büyüme, enflasyon, cari açık, işsizlikle ilgili sinyaller kritik” denildi. Güven düştü Raporda, Türkiye’de 2018 beklentileri için “Reel sektör dışındaki güven endeksleri sonbahara dönük karamsar bir başlangıcı işaret ediyor. Reel sektör güven endeksinde dış ticaretteki canlılığın etkisiyle yüzde 0.5’lik artış olsa da tüketici güven endeksi yüzde 3.0 geriledi. Hizmet ve perakende sektörlerinde güven endeksleri yüzde 2.0 ve 2.3 gerilerken, inşaat sektöründe güven kaybı yüzde 5.5 oldu. Düşüşler kısmen jeopolitik belirsizlikler ve finansal piyasalardaki çalkantıları yansıtsa da Türkiye ekonomisine güvenin kısa sürede güçlendirilmesi gerekiyor” değerlendirmesi yer aldı. Borç limiti doldu Raporda önemli başlıklar ayrıntılı olarak ele alındı. Buna göre, bu yıl üçüncü çeyrekte beklenenden daha yüksek görülmesi muhtemel büyümenin gelecek yıl düşebileceği belirtildi. Raporda dikkat çekilen unsurlar özetle şöyle: 4 İlk yarıda yüzde 5.1 seviyesinde büyüyen Türkiye’nin, üçüncü çeyrekte daha yüksek büyüme oranı yakalaması bekleniyor. 4 Vergi gelirlerindeki kademeli toparlanmaya rağmen, büyümeyi desteklemek üzere alınan tedbirler bütçe performansını olumsuz etkilemeyi sürdürdü. Bütçe açığını finanse etmek üzere Hazine yıllık borçlanma tavanına henüz yıl bitmeden ulaştı. 4 2016 ikinci yarıdan beri büyümeyi desteklemek üzere kamu harcamaları artırılırken, yeni yılda bazı ürünlerde yapılan KDV indirimleri ve istihdam seferberliği nedeniyle 2017 başında vergi gelirlerinde ciddi kayıplar yaşandı. Bu nedenle ilk yarıda merkezi yönetim bütçe dengesi ciddi biçimde bozuldu. l Ekonomi Servisi Büyüme hedefin altında olacak Orta Vadeli Planı (OVP) hedefleri, 42 ekonomiste soruldu. Ekonomistler, OVP’deki büyüme, enflasyon ve cari açık hedeflerini değerlendirdi. Ekonomistler, 20182020 OVP hedeflerinin altında bir büyüme politikası ve hedeflerin üzerinde enflasyon gerçekleşmesini bekliyor, cari açık tahminleri de OVP hedefleriyle genel olarak paralel şekilleniyor. Reuters’ın 42 ekonomistin katılımı ile gerçekleştirdiği ankete göre büyümenin 2017’de yüzde 5, 2018’de yüzde 3.5 olması, 2019’da sınırlı bir artışla yüzde 3.9’a yükselmesi öngörülüyor. Kısa süre önce açıklanan OVP hedefleri ise her yıl için yüzde 5.5 bü yüme öngörüyor. Ankete göre enflasyonun ise yılı yüzde 9.8’de tamamlaması sonrası 2018’de yüzde 8.4’e, 2019’da yüzde 8’e gerilemesi öngörülüyor. OVP ile enflasyon 2017’yi yüzde 9.5 seviyesinde tamamladıktan sonra 20182020 döneminde sırasıyla yüzde 7, yüzde 6 ve yüzde 5 hedefleniyor. Ankette cari açığın GSYH’ye oranla 2017’yi yüzde 4.6, 2018’i yüzde 4.5, 2019’u ise yüzde 4.6’da tamamlaması öngörülüyor. OVP 2016 yılını GSYH’ye oranla yüzde 3.8 seviyesinde tamamlayan cari açığı 2017’de yüzde 4.6, 2018’de yüzde 4.3, 2019’da yüzde 4.1, 2020’de de yüzde 3.9 seviyesinde öngörüyor. l Ekonomi Servisi Enflasyon öngörülemiyor Temmuzda yüzde 9.79’e inen TÜFE yıllık enflasyonu, ağustosta yüzde 10.68 ile tekrar çift haneli seviyelere yükseldi. Ağustostaki hızlanmada enerji fiyatları etkili oldu. TÜİK’in yılbaşında yaptığı yöntem değişikliği de enflasyonda öngörülmeyen hareketlere yol açıyor. TCMB, bu etki ile eylülekim ve kasım döneminde enflasyonda yukarı yönlü bir baskı olacağını öngörüyor. Üçüncü çeyrekte bankacılık sektöründe kredi büyümesi hız kesse de makroekonomik zayıflıklar nedeniyle faizlerde düşüş sağlanamıyor. Bu da kredi maliyetleri üzerinde yukarı yönlü baskı yapıyor. Büyümenin finansmanı ve sürdürülebilirliği açısından soru işaretleri oluşuyor. 4 Geçen iki yılda petrol fiyatlarında ya şanan düşüş, dış ticaret açığında ciddi daralma getirdi. 2017 başından bu yana ise emtia fiyatlarındaki artışın yanı sıra yurtiçindeki güçlü altın talebi ile açık genişliyor. 4 Cari açıktaki iyileşme, 2014 ve 2015’teki olumlu tablonun ardından 2016’da turizmdeki sorunlarla duraksadı. 2017’nin ilk yedi ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20.8’lik genişleme yaşandı. 4 Turizm gelirlerindeki kademeli toparlanmaya karşın enerji ve altın ithalatındaki artışlar ile dış ticaret açığındaki genişleme, cari açığın genişlemesinin nedenleri olarak görülüyor. 2017 sonunda 39 milyar dolara ulaşması beklenen cari açık için 2018 tahmini 42 milyar dolar. IMF: Zengin çok versin, eşitlik olsun ABD’de Başkan Donald Trump, gelir piramidinin en üstündeki dilimden daha az vergi almaya hazırlanırken, Uluslararası Para Fonu (IMF) zenginlerden alınacak daha yüksek gelir vergisinin büyümeye olumsuz bir etki yapmadan eşitsizliği azaltmaya yardımcı olacağını söyledi. Washington merkezli kuruluş Yarı Yıl Mali Gözlem Raporu’nda gelişmiş Batılı ekonomilerde gelir piramidinin en üst yüzde 1.0’lik kısmından daha fazla vergi alınmasının ekonomik büyümeye olumsuz etki edeceği argümanına karşı çıktı. IMF raporda vergi teorisine göre daha fazla geliri olanların ‘ciddi anlamda daha yüksek’ vergi ödemesinin büyüme için olumsuz bir durum olmayacağını yazdı. IMF farklı servet vergilerinin değerlendirilebileceğini söyledi. l Ekonomi Servisi aeyaBrçütirtklzlııekşidleaşesmmeg11viee’şiinçkyMteteieiğldlelioeenrlitinndlvekiunerğdsdduüoeünşnunegyn1eb0aç8ilynde15ıüinlrdfmmaauyiisilşlyukktoniü.knureeniznsseal nı Küresel açlık yeniden yükselişte Dünya genelinde açlık, 2000 yılından bu yana dört kat azalsa da Uluslararası Gıda Politikaları Araştırma Enstitüsü’nün (IFPRI) açık ladığı 2017 Küresel Açlık Endeksi, küresel iklim değişikliği ve bölgesel çatışmalar nedeniyle açlığın yeniden yükselişe geçmekte olduğunu gösterdi. IFPRI, 119 ülkenin değerlendirildiği açlık endeksinde yer alan ülkelerin yarıya yakını “ciddi risk”, “ikaz veriyor” ve “acil ikaz” kategorisinde yer aldı. İç savaş yaşanan Orta Afrika Cumhuriyeti endeksin ilk sırasında yer alırken onu hepsi de Afrika ülkesi olan Çad, Sierra Leone, Mada gaskar ve Zambiya takip etti. l Dış Haberler Neleri kaybetmek üzereyiz? Önce şunu kayda geçelim: Madde 1: Müftülüklere nikâh yetkisi veren tasarının geri çekilmesi için verilen mücadele sadece kadınların sorunu değil. Madde 2: Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda yapılmak istenen değişiklik sadece kadınları değil tüm toplumu çok yakından ilgilendiriyor. Tıpkı bilimsel laik eğitim için verilen mücadelede kadın erkek ayrımı yapmadan tüm anababaların, konuya duyarlı tüm sivil toplum örgütlerinin yer aldığı gibi bu konuda da ortak mücadele gerekiyor. Peki, neden bu konuya ağırlıklı olarak kadınlar sahip çıkıyor? Erkek gazeteciler, yazarlar, erkek milletvekilleri, toplumda erk sahibi saygın erkeklerimiz neden yeterli ve gerekli mücadeleyi vermiyor? Şunu bilelim ki, laik hukukun zedelen birliği sağlanmadan başarı şansı olamaz... Şunu bilelim ki, karşımızda “toplumu dö nüştürme” projesinden asla vazgeçmeyen, hazırladığı yasa tasarılarına mehter adımı gibi iki ileri bir geri ayar çekip sonunda istediğini yapan bir yapı var. Bu yüzden karşı mücadelenin örgütlü ve süreklilik halinde olması şart. Önceki gün Dünya Kız Çocukları Günü’ydü ve Türkiye’deki kız çocuklarının yaşadıkları “şiddet, tecavüz, erken yaşta evlendirilme, okula gönderilmeme gibi” devasa sorunlar bir kez daha masaya yatırıldı. 15 yıllık AKP iktidarının bu konuda başarısızlığını öncelikle, kadın erkek eşitliğine inanmayan zihniyette, referanslarını din eksenli oluşturmasında aramak zorundayız. Ve aynı zihniyet, işi, bir adım daha ilerletme çabası içinde. Aile ve mesine karşı mücadelede ortak bir güç Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın bütçeden en fazla pay alan 5. kurum olduğunu da hatırlatalım bu arada... Hatırlarsanız geçen yıl gelen tepkiler üzerine geri çekilen ve alt komisyona gönderilen bir tasarıydı bu. Orada oluşturulan “boşanmaların önlenmesi komisyonu” tarafından hazırlanan rapor ile yeniden alevlendirildi. Şimdi TBMM Genel Kurulu’na yeniden getirilecek. Yasalaşması halinde hem kadınlar kazanılmış haklarını kaybedecekler hem de din eksenli bir toplumsal yaşam düzenlenmesinin bir adımı daha atılmış olacak. Biraz daha açalım: Kamuoyunda, tasarı ağırlıklı olarak müftülüklere nikâh kıyma yetkisi bağlamında tartışılıyor. Evlendirme memuru olarak müftülüklere resmi nikâh yetkisinin verilmesi öncelikle laik Medeni Kanun’dan bir vazgeçiş. Ama ötesi de var. Bu konuda yıllardır mücadele veren Avukat Nazan Moroğlu ile konuşuyoruz. Özetleyeyim: Örneğin Boşanmalarda arabuluculuk tayini. İleri sürülen gerekçe: Çekişmeli boşanmanın olumsuz etkilerini azaltmak. Türkiye’de boşanmaların önemli bir bölümü zaten şiddet kaynaklı. Ayrıca 6284 sayılı kanun ve İstan bul Sözleşmesi şiddet içeren durumlarda arabuluculuğu yasaklıyor. Kadın kendisine şiddet uygulayan bir adamdan kurtulmak istiyor. Arabulucu tayini, kadın üzerinde zaten var olan baskıyı daha da artırır. Nüfus kaydına sözlü doğum bildirimi: İleri sürdükleri gerekçe, sağlık personelinin takibi dışında doğan çocukların olması ve bunların nüfus kaydına geçirilmesinin kolaylaştırılması. Bu durum soy bağı ve miras hukuku açısından sorunlara yol açar, ayrıca çocuk yaşta anneliği ve zorla evlendirilmeleri, çokeşliliği kamu denetiminden mahrum bırakır. Çocuğun tecavüzcüsü ile evlendirilmesi: Çocuk istismarcısının tecavüz ettiği çocukla 5 yıl boyunca “sorunsuz” ve “başarılı” bir evlilik sürdürmesi halinde denetimli serbestlik öneriyor. Mevcut durumda, böyle bir evlendirilme halinde suçun düşeceğine ilişkin düzenleme yok. Kadınların nafaka hakkının evlilik süresi ile bağlantılandırarak kısıtlandırılması: Bu durum haliyle ekonomik özgürlüğü olmayan kadın açısından caydırıcı olacak. Bendevi Palandöken, büfe sayısının 240 binden 165’e düştüğünü söyledi. Bakkal ve büfe yüzde 31 azaldı Zincir marketlerin büyük bir hızla çoğalmaya devam ettiğini belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Bakkal ve büfe sayısı son 10 yılda yüzde 31 azalarak 240 binden 165 bine düşerken sadece son bir yılda zincir market sayısı yüzde 13 artarak 28 bine ulaştı” dedi. Zincir marketlerin dünyanın hiçbir yerinde bizdeki kadar hızlı artmadığını vurgulayan Palandöken, “Dünyanın hiçbir yerinde zincir marketlerin esnafı bitirecek bir hızda açılmasına izin verilmiyor. Esnafı, AVM ve zincir marketlere karşı korumak amacıyla çıkan Perakende Kanunu en kısa zamanda yeniden düzenlenmeli ve amacına hizmet eden bir noktaya getirilmelidir. Bu aynı zamanda anayasanın 173. maddesinde yer alan ‘Devlet esnaf ve sanatkârı koruyucu ve kollayıcı tedbirleri alır’ hükmüne de uygun olacaktır” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Tuğba Kuruyemiş’e kayyım atandı Aydın 2. Sulh Ceza Hâkimliği’nce, aralarında ülke genelinde 63 mağazası bulunan Tuğba Kuruyemiş’in de bulunduğu 25 şirkete kayyım atandı. 1980’de Aydın’da kurulan Tuğba Kuruyemiş’in ülke genelinde 63 mağazası bulunuyor. Öte yandan, Adana’da Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na finans desteği sağladığı gerekçesiyle ‘örgütün kasası’ olduğu öne sürülen Hasan Kadı ve kardeşi Mehmet Kadı’nın ortak olduğu 2015 yılı Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesine 394’üncü sırada, 2016’da ise 302’nci sırada giren Karteks Tekstil ile Karteks Enerji ve Karres Enerji adlı üç ayrı şirkete kayyım atandı. l Yurt Haberleri Air Berlin 81 uçağını Lufthansa’ya satıyor Lufthansa, iflas eden Air Berlin şirketinin büyük bölümünü satın alma konusunda anlaştı. Alman medyasında yer alan haberlere göre, Lufthansa Üst Yöneticisi (CEO) Carsten Spohr, Berlin’de yaptığı açıklamada, Lufthansa’nın, iflas eden hava yolu şirketi Air Berlin ile 81 uçağını ve 3 bin personelini satın almak için anlaşma imzalayacağını duyurdu. Spohr, satın alma anlaşmasıyla rekabetin Avrupa ve dünya genelinde yoğunlaşacağını, bilet fiyatlarında daha da azalma olabileceğini kaydetti. l Ekonomi Servisi KGF’de 90 milyon liralık kredi ödenmedi Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem, Kredi Garanti Fonu teminatlı kredilerde sadece 90 milyon liralık kredinin geri ödenmediğini, eylül itibarıyla KGF’de geri dönüşün ise 13 milyar TL’ye ulaştığını söyledi. Özel bir haber kanalında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ertem, “KGF dönüşleri başladı, şu ana kadar dönüş 13 milyar TL, aralık sonuna kadar 25 milyar TL’ye ulaşması bekleniyor” dedi. l Ekonomi Servisi Varlık Fonu, faizsiz krediyi yalanladı Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Varlık Fonu (TVF) Başkan Vekili Himmet Karadağ, bazı basın yayın organlarında “Varlık Fonu sıfır faizli kredi verecek” başlığı ile verilen haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Karadağ Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Hiçbir basın yayın organına Varlık Fonu Başkan Vekili olarak bu anlama gelebilecek herhangi bir açıklamam olmamıştır” dedi. Bir gazetede yayınlanan haberde, yatırımcıya sıfır faizli finansman sağlayacağı ifade edilmişti. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle