Katalog

Çarşamba 11 Ekim 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: YALÇIN ERZAN ‘Beslediğin cihatçılarla şimdi TSK çatışacak!’ Kılıçdaroğlu, CHP’nin İdlib operasyonuna karşı olmadığını ancak yanlış politikaların bedelini Türkiye halkının ödeyeceğini söyledi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İdlib konusunda stratejinin “Burayı sen pislettin, gel pisliğini temizle” olduğunu belirterek, “Bedeli bu ülkenin fakir fukara çocukları, Türk Silahlı Kuvvetleri ödeyecek. İdlib’den gelecek her şehidin sorumlusu hiç kimse unutmasın Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedi. Ampute Milli Takımı’nın Avrupa Şampiyonu olmasının ardından Erdoğan’ın telefondaki sözlerine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Ne teşekkürü, parasını biz verdik” diyor. Beyefendi sanki cebinden ödedi. O parayı bu ülkede tüyü bitmemiş yetim ödedi. Sanki o para milletin değil babasının parası. Kimsin sen” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu’nun, partisinin grup toplantısındaki konuşmasından satır başları şöyle: Neden hala IŞİD’in yanındasınız?: İki yıl önce bugün kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Ankara’da iki canlı bomba 103 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine yol açtı. Tarihimizin en ‘Dış politika şovdan ibaret’ Kılıçdaroğlu, TSK’nin düzenlediği İdlib operasyonuyla ilgili sosyal medya üzerinden çok sert açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, “Şovdan ibaret dış politikalarıyla, Türkiye’ye cihatçıları temizleme görevi kaldı. İdlib’den gelecek her şehidin sorumlusu Erdoğan’dır” dedi. Kılıçdaroğlu, ayrıca “ABD, AKP hükümeti ile anlaşmazlığının faturasını 80 milyona kesmiştir. Bu krizin sorumlusu ülkemizi 3. dünya ülkesi haline getiren AKP’dir. Esad’ı devirmek için batmadığımız bela kalmadı. Şimdi Esad’ın güvencesi oldular. Bunların basiretsizliğinin bedelini masum halkımız ödüyor” dedi. kanlı terör saldırılarından birisiydi. Dönemin Başbakanı, “Bunu terör örgütü IŞİD militanları gerçekleştirdi” sözünü kullanamadı. Çünkü onlara silah veriyorlardı, onların yanında duruyorlardı. “Kokteyl örgüt” dediler. Hayatını kaybedenlerin yakınları bugün anma töreni yapmak istediler. Ama buna izin verilmedi. Niçin izin verilmiyor? Bir terör eylemini kınamak için, aileler bir araya geliyorsa niye izin verilmiyor? İzin vermemek terörün yanında durmaktır. Niye hâlâ ısrarla IŞİD’in yanında duruyorsunuz? Berberoğlu görevine dönmeli: Enis Berberoğlu’nun davası bir üst mahkemede bozuldu ama serbest bırakılmıyor. Enis Berberoğlu kaçar mı? Suçsuz adam diye kaçsın. Bir an önce Berberoğlu’nun serbest bırakılmasını ve görevinin başına gelmesini istiyoruz. Şerefin anlamını bilmeyen bir kişi: Namus ve şerefi üzerine yemin eden insanlar ölümü göze alırlar, namuslarından ve şereflerinden vazgeçmezler. Sayın Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı makamında AKP’nin genel bakan yardımcılarını ağırlıyor, belediye başkanlarını, belediye meclis üyelerini ağırlıyor. Bir kez daha Tayyip Erdoğan’a soruyorum, çık milletin önüne senin için namus ve şeref ne anlama geliyor anlat bakalım. AKP Genel Merkezi yok mu? Var. Gidersin oraya, partinin genel bakan yardımcılarıyla orada görüşürsün. Neden Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda görüşüyorsun. Namus ve şeref kavramının ne anlama geldiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Bilmeyen bir kişi var, o da o koltukta oturuyor. Cezalandırılan 80 milyon: ABD’nin yaptığı uygulama yanlıştır. Asla desteklemiyoruz. Bin lerce öğrenci gidecek okumaya, hastalar var, tedavi olmak için ABD’ye gidecek. İşadamları var, gidecek. Bütün bunların tamamının önü kesildi. Cezalandırılan hükümet değil 80 milyon. Adamın burnunu böyle sürterler: Biz askerin İdlib’e gidişine destek veririz. TSK oraya gitmeli, bir çatışmasızlık bölgesi yaratmalı. Bazılarının Akdeniz’e ulaşmak için ileride Türkiye’yi zora sokacak amaçlarına engel olunmasını da anlayışla karşılıyoruz. Ama sorun ne, Türkiye bu noktaya niçin ve nasıl getirildi? El Kaide, EL Nusra gibi terör örgütüne Türkiye’den TIR’larla silah götürüldü. Astana’dan sonra Esed, oldu tekrar Esad. Rusya ve İran kimden yana tavır almıştı? Esad. Şimdi Türkiye kimden yana tavır alıyor? Esad’dan yana. Bu nasıl oldu da 180 derece döndü? Adamın burnunu böyle sürterler işte. Yıldırım’a seslendi: Nuriye ve Semih sadece işlerini istediler. Kimsenin burnunu kanatmadılar. Onlara şükran borçluyuz. Birisi şu anda hastanede, birisi hapishanede. Bir baba olarak, bir baba olan Binali Yıldırım’a seslenmek isterim; dünyanın en haklı talebi işini istemek. Dünyanın en haklı talebini yerine getirmek için size düşen görevler vardır. İdlib için 6 uyarı Kılıçdaroğlu konuşmasının sonunda hükümete İdlib için şu 6 uyarıda bulundu: 1 Türkiye halkı AKP’nin yanlış Suriye politikasının bedelini çok ağır ve kanlı bir şekilde ödemeye devam ediyor. İdlib’den gelen her şehidin sorumlusu hiç kimse unutmasın Recep Tayyip Erdoğan’dır. 2 İdlib’deki cihatçıların karadan temizliği Türkiye’ye havale edilmiştir. Türkiye İdlib’i temizledik ten sonra devirmeye çalıştığı Esad yönetimine teslim edecek. Esad için gidiyoruz oraya. 3 İdlib’deki temizliğin maliyeti çok büyük olacaktır. Tahrir El Şam direneceğini açıklamıştır. TSK ve cihatçılar arasında yoğun çatışma kaçınılmaz olacaktır. 4 Rusya’nın izlediği strateji sonunda Erdoğan’ın Suriye yönetimini devirmek amacıyla beslediği, büyüttüğü ve göz yumduğu cihadçı örgütlerle şimdi TSK çatışacaktır. İdlib’in nüfus, coğrafya gibi nitelikleri göz önüne alındığında TSK’nin Fırat Kalkanı’ndan çok daha fazla sorunla karşılaşacağı açıktır. 5 İdlib’deki yüz binlerce sivil çatışmalardan kaçmak için Türkiye’ye yönelebilir. 6 İdlib’de varlık gösteren cihatçı terörist örgütlerin Türkiye’ye sızmaları ve ülke içinde saldırılar yapmaları endişe vericidir. Kemal Kılıçdaroğlu ‘Suçüstü yakalandılar’ HDP Eş Genel Başkanı Kemalbay, hükümetin 10 Ekim anmalarına izin vermemesinin nedenine ilişkin ‘Suçlu olmanın korkusunu yaşıyorlar’ dedi HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, 10 Ekim katliamının 2. yıldönümünde anma programına katılmak isteyenlerin saldırılara maruz kaldığını belirterek, “Bu neyin korkusu, neyin telaşıdır? Bu korku, suçlu olmanın, suçüstü yakalanmanın korkusudur. Meclis’in bir kilometre yakınlığında yapılan anma etkinliklerine sıkılan gazın kokusu buradan alınıyor” dedi. Kemalbay, ABD ile yaşanan krizin ise Kıbrıs’tan bu yana yaşanan en ciddi kriz olduğuna dikkat çekti. HDP Meclis grubunun dünkü toplantısında 10 Ekim katliamında hayatını kaybeden kişilerin fotoğraflarının bulunduğu pankartlar vekillerin oturduğu sıralara konuldu. Kemalbay, iki yıl önce hayatını kaybedenlerin barış, demokrasi ve emek için mücadele yürüttüklerini belirterek, “Onları bir IŞİD saldırısında kay HDP sıralarında 10 Ekim katliamında yaşamını yitirenlerin fotoğrafları yer aldı. bettik. 2 yıldır yoldaşlarımızı anma etkinliği AKPSaray iktidarının kolluk güçleri tarafından saldırıya maruz kalıyor” dedi. 5 Haziran 2015 tarihinde HDP’nin Diyarbakır mitingindeki saldırıyla başlayan süreçte önce Suruç katliamı, ardından 10 Ekim katliamının yaşandığını ifade eden Kemalbay, bunun si yasi iklimi değiştirmek ve siyasi mühendislik yapmak adına gerçekleştirildiğini söyledi. 68 Ekim olaylarının da 3. yıldönümünün yaşandığını anımsatan Kemalbay, hükümetin 68 Ekim olaylarıyla ilgili HDP’nin 11 soru önergesi ve 5 araştırma önerisini reddettiğini belirterek, “Eğer Yasin Börü’nün öldürülme si sizi üzüyorsa gerçeklerin açığa çıkması için parmağınızı kıpırdatırsınız” dedi. İktidarın lüks harcamalar yaptığına dikkat çeken Kemalbay, Saray’ın örtülü ödeneklerinden büyük harcamalar yapıldığını belirterek, “Erdoğan’ın yaptığı her kabadayılığın faturası halkın cebinden çıkıyor. Saray’a yapılan harcamalar, bakanların özel uçaklarla seyahat etmesi, lüks araçlara binilmesi... Bütün bunlar halkımızın cebinden çıkıyor. İtibardan tasarruf olmazmış. Milletin parasıyla itibar üretme peşindeler” diye konuştu. AKP’nin müftülüklere nikâh yetkisi vererek kadınların medeni yasadan kaynaklı haklarını gasp etmeye çalıştığını belirten Kemalbay, “Kadınlara bir iyilik yapmak istiyorsanız, parasız kreşler açın, sağlık hakkını, eğitim hakkını yaratın” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Demirtaş duruşmaya yine getirilmeyecek HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, 4 Kasım 2016 tarihinde tutuklandı ğı dosya kapsamında gü venlik nedeniyle Anka ra 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 7 Aralık 2017 tarihinde ya pılacak du ruşmaya SEGBİS’le katılma sı yönün de karar Demirtaş çıktı. Buna göre, Demirtaş, biri yılı aşkın süredir tutuklu kalmasının ardından, tutuklu olduğu ilk duruşmada mahkemeye gelmeyecek. Demirtaş’ın hakkındaki davalara özellikle katılmak istemesine karşın, bugüne kadar tutuklu olmadığı davalara bile katılımı gerçekleştirilmedi. AİHM müdahallik talebini kabul etti Bu arada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), HDP’nin tutuklu eş genel başkanları ve milletvekilleri için açılan davada; Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri (AKİHK) Nils Muiznieks, sivil top lum kuruluşu ARTICLE 19 ile İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) üçüncü taraf olarak yaptığı müdahillik talebini kabul etti. HDP’den yapılan yazılı açıklamada, “BM’ye üye ülkelerin parlamenterlerinden oluşan Parlamentolar Arası Birlik’in (IPU) müdahillik talebi ise mahkemeye ulaşmıştır” denildi. Kovuşturma ertelendi Öten yandan Demirtaş, TBMM Başkanvekili Pervin Buldan ve milletvekilliği düşürülen Nursel Aydoğan hakkında 2011’de Siirt’teki etkinlikten dolayı “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” iddiasıyla açılan davada Siirt 2. Asliye Ceza Mahkemesi “kovuşturmanın ertelenmesi” kararı verdi. TBMM’den gündemin gönderilmesini istedi Adalet Bakanlığı’nın Anayasa Mahkemesi’ne gönderdiği tutuklu olmasının “milletvekilliğine engel olmadığı” görüşü üzerine Demirtaş, TBMM Başkanlığı’ndan yasama faaliyetleriyle ilgili gündem; başkanlığa sunulan tasarı, öneri ve önergelerin tutuklu milletvekillerine gönderilmesini talep etti. l ANKARA/Cumhuriyet haber 5 Halep, Rakka ve Batum’u da saydı Bahçeli ‘85’e çıktı MHP Genel Başkanı Dev yim, çünkü 85’in heyecanı kalmayacak let Bahçeli, “82 Ker tır. Bize, ‘Ne işiniz kük, 83 Musul” ve var Kerkük’te’ diyor “84’ü söyleseydik, lar, ama ABD’ye dö bunlar çılgına dö nüp ne arıyorsunuz necekti” çıkışın Irak’ta, ne geziyorsu dan sonra “sınır nuz Suriye’de demi ları daha da geniş yorlar, diyemiyorlar. letti.” Bahçeli, ABD Irak ve Suriye’nin Büyükelçiliği’nin al toprak bütünlüğünü dığı “vize yasağı savunacağız, ancak na” da “Büyükelçilik Devlet Bahçeli bu durum tersine dö skandal bir karara nerse, bu ülkeler da imza atmıştır. ABD’nin, dost ğılırsa biz bu altüst oluşa se luk, müttefiklik, stratejik or yirci kalamayız, dışardan ba taklık vizesinin süresi sanıyo kamayız. Misakı Milli’nin mi rum dolmak üzeredir” sözle rasıyla ilgilenmek hakkımız riyle tepki gösterdi. olduğu kadar ecdadımızın bize Partisinin grup toplantısın yüklediği tarihi görevdir.” da konuşan Bahçeli, ‘84’ün İdlib operasyonuna da deği neresi olduğu’yla ilgili şunla nen Bahçeli, operasyonun “ha rı söyledi: “1924’te milletve yati önemde olduğunu” belir killerine yılbaşı hediyesi ola terek, “İdlib’de geri durama rak Misakı Milli haritası da yız, Afrin’deki fitne ve düş ğıtılmıştır. Bu haritada, ‘Ba manlıklara sessiz kalamayız. tum, Halep, Rakka, Deyri Zor, HTŞ, IŞİD, FETÖ, PYDYPG, İdlib, Süleymaniye, Musul ve PKK ve benzeri katil ve cina Kerkük’ Türkiye toprağı ola yet örgütlerine Türk milletinin rak gösterilmiştir. Zoruna gi gazabı gösterilmelidir. İdlib den varsa bizim meselemiz de operasyonu kolay olmayacak, ğildir. Misakı Milli, Türk mil zaman alacaktır” diye konuş letinin yeminidir. Bu yemin tu. Bahçeli ABD’nin vize ka tutulmalıdır. Şimdi anlaşıl rarına da “Stratejik ortaklık dı mı niye 82 Kerkük? Şimdi vizesinin süresi sanıyorum belli oldu mu niye 83 Musul? dolmak üzeredir” diye tepki Bugünden 84’ü söylemeye gösterdi. l ANKARA Müftülük nikâhına muhafetten şerh selda güneysu TBMM İçişleri Komisyonu’nda kabul edilen ve “müftülere nikâh kıyma yetkisi” veren “Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”na muhalefetten şerh geldi. Komisyonun CHP’li üyeleri tarafından kaleme alınan şerhte özetle, “Türk Medeni Yasası, tüm inanç sahiplerinin birliğini sağlayacak ve aile hukukunu ülkenin ihtiyaçlarına göre en kapsamlı şekilde düzenlemişken, ülkemizde yurttaşların dini nikâh kıymasına da herhangi bir engel bulunmadığı halde sadece bir din değil, bir mezhebe mensup din adamlarına resmi nikâh kıyma yetkisi vermek, ülkede bunca sorunun arasına yeni bir sorun eklemek ve uygarlık yolunda ileriye doğru değil geriye gidişin bir göstergesidir” denildi. MHP’nin komisyon üyeleri tarafından yazılan şerhte de şu konulara dikkat çekildi: “Ülkemizde yıllık ortalama 600 bin civarında nikâh kıyılmaktadır. Bugüne kadar nikâh dairelerinde yoğunluktan dolayı nikâh kıydırmayan kimseyle karşılaşılmamıştır. Siyasetin işi polemiklerle gündem değiştirmek değil, vatandaşın sorunlarına çözüm üretmektir. Eğer İçişleri Bakanlığı herhangi bir sorun çözmek istiyorsa öncelikle nüfus idarelerinin önündeki kuyrukları çözmelidir. Bir düzenleme yapılacaksa da yetkinin “Müftü ve Yardımcıları” gibi bir sınırlamayla verilmesi daha uygun olacaktır. Çün kü gelecekte aynı yetkiyi isteyen azınlıkların tabi olduğu kilise ve sinagoglar da ortaya çıkacaktır. Nikâh memuruna ihtiyaç varsa bu yetki yapılacak bir düzenleme ile bütün mahalle muhtarlarına verilebilir. Personel eksikliği var ise bu sorun yeni personel alımlarıyla düzeltilebilir.” HDP’nin muhalefet şerhinde de müftülük nikâhının, “tek tip yaşam dayatması” olduğu belirtilerek, “müftülerin resmi nikâh kıymakla görevlendirilmeleri dinin ve dolayısıyla tek bir inanç biçiminin, Diyanet’in uyguladığı haliyle Sünni İslamın, bu toplumdaki herkesi kapsaması gereken medeni hukukun alanına müdahil olması anlamına geliyor” dendi. l ANKARA Kadınlar Meclis’e gidecek Müftülere resmi nikâh kıyma yetkisi veren yasa tasarısının alt komisyondan geçerek Meclis’e gelmesine isyan eden kadınlar perşembe günü TBMM Dikmen kapısında buluşacak. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Başkanı Gülsüm Kav saat 11.00’de bir araya geleceklerini belirtti. Kav, “Kendi hayatları için tüm kadınları TBMM’ye bekliyoruz. Hiçbir kadın kendi varlığını reddeden bir işleyişe geçmeyecektir. Güvencesiz olduğu bir nikâh yöntemini seçmeyecektir. Genişletilen yetkilerin nerelere kadar uzanacağı belli değil. O nedenle bütün kadınlar varlığına sahip çıksın” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B