29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 5 Ocak 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ MHP’de derin çatlak İstifa eden Genel Başkan Yardımcısı Kaya, başkanlık tartışmalarının en başında rahatsızlığını genel merkez yönetimine bildirenler arasındaydı MHP’de “başkanlık” tartışmalarına bu kez üst düzey bir istifa eklendi. MHP İstanbul Milletvekili ve eski Ül kü Ocakları Genel Başkanı Atila Kaya, “anayasa değişiklik teklifi ne hayır oyu vere ceğini” belirterek, Genel Başkan Yar dımcılığı görevin den istifa etti. Ka ya, başkanlık tar SELDA GÜNEYSU tışmalarının en başından bu yana çe şitli nedenlerle ge nel merkez yönetimine “rahat sızlığını” bildirmiş ve en son da Genel Başkan Devlet Bahçeli’ye “hayır oyu vereceğini” söylemiş ti. MHP Genel Merkezi, Kaya’nın istifasını kabul ettiğini açıkladı. MHP’nin olağanüstü kurul tay sürecinde Genel Başkan Bahçeli’nin yanında tavır alan Ka ya, parti içindeki başkanlık tar tışmalarında ise ters düştü. MHP teşkilatlarından Bahçeli’nin ekim ayındaki Meclis grup toplantısın da başkanlık sistemiyle ilgili söz ler üzerine tepki gelmişti. Genel Başkan Yardımcısı Atila Kaya da daha önce, teşkilatlardan gelen bu tepkilere “partinin yeterince yanıt veremediğine” ilişkin parti yönetimiyle görüşlerini paylaşmıştı. 19972003 yılları arasında Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevini de yapan Kaya, MHP tabanının da çok yakından tanıdığı bir isim. Kaya, son olarak da Genel Başkan Devlet Bahçeli’ye, “Meclis Genel Kurulu’ndaki anayasa değişiklik teklifine hayır oyu vereceğini” iletmişti. Bahçeli’den ise Kaya’ya, “Takdir sizin” yanıtının geldiği ifade edilmişti. ‘Komisyonu mu bekledi?’ MHP’de daha önce muhalefetin safına geçen Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, genel başkan adaylığının ardından partiden ihraç edilen Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, Balıkesir Milletvekili İsmail Ok, Isparta Milletvekili Nuri Okutan daha önce anayasa değişiklik teklifine “hayır oyu” vereceklerini açıklamıştı. Bursa Milletvekili Kadir Koçdemir de teklifin Meclis Anayasa Komisyonu görüşmeleri sırasında resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, teklifi “tiranlık” ola MHP İstanbul Milletvekili Atila Kaya rak nitelendirmiş ve “hayır oyu” vereceğini açıklamıştı. MHP kulislerinde süreçten Genel Başkan Yardımcısı Kaya’nın da “rahatsız olduğu ve hatta genel başkan yardımcılığı görevinden istifa edeceği” dile getiriliyordu. Kaya ise bu süreçte “sessiz kalmayı” tercih etti. Ancak Kaya, dün son noktayı koydu. Kaya’nın, “teklifin Meclis Anayasa Komisyonu görüşmelerini beklediği ve bu görüşmelerin ardından istifa kararı aldığı” da belirtiliyor. ‘Ülkücülüğümün emri’ Kaya, dün istifasına ilişkin ya zılı açıklama yaparak, “teklife hayır oyu vereceğini” belirtti. Kaya, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Ülkemiz gündemine neden ve nasıl girdiği ile amacının ne olduğu halen belirsizliğini korumakta ve tartışılmakta olan, kabul edilmesi halinde hükümet sistemini değiştirecek anayasa değişikliği teklifi, Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin tercihini ilan etmesinin ardından çalışma arkadaşlarından farklı tercihlerde bulunacak olanların da bu tercihlerini açıklamalarını ahlaki bir gereklilik haline getirmiştir. Bütün hayatım uğruna mücadele ile geçen ve ödediğim bedelleri göğsümde ‘şeref madalyası’ olarak taşıdığım ülkücülüğe olan inancım ve Türk milliyetçiliği anlayışım aklıma ve vicdanıma anayasa değişikliği teklifine hayır dememi emrederken, ikiyüzlü davranmaktan da men etmektedir. Bu şartların bir gereği olarak halen yürütmekte olduğum MHP Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa ediyorum. İstifama, hiç kimse tarafından, kişisel tavrım olmasının ötesinde bir anlam yüklenmemelidir.” l ANKARA ‘OHAL’de terör mü azaldı’ CHP MYK’de Reina saldırısı ve OHAL’in uzatılması konuşuldu MGK tartışmasında ‘sahtecilik’ iddiası OHAL’in 3 ay süreyle uzatılmasına ilişkin Başkabakanlık tezkeresinin TBMM’deki görüşmeleri sırasında MGK tavsiyesinin olup olmadığı tartışması yaşandı. HDP’li Ayhan Bilgen, Başbakanlık tezkeresinde OHAL’in uzatılmasına ilişkin prensip kararının MGK’nin tavsiye kararının olduğunun belirtildiğine dikkat çekerek, “Yapılmamış MGK’den Bakanlar Kurulu’na tavsiye kararı çıktığı bu ülke tarihinde görülmüş bir şey mi? Bu toplantı yapıldığında böyle bir kararın çıkacağından mı eminsiniz? MGK’yi de hazırladığımız anayasa taslağı gibi önce imzaya açıyoruz, sonra sosyal medyada paylaşıyoruz, sonra içeriğini mi tartışıyoruz? Bu yöntem böyle mi artık? Eğer MGK toplantısı yapıldıysa bu gizli MGK’de alınan başka kararlar var mı iktidar partisi bunu bize açıklasın. MGK’nin çocuk oyuncağına çevrildiği bir ortamda bu vesayet kimden geliyor?” diye konuştu. ‘İmzalar alındı’ Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, herhangi bir usul hatası yapılmadığını savunarak, “Olağanüstü Hal Yasası’nın 3’üncü maddesine göre, olağanüstü halin uzatılmasıyla ilgili Bakanlar Kurulu bu prensip kararını alırken aynen ifadesi, diyor ki: “Karar almadan önce Millî Güvenlik Kurulu’nun görüşünü alır.” Bu sabah (önceki sabah) itibarıyla Millî Güvenlik Kurulu üyelerinin ve Bakanlar Kurulu üyelerinin bu konuyla ilgili kararları, iradeleri gerçekleştirilmiş, imzaları alınmış ve bu anlamda Bakanlar Kurulu’nun prensip kararına dayanak teşkil eden Millî Güvenlik Kurulu’nun prensip kararı da Bakanlar Kurulun’na gönderilmiştir. Herhangi bir işlem eksikliği yoktur” dedi. Söz konusu belgede MGK’nin 3 Ocak 2017 tarih ve 501 sayılı kararına atıf yapıldığını kaydeden Bilgen, “Bu tablo ya bir evrakta sahtecilik girişimidir ya da kumpastır. Başbakan’ın imzaladığı bir belgeye olmayan bir toplantı kararı konulmuştur. Bunun hesabını TBMM Başkanlığı da vermelidir” görüşünü ifade etti. l ANKARA İKLİM ÖNGEL CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, OHAL’in uzatılmasına ilişkin “6 aydır OHAL var, ne oldu, terör mü azaldı, cinayetler mi bitti” yorumu yaptı. Türkiye’nin tek adamla, fiili bir başkanlıkla yönetildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Sokakta 5 bakanın ismini ezbere sayabilecek kimse yok” dedi. CHP MYK Genel Başkan Kılıçdaroğlu başkanlığında basına kapalı toplandı. Toplantıda OHAL’in uzatılması, bildiri okuyan Halkevleri üyelerinin gözaltına alınması, genel kurulda görüşülecek anayasa değişikliği teklifinde izlenecek yol haritası masaya yatırıldı. Önümüzdeki pazartesi günü milletvekillerinin katılımıyla teklifin değerlendirileceği kapalı bir grup toplantısı yapılması planlanıyor. Kılıçdaroğlu, cumartesi il Başkanlarını, pazar günü ise parti Meclis’ini toplayacak. Toplantıların ana gündem maddesi anayasa değişikliği teklifi olacak. Edinilen bilgiye göre; Kılıçdaroğlu, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un, bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında “OHAL görüşülmedi” deyip, erkesi gün TBMM’ye tezkerenin sevkedilmesinin “ciddiyetsizliği” ortaya koyduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu, “OHAL’i uzatmakla ne yapmaya çalışıyorlar. 6 aydır OHAL var, ne oldu? Terör mü azaldı, cinayetler mi bitti, ekonomi mi düzeldi” ifadelerini kullandı. Toplantıda MYK üyelerinin, bir bildiri okudukları için gözaltına alınan iki Halkevleri üyesine sahip çıkılması gerektiğini söylediği öğrenildi. Kurmaylar “Türkiye’nin pusulası laikliktir” ifadesini kullandı. l ANKARA CHP Sözcüsü Böke, AKP’nin 14 yıldır toplumda ötekileştirme yarattığını söyledi. Böke: Reina’da laik yaşam hedef alındı CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, 2017 yılının ilk MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. İstanbul’da yaşanan saldırıya ilişkin Böke, “İnsanlarımız gerici, barbar bir anlayış tarafından yılbaşını kutladıkları için yaşam biçimlerinden ve tercihlerinden dolayı hedef alındı. AKP’nin yanlış dış politikası Ortadoğu’nun terör iklimini Türkiye’nin içine taşıdı. Ortaköy’deki katliam Türkiye’deki terör iklimi açısından dönüm noktası. Bu yaşanan sıradan bir terör olayı değil, laik yaşam biçimi hedef alınmış bir terör olayı” dedi. Bu tür terörle sadece güvenlik tedbirleri alınarak mücadele edilemeyeceğini belirten Böke, “Bu terörle mücadelenin tek bir yolu var o da laikliğe sahip çıkmak. Bugün Türkiye de laikliğe sahip çıkanlar hedef alınıyor” dedi. Böke, laiklik çağrısı yapan Halkevi üyelerinin tutuklanmalarına sert tepki göstererek, “İstanbul katliamını uluor ‘Mesele zırhlı araç değil’ Kılıçdaroğlu’na suikast ihbarları ve zırhlı araç verilmesine ilişkin soru üzerine Böke, “Herkesin kendi can güvenliğini tehlikede hissettiği bir Türkiye var. Ana muhalefet partisi liderinin zırhlı araca ihtiyacının doğmasına sebep olan koşulları konuşmalıyız. Mesele zırhlı araçların ne zaman kullanılacağı meselesi değil, mesele zırhlı araçlara ihtiyaç duyulmayacak siyasetin yeniden inşa edilmesi meselesidir” diyerek yanıt verdi. ta övenler, havaalanında linç girişiminde bulunanlar, ellerini kollarını sallayarak gezerken; laiklik isteyenler, ‘biz ülkemizi gericiliğe teslim etmeyeceğiz’ diyen gençler tutuklandılar. Hükümetin bir rejim değişikliği telaşında olduğu belli. Ama laikliği savunanları hapsetmek açıkça bir suçtur” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet HDP’li Leyla Birlik’e tahliye HDP’ye yönelik operasyonda 4 Kasım’da tutuklanan HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik, davanın ilk duruşmasında dün tahliye edildi. Birlik’in yargılanmasına dün Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. “Terör örgütüne üye olma”, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” gibi iddialarla 37 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Birlik, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Mahkeme HDP’li Birlik için tahliye kararı verdi. Birlik’in duruşmasını izlemek için geldiği Şırnak’ta gözaltına alınan Mehmet Birlik ise daha sonra serbest bırakıldı. l DHA haber 5 Bir ırmağın suyudur adının harfleri... İnsanların yaşam biçimine, kültürüne, dinine, inancına, mezhebine yönelik söylemler, saldırılar artık bitmeli... Herkes sorumlu davranış sergilemeli, kimse hedef gösterilmemeli. Laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olan ülkemizde, kamusal sorumluluk bilinciyle hareket edersek, bu kutuplaşma sona erer. Özellikle sosyal medyada didişme giderek hız kazanıyor. Terör örgütlerinin amacı bu zaten... Hayatı savunmak görevimiz bizim... İnsan yaşamını... Çocuklarımızın geleceğini... Demokrasi bilincini... Temel hak ve özgürlükleri... Atilla Özsever dostumun “Hayatı Savunmak” başlıklı yazısını okurken Nazi dönemindeki Almanya’yı, “Hitler’in kişilik özelliğini”, “Faşizm ve pasifizmi”, “Marx’a göre hayatı” bir kez daha anımsamış oldum ve düşündüm. Alman filozofu Erich Fromm “Hayatı Sevmek” adlı yapıtında “İnsanın kendi potansiyelini geliştirerek, tüketmek ve sahip olmak” yerine anlamlı bir hayat biçimi önerir. Fromm, “Marx’ın İnsan Anlayışı” kitabında da Karl Marx’ın görüşünü şöyle tanımlar: “Marx için sosyalizm hayatın kendisi demektir...” Akılcı bir toplum bilimselliğin hamurunda kendini yarattığı için hayatın anlamı ortaya çıkar. Hayatı, türkülü çiçekli dallarda sevip güzelleştirmek, aydınlık sabahlarda uyanmak insanı geleceğe taşır. İnsan, gerçek özgürlüğe böyle ulaşır... Hayatın anlamı masmavi sularda umudun adresi olur... Bu, bir mücadele biçimidir... Özgürlük insan onurunun bir parçasıdır çünkü... HHH Hayatın titrek kumaşında sevgiyi, umudu, sevinci doyasıya yaşamak istiyor insan... Ayrışmadan, kin ve intikam duygularını körüklemeden. Akılcı bir toplumu yaratabiliriz, laiklik kavramını hayatın içine sokabiliriz. İnadına hayatı seveceğiz, insanın gerçek özgürlüğe kavuşması için çaba harcayacağız. İnsanın kendi güçlerini geliştirmesi ve böylece gerçek özgürlüğe yönelmesi için yarınlara umut taşıyacağız. Çocukluk ve gençlik günle rimizin unutulmazları, bizim yaşam gücümüz olan sevdaları, tutkuları eski bir albümün sararmış siyahbeyaz fotoğraflarında dingin suları andırmıyor şimdilerde. Oysa her sevda bir özgürlük getirir yaşama... Her sevda derinlerin mavisinde yarışır birbiriyle... Esmer yüzlere konan kış güneşi; vahşi ormanlar gibi soluyan yalnızlık, acılar, hüzünler, hain, alçak, kör terör ve yitirdiklerimiz... Alevlerin alacakaranlığında yitik zamanların sevdalarını toplamakla avunuyoruz. Gizemli hüzünleri, bizi kışkırtan bakışları kendi kıskançlığımız içinde saklıyoruz. O son fırtınayı, karı, yağmurları, gök gürültüsünü bilmem anımsıyor musunuz? Otları dağlayan alevler gibi çıplak değil artık aşk, sakın aldanma. Köpürüp akan ırmağın kıyısında koş. El değmemiş çiçekleri topla çocuklar için... Karıştır özgürlüğün sayfalarını. Gözlerini yum ve bekle bir süre. Bizi anlamayanlara seslen şairin dizeleriyle: “Koşarak burada ağaç gemiler ateşin lacivert anlarıyla çevreli kireçleşen kalbime atılmaya gelen bir ırmağın suyudur adının harfleri.” HHH Hayata tutun, savaşlar, kıyımlar olsa da... Ortadoğu bataklığında, içinden çıkılmaz bir tırmanışa karşın... Önce Irak’ın işgali, ardından Libya, “Arap Baharı” falan derken, Suriye... Emperyalist güçler, onların küresel taşeronları, “Turuncu Devrim” masalı, mezhep savaşları... Irak’ta ABD, Suriye’de Rusya... Elbet Rusya’nın yanında İran... Halep’te acil durum, Musul’da sıcak çatışmalar. İnsanlık dışı durum... Akan kan, gözyaşı... Haydi gökyüzüne bak uzun uzun... Biraz olsun düşün... HDP’nin taktiği ikinci tur üzerine MAHMUT LICALI HDP’de anayasa değişiklik önerisinin TBMM Genel Kurulu’ndaki oylaması sırasında izlenecek taktikler tartışılmaya başlandı. Parti kulislerinde özellikle ikinci tur oylamaya katılmama eğilimi öne çıkıyor. Ayrıca HDP’nin görüşmeler sırasında gerilimden uzak durarak içtüzükten kaynaklı bütün haklarıyla muhalefet etmeyi planladığı da belirtiliyor. Anayasa değişiklik önerisi haftaya TBMM Genel Kurulu’na gelecek. HDP içinde konuşulan ilk taktiğe göre HDP ilk tur oylamaya katılacak. İlk turda gizli oylama usulüne uyulup uyulmadığı konusunda gözlem yapılarak, bu yönteme aykırı bir durum yaşanıp yaşanmadığı belirlenecek. İlk turda gizli oylama usulüne uyulmaması durumunda ikinci tura kadar bu konunun gündemleşmesi ve son turdaki uygulamanın usulüne uygun olması için girişimlerde bulunacak. İkinci turda ise oylamaya katılmama eğilimi öne çıkarken, böylece ikinci turda olası firelerin de önüne geçileceği kaydediliyor. HDP’nin oylamaya katılmaması durumunda özellikle AKP ve MHP’li milletvekillerinin Türk bugün hastanede Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün sağlık durumu ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, Türk’ün sağlık durumunun endişe verici olduğu yönünde yapılan haberlerin gerçekleri yansıtmadığı ileri sürülerek, Türk’ün bugün Silivri Devlet Hastanesi Üroloji ve Dahiliye Polikliniğine sevkinin planlandığı, buradaki tedavileri tamamlandıktan sonra sağlık kurulu raporunun sonucuna göre adli tıp işlemlerinin yapılacağı bildirildi. l Haber Merkezi ret oylarının daha da görünür olacağı; bu durumun da öneriye karşı çıkan milletvekillerinin fikrini değişmesine neden olabileceği ifade ediliyor. HDP’nin görüşmelerde tutuklu eşbaşkanlar ve milletvekillerini de gündeme getirerek, TBMM’nin eksik üyeyle anayasa değişikliği görüşmesi yapmasının uygun olmadığı vurgusu yapacağı da belirtiliyor. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle