29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 5 Ocak 2017 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ haber 11 İzmir’de basılan evlerde çok az sayıda eşya bulunması dikkat çekti. Reina Askeri malzemeler ele geçirildi İzmir’de gözaltına alınan şüphelilerin kalmış oldukları adreslerde; 41 adet çoğunluğunun sahte olduğu değerlendirilen farklı ülkelere ait pasaportlar, 12 adet cep telefonu,1 adet tablet, 2 adet çatışma bölgelerinde kullanılan palaska, 2 adet kütüklük,1 adet bel aparatı, 1 adet GPS cihazı, 1 adet keskin nişancı tüfeği dürbünü, 1 adet gece görüşü dürbünü, 1 adet operasyonel fener, 15 adet yabancılara mahsus kördüğümüsahte geçici kimlik belgesi ele geçirildiği öğrenildi. Saldırının üzerinden 5 gün geçmesine karşın teröristin izine ulaşılamadı Yılbaşı gecesi 39 kişinin yaşamını yitirdiği, 65 kişinin yaralandığı Reina katliamını gerçekleştiren Orta Asya kökenli IŞİD’li teröristin yakalanmasına yönelik İstanbul’da başlatılan operasyonlar, Konya başta olmak üzere çeşitli illerde sürdürüldü. Kasım ayında Konya’ya eşi ve 2 çocuğuyla gelen IŞİD’li teröristin, kentin Bosna Hersek Mahallesi’nde ev kiralayan yabancı uyruklu 3 aileyle ilişki kurduğu saptandı. Konya’da yapılan baskınlarda, 3 ailenin kaldığı evlerde kimse bulunamadı. İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube ekipleri yaptıkları çalışmada Konya’dan, Uygur Türkü, Kırgız ve Kuzey Afrikalı ailelerin İzmir’e geldiğini saptadı. Bu kişilere önceki gece yapılan operasyonda, 11 kadın ve 9 erkek beraberlerindeki 20 çocukla birlikte gözaltına alındı. ‘Konya’da ev değiştirdi’ IŞİD’li teröristin, Konya’da ilk olarak Selçuklu ilçesinde bir emlakçı aracılığıyla bulduğu apartta 1 gün kaldıktan sonra kiralamaktan vazgeçtiği, sonra yine aynı bölgede yine emlakçı aracılığı ile daha uzun süre kaldığı ikinci stüdyo daireyi bin 100 liraya tuttuğu öne sürüldü. ‘Yusuf Hoca’ aranıyor Konya’dan İstanbul’a geldiği saptanan teröristin Konya Otobüs Terminali’nin güvenlik kamera kayıtlarındaki görüntüleri de ortaya çıktı. Otobüs firmalarına bilet soran teröristin terminal çevresinde kendisi gibi çekik gözlü ve “Yusuf Hoca” kod adlı yabancı uyruklu olduğu değerlendirilen bir kişiyle buluştuğu belirlendi. Terminale dönen teröristin, yanındaki kişiyle birlikte otobüs bileti aldığı görüldü. Polis, birlikte İstanbul’a gittiklerini tahmin ettiği “Yusuf Hoca“ adlı ikinci kişinin kimliğini araştırıyor. Katliam sonrası İstanbul’da gözaltına alınan 16 kişinin emniyetteki sorgusu ise sürüyor. Her yerde aranan teröristin dün yeni görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde, yeni yıl gecesi 22.49’da evinden çıkan saldırganın, sırt çantasıyla yavaş adımlarla yürüdüğü görülüyor. Lokanta sahibi konuştu Saldırganın, Zeytinburnu Nuripaşa Mahallesi 63. Sokak’ta bulunan bir lokantadan para aldığı iddia edilmişti. Lokanta sahibi Şemsettin Dursun, iddialara ilişkin açıklamalarda bulundu. Çalışanların polis tarafından gözaltına alındığını ve kendisinin olayla ilgisinin olmadığını söyleyen Dursun, saldırganın taksiyle dükkânın önüne geldiği ve taksi ücreti için lokantadaki bir çalışandan para aldığı yönündeki iddialara ilişkin “Bu konuda bilgim yok. Çalışanlarımdan birkaçı gözaltına alındı” dedi. Zeytinburnu’na dönmüş Lokantanın yanındaki dükkânda esnaflık yapan Mehmet Tahincioğlu, “Saldırıdan sonra 03.00 ile 03.30 arası taksi buraya geliyor. Para alışverişi oluyor. Sonra zanlı gidiyor. Sabah 08.00’de sokağın aşağısında başka yere gelmiş” dedi. Saldırganın lokantada bulunanlardan para aldığı iddialarına ilişkin Tahincioğlu, “İçeride yatılı çalışanlar vardı, onlardan aldığı gözüküyor” diye konuştu. ‘Kadın terörist’ iddiası Öte yandan saldırıdan kurtulanlardan biri olan Suudi Arabistan vatandaşı Hassan Khashoggi, yaşadıklarını Suudi Arabistan merkezli al Arabiya haberi sitesine anlattı. Habere göre Khashoggi, Reina’daki saldırıyı gerçekleştirenlerin “üç kişi olduğunu”, birinin kadın olduğunu ileri sürdü. Morocco World News’ın haberine göre de saldırıdan kurtulan Fas vatandaşı Sofia Nasslahsen iki saldırgan bulunduğunu ileri sürerek “Kalaşnikof tutan ve tamamıyla siyah giyinmiş bir kadın vardı” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Kurtuluş Savaşı’na ihtiyaç var CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat’ın çağrısıyla dün bir araya gelen İstanbul’daki 14 CHP’li ilçe belediye başkanı terör saldırısına hedef olan Reina’yı ziyaret etti. Katliamın yaşandığı Reina’nın girişine çelenk bırakan CHP’liler hayatını kaybedenler için dua etti. Canpolat “Kurtuluş Savaşı’nda verdiğimiz bağımsızlık mücadelesine bir kez daha ihtiyaç duyduğumuz bir dönem yaşıyoruz. Bugün ne kadar ihtiyaç vardır Atatürk’e, laiklik söylemlerine... İnanç, düşünce özgürlüğüne, bütün inançlara eşit mesafede yaklaşan, kimsenin yaşam tarzına kimsenin karışmadığı bir ülkenin özlemi içerisindeyiz” dedi. Katliamda çok sayıda yabancı turistin de yaşamını yitirdiğini anımsatan Canpolat “Onları koruyamadığımız için ülkemiz adına özür diliyorum” dedi. Cem Vakfı Yönetim Kurulu da dün Reina’ya yönelik düzenlenen terör saldırısında hayatını kaybedenleri çiçeklerle andı. CEM Vakfı Genel Başkanı Erdoğan Döner, “Yılbaşını kutlamayı günah ve haram ilan ederek insanların yaşam tarzlarını tehdit ettiler. Faili ve hedefi ne olursa olsun Reina saldırısı ve onun öncesinde yaşananlar birbirleriyle örtüşmektedir” dedi. Ortaköy’de çalışan taksiciler de önceki gece saat 00.00’da Türk bayraklarıyla süsledikleri araçlarıyla korna çalarak konvoy eşliğinde Reina’nın önüne geldi. Kol kola girerek Reina’nın kapısına yürüyen taksiciler mekanın önüne karanfil bıraktı. Antikapitalist Müslümanlar da Reina’nın önüne gelerek basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Mazlumun kimliği ve meşrebine bakmadan tüm mağdurların yanındayız” denildi. Sivas Dernek Platformu üyeleri Reina’nın önüne gelerek karanfil bıraktı. l İSTANBUL / Cumhuriyet SELAHATTİN DEMİRTAŞ SALDIRIYI LANETLEDİ Ülke kaosa sürükleniyor HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tu güvenliğini sağlama sorumluluğu tümüyle siyasi iktidardadır. tuklu bulunduğu Edirne F Ti Hükümet, özgürlük ve güvenlik pi Cezaevi’nden gönderdiği dengesini büyük bir hassasiyet mesajda, yılbaşı gecesi İstan le gözetmelidir. Bu tip saldırıla bul Ortaköy’de eğlence mekânı rı önlemede güvenlik tedbirleri Reina’da 39 kişinin yaşamını yi ni almak kadar, demokratik ve tirdiği, 65 kişinin yaralandığı özgürlükçü standartları ülkeye saldırıyı lanetledi. Yaşamını yi hâkim kılmanın da önemi büyük tirenlerin yakınlarına başsağlığı Selahattin Demirtaş tür. Üzülerek belirtmek isterim dileyen Demirtaş, yaşananların ki, siyasetçileri, gazetecileri, aka Türkiye’nin kaderi olmaması gerektiğini demisyenleri, yazarları, hükümetin kar belirtti. Saldırının ciddi bir istihbarat za şısında yer alan tüm muhalifleri baskı al afı olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı tına alan, tutuklayan iktidar ülkeyi duy ğına dikkat çeken Demirtaş, “Toplumun guda ve zihinlerde bölmekte ve toplumu kaosa sürüklemektedir” dedi. “Demokratik muhalefeti, ülkenin üçüncü büyük partisi HDP’yi dışlayarak birlik sağlanamaz. Siyasi iktidar enerjisini HDP’ye saldırılara değil, toplumsal barış ve güvenliği sağlamaya harcamalıdır” diyen Demirtaş, şu ifadeleri kullandı: “Halklarımıza çağrım; kimliksel ve inançsal aidiyetlerimizi, farklı yaşam tarzlarımızı ve dünya görüşlerimizi zenginliğimiz olarak görerek el ele verip, bir arada kenetlenerek demokrasiye, hak ve özgürlüklere sahip çıkmak, toplumsal barışımız için ortak mücadele yürütmektir.” l Yurt Haberleri Anneler savaş istemiyor Kırklareli’nde kadınlar son dönemlerde artan terör olaylarını protesto etmek için, “Anaların sessiz çığlığı” adı altında yürüyüş düzenledi. Özgürlük Parkı’nda toplanan ve “Anaların sessiz çığlığı” yazılı pankart açan kadınlar, ellerinde Türk bayrakları ve “Anneler ağlıyor”, “Yeter artık analar ağlamasın”, “Biz birlikte Türkiye’yiz”, “Ciğerimiz yanıyor”, “Anneler savaş istemiyor”, “Çocuğum öldü, ben de öldüm ”yazılı dövizler ile şehitlerin fotoğraflarının bulunduğu afiş taşıdı. Kırklareli Belediye Başkanı CHP’li Mehmet Siyam Kesimoğlu, eşi Sibel Kesimoğlu ile erkeklerin de destek verdiği kadınlar, Fırat Kalkanı harekâtında şehit düşen Jandarma Astsubay Göktan Özüpek’in annesi Sevim Özüpek’in yaşadığı İstasyon Mahallesi’ndeki eve gitti. Şehidin eşi Merve ve annesi Sevim Özüpek ile ablası Emine Akkerman kadınları gözyaşları ile karşıladı. Gruptakiler, şehidin ailesine başsağlığı dileyerek evin önünden ayrıldı. l DHA Reina saldırısı neyi amaçlıyordu? Üzülerek söylüyorum ki, IŞİD’in Reina saldırısı amacına ulaştı. Hain örgüt, sadece 39 masum insanı katletmekle kalmadı, memleketi de birbirine düşürdü. Dünyada, Fransa ve Almanya dahil IŞİD terör saldırılarına hedef olan birçok ülke var. Bu ülkelerin tümünde siyasi tartışmalar yaşandı, “İstihbarat zaafı var mı?” diye sorgulandı, Suriye politikası hararetle mercek altına alındı. Ancak hiçbirinde terör toplumu bizde olduğu gibi bölmedi. Bu ülkelerin hepsinde vatandaşlar, siyasi farklılıklarına rağmen acıda birleşti. Twitter’a rağmen, siyasi rekabete rağmen, birlikte yas tutup ağladılar. Ya bizde? Bizde yeni palazlanan linç kültürü ve trolizasyon medyası, acıyı bile hakkıyla yaşattırmadı şu topluma. Reina saldırısının hemen ardından sosyal medyada “Oh olsun”cular devreye girdi. Ardından troller ve linççiler kurban aramaya başladılar. Yıllarını bu mesleğe vermiş ve hâlâ muhabirlik reflekslerini kaybetmeden gece gündüz çalışan Amberin Zaman’ı “CIA ajanı” ve “Reina saldırısının planlayıcısı” ilan ettiler. Yok yere ve sadece bir insanın hayatını karartmak amacıyla. Bununla kalmadı, bazı gençlerin bir kahvehanede yaptığı siyasi konuşma, sıradan bir olay gibi algılanması gerekirken yeni bir tutuklama furyasına neden oldu. Ve hepimizin tüylerini diken diken eden olay yaşandı, modacı Barbaros Şansal uçaktan inerken apron görevlileri tarafından dövüldü. Dün Cumhuriyet’te Mine Söğüt, bu konuda söylenebilecek her şeyi dillendirmiş. Sahi, edepsiz bile olsa, eksantrik bir modacının kendine has görüşlerinin, iktidara yakın gazetecilerin başı çektiği bir linç kampanyasıyla şiddete dönüşmesi, bize o toplumun geleceğiyle ilgili ne söylüyor? O modacılar, o öğrenciler, o yazarlar, çizerler, gazeteciler olmasa, kuru kuru Türkiye’nin ne anlamı kalır? Yaşanan münferit bir olay olsa, bu kadar önemsemezdim. Ancak Ahmet Hakan’a saldırı, Hürriyet gazetesinin basılması gibi olayların hafızası hâlâ taze. Daha birkaç hafta önce HDP ofislerine saldırılar? Peki, Kemal Kılıçdaroğlu’na yumruk? Peki ya 2015’te Ankara’daki barış mitinginde ölenlerin Başakşehir’deki bir futbol müsabakasında yuhalanması olayını yaşamadık mı bu ülkede? Bir ülkenin ille de pinpon topu gibi önce dibe gidip sonra yukarı sıçramayacağını varsayın. Bazen inişe geçen ülkeler, yıllarca, on yıllarca toparlanamaz. Bakınız Suriye, bakınız Irak, bakınız Yemen, Venezüella. Tarihten onlarca başka örnek bulmak mümkün. Türkiye maalesef Ortadoğu girdabına sürüklendi. Etnik, mezhepsel ve hayat tarzı fay hafları üzerinde kutuplaştı. Bunun bir sonraki korkutucu aşaması, bu kutuplaşmanın şiddete dönüşmesi. Görüyorum ki o noktaya çok yakınız. Türkiye’yi yönetenler sorumlu davranıp bu fay hatlarını toparlayabilseler, demeçlerine ve kontrol ettikleri medyaya mukayyet olabilseler, belki bir çıkış yolumuz olur. Yatıp kalkıp muhalif gazetecilere sövmektense yandaş medyanın memlekette yarattığı tahribata bakmak, yapılabilecek en akıllıca iş olur. Ancak ben böyle bir rasyonalite kaldığını düşünmüyorum. Hâlâ 40 yıl önceki İslamcı komplo teorilerinin yeni versiyonlarıyla, “IŞİD’i ABD yarattı”, “Üst akıl Türkiye’yi zayıflatmak istiyor” tezleri devrede. Akıllı bir analiz, durum değerlendirmesi yok. Dedim ya; IŞİD amacına ulaştı. Memleketi birbirine düşürdü. Önce TürkKürt, sonra da laikİslamcı gerilimini yeniden tetikledi. 2017’de Türk ekonomisinin az buçuk belini düzeltme ihtimalini iyice zora soktu. Bizi birbirimize düşman etti. Uzunca bir süredir kafasında huniyle dolaşan ve karşısına çıkan herkesi tutuklamak dışında bir refleksi olmayan devleti, iyice delirtti. Halimiz, acıklı. Çok acıklı. Ancak kimsenin iki saniye durup düşünecek mecali yok. Saldırgana benzetilen kişi linç edilmek istendi Pendik’te dün Reina’ya silahlı saldırıda bulunan teröriste benzeyen Türkmenistan uyruklu K.M., caddede ilerlerken çevredekiler tarafından fark edildi. Kaçmaya çalışınca çevredekiler tarafından yakalanan K.M. kalabalıkça darp edildi. Polis tarafından karakola götürülen K.M. vizesi dolduğu gerekçesiyle sınır dışı edilmek üzere Yabancılar Şube Müdürlüğü’ne gönderildi. l Haber Merkezi IŞİD karşıtı bildiri dağıtan üniversitelilere saldırı İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampusu Edebiyat Fakültesi’nde öğrenciler dün IŞİD karşıtı bildiri dağıttı. Bu sırada bir grup, bildiri dağıtan öğrencilere saldırdı. Dağıtılan bildirileri yırtan grup, öğrencilerin müdahalesiyle okuldan çıkarıldı. IŞİD’in İstanbul Üniversitesi’ni hedef aldığını gösteren paylaşımların ardından İstanbul Üniversitesi’nin Twitter hesabından geçtiğimiz gün yapılan açıklamada, gerekli tüm önlemlerin alındığı bildirilmişti. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle