18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 9 Eylül 2016 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ZARİFE SELÇUK haber 5 CHP’LİLER ÖVÜR’E ATEŞ PÜSKÜRDÜ: KendI pIslIğInIzI bize bulaştırmayın Yandaş yazarın ‘CHP’li 4 vekil Gülen’i ziyaret etti’ iddiasına CHP lideri ve adı geçen CHP’lilerden çok sert tepki geldi Akşam gazetesi yazarı ve AKP’den milletvekili adayı olan Mahmut Övür’ün, CHP’li Umut Oran, Erdo ğan Toprak, Gürsel Tekin ve Seba hat Akkiraz’ın Fethullah Gülen’i Pensilvanya’da ziyaret ettiği iddi asına CHP yönetimi sert tepki gös terdi. CHP lideri Kı lıçdaroğlu, iddia yı “iftira” olarak ni telendirerek, da va açacaklarını du yurdu. Kılıçdaroğ İKLİM ÖNGEL lu, “Bu işin peşini bırakmayacağız. Çok ayıp ve vahim bir durum” diye konuştu. İddia da adı geçen Toprak, “İspat etmez se namerttir’’, Tekin, “İspatlasınlar Taksim’de kedimi asarım”, Oran, “Tek kelimesi bile doğru değil” ve Akkiraz, “Sümkürdüğü pis mendil lerini yalayanlar, kendilerine bula şan pisliği bize bulaştırmasınlar” yanıtı verirken, dava açacakları nı da duyurdular. Övür’ün 2013’te Gülen’i ziyaret eden gazeteciler arasında olması dikkat çekti. CHP lideri Kılıçdaroğlu yakın çevresine yaptığı ilk değerlendir mede, “iftira” yorumu yaptı. Ken disinin hiç kimseden böyle bir gö rüşme yapmasını istemediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, hepsini tek tek aradığını, böyle bir seyahatin olmadığını, THY üzerinden yapıla cak basit bir sorgulamayla bunun öğrenebileceğini kaydetti. Kılıçda roğlu şöyle konuştu: “İspat isteyeceğiz. Duayen CHP’li deniyor. Kimmiş o kişi? Fo toğraf var deniyor. Çıksın o fotoğ raf. Sanırım birileri böyle yazılar yazdırarak, iftiralar atarak CHP’yi bu süreçte suçlu göstermenin alt yapısını hazırlamak istiyor. Peşini bırakmayacağız. Çok ayıp ve va ‘Rahatsız oldular’ önce kendi Pensilvanya ziyaretinin hesabını vermesi gerektiğini İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin ise yalnız Gülen söyledi. ‘Asıl kendisi gitti’ cemaati değil, herhangi bir CHP’nin gazeteci kökenli isim cemaat ile uzak yakın bir lerinden İstanbul milletvekili Ba Gürsel Tekin ilgisinin bulunmadığı gibi Tekin ailesinden herhangi bir kişinin de ilgisi olmadığını kaydetti. “Bunu ispat etsinler bırakın siyaseti bırakmayı Taksim Meydanı’nda kendimi asarım” diyen Tekin, 6 bakanın FETÖ’cü olduğu için görevden alınacağına ilişkin iddiasından rahatsızlık duyulduğunu belirtti. rış Yarkadaş, 2013 yılında aralarında Övür’ün de bulunduğu 8 gazetecinin Gülen’i ziyaret ettiğine dikkat çekti. Bunu köşe yazısında da o dönem yazdığını belirten Yarkadaş, bu ziyareti Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın ayarladığını söyledi. O görüşmenin perde arkasına ilişkin bilgi veren Yarkadaş şunları söyledi: “Gülen o gün ilk kez Erdoğan için ‘otorotizme kaydı’ dedi ve AKP hükü metinin yolsuzluktan yıkılacağını him bir durum.’’ görüşemem” diyen Oran, bunu net biçimde ifade etti. Gazetecile ‘Hedef şaşırtma’ “Çünkü bu benim ideolojime, Ata rin not aldığını gören Ekrem Dutürkçü çizgime ve cumhuriyet de manlı, konuşmanın kayıt dışı de CHP İstanbul Milletvekili ve Ge ğerlerimle bağlılığımla asla ve as ğerlendirilmesini rica etti. İddiaya nel Başkan Baş Danışmanı Erdo la örtüşemez. Bu zihniyete karşı göre bunun üzerine Övür, ‘Tabii ğan Toprak da hayatında bir kez CHP yöneticisi ve milletvekili ola ki kayıt dışı kalacak, burada aile bile Pensilvanya’ya gitmediğini rak verdiğim mücadele ortadadır” sohbeti yapıyoruz’ yanıtını verdi. söyledi. “Fethullah Gülen isimli te sözleriyle açıkladı. Oran, Övür’ün Görüşmeden sonra gazeteciler tek rör örgütü liderini tanımam, ken satır dahi yazmadı.” disiyle hiçbir zaman bir araya gelmedim” dedi. Toprak, siyasi haya CHP 93. Yılını ‘Bizim yolumuz belli’ tı boyunca, demokratik, laik cumhuriyete ve anayasada öngörülen kutluyor Eski CHP milletvekili olan Akkiraz Sözcü’ye yaptığı açıklama hukuk devleti ilkelerine bağlı biri olarak hiçbir tarikat, cemaat ve illegal siyasi yapılarla ilişkisi olmadığını kaydetti. ‘Yolunu bilmem’ CHP 93. Kuruluş yıldönümünü yapılacak bir dizi etkinlikle kutlayacak. CHP Parti Meclisi (PM) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Yazının tek kelimesinin dahi doğru olmadığını söyleyen eski İstanbul milletvekili Umut Oran, “Pensilvanya’nın yerini, yolunu dahi bilmem. Ayrıca FETÖ çetesiyle ABD’nin herhangi bir eyaletinde veya dünyanın herhangi bir bölgesinde görüşmedim, başkanlığında bugün toplanacak. PM üyeleri, partinin kuruluş günü dolayısıyla ilk olarak saat 09.30’da Anıtkabir’i ziyaret edecek. PM toplantısı ise saat 10.30’da parti genel merkezinde başlayacak. PM toplantısının ardından Kuruluş Yıldönümü Resepsiyonu gerçekleştirilecek. da, “Daha düne kadar ‘Hoca Efendi diyerek’ yere göğe koyamayan lar, ‘Sümkürdüğü pis mendillerini yalayanlar’ kendilerine bulaşan pisliği bize bulaştırmasınlar” ifadelerini kullan dı. Akkiraz, hayatı boyunca New York’a bir kere konser için gittiğini belirterek, “Benim ışığım Hz. Muhammed, Hz. Ali ve Atatürk’tür. Benim yolum cumhuriyetin ve kurucu değerlerin yoludur. Kabataş benzeri yalanlarlar üretiyorlar” dedi. l ANKARA ‘Aslanım benim, aferin Ogün’ SAMAST’IN samsun emniyeti’ndeki YENİ GÖRÜNTÜLERİ Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in faili Ogün Samast’ın yeni görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde, Samsun Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nin çay ocağında olduğu görülen Samast’a yanındakiler, “Güzel bir poz ver lan! Hem de gülerek ver! Hadi güzel bir poz ver” diyor. Hrant Dink cinayetinin ardından çıkan ilk görüntülerde cinayetin faili Samast’ın elinde bayraklı fotoğraflarının servis edilmesi kamuoyunda tartışma yaratmıştı. AKP hükümetine yakınlığıyla bilinen Kanal 24 tarafından servis edilen yeni görüntülerde Samast’ın yanında birkaç kişiyle birlikte Samsun Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nin çay ocağında olduğu görülüyor. Görüntülerde Samast’a cinayet öncesi nereye gittiği ve ne yaptığı sorulurken, aynı takım elbiseli kişi, “Aslanım benim, aferin Ogün” diyor. Dink’in öldürüldüğü anın videosu izletilen Samast, cinayet anını ise, “İki üç gün pusuya yattım, çıkardım silahımı, vurdum. Gittim, bekledim kapısının önünde, geldi, vurdum” diye anlatıyor. Bu esnada Samast’ın yanındaki jandarma görevlisine bir telefon geliyor. Telefonu yanıtlayan bir şahıs ise, “Ramazan Abi olabilir mi” diye soruyor. l İSTANBUL/Cumhuriyet Meral Akşener ihraç edildi MHP Merkez Disiplin Kurulu, genel başkan adayı Akşener’in oybirliği ile ihracına karar verdi SELDA GÜNEYSU MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “olaylı olağanüstü kurultay” sürecinde “Ayıklama mevsimi başlayacak” sözünün ardından partiden ilk ihraç edilen isim genel başkan adayı Meral Akşener oldu. Akşener’in partiden ihraç edilmesinde “paralel” iddialarının yanı sıra kurultay sürecinde Bahçeli’ye yönelik “Başparalelci Bahçeli” ve “Abbas yolcu” ifadelerinin de önemli rol oynarken, Akşener ile birlikte çağrı heyeti üyeleri Ayhan Erel, Mehmet Bilgiç ve Ali Sağır hakkındaki disiplin soruşturması da “eksik evrak” nedeniyle ileri bir tarihe bırakıldı. Bahçeli’nin, muhalefete yönelik “Ayıklanma mevsimi başlayacaktır” sözlerinin ardından, genel merkez bu doğrultuda ilk adımını geçen ay atmıştı. MHP yönetimi, genel başkan adayı Akşener ile birlikte üç çağrı heyeti üyesi olan Erel, Bilgiç ve Sağır’ı “tedbirli” ola Meral Akşener ‘Yok hükmündedir’ İhraç kararının ardından açıklama yapan Akşener, “Meşruluğu tartışmalı bir yönetimin aldığı kararın, Türk milletinin vicdanında bir karşılığı yoktur” dedi. Hukuki yollara başvuracağını açıklayan Akşener’in açıklamasında, “Partimizin teşkilatlarını kapatanları, Ülkücü Hareket’in değerli mensuplarını partimize sızmakla suçlayan imzasız mektupları ile gözaltına alınması karşısında el ovuşturanları, ülkücüler unutmayacaktır. Şahsımın ihraç edilmesi eylemi nazarımda yok hükmündedir” ifadeleri yer aldı. rak ihraç istemiyle disipline sevk etmişti. MHP Merkez Disiplin Kurulu (MDK) dün Akşener ve çağrı heyeti ile ilgili disiplin dosyasını incelemek üzere toplandı. Toplantının ardından açıklama yapan MDK Başkanı Halil Öztürk, “MDK’deki müzakereler sonucunda yapılan gizli oylama ile, MHP Üsküdar İlçe Teşkilatı üyesi Meral Akşener’in parti üyeliğinden ‘kesin çıkarma’ cezası ile cezalandırılmasına oybirliği ile karar verilmiştir” açıklaması nı yaptı. İhraca neden olan tüzüğün 11. ve 78. maddelerine göre, suçlamaların başında, “Parti birlik ve beraberliğine zarar verme, parti yönetiminin aldığı kararlara uymama, genel başkan ve parti yöneticilerinin manevi şahsiyetlerini rencide etme, üyelik haklarını kötüye kullanma” iddiaları yer alıyor. Konuşmaları dosyada Akşener’in genel başkan adaylığı döneminde Balıkesir’de söy lediği “MHP’ye genel başkan olmasın, faili meçhullerin sorumlusu odur diyorlar. Ne derseniz deyin hepsi kabulümdür” sözleri de disiplin dosyasına girdi. Yine Akşener’in, Bahçeli’ye yönelik “Başparalel Bahçeli’dir” ve “Abbas yolcu” gibi sözleri de dosyada yer aldı. Disiplin dosyasında en dikkat çeken ayrıntı ise “Akşener’in paralel yapı tarafından desteklendiğine dair iddialar” oldu. Akşener’in partiden ihraç edilmesiyle MHP’de 1 Kasım seçimleri sonrasında başlayan ve 7 ay süren, “olağanüstü kurultay” hesapları da çöktü. MHP’li muhalifler, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından “Türkiye’nin olağanüstü şartları” nedeniyle MHP’de 9 Ekim tarihi itibarıyla başlayacak olağan kurultay sürecini bekliyordu. 18 Mart 2018’deki olağan büyük kurultayda Akşener’in de aday olması bekleniyordu. l ANKARA Kürt düşmanları hemen sevinmesin! Hafta başında, Kürt siyasetini ve HDP’ye dair eleştirel bölümler içeren yazım, Kürt düşmanlarını sevindirmiş, Kürtlerin hak ve özgürlüklerine verdiğim destekten vazgeçtiğimi sanmışlar. İşte tam da bu nedenle, Kürt siyaseti üzerine eleştirel yaklaşmaktan zaman zaman kaçınıyoruz, bu hiç de sıhhatli bir durum değil. Öncelikle hemen belirteyim, Kürtlerin hak ve özgürlükleri konusundaki kanaatim hiç değişmedi, verdikleri mücadele ve ödedikleri bedel konusundaki görüşlerim de, onlara “hak, özgürlük, barış borçlu olduğumuz” düşüncem de değişmedi. Dahası, geçmişte de, halen de Kürt meselesinin siyasi statü konusunu da içerecek bir müzakere olmaksızın çözülemeyeceğini düşünüyorum. Bırakın, müzakere siyasetini, aslında Kürt meselesinin açıkça tartışılmasının önünde pek çok yasal sınırlama var, o nedenle bu konuda tam anlamıyla hakkaniyetli bir tartışma mümkün değil, ama yine de bu kadarını söyleyeyim. Oysa, bu konuyu özgürce tartışma imkânı olsaydı, Türkiye’de Kürtlerin hak ve özgürlüklerine destek veren demokratlar, sadece desteklemekle kalmayıp Kürt siyasetine eleştirel yaklaşımlarını daha açık ifade edebilirler, böylece demokratik zeminde daha çok yol alabilirdik. 7 Haziran seçimlerinden sonra, o büyük demokratik kazanımı heba ettiklerini düşündüğüm için geçen yılın temmuz ayı sonundan beri Kürt siyasetini eleştiriyorum. Dahası, tuttukları yolun, Türkiye’yi daha fazla milliyetçi ve otoriter siyasete rehin ettiğini düşünüyorum, bunu pek çok vesile ile ifade ettim. Şimdilerde konuyu yeniden gündeme getirmemin nedeni ise Türkiye’de artık değil daha fazla demokrasi, mevcut temel hak ve özgürlüklerin tehdit altına girdiği bir Olağanüstü HAL/KHK döneminin başlamış olması. Bu gidişe itiraz edecek bir demokrasi platformuna ihtiyacımız var ve Kürt siyasetinin peşine takılarak böylesi bir alan yaratamayız, diyorum. Zira Kürt siyaseti ve siyasi parti olarak HDP, çatışma stratejisine eklemlenmiş vaziyette, bu haliyle demokratik alanı genişletmekten ziyade daraltıyor, yoksa, demokratik platform veya alan dediğimiz itiraz hattının Kürtlerin hak ve özgürlük lerini savunmaktan vazgeçmesi elbette söz konusu değil. Bu arada, sadece Kürt düşmanları sevinmekle kalmamış, Kürt çevrelerinden pek çok tepki gelmiş. Kürt siyasientelektüel çevrelerinin eleştiri karşısında olgun davranmaktan, bu konuda demokratik tutum almaktan uzak olduğuna pek çok kez tanık oldum, o nedenle şaşırmıyorum. Diğer taraftan, Kürt siyasi çevrelerinin, Kürtlerin hak ve özgürlüklerini destekleyen ve hatta benim gibi federatif sistemin bir çözüm yolu olarak tartışılması gerektiğine inanan Kürt dostlarının önceliğinin, Kürt siyasetinin stratejik öncelikleri olmadığını hatırlamaları gerekir. Kürtlerden, yanı başlarında yaşayan Suriyeli Kürtlerin güvenliği, geleceği konusuna kayıtsız kalmasını bekleyemeyiz, ancak bizim için öncelikli olan konu Kürt meselesinin çözümünü içeren demokratikleşme iken, Kürt siyasi hareketi Rojava ve bölgesel kazanımları öncelediği için barış sürecinde zaman zaman yollarımız ayrı düştü, aynı şey şimdilerde de geçerli. Türkiye’de devlet/ iktidarın Suriye veya başka bir yerde “soydaşları” adına savaşa girmesi, bu konuyu öncelemesine itiraz ederken, Kürt siyasetinin önceliğinin Rojava olmasını hiç sorgulamayan arkadaşlarımıza hayret ediyorum. Kaldı ki, bana sorarsanız Türkiye’de Kürt barışının sağlanması, Suriye Kürtlerinin geleceği açısından da çok önemli sayılmalı, tersi değil. Nitekim, Türkiye’nin Cerablus operasyonu ile tersine siyasetin ne kadar geri teptiği de gayet iyi görülüyor. “Milliyetçi”, “militarist”, “Kürt düşmanı” yaklaşımlara alan açar korkusu ile Kürt siyasetini eleştirmekten bundan sonra da kaçınmayı düşünmüyorum. Ama bu çevrelerin, eleştirilerimi çarpıtarak malzeme yapmaya çalıştıkları bir gerçek, o nedenle altını çizerek bir kez daha söylüyorum; Kürtlerin hak ve özgürlükleri konusunda bugüne kadar söylediklerimden bir milim geri çekilmiş değilim. Dahası, ben HDP’yi kuruluş aşamasından beri eleştiriyorum ve eleştiri nedenim “daha fazla Türkiyelileşememesi değil”, daha fazla Kürtlerin demokratik partisi olamaması hususu idi, HDP konusunda da halen aynı şeyi düşünüyorum. ÇHD’li avukat da FETÖ sepetinde! Antalya’da FETÖ soruşturması kapsamında 26 avukat için gözaltı kararı verilirken, gözaltına alınanlar arasında Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkan Yardımcısı Münip Ermiş, Barış için Akademisyenler bildirisine imza atan akademisyenler, kırmızı fularlı kız olarak bilinen Ayşe Deniz Karacagil’in de davalarına bakan Hakan Evcin, Antalya Barosu Yönetim Kurulu üyesi Lider Tanrıkulu ve Sedat Alp de bulunuyor. Bürosu aranırken Cumhuriyet’e konuşan ÇHD Genel Başkan Yardımcısı Münip Ermiş, “FETÖ veya diğer başka terör örgütleriyle ilgili bir ilişkimizin olmadığı gayet açıktır. Muhalif olduğumuz için susturulmak istendiğimizi düşünüyorum” dedi. ‘Gezi avukatıdır’ ÇHD Genel Başkan Yardımcısı Ermiş, darbe girişiminin ardından tutuklanan, Ergenekon davasının da savcısı olan Cumhuriyet savcısı Osman Şanal hakkında Gezi Direnişi sırasında Antalya’da gözaltına alınan Nusret Gürgöz, Evrim Çelik ve Özge Kurşun’un avukat meslektaşlarıyla görüşmesine engel olunması için tali mat verdiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştu. Şanal hakkında açılan soruşturmada, HSYK 3. Dairesi ret kararı vermiş avukatlar HSYK Genel Kurulu’na itiraz etmişti. Polis tartaklamıştı Ankara’da geçen yıl 10 Ekim’de 103 kişinin yaşamını yitirdiği IŞİD’in canlı bomba saldırısını protesto için Alanya’da geçen yıl 14 Ekim’de adliye önünde basın açıklaması yapmak isteyen aralarında ÇHD Genel Başkan Yardımcısı Münip Ermiş’in de bulunduğu ÇHD üyesi avukatlara polis biber gazı sıkmış ve kalkanlarıyla tartaklamıştı. Ermiş ve avukatlar suç duyurusurda bulunmuştu. ‘Sivil darbe’ vurgusu ÇHD’den yapılan açıklamada da Ermiş’in derhal serbest bırakılması istenerek, “Münip Ermiş; Gezi’nin avukatıdır, derelerine HES kurulmasın diye mücadele eden halkın avukatıdır, hak ihlallerine karşı mücadelenin avukatıdır. AKP iktidarı ve Cumhurbaşkanı muhalif kesimlere yönelik, toplumsal alanın tüm muhalif kesimlerine baskıyı derinleştirerek, bir sivil darbenin taşlarını döşemektedir” denildi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle