22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 9 Eylül 2016 10 Rakka’da şey yaparken sonra şey olmasın! Nakleden Erdoğan: Obama Çin’de kendisine “Gel beraber Rakka’da bir şeyler yapalım” demiş. Erdoğan da “Sıkıntı olmaz” diye cevap vermiş. Askerleri bir araya gelecek, görüşecek, gerekli şey neyse yapılacak. “Rakka şeyi”nin ne olacağını bilmiyoruz. Hatta var mı, yok mu, varsa nedir? Dün öğle saatlerine kadar bu şey hakkında Amerikan tarafından henüz resmi bir açıklama gelmemiş idi. Sadece Bloomberg, bir “Amerikalı yetkili”nin Erdoğan ve Obama’yı kastederek, “Liderler IŞİD’e odaklanma hususunda mutabık kalsalar da Rakka’yı geri almak için ortak operasyon düzenleme konusunda aralarında spesifik bir tartışma olmadı” dediğini haber vermişti. Siz bu yazıyı okurken bir Amerikalı sözcüden gereken resmi açıklama da muhtemelen gelmiş olacaktı. Velev ki yapılacak “şey” Türk ordusunun, eskiden Abbasi şimdi ise IŞİD başkenti olan Rakka’yı fethetmesi olsun. Ve hemen bir soru: Ordu, Rakka seferine çıkmaktan rahatsız olur mu, olmaz mı? Tabii şimdi bazılarının zihnini okuyorum: “Ordunun üzerinden 15 Temmuz silindir gibi geçmiş, rahatsız olsa ne olur olmasa ne olur? Ordu, Erdoğan ne isterse onu yapar, mecbur” diye düşünüyorlar. Orduyu küçümsemeyin. Hangi belaya duçar olursa olsun, savaşabildiği sürece ordu ordudur. Erdoğan da Erdoğan’dır. Gözü Suriye’de kalmıştır. Hatırlayınız; Rusya’yla kriz günlerinin birinde, 6 Şubat 2016’da, Türkiye Suriye üzerinde uçak uçuramazken “ileri görüşlülükle” ne demişti: “1 Mart tezkeresi geçseydi Türkiye masada olacaktı. Tezkerenin reddedilmesi sonucu Irak’ta düşülen hataya Suriye’de düşmek istemiyoruz.” Erdoğan’ın irrasyonel taraflarından biridir: Yenilgiyi kabul etmez. Bu Erdoğan, Suriye’de kaybettiği savaşın masasında kendisine bir yer açmak için, o ana kadar yapamadığı tek şeyi yapıp askerini Suriye’ye sokmak istiyordu. Asker ise bu savaşın içerdiği büyük risk ve tehlikeleri müdrik olduğundan, rahatsızdı. Asker bahse konu rahatsızlığını, 10 Şubat tarihli Hürriyet’teki bir haberin satır aralarında, vesayeti tasfiye edildiğinden olmalı ki “üst düzey yetkililer” şalının altına gizlenerek, şöyle dile getirmişti: “Uluslararası toplumun Suriye’ye asker göndermesi konusunda Genelkurmay’ın iki önemli kararı var: Bir: ABD, Rusya’nın tavrı nedeniyle BM’den karar çıkarılamayacağının farkında ve dolayı sıyla böyle bir hazırlık yapmıyor. İki: Türk Silahlı Kuvvetleri BM Güvenlik Konseyi’nden bir karar alınmadıkça Suriye topraklarına ayak basmayacak.” Bugün merak ediyorum; Hürriyet’e sütre gerisinden bu kesin açıklamayı yapan o askeri yetkili şimdi nerede? Darbecilikten tutuklu mu, yoksa hâlâ orduda mı? Görevine devam ediyorsa, olan bitenler hakkında, mesela bu “Rakka şeyi” konusunda ne düşünüyordur? Haberi yazan ben olmadığıma göre bu merakımı tatmin etmem de mümkün değil. Ama şunun altını kalınca çizmeliyiz: Hürriyet’e asker kimliğinin gizlenmesi koşuluyla konuşan o asker, ister sonrasında darbeci olsun ister darbe karşıtı, Genelkurmay’daki kurumsal mutabakatı yansıtıyordu. Suriye’ye girmek için “Fırat Kalkanı”nın beş ay öncesinde “BM Güvenlik Konseyi kararı” isteyen asker, neler değişti de ÖSO rumuzlu tertip cihatçılara Suriye içlerinde zırh koruması sağlar duruma geldi? Bir: İktidardaki IŞİD’le savaşmakta ayak direyince ABD, YPG’yi Fırat’ın batısına geçirdi ve AfrinMınbiç Kürt koridoru ihtimalini Ankara için acil müdahale gerektiren bir tehdide dönüştürdü. İki: 15 Temmuz başarısız darbe girişimi iktidardakinin ordudan geri kalana istediğini yaptırabilmesi bakımından da “Allah’ın bir lütfu” oldu. Üç: Ankara, Rusya ile uçak krizini tatlıya bağladı. Dört: Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı yoktu ama Türkiye’nin ordusunu Suriye’ye bir miktar sokarak kendi sınırını IŞİD’den temizlemesi hususunda BMGK’nin sahada etkin üç daimi üyesi Rusya, ABD ve Fransa arasında ve hatta Britanya’nın da desteğiyle fiili bir siyasi mutabakat oluştu. İran da bu mutabakata dahildi. Bu “Rakka şeyi” konusunda doğmamış çocuğa don biçecek değiliz. Hele bir Amerikalılar konuşsun... Ondan sonra bakarız. Amerikalıları beklerken şunu söylemekle yetinelim: Rakka seferi, Cerablus’taki laylayloma benzemez. Rakka’ya El Bab üzerinden gitsen bir dert, KobaniTel Abyad üzerinden PYD’yi ezerek gitsen başka dert. Rusya’dan, İran’dan, Suriye rejiminden ve PYD’den kabul görmesi için Rakka’yı almak karşılığında Türkiye ne verebilir, hayal gücü olanlar bunu düşünsün. IŞİD’in ortaya çıkışında izleyegeldikleri Suriye politikası nedeniyle Ankara’nın yanı sıra değişik oranlarda sorumlulukları bulunan Suudi Arabistan, Katar, ABD ve Fransa’nın orduları birlikte yürürlerse Rakka üzerine amenna... Yoksa, karada tek başımıza bir şeyler yapalım derken asıl şey Türkiye’ye olur. Şimdilik budur. Oda yönetimine bakanlık davası Sağlık Bakanlığı, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından darbeyi kınayan bir bildiri yayınlayan İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu’nun “amaç dışı faaliyet yürüttüğü” iddiasıyla görevden alınması talebiyle dava açtı. Oda başkanı Zafer Cenap Sarıalioğlu, darbe girişiminden sonra web sayfalarında yaşananları kınayan, demokrasi ve milli bir liğe sahip çıkan, toplumsal barış ve huzurun bir an önce sağlanmasını talep eden bir bildiri yayımladıklarını anımsattı. Sarıalioğlu, açılan davanın hukuka aykırı olduğunu ve geri çekilmesi gerektiğini belirterek “Eczacı odası seçimlerinde rakibimiz olan bir listenin bu olayı özellikle tırmandırdığını düşünüyoruz. Dava geri çekilmelidir” dedi. 6’sı general 85 kişiye gözaltı İstanbul Terörle Mücadele Şube müdürlüğü ekipleri, 15 ilde FETÖ operasyonu başlattı. Soruşturmada 6 general, 43 subay ve bu askerler ile irtibatlı örgütte “abi” pozisyonunda olan sivillerin de aralarında bulunduğu 85 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Soruşturma kapsamında, şu ana kadar 4 şüpheli gözaltına alındı. Ayrıca şüphelilerin hâkimlikçe alınan karar doğrultusunda ikametlerinde arama işlemleri de yapıldı. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Gülen’in notu için komplo dedi Bursa’da FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan eski İl Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya’nın evinde Fethullah Gülen imzalı “Ümidin emin temsilcilerinden aydınlık ruh, mübarek ve mümtaz kardeşim, Ali Osman Kahyaoğlu Bey’e en içten muhabbetlerimle” yazılı not bulundu. Kahya not için, “Bana böyle bir belge verilmedi. Kurulan komplodur” dedi. Kahya, Malatya İl Emniyet Müdürü olarak görev yaptığı sırada Zirve Yayınevi cinayeti nedeniyle eleştirilerin odağında yer almıştı. haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ZARİFE SELÇUK Aile hekimlerini YÜZYÜZE GÖRÜŞÜP BİLGİ TOPLUYORLAR fişleme komisyonu Mersin’de kaymakamlığın kurduğu heyetin, aile hekimleriyle yüz yüze görüşerek ‘FETÖ sorgu formu’ doldurttuğu belirtildi Mersin’in Erdemli ilçesinde Kaymakamlık tarafından alınan karar doğ rultusunda 3 kişilik bir heyetin ai le sağlığı merkezlerinde hekim lerle birebir görüşme yaptığı, he yetin FETÖ ile bağlantılı sendi ka ve derneklere üye olunup olun madığı, FETÖ okullarıyla ilişkisi nin olup olmadığı, memuriyet ha yatı boyunca nerede kaldığı gi bi soruların yer al dığı formları he kimlere imzalattı ğı ortaya çıktı. Ai le Hekimleri Der neği Başkanı Gür ABİDİN YAĞMUR büz Şen, “Devlet aslında tüm bu sorula rın cevaplarını öğre necek imkânlara sahipken bu tür formlar doldurtmak farklı şey ifa de eder. Burada amaç çalışanı yıl dırmak, örgütlülükten uzaklaştır maktır” dedi. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturmalar kapsamında binlerce kamu çalışa nı “FETÖ üyesi olduğu” gerekçe siyle açığa alındı, binlercesi ihraç edildi. Soruşturmalar kapsamın da, kamu kurumları amirlerinden, sorumlu oldukları birimlerdeki kamu çalışanı, eşi ve çocukları hakkında bilgi istendiği daha önce gazetemizin haberlerine yansımıştı. Erdemli Kaymakamlığı’nın benzer bir uygulamayı, 3 kişilik bir komisyon kurarak ve komisyona aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekimlerle birebir görüşme yetkisi vererek hayata geçirdiği ortaya çıktı. ‘İmza da isteniyor’ Komisyon için hazırlanan “Birebir Görüşme Formu” başlıklı matbu evrakta görüşme nedeni, Erdemli Kaymakamlığı’nın 27 Temmuz 2016 tarihli kararına dayandırılıyor. Evrakta “görüşme konuları” başlığı altında ilk olarak “FETÖ/PDY terör örgütü ile tüm sağlık, eğitim, öğrenci yurdu, pansiyon, vakıf, dernek ile bunların iktisadi işletme, sendika, federasyon ve konfederasyon üyelik ve bağlantı durumu” ifadesine yer veriliyor ve aile hekiminin bu konularda yanıt vermesi isteniyor. Evrakta ayrıca aile hekiminden sosyal paylaşımları, eş ve çocuklarının bu kurum ve kuruluşlarla ilgisi, memuriyet hayatı boyunca kaldığı yerler, mezuniyet ve okul durumu gibi sorulara yanıt vermesi ve imza altına alması isteniyor. ‘Bu mobbingdir’ Mersin Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Gürbüz Şen, bu uygulamayı mobbing olarak nitelendirerek, “Bu uygulamada temel amaç insanları sendikalardan, sivil toplum örgütlerinden soğutmak. Bir anlamda ‘Ba kın şimdi bir sendikaya üyesiniz ama günün birinde siz de işinizden atılırsınız’ deniliyor. Kamu çalışanlarında aranan suç nedir onun tanımı yapılmalı. Bu tür mobbing tarzı faaliyetler yüzünden insanlar sosyal medyada yazı yazarken bile korkar hale geldi. Bir kamu çalışanıyla ilgili, bir hekimle ilgili ciddi bir şüphe olur, somut deliller olur, o kişi hakkında soruşturma açılır. Ama şu anda bu uygulama herkese karşı yapılıyor. Bu formları doldurmaları üzerinde belli bir şüphe olanlardan, soruşturmaya uğrayanlardan değil herkesten isteniyor. Devlet aslında tüm bu soruların cevaplarını öğrenecek imkânlara sahipken bu tür formlar doldurtmak farklı şey ifade eder. Burada amaç çalışanı yıldırmak, örgütlülükten uzaklaştırmaktır. Bu süreçte birçok kişi sendikalardan, sivil toplum örgütlerinden istifa edecektir. Zaten istenen de bu. Şiddetle reddediyorum ve üyelerimize bu formu doldurmamaları çağrısında bulunuyorum” ifadelerini kullandı. l MERSİN Halisdemir Kılıçdaroğlu, Halisdemir’in mezarına karanfil bıraktı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün karayoluyla Niğde’nin Bor ilçesine bağlı Çukurkuyu beldesine giderek darbeci general Semih Terzi’yi öldürdükten sonra şehit edilen Astsubay Başçavuş Ömer Halisdemir’in babası Hasan Hüseyin Halisdemir’i ziyaret etti. Ba sına kapalı ziyaret sırasında Kılıçdaroğlu, aileye başsağlığı dileklerini iletti. Buradaki anı defterine “Ömer Halisdemir sadece Niğde’nin ve Niğdelilerin değil milletimizin bir kahramanıdır. Şehidimizi saygıyla, şükranla, minnetle anıyoruz. Ömer Halisdemir’i yetiştiren Halisdemir ailesi’ne de saygı ve sevgilerimizi sunuyoruz. Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabır diliyoruz” diye yazdı. Ailenin acısını paylaşan Kılıçdaroğlu daha sonra geniş güvenlik önlemleri altında Çukurkuyu Şehitliği’ne giderek Halisdemir’in mezarını ziyaret etti ve Halisdemir için dua etti. l DHA İşadamları cezaevinde FETÖ/PDY soruşturmasında aralarında Kadir Topbaş’ın damadının da bulunduğu 79 işadamından 27’si tutuklandı FETÖ soruşturması kapsamında önceki gün mahkemeye sevk edilen işadamlarından aralarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı’nın damadı Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü’nün de bulunduğu 27 işadamı tutuklandı. Yapılan aramalarda adreslerinde bulunamayan TUSKON Başkanı Rızanur Meral’in de aralarında bulunduğu 114 iş adamı hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı. 20 gündür gözaltında tutulan, aralarında Ömer Faruk Kavurmacı ile Güllüoğlu Baklavalarının sahipleri Faruk ve Nejat Güllü kardeşlerin de bulunduğu 79 işadamı önceki akşam İstanbul Adalet Sarayı’nda sorgulandı. Kavurmacı ile Faruk Güllü’nün de aralarında bulunduğu 27’si tutuklandı. Nejat Güllü’nün de bulunduğu 52 ki Akın İpek’in 18 şirketine el konuldu Hakkında yakalama kararı bulunan işadamı Akın İpek’in Kozaİpek Holding’e bağlı 18 şirketi Ankara 4. Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararıyla Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredildi. Kozaİpek Holding ve bağlı şirketlere 26 Ekim 2015 tarihinde kay yım atanmıştı. şi ise yurtdışına çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı. İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliği 13 sayfalık kararında, TUSKON’un bir FETÖ/PDY yapılanması olduğunu ifade ederek, TUSKON Başkanı Rızanur Meral’in yaptığı bir konuşmada Cumhurbaşkanı’na tehditkâr üslupla cevap verdiği ve konuşmanın şüphelilerin de içinde yer aldığı dinleyicilerle alkışlandığı belirtildi. ‘O da alkışladı’ Mahkeme Kavurmacı’nın tutuklanmasına ilişkin gerekçesinde bu konuşmayı alkışlayanlar arasında olduğu, aile şirketinin Bank Asya üzerinde hisse sahibi olduğu, şüpheli hisselerinin zarara uğramaması amacıyla 1725 Aralık’tan sonra Bank Asya’ya para aktarımında bulunduklarının tespit edildiği belirtildi. Nejat Güllü’nün serbest bırakılmasına gerekçe olarak ise, 1725 Aralık soruşturmasından sonra derneklerle ve örgütle ilişkisini kesmesi ve MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin, “MİT TIR’larını kim durdurduysa vatan hainidir” şeklindeki açıklamaları gösterildi. ‘FETÖ’cü olmaya zekâsı yetmez!’ Diyarbakır’da yürütülen “FETÖ” soruşturması kapsamında 19 yaşındaki M.Y. gözaltına alındı. DİHA’nın haberine göre “Örgüt üyesi‘ olduğu iddiasıyla suçlanan M.Y., Kıbrıs’ın nerede olduğuna ilişkin soruya, Kıbrıs’ın Türkiye’nin bir kenti olduğu şeklinde cevap verdi. Hâkim, M.Y’yi, “Kıbrıs’ın nerde olduğunu bilmediği, zekâ seviyesinin terör örgütü üyeliği için yeterli olmadığı” gerekçesiyle serbest bıraktı.  l Yurt Haberleri Askeri okullara yeni operasyon İstanbul Emniyeti’ne bağlı Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında askeri okullardaki yapılanmayla ilgili bir grubu belirleyerek çalışma başlattı. Çalışmaların sonucunda 5’i subay 11 erkek, 16’sı kadın toplam 27 şüpheli gözaltına alındı. Şüpheliler Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi. Savcıların avukatına gözaltı MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan eski Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık ile savcılar Özcan Şişman ve Aziz Takçı’nın avukatı Alp Değer Tanrıverdi gözaltına alındı. Ankara Gölbaşı ilçesindeki evinde gözaltına alınan Tanrıverdi’nin evinde yapılan aramada, MİT TIR’ları soruşturmasına ilişkin devlet sırrı niteliğinde 13 çuval evrak ele geçirildiği belirtildi. l ANKARA/Cumhuriyet Yakalanan KCK hâkimi tutuklandı Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü FETÖ soruşturması kapsamında aranan KCK davalarına bakan hâkimlerden Kazım Kahyaoğlu, Ordu’nun Korgan ilçesinde yakalanıp Sakarya’ya getirildi. Adliyeye sevk edilen Kahyaoğlu, savcılıkta suçlamaları reddetti. Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği’ne çıkarılan Kahyaoğlu, “FETÖ üyesi olmak” ve “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlarından tutuklandı.l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle