22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 29 Eylül 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 25/16 Ankara 20/7 Trabzon 19/14 İzmir 26/15 Antalya 29/21 Mersin 29/19 Bursa 240/1 0 0 Atina Kars Adana 310/18 0 Berlin 13/2 Artvin 140/9 0 Girne 270/1 7 0 250 /1 4 0 290/2 1 0 Çanakkale 250/14 0 Londra 210/16 0 Balıkesir 260/1 0 0 Moskova 80/50 Diyarbakır 26/11 Sivas Erzurum Eskişehir 180/4 0 140/1 0 210 /1 0 0 Paris 240/1 1 0 Madrid 280/1 1 0 Amsterdam 200/160 Aydın 310/1 5 0 Roma 250/15 0 Gaziantep 260/12 0 New York 180/16 0 Konya 210/1 00 Tokyo 240/2 1 0 TARİHTE BUGÜN 1901: İtalyan asıllı Amerikalı, Nobel ödüllü nükleer fizikçi Enrico Fermi doğdu. 1984: Sinema yönetmeni Atıf Yılmaz “Bir Yudum Sevgi”; bir yıl sonra da “Dul Bir Kadın” adlı filmleriyle iki yıl üst üste Altın Portakal Ödülü’nü aldı. Güvenilmez rapor Cerattepe’de kurulmak istenen teleferik hattı için hazırlanan ÇED raporuna bilim dünyasından itiraz geldi, şirketin toprak numunesini hatalı aldığı iddia edildi AKP’ye yakınlığıyla bilinen Cengiz Holding tarafından, madencilik faaliyeti yapılmak istenen Cerattepe’yle ilgili dava dosya sına, Prof. Dr. Doğan Kantarcı’nın ÇED raporu için alınan toprak örneklerine dair değerlendirmeleri girdi. İtiraz raporunun son bölümünde ÇED ra poruna güvenilmeyece ği ifade edildi. İstanbul Üniversite HAZAL OCAK si Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı’ndan emekli Prof. Dr. M. Do ğan Kantarcı tarafından sunulan ÇED’e itiraz raporunda, Nazıl tepe Zelosman Teleferik hattı için alı nan toprak örneklerine değinildi. 9 sayfalık itiraz raporunda, Cerattape’de çıkarılmak istenen cev heri taşımak için planlanan teleferik hattı kapsamında bölgeden alınan toprakların “hatalı” bir usülle alındı ğına dikkat çekildi. Toprakların doğ ru usülle alınmadığı için yanlış so nuca varıldığını anlatan Kantarcı bölgenin çok hassas bir ekolojik den geye sahip olduğunu vurguladı. Kırmızı su uyarısı Kantarcı, yalnızca iki katmandan numune alındığını, bunların da birbirlerine karıştırılarak analiz edildiğini iddia etti. Bunun da sonucun yanlış çıkmasına neden olduğunu söyledi. Akademisyenlerin bölgeye ilişkin kendilerinden önce yapılan araştırmalara da bakmadıkları vurgulanan raporda “Akacak kırmızı su göz ardı edilmekte. Eğer bölgede madencilik faaliyeti olursa kükürt oksitlenir ve kırmızı su akar. Bu da bütün canlılar için zehirli su haline gelir. Kanser bile yapar” dedi. İntihal iddiası Akademisyenlerin ÇED raporunda “genetik toprak tipleri” ile ilgili bilgilerin kendi kitabından alındığı fakat kaynak gösterilmediğine değinen Kantarcı bunun “intihal” olduğu söyledi. l İSTANBUL Bir üst mahkemenin kararı bekleniyor Cerattepe davasına bakan Rize İdare Mahkemesi, hakkındaki ‘reddi hâkim’ talebini üst mahkemeye gönderdi. Bir üst Bölge İdare Mahkemesi de, reddi hâkim talebi nin gerekçelerini inceleyerek temyiz yolu açık olmak üzere bir karar verecek. Karar temyiz edildikten sonra reddi hâkim talebi kabul edilirse yeni bir mahkeme heyeti Cerattepe davasına bakacak. Ancak talep reddedilirse aynı mahkeme Cerattepe davasına bakmaya devam edecek ve kararını açıklayacak. Bu hukuki sürecin en az 1 ay süreceği belirtildi. Tgaöşçeürğoün Güngören Merter Çam Sokak’ta daha önce altyapı çalışması yapan belediyenin taşeron firması, açılan çukuru gerektiği gibi doldurmadı. Üzerine arabaların park ettiği alan, dün öğle saatlerinde büyük bir gürültü ile çöktü. 6 araç göçük nedeniyle oluşan çukura düşerken, 1 yurttaş ise hafif yaralandı. l İSTANBUL Yozgat’ta içkili mekânlar kapatıldı Yozgat Valiliği, OHAL kapsamında il genelinde faaliyet gösteren tüm bar, pavyon, gazino gibi alkollü içecek tüketilen umuma açık yerleri kapattı. Valilik kapatma kararına gerekçe olarak Sankaya ilçesinde yaşanan bir cinayeti gerekçe olarak gösterdi. Yozgat Valisi Kemal Yurtnaç imzasıyla İl Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilen yazıda özetle şu ifadelere yer veril di: “İlimizde gazino, pavyon ve bar adı altında faaliyet gösteren yerler ve çevrelerinde meydana gelen olaylar incelendiğinde bu olayların kasten öldürme kasten yaralana, tehdit, hakaret, mala zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet suçlarından teşekkül ettiği görülmüştür. İl genelinde faaliyet gösteren bar, pavyon, gazino v.s. gibi umuma açık yerler OHAL süresince kapatılmıştır. İlgili işyerlerine gerekli tebligatın yapılarak kapatma işleminin yapılmasını rica ederim.” l Haber Merkezi haber 3 Pozcu milletvekilleri Malum, AKP’li 12 milletvekilinin ABD’de Fethullah Gülen’le beraber çektirdikleri bir fotoğraf gündemde. AKP’nin Gülen cemaatiyle olan koalisyonu sebebiyle özür dileme faslından CHP’yi suçlama faslına geçtiği bir dönemde çıkan fotoğraf partiyi üzdü. Hele bir de çok sayıda AKP milletvekilinin ByLock uygulamasını kullandığını ileri süren haberler de üzüntüyü artırdı. Ziyaret 2012’de gerçekleşmiş. AKP’li milletvekilleri toplu halde New Jersey’de bir alışveriş merkezindeymiş. Buna kimse şaşırmamıştır herhalde. Birisi hadi demiş Fethullah Gülen hemencecik şurada ikindi namazını orada kılalım. Tamam demişler ve AVM’den ayrılıp Pensilvanya Fethullah Gülen Dinlenme Tesisleri’nde namazlarını eda etmişler. Kazaya bırakmamışlar. Bu da güzel. AKP, AVM temas heyeti olarak bir de üzerine Gülen’le beraber kameralara poz vermişler. Bugün o AKP milletvekilleri kendilerini savunuyor. Fakat belli ki fotoğraf beklenmedik bir anda belirmiş ki aralarında söz birliği edememişler. Mesela Mustafa Hamarat, fotoğrafın 1725 Aralık’tan önce çekildiği için bir kıymeti olmadığını söylemiş. Safiye Seymenoğlu, fotoğraf MİT krizinden önce çekildiği için bir sorun olmayacağı fikrinde. Fatoş Gürkan ise fotoğrafın dershane krizinden önce çekildiği için meselenin büyütülmemesinden yana. Fikir beyan eden diğer milletvekilleri de benzer bir durumda. Artık o an akıllarına cemaatle hangi kriz anı geldiyse fotoğrafın o tarihten önceye ait olduğunu söyleyerek kendilerini temize çıkarmaya gayret etmişler. Açıklamalardaki bu dağınıklığın sebebi AKPcemaat koalisyonunun tabiatı. İlişkiler öylesine iç içe girmiş ki, milletvekilleri dahi koalisyonun dağılma tarihi konusunda mutabık değil. MİT krizi mi, dershane krizi mi, 1725 Aralık mı? Tam olarak hangi tarihi milat alacaklarını bilmiyorlar. Tabii, açığa alınanlar, işten atılanlar, tutuklananlar AKP milletvekilleriyle aynı lükse sahip değil. Bırakalım Gülen’in omuzunun dibinde kameralara sırıtmayı, Bank Asya’da hesap açanın bile başına gelmedik kalmıyor. AKP’li olmak hakikaten bir ayrıcalık. Gülen cemaati hangi tarihten itibaren bir terör örgütü sayılacak? Hangi tarihten sonra cemaatle işbirliğinde olanlar örgüte üye sayılacak ya da yardım ve yataklık yapmış olarak değerlendirilecek? AKP’li milletvekilleri bile bilmiyor, biz nasıl bileceğiz? Pekiyi, bir suçun işlenme tarihine kim karar verecek? Siyasetçilerin kendilerine göre bir milat belirleyip ona göre davranışlarını aklamaları hukuka uygun mudur? 2004 MGK’sinde Gülen cemaati bir tehdit olarak değerlendirilmiş ve hakkında tedbir alınması kararlaştırılmış. Bu belgenin altında Erdoğan’ın da imzası var. Sonrasında Erdoğan’ın imzasını sahipsiz bıraktığı biliniyor. Yalçın Akdoğan, kararın hükümet tarafından yok sayıldığını açıkladı. Herkes kafasına göre bir milat belirlediğine göre bu milat neden 2004 olmasın? Devletin güvenlik zirvesinde cemaatin ipliği pazara çıkarılmış, tedbir alınsın denmiş. İmzalar atılmış. Sonrasında bu karar yok hükmünde sayılmış. İmzalara sahip çıkılmamış. Yok mudur bu kararı yok hükmünde sayanların sorumluluğu? AKP’li milletvekilleri ne yapsın? Ne diyor Gülen’in misafirlerinden Dilek Yüksel: “O gün konjonktüründe siyasetçi olarak yaptığımız bir ziyaretti.” Mesele de tam burada. O konjonktürde. O konjonktürün aktörlerinden hesap sorulmazsa ne cemaat tehlikesi atlatılır ne de darbe girişimi aydınlatılır. Sporculardan Özgecan’a ziyaret Mersin’in Tarsus ilçesinde tecavüzcüsü tarafından öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın adını taşıyan, Özgecan Kadın Basketbol Turnuvası’na katılan sporcular, öldürülen genç kızın mezarını ziyaret etti. Mersin Büyükşehir Belediyespor tarafından düzenlenen turnuva için kente gelen sporcular Aslan’ın mezarına çiçek bıraktı. Cezaevinde yangın: 1 mahkum öldü Şırnak’ta Yeşilyurt Mahallesi’nde bulu nan Şırnak T Tipi Cezaevi’nde akşam saatlerinde çıkan yangında 1 mahkumun yaşamını yitirdiği, 1 mahkumun da yaralandığı belirtildi. Yeşilyurt Mahallesi Rezuk Caddesi’nde bulunan Şırnak T Tpi Ceza ve İnfaz Kurumu’nda bu dün saat 19.30 sıralarında belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangına ilk önce cezaevinde görevli infaz koruma memurları müdahale ederken, daha sonra itfaiye ekiplerinin müdahalesi ile yangın söndürüldü. Elektrik kontağından çıktığı değerlendirilen yangında ilk belirlemelere göre 1 mahkum yaşamını yitirirken, 1 mahkum da yaralandı. Yangına ilk müdahaleyi yapan 10 infaz koruma memuru yoğun dumandan etkilendi. İnfaz koruma memurlarına cezaevine gelen sağlık görevlileri tarafından oksijen verildiği öğrenildi. l ŞIRNAK/DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle