23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 17 Eylül 2016 4 haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU ‘Kürtler giremez!’ FETÖ’den tutuklanan Bursa’da, FETÖ soruşturması kapsamında bir süre önce tutuklanan cumhuriyet savcısı Seyfettin Yiğit (47) tutuklu bulunduğu Bursa H Ti savcı kendini astı pi Cezaevi tuvaletinde kendini astı. Yiğit’in cansız bedeni dün sabah koğuş arkadaşları tarafından bulundu. Çamaşır ipiyle yaşamına son veren Yiğit’in cesedi, otopsi ya pılmak üzere Bursa Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Evli ve 2 çocuk babası Yiğit’in geçen yıl İstanbul’dan Bursa’ya tayin olduğu, Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde cumhuriyet savcısı olarak görev yaparken, darbe girişiminin ardından 20 Temmuz’da tutuklandığı öğrenildi. l DHA 12 akademisyene gözaltı Erzincan Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri dün sabah saatlerinde düzenlediği eşzamanlı operasyonla, Erzincan Üniversitesi’nde görevli 5’i şehir dışında olmak üzere doçent, yardımcı doçent, araştırma görevlisi, öğretim görevlisi ve okutmandan oluşan 12 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan akademisyenlerin Emniyet’te sorgusu sürüyor. Çocuğu panzer eziyor, “terörist öldürdü” diyorlar... Taş atan çocuklara 12 yıl veriyorlar, oysa batıda, adam öldürenler 34 yılda çıkıyor... Hükümet, PKK ile değil, milleti ile mücadele ediyor... Kimsesizler mezarlığında gömülü olanların isimleri yok, numaraları var, insanın içi eziliyor... Oraya göreve giden polisler, herke ‘Gözaltına alınanlar sin PKK’li olduğuna inandırılmışlar... Hepimizin evleri talan edildi... Şu resmini gördüğün babaannem 4 aydır hapiste, gösteri yapanların elebaşısıymış... Devlet Kürtlere samimi davransın, artık Kürt Türk ayrımı yapmasın!.. Artık Bodrum’da bile güvende değiliz... Güneydoğu’nun bir kentinde öğretmen bizi destekleyenler’ olan, yazları Bodrum’da garsonluk yapan bir Kürt genciyle Bodrum koylarının laci vert sularına bakarak konuşuyoruz bütün bunları. Adını vermeyeceğim, “Devlet bize samimi davransın, Kürt Türk ayrımına son versin!” diyen Kürt gencinin talebi devletin Kürt’ü de Türk’ü de ayrım yapmadan kucaklaması. Bu yaz memleketinden beraberinde, Bodrum’a garsonluk yapmaya getirdiği 16 yaşındaki komşusunun, bir zamanlar, siper kazan çocuklar arasında olduğunu, şimdi iş bularak kendini kurtardığını, bu olanakların herkese sağlanması gerektiğini anlatıyor, genç dostum. Irak Kürdistan’ında da çalıştığını, oraların Türkiye seviyesine erişmesi için yüzyıl gerektiğini ve bu yüzden, demokratik özerklik gibi bir talebi olmadığını söyleyen muhatabımın dile getirdiklerinin benzerini Ahmet Hakan’ın 14 Eylül tarihli yazısının şu satırlarında aynen bulmak mümkün: “Mehter marşlarıyla... Bayraklar çekerek... Kürtçe tabelaları yıkarak... Belediye binasını zapt etmek de neyin nesi Allah aşkına?...” Aynı gün İçişleri Bakanı Soylu kararlı bir şekilde açıklıyordu: Teröre karşı acımasız olacağız! Güneydoğu’dan gelen haberler, acımasız tepkinin terör ile sınırlı kalmayıp kimi Kürt yurttaşları da kapsamaya başladığını gösteriyordu. HHH Bu arada daha vahim bir olay da İstanbul’da meydana geliyor ve ilk defa olarak, “Kürtler giremez” ibaresi bu en kalabalık Kürt nüfusu barındıran kentin kıyılarında görülüyordu. PKK terörünün ve ayrılıkçıların arayıp da bulamadıkları fırsatlar birbiri ardına yaratılmaktadır. Toplumsal olaylara, bütün iyilerin, doğruların, güzellerin, mazlumların, haklıların bir yana, bütün kötülerin, çirkinlerin, zalimlerin, haksızların öte yana yerleştirildiği çarpık biçimde yaklaşırsanız, onları ne anlamak ne de çözmek olanağını bulursunuz. Akşener, Cumhurbaşkanlığı’na faks göndererek, ‘FETÖ’nün MHP’ye sızma operasyonu’ kapsamında gözaltına alınan isimlerin ‘Türk milliyetçisi isimler olduğunu’ savundu MHP’den ihraç edilen genel başkan adayı Meral Akşener, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan “FETÖ’nün MHP’ye sızma operasyonu” kapsamında gözal tına alınan isimlere sahip çıktı. Akşener’in gözaltına alınan isim lerle ilgili “bir yanlışlık olduğu” ge rekçesiyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı aradığı, daha sonra da SELDA GÜNEYSU Cumhurbaşkanlığı’na faks gönderdiği öğrenildi. Akşener’in faksta “operasyon kapsamında kendisini destekleyen isimlerin gö zaltına alınmasının dikkat çekici olduğunu” be lirterek, “Türk milliyetçisi isimleri FETÖ’cü ilan etmenin yanlış olduğunu, bu isimlerin FETÖ’yle mücadele eden isimler olduğunu” ifade ettiği be lirtildi. Cumhurbaşkanlığı’ndan da Akşener’e, “bu isimlerle ilgili iddiaların incelendiği” yönün de bilgi verildiği kaydedildi. 33 kişi gözaltına alınmıştı Bayramdan önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca “FETÖ’nün MHP’ye sızma operasyonu” adı altında operasyon başlatılmıştı. Başsavcılığın 33 kişi hakkında gözaltı kararı verdiği isimler arasında, bazı gazeteciler dışında, Güldaş Aktüel Tekstil Şirketi’nin sahibi işadamı Adnan Osman Güldaş, Aker Eşarpları’nın sahibi İzzet Aker, “Selam Tevhit Kumpası davasında Gülen cemaatiyle bağlantılı olduğu saptanan polislerin avukatlığını yaptığı gerekçesiyle” İrfan Sönmez, Zeynel Abidin Kıymaz ve tutuklu Mümtaz’er Türköne de bulunuyor. Öte yandan MHP’nin 18 Mart 2018’de gerçek Meral Akşener, gözaltına alınanlar için Erdoğan’ı önce aradı sonra faks yolladı. leştireceği olağan kurultay süreci 9 Ekim’de ilçe kongreleriyle başlayacak. ‘Uyanık olun’ MHP yönetiminin il ve ilçe kongrelerinde “kurultay sürecinde muhaliflere destek veren delegeler başta olmak üzere il ve ilçe yöneticilerini tasfiye etmesi bekleniyor. İl ve ilçe kurultaylarında MHP yönetiminin dikkate alacağı konu ise “FETÖ yapılanması.” MHP, özellikle kurultaylar sürecinde “FETÖ’cülerin partiye sızmasını önlemek” için adaylıklarda sıkı bir denetime gidecek. Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin de kurultaylara ilişkin partililere “FETÖ’cülere karşı uyanık olun” uyarısında bulunduğuna dikkat çekiliyor. l ANKARA ‘HOCAEFENDİ SENDROMU’NA EL KONULDU Mehmet Barlas’ın kitabı suç delili İstanbul’da 10 Eylül Mehmet Altan sabahından bu yana gözaltında tutulan Ah met Altan ve Prof. Dr. Mehmet Altan hakkında “suç delili” sayılan eşyalar belirlendi. Ahmet Altan Altan kardeşlerin avu götürdükten sonra evde katı Veysel Ok, Ahmet Al arama yaptığını ve Abdul tan aleyhine “suç delili” ola lah Öcalan’ın yazdığı iki ki rak Mehmet Barlas’ın yaz tap, Irak Kürdistan Bölge dığı 2000 yılı basımı Hoca sel Yönetimi’nden Mehmet efendi Sendromu adlı kita Altan adına gelen bir kon bına da el konulduğunu be ferans davetiyesi, T24 ha lirtti. Ok, Ahmet Altan’ın ber sitesinde yayımlanan evinde yazarın kendisinin ve PKK’nin Kandil’deki yö hazır bulunduğu arama sı neticilerinin açıklamalarına rasında el konulan “suç de yer veren bir haberin inter lillerinin” ise eski bir dizüs netten basılmış hali, bozuk tü bilgisayar ve romanları para kutusunda bulunan nın bulunduğu eski tip dis beş adet 1 dolarlık banknot, ketler olduğunu açıkladı. Bank Asya banka kartının Avukat Ok, polislerin da olduğu bir dizi eşyaya el Mehmet Altan’ı Emniyet’e koyduğunu açıkladı. ‘OHAL, 12 Eylül’ü Nelson Mandela’yı büyük yapan, yıllarca süren azimli mücadelesinin kahramanlığı kadar, Güney Afrika sorununu iyi ve mazlum zenciler ile kötü ve zalim beyazlar ahmak şablonuna indirgemeyi reddet aratmıyor’ mek bilgeliğini göstermiş olmasıdır. Kürt sorununun çözümü de Kürt’ü ile Türk’ü ile büyük çoğunluğun bu gerçeği kavrayacak bilgeliğe erişip terörist ile Kürt’ü, baskıcı ile Türk’ü birbirinden ayırıp demokratik ve ço CHP’li Sarıhan’ın hazırladığı raporda, OHAL sürecinde yapılan uygulamaların 12 Eylül dönemindeki hak ihlallerini aştığı ifade edildi ğulcu önlemleri, birlikte yaşama geçirdikleri zaman mümkün olacaktır. HHH Genellemeler, yaftalamalar, ötekileştirmeler bu konuda yapılabilecek en büyük yanlışlardır. Ne Kürt ile “terörist”i ne de baskıcı ile Türk’ü birbirine karıştıralım! Unutmayalım ki, sorun ne Kürt’ü bastırıp sindirmek ne de Türk’ü yenmekle çözülebilir. Bu yöntemle aranan çözüm yıllarca bulunmadı, iki tarafın da kazanamadığı, kazanabilmesine de imkân olmayan bir savaş ABİDİN YAĞMUR CHP’nin hukukçu Ankara milletvekili Şenal Sarıhan, “15 Temmuz Darbe Girişimi ve OHAL Uygulamaları Raporu” başlıklı bir çalışma yaparak 12 Eylül askeri darbesi döneminde yapılan uygulamalarla, günümüzdeki OHAL dönemi arasındaki uygulamaları karşılaştırdı. katlara tehdit: 12 Eylül dönemi savunma hakkı ihlallerini aşan bir uygulama gerçekleşmiş, CMK avukatlarının gözleri önünde işkence ve kötü muamele uygulanmış, avukatlar tehdit edilmiştir. Memuriyetten çıkarma yargısız infaz: Çıkarılan KHK’lerle 49 bin 694 kişi işten atılmış ya da açığa alınmıştır. 12 Eylül’ün 1402’likler uy sürdü gitti. Öyle olması da kaçınılmazdı. Çünkü so run taraflardan birinin öbürünü yenmesiyle değil, tarafların birbirlerini anlayıp uzlaşmasıyla sağlanabilecekti. Bütün bunlar, çok yalın, çok naif gibi görünse de, söylenmeleri zorunlu hususlardır. Türk’ten nefret, yarın Arap’tan Kürt’ten bütün diğerlerinden de nefreti getirecektir. Bir yere “Kürtler giremez!” levhası dikiliyorsa, bilinsin ki, o da bir gün mutlaka “Türkler giremez”in dikilmesine yol açacaktır. ‘Annem öldükten sonra anne derdim’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, eniştesi Ziya İlgen’in annesi Zümriye İlgen’in cenaze törenine katıldı. Helikopterle Erdek’e inen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı karşıladı. Erdoğan ve beraberindekiler, önce İlgen ailesini evinde ziyaret etti, başsağlığı diledi. Daha sonra Çarşı Camii’nde cuma namazını müteakip kılınan cenaze namazına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Bilal Erdoğan, Sümeyye Erdoğan Bayraktar ile çok sayıda yurttaş katıldı. Zümriye İlgen’in yaşamını yitirmesinden duyduğu üzüntüye dile getiren Erdoğan, “Kendisine annem öldükten sonra annem derdim. Kendisini çok severdim. Allah makamını âli eylesin” dedi. l Haber Merkezi Raporun satırbaşları İşkence 12 Eylül’ü aratmıyor: İşkence ve kötü muamele 12 Eylül’ü aratmayacak durumdadır. Basına da yansımış olan fotoğraflar dahi, gözaltına alınan kişilere yapılan uygulamaların, suçları ya da haklarındaki iddia ne olursa olsun kimseye uygulanmaması gereken ve insanlığa karşı suç olarak kabul edilen işkencenin açık gulamasının bir benzeri olan bu işlemler tam bir yargısız infazdır. ‘AİHM’den döner’ Mal varlığına el koymalar AİHM’den döner: 12 Eylül’de sendika ve derneklerin mallarına el konulurken bugün, haklarında kesin hüküm olmadığı halde tutuklanan kişilerin ve kapatılan dernek ve vakıfların mal varlıklarına el ko Anayasa paketi için liderler devreye girecek kanıtlarıdır. Varsayıma dayanılarak tu tuklama: 12 Eylül sürecince gözaltına alınan sayısı 650 bin, nulmaktadır. Tutuklananların mülkiyet hakkına el konulması AİHS’nin 1 Numaralı Protokolü’nün (mülkiyet hak AKP, CHP ve MHP’den oluşan Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun ça melerin özünü oluşturan ayrıntılarda görüş ayrılıkları bulunuyor. AKP’nin yerel lışmalarında liderler devreye giriyor. ve genel seçim ile Cumhurbaşkanlığı se Ağırlıklı olarak yargı düzenlemerinden çiminin birer yıl arayla yapılması önerisi oluşacak paketin geleceğine Başbakan ne de muhalefet soğuk bakıyor. Muhalefet Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başka EMİNE KAPLAN partileri, 3 seçimin birer yıl arayla yapılması durumunda 6 yılda bir 3 yılın seçim nı Devlet Bahçeli’nin bir araya gelerek lerle geçeceği, erken seçim kararı alın karar vermesi bekleniyor. Tatil sonrasında 3 li ması durumlarında ise daha büyük karışıklık derin, bir zirveye gerek olmadan temsilcileri lar yaşanmasının kaçınılmaz olacağını, böyle ni görevlendirerek komisyonun pakette yer ala bir sistemin sıkıntılar yaratacağını düşünüyor. cak maddelerin yazımını tamamlamaları tali AKP’nin bu seçim takvimi önerisinin görüşme matı da verebileceği kaydediliyor. lerde tıkanmaya yol açabileceği ifade ediliyor. kaldırılması konusunda genel bir uzlaşma oluşurken, Askeri Yargıtay’ın belirlediği Anayasa Mahkemesi’nin 2 üyesinin nasıl belirleneceği noktasında henüz bir karara varılamadı. AKP, 2 üyenin de Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmesini önerirken, muhalefet partileri buna karşı çıkıyor. Aynı şekilde komisyonun ilk toplantılarında HSYK’nin Hâkimler Kurulu ile Savcılar Kurulu olarak ikiye ayrılması üzerinde duran komisyon üyeleri, HSYK üyeleriyle yapılan görüşmeler sonrasında da bu düşüncesinden vazgeçmiş gözüküyor. HSYK’nin tek parça halinde kalması üze tutuklu sayısı 52 bin iken, bugün, yalnızca 15 Temmuz 5 Ağustos arasında 18 bin 44 kişi gözaltına alınmış ve 9 bin 677 kişi tutuklanmıştır. Tutuklamalar, varsayıma dayalıdır. Gerekçesiz tutuklamalar: 12 Eylül, gözaltı ve tutuklamalarda çoğunlukla sivil kişilere ve akademisyenlere yönelmişken, 15 Temmuz; asker, yargıç, savcı ve diğer kamu görevlilerini hedef almıştır. Askerler, ka kı) ihlalidir. AİHM bunların hiçbirini kabul etmeyecektir. 12 Eylül gibi 15 Temmuz da basını hedef aldı: 12 Eylül’de cezaevinde 31 gazetecinin bulunduğunu biliyoruz. Bu sayının sarı basın kartlı gazetecileri kapsadığı kanısındayım. Özellikle sol grupların yayın organlarında çalışanların bu gruba alınmış olma olasılıkları az. OHAL ilanından sonra 166 gazetecinin gözaltına alın Üzerinde ilke olarak uzlaşmaya varılsa bile kaldırılmasına karar verilen Askeri Yargıtay’ın 1015 maddelik paket rinde genel bir uzlaşma sağlanmasına karşın üyelerin Meclis’te hangi çoğunlukla seçileceği mu görevlileri, akademisyen dığını, bunların 66’sının tutukler, hâkimler ve savcılar gerek landığını, daha önce cezaevleri Anayasa Mahkemesi’ne verdiği 2 üyeyi kimin Edinilen bilgiye göre, komisyonun 1015 üzerinde görüş ayrılığı bulunuyor. Tüm bu ko seçeceği başta olmak üzere HSYK’nin üye yapı maddelik bir anayasa paketi üzerinde uzlaşma nular, liderlerle yapılacak görüşmelerin ardın sında belirleyici olacak makama kadar düzenle ya yakın olduğu belirtiliyor. Askeri Yargıtay’ın dan netlik kazanacak. l ANKARA çesiz kararlar ile tutuklanmak ne alınanlarla birlikte şu anda tadır. 166 gazetecinin tutuklu olduğu CMK göreviyle giden avu biliyoruz. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle