Katalog

EDİTÖR: TELEVİZYONDEMET YALÇIN Yayın Akışı 07.00 Güne Merhaba 10.00 10’dan Sonrası 12.00 Bugün 17.00 Haber 18.00 Ana Haber 21.00 Tarafsız Bölge: Canan Karatay 01.00 Gece Haberleri 02.10 Tarafsız Bölge: Canan Karatay 10.00 Haber Bülteni 11.35 Teknolojik 13.00 Haber Bülteni 16.00 Haber Bülteni 17.45 Teknolojik 21.00 Haber Bülteni 21.15 Nesi Meşhur? 22.15 3 Şerit 23.00 Haber Bülteni 01.15 Emeğin Öyküsü 09.50 Seyahat Sırları 10.00 Haber Merkezi 13.00 Günün İçinden 15.30 Güncel Dosya 16.00 Günün İçinden 17.00 Akşam Haberleri 20.00 Ana Haber 21.10 Yüz Yüze 23.00 Gece Bülteni 01.15 Söz ve Müzik Assolistler 08.00 Beni Affet 10.00 Lezzet Haritası 11.00 Yüksek Sosyete 16.30 Zuhal Topal’la 19.00 Star Haber 20.00 Film: Uzaklarda Arama 22.30 Kiralık Aşk 03.30 Zuhal Topal’la 05.00 Aramızda Kalsın 08.00 Film: Longwood Efsanesi 10.00 Magazin D 12.30 Kısmetse Olur 16.00 Ben Bilmem Eşim Bilir Evi 18.45 Ana Haber 20.00 Ben Bilmem Eşim Bilir 23.30 Hayat Şarkısı 04.30 Ben Bilmem Eşim Bilir 09.30 Zahide Yetiş’le 12.00 Nursel’in Evi 13.00 Gelin Evi 18.45 Ana Haber 20.00 Güldüy Güldüy Show Çocuk 00.30 Arkadaşlar İyidir 02.30 Evleneceksen Gel 08.00 Semra Topçu’yla Güne Başlarken 11.00 Haber Bülteni 16.00 Cüneyt Akman ile Sol Şerit 18.00 Ana Haber 21.00 Tayfun Talipoğlu ile Sohbethane 24.00 İsmail Dükel ile Günsonu 07.30 Çalar Saat 10.00 Hayat Sevince Güzel 12.45 Gardırop Savaşları 16.00 NO: 309 19.00 Ana Haber 22.30 Bana Sevmeyi Anlat 01.00 Film: Maskeli Beşler Irak 03.15 NO: 309 08.30 Nihat Hatipoğlu 10.00 Taşıyıcı 10.40 Film: İlk Yenilmez 13.00 Gün Ortası 16.20 Esra Erol’da 19.00 Atv Ana Haber 20.00 Rengârenk 23.30 Film: Geçmişi Olmayan Adam 09.00 Baba Candır 11.45 Beni Böyle Sev 16.16 Sen Olsan Ne Yapardın? 17.10 Seksenler 19.20 Ana Haber 20.00 Hangimiz Sevmedik 23.55 Film: Yunus Emre Aşkın Sesi 01.45 Kendi Düşen Ağlamaz 02.35 Baba Candır 10.00 Biz Bize 12.30 Spor Haberleri 13.30 Söz İstanbul’da 16.00 Güncel 17.00 Haber 17.30 Ekonomide Bu Hafta 18.30 Günce 20.00 Ana Haber 23.00 Kitap Dünyası 24.00 Gece Haberleri 07.00 Uyan Türkiye 10.00 Sağlıklı Hayat 11.45 Sektör Analiz 13.00 Haber 13 17.00 İstekleriniz 18.30 Ana Haber 21.00 Vicdan Her Yerde 20.00 Muhabbet Meydanı 24.00 Haber 24.00 Gece Haberleri 08.30 Aramızda Kalmasın 10.30 Göz 6 12.30 Film: Turist Ömer Uzay Yolunda 16.15 Para Bende 20.00 Göz 6 21.30 TV’de Film 00.15 Göz 6 03.00 Çok Güzel Hareketler Bunlar 04.30 TV’de Film 10.00 Ekopolitik 11.00 Televizyon Gazetesi 13.00 Gün Ortası 14.00 Haberler 16.00 Haberler 17.00 Haberler 18.00 Bizim Kent 19.30 Ana Haber Bülteni 23.00 Gece Görüşü 11.00 Haber 13.30 Bayram Sohbetleri 14.15 Belgesel 17.00 Haber 18.30 Spor Bülteni 19.05 7’de Sanat 19.30 Ana Haber 20.30 Belgesel 22.00 Gün Sonu 24.00 Gece Haberleri Bülteni 08.30 Kayıp Şehir 10.30 Bana Her Şey Yakışır 12.00 Asi 14.15 Binbir Gece 16.15 Aşkı Memnu 18.45 Kavak Yelleri 22.00 Film: Masumiyet 23.30 Kanıt 00.50 Küçük Ağa 02.40 Film: Masumiyet 08.55 Say Yes To The Dress 11.25 Kitchen Boss 11.50 Obbessive Compulsive Cleaners 12.45 Cake Boss 16.55 Best Of Buddy’s 19.10 Next Great Baker 22.25 Science Of The Movies 01.00 Blood Relatives 08.15 Sabah Raporu 12.30 Reklamarkası 13.05 İş Dünyası 14.00 Piyasa Hattı 15.00 Akıllı Para 17.40 Günden Kalanlar 18.30 30 Dakika 20.00 Charlie Rose 22.15 Küresel Piyasalar 23.30 Charlie Rose 01.35 Reklamarkası 02.00 İş Dünyası BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Isparta, Burdur, Denizli yörelerindeki dağ köylerinde dokunan bir tür 1 2 kaba kumaş. 2/ Adapazarı Ovası’na verilen bir başka 3 ad... Temeli taklide dayanan 4 sözsüz oyun. 3/ Çıplak vücut resmi... Meriç Irmağı’nın 5 bir kolu. 4/ Çıkar yol, çare... Hayvanlara vurulan damga. 5/ Kuyudan su çekmekte 6 7 kullanılan kaldıraca benzer aygıt... Şube, kol. 6/ Lütfi Ö. Akad’ın bir filmi... Kulak 8 9 yıkama aygıtı. 7/ Bir işi yerine getirme... Bitlis ilinde bir göl. 8/ Uygun, yerinde, iyi... Boğa güreşçisi. 9/ Eli ya da ayağından birinin olmaması durumu... “Kakım” da denilen kürk hayvanı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Malatya ve Erzincan yörelerinde dokunan pamuklu bir kumaş türü... 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 PAND İ L İ A 2 ASA PUSAT 3 L E Z YON N İ 4 A L A T AMAN 5 N İ OBE ADA 6 K KAKAPO Hırvatistan’ın plaka imi. 2/ Bütün Hıristi 7 A C U N R U L O yan kiliselerinin birleştirilmesi inancı. 3/ 8 E M P A T B Japon lirik dramı... Cennet ile cehennem 9 E R E M O F O B İ arasında bulunduğuna inanılan yer. 4/ Dört yaşına kadar olan dişi manda... İskambilde koz. 5/ “Yok” sözcüğünün karşıtı... Bir soru sözü... Argoda esrar. 6/ Gürcistan’ın plaka imi... Doğu Anadolu yöresine özgü bir halk oyunu. 7/ Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde bir kaplıca. 8/ Öç almayı amaçlayan gizli düşmanlık... Osmanlılarda yük sek devlet görevlisi Ermenilere verilen ad. 9/ Mezgit balığının bir türü. Cuma 16 Eylül 2016 kültür 14 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Toronto gecelerine Yeşilçam’dan selam İki gün sonra bitecek 41’inci Uluslararası Toronto Film Festivali’nde buluşan Türk yönetmenler ve yapımcılar, izleyicinin ilgisi ve organizasyonun kalitesiyle sevinirken, sahneyi BaBa ZuLa tamamladı Toronto, her şeyden önce izleyicisiyle var olan bir etkinlik. Bugün, Kuzey Amerika kıtasının, hatta dünyanın en büyük sinema pazarına dönüştüğü için, öncelikli olarak alıcısı, satıcısı, yapımcısı ve dağıtımcısıyla sinema endüstrisinin profesyonelleri için düzenleniyormuş hissini verse de, temelinde hâlâ sinemasever izleyici kitlesinin desteği bulunuyor. Aslında, karşılıklı bir destek ve dayanışma söz konusu. 40 yıldan bu yana izleyici festivali ayakta tutup gelişmesine olanak sağlarken, festivalin de izleyiciyi eğittiğini, sinema bilgisini ve zevkini geliştirdiğini unutmamak gerekir. On gün içinde 300 bin üzerinde seyirci toplamak, ciddi bir başarı olmanın ötesinde, festivalle izleyici arasındaki olağanüstü güvene, karşılıklı sevgi ve saygıya da işaret etmektedir. Kalabalıklar sadece sokaklarda, sinema önlerinde yıldız oyuncuları ya da popüler yönetmenleri görmek, imza koparabilmek için toplanmıyorlar; sinema salonları da kalabalık. Çoğu kez boş koltuk kalmıyor ve bazen saatlerce son an bileti bekleyenler, kızıp köpürmeden, ellerinde kahveleri, sandviçleri, bilgisayarları ya da kitapları, başka bir BaBa ZuLa, festivalin tam göbeğinde, Belle Lightbox binasının üst katındaki terasta yapılan davette özel bir konser verdi. Ustaoğlu ve Basutçu bir arada. Zeki Demirkubuz da festivaldeydi. filmin kuyruğa giriyorlar. Festivalin vazgeçmediği önem li bir gelenek daha var: Yüzlerce konuk yönetmen ve oyuncu, filmlerinin gösteriminden sonra en az 15 dakika boyunca izleyicilerin sorularını yanıtlıyorlar. Üstelik, değme basın toplantılarından daha ciddi, daha derinlikli sorular yöneltiyorlar. Zeki Demirkubuz, son derece berrak ve aydınlık projeksiyon sistemi nedeniyle, sanki başka bir film izlediğini sandığını söyleyerek festivale teşekkür ediyor; çekimlerde doğaçlamalara yer vermediğini, oyuncuların önerilerine açık olsa da, üzerinde on yıldır çalıştığı “Kor”un senaryosunu sette değiştirmek istemediğini anlatıyor. Bir izleyici, karakterlerin kimlikleriyle giysileri arasındaki gözlemlediği uyum nedeniyle kendisini kutluyor... Yeşim Ustaoğlu, önceden tanı dığı iki genç oyuncusuyla, filmi nasıl uzun uzun çalışarak hazırladıklarını anlatıyor. Funda Eryiğit, filmde farklı boyutlarıyla sergilenen erkek şiddeti ve sevişme sahnelerinin içerdiği suçlamaların Türk erkekleri tarafından nasıl karşılanacağı konusundaki soruya, “Filmin tepkiler doğuracağını biliyoruz, hazırlıklıyız; ancak, dünyadaki diğer erkekler, Türklerden daha mı farklılar sanki?” yanıtını veriyor... Etkili yer değişikliği Geceleri verilen çeşitli davetlerde, sinema dünyasının profesyonelleri başka konuları konuşuyor, başka projeleri gündeme getiriyor. Ayaküstü de olsa, filmlerin daha fazla ülkeye satımını sağlamak için ilişkiler kuruluyor. Yeni yapım köprüleri kurulmaya çalışılıyor. Farklı festivallerden davetler alınıyor... Burada ilk kez geçen yıl açılan Türk Sineması standı, bu yıl yine Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle son anda karar verilmesine karşın, Ankara Sinema Derneği’nin deneyimi ve Kanada’da yaşayan sinema tutkunu bir avuç genç insanın özverili çalışmalarıyla başarıyla yaşama geçirilmiş görünüyor. Geçen yıl uzak bir mekânda verilen davet, geçen haftadan hoş bir anı olarak, bu kez festivalin tam göbeğine, Belle Lightbox binasının üst katındaki geniş terasa taşınırken gündemde yine BaBa ZuLa var. Müzik, sinemayı ve geceyi tamamlıyor. ‘Bridget Jones’un Bebeği’ adlı film konuyu 10 yıl önce Mark Darcy ile mutlu sonda bıraktığımız Bridget Jones’un ‘anne’ olarak başından geçenlerle devam ettiriyor. Yeni haftaya dört yeni film Bu hafta gösterime içerik ve kalitesiyle birbirinden farklı dört yapım dahil oluyor. Bunlardan en ‘popüler’ ancak eleştirmenlerce epey beğenileni olan “Bridget Jones’un Bebeği”, konuyu 10 yıl önce Mark Darcy ile ‘mutlu son’da bıraktığımız Bridget Jones’un ‘anne’ olarak başından geçenlerle devam ettiriyor. Jones bu kez, 40’lı yaşlarında, boşanmış ve hayata yeniden atılan, bekâr bir kadın olarak karşımıza çıkıyor. Darcy ile ayrıldıktan sonra haber yapımcılığı işine daha sıkı sarılan, çevresini eski ve yeni arkadaşlarıyla donatan Jones’ta belki de değişmeyen tek şey, yine sakarlığı. Serinin üçüncü filminde başroller yine Renée Zellweger ve Colin Firth’e ait, ancak bu sefer kendilerine aktör Patrick Dempsey de eşlik ediyor. Yönetmen koltuğunda ise ilk filmde olduğu gibi yine Sharon Maguire var. Haftanın öteki yerli, kıymetli filmi “Kalandar Soğuğu” ise, özellikle “Altın Portakal En İyi Kadın Oyuncu Ödülü” almış olmasıyla dikkat çekici. Mustafa Kara’nın yönettiği film, sisler içerisindeki Karadeniz’in bir dağ köyün Mustafa Kara’nın yönettiği ‘Kalandar Soğuğu’, sisler içerisindeki Karadeniz’in bir dağ köyünde, küçük ailesiyle yaşayan Mehmet’in hikâyesine odaklanıyor. de, küçük ailesiyle yaşayan Mehmet’in hikâyesine odaklanıyor. Yönetmen Kara’nın da kamera önüne geçtiği yapımın film müzikleri ise Eléonore Fourniau imzalı. Bu haftaki ‘aksiyon’ filmi ise Michael German’ın bir hikâyesini beyazperdeye uyarlayan senarist yönetmen Daniel Ragussis’ten geliyor. Filmde yılların ‘Harry Potter’ı Daniel Radcliffe’i, yasak ve tehlikeli bir maddenin yine yasadışı trafiğine engel olmaya çalışan ve bu arada da ırkçılarla mücadele eden Nate Foster adlı bir FBI ajanı olarak izliyoruz. Bu haftanın son filmi “Yıl dızlar da Kayar” ise, türün meraklıları için komedyen Yavuz Seçkin’in gerçek adı Saim olan “Borak” karakteriyle yaşadığı yeni macerayı, Levent Görgeç’in senaryosuyla beyazperdeye taşımış. Filmin başrolünü de üstlenen Seçkin’e başrolde Larissa Gacemer, Ali Erkazan ve Serenay Aktaş eşlik ederken, filmin kadrosunda Ali Rıza Tanyeli, Veysel Diker, Altan Erkekli, Altan Gördüm ve Ümit Karan yer alıyor. Konuk oyuncu olarak ise, Saba Tümer, Bülent Serttaş ve Mesut Yar, yapımın sürprizleri olarak sunulmuş. l Kültür Servisi Borges’in özgün ‘Babil Kitaplığı’ yazmaları bulundu Dünyaca tanınmış yazar Jorge Luis Borges’in en sevilen toplu hikâyelerinden “Babil Kitaplığı”nın özgün el yazmaları, ilk defa Arjantin Ulusal Kütüphanesi’nde sergilenecek. İlgili metinlerin, 10 gün önce kütüphane müdürü Alberto Manguel tarafından Pedro Aranha do Lago isimli bir koleksiyonerin bilgi ve belge yığını arasında keşfedildiği ve artık kütüphanenin koruması altına alındığı duyuruldu. Manguel, keşfedilen metnin ‘otantik bir hazine’ değerinde olduğunu belirterek, tahmini maddi değerinin ise en az 500 bin dolar olduğunu ifade etti ve şunları kaydetti: “Bu tür yazmaların kaçınılmaz bir maddi değeri olduğu kadar, sembolik değeri de var. Bunlar, evrensel sembolleri ortaya koyan nadir elemanlardır ve biz bu elemanlardan birini, Borges’e ve onun, bugün İnternet ile pekalâ ilişkilendirebileceğimiz Babil Kitaplığı kavramına borçluyuz.” Babil Kitaplığı”, ilerleyen yaşlarında görme engelli hale gelen yazarın günümüz evrenine bir metafor olarak kaleme aldığı çok sevilen edebi şekliyle ilk kez 1941’de İspanya’da yayımlanan bir öykü seçkisinde yer almıştı. 1986’da ölen Borges, aynı zamanda 1955 ve 1973 arasında da Ulusal Kütüphane’nin direktörlüğünü üstlenmiş profesyonel bir kütüphaneci idi. Yazarın kitapları, Türkiye’de de bir çok okur tarafından ilgiyle karşılanıyor. Datça Yazarlar Kampı’na ‘2. Baskı’ Bu yıl 13 19 Haziran arasında “Spoken Word Istanbul” kültür ve edebiyat girişimi öncülüğünde yapılan uluslararası Datça Yazarlar Kampı, gördüğü büyük ilgi üzerine 24 30 Ekim arasında da tekrar edilecek. Muğla’nın güneybatısında bir tepedeki tek katlı otelde yapılan etkinliğin bu seferki organizasyonuna 9 Ekim’e kadar başvuru yapılabiliyor. Yaratıcı bireyler ve yazarların oluşturduğu “Spoken Word” girişimi, etkinliklerine her salı akşamı İstanbul Taksim Arsen Lüpen Bar’da devam ediyor. Bilgi: www. spokenwordistanbul.com C MY B