Katalog

Perşembe 1 Eylül 2016 EDİTÖR: ASLAN YILDIZ EfkaEnrAdolağisatnifiasteetdtiiİPBSDAEEDRĞRİFAAEONYERM’DINMEİLADDNİİĞSİINI Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın sürpriz zirvesi sonrasında İçişleri Bakanı Ala’nın görevinden ayrıldığı açıklandı. Yerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Soylu getirildi İçişleri Bakanı Efkan Ala, dün sürpriz bir şekilde görevinden istifa etti. Bu istifanın Ala’nın 15 Temmuz darbe giri şimi sırasında ve sonrasında Fethullahçı Te ALİCAN ULUDAĞ rör Örgütü’ne yönelik operasyonlarda sergilediği perfor manstan memnun olmayan Cum hurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın is teğiyle gerçekleştiği belirtildi. Ala’nın yerine ise darbe gecesi TRT’ye giderek darbecilere karşı mücadele görüntüsü veren Çalış ma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sü leyman Soylu getirildi. Ala, Tür kiye Cumhuriyeti tarihinde göre vi süresince en fazla katliamın ya nelik Artvin’deki suikast girişi şandığı İçişleri Bakanı oldu. mi, son olarak Gaziantep’te 60 ki Yıldırım hükümetinde ilk kabi şinin öldüğü IŞİD katliamı olay ne değişliği dün beklenmedik bir larının Ala’ya yönelik bu mem isim ile gerçekleşti. Erdoğan’ın nuniyetsizliği artırdığı belirtildi. günlük programında yer alma Ala’nın darbe gecesi Erzurum’dan masına karşın dün saat 19:00’da uçakla Ankara’ya dönmesine kar Yıldırım’la bir görüşme son an şın meydanlara inmeyerek Esen da programa eklendi. Saray’a çı boğa Havalimanı’nda bir hangar kan Yıldırım, görüşmenin ardın dan olayları takip etmesi ve tali dan Çankaya Köşkü’nde bir açık matları vermesi eleştiri konusu lama yaptı. Ala’nın istifa ettiğini olmuştu. Darbenin istihbaratının duyuran Yıldırım, “İçişleri Baka onceden alınmamasi ve bu olay nımız Efkan Ala’nın istifasıyla bo da yasanan istihbarat zafiyeti de şalan bakanlığa Çalışma ve Sosyal Ala’nın gitmesinde etkili oldu. Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, boşalan Çalışma ve Sosyal Gü Tartışılan sözü venlik Bakanlığı’na da Genel Baş Ala, son olarak bir dö kan Yardımcısı Dr. Mehmet Mü nem Emniyet İstihbarat Daire ezzinoğlu atanmıştır. Başkanlığı’nın 7 bin ça Ala’ya yaptığı hizmet lışanının 6 bin 500’nün lerden dolayı teşek FETÖ örgütüne bağlı ol kür ediyorum” dedi. duğunu, emniyetteki da ‘At değiştirdi’ ire başkanlarının yüzde 90’nun da yine cemaat Yıldırım, Ala’nın çi olduğunu kaydetmiş görevi bırakmasını is ti. 2013’te bakanlık gö tifa olarak açıkladı. revine geldiğinde 81 ilin Ancak istifanın perde 74’ünün emniyet müdü arkasında durumun rünün de cemaat yapı daha farklı olduğu be lanmasından olduğunu lirtildi. Alınan bilgi İÇİŞLERİ BAKANI açıklayan Ala’nın sözleri ye göre, Ala’nın göre SÜLEYMAN SOYLU çok tartışılmıştı. vi bırakmasını bizzat Erdoğan istedi. Hatta Koltuğu kaptı Erdoğan’ın, istifa ön Soylu’nun İçişleri Ba cesi Soylu ve Müez kanı olarak tercih edil zinoğlu ile görüşmesi mesinde ise özellikle dar dikkat çekti. 15 Tem be gecesinde, sergiledi muz sonrasında Ha ği “performansın” etki kan Fidan ve Hulu li olduğu belirtildi. Soy si Akar’ın görevden lu, darbe girişimi sırasın alınması istekleri da basılan TRT’nin önüne ne karşı “Dere geçer giderek darbeci askerle ken at değiştirilmez” diyen Erdoğan’ın buna karşılık Ala’yı istifa ettirmesinin kulis ÇALIŞMA BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU rin gözaltına alınması sürecini takip etmiştı. Kabine içinde darbe gecesi sokağa inen tek bakan lerde bir çok gerekçe Soylu’ydu. Soylu, atama si ortaya atıldı. nın kendisi için sürpriz olduğunu ‘Ala pasif kaldı’ Özellikle Erdoğan’ın son dö söyledi. 1725 Aralık’ı bastırdı nemde Ala’nın performansından 1725 Aralık operasyonunun memnun olmadığı, Ala’nın ar ardından 26 Aralık 2013’te İçiş tık yorulduğu ve Fethullahçı Te leri Bakanlığı’na getirilen Ala, rör Örgütü ile mücadelede talep Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın leri yeteri düzeyde yerine geti oğluna kadar uzanan operasyonla remediği dile getirildi. 15 Tem rın durdurulmasında, polis şefle muz darbe gecesi Ala’nın pa rinin görevinden alınmasında bi sif kaldığı yorumları yapılırken, rinci rol aldı. Kabinenin en şahin 15 Temmuz sonrası PKK’nin ey isimlerinden biri olan Ala, emni lemlerini artırması, Elazığ Emni yet içindeki cemaate yakın polis yet Müdürlüğü başta olmak üze ler ile vali ve bürokratların görev re Doğu ve Güneydoğu’da yaşa den alınması, paralel yapı soruş nan çok sayıda patlama, CHP li turmaları kapsamında tutuklan deri Kemal Kılıçdaroğlu’na yö masında da aktif rol oynadı. Dolmabahçe karesinde bakan kalmadı İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın görevinden istifa etmesinin ardından Dolmabahçe Mutabakatı’nda hükümeti temsil eden herkes görevinden ayrılmış oldu. AKP ile HDP arasında 10 maddelik anlaşmanın imzalandığı ‘Dolmabahçe Mutabakatı’ fotoğrafına giren Yalçın Akdoğan ve Mahir Ünal, Başbakan Binali Yıldırım’ın başkanlığında kurulan 65. Hükümet kabinesine alınmamıştı. Fotoğrafta devlet adına bulunan Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu halen görevine devam ediyor. Çözüm sürecinin askıya alınmasının ardından Dolmabahçe karesinde yer alan HDP’liler Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder ve İdris Baluken hakkında ise çeşitli suçlardan çok sayıda fezleke hazırlandı. İÇİŞLERİ, MİT VE ÜST DÜZEY BÜROKRASİDE GÖREVDEN ALMALAR BEKLENİYOR Operasyonlar hızlanabilir EMİNE KAPLAN Efkan Ala’nın sürpriz biçim leri arayıp talimat verirken, Ala ortada çok görünmedi. Süleyman Soylu da o ge de içişleri Bakanlığı’ndan is ce çok aktifti. Darbe girişimi tifa ettirilmesi, AKP kulisle sonrası Emniyet’te operas rinde şok etkisi yarattı. Par yon yapıldı, ancak bakanlık ti kulislerinde, Ala’nın ba bürokrasisi ile vali ve kay kanlık bürokrasisi başta ol makamlara yönelik operas mak üzere cemaatle müca yonlarda zayıf kalındı. dele için yapılan operasyon Kendi belirlediği bü larda yavaş kaldığı, bu ne rokrasi: Ala, bakanlık bü denle görevden alındığı de rokrasisi, valiler ve kayma ğerlendirmesi yapılıyor. kamları belirleyen isim. Ken Ala’nın İçişleri bürokrasi di atadığı bürokrasiye angaje ne yabancı olan Süleyman olmuş olabilir. Operasyonla Soylu’nun atanmasıyla MİT rın hızlandırılması için İçiş başta olmak üzere üst düzey leri bürokrasisine yabancı bürokraside hızla görevden Ala, Erdoğan’ın güvendiği isimlerdendi. dışardan bir isme gerek du almaların yapılacağına dikkat çekiliyor. yulmuş olabilir. Bu açıdan da Süleyman Soy 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında lu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan AKP’nin parti teşkilatları ve yerel yönetim Yıldırım’a da yakınlığı açısından düşünüldü lerde başlattığı cemaat temizliğinin kabine ğü zaman en uygun isimlerden biri. ve parti yönetimine de sıçrayabileceği bek Saray ile ters düşmüş olabilir: Ala, lentisi bir süredir dile getiriliyordu. İAla’nın Erdoğan’ın isteği üzerine kabine dışında kal dün bakanlıktan istifa etmesi, parti kulisle dı. Bu sürece gelinmesinde bazı atamalar ve rinde ’sürpriz’ olarak nitelendirildi. Ala’nın görevden almalar konusunda Saray ile ters Erdoğan’ın isteği üzerine istifa ettiği konu düşmesi etkili olmuş olabilir. şulurken, istifanın nedenleri konusunda şu MİT ve üst düzey bürokraside değerlendirmeler yapılıyor: operasyon: Ala’nın yerine Süleyman Ala yavaş kaldı: Ala, İçişleri Bakanı Soylu’nun getirilmesiyle İçişleri bürokrasi olarak 15 Temmuz gecesi ve sonrasında ak si başta olmak üzere MİT ve kamu üst dü tif değildi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, dar zey bürokrasisinde sert bir operasyon dalga be gecesi İçişleri Bakanı’na bağlı olan vali sı yaşanabilir. l ANKARA ESKİ KABİNE YEMEĞİNDE ŞAŞKINLIK Başbakan Binali Yıldırım, programında saat 19.00’da Çankaya Köşkü’nde eski kabi nen buluşmaya eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Bülent Arınç, Yalçın Akdoğan, Ali Babacan, Meh ne üyelere verilecek akşam yemeği varken, sürp met Ali Şahin, Hayati Yazıcı, Cevdet Yılmaz, Be riz bir şekilde Saray’da Erdoğan ile bir araya gel şir Atalay, Emrullah İşler ve Cemil Çiçek de ka di. Yıldırım’ın Saray’da İçişleri Efkan Ala’nın istifa tıldı. Başbakan Yıldırım’ın Saray’da açıkladığı mi sını açıkladığı basın toplantısı, yemek için Köşk’e ni kabine değişikliği ile İçişleri Bakanlığı’na ata gelen isimlere de şaşkınlık yaşattı. Edinilen bil nan Süleyman Soylu’nun yerine Çalışma ve Sos giye göre, yemeğin gündeminde Yıldırım Hükü yal Güvenlik Bakanlığı görevine getirilen Mehmet meti’ndeki mini revizyon vardı. İlk kez düzenle Müezzinoğlu’nun da yemeğe katıldığı öğrenildi. Ala’nın yıkım tablosu 7Haziran 2015 seçimleri sonrasında bir süre İçişleri Bakanlığı görevinden uzak kalan Ala, geri döndüğünde çözüm sürecinin sona ermesiyle birlikte Güneydoğu’da birçok ilçede sokağa çıkma yasağı ilan ettirdi. Şırnak, Cizre, Silvan, Yüksekova, Nusaybin, Sur’daki operasyonlar kentlerin yıkımıyla sona erdi. Sur’da bir operasyon sırasında PKK ile polisler arasındaki çatışmalar sırasında Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi hayatını kaybetti. Hendeklerin kapatılmasına yönelik operasyonlarda yaklaşık 600 güvenlik görevlisi şehit oldu, bu dönemde 7 bin PKK’li etkisiz hale getirildi. Yine onlarca sivil, hayatını kaybetti. Yine Ala döneminde 20’ye yakın büyük terör saldırısı yaşandı, 500’ün üzerinde yurttaş yaşamını yitirdi: l 5 Haziran 2015 Diyarbakır patlaması: 5 kişi öldü, yüzlerce yaralı, l 20 Temmuz 2015 Suruç patlaması: 34 kişi öldü, 100’den fazla yaralı, l 10 Ekim 2015 Ankara Garı patlaması: 102 kişi öldü, 246 kişini yaralandı. l 23 Aralık 2015 Sabiha Gökçen Patlaması: 1 kişi öldü. l 12 Ocak 2016 Sultanahmet patlaması: 13 kişi öldü, 16 kişi yarandı. l 17 Şubat 2016 Ankara Patlaması: 28 kişi öldü, 65 kişi yaralandı. l 13 Mart 2016 Kızılay Patlaması: 34 kişi öldü, 125 kişi yaralandı. l 19 Mart 2016 Taksim Patlaması: 5 kişi öldü, 37 kişi yaralandı. l 27 Nisan 2016 Bursa Patlaması: 13 kişi yaralandı. l 1 Mayıs 2016 Gaziantep Patlaması: 2 polis şehit, 22 yaralandı. l 12 Mayıs 2016 Diyarbakır Patlaması: 16 kişi hayatını kaybetti. l 7 Haziran 2016 Vezneciler Patlaması: 11 kişi öldü, 36 kişi yaralandı. l 8 Haziran 2016 Midyat Patlaması: 2 kadın polis şehit, 2 sivil öldü. 34 kişi yaralandı. l 28 Haziran 2016 Atatürk Havalimanı Patlaması: 40 kişi öldü 100’den fazla kişi yaralandı. l 10 Ağustos 2016 Diyarbakır Patlaması: 5’i polis şehit 2 sivil öldü, 45 kişi yaralandı. l 10 Ağustos 2016 Kızıltepe Patlaması: 1 polis şehit, 3 sivil öldü. 52 kişi yaralandı. l 17 Ağustos 2016 Van Patlaması: 3 kişi ölü, 40 kişi yaralandı. l 18 Ağustos 2016 Elazığ Patlaması: 3 kişi şehit oldu. 146 kişi yaralı, l 20 Ağustos 2016 Gaziantep Patlaması: 56 kişi öldü, 69 kişi yaralandı. haber 3 Gelecek göz kırpıyor Dünya birçok açıdan yeni bir dünya. Daha doğru bir ifadeyle, eski dünyayla yeni dünya arasında bir alacakaranlık kuşağında. Soğuk Savaş’tan sonra bin yıl süreceği zannedilen düzen çatırdıyor. Yani tarihin sonu gelmedi. Serbest piyasa ekonomisi ve demokrasi sihirli bir formül gibi her yere yayılamadı. MacDonald’s bulunan iki ülkenin savaşmayacağı iddiası mesela Rusya ile Gürcistan’ın kısa savaşından sonra söylenmez oldu. Daha bir on sene önce büyük bir genişleme adımı atan AB önünü göremiyor. Bırakalım genişlemenin pekişmesini, Birleşik Krallık, AB’den çıktı çıkacak. Dünyanın neredeyse her yerinde demokratik değerler aşınmakta. 2008 ekonomik krizinin etkilerinin çoğu kişinin tahmin ettiğinden daha etkili olduğu anlaşılıyor. Öyle ki, krizden bu yana artan sistem karşıtlığı, yeni otoriter rejimlere iyiden iyiye yol açtı. Bu yeni otoriter rejimler, çoğulcu demokrasinin merkezi olma iddiasındaki AB’nin de içine sızdı. Macaristan ya da Polonya gibi örneklerde sızma çok açık. Ancak Avrupa’nın her yerinde sistem karşıtı partiler yükselişte. Bunların yükselişinin merkez partileri etkilememesi de düşünülemez. Yakın bir gelecekte AB sathında popülist, milliyetçi, yabancı düşmanı ve içe kapanmacı iktidarların ardı ardına iktidara gelmesi büyük bir sürpriz olmayacak. ABD’de de bu riskten uzak değil. Başkanlığa aday olacağı bile düşünülmeyen Donald Trump’ın Amerikan toplumunda ciddi bir karşılık bulması bu genel gidişatın bir parçası. Putin zaten malum. İsrail’de Netanyahu ya da Hindistan’da Modi de aynı şekilde. Türkiye de bu yeni “özgürlükçü olmayan demokrasi” ya da “yeni otoriter rejimler” arasında yer alıyor. Bu köşede, bu meseleye birçok defa değinildi. Yabancı medya ve akademi çevrelerinde de bu mesele hakkında yazılıp çizilmeye devam ediyor. Velhasıl, küresel bir sistem sorunuyla karşı karşıyayız. Bir geçiş dönemindeyiz. Geçiş döneminin içindeyken geçişin sebeplerini anlamak zordur. Gazeteci Paul Mason’ın verdiği örnekle: Shakespeare, feodalizmden erken kapitalizme geçmekte olan bir toplum hakkında yazıyordu. Henüz daha kavramların adı bile konmamışken, eserlerinde büyük bir toplumsal dönüşümün insanların duygu, fikir ve davranışlarındaki etkilerini anlatıyordu. Dünya da muhtemelen yeni bir sisteme doğru ilerliyor. Kimi iktisatçıların teorize ettiği şekilde, sanayii devriminden bu yana yaşanan dördüncü iktisadi döngünün sonuna gelmiş bulunuyoruz. Yeni teknolojilerin de katkısıyla bir sonraki döngünün ve sanayii devriminin arifesindeyiz. Gelgelelim, elimizdeki iktisadi sistem yetersiz kalıyor. Buna son elli senenin getirdiği tüketim toplumu ve bireyselleşme de eklenince, karşımıza 30’ları andırır bir manzara çıkıyor. Manzara korkutucu. Ancak daha iyi bir gelecek de bazen bize göz kırpıyor. Sistem karşıtlığı sadece sağdan ve otoriter rejim hasretinden kaynaklanmıyor. “Başka bir dünya mümkün” sloganında somutlaşan, yeni bir iktisadi ve toplumsal düzenin işaretleri yok değil. Bütün eksiklerine, acemiliklerine, dağınıklığına rağmen bu yeni düzen bazen Gezi’de göz kırpıyor, bazen Occupy hareketinde, kimi zaman İspanya’da Podemos’la kimi zaman ABD’de Bernie Sanders’la. Bu alacakaranlık kuşağı ne kadar sürer, insanlığa nelere mal olur bilinmez. Bilinmesi gereken hep modernlikle özdeşleştirilen kapitalizmin yeni teknolojik gelişmeler ve toplumsal talepler karşısında köhnemiş olduğu gerçeğidir. Yeni otoriter rejimlere direnmeye devam. Ancak onların hükmü bittikten sonra yeni bir gelecek çok uzakta değil. Bir süredir bize göz kırpıyor. Yeter ki geleceğin çağrısına yanıt verelim. Kapitalizmden sonrasını düşünmeye başlayalım. Zira çok uzakta değil. C MY B