16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA ‘Siyahların Yaşamları Değerlidir’ hareketi Britanya’da yolları kapadı ABD’de polisi siyah katliamıyla mücadele eden “Siyahların Yaşamları Değerlidir” (Black Lives Matter) hareketi Britanya’da harekete geçti. Polis şiddetini protesto için dün başkent Londra’daki Heathrow Havaalanı’na girişi engelleyen aktivistler, Manchester, Bir mingham ve Nottingham şehirlerinde de yolları kapattı. Müdahale eden polis 10 kişiyi gözaltına aldı. Eylemler siyah genç Mark Duggan’ın 2011’de Londra’da sokakta polis tarafından öldürülmesi ve ülke çapında isyan çıkmasının 5. yıldönümünde düzenlendi. Cumartesi 6 Ağustos 2016 [email protected] TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Barzani’nin kıskacında [email protected] 7 Irak Kürt yönetiminin marttan beri Semelka Sınır Kapısı’nı kapatması yüzünden Rojava’da kıtlık yaşanıyor. Yine de SDG, Minbiç’in yüzde 90’ını IŞİD’den kurtardı Suriye’nin petrol ve tahıl açısından zengin kuzeyinde Rojava adı altında özerk yönetim kuran, hatta federasyon ilan eden Kürtlerin ekonomik başarı hayallerinin şimdilik suya düştüğü belirtildi. Rojava’nın her taraftan kuşatılmış ve yardıma bağımlı bir ada gibi gözüktüğünü aktaran Fransız haber ajansı AFP, Suriyeli Kürtlerin bu durumdan doğudaki Semelka Sınır Kapısı’nı kapatan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani’yi sorumlu tuttuğunu belirtti. Örneğin Kamışlı’daki eczane rafları büyük oranda boş. Umutsuzca ilaç arayan müşterilerini gösteren eczacı Mustafa Ebdi “Çoğu ilaç yok. Ameliyatlarda kullanılan genel anestezi ilaçları da diyabet ilaçlarını da bulamıyoruz” dedi. Zaruretin sebebi bölgenin kapana kısılmış hali. Fransız Ortadoğu uzmanı Fabrice Balanche “Ekonomik durum kötü, çünkü Kürt kantonları kuşatılmış halde. Güneyde IŞİD, kuzeyde Türkiye var” dedi. Ankara’nın “terörist” muamelesi yaptığı PYD ile kriz halindeki Barzani’nin de Semelka’yı canı istediğinde kapadığına dikkat çeken Balanche, bunun sonucunda Rojava’nın tek resmi ticaret yolunun önceden hiçbir uyarı olmaksızın sık sık devredışı kaldığını belirtti. Rojava’da 1 kilo şeker beş ay önce 175, şimdiyse 800 Suriye Lirası. Un 25’ten 125 liraya fırladı. Kamışlı pazarında dolaşırken karaborsadan şikayet eden Muhanned Carba “Fiyatlar tümüyle satıcıların vicdanına kaldı” dedi. Genel kanı, Barzani’nin Ankara’nın da bastırmasıyla 17 Mart’taki federasyon ilanına misilleme yaptığı. Sınır kapısında çalışan Siyamand Usman, IKBY’den Rojava’ya giren malların marttan beri yüzde 90 azaldığını, günlerce güneş altında bekleyen malların büyük ödemeler karşılığı alınabildiğini belirtti. BM bir aydır Kamışlı’da muhtaç durumdaki 300 bin kişiye yardım taşıyor. Özerk yönetim danışmanlarından Badran Jiya Kurd, yardım taşımayla sorunun çözülmeyeceğini belirtip “Rojava’yı askeri açıdan destekleyen güçler ekonomik açıdan desteklemiyor” dedi. Bu arada YPG liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), 67 gündür devam eden operasyonda Türkiye sınırına yakın Minbiç’in yüzde 90’ını IŞİD’den kurtarmayı başardı. Tamamen kurtarılmasının eli kulağında. Rus pilotlar Nusra’da Pazartesi Suriye’nin İdlib vilayetinde düşürülen Rus helikopterinde ölenlerin Nusra Cephesi’nin (Şam’ın Fethi Cephesi) elinde olduğu öğrenildi. Sputnik’e konuşan bir kaynak “Cesetler Nusra’nın Suudi komutanı Muhammed Muheysni’nin elinde” dedi. IŞİD 3 bin sivili kaçırdı Irak’ta ise IŞİD’in Kerkük civarından kaçmak isteyen 3 bin sivili kaçırdığı, 12’sini infaz ettiği BM tarafından rapor edildi. Kerkük’ün batısındaki Havice Dicle Nehri’nin doğusunda IŞİD’in elinde kalan son bölge. Semelka Sınır Kapısı kapalı olduğundan Irak Kürdistanı’ndan dönen Suriyeli Kürtler, Dicle Nehri’ni tekneyle aşarak Rojava’ya varıyor. MÜSLİM: Ankara Esad’ın ayağına gidecek PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, Ankara’nın İsrail ve Rusya’nın ardından Suriye politikasını da değiştirme sinyallerini şöyle yorumladı: “Erdoğan Kürtler hak elde etmesin diye taviz veriyor. İster Suriye’de ister Türkiye’de ya da başka yerde olsun, yeter ki Kürtler bir hak elde etmesin diye taviz veriyorlar. Rusya ve İsrail’in ayağı Müslim na gittiler. Şimdi de Esad’ın ayağına gidecekler.” Sputnik’e konuşan Salih Müslim “Türkiye’deki askeri darbe girişimine dair ne düşünüyorsunuz? PKK lideri Abdullah Öcalan’ın darbe uyarıları haklı mı çıktı” sorusunu şöyle yanıtladı: “Öcalan’ın tahminleri doğru çıktı. Darbe yapmaya çalışanlar, en fazla Kürt meselesiyle uğraşanlardı. AKP bunlardan kurtulmak istiyordu. Bunlar Kürt sorununu bitiremediler.” ‘NÜKLEER SİLAHLAR Biden: Kardeş ve sonsuza kadar arkadaş ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Twitter’da “Joe” ve “Barack” yazılı “sonsuza dek en iyi arkadaş bileklikleri” fotoğrafını paylaştı. Michelle Obama da (altta) kutlama tweetinde “Bu gülüş hala her sabah beni etkiliyor” dedi. Barack Obama’dan feminist manifesto ABD Başkanı Barack Obama, önceki gün 55. yaşını kutlaması şerefine kadın dergisi Glamour’da bir yazı yayımladı. Web sitesinin ardından eylül sayısında da basılacak olan yazıda Obama bir kez daha feminist olduğunu ilan etti. Erkeklere de cinsiyetçilikle savaşma çağrısı yaptı. Kadınların kazanımlarıyla kızları Malia ve Sasha için hayatın büyükannelerininkinden çok daha iyi olacağını belirtip “Herkes eşit olduğunda, hepimiz daha özgür olacağız” dedi. Tüm erkeklere çağrı Eşi Michelle’in yoğun bir iş hayatının yanı sıra kızlarını yetiştirdiği, bu görevin adil olmayan bir şekilde Michelle’nin üzerine kaldığını anlatan Obama, “Kızlarımıza ağırbaşlı, oğullarımıza ise iddialı olmalarını öğreten, kızlarımızı sesini çıkardığı için, oğullarımızı gözyaşı döktüğü için eleştiren an layışı değiştirmeliyiz. Erkeklere kadınların varlığını ve başarısını bir tehdit olarak görmelerini öğreten anlayışı değiştirmeliyiz” dedi. Feminist olmasının kızları için önemli olduğunu belirtirken “artık bütün erkeklerden beklenen bu” ifadelerini kullandı. Türkiye’de tehlikede’ ABD’li uzmanlar, darbe girişimi sonrası Türkiye’de nükleer silah tutmanın iyi fikir olmadığını açıkladı Darbe girişiminin ardından ilişkilerin gerildiği ABD’nin İncirlik Üssü’ndeki nükleer bombaları uzmanları düşündürüyor. Her ne kadar yeraltındaki yüksek güvenlikli sığınaklarda saklanıyor ve elektronik onay kodu girilmeden kullanılamıyor olsa da uzmanların görüşü “Siyasi istikrarın olmadığı Türkiye’de nükleer silah tutmak iyi bir fikir değil” yönünde. Amerikan devletinin finanse ettiği medya portalı Voice of America (VOA), “otoriter lider” diye nitelediği Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın darbe girişimi sonrası kitlesel tasfiyesini dünya liderlerinin tedirginlikle karşıladığını belirtti. Aynı tedirginliğin nükleer politikalar uzmanlarında da başladığını aktardı. ABD Kongresi’ne bağlı Araştırma Servisi’nde görevli uzman Amy Woolf, stratejik bombardıman uçakları, F16 ve F4’lerde kullanılabilen B61 tipi termonükleer silahtan İncirlik’te 50 tane bulunduğu nu belirtti. Woolf “Avrupa kentlerinde 200 tane B61 var. Caydırıcılıklarının yanısıra NATO üyelerini birbirine kenetleyen bir öneme de sahip” dedi. ‘El koyabilir’ Middlebury Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü uzmanı Jeffrey Lewis, nükleer silahların Türkiye’den kaldırılmasını savunanlardan. Darbenin ardından İncirlik’teki Türk komutanın kelepçelenip götürüldüğünü hatırlatıp “İşte sorun tam da bu” diyen Lewis, “Uzun vadede Türkiye’nin bombalara el koymaya niyetlenmeyeceğinin garantisi yok. Siyasi istikrarın olmadığı bir ülkede nükleer silah saklamak iyi bir fikir değil” vurgusu yaptı. Hoover Enstitüsü uzmanı Kori Schake ise Türkiye’nin ABD nükleer silahlarıyla korunduğunu hissettiğini, bu garanti kalkarsa, kendi nükleer silahlarını geliştirebileceğini, hatta İran ve Rusya ile ittifak kurabileceğini belirtti. Almanların yüzde 80’i Türkiye’ye karşı Düzenli yapılan Almanya’nın Trendi anketinde Alman katılımcıların yüzde 80’i Türkiye’nin orta ve uzun vadede AB’ye alınmasına karşı çıktı. Bu oran Nisan 2014’te yüzde 61, Nisan 2016’da da yüzde 68’di. Son ankette Türkiye’nin AB üyeliğine destek yüzde 15’te kaldı. Avusturya Başbakanı Christian Kern’in “AB’nin Türkiye ile müzakereleri bitirmesi” çağrısına Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “Önce kendi ülkesine baksın. Avusturya radikal ırkçılığın başkenti” yanıtını verdi. Bu kez Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz “Ankara’yı kullandığı kelimeleri, attığı adımları yumuşatmaya ve ev ödevini yapmaya çağırıyorum” dedi. Plazo de Mayo Anneleri’nin kurucusu Bonafini hakkında tutuklama kararı Arjantin’de 1976’daki askeri darbe kemede ifade vermeye çağrılmıştı. de kaybolan çocukların izini süren İki kez reddedince hakkında tutuk “Plaza de Mayo Anneleri” grubunun lama emri çıkarıldı. Önceki gün in 87 yaşındaki lideri Hebe de Bonafi san zinciri oluşturan çok sayıda ki ni hakkında tutuklama emri çıkarıl şi, polislerin Bonafini’yi götürmesi dı. Bonafini, Plaza de Mayo Annele ne izin vermedi. Mayıs Meydanı’nda ri tarafından düşük gelirli ma açıklama yapan Bonafi, kendi hallelerde ev, okul ve sağ sine savaş açan hukuk siste lık merkezi inşa etmek için minin darbe dönemindeki başlatılan ve 2011’de durdu suçları hâlâ aydınlatmadığını rulan proje için ayrılan mil söyledi. Tutuklama kararının yonlarca doların başka şir ardında sağcı Devlet Baş ketlere aktarıldığı id kanı Macri’nin olduğu diaları üzerine mah nu ileri sürdü. ‘Sadece haşemalılar günü’ ilan eden su parkı Fransa’yı karıştırdı Kamuya açık yerlerde burkanın yasak olduğu Fransa, bu kez ‘haşemayı’ tartışıyor. Marsilya kentinde bir su parkını kiralayan Müslüman kadın derneğinin, üyelerine tesiste erkek öğretmenlerin de bulunacağından ötürü bikiniyle gelmemeleri uyarısında bulunması ülkede yeni bir tartışma başlattı. Derneğin 10 Eylül’de sadece üyelerin katılabileceği havuz etkinliği ilanında “Tesiste elbette erkek yüzme hocaları olacak. Su par kı yetkililerinden haşema için istisnai onay aldık” demesi her siyasi kesimin tepkisine yol açtı. Sol Parti “provokasyon” derken merkez sağcı Cumhuriyetçiler “Bu girişim, bireysel haklarla değil, kadınlık onuruyla ve temel ilkelerle ilgilidir. Bu kendi bölgesini belirlemek isteyen radikal islamcıların görünen ifadesidir” dedi. Aşırı sağcı Ulusal Cephe birlikte yaşama idealinin öldüğünü iddia etti. Yerel yönetim haşema gününü yasaklamakla tehdit etti. Katil, sinsi, riyakâr, maşa, hain… Erdoğan FETÖ’cülerin vasıflarını böyle sıralıyor: “Katildir, riyakârdır, sinsidir, hırsızdır, gaspçıdır, haindir, maşadır!” Profil ne denli vahşi değil mi? Erdoğan bunları sıralarken biz de bir yandan misal Şemdinli iddianamesi savcısı Ferhat Sarıkaya’nın itiraflarını okuyoruz. Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt’ı Şemdinli olaylarına ilişkin “çete kurmakla” suçlayan o yılların Van Cumhuriyet Savcısı, Genelkurmay Başkanlığı’na çıkmaya hazırlanan Büyükanıt’ı Gülen Cemaati’nden gelen talimatla özel hedef yaptığını ve de cemaatten yıllar boyu para aldığını açıklıyor. Halen inanılmaz ama böyle! Ankara Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapan Sarıkaya aynı zamanda Van 100. Yıl Üniversitesi’ndeki ilk Fethullah operasyonunda düğmeye basan ve Van Üniversitesi rektörü Yücel Aşkın’la Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı’yı asılsız suçlamalarla tutuklattıran savcı. Arpalı suçsuzluğunu hapishane duvarları ardından kimseye duyuramadığını anlayınca çamaşır ipiyle kendisini astı. Badirenin ilk habercisi Olayı ilk işittiğimde azap duymuştum. 11 yıl arayla geriye baktığımda duyduğum azap katlanıyor. Türkiye “hukuk devleti” bağlamında zira Arpalı intiharının yaşandığı 2005 yılından bugün eğer mümkünseçok çok daha gerilere savruldu. AB ile müzakerelerin açıldığı 2005’te zevahiren de olsa sözde bir “hukuk devleti” arayışı vardı. Kopenhag Kriterleri gündemdeydi. Dönemin Başbakanı Erdoğan “Üstünlerin hukukunu değil hukukun üstünlüğünü kurmak istiyoruz” diye iddialı laflar ediyordu. Ergenekon, Balyoz rezaletleri yaşanmamış; toplu akıl tutulmaları, vicdan nasırlaşmaları ortaya çıkmamıştı. Ne ki bir sabah uyandığımızda Aşkın ve Arpalı’nın; özünde laikİslamcı kırılmanın ilk büyük felaket habercisi olarak boy veren haksız tutuklanmaları ile karşılaşmıştık. Rektör Aşkın ile Genel Sekreter Yardımcısı Arpalı, o dönemde Teziç’in başında bulunduğu YÖK’ten bir izin gerektirmeyen “çıkar amaçlı suç örgütü” suçlaması ve “tarihi eser kaçakçılığı” yanında “yolsuzluk” gibi hayali suçlamalarla içeri atılmışlar, Arpalı’ya Aşkın’ı ele vermesi karşılığında yakayı sıyıracağı söylenmiş, Arpalı bu alçaklığı kendine yediremeyip intihar etmişti. Tabloyu ilk o gördü Kendinizi bir an Arpalı’nın yerine koyun: Suçsuzsunuz. Aylardır haksız ve hukuksuz hapiste tutuluyorsunuz. Hakkınızda iddianame bile yazılmamış. Ve ülkede o güne değin hiç görülmemiş bir pilot davanın “kurbanı” seçildiğinizi fark ediyorsunuz. Yılanların bu ininden sizi kurtarabilecek, çekip çıkarabilecek hiçbir güç yok. Sığınabileceğiniz adalet yok. Sizi aklayabilecek, güvenebileceğiniz bir mahkeme yok. Mahkemeler görünürde çünkü size artık “düşman” gözüyle bakan ve böcek gibi ezmek isteyen bir gücün eline geçmiş. Artık ne söyleseniz, ne deseniz boş. Kamuoyu ya ayırdında değil, ya kayıtsız. Ne yaparsınız? Bu çaresizlikle, adaletsizlikle nasıl baş edersiniz? Türkiye’de halihazırda yaşadığımız sistemi ilk deşifre eden ve kafasına meteor çarpan birinin şokuyla tabloyu ilk okuyan kişi olan Arpalı bu noktada işte çamaşır ipinin biricik kurtuluş olduğuna hükmediyor... İnsan bu umarsızlığı, hele de bugün, bildiklerimizden sonra öyle iyi anlayabilir ki... Arpalı’nın ismini ne zaman görsem ürperirim. Enver Arpalı, bu ülkede “hukuk devleti” ve “insan hakları” ile kopuşu simgeleyen ilk yol ayrımının adı çünkü. Arpalı’yı “çamaşır ipine” mahkum eden savcı şimdi çıkmış “itirafçı” gibi soğukkanlı bir “tanık” sıfatıyla konuşuyor. Kamuoyu öyle görünüyor ki akıl uçuran tüm diğer haberler arasında bunu da sineye çekmeye hazır. Ne diyelim? Cümlemizi “Allah affetsin!” ‘Ofis anayasaya aykırı’ Türkiye’nin Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı Yurtdışı Koordinasyon Ofisi kurarak Kuzey Kıbrıs’ın eğitim, kültür, spor faaliyetlerine müdahale etmesine yönelik yasa KKTC Anayasa Mahkemesi’nde kısmen reddedildi. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın 6 soruyla görüş isteğini değerlendiren AYM, yasanın sadece yurtlar maddesini anayasaya aykırı buldu. Bu arada cumhurbaşkanının uluslararası anlaşmaları onaydan önce görüş için Anayasa Mahkemesi’ne gönderme yetkisini de onayladı. Akıncı’nın yasayı anayasaya aykırılık görüşü ile meclise geri göndermesi bekleniyor. Yasayı protesto eden Reddediyoruz Platformu kararı “kazanım” ilan etti. C MY B nilgun@
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle