14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 28 Ağustos 2016 6 Şiddet dalgası içinde yaşamı kucaklamak zor çocuğum, zor. PKK son 10 gündür güvenlik güçlerimize saldırıyor, kan gölünde boğulmamızı, hayatı yaşanır olmaktan çıkarmak istiyor... Ey vicdansızlar! Ey insanlıktan nasibini alamayanlar! Bu şiddeti nereye dek sürdüreceksiniz? Bu toplum öfkenin, kinin, nefretin değil, sevginin, dayanışmanın çiçeklendiği bir süreci yaşamak istiyor... Biraz sevda, biraz ayışığı... O viran evlerin yalnızlığının soluk alıp verdiği sonbahar, yüreğimizdeki umudu ölümlerle paramparça etse bile biz dayanışma ruhumuzu yitirmedik... Bunca acıları, hüzünleri içimize gömdük... Gaziantep’te o çocukları öldürdünüz, insanların hayatlarını çaldınız... 10 gün içinde Van, Bitlis, Elazığ saldırılarına önceki gün Cizre’yi eklediniz. PKK, IŞİD, FETÖ vb. Sözün bittiği yerde olsak bile bu ülkede amacınıza ulaşamayacak, kan gölünde boğulacaksınız!.. 15/16 Temmuz, yeni bir ruh yarattı toplumda... Ortak paydada buluştuk hayatın yamacında... Teröre karşı tüm siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, sendikalar ortak mücadele ederler Ocaklar söndü, yürekler yandı... se kan gölünden beslenenler bu coğrafyada barınamazlar. Kardeşlik hukuku güzel yurdumda yeniden canlanacak, yeniden hayata tutunmaya çalışacağız hep birlikte. Ne teröre geçit vereceğiz ne de darbelere... Ocaklar sönmeyecek... Yürekler yanmayacak... Ağır bedeller ödenmeyecek... İnsanca yaşamak için varımızı yoğumuzu ortaya koymanın zamanı geldi de geçiyor. Kültürel, demokratik insan hakları, temel hak ve özgürlükler... Bunlar hayatın birer parçası... HHH Her darbeden, darbe girişiminden örgütlü toplumlar ders çıkarır... Hiçbir zaman militarizme doğru koşmayacaksınız. Eğer koşarsanız gün gelir militarizm size koşar. Çare demokrasidir, özgürlüklerdir; Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Ermeni, Süryaninin bu coğrafyada barış içinde yaşamalarıdır. İnsanca yaşamak bu coğrafyada yaşayan her kimlikten, her mezhepten, inançtan tüm insanlarımızın hakkıdır... Kin ve nefret tohumları ekip kör terörü yaşam biçimi yapmak, bombalı araçlarla güvenlik güçlerine saldırmak, toplumu sindirmek... Amaç nedir burada? Bir KürtTürk çatışması çıkarmak! Bunu başaramayacaksınız!... İkiyüzlü, salt kendilerini düşünen Batılı devletlerin 15/16 Temmuz Fethullahçı darbe girişiminin ardından nasıl sessiz kaldıklarını gördük. Terör örgütü PKK’yi nasıl kucakladıklarını da biliyoruz zaten. Mustafa Kemal ve arkadaşları bu ülkeyi kanlarını, canlarını vererek kurdular... Bir değil iki kuşak darbeleri yaşadı, kıyımları yaşadı... Ülkeler demokratik maskelerle yönetilmez. Ülkeleri yönetenler emekçileri ezmez, özgürlükleri elinden almaz. Çalışanları köleleştirmez. Örgütlü toplumlarda özgür birey vardır... Örgütlü toplumlarda kul değil yurttaş vardır... Kimlik ve kişilikler ezdirilmez... Devlet ikiyüzlü olmaz, laik demokratik hukuk devletinde tarikatlar, devletin en duyarlı kurum ve kuruluşlarına doldurulmaz. Kürt aydınları, PKK’nin son saldırılarını ağır bir dille eleştiriyor. O zaman şu gerçeği anlamalıyız: “Her Kürt yurttaşımızı potansiyel terörist olarak görmek yanlıştır!” HHH Ocaklar sönmesin, yürekler yanmasın... Kin ve intikam duyguları körüklenerek bir yere varılmaz. Acılarımız katlanıyor, terör Karadeniz’de kendini gösteriyor... Terörün tek amacı vardır: Toplumu sindirmek, insanları evlerinden dışarıya çıkartmamak... Türkiye’de bu sökmez! 15/16 Temmuz’da asker giysili teröristlerin mermilerine göğüslerini siper eden bu halk bunu yapmaz. Baskıya, dayatmaya, teröre, şiddete, otoriteye hayır... Darbeye hayır... Demokrasi, temel hak ve özgürlükler... Kalemi özgür olmalı Tutuklu yazar Aslı Erdoğan’ın Robert Koleji’nden arkadaşları özgürlük nöbetini devraldı Özgür Gündem Gazetesi’nin tutuklanan yazarı Aslı Erdoğan’ın için başlatılan ‘özgürlük nöbetine’ Robert Koleji’inden mezun arkadaşları katıldı. Robert Koleji’nden 2013 yılında mezun olan Berrak Cömert, “Aslı dışarıya gönderdiği notlardan birinde ‘Her geleni kendisinde bir rüzgar esintisi gibi hissettiğini’ söylemişti. Biz de onun bu hissi bir kere daha hissetmesi için buradayız. Bir an önce çıkmasını istiyoruz” dedi. Aslı Erdoğan’ın sınıf arkadaşı olduğunu belirten Murat Beşkök ise Erdoğan’ın her zaman ezilenlerin, haksızlığa uğrayanların yanında olduğunu dile getirdi. Beşkök, “Cihangir’de Afrikalılara yaptığı yardımlar, büyüdü meyve verdi. Örgütlü bir grubun içinde bunu yapmadı. Tek başına seslerini duyurmaya çalıştı. Şimdi dönüp baktığımızde onun terör örgütüne üye olması, propagandasını yapması kabul edilebilecek gibi değil. Kitaplarını okuyan bunu farkedebilir” ifadelerini kullandı. Haftada bir nöbet Robet Koleji mezunu avukat Ayşe Şehnaz Kart da hukuki akıldan yana bir duruş sergilemek için nöbet tuttuklarını kaydederek, “Bugün Türkiye’de adalet ve hukuk mücadelesi üzerinde sembolleşen isimlerden biri Aslı Erdoğan. Aslı’nın mücadelesinin, sağlığının takipçisi olacağız. Haftada bir nöbet tutup Aslı’nın kitaplarından metinler okumayı planlıyoruz. Aslı’nın kalemi özgür olmalı” dedi. Buradayız Aslı... Aslı Erdoğan’ın arkadaşları tarafından yapılan ortak açıklamada, “Aslı’nın hepimizden çok daha cesaret ve incelikle savunduğu barışçıl ve ortak yaşam iradesine sahip çıkıyoruz, onu yaşatmaya söz veriyoruz. Aslı Erdoğan yalnız değildir. Buradayız Aslı, yanındayız” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Özgür Gündem gazetesinin tutuklanan yazarı Aslı Erdoğan için başlatılan ‘özgürlük nöbeti’ devam ediyor. IPA: Aslı Erdoğan serbest bırakılsın Uluslararası Yayıncılar Birliği (IPA) Başkanı Richard Charkin, Türkiye’nin OHAL kapsamında daha çok muhalif yazarı susturmaya çalıştığını belirterek başta Aslı Erdoğan olmak üzere tüm tutuklu gazeteci ve yazarların bırakılması gerektiğini vurguladı. Merkezi İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan IPA, Başkanı Charkin aracılığıyla bir açıklama yaparak Türkiye Yayıncılar Birliği’nin Ankara’ya ilettiği insan hakları, ifade özgürlüğü ve baskı altındaki basınla dayanışma çağrı sına destek verdi. Önceki gün yapılan açıklamada, Aslı Erdoğan’ın yanı sıra kapatılan Özgür Gündem gazetesinin tutuklu Genel Yayın Yönetmeni Zana Kaya ve Yazıişleri Müdürü İnan Kızılkaya ile polis tarafından evi basılan IPA Düşünce Özgürlüğü Ödülü sahibi yazar Ragıp Zarakolu’yla dayanışma içinde olduklarını vurgulayan Charkin, OHAL kapsamında halen 29 yayınevinin kapalı olduğunu anımsattı. Charkin, şunları aktardı: “Türkiye hükümetinin, antiterör yasalarını muhalif ya zarları susturmak adına ele alışında utanç verici bir geçmişi bulunmaktadır. Şimdi ise artırdıkları gücü, OHAL kapsamında eyleme sokarak giderek daha çok muhalifin ağzını tıkamaya çalışmaktadırlar. Biz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bu tehlikeli ve yok edici politikayı değiştirmeye, Aslı Erdoğan’ı, Zana Kaya ve İnan Kızılkaya’yı derhal salıvermeye ve İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü’nün geleceğin Türkiye’sinde var olabileceğini kanıtlamaya çağırırız.” l Kültür Servisi Devlet, Tolga’nın akıbetini sorgulamadı Cumartesi Anneleri ve insan hakları savunucuları, “Failler belli, kayıplar nerede?” sloganıyla 596. kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelerek Hurşit Külter ile 2004 yılında kaybedilen Tolga Baykal Ceylan’ın akıbetini sordu. 12 yıl önce tatil için gittiği İğneada’da kaybolan Tolga Baykal Ceylan’ın annesi Kadriye Ceylan, “İktidar Tolga’yı adli kayıp sayarak sorumluluktan kaçmak istedi. Devletin onca istihbaratı, yargıcı ve en güçlü sırları ortaya çıkaracak gücü varken Tolga’nın akıbetini sorgulamadı” dedi. Sude Farsça’dan gelme olsa da Ege’nin başlangıcıdır. Sude kızımız, Sanberk oğlumuz geleceğimiz, geleceğiniz. Sessiz sakin denize sıfır ve dünyanın en zor işini yapacağınız bir mekan. Dünyanın en zor işi ne mi? Denize boş boş, bakmak. Buyrun bu zor işi deneyin. Yiyecek mönümüz sabah köy kahvaltısı, her akşam balık ve zeytinyağlı yemeklerden oluşmaktadır. Bektaş köyü Sivrice koyu AYVACIK / ASSOS Tel: 0286.723 40 85 0541.310 10 39 İnsan, haklarıyla insandır İnsan Hakları Derneği, hasta tutukluların serbest bırakılması için her hafta Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdiği “F Oturumu” eyleminin 231’inci haftasında İbrahim Halil Güngör’ün serbest bırakılmasını istedi. Eylemde kalp hastası İbrahim Halil Güngör’ün durumuna dikkat çekildi. İHD üyesi Mukaddes Şamiloğlu, Güngör’ün 2009’dan bu yana tutuklu olduğunu ve durumunun ciddi olduğunu hatırlattı. l İSTANBUL / Cumhuriyet haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: İLKNUR FİLİZ Bu cinayetleri nasıl, ne zaman durduracaksınız? Türkiye yoğun ve çok yönlü saldırı altında, ama iktidar askerden devraldığı ve Sultan Abdülmecit’in yaptırdığı Haydarpaşa’daki askeri hastaneye, Sultan Abdülhamit adını koyuyor. Suriye operasyonunu Mercidabık meydan savaşı tarihinde başlatıyor, daha buna benzer bir sürü komiklik ve zırvalık. Zaten “Biz yeni Osmanlıyız” demişlerdi Suriye politikalarına! Yeni Osmanlı olarak orada battılar. Şimdi çıkmaya çalışıyorlar. Oradaki kuyudan sözde bir zafer çıkartacaklar.. Bir yandan Suriye’nin toprak bütünlüğü gibi sözler dillerinde, ama öte yandan da bu ülkede, ÖSOMöso gibi Esad muhalifleriyle kantonlar kurma politikasını besliyorlar. Eski politikaya devam: Ya tutarsa! Biz göle maya çalalım da! Ne ölçü var ne endaze... Ülkende bombalar patlıyor. Onaryirmişer; ellişeryüzer insanların öldürülüyor. Burada! Taze taze Gaziantep’te, Şırnak’ta, Cizre’de, Diyarbakır’da... Ve Kılıçdaroğlu’na yok edici suikastsaldırı düzenleniyor. Ölüm kanıksanmış, insanları ne zaman, nerede vuracağı Allah’a bırakılmış. Ama kafa, Abdülhamit ile yatıp kalkıyor. 40 tank ve 300 kişiyle büyük ölçüde boş bir araziye giriyorsun, 50100 IŞİD’linin bile kalıp kalmadığı bilinmeyen kenti ÖSO’cular alıyor ve operasyon için Mercidabık’a gönderme yapıyorsun! “5 köyü daha kurtardılar” haberlerinin altını kazıyorsun, ne bir “çatışma” okuyorsun ne başka bir şey! İnsaf... Durmadan ölüyoruz RTE ve iktidarının Türkiye’yi getirdiği hal ve durum: FETÖ’ye her şeyi esir alma fırsatı verilmiş.. PKK’ye cinayetlerini daha büyük bir aşamaya yükseltme fırsatı! IŞİD’e de şanına yakışır kitlesel öldürme zemini... Artık, PKK iki vites yükselttiği saldırılarını, bu aşamada sürdürecektir. IŞİD’in hangi kalabalığın içine yürüyeceği meçhul... Soruyorum: 14 yıldır iktidarsınız, ülke içinde bu kitlesel cinayetleri ne zaman ve nasıl durduracaksınız? Bir planınız var mı? Suriye’ye giriyorsunuz, tamam peki de, bu ülke ne olacak? oFEyTaÖlamileabyıinziartık Koynunuzda canavarlaştırdığınız FETÖ ile yatıp kalkıyorsunuz. Korku ve kaygınıza esir mi oldunuz, yoksa artık bitmiş bir adamla ülkeyi mi oyalıyorsunuz... O adam bir mevta artık. Bitti, yandı kül oldu! Ülke içinde tüm enerjisini harcadı, yargıdaki, emniyetteki, ordudaki güçlerini kaybetti. Orada çırpınış demeçleri veriyor. Şimdi artık bize söyleyin: Ölümleri nasıl durduracaksınız? Her şeyi hâlâ tek başınıza kararlaştırıyorsunuz. Milli birlik, tamam güzel, bugün karşı karşıya bulunduğumuz durum, terörü birlikte göğüslemeyi gerektiriyor. Ama bildiğinizi okuyorsunuz. Bildiklerinizi unutun! Bildikleriniz zaten sizi de ülkeyi de bu hale getirmedi mi? Aslı Erdoğan’ı içeri atmayı marifet ve çözüm biliyorsunuz. Bir türlü, terörle mücadele ederken, geniş bir demokrasi cephesi ve özgürlüklerle, hak ve hukukla ülke ve dünya karşısına çıkmanız gerektiğine politikanız basmıyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun cenazesini kaldıran padişahlarla Türkiye’yi mi kurtaracaksınız! Duymak istiyoruz, bu ülkeden ölümleri nasıl yok edeceksiniz!? NOT: FETÖ’CÜ MÜDAHALE: Geçenlerde bir bilim kongresinde panelisttim. Üniversitelerimizde kol gezen, yönetimleri işgal eden cemaatçilik, kayırmacılık, aşırmacılık ile bilimde milim ilerleme sağlanamaz diyor ve Dicle Üniversitesi’nin Fethullahçılık, Kırkıncı Cemaati gibi bilim düşmanları tarafından nasıl esir alındığına örnek verirken.. Oturumu yönetenin yoğun müdahalesiyle karşılaştım: “Konuya gel, sadede gel, zamanın daraldı...” Sonradan öğrendim ki utanmaz adam FETÖ’cü imiş... kavuşmÜankifoiçrimn haamzıızrıazHöFEğaTrrbÖeinymceial’değred:nuarutılan Harp okulları ve askeri liselerde eğitim görürken psikolojik ve bedensel baskı nedeniyle eğitimlerine devam edemeyen öğrenciler Taksim’de bir yürüyüş yaptı. Yaklaşık 200 kişilik grup, 15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında helikopterden açılan ateşle hayatını kaybeden Aydın Çopur ve eğitim sırasında alındığı şok mangasında hayatını kaybeden Erkan Eryiğit’in fotoğraflarını taşıdı. Yürüyüşe Ergenekon davasında ilk tutuklanan muvazzaf subay olan emekli Teğmen Mehmet Ali Çelebi, Atabeyler soruşturmasında tutuklandıktan sonra geçen günlerde serbest bırakılan Pilot Yüzbaşı Murat Eren, Bal yoz davasında yargılanan emekli Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen ve CHP Milletvekili Dursun Çiçek destek verdi. Öğrenciler Tünel’den “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” ve “Şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganları atarken, Harbiye Marşı’nı okudu. 3 bin kişinin üye olduğu Türk Silahlı Kuvvetleri’nden Ayrılan ve Atılan Öğrenciler Platformu adına konuşan Emirhan Aydın “Artık üniformalarımıza yeniden talibiz. Hepimiz subay olarak göreve hazırız. İtibarlarımızın iade edilmesini arzu ediyoruz. Devlet kadrolarında çalışarak vatanımıza hizmete hazırız” dedi. l İSTANBUL /Cumhuriyet C MY B Çetinkaya
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle