16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR AVRO 2.990 2.5 kuruş 3.3320 1.3 kuruş FAİZ BORSA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 9.18 0.1 puan 76.711 1.467 puan 866.33 3.3 lira 129.55 0.5 kuruş Salı 2 Ağustos 2016 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ İhracat tatile girdi 9 Dokuz günlük bayram tatilinin ardından 15 Temmuz’daki darbe girişiminin yaşandığı temmuz ayında ihracat bir önceki yıla göre yüzde 18.7 geriledi Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre Temmuz ayında ihracat Ramazan bayramı tatilinin dokuz gün olmasının da etkisiyle yüzde 18.7 azalarak 8.78 mil yar dolara düştü. TİM verilerine göre yılın ilk yedi ayında ihracat yüzde 4.9 düşüşle 80.45 milyar dolar olurken son 12 aylık ihracat yüzde 6.1 düşüşle 139.72 milyar dolara geriledi. Temmuzda en fazla ihracatı 1.73 milyar dolarla otomotiv endüstrisi gerçekleştirirken, bunu hazır giyim ve konfeksiyon ile kimyevi maddeler sektörleri takip etti. Otomotiv lider Sektörel bazda temmuzda otomotiv endüstrisi yüzde 5.2 yükselişle 1 milyar 727 milyon dolarla en fazla ihracata imza atarken, bunu 1 milyar 252 milyon dolarla hazırgiyim ve konfeksiyon ile 968 milyon dolarla kimyevi maddeler sektörleri takip etti. Pazarlar incelendiğinde ise temmuz ayında 62 ülke ve bölgeye ihracat artarken, 168 ülke ve bölgeye ihracatta azalış gerçekleşti. En fazla ihracat yapılan ilk 5 ülkedeki değişimde ise Almanya’ya yüzde 12.9, İngiltere’ye yüzde 28.3, İtalya’ya yüzde 10.8, ABD’ye yüzde 26.5 ve Fransa’ya da yüzde 9 düşüş yaşandı. En fazla ihracat yapılan 20 ülke arasında da en yüksek artış yüzde 8.9 ile Hollanda’nın oldu. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “İhracatın temmuzda gerilemesinde Ramazan bayramı tatilinin dokuz gün olması ve ihracat fiyatlarında yaşanan düşüş etken oldu” dedi. Şüpheye düştüler Büyükekşi darbe girişiminin ardından yurtdışındaki iş ortaklarının siparişlerin yetişip yetişmeyeceği konusunda şüpheye düştüğünü aktararak, “Darbe girişiminin ardından siparişlerin gelmeyeceğini düşünenler iptal etmek istediler. Hatta İtalya’dan sipariş alan bir firmamızın siparişlerini iptal etmek istediler. Onlar da çalıştıklarını ispat etmek için video çekip gönderdiler. Biz de TİM olarak işimizin başındayız dedik” dedi. l Ekonomi Servisi İmalatta daralma Darbe girişimi sonrası tarihleri de kapsayan imalat sanayii satın alma yöneticisi endeksi (PMI) temmuzda 0.2 yükselişle 47.6’ya yükselmesine karşılık art arda beşinci defa daralmaya işaret eden bir değer aldı. Markit tarafından İstanbul Sanayi Odası (İSO) için hazırlanan imalat PMI, şirketlerin 1222 Temmuz tarihleri arasında ankete verdiği cevaplara göre hazırlandı. Endekste 50’nin altındaki değerler daralmaya işaret ediyor. İmalatçıların aldığı yeni siparişler art arda beşinci ayda da düşüş kaydetti. Mehmet Büyükekşi Türkiye yüksek riskli Darbe girişiminin hemen ardından Türkiye’nin kredi notunu bir kademe indiren kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), Türkiye’nin ülke riskini de ‘orta derecede yüksek risk’ anlamına gelen 4 seviyesinden ‘yüksek riske anlamına gelen 5 seviyesine revize etti. Açıklamada, ülkenin risk değerlendirmesinin o ülkede veya o ülkeyle iş yaparken oluşan ve şirketlerin kredi kalitesini etkileyebilecek ekonomik, kurumsal, finansal piyasalar ve yasal riskler göz önünde bulundurularak belirlendiği belirtildi. S&P darbe girişimi sonrası Türkiye’nin kredi notunu BB+’dan BB’ye, görünümünü ‘durağan’dan ‘negatif’e indirmişti. l Ekonomi Servisi Tahliye olan Mustafa Boydak adalete güvediğini aktardı. 3 Boydak tutuklandı 15Temmuz darbe girişiminin ardından yapılan operasyonlar sonucu göz altına alınan Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Kayseri Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Mustafa Boydak ve holding yöneticisi Halit Bayhan adli kontrol şartı ve yurtdışına çıkma yasağı ile serbest bırakıldı. Göz altına alınan diğer şirket yöneticileri Şükrü Boydak, Bekir Boydak ve İlyas Boydak ise tutuklandı. Hakkında yakalama kararı olan Holdingin eski yönetim kurulu başkanı Hacı Boydak’ın ise ifadesinin talimatla alınmasına karar verildi. Son tutuklamalarla birlikte Boydak ailesinde tutuklanma sayısı 5’e yükseldi. Mustafa Boydak, hukuki sürecin devam ettiğini belirterek “Türk adaletine güveniyoruz” dedi. Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği üyesi firmaların temsilcileri, projelere devam edeceklerine ve personel Stokları eritme harekâtıçıkarma gibi tedbirlere başvurmayacaklarına dikkat çekerken, sektör iki milyonu aşkın kişiye doğrudan istihdam sağlıyor. Gayrimenkul sektörünü hareketlendirmek için GYODER bünyesindeki 39 firma 56 bin konut ve 3 bin 200 ofis için 50 milyar TL büyüklükte kampanya başlattı Gayrimenkul sektöründe yüksek seyreden kredi faizlerinin de etkisiyle yılın ilk yarısında özellikle kredili konut satışlarındaki düşüş dikkat çekerken; darbe girişimi sonrası talepteki bekleme eğiliminin daha da artabileceği endişesi sektörde kampanyaları beraberinde getirdi. TÜİK verilerine göre, konut satışları haziranda bir önceki yıl aynı aya göre yüzde 4, ilk altı ayda ise yüzde 0.7 geriledi. Emlak Konut GYO’nun geçen hafta 30 farklı projede bir ay boyunca kampanya düzen leyeceğini açıklamasının ardından, sektörün çatı örgütü konumundaki Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) de bünyesindeki 39 firma ile ağustos ayı boyunca 86 proje için kampanya düzenlediğini açıkladı. Yüzde 0.70 faiz 56 bin konutu ve 3 bin 200 ofisi kapsayan kampanyanın büyüklüğü yaklaşık 50 milyar lira seviyesinde bulunuyor. GYODER Başkanı Aziz Torun, “Kampanya kapsamında peşinat tuta rını düşürüp, vadeyi uzattık; yüzde 20 peşinat, 120 ay vade, yüzde 0.70 faiz uygulayacağız” dedi. Kampanyanın getireceği finansal yükü tamamen konut üreticilerinin üstleneceğini belirten Torun, kredi faizlerindeki farkı şirketler olarak kendilerinin sübvanse edeceğini söyledi. Torun, “Kârlarımızı kampanyaya feda edeceğimiz bir süreç. Yüzde 0.70 vade farkı her projede yüzde 20’lik fedakârlık demek. Firmalar, belki maliyetine, belki ufak da olsa zararına iş yapacak. Projeye destek vermeleri için bankalarla da görüşeceğiz; destek vermeleri halinde kampanyanın süresini uzatacağız. Bu kampanyanın bir suiistimale dönüşmemesi için de tüketiciler uyanık olmalı. Ruhsatı alınmamış, bitirme garantisi olmayan projelere itibar etmeyin” diye konuştu. TBMM’yi onarırız Torun ayrıca, darbe girişimi sırasında büyük zarar gören TBMM binasının onarılmasına da GYODER olarak talip olduklarını söyledi. l Ekonomi Servisi Yurttaş kiraya çalıştı Türkiye genelinde hanehalklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı yüzde 26 yani 792 TL ile konut ve kira harcamaları aldı, harcamaların yüzde 20.2’sini gıda ve alkolsüz içeceklere yapılanlar oluşturdu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2015 yılına ilişkin ‘Hanehalkı Tüketim Harcaması’ istatistiklerini yayımladı. 1.2 puan artış var Hanehalkı başına aylık ortalama tüketim harcaması 2014’te 2 bin 848 lira iken, 2015’te 3 bin 43 lira olarak tahmin edildi. Konut ve kira harcamalarının payı bir önceki yıla göre 1.2 puan, gıda ve alkolsüz içecekler grubunun payı 0.5 puar artış gösterdi. Gelire göre sıralı yüzde 20’lik gruplar itibarıyla tüketim harcamalarının 2015 yılındaki da ğılımına bakıldığında, birinci yüzde 20’lik grupta (en düşük gelir grubu) yer alan hanehalklarının gıda ve alkolsüz içecekler harcamasına ayırdığı pay yüzde 30.2 iken, beşinci yüzde 20’lik gruptaki (en yüksek gelir grubu) hanehalklarının ayırdığı payın yüzde 14.6 olduğu görüldü. Eğitim hizmetleri harcamalarının oranı ise en düşük gelir grubu için yüzde 0.4 seviyesindeyken, en yüksek gelir grubu için yüzde 3.9’u buldu. Toplam tüketim harcamasının yüzde 8.7’sini birinci yüzde 20’lik gelir grubundaki hanehalkları, yüzde 38.5’ini ise beşinci yüzde 20’lik gelir grubundaki hanehalkları gerçekleştirdi. Temel gelir kaynağı maaş, ücret, yevmiye geliri olan hanehalkları gıda ve alkolsüz içecekler harcamasına yüzde 18.5 pay ayırdı. l Ekonomi Servisi Sorumsuz başkomutan olur mu? Kuşkusuz, başarısız kalmış Fetocu darbenin odağındaki İktidarları cephesi, CumhurbaşkanlığıHükümet ortaklığı, acil önlemler için alınan OHAL yetkilerini sonuna kadar yararlarına kullanma eğilimi içinde olabilirler. Ancak 14 yıllık sorumlu oldukları İktidarlarının eseri; Fetocu darbenin ortalığa saçılan kirli çamaşırlarının gerçekliği karşısında, ülkenin, Cumhuriyetin geleceği adına ayakta kalabilmiş, demokratik sınavdan başarı ile geçebilmiş Meclis, muhalefet partileri başta, güçlügüçsüz varlıklarını koruyabilmiş tüm demokratik örgütlenmelerle halkın çoğunluğunun darbeci karşıtı aktifpasif duruşlarına, çok şey borçlu olduklarını unutmama noktasındalar... Demokrasi, darbe karşıtlığı; ülkenin, rejimin, Cumhuriyetin, demokrasimizin, barış içinde yaşam umutlarımızın içinde bulunduğu ağır tehditler karşısında; 15 Temmuz gecesinden günümüze aklı başında olan herkes ve örgütlenmelerin, değerlerinden pek çok ödünler vererek, güçlü ortak cephe oluşturma adına çabalarını fırsat bilerek, “Fetocu darbenin yaralarını sarma adına, hukuk devleti düzeni, insan hakları, demokrasi, laik Türkiye Cumuriyeti adına geri dönüşü kolay olamayacak yaralar açabilecek icraatlardan kaçınmak, yanlışlardan geri dönüş yapmak konumundalar”... “Üçbeş kişinin kafa kafaya verip devleti yeniden şekillendirmeye kalkışmalarının havayı zehirleyeceği..” uyarısı hafife alınmamalı, “Ülkenin içinde bulunduğu ağır tehditlerin ortadan kalkmadığı süreç için, İktidarlarının aldığı olağandışı yetkiler, amaçlarının dışında, hülleli, başkanlık, daha da sakıncalısı demokrasi, güçler ayrılığı, Meclis gücünü, hukuk devleti düzeni, parlamenter rejimi kırma amaçlı, liderlik, otoriterleşmenin icraatlarının adımları.. olarak kullanılmaya kalkışılmamalıdır...” HHH En güncel gündemle, önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, sonra da Başbakan’ın OHAL yetkileri, KHK yetkisi kullanılarak kuvvet komutanlarının Savunma Bakanlığı’na, yani hükümete ve de başbakanlığa, Genelkurmay Başkanlığı’nın Cumhurbaşkanlığı’na bağlanması dayatmalarının sonuçları üzerinden, bir örnek oluşturması babında, uyarılara göze atalım... Var olan, hukuk devleti düzenimiz içinde yetkileri çok, sorumluluğu olmayan Cumhurbaşkanlığı’nın simgesel başkomutanlık yetkisinin olması başka, oldubitti yetkisiyle Genelkurmay Başkanlığı’nın kalıcı, sorumsuz Cumhurbaşkanlığı’na, komutanlıklarla ayrı olarak, onlar bakanlığa, doğrudan hükümete bağlı iken, Cumhurbaşkanlığı’na bağlanması çok başka... En yalınıyla Cumhurbaşkanı başka patiden hükümet başka partiden olması halinde olabileceklerin vahameti yanında TSK içinde emirkomuta zincirinin, sorumlulukları bölünmesinin doğrabileceği sakıncalar ne olacak. İktidarları Fetocu darbeyi fırsat biliyor da, başkanlık rejimine adım atma yolunda darbeye karşı alınmış olağanüstü yetkileri kullanma hesaplarına mı girmiş bulunuyorlar? Cemaat ortaklıkları yıllarında; “İktidarlarının 12 Eylül’ü referandumu yargıyı ele geçirme operasyonları..” seçilmiş cumhurbaşkanı dayatması ile “Seçilmiş cumhurbaşkanından tarafsız, partisiz, yetkisiz lider olmaz, fiili başkanlık hakkı doğmuştur..” icraatlarıyla bugüne kadar gelinen otoriterleşme, dayatmalar ortada iken... Dün Başbakan’ın CHP ve MHP liderleri ile yaptığı görüşmelerde de ülkemize yönelik çok ağır tehditlerle bağlantılı, Fetocu, dış üst akıl bağlantılı kirli oyunlar ortada iken, ülke çıkarları için güçbirliğinin zorunluluğunun altı çizildi. Cumhurbaşkanı ile yapılmış ilk ortak görüşmede olduğu üzere varılmış acil durum için küçük çaplı anayasa, ileriye dönük geniş kapsamlı anayasa değişiklikleri ile acil önlemler işbirliğinin sürdürülmesinde kararlılık mesajı daha da güçlü dillendirildi. Ortak aklın, olabilecek ortak uzlaşması çerçevesinde TSK’nin sivil otoriteye bağlanması acil çözüm önerisinde, geçerli anayasal düzen içinde arayış zorunlu değil mi?.. ABD Genelkurmay Başkanı’nı dün Türkiye’ye getirmiş olan, ABDAB odaklı Ortadoğu bataklığının sorunları içinde, Türkiye’yi içine almış olan üst akıl oyunları, sorunlarının aşılmasında; ülkenin tüm güçlerinin, en hafif söylemi ile; “Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyetin kuruluş süreçlerindeki, Mustafa Kemal önderliği, devrimler sürecini aratmayacak, güçlü ittifakının ortaya konulması zorunluluğu..” en yaşamsal gündemimizi oluştururken... TP özelleştiriliyor Türkiye Petrolleri (TP) Petrol Dağıtım AŞ’nin blok satış yöntemi ile özelleştirilmesinde son teklifler 30 Eylül 2016’da alınacak. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığının konuyla ilgili ilanı, Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, şirketin yüzde 100 oranındaki hissesi blok satış yöntemi ile özelleştirilecek. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle