22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 2 Ağustos 2016 FETHULLAH GÜLEN: Darbe değil Hollywood filmi gibi 15Temmuz kanlı darbe girişimi hakkında CNN International’a konuşan Fethullah Gülen, darbe girişimi için “Tayyip’in tiyatrosu” ifadesini kullandı. CNN’de Fareed Zakaria’nın GPS programına katılan Fethullah Gülen, darbe girişiminin başrolü olduğuna dair olan iddiaları reddetti ve “Eğer ortada benim bu işe karıştığıma dair kanıt varsa, hemen Türkiye’ye dönerim” dedi. Darbeye karışanlar içinde kendisine sempati besleyen insanların olabileceğini söyleyen Fethullah Gülen, darbenin arkasında olduğunu reddederken, “Bu bir darbe değil tiyatro, darbeden çok bir Hollywood filmine benziyor” dedi. Gülen, Türkiye’ye geri dönmesi konusunda, “Bununla ilgili ağzımdan çıkmış bir kelime varsa, tek bir telefon görüşmesi varsa, eğer bu suçlamaların onda birisi doğruysa başımı eğer ve ‘Doğruyu söylüyorlar. İzin verin beni alsınlar, izin verin beni assınlar’ derim” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi Gülerce’den Gülen itirafları Gülerce Uzun yıllar Gülen cemaatinin önde gelen isimlerden olan, 7 Şubat MİT ve 1725 Aralık yolsuzluk operasyonlarının ardından yapıyla yollarını ayıran Hüseyin Gülerce, önceki gece CNN TÜRK’te Fethullah Gülen’le geçirdiği döneme ilişkin açıklamalarda bulundu. Star gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, Gülen’in bir görüşmelerinde kendisine “Fehmi Koru’ya ev aldık” dediğini iddia etti. Gülerce, ayrıca Gülen’in kendisine “Yaşar Büyükanıt’ı güreşte yendiğini” söylediğini, cemaat üyelerinin katalogla evlendirildiğini ve Gülen’in asistanı Cevdet Türkyolu’nu tekme tokat dövdüğünü gördüğünü ifade etti. Roboski, Hrant Dink cinayeti ve Muhsin Yazıcıoğlu suikastında cemaatin parmağı olduğunu söyleyen Gülerce, Gülen’in Işık evlerinde öğrencileri hipnozla kandırdığını, mehdi olduğuna inandığını ve kullandığı ilaçlar nedeniyle halüsinasyonlar gördüğünü de kaydetti. Gülerce, Gülen’in cinleri vasıtasıyla bazı işleri hallettiğini düşündüğünü, bunu da en yakınındaki bir isimden duyduğunu dile getirdi. l Haber Merkezi Soruşturmada 10 gün şartı kaldırıldı MUSTAFA ÇAKIR Hükümetin önceki gün yayımladığı kanun hükmünde kararnamede (KHK) görevden alınan ve görevden alınacak olan kamu personeliyle ilgili değişiklik de yer aldı. KHK ile Devlet Memurları Yasası’ndaki görevden alınan memurlar hakkında 10 gün içerisinde soruşturmaya başlanması şartı OHAL süresince kaldırıldı. 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nda görevden uzaklaştırılan memurlar hakkında 10 işgünü içinde soruşturmaya başlanması şartı bulunuyor. Soruşturmanın gecikmesi nedeniyle de amirlerin hukuki, mali ve cezai sorumlulukları olmayacak. Devlet Personel Başkanlığı görevden alınanlar yerine yeni personel istihdamında atama yapılacak kadro ve pozisyona atama usulüne (KPSS sonucuyla doğrudan yerleştirme, mülakata tabi tutulma vb.) uyularak personel alımı gerçekleştirilecektiğini duyurdu. Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ise, örgütün yönetici kademesinde olmayıp sadece sempatizan olanların da önemli görevlerde kalmayacaklarını ancak hayatlarını idame ettirebilmeleri için bir mekanizma kurmayı da düşündüklerini belirtti. l ANKARA haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY 7 Büyükşehir çalışıyor! İBB darbe girişimi günleri olağan çalışmasını sürdürdü, onay verilen projelere rant eleştirisi var 15Temmuz’daki darbe girişiminin ardından İstanbul Büyükşehir Bele diyesi (İBB) ilk gün ortak bir bildiriyle kanlı girişimi kınadı ve olağan akı HAZAL OCAK şına devam etti. Bildiri nin ardından Meclise ge len 302 rapordan 263’ü görüşülmek üze re İmar Komisyonu’na gönderildi. Hafta nın diğer günlerinde de bir değişiklik ol madı. Meclise diğer günlerde toplam 216 rapor geldi. Bu raporların 145’i imar komisyonundandı. Olağan akış sürdü, raporlar görüşülerek oylamaya sunuldu. CHP’li Meclis üyeleri bu ay gerçekleşen toplantıları “rant odaklı” bularak eleştirdi. İBB’den geçen tartışmalı 4 önemli raporu derledik. e‘Hnigçbeilrleşyeeymaekdışi!ı’ CHP’li Meclis üyesi Hüseyin Sağ, darbe girişiminin ardından meclisin bu ay çalışmaması gerektiğini belirterek şöy le konuştu: “Türkiye olağanüstü bir dönemden geçerken, olağanüstü hal ilan edilmişken İBB olağan akışında çalışmaya devam etti. İlk gün toplantıyı Kadir Topbaş yönetti. Darbe girişimi her iki grubun ortak metni ile kınandı. Topbaş meclisten ayrıldı. Bu ay İBB gündemine dört günde toplam gelen dosya sayısı 215. Bir önceki ay (haziran) 271 adetti. Yine Meclisin son günü olan cuma günü yükleme yapıldı. Haftanın en çok rapor sayısı genel kurula geldi, 73 adet 372 sayfa geldi, 1 saatte okundu. CHP hafta içinde gelen imar değişikliklerine 49 adet ret oyu kullandı, şerh yazdı. Peki yeni neler oldu? İmar ve bayındırlık komisyonu raporlarında kamu kurum ve kuruluşların görüşlerinin alınması mecburidir ancak bazı plan değişikliklerinde kurum görüşleri yoktu. Yine süresi içinde görüşülmeyen birçok rapor genel kurulda bolca görüşüldü. Yaz temizliği yapıldı. Vatandaşı bekletmemek gerek. İBB Meclisi olağanüstü hallerde bile olağan akışına devam ediyor, hiçbir durum İBB akışını engellemiyor.” Erdoğan 16.9 için küsmüştü, okul için protokol imzalandı 1 BİN YILLIK BİZANS TEKFUR SARAYI’NIN PARK ALANINA BİLET SATIŞ ÜNİTESİ 2 UYGUNSUZ BULUNAN ALANA ÖZEL HASTANE İÇİN İZİN ÇIKTI 3 İBBMeclisi’ne ilk gelen raporlardan biri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Kadir Topbaş’ın mezun olduğu Fatih’teki İmam Hatip Lisesi (İHL) binasına ilişkindi. İBB Başkanı Topbaş, İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, Fatih Belediyesi Başkanı Mustafa Demir ile Erdoğan’ın 16.9’u tıraşlamadığı için küstüğü Mesut Toprak arasında yapılan protokol kapsamında yıkılıp yeniden yapılmaya başlanan okul için yetki talebinde bulunuldu. İstanbul İmam Hatip Lisesi Projesi kapsamında lisenin karşısında bulunan ve şahıs mülkiyetinde bulunan bir yapının projeye katılması istendi. Karşılığında da İBB’ye ait Fatih Beyceğiz mahallesinde bir binanın verilmesi talep edildi. Teklif rapor CHP’lilerin ret oyuna karşın kabul edildi. Lise, Astay Gayrimenkul İnşaat Yatırım ve Turizm sahibi Mesut Toprak tarafından bağışla yapıldıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı’na teslim edecek. Meclise gelen ve dikkat çeken bir başka rapor ise Bizans İmparatoru Porfirogenetos’un emri ile bin yıl önce yaptırıldığı tahmin edilen Tekfur Sarayı’yla ilgiliydi. Fatih Ayvansaray’da yer alan saraya “Tekfur Sarayı Yeniden Kullanım Projesi” kapsamında park alanı kısmına tabanı 120 metrekare olan tek katlı, sökülüp takılabilen bilet satış ünitesi yapılmak istendi. Park alanında kalan bir kısma da hizmet binası yapılması düşünülüyor. Teklif CHP’li Meclis üyelerinin “ret” oyuna karşı AKP’li Meclis üyelerinin oylarıyla kabul edildi. CHP’li Meclis üyesi ve mimar Esin Hacıalioğlu teklife itiraz ederek alanın tarihi bir bölge olduğunu bu uygulamaların bölgeye zarar vereceğini belirterek eleştirilerde bulundu. Mecliste Zeytinburnu Yenidoğan Mahallesi’nde bir konut ve ticaret alanının “Özel Sağlık Tesisi” alanına alınması istendi. Ulaşım Müdürlüğü bölgeyi olumsuz etkileyeceğini belirtti. CHP’li Meclis üyesi Esin Hacıalioğlu alanın mahalle içinde kaldığını, ambulansların girip çıkmakta zorlanacağını belirtti. Teklif CHP’li üyelerin ret oylarına karşın AKP’li Meclis üyelerinin oylarıyla kabul edildi. 4 Ek trafik yüküne rağmen akaryakıt izni Mecliste tartışmalara neden olan ilk raporda Orhanlı Mahallesi’nde bir sanayi ve park alanının akaryakıt alanına çevrilmesi istendi. Ulaşım Müdürlüğü, Yeşil Alanlar ve Tesisler Müdürlüğü teklife trafik yükü getireceği gerekçesiyle olumsuz görüş bildirdi. Raporda yeşil alanını azaltıldığına ve başka bir alanda da yeşil alan ayrılmadığına dikkat çekildi. Tüm olumsuz görüşlere karşın teklif AKP’li Meclis üyelerinin oylarıyla kabul edildi. CHP’li Meclis üyesi Hüseyin Sağ “Rapordaki tek olumlu görüş sizinki. Kurum görüşlerine uyulmayacaksa neden görüş alıyoruz” sözleriyle kararı eleştirdi. Aydınlı’da da park ve yol alanı ek trafik yükü görüşüne rağmen AKP’li üyelerin oylarıyla akaryakıt istasyonuna çevrildi. Cumhuriyet’in yasalara aykırı şekilde inşasını gündeme O hastane kapatıldıgetirdiği,Gülencemaatineait Sema Hastanesi’ne el kondu SİBEL BAHÇETEPE Cumhuriyet’in yıllardır gündeme getirdiği, yasalara aykırı yapılan İstanbul’un Maltepe ilçesindeki Dragos sahil yolundaki Fatih Üniversitesi Sema Hastanesi, darbe girişiminin ardından başlatılan operasyonlar kapsamında kapatılarak Sağlık Bakanlığı Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ek Binası olarak hizmet vermeye başladı. Hastanenin yasalara aykırı inşa edildiğini, SİT alanı üzerine kurulduğunu ve bu hukuksuzluğu başından beri her alanda vurguladıklarını anımsatan Dragos Doğayı Koruma Derneği Kurucu ve Onursal Başkanı Hülya Göksel, “İmara aykırı olan bu hastane inşaatının başladığı günden bu yana ayrıcalıklı imar haklarının verildiğini ifade etmiş, hukuki mücadeleler başlatmış ancak somut netice elde edememiştik. 20 yıldır mücadele ediyoruz, hukuk o zaman neredeydi?” diye sordu. Yargı kararları hiçe sayıldı İstanbul’un Anadolu yakasında Adalar’ın tam karşısındaki kıyı kuşağında yer alan Dragos’taki Sema Hastanesi’nin inşaatı, ilk günden itibaren İmar Kanunu’na aykırılığı ile gündeme geldi. 1999 yılından bu yana bu olumsuzlukları gündeme getiren Dragos Doğayı Koruma Derneği, Gülenw cemaatine yakın olduğu belirtilen bu hastanenin getireceği nufüs ve yapı yoğunluğunun, yan ticari eklentilerinin doğalmimari dokuyu bozacağını, ilave binalarının kaçak olduğunu ve sağlık yönetmeliğine aykırı olduğunu defalarca kez dile getirdi. Buna karşın hastane inşaatı yıllar içinde yapıldı ve büyüdü. Dernek yetkilileri, hastane hakkında imar planlarına uymadığı gerekçesiyle davalar açtı. İstanbul 4. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. Dönemin ANAP’lı Maltepe Belediyesi yetkilileri yargı kararını hiçe sayarak inşaata devam etti. Binanın bulunduğu bölge Kültür Bakanlığı’nca SİT alanı ilan edildi ve tüm imar planları yürürlükten kalktı, ruhsatlar iptal edildi. Ardından Maltepe Belediye Başkanı Bahtiyar Uyanık SİT alanı tesciline şerh koydu ve Kültür Bakanlığı’na karşı dava açtı. Dernek, Kültür Bakanlığı’nın yanında davaya müdahil oldu ve 2003’te turistik fonksiyonunun yeniden sağlık kuruluşuhastane olarak planlara işlenmesinin üzerine yargıya gidip İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nde yeni bir dava sürecini başlattı. Bakanlıktan ön izin Tüm ret kararlarına karşın son olarak 2004’te Sağlık Bakanlığı hastanenin çalışması için ön izin verdi. Dernek, usulsüz olarak çalışma ruhsatı veren Sağlık Bakanlığı’na ayrıca dava açarak konuyu yargıya taşıdı. 4. İdare Mahkemesi’nin bir sivil toplum örgütünün dava açmasına ehliyet yönünden reddine karar vermesine karşın derne Sema Hastanesi, Adalar’ın tam karşısında kalan Dragos sahil yolunda hizmet veriyordu. ğin Danıştay’a yaptığı temyiz sonucu mahkeme kararı bozuldu. Bu arada Sağlık Bakanlığı’nın ön izniy le hizmete giren hastane, kısa süre son ra SSK, BağKur ve Emekli Sandığı’ndan anlaşmalı hasta kabul etmeye başladı. Cumhuriyet de konuyu uzun bir süre gündeme getirdi, haberleştirdi ve köşe yazarları tarafından da ele alındı. Bu kadar hukuksuzluğa karşın bir tür lü hakkında işlem yapılmayan cemaa te yakınlığı ile bilinen hastane, 15 Tem muz darbe girişimi sonrası kapatıldı. Hastane Kartal Lütfi Kırdar Eği Hülya tim ve Araştırma Göksel Hastanesi ek bi nası ismiyle Sağ lık Bakanlığı’na bağlandı. Bakan lığın akademik kadrosuyla SGK kapsamında her hangi bir ücret almadan yurttaş ların hizmetine girdi. YARGI KARARLARI UYGULANSAYDI SIKINTI YAŞANMAZDI Konuyu gazetemize değerlendiren Dragos Doğayı Koruma Derneği Kurucu ve Onursal Başkanı Hülya Göksel, 20 yıla yakındır hastanenin hukuksuz olduğunu dile getirdiklerini, yasal yollara başvurduklarını, sit kurallarını ve mahkeme kararları dahil hiçbir gücün hastane yetkililerinin ayrıcalık zırhına işlemediğini ve hastanenin o günden bu yana hizmet verdiğini söyledi. Göksel, özetle şunları kaydetti: “O kadar zaman geçti ki açtığımız davalar, başvurduğumuz makamların sayısını bile hatırlamakta zorlanıyorum. Ama tüm sürecin belgeleri arşivimizde mevcut. SİT alanı üzerine yapılan bir hastane binası var. Bu yargıda onaylandı ancak yaptırım gerçekleşmedi. Eğitim, denetim ve yaptırım olmadan çağdaş normları yakalamak zordur. Yaklaşık 20 yıldır verdiğimiz mücadele sürecinde hukuk devleti olmanın gereği neden yapılmadı? Demek ki 1 günde bile hastane kapanabiliyormuş. O zamanlar ‘buraya hastane yapılması çılgınlık’ dedik gerekçelerini sıraladık, yasal yollardan hakkımızı aradık. Sesimizi eylemlerimizle, medya kanalı ile duyurduk ama yaptırımları gerçekleştirecek kurumları bir türlü harekete geçiremedik. Ayrıcalıkları önleyemedik. Yargı kararları uygulansaydı bölge halkı bu sıkıntıları yaşamayacaktı.” l İSTANBUL C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle