15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 16 Ağustos 2016 10 haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Can erok Olumsuz algılanmak iktidarın kaderidirKP iktidarı, 15 Temmuz darbe giri şimine karşı Batılı medya ve siyaset Asınıfından umduğu desteği bulama maktan ötürü kırgın ve kızgın. Darbenin ordudaki Gülenci örgütlenme tarafından düzenlendiğine Batılı muhataplarını inandırmakta umulan başarıdan uzak olduklarını hissettikçe, öfkeleri daha da artıyor. Batı âlemi nezdinde inandırıcılıklarını o kadar yitirmiş durumdalar ki muhataplarını ikna etmek için darbenin Gülencilerin işi olduğunu saptayan muhaliflerini referans gösteriyorlar. Peki, dış dünyanın önemli bir kısmı ile bu güven ve inandırıcılık krizini neden yaşadıklarını araştırıp, doğru cevaplar bulmak için saygıdeğer bir çaba içine giriyorlar mı? Hayır. Zora düştüklerinde daha önce ne yapmışlarsa bu fasılda da tekrar ediyorlar: Bir taraftan, dünyada uğradıkları güç kaybını ülke içinde güç devşirerek dengelemek için muhalefetle sahte ve kısa ömürlü işbirliklerine yöneliyorlar... Diğer taraftan da bu büyük inandırıcılık ve güven yitimindeki sorumluluklarını başkalarının üzerine atarak kendilerini temize çıkarmayı deniyorlar. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın 13 Ağustos’ta attığı üç tweet, bu çabanın çarpıcı bir örneğiydi. O tweet’ler şöyleydi: “İki yıldır sistematik olarak inşa edilen ‘otoriterlik/diktatörlük’ söyleminin amacı, darbeye zemin hazırlamaktı. Millet bu oyunu bozdu. ‘Otoriterlik/diktatörlük’ söylemini yayanlar, aynı zamanda darbeye doğrudan veya dolaylı destek veren çevreler. Bu bir tesadüf değil. Darbe başarılı olsaydı ‘diktatöre karşı darbe yapıldı, haklı gerekçeleri var’ diyeceklerdi. Mısır’da yaptıkları gibi. Millet geçit vermedi.” Kalın’ın bu tweet’lerinde, Türkiye’deki her türlü otoriterlik eleştirisini darbecilikle özdeşleştirip susturmayı amaçlayan tehlikeli bir kurnazlığın ifadesi var. Darbeciler, otoriterleşmeyi darbeye teşebbüsün gerekçesi olarak kullanmış olsa bile bu durum otoriterleşmeden söz eden herkesi otomatikman darbeci yapmaz. Çareyi “Otoriterleşmeden bahseden herkes darbecidir” minvalindeki kaba ve sığ söylemlerde aramak, ifade özgürlüğüne karşı düşmanca bir tutumdur ve bu nedenle ülkedeki otoriterliğin taze bir kanıtını oluşturmaktan başka bir sonuç doğurmaz. İktidar, sorunu Kalın’ın ifadesiyle “otoriterlik/diktatörlük söylemini yayanlarda” değil kendinde aramalı. Türkiye’nin AKP iktidarı altında otoriterliğe kayması, son iki yıla özgü bir olgu değil. Rejimin otoriterleşmesi, 2008’de basın özgürlüğüne yönelik saldırılarla başladı. İlk güçlü emare dönemin başbakanı Erdoğan’ın Doğan Grubu’na karşı yaptığı boykot çağrısıdır. Otoriterleşme, Meclis’in başta kamu harcamaları üzerindeki denetim görevini yapmasının engellenmesinden yargının siyasi erke bağlanmasına, basın özgürlüğünün yok edilmesinden İslamcı toplum mühendisliğine uzanan çok geniş bir alanda tahkim edildi ve sonunda bugünlere geldik. Ve bugün dünyada Erdoğan ve rejimi hakkında son derece negatif bir “algı ızgarası” oluşmuş bulunuyor. Bu ızgaranın boşlukları neredeyse sadece olumsuz hikâyelerin geçip dünyaya ulaşmasına izin veriyor. Erdoğan’ın çok ciddi bir algılanma sorunu var. Adı dünyanın birçok köşesinde, Ortadoğu, Afrika ve Avrasya’nın otoriter liderleriyle birlikte anılıyor. 15 Temmuz’un ardından Batı âleminin Erdoğan’la dayanışması minimumda ve hatta onun da altında kalmış ise söz konusu negatif algı ızgarası bu sonuçta büyük rol oynadı. Durumun bu hale gelmesine Erdoğan rejiminin siyasası neden oldu. AKP iktidarının “ılımlı İslam/Müslüman demokrat” çizgisinde göründüğü ve içindeki büyük otoriter/totaliter kapasiteyi kuvveden fiile geçirmekten kaçındığı yıllarda ise kendisi hakkında tam tersine son derece pozitif bir algı ızgarası söz konusu idi. Bu ızgaradan sadece güzel hikâyeler geçiyordu. Batı dünyası, 11 Eylül’ün hemen ardından iktidara gelen AKP’ye İslam ve demokrasiyi bağdaştıracağı umuduyla kol kanat germişti. Bu pozitif algı ızgarası sayesinde Batı, AKP’deki otoriterleşme eğilimini görmedi, görmek istemedi; gördüklerini ise Türkiye’nin demokratikleşmesine engel olan askeri vesayet tasfiye ediliyor diye hayra yordu. İslamcı dış politika ve AKPCemaat işbirliğiyle gazetecilerin tutuklanması başta olmak üzere birçok aşındırıcı faktör, bu olumlu algı ızgarasını 2013’e gelene değin zaten çürütmüştü. Erdoğan’ın Gezi Direnişi’ne karşı hoyrat tavrı ızgaranın bir anda olumsuza dönmesine yol açtı. Rejimin daha sonraki otoriter icraatı bu negatif algı ızgarasını daha da sağlamlaştırdı. Rejim Türkiye’yi demokratikleştiremeyeceğine göre kendi sonuna kadar bu olumsuz algıyla yaşayacak. İmralı’da görevli 2 asker tutuklandı PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 1999 yılından beri bulunduğu İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nin dış güvenliğinden sorumlu jandarma birliğinde görev yapan ve FETÖ ile bağlantıları olduğu iddiasıyla açığa alınan 3 asker Bursa’daki evlerinde gözaltına alındı. Yüzbaşı Hasan Ürküt ve astsubay Üstçavuş Mehmet Sarıca tutuklandı, astsubay Kıdemli Başçavuş H.U ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Sarıca “Darbe girişimini öğrendiğimiz zaman TV’den takip ettik. O akşam İmralı’da her şey normaldi. FETÖ ile hiçbir bağlantımız yoktur” dedi. l DHA KHAalTiİLsLdEeRmİibre’liiNrlendi aD yaFğEınTaÖo’npüenraasdylioyenddhrnŞKrtleHcKltçlhlsnAeKiıeeaiıumruiuueaiindduorauşatrtnlrnnitebhnmnmnmdrrğdlmeimmuiladeamainsidda,AeuenlnhraekaliadtuedMydeanibnsancel.SakkdtevuegÖiastyeÜH1KanH.aeşeçiea6nsiilmökHbsnigaszamBıasrogusnikirnAtdtebmtlulsiiialioüıbeiliranieeüniğrcdsssilaellth’nnnueriiailybfğdemiKdsışrtuicıl’kişeytunrlbTenaudainmleuaeğiüameeacğueheıştnkÖnesmvmulkcmehuayekiıelraicuvmaiTazm3riinFioaaismlzritbelertrrealiuei0ayniaıe’’rah’enerMitraykielğ.tınnsl’igarlasişytyariikğaiedn,goAiahsllpeeahşvşluüiaeiçreacteınsieyiıuhnrrrzbŞznatlrnauatdşoıeiınaetknluıli.., Polis paralel yapı soruşturması kapsamında İstanbul, Bakırköy ve Gaziosmanpaşa adliyelerinden 136 çalışanı gözaltına aldı. Toplam 173 kişi için gözaltı kararı verilmişti 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Fethullahçı Terör Örgütü / Paralel Devlet Yapılanması’na (FE Gaziosmanpaşa adalet saraylarında arama yapan polis 136 kişiyi gözaltına aldı. FETÖ/PDY soruşturması kapsamında İs la İstanbul, Bakırköy ve Gaziosmanpaşa adalet saraylarında görevli bazı personele yönelik gözaltı kararı alındı. Dün sa rında ve evlerinde arama yaptı. Şüphelilerin bilgisayarlarını inceleyen polisler, bazı evraka da el koydu. Gözaltına alı TÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamın tanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve bah saat 08.30’da adliyeye gelen polis nanlar ifadeleri alınmak üzere İstanbul da 173 adliye personeli hakkında gözal Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu sav ler, adliyeye giriş ve çıkışları kapatırken Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. tı kararı çıkarıldı. İstanbul, Bakırköy ve cılarından Gökalp Kökçü’nün talimatıy söz konusu kişilerin adliyelerdeki odala l İSTANBUL/Cumhuriyet Köprüde ‘vur’ emrini veren albay yakalandı Darbe girişiminin ardından firar eden kurmay albaylar, Nebi Gazneli ve Müslüm Kaya, Konya’da, hakkında yakalama kararı çıkarılan Erzurum’da görevli savcı Ekrem Beyaztaş Kilis’te yakalandı. 6 Ağustos tarihinden itibaren Konya’da saklanan 2 kurmay albayın salı günü Mısır’a kaçmayı planladıkları öne sürüldü. Kurmay albayların, TRT’nin basılması ve Boğaziçi Köprüsü’nde halka ateş açılması talimatını verdiği iddia edildi. Polisin düzenlediği operasyonda Nebi Gazneli evin içinde, Müslüm Kaya da, balkondan çatıya kaçmak isterken yakalandı. Polis, iki kurmay albayı gözaltına aldığı sırada, eşzamanlı olarak Nebi Gazneli’nin saklanmalarını sağlayan köfteci kardeşi Ömer Gazneli’nin de evine operasyon düzenleyip gözaltına aldı. Mısır’a kaçış planı Gözaltına alınan Ömer Gazneli’nin ifadesinde kardeşi ile Müslüm Kaya’nın Mısır’a kaçması için bağlantı kurduğunu ve iki kurmay albayın salı günü Mısır’a gitmeyi planladıklarını söylediği öne sürüldü. Ömer Gazneli, ifadesinde iki kurmayın beylik tabancaları ve tabancaya ait mermileri de poşet içinde evinin 15 Temmuz’dan bu yana firari olan kurmay albaylar Nebi Gazneli ve Müslüm Kaya Mısır’a, cumhuriyet savcısı Ekrem Beyaztaş Suriye’ye gitmek isterken yakalandı bahçesine gömdüğünü itiraf etti. Tabanca ve mermiler gömülen yerden çıkartıldı. Boğaziçi Köprüsü’nde askerlere halka ateş açmaları emrini verdiği iddia edilen Müslüm Kaya ile TRT binasının basılması emrini verdiği ileri sürülen Nebi Gazneli’nin, üstünde askeri personelin giydiği yeşil haki renkli atlet, eşofman ve spor ayakkabı olması dikkat çekti. Şüphelilerin, sorgulanmak üzere İstanbul’a gönderileceği belirtildi. Darbe girişiminin ardından HSYK ta rafından görevden uzaklaştırılan ve ardından hakkında gözaltı kararı verilen Erzurum’da görevli savcı Ekrem Beyaztaş Kilis’te yakalandı. Önceki gece devriye görevi yapan askerler, Suriye’ye kaçak olarak geçmeye çalışan bir kişiyi fark etti ve “Dur” ihtarında bulunduktan sonra yakaladı. Gözaltına alınarak İl Jandarma Komutanlığı’na götürülen kişinin hakkında yakalama kararı bulunan Cumhuriyet Savcısı 46 yaşındaki Ekrem Beyaztaş olduğu saptandı. l DHA CHP’Lİ VELİ AĞBABA’dan hükümete tepki: Yargının tamamını o çetenin eline verdiler CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba; Gülen cemaati yapılanmasıyla ilgili “‘Bu çete devlete sızmış’ diyorlar, ne sızması devleti teslim almış. İnsanın, paralel kim diye sorası geliyor? Bu duruma göre cemaat değil devlet orduya sızmış. Türkiye’de hukuk, adalet sistemi 2010 referandumuyla birlikte cemaate teslim edildi. ‘Demokratikleşme olacak, 12 Eylül’le hesaplaşacağız’ dediler, yargının tamamını o çeteye verdiler” dedi. Malatya’da sivil toplum kuruluşlarını ziyaretinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Ağbaba, “Biz Ergenekon’da, Balyoz’da, Askeri Casusluk’ta nasıl durduysak şimdi de öyle duruyoruz” dedi. Ağbaba, “Es Ağbaba ki Genelkurmay Başkanı da ‘vicdanım sızlıyor’ diyor. Kendisini defalarca uyardık. Liste verdik kendisine. O listedekiler Meclis’i bombaladı” şeklinde konuştu. Kılıçdaroğlu’nun koruma sayısı arttı Öte yandan darbe girişimi sonrasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun koruma sayısı 13’ten 21’e çıkarıldı. l SELAHATTİN GÖKATALAY/MALATYA CHP’Lİ YALOVA BELEDİYE BAŞKANI SALMAN Başkan’dan kaybettiği oğluna ‘cemaat’ özrü Yalova Belediye Başkanı CHP’li Vefa Sal man, 4 yıl önce trafik ka zasında kaybettiği oğlu Öz gün Salman’a hitaben sos yal medya hesabından bir Özgün Salman mesaj yayımlayarak özür diledi. Oğlu ve eşiyle çekilmiş fotoğrafını paylaşan Vefa Salman Salman,“Affet beni oğlum” latan Vefa Salman, “Sana başlıklı bir yazı yayımladı. aynen ‘Kaybettin değil, ye Temsilci seçimi terince çalışmadın’ diye çıkışmıştım. Tatlısert azar “Seni kaybedişimizin lamamı olgunlukla dinle dördüncü yılında bir özür miş. ‘Baba birinci olup se borçluyum oğlum” diye çilen Fethullahçı cemaat rek sözlerine başlayan ten, bunlar aynı evlerde, Salman, oğlunun Hukuk aynı yurtlarda kolayca he Fakültesi’ni kazanıp birin men organize oluyorlar, ci sınıfa başladığında tem ondan kaybettim’diye ya silci seçimine girdiğini ve nıt vermiştin. Ve şimdi sa kendisinin de destek ver na bu konuda söyledikle diğini söyledi. 4 aday ara rim için affet beni oğlum” sında oğlu Özgün’ün ikinci diye yazdı. l FARUK KIR olunca verdiği tepkiyi an TAY /YALOVA Deniz Baykal Aslı Baykal Baykal’ın kızına gözaltı girişimi FETÖ soruşturması kapsamında polis, 28 Temmuz’da Antalya Akdeniz Üniversitesi’nde Tıp Fakültesi’nde görevli eski CHP lideri ve Antalya milletvekili Deniz Baykal’ın kızı Prof. Dr. Aslı Baykal Ataman’ın odasında da arama yapmak istedi. Baykal’ın Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile görüşmesi üzerine polisler odayı terk etti. l ANTALYA/ DHA Rahşan Ecevit’ten cemaat açıklaması Eski Başbakan Bülent Ecevit’in Gülen cemaatine destek verdiği yönündeki iddialara, eşi Rahşan Ecevit’ten yanıt geldi. Yazılı açıklama yapan Ecevit, “Son zamanlanda Bülent Ecevit ile ilgili gerçek olmayan söylentilerin kamuoyunda dolaştığı gözlenmektedir. Bülent Ecevit’in tarikatçılığa ve devlet içinde yasal olmayan her türlü yapılanmaya karşı olduğu herkesçe bilinen bir gerçektir” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Gazeteci Arda Akın tutuklandı FETÖ medya soruşturmasında Arda Akın, çıkarıldığı hâkimlikçe tutuklandı. Avukatıyla birlikte Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayına getirilen Akın, burada Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliğine çıkarıldı. Hakimlik, şüpheli Akın’ın tutuklanmasına karar verdi. Hakkında ‘tutuklanmak üzere’ yakalama kararı çıkartılan Hürriyet gazetesi muhabiri Arda Akın dün imza vermek için gittiği polis merkezinde gözaltına alınmıştı. Eski AKP’li vekil Bıyıklıoğlu adliyede FETÖ soruşturmasında gözaltına alınan eski AKP Trabzon Milletvekili Prof. Dr. Aydın Bıyıklıoğlu ve Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) görevli 16 akademisyen adliyeye sevk edildi. Van’da gözaltına alınan 10 işadamından 9’u tutuklandı. Samsun’da 15’i avukat 16 şüpheli bugün adliyeye sevk edildi. Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesinde, 23 öğretmen açığa alındı. Melikşah Üniversitesi’nin 73 öğretim üyesi ve görevlisi ile çalışanı adliyeye sevk edildi. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü’nde aralarında emniyet müdür yardımcıları, şube müdürleri, amir ve polislerin bulunduğu 18 polis adliyeye sevk edildi. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle