Katalog

DUNYA Duterte ABD’yi kızdırdı Filipinler’in Devlet Başkanı Duterte “ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin Büyükelçisi ile kavga ediyorum. Onun i.ne, o. çocuğu elçisiyle” dedi. ABD’nin tepkisi üzerine de “İlişkilerimizi zedeleyeceğini sanmıyorum” dedi. Senato Rousseff için ‘yargılansın’ dedi Brezilya’da senato, bütçede usulsüzlükle suçlanarak görevleri askıya alınan Devlet Başkanı Dilma Rousseff’in azil mahkemesine çıkarılmasını 59’a karşı 21 oyla onayladı. İlk duruşma, Rio Olimpiyatları’nın kapanış töreninden bir hafta sonra yapılacak. Solcu kadın lider kendisine komplo kurulduğunu savunuyor. Dilma Rousseff 12 Trump’ın silah yanlılarını destekleyen sözleri, rakibi Bir tetikçiliği kalmıştıClinton’ıvurunçağrısıolarak dıshab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: BAHADIR AKTAŞ yorumlandı ABD baş destekleyen sözleri, Demokrat kanlık se rakibi Hillary Clinton’ın vurul yapabileceğiniz hiçbir şey kalmaz. Ama tabii 2. madde aha şekilde şiddet göndermesi yapamaz” dedi. ABD devletinin çimi kampanya ması çağrısı olarak yorumlandı lisi, belki onlar bir şey yapabi en sessiz sedasız kurumların sında aşırı sağ ve infial yarattı. lir. Bilemiyorum” dedi. Sözle dan Gizli Servis bile ses verdi, cı popülist söy Önceki gün Delaware mitin ri Clinton’ın başkan seçilirse si Twitter’dan “Yapılan açıklama lemiyle partisi ginde silahlanmanın anayasal lah yanlılarınca vurulması yö nın farkındayız” denildi. Cumhuriyetçiler’den hak olduğuna ilişkin maddeye nünde bir çağrı olarak yorum Öte yandan, Almanya Dı de olmak üzere pek çok atıf yapan milyarder işadamı, lanıp özellikle sosyal medya şişleri Bakanı FrankWalter çevrenin tepkisini çeken Clinton’ın bu maddeyi kaldır da şimşekleri çekti. Clinton’ın Steinmeier’ın sözcüsü, Donald Trump, şoke eden açık mayı istediğini öne sürdü. “Fe kampanyası “Trump’ın söy Trump’ın başkan seçilmesi lamalarına bir yenisini deral Yüksek Mahkeme’ye yar lediği tehlikelidir. Başkan ol nin dünya için tehlike yarata ekledi. Silah yanlılarını gıçları atamaya başladığında mak isteyen bir kimse hiçbir cağını dile getirdi. Cumhuriyetçi aday Trump Rus güçleri Suriye’de kalıcı Geçen yıl Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın saflarında yaptığı müdahaleyle savaşın gidişatını değiştiren Rusya, hava kuvvetlerini Suriye’de süre sınırlaması olmaksızın konuşlandırmayı resmileştiriyor. Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın Suriye hükümetiyle vardığı anlaşmayı bir yıl sonra parlamento onayına sundu. Anlaşma, Rus güçlerinin Hmeymim hava üssünde süresiz konuşlanmasını, Suriye tesislerini kira ödemeden kullanmasını da içeriyor. Anlaşma Rusya’nın bu yılın başında güçlerinin büyük kısmını çektiği Merkel’den burka Atalmrtaışnmyaa’dyaaratan yasağı adımıyenigüvenlik paketi önerisi Avrupa’yı sarsan terör saldırılarının ardından Fransa ve Belçika’da silahlı askerler, Britanya’da normalde silah taşımayan polisler silahla soka PeŞi sıra baskınlar ni duyursa da Suriye’de kalıcı olacağını gösteriyor. Halep için ateşkes BM’nin insani kriz uyarısında bulunduğu Halep’in kimi bölgelerinde dün gıda yardımı yapıldı, uzun kuyruklar oluştu. Rusya, Halep’te insani yardım konvoylarının güvenli geçişi için her gün 10 ila 13 saatleri arasında ateşkes uygulayacağını duyurdu. Sirte’de IŞİD’e darbe Libya’da Ulusal Mutabakat Hükümeti yanlısı milis güçleri, Sirte’de üslenen IŞİD’in karargâhını ele geçirdiklerini duyurdu. Devrik lider Muammer Kaddafi’nin memle ğa çıkarken sıra Almanya’ya geldi. Çoğunluğunu sığınmacıların düzenlediği ve IŞİD’in üstlendiği saldırıların ardından Almanya’da koalisyon hükümetinin büyük ortağı Hıristiyan Birlik (CDU/CSU) yeni güvenlik paketi hazırladı. 3 milyonu Türkiye kökenli 4 milyonluk Müslüman nüfusu etkileyecek paketin ana hatları şöyle: n Almanya genelinde polis sayısı artırılacak. 2020’ye dek federal devlet ve eyaletlerde ek 15 bin polis göreve başlayacak. Kamuya açık yerler, ana cadde ve kavşaklara gözetim kameraları yerleştirilecek. Polisler uzun namlulu silahlar ve vücut kameralarıyla donatılacak. Tek vatandaşlık n Burka, çarşafpeçe yasaklanacak. n Camilerin aşırı örgütlerden maddi destek almasına izin verilmeyecek. n Alman vatandaşı olmayan ve halkı ale nen kindüşmanlığa tahrik ettiği saptanan kişiler ivedilikle sınır dışı edilecek. n Schröder’in başbakanlığında getirilen çifte vatandaşlık hakkı “entegrasyona engel teşkil ettiği” gerekçesiyle geri alınacak. Türkiye’deki siyasi tartışmala Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde Duisburg ve Dortmund kentlerinde polis İslamcı terör zanlıları hakkında delil toplamak üzere ev ve işyerlerine baskın düzenledi. Aranan yerler arasında bir Türk seyahat acentesi de bulunuyor. Baskınların gençleri Suriye ve Irak’ta cihada katılmaya iknaya çalışan vaizleri hedef aldığı belirtildi. Geçen ay da ülke genelinde geniş çaplı operasyonlar düzenlenmişti. rın 31 Temmuz’da Köln’deki Erdoğan yanlısı mitingle Almanya’ya taşınması, çifte vatandaşlık konusu tartışmalarını alevlendirmişti. Nitekim pakette “İkiye bölünmüş sadakat istemiyoruz. Yabancı hükümetlerin politikaları için seferber olmak isteyenlere Almanya’yı terk etmelerini sa lık veririz” deniliyor. Tepkiler var Pakete karşı SPD ile Sol Parti tepkili. Güvenlikle ilgili gövde gösterisiyle entegrasyona zarar verileceği, bunun 2017’deki genel seçim için yatırımdan ibaret olduğu görüşündeler. ketindeki operasyona ABD ha vadan destek veriyor. Biden haftaya Balkan yolcusu Ankara 15 Temmuz darbe girişimi sonra sı ABD’den Adalet Bakanlı ğı heyeti ve Dışişleri Baka nı John Kerry’nin ziyaretlerini beklerken Başkan Yardımcı sı Joe Biden’ın ge lecek hafta Sırbis tan ve Kosova’yı ziyaret edeceği açıklandı. Biden’ın Biden 1517 Ağustos’taki Balkan turu ABD’nin bazı Gitmo eserlerini Sırbistan’a nakletmesinin ar dından teşekkür niteliğinde. Aynı dönemde bir ABD he yeti Gülen’in iadesi meselesi için Türkiye’de olacak, ardın dan John Kerry 24 Ağustos’ta Türkiye’ye gelecek. ABD’den Riyad’a silah ABD Dışişleri Bakanlığı, Suudi Arabistan’a yapılması planlanan 1 milyar 150 milyon dolarlık tank, zırhlı ve ağır silah satışını onayladı. Açıklama, Suudilerin Yemen’in başkenti Sanaa’ya aylar sonra ilk kez hava saldırısı düzenleyip sivilleri öldürmesinin hemen sonrasına denk geldi. Anlaşmaya insan hakları örgütleri tepkili. ABD: 45 bin IŞİD’li öldürdük IŞİD karşıtı koalisyonun komutanı ABD’li General Sean MacFarland, Irak ve Suriye’deki iki yıldır devam eden operasyonlarda öldürdükleri cihatçıların sayısını açıkladı: “Son 11 ay içerisinde 25 bin düşman savaşçı öldürdüğümüzü tahmin ediyoruz. Buna daha önce öldürüldüğü tahmin edilen 20 bini de eklerseniz, cepheden 45 bin düşman eksilmiş demektir.” yeBahnaşağaasmdztıa1a2ntnı’bteyeadibtkeeiirkdi Ailelerin acılı bekleyişi, hastane önüne konulan küle dönmüş kuvözlerin görüntü sü yürek dağladı. Yenidoğan ünitesinde yangın Irak’ın başkenti Bağdat bu kez IŞİD’in canlı bombalarıyla değil, kentin ikinci büyük hastanesi Yarmuk’un kadın doğum kliniğinde çıkan yangınla can evinden vuruldu. Yenidoğan ünitesinde en az 12 prematüre bebek yanarak yaşamını yitirdi. Yangının önceki gece yarısı elektrik arızasından çıktığını belirten Irak Sağlık Bakanlığı sözcüsü, klinikte ka lan 29 kadın ve 7 bebeğin diğer hastanelere sevk edildiğini söyledi. Hastanenin dahil olduğu sağlık bölgesinin sözcüsü ise itfaiyenin yangın başladıktan 90 dakika sonra olay yerine ulaştığını söyledi. Bir hastane çalışanına göre yangın 3 saatte söndürülebildi. Hastane önünde toplanan acılı aileler, yetkililerin kendilerine bilgi vermemesine isyan et ti. “Oğlumun doğumu zor olmuştu” diyen bir anne, bebeğine süt tozu almaya gittiğini, döndüğünde kapıların kapalı olduğunu, içeri girmesine izin vermediklerini anlattı. Hamamböcekleri geziyordu İkiz çocuklarının akıbetini soran bir baba ise kendisinden DNA eşleştirmesi için örnek is tendiğini söyledi. Yarmuk’ta yaşanan facia, aylardır devletin yolsuzluğu ve yönetim zafiyetini protesto eden Iraklıları daha da çileden çıkaracak. Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflarda hastanenin kırık döşemelerinde hamamböceklerinin dolandığı, çöp kutularının dolup taştığı, hastaların avlu köşelerinde yattığı görülüyor. Avustralya Nauru dehşeti Avustralya’da gözaltı merkezlerinde tutulan mültecilerin yaşadığı korkunç istismar, 2 binin üzerinde belgenin sızdırılmasıyla gün ışığına çıktı. Pasifik okyanusundaki gözaltı merkezlerinden Nauru Adası’nda yaşananlar, GuardiGözaltı merkezinin kapatılması an gazetesinin yaptığı çalışma için sık sık protestolar yapılıyor. sonucu kamuoyuna duyurul du. Gözaltı merkezinde raporlanan saldırı, cinsel taciz ve intiharların yüzde 50’sinin çocuklarla ilgili olduğu belirtildi. Raporda küçük çocukların gardiyanlar tarafından ölümle tehdit edildiği, sigara ve esrar karşılığında cinsel ilişkiye zorlandığı ve çok sayıda mültecinin yaşam koşullarından ötürü kendilerine zarar vermeye çalıştığı ifade edildi. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, suçlamalarla ilgili “son derece endişeli” olduklarını belirtirken, Nauru’da tutulan mültecilerin “insani şartların olduğu bir yere transfer edilmelerini” talep etti. Perşembe 11 Ağustos 2016 nilgun@cumhuriyet.com.tr Putin ile yeni sayfa St. Petersburg denince aklıma Çarlık dönemi sarayları gelir. Petersburg’un kuruluş döneminde Deli Petro tarafından inşa ettirilen tüm bu sarayların tek hedefi vardır: görkem ve zenginlikte Batı’yı geçmek, Batı’ya nispet yapmak ve fark atmak. Petersburg’un tüm saraylarını gezecek fırsatım olmadı ama “Petro”nun gözbebeği olan “Peterhof”u görmüştüm. Sarayın “taht” ve “arz” salonları dün gibi aklımda. Her iki salonun da duvarları çepeçevre Osmanlı donanmasının Çeşme’de yakılmasını konu alan “Çeşme tablolarıyla” doluydu. Rus donanmasını Avrupa’nın bir ucundan Baltık’tan dolaştırarak Akdeniz’e sokan ve Çeşme’de Osmanlı donanmasını gafil avlayarak çıra gibi yakan (1770) II. Katerina, bu tabloları sonra buraya koydurmuş. Rehberler anlatmıştı. Tutuşturulan Osmanlı filolalarının poz poz tablolarının sarayın iktidar mevkiine yerleştirilmesinin iki anlamı varmış: 1. Muhataplara “İşte biz adama bunu yaparız!” mesajı vermek, 2. Rus İmparatorluğu’nun yükselişinde kilit önem taşıyan Çeşme zaferinin altını çizmek. Sarayı gezdirenler “Rus İmparatorluğu’nun yükselişi” ile “Osmanlı’nın küçülüşünün” ters orantılı olduğunu anlatmış, Çeşme badiresini Küçük Kaynarca’nın (1774) izlediğini, ardından Kırım’ın kaybedildiğini (1783) hatırlatıp; Osmanlı’ya “hasta adam” lakabını Çar I. Nikola’nın (1853) taktığını eklemiş; Ruslarla bir düzine savaşta hep Osmanlıların yenildiğini vurgulamışlardı. Petersburg Çarlık tarihidir Putin gerçi Erdoğan’ı “Peterhof”ta kabul etmemiş. Yerine konuğunu Çarların saplantılı arzusu olarak bilinen “Konstantinopolis”in kurucusu olan Konstantin’e adanan “Konstatin Sarayı”nda ağırlamış. Yandaş basının bir taltif diye gördüğü bu ayrıntı aslında yukarda özetlediğim tarihe yapılan bir mafyozi “ayağını denk al” vurgusu... St. Petersburg, Moskova’dan çok daha güçlü biçimde Çarlık Rusyası tarihinin hissedildiği bir yer. Rus İmparatorluğu’nun geçmiş görkemini yeniden kurmak isteyen son “Çar” Putin belli ki “Sultan”a, Rusların hiç unutmadığı bu tarihin devamlılığını hissettirmek istemiş. İşe bakın ki “Konstantin Sarayı”ndaki bütün salonlar arasında muhatabını ayrıcalıklı müttefik “Yunanlılar”a atfen “Yunan odası”nda ağırlamış. Osmanlı’nın bütün bu çöküş dönemini tamamen görmezden gelen ve Osmanlı’yı hâlâ en şaşaalı çağındaymış gibi yere göğe koymayan Erdoğan, ironiye bakın ki şimdi o çöküşün baş sorumlusu devletle al takke ver külah “tarihi yakınlaşma” yaşıyor. Taktik, strateji farkı Uluslararası ilişkilerde “ezeli dost/düşman” yok, çıkarlar var. Elbette bunu biliyoruz. Ama insan gene de bu arka plan önünde Rusya ile tüm zamanların en iddialı yakınlaşmasını, kendisini rakipsiz “Osmanlı varisi” sayan bir liderin gerçekleştirmesine şaşmadan edemiyor. St. Petersburg seferi bize bir kez daha RTE’nin pragmatizminin hiçbir sınırı olmadığını öğretiyor. Petersburg’daki “el sıkışmanın” iki lider için bir numaralı değeri hiç kuşkusuz Batı’ya meydan okumak. Putin için bu meydan okumak Ortadoğu ve dünya dengelerini etkileyebilecek “stratejik” planlar içerirken; Erdoğan için “taktik” anlam taşıyor. Putin öteden beri hep “stratejik”, Erdoğan ise “taktik” kollayan bir lider. Aradaki farkı “New York Times”a konuşan TürkRus ilişkileri uzmanı Aleksandr D. Vasilyev şöyle anlatmış: “Erdoğan Rusya’yı Batı ile pazarlıkta koz olarak kullanmak istiyor” diyor Vasilyev ve ekliyor: “Erdoğan açısından nihai hedef aslında Batı, Rusya değil...” Rusya da Erdoğan’ın iyi bildiğimiz felsefesi uyarınca özetle “amaç değil araç” olmuş oluyor. Ama Rusya kendini Erdoğan’a “araç” eder mi, o ayrı konu. Erdoğan’la Putin’in “Konstantin” sarayının “Yunan odası”ndaki beden diline bakacak olursak kimin kimi kendine “araç” edineceği hakkında net fikir edinebiliriz. Beş buçuk saat kürsüde kaldı Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vucic, ekonomik reform paketini parlamentoya sunarken 5.5 saatlik bir konuşma yapınca muhalefetin alay konusu oldu. Aşırı milliyetçi lider Vojislav Seselj’in tuvalet molası talebine “Benim ihtiyacım yok, istersen sana alt bezi takalım” yanıtını veren Vucic hakkında muhalefet lideri Sasa Radulovic “Fidel Castro’nun konuşma rekoru tehlikede mi” diye tweetledi. C MY B nilgun@