23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Pazartesi 1 Ağustos 2016 Viyana’da ‘Türkiye tatili Erdoğan’a destek demek’ yazısı kaldırıldı Avusturya’da Kronen gazetesi Viyana’nın sadece Erdoğan’a destek demektir” yanıtını da Schwechat Havalimanı’nda yayımlattığı “Tür manşete taşıyıp havalimanındaki ereklam şe kiye tatili sadece Erdoğan’a destek demektir” ridinde yayımlatmıştı. Ama Türklerden gelen ilanını kaldırdı. Gazete okurlarla sokak röpor tepki, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve AB Bakanı tajları yapıp “Türkiye’de tatil yapmak ister mi Çelik’in uyarısı üzerine gazete yazıyı hem web siniz” sorusunu sormuş, birinin “Türkiye tatili sitesinden hem de havalimanından kaldırdı. dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Trump’tan yine Müslüman krizi 7 Khan, Trump’a ABD anayasasını okuyup okumadığını sormuştu. ABD’de başkanlık seçiminin ırkçı söylemiyle dikkat çeken Cumhuriyetçi adayı Donald Trump Müslümanlarla yeni bir krize imza attı. Hillary Clinton’ın başkan adayı ilan edildiği Demokrat Parti kurultayında Irak’ta cephede ölen Müslüman ABD’li bir askerin babası, Donald Trump’a “Sen bu ülke için ne feda ettin ki” diye çattığı dramatik bir konuşma yaptı. Pakistan asıllı Khizr Khan’ın oğlu yüzbaşı Humayun, 2004’te Irak’ta emrindeki askerlerin hayatını kurtarmaya çalışırken ölmüştü. Trump ise kurultayda baba konuşurken anne Ghazala Khan’ın yanında suskun durmasına dikkat çekti. Annenin “Müslüman inancı yüzünden konuşturulmadığını” öne süren Trump, babanın konuşmasını da Hillary Clinton’ın ekibinin yazdığını iddia etti. Ghazala Khan, acısı çok büyük olduğu için konuşamadığı yanıtını verdi. Khizr Khan da eşinin güçlükle ayakta durduğunu ve teselli edildiğini anlattı. Sosyal medyada Trump’a öfke seli patlak verdi. Ermenistan’da silahlı eylem bitti Ermenistan’ın başkenti Erivan’daki Erebuni karakolunu işgal eden ve Yeni Ermenistan hareketinin lideri Jirair Sefilyan başta olmak üzere tüm siyasi mahkumların serbest bırakılmasını talep eden Sasun Delileri adlı silahlı grup nihayet teslim oldu. 17 Temmuz’dan beri karakolda rehine alma eylemi yapan ve Erivan’da sokaklara dökülen binlerce kişi tarafından desteklenen grup, ellerindeki bütün rehineleri bırakmalarının ardından dün polis operasyonuna uğradı. Bunun üzerine eylemciler silahlarını bırakıp teslim oldu. Eylem boyunca en az iki polis öldü, çıkan çatışmalarda çok sayıda kişi yaralandı ve gözaltına alındı. Tokyo ilk kadın valisini seçti Japonya başkenti Tokyo, 2020 Yaz Olimpiyatları’na hazırlanırken yolsuzluk ve rüşvet skandallarından 3 yılda iki vali eskittikten sonra dün yeni valisini seçti. “Benzersiz bir Tokyo yaratma” vaadindeki Yuriko Koike kentin ilk kadın valisi oldu. Koike’nin seçilmesinde rol oynayan 2020 Yaz Olimpiyatları, Olimpiyat Stadı’nın çok pahalı olduğu için yapılmamasından, logosunun çalıntı olduğuna, hatta kentin olimpiyat elemesini rüşvetle kazandığına kadar suçlamalar ve skandallarla dolu. Koike’nin selefleri Naoki Inose ve Yoichi Masuzoe de bu süreçte rüşvet ve yolsuzluk suçlamalarından istifa etti. Şeffaf olma vaadi veren Koike’nin dört yıllık görev süresi de olimpiyatların yapılacağı süreyi kapsayacak şekilde uzatılacak. Köln’de Türkiye ile dolu en gergin gün Almanya’da Erdoğan yanlılarının mitingine beklenenden az katılım oldu. Karşıtlar da sokağa çıktı. Polis çok sıkı önlem aldı Almanya’nın Köln kenti dün tarihinin en gergin günlerinden birini yaşadı. Kenti ikiye bölen Ren nehrinin bir yakasında Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin (UETD) öncülüğünde “Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi” düzenlendi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yanlılarının gösterisine organizatörlere göre Almanya ve Avrupa’nın dört bir yanından yüzlerce otobüsle 50 bin kişi katıldı. Ama Alman medyasına göre katılım 20 binde kaldı. Nehrin bir yakasını Türk bayrakları kaplarken, bir noktadan sonra polis köprüden alana yeni katılımcı girmesine izin vermedi. Diğer yakada siyasi yelpazenin her kesiminden yüzlerce kişi Erdoğan karşıtı dört gösteri yaptı. Türkçe tweet ve SMS’le itidal çağrısı yapan Köln Emniyeti, 8 TOMA ve bazısı Türkçe bilen 2700 polisi devreye soktu. Köprüye keskin nişancılar yerleştirildi, helikopterler devriye gezdi. Medyanın canlı yayın araçları Ren kıyısında uzun bir sıra oluşturdu. ‘Erdoğan’ı durdurun’ Almanya’da iktidarın büyük ortağı CDU hariç olsa da, küçük ortak SPD dahil diğer siyasi partilerin gençlik kolları “Erdodeliliğini durdurun” gösterisi düzenledi. “Demokrasi ve insan hakları için Erdoğan’ın durdurulmasını” isteyen gençlik kolları “İnsan hakları pazarlığa açık değildir”, “Din ve devlet işleri ayrılsın” gibi dövizler taşırken, pankart açmama kararı aldı. “Köln Sağa Karşı” hareketi “hem Türkiye hem Almanya’da milliyetçilik ve ırkçılığa karşı olduğu” pankartlarıyla yürüyüş yaptı. Köln garının bir tarafında aşırı sağcı Pro NRW “Erdoğan’a biat etmeyeceğiz” gösterisi yaparken, diğer tarafında solcu otonom gruplar “hem Erdoğan’ı hem Pro NRW’yi” protesto gösterisi düzenlendi. ‘Ankara’ya gidin’ Pro NRW grubu sözcüsü “Türkler Erdoğan için gösterilerini Ankara’da yapabilirler. Burası Alman toprağı öyle de kalacak” vurgusu yaptı. Polis solcularla aşırı sağcıların kapışmasını araya girerek önledi ve Pro NRW gösterisini dağıttı. Bu arada Heumarkt meydanında 80 Türk milliyetçisi ile 100’den faz la Kürt arasında çatış ma çıktı. 8 TOMA ve 2700 polis görev yaptı. Bütün gün hizmet veren telefon hattı açıldı. ‘Berlin’den izahat istiyoruz’ Köln’de Erdoğan’a video konferans yoluyla dev ekrandan konuşma yasağı getirilmesi ama Erdoğan karşıtlarının gösterilerine izin verilmesine Ankara sert tepki gösterdi. Türkiye ile Almanya arasında yeni bir krizin sinyalleri geldi. UETD’nin konuşma yasağına itiraz ettiği alt ve üst mahkemelerin “Yabancı liderlerin açıklamalarının kitlelere canlı aktarımı, gösteri ve toplanma özgürlüğü güvencesi altında değildir” hükmünü önceki gece Federal Anayasa Mahkemesi onayladı. Bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın Almanya’dan izahat isteyip yasağın “gerçek sebebini” sordu. “Erdoğan’ın katılmasının engellenmesi ve darbe karşıtı demokrasi mitinginin şiddet olayları çıkabilir gerekçesiyle zan altında bırakılması kabul edilemez” diyen Kalın, “Darbe girişimine karşı demokrasi, özgürlük ve hukukun üstünlüğünü savunan bir mitingin takdir ve teşvik edilmesi gerekirken fiilen ve hukuken engellenmeye çalışılması, demokrasi, ifade özgürlüğü ve toplanma özgürlüğü ilkelerine aykırıdır” vurgusu yaptı. ‘PKK’ye izin var’ Almanya’dan darbeye karşı duran Türkiye’ye destek vermesinin beklendiğini anımsatan Kalın “Erdoğan’ın mesa jının engellenmesinin gerçek sebebini merak ediyor, Alman makamlarının tatmin edici bir izahta bulunacağını umut ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız daha önce Almanya’da ve video konferans yoluyla bu tür etkinliklere katılmışken, şimdi darbe karşıtı bir demokrasi mitingine katılımının bu şekilde sudan gerekçelerle engellenmek istenmesi de oldukça manidar” diye çıkıştı. Geçmişte PKK’nin eylem ve gösterilerine izin verildiğini anımsattı. ‘Dayanışma nerede?’ AB Bakanı Ömer Çelik de Twitter’dan İngilizce attığı mesajlarda ifade ve toplanma hakkına vurgu yaptı. Çelik “AB’nin demokrasiyi savunma ve darbe tehdidiyle yüzleşen bir üye ülkeye dayanışma göstermedeki başarısızlığını görmek çok üzücü. AB, haklı olarak demokrasiye yönelik şimdiye kadarki en ağır saldırı olarak adlandırılan bu saldırıya karşı harekete geçmezse, ne zaman geçecek” diye sitem etti. Vize yoksa anlaşma yok Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Frankfurter Allgemeine’ye demecinde ekimde Türkiye vatandaşları için vize serbestisi yürürlüğe girmezse AB ile sığınmacı anlaşmasını tanımayacakları uyarısında bulundu. l ANKARA/Cumhuriyet 2g5ös0tearşiısriınsiapğocılinsındağıttı. Dev ekran boş kalırken, kürsüde Spor Bakanı Kılıç konuştu. Atı alan Üsküdar’ı geçmeden önce... Türkiye’de ve hatta dünyada eşi görülmemiş barışçı ve demokratik sivil protesto hareketi olan Gezi olaylarının hemen ertesiydi... Bir grup meslektaş Ağustos 2013’teki Irak ziyaretimizde Dicle Nehri kıyısında Bağdat’ın eskiden ne kadar masalsı olduğunu konuşuyorduk. 1970’lerdeki “petrol patlamasıyla” Saddam’ın şehri parklar, yollar, otoyollar ve köprülerle donattığını.. Kaçınılmaz olarak Türkiye’deki “otoyol ve köprü” söylemi düştü aklımıza. İçimizdeki bir “büyüğümüzün” ikazıyla irkildik. Özetle şöyle dedi: “O vakitler Saddam, Amerikan ve Körfez destekliydi, işler yolundaydı. 1979’da İslam Devrimi’ni yapmış İran’ın üzerine salındı, sekiz yıllık savaş ülkeyi tarümar etti. 1990’da bunu tazmin gerekçesiyle Kuveyt’e saldırdı. Sonrası yarım işgal, kuzey ve güneyde uçuşa yasak bölgeler, Irak’ın ambargolarla sarsılması, 11 Eylül’le ilişkillendirilmesi ve Amerikan işgali. Dua edelim de bizim başımıza gelmesin. Esas o zaman ne yaparız..” HHH Aradan üç sene geçti. Maalesef alçakça bir darbe girişimi sonrasında memleket toz duman içinde. Batılılarla elbirliği içinde komşusunda kanlı bir savaşı besleyip büyüten, karambolde kendi öfkeli çocuklarını kontrol edebileceğini zanneden, Kürt sorununu yüzüne gözüne bulaştıran bir siyasi iktidar, kendi topraklarını iç savaşın eşiğine taşıdı. Artık zayıflıklarını “milli birlik” görüntüsü ile kapatmaya çalışanların ülkeyi nereye taşıyacağını kestiremiyoruz. Ve son 14 senede ılımlı İslam yatırımından verim alamamış Batı’nın, olası “hışmı” ile karşı karşıyayız. HHH Birbiri ardına itiraflar, darbe girişiminin arkasında Gülen Cemaati ve ABD yönetiminin bir kesiminin bulunduğuna işaret ediyor. Ancak amatörlüğü ve tuhaflığı bin bir soru ve komplo teorisine kaçınılmaz olarak kapı aralıyor. Avrupalılar biraz da bu yüzen “üç maymunu oynuyorlar”. Bu toprakların insanı için kendi Meclisinin bombalanıp namlunun sivil halka çevrilmesinin mealini anlamıyorlar. Diğer yandan, ılımlı İslam yatırımlarını boşa çıkaranların devrilmesine aslında hiç üzülmeyecekleri anlaşılıyor. Özeleştiri niyetine yansıyan “Erdoğan aslında ne kadar iyiydi ama değişti..” diye özetlenenler ve “timsah gözyaşları”... HHH Oysa olup bitenlerde Batı’nın da dahli büyük. Türkiye’nin modernleşmeci güçlerinin altının oyulmasına katkı yapan onlar. Küresel neoliberal sisteme uyumun yüzü suyu hürmetine demokrasiyi; “dilediği durakta inilecek bir tramvay” diye niteleyen, “dinle uyutulacak” bir ahali eşliğinde “sandıkçılıktan” ibaret sayan, mütemadiyen kutuplaştırma üzerinden iktidar devşiren bir siyasal zihniyeti yıllarca desteklediler. HHH Sorun şimdi işlerine neyin geleceği. Bu coğrafyaya burunlarını sokuş biçimi üzerinden özeleştiri vereceklerini zannetmiyorum. Irak’ta, Suriye’de halleri ortada. Eğer laik, demokratik, parlamenter Cumhuriyet rayına oturtulmaz, içeride ve dışarıda dengeler sağlanmazsa artık Türkiye’nin “Iraklaştırılması”, liderinin de “Saddamlaştırması” tehlikesi mevcuttur. Hiç yabana atılmamalı. Türkiye’yi “liberal müdahaleciliğin” nesnesi kılacak bir süreç hepimizin felaketi olur. Bu yüzden bugün “Allah bizi affetsin” diyenler, en başta bu dileklerinin “ahirette” geçerli olabileceğini, dünyada konumları icabı “sorumluluk üstlenmeleri” gerektiğini idrak etmeli. Meydanlardaki “milli birlik” görüntüsü yetmez. Yapılması gereken derhal “milli birlik hükümeti” kurulması, Kürt hareketi dahil tüm muhalif kesimlerle konsensüs oluşturulması ve ülkenin seçimlere taşınmasıdır. Muhalefete son yıllarda reva görülen bütün haksız uygulamalar geri alınmalıdır. Bu memleketi zerre kadar seviyorlarsa, tek şans siyasi hırslarından vazgeçip kenara çekilmesini bilmeleri. Atı alan Üsküdar’ı geçmeden önce... Tekbir ve mehter eşliğinde idam sloganı AYDIN ÜSTÜNEL Köln kentinde AKP’ye yakınlığınlıyla bilinen Avrupa Türk Demokratları Birliği’nin (UETD) düzenlediği mitinge Almanya’nın hemen her yerinden katılım gözlendi. Meydan konuşmacı olan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’ın gelişinden çok önce tıka basa doldu. Herkesin elinde Türk bayrağı vardı. AKP bayrağına ise rastlanmadı. Sloganların ağırlığı Erdoğan’a destek niteliğindeydi. Katılımcıların çoğu AKP’liydi, aralarında MHP’liler de vardı. Tek tük CHP’liye rastlamak mümkündü. HDP’liler ise hiç yoktu. FransaAlmanya anıldı Meydana ulaşmak için caddelerde yürüyüşe geçenlerin sık sık getirdiği tekbirler mitingde de yankılandı. Miting, organizatörlerin talebiyle hem Almanya hem de Türkiye milli marşının okunmasıyla başladı. İstanbul ve Ankara’nın yanısıra Fransa ve Almanya’daki terör saldırılarının kurbanları için de saygı duruşu yapıldı. Ardından darbe girişimi sırasında hayatını kaybedenlerin adları tek tek okundu ve her kişi için kalabalık “Burada” diye cevap verdi. Mitingi düzenleyenler Türkiye’de darbe girişiminin püskürtülmesinin önemine dikkat çekerken, Alman kamuoyundaki Erdoğan karşıtığının önyargı olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını savundu. Alman Başbakanı Merkel ve Cumhurbaşkanı Gauck da eleştiril di. Bir konuşmacı “Biz Türkler 50 yıldır burada yaşıyoruz ve 550 yıl da burda yaşasak Türkiye’nin çıkarları, Türkiye’deki sorunlar, konular bizi ilgilendirmeye devam edecek” diye seslendi. Uğur Işılak sahnede Mehter takımının eşlik ettiği mitingde AKP’ye yakınlığıyla bilinen şarkıcı Uğur Işılak da sahneye çıktı. Arada darbecilere idam cezası isteyen sloganlar atıldı. Ancak konuşmacılar, idam yanlısı slogan atanla rı susturmaya çalıştılar. Erdoğan’ın mesajı Son olarak kürsüye çıkan Kılıç, Cumhurbaşkanı’nın birlik beraberlik mesajını iletti. Spor Bakanı, Erdoğan’ın dev ekrandan seslenmesine getirilen yasağı kınayarak bunun için mantıklı bir açıklama beklediklerini belirtti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle