23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 21 Temmuz 2016 6 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ haber Günler geçip yeni bilgi, belge ve görüntülere ulaşıldıkça 15 Temmuz dar rak görülse de... HHH Aynı yaklaşım, Tür be girişiminde Türkiye’nin ne ka kiye Büyük Millet dar büyük bir tehlike atlatmış ol Meclisi için de geçer duğu daha iyi anlaşılıyor. li. Parlamenter siste Medyanın (ki aralarında bilinen min ülkeye ne den Fetocular da var) ve yurttaşların li zararlar verdiğini bir bölümü sadece kişiliklerini ve rütbelerini Fethullah Gülen’in Darbeyi Ezdik Sıraemrine vermiş askerleri suçla anlatanlar, ne kadar yanlış bir yola saptıklarını, darbe girişimi makla yetiniyor. Onların bu rütbeye ve göreve Demokraside...kimlerin katkıları ile geldiğini bil sayesinde öğrenmiş olmalılar. Parti farkı gözetme seler ya da kestirseler de ağızlarından tek laf çıkmıyor. Ama, bu konuma gelmelerin larının olmaması. Silah yerine kalemlerini kullanıyorlar... den Meclis’e koşan milletvekilleri, milletin birlikteliğini kişinin değil Türkiye Büyük Millet de AKP’nin büyük katkısı olduğunu da vurgulayarak darbe girişimine ilişkin bilgileri okurlarına duyurmakta olan Cumhuriyet’i suçlamayı aksatmıyorlar. Neymiş? “Cumhuriyet, Fethullah Gülen’i destekliyormuş.” Maskaralık, sadece darbe girişimcisi cemaat askerleriyle sınırlı değil. Velinimetlerini korumak zorunda olanlar da tıpkı onlar gibi davranıyorlar. Tek farkları silah HHH Yazımı, zorunluluk gereği Milli Güvenlik Kurulu toplantısının 4 saattir sürmekte olan toplantısı sırasında yazıyorum. Olağanüstü hal ilanı için tavsiye kararı çıkması bekleniyor. Nedeni de bu kez anayasaya uyulacağı beklentisi. Hukuksuzluğun kol gezdiği; anayasanın eylemli olarak değiştirildiğinin en yetkili ağızdan açıklandığı bir ülkede aşırı iyimserlik ola Meclisi’nin simgelediğini bir kez daha kanıtladılar. HHH Fethullah Gülen’i terör suçu işlemekle suçlayan Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı Nuh Mete Yüksel’in 1999’daki iddianamesinden, iktidara gelişinin ardından AKP’nin kurtardığını unutmayanlar da var. “Ne istediler de vermedik” diyenler de dahil AKP’nin kodamanları, katkılarının yanı sıra özlemlerini ve saygılarını sundukları Gülen’in başlattığı girişimin 30 küsur yıl önce başladığını söylerken ne kadar da rahat görünüyorlar... HHH Olağanüstü hal ilan edilmese de olağanüstü önlemler alınacağı belirtiliyor. Asıl görülmesi gerekense AKP’nin 15 yıla yaklaşan iktidarı sürecinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni düşürdüğü durum. Kuşkusuz bu durumu da, “başarı” olarak anlatmayı başaracaklardır. HHH Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Burhan Felek (18891982) toplantı aralarındaki söyleşilerde zaman zaman “Türkler iki yerde bir araya gelir. Kışlada ve camide” derdi. Bu birlikteliğin de AKP iktidarında yara aldığı açıkça görülüyor. HHH Her şeyin “demokrasi” için yapılacağını söyleyen bir iktidar yönetimde... İnanmalı mıyız dersiniz? Annelerin gözü KAN ÇANAĞI Er ve öğrencilerin aileleri çocuklarını görme umuduyla adliyede 15Temmuz darbe girişimi sonrası gözaltına alınan er ve askeri okul öğ rencilerinin ailele ri, Çağlayan’daki İs tanbul Adliyesi kori dorlarında gözyaşla rıyla nöbet tutuyor. CANAN COŞKUN Konuştuğumuz her aile, çocuklarının tatbikat veya kamp tan okula dönme bahanesiyle tuza ğa düşürüldüğünü söylüyor. ‘En güvenli yerdi’ Hava Harp Okulu öğrencilerinden birinin ailesi oğlunu arıyor kırmızı gözlerle. Soru sorduğumuz anda cümleler gözyaşına dönüşüyor. Adana’dan geldiklerini söyleyen bir anne, “Biz oğlumuzu en güvenli yere bıraktık. Böyle mi olacaktı?” diyor. Terhise 24 gün kala Yerde 23 aylık bir bebekle bekleyen bir kadının yanına yaklaşıyorum. Gözaltındaki askerin yengesi olduğunu söyleyen kadın, yeğeninin Metris Cezaevi’nde er olduğunu söylüyor: “Terhisine 24 gün kalmıştı” diyor.” 12 yaşında verdim Sorguların yapıldığı sulh ceza hâkimliklerinin bulunduğu adliyenin 6. katında ise “kör” bir bekleyiş var. Kan çanağı gözlerinden anne olduğunu anladığım bir kadının yanına yanaşıyorum. Oğlunun 18 yaşında Hava Harp Okulu öğrencisi olduğunu söyleyen anne, “Bu hale getirenlerin Allah belasını versin” diyor. Babasına soru yönelttiğimde ise adliyenin koridorunu feryat çınlatıyor. Hıçkırıkların arasında baba, “12 yaşında vicdan azabı çekerek verdim oğlumu. Bu devlete canımı feda ettim. KÖPRÜDEKİ 22 ER SERBEST 15Temmuz gecesi Boğaziçi Köprüsü’nde bulunan ve olaylar sırasında tanklara gizlenen çoğu Yeşilköy’deki Hava Harp Okulu öğrencisi ve Kuleli Askeri Lisesi’nde er olan 22 asker serbest bırakıldı. Komutanları tarafından silah sıkmaları için zorlandıklarını anlatan şüpheliler, bir polis memurunun kendilerine “Size bir şey olursa ben de kafama sıkarım” demesi üzerine teslim olduklarını söylediler. Mahkeme, şüphelilerin emir komuta zinciri içerisindeki konumlarını dikkate alarak serbest bırakılmalarına karar verdi. l İSTANBUL Kuleli Askeri Lisesi’nin 62 öğrencisi tutuklandı Kuleli Askeri Lisesi’nde yaşları 1417 arasında değişen 9, 10, 11 ve 12. sınıflarda okuyan 62 askeri öğrenci, darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklandı. Savunmalarında benzer ifadeler kullanan öğrencilerin sorguda, 15 Temmuz’da okulda yalnızca bütünleme sınavı olan öğrenci lerin bulunduğunu, diğer öğrencilerin velilerinin aranarak, “Okulda saat 15.00’te kokteyl olacak. Çocuğunuzun da katılmasını uygun bulduk” denildiğini söyledikleri öğrenildi. Bu çağrı üzerine öğrencilerin 15.00’de okulda oldukları ancak kokteylin önce 18.00’e daha sonra 21.00’e ertelendiğinin duyurulduğu aktarıldı. 20.30 sıralarında bütün öğrencilere kamuflajlarınızı giyin tatbikat olacak şeklinde duyuru yapıldığı, öğrencilere boş şarjörlü G3 silahı dağıtıldığı ifade edildi. Bazı öğrencilere, tatbikatta başarılı olurlarsa bütünleme sınavından geçecekleri sözü verildiği iddia edildi. Bugün vatan hainliğiyle suçlanmak. Benim çocuğumu kelepçeyle gezdiriyorlar. Bizden terörist olur mu? Benim çocuğum astsubay olmak için çalışıyordu” diyor. Darbe girişimi gecesi oğlunun Yalova’da kampta olduğunu söyleyen baba, “Kamptaki arkadaşlarından biri diğer oğlumu arıyor. Apar topar ‘tatbikat var’ diye çocukları otobüse dolduruyorlar. Komutanları çocukları uyarıp Tuzla’da poli se teslim olmuş hemen. Oğlumuz için ‘tutuklandı’ diyorlar ama hiçbir şey öğrenemiyoruz. Polislere soruyorum bana bağırıyorlar. Ben o gün ailemle birlikte havaalanına gittim tankları durdurmak için” diye konuşuyor. Babanın ağlayarak bunları anlattığı sırada 2 metre ötede bir aile sevinç çığlıkları atarak birbirlerine sarılıyor ve “Serbest kalmış” diyorlar. Adliye koridorunda sevinç de hüzün de birbirine karışıyor. Cavit E. isimli baba 21 yaşın daki terhisine 3.5 ay kalmış oğlunu bekliyor eşiyle. Ordu’dan gelen baba, “Üstleri ‘operasyon var. Polise takviyeye gidiyoruz’ diyip çıkarmış. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne geldiklerinde üstleri sivil halkı gösterip ‘terörist bunlar sıkın’ demiş. Onlar da ‘halk bunlar’ deyip teslim olmuş. Orada linç etmişler” diyor. l İSTANBUL 33 düş yolcusu Suruç’ta anıldı Kobani’deki çocuklara oyuncak götürmeye çalışırken katledilen 33 genç için tören Kobani’de savaş mağduru çocuklara park yapmak ve oyuncak götürmek için yola çıkan 33 gencin Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde IŞİD’in canlı bomba saldırısında katledilmesinin üzerinden 1 yıl geçti. Katliamın yıldönümünde, SGDF üyesi 33 genç için katledildikleri Amara Kültür Merkezi’nde anma töreni düzenlendi. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Düşler, özlemler çok büyük yolculuklara çıkarır. 33 düş yolcusu da yıkılmak istenen bu düş yoluna girmişlerdir. Bundan bir yıl önce başladı her şey. Bir tarafta ezilen insanlığın büyük düşünden ve peşinden gidenler vardı, diğer taraftan bu düşleri kâbusa çevirmeye çalışanlar. Aradan bir yıl geçtikten sonra bizler aynı düşün peşinden gitmeye devam ediyoruz. Bu katliam Türkiye’nin demokratikleşmesi mücadelesini sekteye uğratmak için yaşama geçirilmiştir. Onlar silah ve bomba taşımıyor lardı. Ellerinde oyuncaklar bulunan 33 sosyalist genç katledildi. Bugün bütün Türkiye halkları bir çılgınlığa sürükleniyor. İster sarayınız olsun, ister köşkünüz, is ter karargâhınız, karakolunuz olsun şiddetle ve savaşla güvenlik sağlanamaz” dedi. Şanlıurfa Valiliği, 1525 Temmuz arasında Suruç katliamı için yapılması planlanan tüm etkinlikleri yasaklarken, kültür merkezinin çevresi de polis barikatlarıyla kapatıldı. Anmaya HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP Milletvekili Feleknas Uca, SGDF Eşbaşkanı Ozan Yüzgeç, ESP, HDP ve DBP yöneticileri, katliamda yaşamını yitirenler ve yaralananların aileleri katıldı. Gözyaşlarına boğuldu Katliamdan saniyelerle kurtulan bedensel engelli İsmail Denum, anma töreninde gözyaşlarına boğuldu. l Yurt Haberler Nedim vuruldum, ölüyorum, çocuklarım sana emanet! Darbecilerin köprü işgali ve arkasındaki büyük kahramanlık öyküsü “Bunlar benim tanklarım birliklerim, köprü üzerinde ne arı sesleniyor telefonda. Cemaatçi komutan, darbenin başarısızlığını görünce, bu iş bitti diyerek, ço yorlar...” Yavuz Türkgenci, tü cuklarını da alıp arabasıyla kayıp men komutanı, evinde, bizler gibi lara karışmış, halen aranıyor. ekranda köprüler üzerinde trafi Ama içeride çatışma sürüyor. ğin kesildiğini seyrederken asker Davut Albay ateş altında kalıyor. lerini görüyor. Hey ne oluyor ora Bir kurşun karnına, bir kurşun da diye ayağa fırlıyor, birden fark koluna giriyor, biri de parmağı ediyor ki tümeni neredeyse elin nı uçuruyor. Düştüğü yerden Ne den gitmiş, bazı birlikleri harekete dim Albay’a telefonla “Vuruldum geçmiş... “Askerlerimin ne işi var Nedim, ölüyorum, kan kaybedi köprüde, yol kesmelerinde!” Belli yorum, çocuklarım sana ema ki bir kalkışma yaşanıyor, hemen net..” diye sesleniyor. silahını kuşanıyor, telefona sarılıyor ve Balmumcu’daki lojmanından koşarak köprüye iniyor... Ki ordu komutanı ise çoktan köprüde, olay yerinde. Acil telefon konuşmalarından anlaşılıyor ki tümenine ait iki tugay elden gitmiş. Tulum halinde darbe harekâtına katılmışlar. Cemaatçi bir kalkışma ile karşı karşıya oldukları üzerinde fikir birliğindeler. ‘Tutuklayın haini’ Bu arada diğer isyancı tugayda da çatışma var. Tümen komutanı Kurmay Başkanı Erkan Olgay ve komutan yardımcısı Hançeri Sayat güvendikleri adamlarla ve polis desteğiyle tugayı basıyorlar. Orada da omuz omuza savaşıyorlar ve bu ikinci tugay komutanını yakalıyorlar. Gkoümveuntadniğlainrı ara Komutanlarına telefon ediyorlar, aldıkları emir: “Tutuklayın haini”. O sırada Sapanca’da bir kurmay albay. Nedim Ulusan. 66. Mekanize Tugayda komutan yardımcısı. O sırada görevli değil. Yurtdışına görevlendirilmiş ama henüz gitmemiş. Balyoz’da yargılanıp orduya dönen subaylardan. Tugayı darbe halinde. Tümen komutanı Türkgenci’yi arıyor, Cemaatçiler darbe yapıyor komutanım diyor. Kalkıp İstanbul’a gelmek için izin istiyor. Ama zaman yok. Komutan, orada kal ve güvendiğin kim varsa ara, emirlerimi bekle. İki tugay geri alınmalı, bunun örgütlenmesinde çalış, diyor. Birinci Ordu’nun komutanı Ümit Dündar, Türkgenci, Vali ve Emniyet Müdürü ile birlikte. İsyancıları ikna etmeye çalışıyorlar. HHH Eşzamanlı olarak köprü üzerinde cemaatçi tank ve birliklerin teslim olmaları için uğraşlar sürüyor. Tutuklanan komutanın görüntülü resimlerini gösteriyorlar: “Tugay komutanlarınız elimizde, artık teslim olun, yoksa hepinizi havaya uçururuz” diye sesleniyorlar. Gün ışımış köprü üzerinde, insanlar öldürülmüş. Orayı işgal için gelmişler ama fare kapanına sıkışıp kalmışlar. Darbe girişimi bitmiş. Başından itibaren darbeye karşı dimdik ayakta duran ordu komutanı ve tümen komutanının son teslim olun çağrısına uymaktan başka çareleri kalmıyor. SvuarituElurytüorrk Albay Nedim Ulusan ise güvendiği arkadaşlarını arıyor. Herkes, tüm darbe karşıtı cemaatçi olmayan subaylar ilişki içinde müdahale için harekete geçiyorlar. İki kurmay albay, Sait Ertürk ve Davut Ala. Emniyetten aldıkları araba ile 66. Mekanize Tugay’a yollanıyorlar. O sırada bir otobüs dolu silahlı asker kışlaya girmek istiyorlar. Üstleriyle konuşuyorlar “Sokmayın içeri, vurun, gerekeni yapın” talimatı alıyorlar. Daha sonra oradan bir zırhlı araçla esas isyan merkezi Topkule Kışlası’na gidiyorlar. Nizamiyedekileri de yanlarına alıp içeri girmeye çalışıyorlar. Bakıyorlar ki kışlaya konan bir helikopterden silahlı akademi öğrencileri iniyor. Bekliyorlar, kuvvet istiyorlar. Daha önce gittikleri tugaydan gelen çevik kuvvet polisleriyle birlikte içeri giriyorlar ve çatışma başlıyor. Önce bir polis memuru vurulup şehit oluyor. Arkasından Sait Ertürk Albay vurulup düşüyor ve orada şehit oluyor. HHH Biz evde saat 22.15’ten itibaren birinci köprü üzerinde trafiğin kapatılması üzerine görüntüleri izler ve haberlere kulak verirken, kimimiz Ankara’daki bombalamaları seyrederken, İstanbul’daki girişim de yurtsever subaylar tarafından inlerinde böyle bastırılıyordu. Tugaylar ele geçirilmeseydi, İstanbul çok büyük olaylar yaşayacaktı. Balyoz’dan yargılanıp orduya geri dönen subaylar, jandarma albaylar ve generaller, bilinen 5’i de darbenin bastırılmasında fiilen görev alıyor. Emekli olanlar da beylik tabancalarıyla isyan edenleri ikna için gece yollara dökülüyor. İstanbul isyanının bastırılmasında büyük katkısı olanlardan bazı isimler: Erkan Olgay, Hançeri Sayat.. Yavuz Türkgenci.. Sait Ertürk, şehit. Davut Ala, kahramanlardan, hastanede durumu iyi gidiyor. Ahmet Yavuz, Balyoz emeklisi tümgeneral, Anadolu yakasında sahilde darbeci birlikleri ikna etmek için çabaladığını biliyordum. Öykünün kısasını ondan dinledim, ama ayrıntılarını başka ‘Vuruldum Nedim!’ larından. Geride şehit Sait Ertürk’ün kızı Ama çatışa çatışa tugay ko nın “İki gün önce babamı aldılar mutanlığına giriyorlar. Saat ge benden” diye başlayan yürekleri ce 02’yi geçiyor. Komutanlık boş, darmadağın eden mektubu kalı Davut Albay, Nedim Albay’a “Bu yor, okuyunuz: (www.ulusalkanal. hain kaçmış, burada yok” diye com.tr/m/?id=112556) Barışı inşa etmek için yola çıkmışlardı Suruç katliamının 1. yıldönü la yapılan anma etkinliklerinmünde hayatını kaybeden de Büşra Mete Pendik’teki Ye 33 kişi dün birçok kentte anıl ni Şeyhli Mezarlığı’nda; Ece Dinç dı. İstanbul’da düzenlenen an Karacaahmet Mezarlığı’nda; me ma etkinliklerinde “Katliamın so zarları yan yana olan Polen Ün rumluları halen korunuyor. ‘De lü ve Hatice Ezgi Sadet Ümra mokrasi bayramı’ ilan edilen bu niye Çırçır Mezarlığı’nda; Ba bir haftada her gün, birçok kent har Nazegül Boyraz Küçükya te hükümet ve devlet yetkili lı Mezarlığı’nda; Duygu Tuna, İs leri halkları sokağa çağırırken met Şeker ve Cemil Yıldız da Ga Suruç’ta anmanın yasaklanma zi Mezarlığı’nda; Vatan Budak sı kabul edilemez. Suruç şehitleri ise Gaziosmanpaşa Karlıtepe ölümsüzdür” denildi. Mezarlığı’nda aileleri, arkadaşla Sosyalist Gençlik Dernekle rı ve dostlarının katıldığı tören ri Federasyonu (SGDF) çağrısıy lerle anıldı. l İSTANBUL C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle