15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 29 Haziran 2016 TASARIM: SERPİL ÜNAY yorum 15 Köşemen İstanbul Modern’de yaz retrospektifi İstanbul Modern’in bir tarafı deniz, üç tarafı inşaat. Galataport inşaatı başlamış. Tophane nargilecileri tarihe karışmış. Antrepoların yerinde moloz var. Yıllardır inşaatı süren Resim ve Heykel Müzesi hâlâ iskelet halinde. Ama gereğinden fazla yükselmiş gibi. Görünümü iyice bozacakmış hissi veriyor. 35 derece sıcakta, toz topraktan bunalmış bir halde İstanbul Modern’e giriyorum. Bir vaha gibi. Her şey geride kalıyor, ferahlıyorsunuz. Öğle sıcağında İstanbul Modern’de yoğun bir kalabalık var. Şaşırıyorum, seviniyorum. Sürekli sergi alanında Tanpınar’ın “Ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında” sözlerinden yola çıkan “Sanatçı ve Zamanı” başlıklı koleksiyon sergisi var. Sanatçıların geçmiş, şimdi ve gelecekle hesaplaşmalarını yansıtan bir seçme yapılmış. “Yaz ayları Türk insanının müzelere, sergilere gittiği bir mevsim değil” diye yerleşmiş ve bence yanlış bir kanı olsa da İnci Eviner’in “İçimde Kim Var?” adlı resrospektifi 22 Haziran’da kapılarını açtı. Ve “Türk insanı” İstanbul Modern’i doldurduğu gibi retrospektife de büyük ilgi gösteriyor. İnci Eviner 80’li yıllardan beri çalışmalarını sürdüren bir sanatçı. 40 yıllık sanat yaşamında çeşitli evrelerden geçmiş, farklı yaklaşımları denemiş, değişik olgulara, konulara yönelmiş. Küratörlüğünü Levent Çalıkoğlu’nun yaptığı retrospektifte tüm evrelerini zaman akışı içinde görmeyi bekliyorsunuz. Ama sergide sanatçının evreleri iç içe geçmiş bir halde sunuluyor. İnci Eviner’in resim, desen, video, fotoğraf, yerleştirme ve heykel çalışmaları var. İstanbul Art News ve Cogito’nun haziran sayılarında okuduğum uzun ve bilgilendirici söyleşilerinde belirttiği gibi Eviner’in çalışmalarının merkezini desen oluşturuyor. Bu iç içe geçmiş sunumda desenin önceliğini kuvvetle hissediyorsunuz. Tüm işlerinde desenin etkisi, belirleyiciliği var. Bunu özellikle birer yarı canlı tablo etkisi yaratan videolarında hissediyorsunuz. Harem, Parlamento, Ulusal Zindelik gibi videolar haklı olarak Eviner’in dünya çapında ilgi toplamasına, büyük müzelerde eserlerinin yer almasına neden olmuş. Retrospektif 23 Ekim’e dek sürecek. Kaçırmayın. Fotoğraf bölümünde “Othmar Pferschy’den Günümüze Türkiye Fotoğrafında İnsanın Serüveni” alt başlığını taşıyan “İnsan İnsanı Çekermiş” başlıklı İstanbul Modern Koleksiyonu’ndan derlenmiş bir sergi var. Merih Akoğul’un küratörlüğünde Türkiye’den 80 fotoğrafçının, 80 yıllık bir süreçte çektiği fotoğraflar yer alıyor. Bildiğimiz, anımsadığımız fotoğrafların yanında büyük ustaların ilk kez gördüğümüz kareleri de var. Sergi 18 Aralık’a dek sürecek. VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi’nin 5. sergisi “Geç Olmadan Eve Dön” adını taşıyor. “19. yüzyıldan günümüze konutun ekonomipolitik serüvenini sahnelemenin yanı sıra yaşam alanına ve kullanım alışkanlıklarına değinmek” amacında. Küratörlüğünü Cem Sorguç’un yaptığı sergiyi karmaşık ve sıkışık buldum. Dar alanda çok fazla sayıda görsel kullanılmış. Sergilenen fotoğrafların arkasına yine görsellerle oluşan bir zemin konulunca imge bombardımanı boğucu hal alıyor. Sergi kapsamındaki video ise etkileyici, keşke biraz daha uzun olsaymış dedirtiyor. İstanbul Modern “Türkiye Sinemasında Ustalar” adlı yeni bir projeye başlamış. İlk konuğu Lütfi Akad. Sergi 100 yaşını kutladığımız Akad’ın 100 parçalık arşivini bir araya getiriyor. Sergiyle birlikte Akad’ın 10 filmi de gösteriliyor. Bu proje için bir sergi alanı yaratılmış. İçinde içecek makineleri ve oturma gruplarının yer aldığı bu dar alanın sergi izlemeye uygun olmadığını belirteyim. Sergi 31 Aralık’a kadar sürecek. Yaz sıcağında serin, ferah ve güzel manzaralı bir müzede iyi sergiler izlemek istiyorsanız İstanbul Modern’e yolunuzu düşürün... 29 HAZİRAN 2016 SAYI: 33138 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Yayın Koordinatörü Murat Sabuncu Yazıişleri Müdürleri Bülent Özdoğan Baydu Can Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Haber Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Pınar Ersoy l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. lMuhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03.27 03.19 03.52 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05.28 13.15 17.13 05.16 12.59 16.55 05.43 13.22 17.14 Akşam 20.49 20.30 20.48 Yatsı 22.39 22.16 22.30 Pazartesi günü EURO 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda İzlanda, İngiltere’yi 20 yenip turnuvadan saf dışı ederek çeyrek finale kalınca 9.9.2014’te Reykjavik’te oynanan İzlanda Türkiye ön eleme maçı öncesi bir TV kanalı için yorum yapan Hasan Şaş’ın sözleri aklıma geldi. Galatasaraylı eski milli futbolcu rakip takımı yerin dibine batırmış, “Elle topu kaleye götürseler ancak üç defa götürebilirler” demişti. Fakat İzlanda o maçı 30 kazanmış, Hasan Şaş gibi düşünenlere iyi bir ders vermişti. Geçmiş yılları düşünecek olursak İzlanda da Faroe Adaları, San Marino, Lichtenstein, Luxemburg gibi uluslararası futbolda hiçbir ağırlığı olmayan averaj takımlarından biriydi. Ne var ki günümüz futbolu kendine özgü bir teknoloji yaratmış, bu teknolojiyi iyi kullanan takımlar atılım yaptılar. İzlanda da bunlardan biriydi. Nitekim üç gün önce 17.4 milyon nüfuslu Şili de, 41.5 milyon nüfuslu futbol devi, Messi’li Arjantin’i 42 yenerek Amerika Kupası’nı (Copa America) müzesine götürdü. HHH Doğal ki nüfusu yalnızca 323 bin olan İzlanda’nın durumu çok daha ilginçtir. Nüfusu, İstanbul’un Avcılar ilçesinin nüfusundan az olan bu ada ülkesi küçücük nüfusundan bir ulusal takım çıkarıp Avrupa’nın devlerine kök söktürüyor. EURO 2016 ön eleme maçlarında oynadı Biz ‘bitti’ demeden bitiverdi! ğı 10 maçta 6 galibiyet, 2 beraberlik, 2 de mağlubiyet alarak gruptan 2. sırada çıkarak finallere doğrudan gitme hakkını kazanıyor. Üst turda da şampiyonanın favorilerinden Ronaldo’lu Portekiz’le 11, Macaristan’la da 11 berabere kalıyor. Avusturya’yı ve yine şampiyonanın favorilerinden İngiltere’yi aynı skorla 21 yenerek çeyrek finale kalıyor. Çeyrek finalde turnuvanın ev sahibi ve favorilerinden Fransa ile karşılaşacak. Bu, en kötü olasılıkla İzlanda’nın EURO 2016’yı 4. olarak tamamla yacağı anlamına geliyor. HHH Çok değil, daha iki yıl önce “Topu kaleye elle götürseler ancak üç defa götürürler” diye küçümsediğimiz İzlanda’dan Türkiye’nin alacağı dersler vardır. Modern futbol “gazlamak”la, “dolduruş”la ve ille de milyonları havada uçuşturarak, teknik direktörü, futbolcuları paraya boğarak yürümüyor. Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim yıllık 3.5 milyon Avro ücretiyle dünyanın en çok kazanan futbol adamlarından biri… Bu gelirin üzerine ayrıca çeşitli primler geliyor. İzlanda ulusal takımının teknik direktörleri Heimir Hallgrimsson ve Lars Lagerback’in yıllık ücretleri ise 430’ar bin Avro. Bu arada İzlanda’da kişi başına düşen ortalama yıllık gelirin 55.000 dolar, Türkiye’de ise 10.000 doların altında olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Neydi bizim ilkemiz? Biz bitti demeden bitmez! Ön elemelerden en iyi üçüncülerden biri olarak zar zor sıyrılıp son 16’ya kalmıştık. İlk maçımız Hırvatistan’laydı 01 yenildik; ikinci maçımız İspanya’ylaydı 03 yenildik. Son maçımızda ise Çek Cumhuriyeti’ni 10 yendik. Fakat bu yeterli değildi. Bir üst tura geçebilmemiz için İtalya’nın İrlanda Cumhuriyeti’ni yenmesi gerekiyordu, tam tersi oldu. Elendik. Elin baltası ile ağaç devrilemedi! Ne yazık ki biz “bitti” demeden bitiverdi her şey… İyisi mi biz bu ilkeyi İzlanda’ya devredip kurtulalım. Onlar sağ, biz selamet yani… Olaylar ve GOrUSler EDİTÖR: ÖZGÜR MUMCU ve SİNEM USER KARA [email protected] MEB’e ‘paralel’ mi geliyor? Prof. Dr. AYSEL ÇELİKEL ÇYDD Genel Başkanı Siyasal iktidar son iki hafta içinde toplumun geleceği için tehlike oluşturabilecek derecede takdire açık hükümler taşıyan yasa tasarılarını TBMM’ye gönderdi. Bunlar; şirketlere kayyım tayini ve kayyımların yetkilerinin genişletilmesi ile ilgili maddeler, Danıştay ve Yargıtay üyelerinin kanun emri ile görevlerinden ayrılmalarına ilişkin kanun ve Maarif Vakfı’nın kurulmasına ilişkin kanundur. Her üç düzenlemenin Gülen Cemaati’ne bağlı kişi ve kuruluşların tasfiyesine yönelik olduğu iddialarına rağmen, hukuk dışı uygulamalara yol açabilecek takdiri hükümlerin varlığının toplumda endişe yarattığını, yaşam güvenliğini, mülkiyet hakkını tehdit ettiğini, mutlaka geri çekilmesi gerektiğini söylemeliyim. Bu yüzden de toplumların geleceğini, çocuklarımıza verilen eğitimin niteliği ve kalitesinin belirleyeceği gerçeğinden yola çıkarak öncelikle TBMM’de kabul edilen Maarif Vakfı Kanunu hakkında değerlendirme yapmayı uygun gördük. MEB’in yetkileri veriliyor Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetkilerine sahip, yöneticilerini siyasal iktidarın tayin edeceği, devletin mali kaynaklarından büyük ölçüde yararlanan böyle bir vakfa neden gerek duyulduğunu anlamak mümkün değildir. Bakanlığın görev ve yetkisinde olan hemen her konunun aynı zamanda vakfın yetkisine verilmiş olduğu görülmektedir. Her kademedeki eğitim öğretim kurumu ve sayısız dini vakıf ve dernek dindar ve kindar nesiller yetiştirmek için uğraşırken, kanun yoluyla yeni bir vakfın büyük imtiyazlarla kurulması bu konudaki endişelerimizi arttırmıştır. Vakfın yetkileri ne olacak? Maarif Vakfı yurtiçinde ve yurtdışında okul öncesinden yükseköğretime kadar her kademede eğitimin ihtiyaç duyduğu okul ve yurt benze Türkiye Maarif Vakfı Kanunu, Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu vakıf ile adeta “paralel” bir Milli Eğitim Bakanlığı oluşturulması hedeflenmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı’na ait yetkileri kullanacak Türkiye Maarif Vakfı’nın, siyasal iktidarın güdümünde çalışan ve devlet denetimine tabi olmayan organlar yoluyla yönetileceği anlaşılmaktadır. ri tesisler açmak, bu tesisleri satın almak, devralmak, öğrencilere burs ve ayni destekler sağlamak, eğitmenlik, danışmanlık gibi görevleri üstlenecek kadroları yetiştirmek, Bakanlığın uygun gördüğü eğitim programlarını geliştirmek, üretmek gibi faaliyetlerde bulunmak gibi yetkilere sahip olacaktır. Mantıkdışı Bu kurumlarda görev alacak eğitmenleri yetiştirmek dahil, Milli Eğitim Bakanlığı’nın görev ve yetkisinde olan eğitim kurumu açma ve eğitimle ilgili her türlü eylem ve işlemde bulunma yetkisi ni, doğrudan siyasal iktidara bağımlı, idari ve mali bakımdan devlet denetimine tabi olmayan olağanüstü yollarla kurulan bir özel tüzelkişiye verilmesinin arkasındaki nedenleri mantık yolu ile açıklamak mümkün değildir. Devlete ait bu yetkileri kullanacak vakfın siyasal iktidarın güdümünde çalışan ve devlet denetimine tabi olmayan organlar yoluyla yönetileceği anlaşılmaktadır. Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulunca atanan yedi daimi üye ile çeşitli bakanlıklardan ve YÖK’ten atanan beş üye karar organı olarak mütevelli heyetini oluşturur. Mütevelli heyet üyeleri 72 yaşını dolduruncaya kadar görev yaparlar. Bu heyet, vakıf senedinde gerekli değişiklikleri yapmaya, eğitimin kalitesi ve niteliği ile ilgili kararlar almaya, icra organı olan yönetim kurulunu seçmeye ve görevden almaya, birimlerin alacağı ücretleri, harcırahları, yollukları belirleme dahil her konuda yetkilidir. 1 milyon TL aktarılacak Vakfa, MEB bütçesinden 1 milyon TL aktarılacak ayrıca Bakanlar Kurulu Kararı ile genel bütçeden ve ilgili kamu kurumlarından aktarılan tutarlar diğer bağışlar arasında yer alacaktır. Kaynakların kullanımı ile ilgili denetim yetkisi sadece vakfın denetim kuruluna aittir. Maliye Bakanlığı’nın, Sayıştay’ın veya devlete ait bir kurumun denetim yetkisi yoktur. Anayasaya aykırı olarak özel bir tüzelkişiye olağanüstü imtiyazlarla yetki devrini içeren bu kanunun her zamanki gibi AKP milletvekillerinin parmak hesabı çoğunluğuyla gece vakti Meclis4ten geçmesi mümkün olmuştur. Devletin mali kaynaklarından yararlanarak Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütün görev ve yetkilerini olağanüstü imtiyazlarla kullanan, denetime de tabi olmayan böyle bir vakfın kurulması anayasaya aykırıdır. İptali gerekir. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Gazeteciliğe sıkılan kurşun hâkim önünde Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’a MİT TIR’ları davasının karar arasında Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde silahlı saldırı düzenleyen Murat Şahin’in de aralarında bulunduğu 3 sanığın yargılamasına bugün İstanbul İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanıyor. Dava kapsamında tetikçi Murat Şahin’in 8 yıl 10 aya kadar, sanıklar Ergün Celep ve Sabri Boyacı’nın da 6.5 yıla kadar hapsi isteniyor. İddianamede, Şahin’in Dündar’a olay esnasında “vatan hainisin” diye bağırdığı anımsatılarak, silahını Dündar’ın baş bölgesine doğrulttuğu, daha sonra silahını eğerek bacaklarını hedef alarak iki kez ateş ettiği anlatıldı. Şüpheli Murat Şahin savcılık ifadesinde, “Ses getirecek eylem yapacağım” diyerek olayı tasarladığını anlatmıştı. l İSTANBUL/Cumhuriyet [email protected] Bozdağ, Danıştay Başkanı’nın kızının Saray’daki işini savundu Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ün kızının Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki görevi ile ilgili olarak “Danıştay Başkanı veya herhangi bir kişi devlette önemli bir görev yapıyor diye çocuklarının işsiz kalması, çalışmaması, çalışmasının da yanlış değerlendirilmesi doğru değildir” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Alanya Merkez, denize 50 metre mesafede satılık ev dükkânlar TEL: 0532 120 29 72 Antalya Güzeloba 4+1+2 banyo satılık dublex daire TEL: 0532 799 11 99 C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle