Katalog

DUNYA Trump’tan ırksal fişleme ABD’de Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump, polisin zanlıları ırkına, dini ve etnik kökenine göre sınıflandırmasına dayanan “ırksal fişleme” sistemini önerdi. 8 dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: ZARİFE SELÇUK 10 bin sivil Mınbiç’ten kaçtı ABD destekli YPG liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri’nin almaya çok yaklaştığı Mınbiç’te IŞİD’le çatışmalar şiddetlendi. Dün SDG’nin doğu ve güneydoğudan açtığı koridorlar sayesinde en az 10 bin sivil Mınbiç’ten kaçıp canını kurtardı. Salı 21 Haziran 2016 İtalya’da kadın gücü Yerel seçime sistem karşıtı 5 Yıldız Hareketi’nin kadın adayları damgasını vurdu. 2500 yıldır ilk kez kadın yönetici seçen Roma’ya Torino da katıldı İtalya’da komedyen Beppe Grill’nun liderliğindeki sistem karşıtı 5 Yıldız Hareketi (M5S), 2009’da kurulması ve 2013’te ilk kez meclise girmesi sonrası en önemli başarısını yerel seçimde elde etti. Yerel seçimlerin ikinci turunda M5S’in iyi eğitimli kadın adayları, başkent Roma ve sanayi kenti Torino’da iktidardaki merkez solcu Demokratik Parti’yi (PD) yenilgiye uğrattı. Sonuç, İtalya siyasetinde yeni dönemin başladığı yorumlarını beraberinde getirdi. Yolsuzluğa karşı İmparatorluk payitahtı, Papa’nın oturduğu Vatikan’ın ev sahibi Roma, 2500 yıldan uzun bir süre erkekler tarafından yönetildikten sonra dizginlerini bir kadına emanet etti. Roma’da doğmuş büyümüş 37 yaşındaki avukat Virginia Raggi, Roma’nın ilk kadın belediye başkanı seçildi. Siyasete 5 yıl önce atılan ve 2013’te beeldiye meclisine seçilen Raggi, M5S’in yolsuzlukla mücadele kampanyası eşliğinde oyların yüzde 67’sini aldı. PD’nin belediye başkanı Ignazio Marino’nun şehri mafyaya teslim ettiğinin ortaya çıkmasının ardından yeni adayı Roberto Giachetti’nin adı da yolsuzluk ve mafya bağlantılarına karıştı. Sonuçta Giachetti yüzde 32’de kaldı. M5S des tekçileri zaferi “Dürüstlük” sloganlarıyla kutladı. Karşı cephe tarafından Roma’nın devasa sorunlarını çöze cek nitelik ve tecrübeye sahip olmamakla eleşti rilen Raggi zafer konuşmasında “Bugün Ro malılar kazandı” diyerek ekledi: Yeni bir çağ “Fırsat eşitliğinin hala serap olduğu çağımızda Roma’nın ilk kez bir kadın belediye başkanı oldu. Tüm Romalıların belediye başkanı olacağım. 20 yıldır kötü yönetimin ardından şehrin kurumlarında yasallığı ve şeffaflığı yeniden tesis edeceğim. Bizimle birlikte yeni bir çağ açılacak.” Raggi, oğlunun doğumunun ardından Roma’yı kurtarmak için bir şeyler yapmaya karar verdiğini belirtti. Başkent Roma’da Raggi (solda), sanayi kenti Torino’da Appendino belediye başkanı seçildi. Torino’da 31 yaşındaki Chiara Appendino, PD’nin ağır toğu Piero Fassino’yu yüzde 54’e yüzde 45 oy oranıyla geride bıraktı. Birçok dil bilen bir iş kadını olan ve ailesinin lazer teçhizatı şirketini yöneten Ap pendino, otomobil devi Fiat’ın üslendiği Torino’da güçlü olan AB ve göçmen karşıtı Kuzey Birliği’ni de solladı. Başbakan Matteo Renzi’nin partisi PD “Roma ve Torino’yu kaybederek acı verici darbe yediği” açıklaması yaptı. Schulz: Erdoğan yüzünden durdu Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz, Türkiye’ye vize serbestisi sürecinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın otoriter eylemleri yüzünden durdurulduğunu söyledi. Sputnik’e göre Schulz, Berlin’deki Europe Calling konferansında şöyle konuştu: “Türkiye vize serbestisi için kriterlerin hepsini yerine getirmedi. Terörle mücadele yasasının değiştirilmesini istedik. Değiştirilmediği gibi milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için kullanıldı.” ‘Demokrasiye aykırı’ “Türkiye’de gazeteciler ve milletvekillerinin başına gelenler parlamenter demokrasinin tüm temel değerlerine aykırı. Bunlar Erdoğan’ın otoriter eylemlerinin tek örnekleri değil” diye altını çizen AP Başkanı “Vize serbestisi sürecini başlatmamak zorunda olduğumu hissediyorum” vurgusu yaptı. Vize muafiyeti dahil sığınmacı anlaşmasının uygulanması AP onayına bağlı. ‘Her bedeli ödeyemeyiz’ Sığınmacı krizinde Türkiye ile bir likte çalışmak zorunda olduklarını belirten Schulz “Fakat Ankara’daki hükümete her bedeli ödemeye karşı yım. AP’de vize serbesti si süreci ni bu neden le durdur dum” diye konuştu. Schulz “Bu şartlarda vizeyi kaldıramam” dedi. AB’ye İngiliz öpücüğü Londra’da parlamento önünde elde AB ve Britanya bayraklarıyla öpüşme eylemi yapıldı. Britanya, perşembe günü gidilecek AB’den çıkış (Brexit) referandumu için geri sayıma geçti. AB yanlısı İşçi Partisi milletvekili Jo Cox’un geçen hafta AB karşıtı bir aşırı sağcı tarafından öldürülmesinin ardından anketlerde AB’den ayrılmama yanlısı oylar öne fırladı. AB yanlısı İskoçya ve Galler’in ardından İngiltere’de de ibre AB’ye çevrildi. Dün parlamentodaki Brexit yanlıları da karşıtları da hep birlikte Cox’u anma töreni düzenlerken, dünya çapında borsalar yükseldi, sterlin değer kazandı. ‘Türkiye üye olamaz’ AB’den çıkış bloku “Türkiye’nin yakında üye olmasıyla, Türk vatandaşlarının ulusal güvenliğe tehdit oluşturacağını” öne sürerken, Başbakan David Cameron Türkiye’nin en az 30 yıl üye olamayacağını tekrarladı. BBC’ye çıkan Cameron, “Türkiye’nin AB’ye katılımını veto edecek misiniz” sorusuna şu yanıtı verdi: “Bu on yıllarca olmayacak. Bütün tartışma boyunca dikkati başka yöne çekmek için kullanılan en büyük konuydu, ama ülke içinde ya da Avrupa’da Türkiye’nin gelecek 30 yılda AB’ye gireceğini düşünen tek bir uzman bulamam.” ‘Demokratik ülke olmalı’ “Üyelik için neden daha önce olumlu konuştuğu” sorulunca da Cameron şunları söyledi: “Türkiye’nin Batı eğilimli bir ülke olmasını istiyoruz. Bir demokrasi olmasını, hukukun üstünlüğüne sahip olmasını istiyoruz. Ancak referandumda ‘Türkiye AB’ye girecek’ diye çıkış oyu kullanmayın, çünkü bu olmayacak.” Cameron AB’de kalma sloganlı kupa kullandı. Burundi’de de liseliler isyanda Afrika ülkesi Burundi’de son haftalarda yüzlerce öğrenci okul kitaplarında Devlet Başkanı Pierre Nkurunziza’nın fotoğraflarını tahrif ettikleri gerekçesiyle uzaklaştırma cezası aldı. Geçen yıl anayasayı değiştirip kendini üçüncü kez devlet başkanı seçtiren ve buna karşı protesto dalgasını kanla bastıran Nkurunziza’nın fotoğraflarını alay konusu haline getiren öğrencilere devlet başkanına hakaret suçlaması getirildi. Yüzlercesi okuldan uzaklaştırıldı, onlarcası tutuklandı. Veliler onlarca öğrencinin aynı ders kitabını paylaşması nedeniyle kimin ne yaptığının belirlenemeyeceğini savunurken, öğrenciler tahrif ettikleri fotoğrafları sosyal medyada paylaştı. Protestoların başladığı Muramvya eyaletinin valisi Emmanuel Niyungeko, öğrencilere sert müdahaleleri savunarak kralın Tanrı’nın ardından ikinci sırada geldiğini, Burundi’nin kralının ise Nkurunziza olduğunu söyledi. Sarraf’ın jürili duruşması ocakta‘İTİRAF’ BEKLENİYOR İLHAN TANIR ABD’de tutuklanan Rıza Sarraf’ın sonraki duruşma tarihlerini kararlaştırmak üzere New York Güney Bölgesi Mahkemesi’nde ‘konferans görüşmesi’ yapıldı. Sarraf’ın 60 milyon dolarlık avukatı Benjamin Brafman, bir önceki duruşmada mahkeme salonunu süzen, keyfi yerinde görüntü vermişken, bu kez çok daha durgun, sessiz ve neşesizdi. Sarraf da aynı şekilde daha durgun ve neşesiz göründü. Yarım saatten az sürdü Hâkim Richard M. Berman’ın önüne bir kez daha çıkan Sarraf’ın daha önce ‘kirli’ olan sakalı bu kez daha uzamıştı. Berman, sadece günler öncesinde kefalet talebini reddettiğini hatırlatma ihtiyacı duydu. Hiç şüphesiz savunmanın kefalet duruşmasında aldığı yenilgi, dünkü duruşmaya da yansımıştı. Bütün duruşma yarım saatten az sürdü. Bundan sonraki adımlar Bundan sonra Sarraf’ın avukatı Brafman, 15 Temmuz’da davanın düşmesi için usulen bir başvuru yapacak. Buna karşılık olarak savcılık 5 Ağustos tarihinde yine yazılı olarak cevap verecek. 6 Eylül tarihinde ise taraflar yazılı olarak sunulan talep ve savcılık cevabı üzerinden sabah 11.00’de duruşma yapılacak. Bu düşürülme talebiyle ilgili gerekli kararı mahkeme başkanı Berman daha sonra verecek. Savunmanın haklarında hazırlanan iddia ve kanıtları görmesinden sonra, asıl jürili duruşma 23 Ocak 2017’de yapılacak. Pazarlık olursa değişir Ancak bu tarihlerin, Sarraf’ın savcılıkla “pazarlığa’’ oturma kararı alması halinde değişmesi bekleniyor. New York Güney Bölgesi Savcılığına yakın kaynaklara göre, Sarraf’ın ekibi savcılıkla “pazarlık” konusunu görüşmeye başlamıştı. İki taraf anlaşırsa İran ve Türkiye vatandaşı işadamının itiraflara başlaması bekleniyor. O zaman mahkeme tarihlerinde değişiklik olabilir. ‘İsrail’le nihai anlaşma pazara’ Türkiye ile İsrail’in Mavi Marmara’dan beri kopuk ilişkilerinin normalleşmesi için sürdürülen görüşmelerde sona gelindiği iddia edildi. Haaretz gazetesinin İsrail Dışişleri’nin üst düzey bir yetkilisine dayandırdığına göre, iki ülke temsilcileri 26 Haziran’da bir Avrupa başkentinde “muhtemelen son kez” biraraya gelerek uzlaşmaya varacak. Tek pürüz kalan Hamas’ın İstanbul’daki “askeri temsilciliğinin” kapatılması da burada halledilecek. Haberle ilgili hükümet sözcüsü Nu man Kurtulmuş “3 konuda tutumumuz sürüyor: Özür, tazminat, Gazze’ye ablukanın kalkması ya da hafifletilmesi” diyerek ablukanın kalkmasından geri adım attı. ‘Doğalgaz kilit rolde’ Martta ABD’deki nükleer zirvede Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz’le sohbeti ise 6 yıldır iki ülke arasındaki en yüksek temas olmuştu. Dün Reuters’a konuşan Steinitz, 2030 dakika süren görüşmenin “çok iyi bir at mosferde geçtiğini” ve Suriye krizi, İran’ın Suriye’deki varlığı, terör ve doğalgaz konularının ele alındığını söyledi. Gazı Rusya’dan alan Türkiye’nin enerji kaynaklarını çeşitlendirmek istediğini aktaran Steinitz, “İsrail de gazını ihraç etmek istiyor, yani çok iyi bir fırsat var” dedi. Reuters, İsrail açısından da hem pazar olarak hem de Avrupa’ya uzanacak boru hattı için en iyi seçeneğin Türkiye olduğunu belirtti. Zorlu Enerji ve Enerjisa gibi şirketlerin İsrail’le gaz ticaretini görüştüğü belirtildi. Nazi liderlerinin eşyaları için bir servet ödendi Hitler’in ceketi 275 bin, Göring’in donu 3 bin Avro etti. Almanya’nın Münih kentindeki bir müzayedede Nazi Almanyası liderlerine ait kişisel eşyalar servet değerine alıcı buldu. Müzayedeyi izleyen Bild gazetesine göre, 2. Dünya Savaşı sonrası Avrupa’dan Latin Amerika’ya kaçan Nazilerin en çok yerleştiği ülkelerden olan Arjantin’den gelen bir alıcı, 50 parça eşyaya 600 bin Avro harcadı. Bild’e eşyaları müze için satın aldığını söyleyen alıcı, açık arttırmaya “Heil Hitler”in sayısal karşılığı olan neoNazi kodu 88’i andıran 888 numarasıyla katıldı. Hitler’in üniforma ceketi için 275 bin, pantalonu için 62 bin, saati için 42 bin Avro ödeyen alıcı, Hava Kuvvetleri Komutanı Hermann Göring’e ait ipek iç çamaşırları için 3 bin Avro, Göring’in intiharında kullandığı siyanür hapı kutusu için 26 bin Avro verdi. C MY B