Katalog

Salı 21 Haziran 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ haber 11 İHA’da en güçlü aday Bayraktar Türkiye, 1012 olan insansız hava aracı sayısını iki yıl içinde 7080’e çıkarmayı planlıyor SERTAÇ EŞ sürdürülen terör operasyonları hurbaşkanı Erdoğan’ın dünükapsamında en çok ihtiyaç duy rü olan Bayraktar ailesinin TUSAŞ’ın uzun süredir çalıştığı ve göreve başlayan İHA’sı Türkiye, sınır güvenliği ve terörle mücadelede kullanmak amacıyla biriki yılda elindeki İnsansız Hava Aracı (İHA) sayısını 7080 düzeyine çıkarmayı hedefliyor. Türkiye’nin kullandığı operatif İHA sayısı halen 1012 arasında olduğu tahmin edilirken pazarın en büyük adayı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dünürü Bayraktar ailesi olarak öne çıkıyor. Suriye ve Irak sınırının yanı sıra Türkiye’nin iç bölgelerinde duğu ürünlerin başında İHA’lar geliyor. Bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) üç kurumla çalışıyor. TSK, TUSAŞ’ın ürettiği Anka, Vestel’in üretmeye çalıştığı ve testleri sürülen Karayel ile Bayraktar Grubu’nun ürettiği Baykar’la ilgileniyor. Bu kapsamda TSK’ye en erken teslim edilen ve kurumun yoğun olarak kullandığı Baykar İHA’lar dikkat çekiyor. İlk olarak kapsamlı İHA’ları İsrail’den alan Türkiye, son birkaç yıldır Cum ürettiği İHA’ları kullanıyor. Türkiye’de üretilen İHA’ların tamamı keşif, gözetleme amaçlarıyla kullanılabiliyor. Henüz yerli üretim Silahlı İnsansız Hava Aracı kullanılamıyor. Ancak, geçen aylarda Baykar’ın ürettiği araç, füze ile belirlenen hedefleri vurma konusundaki testleri başarıyla gerçekleştirdi. Ardından Vestel’in Karayel’i de aynı ba şarıları sağladı. Diğer üretici TUSAŞ’ın ise bu yöndeki çalışmaları sürüyor. Anka, Elazığ bölgesinde görev uçuşları gerçekleştiriyor. SSM’nin yaptığı değerlendirmeye göre, önümüzdeki iki yıl içinde Türkiye’nin en az 7080 düzeyinde İHA alması gündemde. Türkiye bu ihtiyacının tamamını yurtiçi üretimden karşılamayı planlıyor. Ancak, firmalardan bu ihtiyacı karşılamak için hazırlık seviyesi en üst düzeyde olanı uzun yıllardır bu alanda çalışan Erdoğan’ın dünürü Bayraktar grubu öne çıkıyor. l ANKARA Tarihi rövanş hırsı ve muhafazakâr restorasyon AKP iktidarı partidevlet bütünleşmesini tamamlar, Tayyip Erdo zusu bu. Bu radikal muhafazakâr restorasyon dinamiğine, Kürt sorunu çerçevesinde kemikleşen ğan otokrat nitelikleri baskın güçlü bir milliyetçi reaksiyon da olan liderliğini pekiştirirken bu ilave olunca, karşımıza günümüz na toplum katında giderek se Türkiye’sinin hâkim ana akımı çı sini yükselten siyasalkültürel kıyor. Bir karşıdevrim şevki için muhafazakâr restorasyon arzu de yaşanan muhafazakâr resto su karşılık veriyor. Sadece yö rasyon politikası ve onun karşı netim ve devlet seviyesinde de lık bulduğu, beslendiği faşizan bir ğil, başta eğitim sistemi olmak toplumsal tahayyül. Bayraktar grubunun ürettiği Baykar. üzere, bütün kültür alanlarında kendini gösteren taşkın bir din Bu muhafazakârfaşizan restorasyon beklentisinin toplumsal darlık ve saldırgan bir milliyetçi kökleri çok eskiye gidiyor. Buna Demirtaş, hakkında 2 müebbet ve 486 yıl hapis cezası istenmesini değerlendirdi: Yatar çıkarız lik karışımından oluşan bir restorasyon hareketi söz konusu. AKP seçmenlerinin tümü değil ama önemli bir bölümü bu hareketi, toplumun kirlerinden arındırılacağı, gerçek özünün nihayet her şeye hâkim olacağı, uzak ama şanlı geçmişin avdet edeceği büyük bir restorasyon heyecanı içinde yaşıyor. Genel olarak bu tür toplumsal karşılık, Erdoğan ve partisinin iktidarını bütünüyle pekiştirdikleri aşamada bu beklentiyi daha fazla ve daha açık biçimde körüklemelerini, yıllardır sakladıkları ve bugün nihayet açığa çıkardıkları gizli gündemlerine bağlamak bütünüyle yanlış değil ama yetersiz. Bugün bu restorasyona açık biçimde saldırgan bir üslupla destek vermenin, ön ayak olmanın enerjiler, iktidara gelmeden o ha arkasında iktidarın kendi kitlesi Hakkında 2 defa müebbet ve 486 yıl hapis cezası istenmesini “Allah uzun ömür verirse yatarız, çıkarız” şeklinde değerlendiren HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, savcılara seslenerek “Bize davetiye falan göndermeyin kardeşim. 7 IŞİD’Çİ ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ Kayapınar ilçesinde 26 Ekim günü IŞİD’in hücre evlerine yapılan operasyonda iki polis şehit oldu, IŞİD üyesi Veysel Argunağa, Cahit Ölmez, Serhat Seyithanoğlu, Ergün Gül, Sıdık Bünül, Orhan Genç ve Ersel Gergüy ölü olarak ele geçirildi. reket içinde canlı olurlar. İktidara gelince heyecan tavsar, hareketin toplumsal dinamizmi sönümlenir ve iktidar yıpranması başlar. Tayyip Erdoğan ve çevresinin stratejisi, tam da bu mobilizasyon sönümlenmesini engellemek. Bu nedenle, on üç yıldan fazla bir süredir iktidarda olan bir parti ve bir liderden genellikle bekle ne önereceği çok başka “mutlu yarın” vaadi kalmamış olması da yatıyor. 2023’e altı yıl kala, değil 25.000 dolar kişi başı gelir, 1012.000 doları bile koruyacağı şüpheli iktisadi tıkanmayı, yeni Başbakan’ın şahsen temsil ettiği gibi, inşaata ve sadece inşaata yüklenerek aşmak mümkün Gelmeyeceğiz. Götürecekseniz bizi zorla götüreceksiniz” dedi. HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel de düzenlediği basın toplantısında “Zorla götürülebiliriz. Hepimiz aynı ifadeyi vereceğiz orada” dedi. Partisinin önceki akşam Antalya’da düzenlediği iftara katılan Demirtaş’ın açıklamaları şöyle: nen toplumsal uzlaşma, istikrar, göreli sükunet yaratarak iktidarını sürdürme stratejisinin tam tersini uyguluyor. Toplumsal gerginliğin muhalefetten çok iktidar tarafından körükleniyor olması, Türkiye siyasal yaşamının günümüzdeki dikkat çekici özelliklerinden biri. Bugün sadece Tayyip Erdoğan ve yakın çevresi değil, Erdo değil. Bu politika belli bir büyüme hızını korumayı sağlıyor ama bu kalkınma iktisatçılarının “yoksullaştıran büyüme” olarak tanımladıkları büyüme patikasına daha çok benziyor. Dış politikada art arda gelen büyük yenilgilerin, AB üyeliğinin fiilen gündemden düşmesinin, Türkiye’nin örnekleri bol bu Esad’la gizli görüşme Halkını katleden Esad, katil Esad dediler. Ama geçen ay Cezayir’de gizlice Esad yönetimi ğan partisine büyük ölçüde dönüşmüş olan AKP örgütü de bir tür karşıdevrim görünümü alan bir restorasyon politikası yürütüyor. Hükümetin bir bakanının va lunan vasat bir güvenliksiz Üçüncü Dünya ülkesine dönüşmesinin ve bunun yarattığı iktisadi sonuçların giderek artacak bedeli karşısında, Erdoğan ve parti ile görüştüler. Oradan da U dönü tan hainlerinin üniversite mezun si muhafazakâr restorasyonu ve şü yaptılar. Geçen hafta ne dedi? larından çıktığını iddia edebilme tarihsel rövanş temasını tam bir Avrupa Birliği ile müzakere yapıp yapmayacağımızı gözden geçireceğiz. Gerekirse Avrupa Birliği sürecini bitireceğiz dediler. Bak haftaya iyi takip edin. Haftaya AB’ye yine yağ çekmeye başlayacak. Kimse böyle yemedi Kasalarını dolduran bunlardan daha büyük hırsız geldi mi? Rüşveti bunlar icat etmedi. Fakat kimse de böyle yemedi ya. Bunlar gibi devleti komple çalan hiç kimse çıkmadı. Diğer iktidarlar devletin kasasından çalıyordu. Bunlar kasayı komple çaldılar. Savcılara çağrı Ben savcılara çağrı yapıyorum. Bize davetiye falan göndermeyin kardeşim. Gelmeyeceğiz. Götürecekseniz bizi zorla götüreceksiniz. Kendi ayağımızla gelip size ifade vermeyeceğiz. Yargıya saygısızlığımızdan değil, ortada saygı du IŞİD’in hücre evinde ele geçirilen “yapılacaklar listesi”nde “Vasiyet”, “hadis kitapları oku”, “çarpışmak için hazır ol”, “gevşeme, şiddetli, sert, katı ol” gibi maddeler yer alıyor. IŞİD militanları vasiyet yazmış si, imamhatip okullarının sadece ahlaklı, mazbut, dinini ve vatanını seven gençlik yetiştirdiği iddiasının neredeyse resmi devlet söylemine dönüşmüş olması, bütün dinci muhafazakâr restorasyon hareketlerinde görülen elit düşmanlığının yerli bir tezahürü. Dinin yorumunun pespayeleşmesi, hamasetin sesinin geri kalanı bastırması bunu tamamlıyor. Farklı olanı kendi kimliği için yaşamsal bir tehdit olarak gören, aslında kendine ve sahip olduğu değerlere güvenmediği için saldırganlaşan vasatın altının baskın figür olduğu bir tek tip toplum ar ileriye kaçış aracı olarak kullanıyor. Bunun sonucunun daha büyük bir toplumsal çatışma olması kuvvetle muhtemel. Giderek sürüklendiğimiz böyle bir toplumsal çatışmada kimin kimi ezip geçeceği önceden belli olmaz ama her durumda herkes çok ama çok ağır bir bedel öder. Bu vahim gidişatı araba devrilmeden önce durdurmak her şeyden önce tarihsel rövanş hırsı aklını esir almamış AKP seçmenlerinin sorumluluğundadır. “Not: DBP Şırnak yöneticisi Hurşit Külter 25 günden beri ‘kayıp’!” 1 milyon öğretmen diploma arıyorMEB’den tartışılan istek yulacak bir yargı olmadığındandır. AKP’nin hukuk komisyonlarına gidip ne ifade vereceğiz? AKP’den emir alan mahkemelere neyin ifadesini vereceğiz? Sizin iradeniz Bana 93 ayrı fezleke hazırlanmış. Dün söyledim, 486 yıl hapis, 2 defa müebbet istiyorlar. Ee! Sağlık olsun, Allah uzun ömür verirse yatarız, çıkarız. Ancak dokunulan ben değilim sizin iradenizdir. Bir vekilinize dokunulduğu anda meydanlar sizin için meşrudur. ‘Bunlar üst aklın oyunu’ diyecekler. Saraydaki camların titrediğini görünce ayak seslerinizden korkacak. ‘Daha fazla saldırın’ diyecek. Geri adım atma Diyarbakır’da 26 Ekim’de IŞİD’in hücre evlerine yapılan ve 7 militanın öldürüldüğü operasyonun ardından savcılığa bir değerlendirme notu gönderen Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, örgütün Türkiye’yi “kâfir devlet”, vatandaşlarını ise “kâfir” olarak kabul ettiğini belirtti. Savcılığa gönderilen raporda, hücre evinde ele geçirilen ve örgütün her üyesine yazdırdığı vasiyet mektupları da yer aldı. Savcılığa gönderilen notta, IŞİD militanlarına verilen ideolojik eğitimde “Türkiye’nin şeri esaslara dayanmadığı için kâfir devlet olarak” anlatıldığını kaydeden polis, vatandaşların da “kâfir” olarak kabul edildiğini ifade etti. Örgütün Türkiye’ye karşı cihat ilan ettiği vurgulanan raporda, “IŞİD’in demokratik ve anayasal ülke yönetimlerini put düzenleri olarak kabul ettiği” belirtildi. IŞİD’e katılanların ailelerine olan bağlılığını kaybedecek kadar örgüte aidiyet kazandığı, bu kişilerin örgüt ideolojisini kabul etmemesi halinde kendi ailelerini bile kâfir olarak gördüğü kaydedildi. Eylem hazırlığı içindeki örgüt mensuplarına sürekli “Şehit olmaya hazır hale getirme” eğitimleri verildiği belirtilen raporda, bu şekilde militanların canlı bomba olacak düzeye getirilmesinin amaçlandığı kaydedildi. Örgüt evlerinde bu konularla ilgili sınav yapıldığı, bu eğitimler doğrultusunda her örgüt mensubuna vasiyet yazmasının emredildiği ifade edildi. Raporda, hücre evinde bulunan örgüt mensuplarının deşifre olmamak için uyuşturucu ve içki kullanan şahıs izlenimi vermeye çalıştığına dikkat çekildi. l DİYARBAKIR/ DHA ERDEM GÜL Milli Eğitim Bakanlığı, Nabi Avcı döneminde KPSS’de diploma sahteciliği yaşandığı gerekçesiyle 2016 başında geriye dönük tüm öğretmenler hakkında soruşturma başlattı. Bakanlık, soruşturma çerçevesinde ilginç bir diploma uygulamasını imza attı. Türkiye, AKP hükümeti sayesinde cumhurbaşkanının üniversite diploması olduğunu kanıtlayamayan ama 1 milyon öğretmeninden diplomasını kanıtlamasını isteyen bir ülke olarak da tarihe geçti. Okullar kapandı ama öğretmenler, tatil yapmak yerine lık, il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri aracılığıyla, öğretmenlere “diplomalarınızı getirin” yazıları göndermeye başladı. EğitimSen tepkili EğitimSen Genel Başkanı Kamuran Karaca da duruma tepki göstererek şunları söyledi: “Öğretmenlerimizin çoğu diploma asıllarını aramakla meşguller. Maalesef cumhurbaşkanının diplomasının tartışıldığı, kendisinin ve hükümetin cumhurbaşkanının diplomasını kanıtlayamadığı hükümetin dönüp öğretmenlerden diplomalarını istediği bir garabeti yaşıyoruz. Biz de sendika olarak yın. l Yurt Haberleri Türkiye’nin her yerinde Milli Eği bu davalarda Erdoğan’ın diploma Emniyet 107 bin imamı fişleyecek tim Bakanlığı’ndan gelen “Diplomalarınızın asıllarını acil olarak getirin” yazısı nedeniyle diplomalarını aramakla uğraşıyor. Bakan larını isteyeceğiz. Madem onlar bizden diploma istiyor. O zaman Cumhurbaşkanı’nın diplomasını göstersinler.” l ANKARA Diyanet İşleri Başkanlığı’na yazı gönderen Emniyet, imamlar hakkında bilgi toplanmasını istedi ALİCAN ULUDAĞ Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı 81 ilde görev yapan yaklaşık 107 bin imamın fişlenmesi talimatını verdi. İllere gönderilen yazıda; terör, organize suç örgütleri, milli duyguları istismar eden gruplar, legal görünümlü illegal yapılar ve bunların uzantıları doğrultusunda faaliyet gösterenler hakkında bilgi lerin toplanarak Ankara’ya gönderilmesi istendi. Bu çerçevede İstihbarat Daire Başkanlığı, 27 ilin İstihbarat Şube Müdürlükleri’ne “bilgi talebi” konulu bir yazı göndererek Diyanet’e bağlı binlerce imam hakkında istihbarat çalışması yapılmasını istedi. Yazıda, çalışmanın çerçevesi şöyle çizildi: “Bir çalışmaya esas olmak üzere, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı il, ilçe ve köylerde çalışan din görev lilerinden (müftü, imam, Kuran kursu çalışanı ve memur vb.); terör ve organize suç örgütleri, milli duyguları istismar eden gruplar, legal görünümlü illegal yapılar ve bunların uzantıları doğrultusunda faaliyet gösterenler hakkında bilgiye ihtiyaç duyulmaktadır. Bu doğrultuda; gerekli çalışmaların yapılarak derlenecek bilgilerin, Ek’te gönderilen excell dosya formatına uygun olarak, Adıyaman, Ağrı, Bingöl, Bitlis, Di yarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Hakkâri, Hatay, Kars, Malatya, Mardin, Muş, Siirt, Sivas, Tokat, Tunceli, Şanlıurfa, Van, Batman, Şırnak, Ardahan, Iğdır, Kilis ve Osmaniye İl İstihbarat Şube Müdürlüklerince 15 Haziran 2016 Çarşamba mesai bitimine kadar, diğer İl İstihbarat Şube Müdürlükleri’nin ise 28 Haziran 2016 Salı günü mesai bitimine kadar, G Şube Müdürlüğü’ne gönderilmesi...” l ANKARA Sözleşmeli öğretmene 8 yıl zorunlu şark görevi Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki öğretmen açığının kapatılması için şubat ayından itibaren sözleşmeli öğretmen istihdamı sistemine geri dönüleceğini açıkladı. TRT Haber’in sorularını yanıtlayan Yılmaz, öğretmenin 5 yıl süre ile görevlendirileceğini, daha sonra bir perfor mans sistemine tabi tutulacağını, başarılı olursa, 3 yıl süre ile aynı yerde kadrolu olarak görev yapacağını belirterek 8 yılın sonunda istediği yere atanacağını ifade etti. Yılmaz, sisteme geri dönülmesinin gerekçesi için “Doğu’ya gönderilen öğretmenlerin çoğunun, eş durumundan tayin istediğini” söyledi. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B