24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
BES’e bahar geldi YENER KARADENİZ Vakıf Emeklilik, 15 Haziran’a kadar yeni müşterilerine yönelik “Bahar Aksigorta’yaKampanyası” düzenledi. Kampanya Bu yıl 7’ncisi düzenlenen IDC CIO Summit Türkiye’de Aksigorta uygu sürecinde Vakıf Emeklilik’ten BES satın alan yeni katılımcılar çekilişe katılma şansı elde edecek. Çekiliş teknoloji lamaları ödül aldı. Şirketin, Facebook Anında Kasko’ ve ‘Turkcell BiP Üzerin sonunda kazanan talihlilere 1 Vespa Primavera 150 3V, 5 iPhone 6S 16GB ve 10 adet iPad Air 16 GB ödülü den Hızlı Kasko Teklifi’ uygulamaları ‘Bilgi Teknolojileri Maliyet Verimliliği’ da Wifi – Cellular hediye edilecek. Sigorta 3 milyar dolarlık [email protected] Salı 3 MAYIS 2016 Tasarım: SERPİL ÜNAY lında ödül kazandı. Güney Japonya’da 16 Nisan tarihinde meydana gelen depremin sigortacılığa maliyetinin 2.9 milyar dolar (320 milyar yen) civarında olduğu tahmin ediliyor. Meydana gelen depremde 50 kişi hayatını kaybetmiş, binden fazla kişi yaralanmıştı. Komisyonlar artmazsa 8 bin acente kapanacak Sigorta acentelerinin aldığı komisyonların yüzde 1520’den yüzde 1’lere düştüğünü belirten Hüseyin Kasap, ‘Hak ettiğimiz komisyonları verin yoksa 8 bin acente kapanacak’ dedi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Sigorta Acenteleri İcra Komitesi (SAİK) Başkanı Hüseyin Kasap, 8 bin sigorta acentesinin kapanma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu söyledi. TOBB Sigorta Acenteleri Dünya Uygulamaları Araştırma ve 2023 Vizyonu Belirleme Raporu’nun lansman toplantısında konuşan Kasap, konuşmasına sektörün en büyük problemlerinden birinin denetim olduğunu söyleyerek başladı. Dünyanın her yerinde aracı ları denetleyen bir sistem olduğunu bazı ülkelerde sigorta şirketlerinin bazılarında ise meslek kuruluşlarının bu görevi üstlendiğini anlatan Kasap, “Bizde Hazine Hüseyin Kasap SED Başkanı Erdem oldu Sigorta Eksperleri Derneği (SED) Olağan Genel Kurulu, 19 Nisan 2014’te gerçekleşti. Yeni yönetim kadrosunun belirlendiği Genel Kurul’da, SED Başkanlığına Ahmet Nedim Erdem seçildi. Erdem, yaptığı konuşmada hem meslektaşları hem de sigorta sektörünün tüm aktörleri ile birlikte uyum içerisinde çalışmalarını sürdüreceklerini söyledi. SED’den yapılan açıklamaya göre, bun dan sonraki süreçte çağdaş bir anlayış ve eksperlerin bilimsel projeleri ile sigortacılık sektörüne daha fazla katkı sunmanın amaçlandığı vurgulandı. Ahmet Nedim Erdem Ray Sigorta’ya yeni transfer Zurich Sigorta’nın pazarlama direktörü Mahir Çipil, Ray Sigorta’ya transfer oldu. Önceki hafta yeni görevine başlayan Çipil, şirkette ürün ve yeni iş geliş tirme, müşte ri yönetimi, pa zarlama ileti şimi, dijital pa zarlama, acente kampanya ve operas yon yöneti minden so rumlu ola cak. Mahir Çipil denetliyor. Ancak kayıt dışı acentelere çok müdahale edemiyoruz. İstenilen noktaya gelemedik. Bir denetim mekanizması kuracağız. Bu çalışma sonucunda elde edilen verilerin denetimi de güçlendirmesini umuyoruz” dedi. Hakkımızı verin! Türkiye’de faaliyet gösteren toplam 15 bin 608 acente olduğu bilgisini veren Kasap, bunların 4 bin 784’ünün yıllık 250 bin liranın altında prim ürettiğini aktardı. Bu acentelerin çoğunun küçük illerde faaliyet gösteren acenteler olduğuna değinen Kasap, “Bunların çoğu sadece trafik sigortası satıyor. Acentelerin trafik sigortasından aldığı komisyonların yüzde 1’e düşürüldüğünü göz önüne alırsak kısa vadede 5 bin, uzun vadedeyse 3 bin bin acentenin kapanacağını söyleyebiliriz. Oysa bu acenteler taşrada halka zorunlu sigortaları tanıtıyor, sektöre ve ekonomiye katkı sağlıyorlar. Bu acenteleri yaşatmamız gerekiyor. Hak ettiğimiz komisyonları verin, komisyonlar bir an evvel eski haline dönmeli” şeklinde konuştu. Yüzde 1520 olan sigorta acenteleri komisyonları yüzde 1’e geriledi. Rifat Hisarcıklıoğlu Acil kosGEB desteği lazım 2006’da acentelerin prim üretimindeki payının yüzde 70 iken 2015’te yüzde 66’ya gerilediğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, “Oysa bu gelişen ve değişen dünyada ekmek teknemizi yürütmemiz lazım. Bazı alanlarda da devlet teşvikler çıkardı. Bu sektörde de KOSGEB desteklerine ihtiyaç duyuyoruz” dedi. Rapordan çıkan bir baş ka sonucun da Türkiye’de sigorta müşterilerinin yüzde 16’sını önümüzdeki dönemde yeni poliçe satın almayı düşündükleri ve bunların da sağlık sigortası ve BES olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, bunun acentelerin yol haritası çizerken faydalanması gereken bilgilerden biri olduğuna dikkat çekti. Sektör trafikte sıkışıp kaldı Acenteler olarak trafik sigortasına sıkılıp kalındığına dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “En hızlı büyüyen işlerden biri hayat sigortası. Orada da acentelerin payı yüzde 33’den yüzde 7’lere gerilemiş. Öldük, arkamızdan fatiha okuyan yok” dedi. Dünyada müthiş bir dijitalleşme yaşandığına dikkat çeken TOBB Başkanı, bunun her sektörü etkilediğini belirtti. Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: “İşlerimiz dijitalleşirken, sigorta sektörünün değişmemesi düşünülemez. Google’ın 48 şoförsüz arabası 3 milyon km yapmış. Bu araçlar şimdiye kadar 11 kazaya karışmış ve kazaların tümünde insanlar kusurlu bulunmuş. Bu araçlar yaygın olarak kullanıldığında ve kazaya karıştığında şoförün yerine geçen yazılımcılar mı sorumlu tutulacak? Bunlar için nasıl bir düzenleme yapılacak? Sigorta sektörü ve acenteler için kritik konular bunlar.” Saatlik güvence başlıyor Sürücüsüz araç teknolojisi gibi yeniliklerin sigorta sektöründe risk ölçümü yapısını değiştireceği ve saatlik sigorta yapısını getireceği belirtiliyor Allianz Türkiye, özellikle trafik branşı ve sağlık branşında önemli büyüme kaydetti. Sektör, yüzde 36.8 büyürken, Allianz Türkiye 1.19 milyar TL prim üretimiyle yüzde 74.5 büyüdü. Aylin SomersanCoqui Allianz Türkiye 2015’te yüzde 23 büyüdü Sigorta sektörü oyuncularından Allianz Türkiye, 2015’i yüzde 23.3 büyüme ile kapattı. Cirosunu konsolide olarak 7 milyar TL’ye ulaştıran şirketin kârı da 372 milyon TL oldu. Bünyesinde, Allianz Sigorta, Allianz Yaşam ve Emeklilik ile Allianz Hayat ve Emeklilik şirketlerini bulunduran şirketin müşteri sayısı ise aynı dönemde yüzde 11.4 artarak 5.6 milyona erişti. Şirketin değerlendirme toplantısında konuşan Allianz Türkiye CEO’su Aylin SomersanCoqui, faaliyet gösterilen tüm alanlarda büyüme stratejisi içerisinde hareket ettiklerinin altını çizerek, büyümelerindeki ve sektör liderliğini korumalarındaki en önemli etkenin sürdürülebilir büyüme ve müşteri odaklı yaklaşım olduğunu dile getirdi. Hedef yüzde 20 Toplantıda verilen bilgilere göre, sektör hayat dışı branşlarda yüzde 20 büyürken Al lianz Türkiye, 4.05 milyar TL prim üretimi ve yüzde 26 büyüme ile sektör lideri oldu. Şirket, hayat sigortalarında da yüzde 24.5 büyüme kaydetti. Allianz Türkiye, bireysel emeklilik 2015 yıl sonu verilerine göre 8.44 milyar TL fon büyüklüğü, yüzde 21.2 büyüme ve yüzde 17.6 pazar payının sahibi oldu. Allianz Türkiye, 2016 yılı için yüzde 20’nin üzerinde büyüme hedefliyor. Sürücüsüz araç teknolojisinin gelişmesi ile birlikte sigortacılık sektörü de yeniden şekillenmeye hazırlanıyor. Söz konusu teknoloji ile birlikte saatlik sigorta yaptırabilme gibi yeni uygulamaların sektörde yerini alması bekleniyor. Willis Towers Watson Türkiye tarafından düzenlenen ve sigorta sektörünün geleceğinin değerlendirildiği etkinlikte konuşan Willis Towers Watson Global Fiyatlandırma ve Ürün Yönetimi Lideri Duncan Anderson, sürücüsüz araçlar ve telematik sistemleri gibi teknolojik gelişmelerin, çok önemli değişikliklerin önünü açtığını söyledi. Risk değişecek Bu teknolojik trendin sektörde devrim niteliğinde yenilikleri beraberinde getireceğini ifade eden Anderson, “Bu trendlerden biri olan sürücüsüz araç teknolojisinin, sigortanın ana konusu olan riskin doğasını değiştireceği öngörülüyor. Daha önce sadece sigortalının ve üçüncü tarafların söz konusu olduğu riskin içine artık birçok farklı taraf dahil oluyor. Orijinal ürün üreticileri, geleneksel tedarikçiler, yazılım geliştiriciler gibi yeni tedarikçiler, telekom operatörleri ve altyapı gibi tarafların da dahil olması ile birlikte risk kavramı, kişisellikten çıkıp ürüne dönüşüyor” dedi. Otoriter İslamcılık, terör kıskacında 1 Mayıs... Dünyadakileri uzaktan, İstanbul’daki 1 Mayıs’ları 1976’dan bugüne, içinden izlemiş gazeteci olarak, dönemin ruhuna, başta işiçi sınıfı, emekten, insan hakları, hukuk devleti düzenlerinden yana örgütlü kesimlerin kaygılarına, yaşamsal sorunlarına ne kadar da çıplak, doğaçlama ayna tutmakta olduklarını, şaşmaz toplumsal sonuçlar çıkarma işlevi yaptıklarını.. yeri geldikçe Cumhuriyet okurları ile somut verilerle hep paylaşmaya çalışmışımdır... Miting meydanlarını, sokak eylemlerini doğru okuyabilmenin olmazsa olmaz önkoşulu, kürsülerden, uzaktan birbirine çok yakın görüntüler veren canlı yayınlarla yetinmemektir... Örneğin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yenikapı’da yaptığı, 1 milyon kişinin katıldığının ilan edildiği bayrak mitinginden, katılımcıların örgütlenme yapısını yansıtabilmeye yönelik 3 köşe yazısı yazmak zorunda kalmıştım. Katılımcıları meydana girişlerinde yüz yüze izlemiş olarak kuşkusuz iğne düşmez havasında kürsüden verilmiş 1 milyonluk katılımın biriki yüz bini geçmiyor olması hafife alınacak bir kalabalık değildi. Asıl ders çıkarılması gerekeni ise Lider’e odaklanmış örgütlenme modelindeki katılım disipliniydi. Bir kez daha bir buçuk saat içinde, raylı sistemler, otobüsler, tekneler ile İstanbul’un her yerinden, saatlerce mesafelerden taşınanlar için, aralıksız meydana sokulabilme disiplininin açıklaması, tek başına bugünün bilişim sisteminin kusursuz hesaplanması değildi... Giriş görevlilerinin kendi açıklamaları ile Lider’den AKP Hükümeti, örgütlerine, kamu işletmelerine, belediyelere, yandaş özel sektör, sivil örgütlenmelerin bütünü, muhtarlıklara uzanan bir örgütlenme, çıkar ittifakı cephesinin seferber edilmesiydi... HHH Canlı tanığı olarak 1 Mayıs 1976’daki ilk Taksim buluşmasında, DİSK’in düzenlediği 1 Mayıs kutlaması kalabalığının; hem sayısal, hem de temsil edilen örgütlü güçlerin ağırlıkları babında, ülke bütünlüğünü, emeği ile geçinenleri; çok renkli bir yelpazede temsil gücünün altını çizmeliyim... Üstelik en yoksul işçilerin, uzak bölgelerden, üyesi oldukları sendikaların desteğinde taşınmalarının ötesinde, kitlesel, örgütlü katılımlar çağrılarla, gönüllü katılımlarla gerçekleştirilmişti. O günlerden bugünlere değişmeyen geleneklerden biri, birkaç koldan birden Taksim Meydanı’na doğru yürüyüşler için hangi meslek, sivil toplum örgütü kimliği ile katılma isteminize bağlı; Beşiktaş, Karaköy, Unkapanı, Şişli.. merkezlerinden toplanmaya ilişkin yapılan çağrılarla yetinilmesiydi... HHH Cumhuriyet birikimlerinin üzerine, 1961 Anayasası ile gelen özgürlükler, sendikal haklar, demokratik hukuk devleti düzeni sayesinde örgütlülük; insani gelişmişlik, hak arama bilinci dünya çapında rekor sayılabilecek boyutlarda, insani değerler yükselişini getirmişti. Gelişmeleri içlerine sindiremeyen kirli çıkar ittifaklarının cepheleşmesiyle de; “Solcu, dinsiz, komünist..” suçlamalarıyla faşist saldırılar alıp başını gitmekteydi... Sağ iktidarlar, çıkar odakları, o günlerden bu günlere, üç aşağı beş yukarı aynı kalıplara giren, işlevi olan, ırkçı, dinci, mezhepçi, emperyal ideolojilerin peşinde, kirli sermaye birikimleri, çıkarlarının da aracı; “Bu anayasa bize lüks”, “Bu toplusözleşmelerle yükselen ücretlerle ekonomi batar”, “Dinsizler inanmışların haklarını gasp ediyor” solganları çerçevesinde çıkar örgütlenmeleriyle.. Hukuk devleti, insan hakları, demokratik güçlü örgütlenmelere karşı şiddetin kullanıldığı saldırıları sahneye soktular... Yetmedi, evrensel emperyalizmin ağababalarından onaylı, örgütlü hak aramaya yasaklı düzenlere geçişin aracı olarak, yine zamanın ruhuna uyan, önce askeri darbeleri, sonra da ırkçı, dinci, mezhepçi sivil darbe yönetimlerini, iktidara getirmenin yollarını buldular... 12 Mart yetmedi, 12 Eylül’le, rejimin, demokrasinin, ülkenin yönünün, pusulasının değiştirilmesi de az geldi. Silindir gibi ezilen solun yerine, ırkçıİslamcı cepheleşmelerde sivil diktatoryal örgütlenmeler sürecine geçildi... Otoriter, ayrımcıçatışmacı, siyasal İslamcı başkanlık sistemine sürüklenme, terörün en şiddetlilerine hedef tahtası olmuş ülkede, canlar yanarken; işçinin gerçek yaşam, sendikal hakları öne çıkabilir mi? KISA... KISA... l Gümrük ve Ticaret Bakanlığı verilerine göre dış ticaret açığı nisanda yüzde 16.21 azalarak 4.22 milyar dolar oldu. İhracat yüzde 9.88 azalarak 11.99 milyar dolar, ithalat yüzde 11.62 azalarak 16.21 milyar dolar olarak gerçekleşti. l İstanbul Ticaret Odası verilerine göre nisanda İstanbul’da perakende fiyatı en fazla artan ürün yüzde 28.66 ile kadın elbisesi oldu. Artışta ikinci sırada yüzde 28.56 ile maç giriş bileti ücreti, üçüncü sırada yüzde 25.14 ile kadın bluzu yer aldı. En çok ucuzlayan ürün ise yüzde 38.27 ile salatalık. l Altının ons fiyatı, küresel dolar talebindeki azalıştan destek bularak 15 ayın en yüksek seviyesi olan 1.297 seviyesini gördü. l Porto Riko borçlarını ödeyemeyecek duruma geldi. Hükümet 422 milyon dolarlık krediyi ödeyemeyerek temerrüde düşecek. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle